Çeviri

Saturday, December 13, 2025

Atın kromozomları

Diploid (2n) yapısına sahip olan Atta (evcil at, Equus Ferus Caballus) 64 kromozom bulunmaktadır.

"Hayl" (At) kelimesini içeren İsra suresinin aşağıdaki ayetinin numarasının 64 olması konu bağlamında bir işaret olabilir.

17/64 Vestefziz men isteta'te minhum bi savtike ve eclib aleyhim bi HAYLİKE ve racilike ve şarikhum fil emvali vel evladi veidhum ve ma yeiduhumuş şeytanu illa ğurura

( Ve onlardan kime istidatın olursa sesin ile yerinden oynat, kımıldat. ATLARINLA ve yayalarınla üzerlerine yönel. Onlara malda ve çocuklarda ortak ol. Onlara vaad et. Ve şeytan onlara aldatmanın haricinde vaad etmez. )

Ayrıca "Hayl" (خَيْلِ) (At) kelimesinin ebced değeri olan 640 sayısının 64 sayısındaki rakamları içermesi de dikkat çekmektedir. (Hi 600 + Ya 10 + Lam 30 = 640)

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/12/cekirge-ve-kurbaga.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/12/aslann-genetik-ve-etolojik-kodlar.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/11/hudhud.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/11/devenin-kromozomlar.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/10/yonah-guvercin-ve-yunus.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/10/bir-sinek-dahi-yaratamazsnz.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/10/domuzlar.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/05/kurttaki-78-kromozom.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/07/kargadaki-80-kromozom-ve-8-says.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/10/maymunlar-ve-rhesus-macaque.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/musca-domestica.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/06/tavsan-ve-tavsan-deligi-sembolizmi.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/05/fil.html?m=1


Çekirge ve Kurbağa

Çekirgedeki diploid (2n) kromozom sayısı dişi için 24, erkek için ise 23*'tür.

(*XO eşey kromozomu sistemi nedeniyle)

Kurbağadaki diploid (2n) kromozom sayısı ise 26'dır.

Bu iki varlık, sadece A'raf suresinin aşağıdaki ayetinde birlikte zikredilmektedir.

7/133 Fe (1) erselna (2) aley (3) himu (4) el (5) tufane (6) ve (7) el (8) CERADE (9) ve (10) el (11) kummele (12) ve (13) el (14) DADADİA (15) ve (16) el (17) deme (18) ayatin (19) mufessalatin (20) fe (21) istekberu (22) ve (23) kanu (24) kavmen (25) mucrimin (26) 

( Ayrıntılı ayetler olarak üzerlerine tufan, ÇEKİRGE, haşereler, KURBAĞALAR ve kan gönderdik de kibirlendiler ve suçlular kavmi oldular. )

- Ayetin kodundaki rakamlar ile ayetteki "Cerade" (Çekirge) kelimesinin sıra numarasının toplamı, erkek çekirgenin kromozom sayısı olan 23 sayısını vermektedir. (7+1+3+3+9 = 23)

- Ayetteki kelime adedi olan 26 sayısı ise kurbağadaki kromozom sayısıdır.

Friday, December 12, 2025

Aslanın genetik ve etolojik kodları

Aslanın genetik yapısı diploid kromozomlardan oluşmakta olup, aslanda 38 adet kromozom bulunmaktadır. (19 kromozom çifti ... 19x2 = 38)

38 sayısının nümerolojik değeri 11 (3+8 = 11) olup, Kur'an'da "Kasveret" (Aslan) kelimesinin geçtiği tek ayet olan aşağıdaki ayette 11 nümerolojisi bulunmaktadır.

74/51 Ferret (1) min (2) kasvereh (3) 

( Aslandan kaçmaktadırlar.) 

- Sure numarasının nümerolojik değeri 11 (7+4 = 11)'dir.

- Ayet kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri (7+4+5+1 = 17 ... 1+7 = 8) ile ayetteki kelime adedini temsil eden 3 sayısının toplamı 11 (8+3 ="11) olmaktadır.

- "Kasveret" (قَسْوَرَةٍۜ) (Aslan) kelimesinin ebced değeri 371 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 11 (3+7+1 = 11)'dir. (Kaf 100 + Sin 60 + Vav 6 + Ra 200 + He 5 = 371 ... 3+7+1 = 11)

Etoloji, hayvan davranışlarını inceleyen bilim sahasına verilen isimdir. Amerikalı biyolog George Beals Schaller, yaptığı etolojik çalışmalar sonucunda aslanların davranış paternlerini 6 temel kategoriye ayırmıştır.

1- Dinlenme
2- Avlanma
3- Sosyal etkileşim (oyun, selamlama, sürtünme)
4- Üreme davranışı
5- Yavru bakımı
6- Bölge işaretleme / Devriye

Aslan figürü tarih boyunca tahakkümün, krallığın ve gücün simgesi olmuştur. Tevrat'ın aşağıdaki ayeti 11 ve 6 sayıları açısından dikkat çekmektedir. 

11-1-Krallar-10-19 Tahtın ALTI basamağı, arka kısmında yuvarlak bir başlığı vardı. Oturulan yerin iki yanında kollar, her kolun yanında birer ASLAN heykeli bulunuyordu.

- Sure numarası 11'dir.

- Ayet numarasındaki rakamların toplamı 11 (1+0+1+9 = 11) olmaktadır.

- Tahttaki 6 basamağın aslanın 6 temel davranış paterniyle batıni ilişkisi de muhtemeldir.

- Yukarıda yer alan Kur'an ayetinin numarası olan 51 sayısının nümerolojik değeri de 6 (5+1 = 6)'dır. Ayrıca bu ayette, aslanın davranış paternlerinden biri olan "avlanma" da dolaylı olarak algılanmaktadır.

İncil'in son bölümü olan Vahiyler bölümünde ilk "Aslan" kelimesinin geçtiği ayetin numarasındaki rakamların toplamı da 11 (4+7 = 11) olmaktadır. Ayrıca bu surenin numarası iki adet 6'dan oluşmaktadır.

66-Vahiyler-4-7  Birinci yaratık ASLANA, ikincisi danaya benziyordu. Üçüncü yaratığın yüzü insan yüzü gibiydi. Dördüncü yaratık uçan bir kartalı andırıyordu.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/06/yukselen-aslan.html?m=1

Yumurtadaki kodlama

Yumurtanın anatomik yapısı 10 bileşenden oluşmaktadır.

1- Kabuk (Shell)

2- İnce Albümin (İnce Beyaz) (Thin Albumin)

3- Halka bağ (Kalaza) (Chalaza)

4- Kalın Albümin ( Kalın Beyaz) (Thick Albumin)

5- Germinal Disk (Blastodisk)

6- Vitellin (Sarı küre) Zarı

7- Sarı küre (Yolk)

8- İç Kabuk Zarı (Inner Shell Membrane)

9- Dış Kabuk Zarı (Outer Shell Membrane)

10- Hava hücresi (Air Cell)





Arapça'da "Yumurta" kelimesinin karşılığı "Beyaz" anlamına da gelen ve bu kelimenin de kökeni olan "Beyd" kelimesidir. Bu kelime sadece Saffat suresinin aşağıdaki ayetinde, farklı boyuttaki varlıkların  "parlaklığını, beyazlığını" tasvir etmek üzere geçmektedir. 

37/48 Ve indehum kasiratut tarfi iyn

( Ve onların indinde göz bakışı kısa olanlar vardır. )

37/49 Ke (1) enne (2) hunne (3) BEYDUN (4) meknun (5) 

( Kesinlikle onlar, gizli saklı YUMURTA gibidirler.  )

- Ayetin sure numarasının nümerolojik değeri 10 (3+7 = 10)'dur.

- Ayetin kodundaki rakamlar (37/49) ile ayetteki kelime adedini temsil eden sayının (5) toplamının nümerolojik değeri de 10 olmaktadır. (3+7+4+9+5 = 28 ... 2+8 = 10)

Söz konusu varlıklar klasik meallerde "kadın" kelimesiyle ilintilendiriliyor olsa da esasen farklı varlıklardan bahsedilmektedir. (Bu durum "kadın" anlamına gelmeyen "Huri" kelimesinin meallerdeki yanlış temsiline benzemektedir. Bu husus evvelce, en aşağıda linki olan bölümde incelenmiştir.

Kitab-ı Mukaddes'te (Tevrat + İncil) ilk "Yumurta" kelimesi Tesniye (Deuteronomy) suresinin aşağıdaki ayetinde geçmekte olup, ayetin numarasındaki rakamların toplamı da 10 sayısını vermektedir. (2+2+6 = 10)

5-Tesniye 22:6 Eğer yolda, ağaçta veya yerde, içinde yavrular veya YUMURTALAR olan bir kuş yuvası görürseniz ve anne kuş yavruların veya YUMURTALARIN üzerinde oturuyorsa, anne kuşu yavrularıyla birlikte almayacaksınız.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/03/huriler-meselesi.html?m=1

Thursday, December 11, 2025

Hucurat

Türkçede "Hücre" olarak telaffuz edilen Arapça "Hucra" kelimesi "Odacık, Depo, Küçük hazne" anlamına gelen bir kelimedir. Bu kelime canlıların en küçük yapısal ve işlevsel biriminin ismi olarak da kullanılmaktadır. 

İnsandaki "hücreler" 13 ana kategoriye ayrılmaktadır. 

1- Epitel hücreleri (Vücut yüzeylerini kaplar, salgı ve emilim işlevi vardır.)

2- Bağ dokusu hücreleri (Fibroblast, kondrosit, osteosit, adiposit gibi hücreleri içerir)

3- Kas hücreleri (İskelet, kalp ve düz kas hücreleri)

4- Sinir hücreleri (Nöronlar ve glial hücreler)

5- Kan hücreleri (Eritrosit, trombosit, lökositler (B/T hücreleri, NK hücreleri, granülositler vb.).

6- Lenfoid hücreler (Bağışıklık sistemine özel T hücreleri, B hücreleri, NK hücreleri gibi)

7- Endokrin hücreler (Hormon salgılayan hücreler (pankreas, tiroid vb.) )

8- Ekzokrin hücreler (Sindirim ve ter bezlerinde salgı yapan hücreler.)

9- Duyusal hücreler (Fotoreseptörler, işitme hücreleri, tat tomurcukları)

10- Kök hücreler (Farklılaşmamış ve yeni hücre üretebilen hücreler)

11- Mikroglia ve destek hücreleri (Sinir sistemi destek hücreleri ve bağışıklık hücreleri)

12- Endotel hücreleri (Kan damarlarının iç yüzeyini döşer)

13- Germ hücreleri (Sperm ve yumurta hücreleri (üreme hücreleri) )

"Hucra" kelimesinin çoğulu olan "Hucurat" kelimesi 49. surenin ismi olup, bu sayının nümerolojik değeri olan 13 (4+9 = 13) sayısı hücre temel kategorilerinin adedini ifade eden sayıdır.

"Hucra" kelimesi Kur'an'da sadece aşağıdaki ayette, çoğul hali olan "Hucurat" (حُجُرَاتِ) kelimesi olarak geçmektedir. 

49/4 İnnellezine yunadune ke min verail HUCURATİ ekseru hum la ya'kilun 

( Kesinlikle o sana ODALARIN arkasından seslenenler, onların çoğunluğu akıl etmezler. )

İnsan hücresinin 18 (1+8 = 9) temel bileşeni bulunmaktadır. 

1- Hücre Zarı (Madde alışverişini kontrol eder)

2- Sitoplazma (Organelleri içerir ve taşınmayı sağlar)

3- Çekirdek (Hücrenin yönetim merkezi, genetik bilgiyi taşır)

4- Çekirdek Zarı (Çekirdeği sitoplazmadan ayırır)

5- Nükleolus / Çekirdekçik (Ribozom alt birimlerini üretir)

6- Ribozom (Protein sentezi yapar)

7- Granüllü Endoplazmik Retikulum (Rough ER) (Protein sentezi ve taşınmasını sağlar)

8- Granülsüz Endoplazmik Retikulum (Smooth ER) (Lipid sentezi ve detoksifikasyon yapar)

9- Golgi Aygıtı (Protein ve lipidleri işler, paketler ve taşır)

10- Mitokondri (Enerji üretir, ATP sağlar)

11- Lizozom (Hücre içi sindirim ve atık yönetimi)

12- Peroksizom (Toksik maddeleri parçalar ve yağ asitlerini metabolize eder)

13- Sitoiskelet (Hücre şekli, hareket ve taşınmayı sağlar)

14- Sentrozom (Hücre bölünmesinde iğ ipliklerinin oluşumunu sağlar)

15- Mikrovilluslar (Hücre yüzey alanını artırır ve madde alımını kolaylaştırır)

16- Vakuoller / Hücre içi veziküller (Madde depolar ve atıkları biriktirir)

17- Endozomlar (Hücre içi madde taşıma ve sindirimde görev alır)

18- Hücre zarı reseptörleri (Hücreler arası iletişimi sağlar)


- "Hucurat" suresi 18 ayetten oluşmaktadır.

- "Hucurat" (حُجُرَاتِ) kelimesinin ebced değeri olan 612 sayısının nümerolojik değeri de 9 (6+1+2 = 9)'dur. Bu sayı hücrenin bileşen sayısı olan 18 sayısının nümerolojik değeridir.

Ha 8 + Cim 3 + Ra 200 + Elif 1 + Te 400 = 643 ... 6+1+2 = 9

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/02/insann-kaynak-kodu-9.html?m=1

Aldatma her yerde...

Tekasürün yani mal çoklamanın ve nimet dağılım dengesizliği (zengin-fakir tezahürü) yaratmanın yegane koşulunun "aldatma" olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti.

Güncel durumda en çok kullanılan aldatma / yanıltma taktiği "kelime oyunlarıyla kasten yanlış algı oluşturma" taktiğidir. Bunun en yeni örneklerinden biri ise yetkili bir sahsın, konuşması esnasındaki şu sözleridir.

"İstikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmemiz son derece kıymetlidir. ........ negatif* %12.7 büyüme görmüş durumdayız."

Cümlede iki kere "büyüme" kelimesi geçmekte ve cümle bu kelime ile bitmektedir. Gerçekte olan ise "küçülme"dir. Ancak yaratılmak istenen algı "%12.7 büyüme" olduğu yönündedir.

*"Eksi" kelimesi de kullanılmayıp "Negatif" gibi bazılarının ve belki de ana hedef kitlenin anlamama ihtimali olan bir kelime kullanılmıştır.

Bir başka güncel örnek;

Bir internet servis sağlayıcısı şirketin "kampanya"! nitelemesiyle yaptığı bilgilendirme konu bağlamında bir örnek teşkil etmektedir. 

Kısaca izah edilecek olursa, ilgili şirketin çağrı merkezi kanalıyla müşterilere şöyle bir bilgilendirme yapılmaktadır.

"Mevcut durumdaki internet paketinize  X TL ödemektesiniz. Yeni dönemde kampanyadan yararlanırsanız X-Y TL ödeyeceksiniz. Onaylıyor musunuz?" 

Yukarıdaki cümleyi duyan müşterilerin bir bölümü ilk anda özel bir fırsattan yararlanabileceğini ve yeni dönemde daha az ödeme yapacağını düşünüp doğrudan teklifi onaylayabilir. Oysa ki mevcut paket ödemesi olarak zikredilen tutar "statik IP" ücretini de içeren tutar olup, yeni dönemdeki kampanyalı ödeme olarak zikredilen ve mevcuttan daha düşük olan tutar ise "statik IP ücretini" içermeyen tutardır. Statik IP ücreti eklendiğinde ise yeni tutar esasen X+Z olmaktadır. Yani reel anlamda bir avantaj söz konusu değildir.

Yani çağrı merkezi çalışanlarına dikte ettirilmiş olan konuşma akışının kritik bölümünün, müşteride "yanlış algı oluşturacak" şekilde kurgulanmış olduğu görülmektedir.

52/42 Hile yapıp tuzak kurmayı mı istiyorlar? O halde o inkar edenler, onlar hileye, tuzağa düşenlerdir.

Wednesday, December 10, 2025

İnsiyatif meselesi

Yapay Zeka teknolojisi, insana, yaratılış ile ilgili birçok konuyu sorgulatan ve gerçeği idrak sürecinde de önemli işlevi olan bir vasıtaya dönüşmüş durumdadır.

Yapay Zeka'nın basite indirgenmiş işleyiş akışındaki (algoritmasındaki) parametreler şöyle sıralanabilir.

1- Olgu (İnsan tarafından YZ yazılımına girişi yapılan ve YZ'nin algısına konu bilgi temelini oluşturan kelime, sayı, sembol, renk, görsel, ses vb. değişkenlerden oluşan veri tabanı)

2- Algı Programlaması (Yazılıma girilen olgulara ilişkin algı kategorilerinin ve anlamlandırma algoritmalarının insan tarafından kodlanması)

3- Algı (Olguların, programlanan şekilde YZ tarafından değerlendirilmesi)

4- Komut (İnsan tarafından iletilen harici işlem talebi veya yazılım içi otomatik işlem kodlaması)

5- İşlem (Programlanmış algı temeline dayalı olarak ve verilen komuta göre işlem talebinin icra edilmesi, gerçekleştirilmesi)

Yukarıdaki basit akış, YZ'nın "kendiliğinden insiyatif alabilme" özelliğinin bulunmadığını, harici veya yazılım içi komut kodlamasına ihtiyacı olduğunu ve bu noktada insandan ayrıştığını göstermektedir.

Kökü Latince "İnitium" (Başlangıç, Girişim) kelimesi olan "İnsiyatif" kelimesi "Bir eylemi kendi isteği, tercihi ve kararı ile başlatabilme yetisi" anlamında kullanılmaktadır. İnsiyatif "ihtiyaçtan" doğan bir olgudur. Bir idrakli varlığın "insiyatif alabilmesi" için yani "harici komut dışı" bir işlem süreci başlatabilmesi için idrak sonrasında tezahür eden ve o varlığı ilgili insiyatife yönlendiren komut niteliğinde içsel bir "uyarıcı" gerekmektedir. Bu uyarıcı "Duygu"dur. Duygunun, aklın bir ürünü olmasının yani "olgunun algılanması akabindeki idrak süreci" sonunda duygunun oluşuyor olmasının yanısıra sebebi aklen tespit edilemeyen, idrak edilemeyen ancak insiyatife yönlendiren duygu hallerinin varlığı da elbette hatırlanmalıdır. 

Dolayısıyla Duygu, "idrak sonrası ihtiyacı belirleyen ve bu ihtiyacı gidermek üzere insiyatife sebep olan bilişsel tesir" olarak da tanımlanabilir. Her türlü insiyatifin kaynağı olan ihtiyaçları, evvelki bölümlerde de değinilen dokuz duygu belirlemektedir. Bir varlıkta duygunun mevcudiyeti için ise o varlığın "Öz bilince" haiz olması gerekmektedir. Bu özellikten yoksun olan yani içsel deneyim, içsel motivasyon, duygu, farkındalık, istek, irade ve karar alma yetisinden yoksun olan YZ, sistematiği önceden kodlanmış, veriler arası istatistiksel örüntü hesaplaması temeline göre çalışan bir yazılımdır.

İnsanın işleyiş akışı ise şöyle sıralanabilir.

1- Olgu (Yaratılıştaki maddi-manevi, canlı-cansız tüm varlıklar ve olaylar)

2 - Algı (Olgunun farkedilmesi)

3- İdrak (Algılananın akledilmesi ve sonuç çıkarılması)

4- Duygu (İdrak sonucu oluşan ve işlem kararını belirleyen uyarıcı tesir)

5- İşlem*

*İnsandaki "İşlem" aşamasının alt kategorilere ayrılması da insanın, gerçek anlamda takliti mümkün olmayan kompleks yapısının delili niteliğindedir.

4a- Duyguya dayalı ihtiyacı gidermek amaçlı işlem (tutum, davranış (söylem veya eylem) )

4b- Akli mekanizma sonucu karar alarak yani duyguya dayalı ihtiyacı ihmal ederek farklı yönde işlem (İrade mekanizması)

4c- Harici komuta göre işlem (Duyguya dayalı ihtiyacı gidermeye yönelik olmayan veya idrak sonucu oluşan karara dayalı olmayan zorunlu işlem)

Netice itibarıyla YZ'nin bugün veya ileride icra edeceği tüm işlemlerin temelinde insani kodlama, kontrol ve yönlendirme olacağı öngörülebilir. Her ne kadar YZ'ye sorulduğunda "GÜNÜMÜZ yapay zekalarının öz bilinci yoktur." şeklinde ucu açık bir yanıt verse de / verdirilse de! .....

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/10/tomkinsin-dokuzu-ve-9-temel-duygu.html

Monday, December 8, 2025

Kitabı oğlu gibi tanımak!?

Kur'an'ın, esasen insanın kalbinde (vicdanında, aklında) kodlanmış olan kozmik bilgileri içeren, "hatırlatıcı" nitelikteki ilahi bir kaynak olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. Kur'an'ın "Zikr" (Hatırlama) olarak da isimlendirilmesinin sebeplerinden biri de bu gerçektir.

Kur'an, insanın manevi açıdan genetik (oluşumsal) kodlarını içermektedir. Bu nedenledir ki kitap konsantre bir şekilde ve tefekkür edilerek okunduğunda ayetlerin kalben teyid edilmesi mümkün olmaktadır. Elbette ki bazı hususlarda sorular oluşabilmektedir ki bu da ruhsal tekamül süreci kapsamında son derece olağan bir durumdur. Her bilimsel süreç sorular ve yanıtlar döngüsünde ilerlemektedir. Yanıtları, göreceli olarak henüz verilememiş hususların olması da kitabın zamandan münezzeh, semantik ve nümerik katmanlardan oluşan yapısının delili niteliğindedir. Zira bilimsel süreçlerin özünü yanıtı henüz verilememiş sorular teşkil etmektedir. 

En'am suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan teşbih, insanın kitap ile olan bağının niteliğine ışık tutmakta gibidir. 

6/20 Ellezine ateynahumul KİTABE YA'RİFUNEHU KEMA YA'RİFUNE EBNAEHUM ellezine hasiru enfusehum fe hum la yu'minun

( O kendilerine KİTAP verdiğimiz kimseler, ONU KENDİ OĞULLARINI TANIDIKLARI GİBİ TANIRLAR. O nefislerini hasarlandıranlar, artık onlar inanmazlar. )

"Kitabı oğlu gibi tanımak"?! ... Bir insanın oğlunun, fizyolojik bağlamda onun özelliklerini taşıyan bir varlık olduğu düşünüldüğünde, Kur'an'ın da manevi bağlamda insanın özelliklerini temsil eden, insanı insana anlatan bir bilgi kaynağı olduğu düşüncesi hasıl olmaktadır.

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan teşbihde ise "insanın, Allah'ı, babasını hatırlar gibi hatta daha şiddetli bir sevgiyle hatırlaması" gerektiği bildirilmektedir. 

2/200 Fe iza kadaytum menasikekum FEZKURULLAHE KE ZİKRİKUM ABEKUM EV EŞEDDE ZİKRA fe minen nasi men yekulu rabbena atina fid dunya ve ma lehu fil ahirati min halak

( İbadetlerinizi tamamladığınızda ALLAH’I, BABALARINIZI HATIRLADIĞINIZ GİBİ VEYA DAHA ŞİDDETLİ HATIRLAYIN. İnsanlardan kim "Rab’bimiz bize dünyada ver." derse, ona ahirette nasip yoktur.  )

Zikr (Hatırlama) akışı insan merkezli ve "baba ve oğul" bazında incelendiğinde "Allah → İnsan → Kitap" şeklinde bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu akış, insanı yaratan Allah'ın teşbihen "baba", insana aktardığı bilgi / bilinç (ruh) ve vahiy desteği vasıtasıyla insanın yazdığı kitabın da teşbihen "oğul" olduğuna işaret etmekte gibidir. İncil'de yer alan ve asırlardır şirke sebep olacak şekilde yanlış yorumlanan "Baba - Oğul" ifadesi de söz konusu teşbihin bir benzerinden ibarettir.

Evlat acısının büyüklüğü düşünüldüğünde, kitaptan uzak olmanın daha doğrusu zaten kalbe kodlanmış olan bilgilerden uzak durmanın, onları hatırlamamanın ve hatta görmezden gelmenin esasen ne kadar büyük bir kayıp olduğu söz konusu teşbih vasıtasıyla daha iyi anlaşılmaktadır.

Azınlık ≯ Çoğunluk

Bağışıklık sistemi kansere karşı kolektif bir savaş yürütür. Önce bireysel olarak başlayan yani NK hücrelerinin ve Sitotoksik T (CD8+) hücrelerinin kanser hücrelerine yapışarak başlattıkları bireysel mücadele daha sonra birçok hücre türünün (T helper (CD4+), makrofajlar, dendritik hücreler, T hücreleri) dahil olduğu kolektif (toplu) bir mücadeleye dönüşür. Bu mücadele verilmediği takdirde, küçük bir alanda gruplaşmış olan ve diğer hücrelere göre bir azınlık oluşturan kanser hücreleri kısa bir süre içinde tüm vücudu sararak organizmanın total çöküşüne sebebiyet verir.

Dünyayı tahakküm altına almış ve cennet (huzur ve mutluluk) potansiyelini cehennem (acı ve sıkıntı) frekanslarıyla örtmüş küçük bir azınlıktan ibaret olan küresel şeytan* zümresi de tıpkı kanser hücreleri gibi binlerce yıldır dünyayı "hasta" durumda tutmaktadırlar. Ve bunu da, büyük bir çoğunluğu oluşturan insan topluluğunun kolektif bilincini fiziksel veya metafiziksel vasıtalarla bloke ederek ve insanların organize tek bir topluluk olarak hareket etmesini engellemeye çalışarak gerçekleştirmektedirler.

*Hatırlanacağı üzere, "Şeytan" kelimesi bir varlığın ismi olmayıp, "Şeyt" (Helak olmak, Mahvolmak; Yanmak, Kaynamak) ve "an" (sıfat yapım eki) kelimelerinden oluşan ve "Helak eden, Mahveden; Yakan" anlamına gelen bir sıfattır. Her idrakli varlığın rahmanisi olduğu gibi şeytanisi yani şeytanı da mevcuttur.

Enfal suresinin aşağıdaki ayeti, mevcut küresel sorunun "azınlık" bir zümreden kaynaklandığı gerçeğinin idrak edilmesine vasıta olma özelliği taşımaktadır. 

8/43 İZ YURİKEHUMULLAHU Fİ MENAMİKE KALİLA VE LEV ERAKEHUM KESİRAN LE FEŞİLTUM ve le tenaza'tum fil emri ve lakinnellahe sellem innehu alimun bi zatis sudur

( ZAMANINDA ALLAH, UYKUNDA SANA ONLARI AZ GÖSTERİYORDU. EĞER ALLAH SANA ONLARI ÇOK GÖSTERSEYDİ KORKACAKTINIZ. İş hakkında tartışacaktınız. Lakin Allah selamet, emniyet verdi. Kesinlikle O göğüslerin özünü bilendir. )

Aşağıdaki ayetlerde ise "toplu hareketin" gerekliliğine dikkat çekilmektedir.

9/36 .... ve KATİLUL MUŞRİKİNE KAFFETEN kema yukatilunekum kaffeh .....

( ...... Ortak koşanlarla, sizinle topluca savaştıkları gibi TOPLUCA SAVAŞIN. ..... )

Ayrışmamanın, gruplara ayrılmamanın gerektiği de aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

3/103 VA'TESUMU Bİ HABLİLLAHİ CEMİAN VE LA TEFERRAKU vezkuru ni'metellahi aleykum .....

( VE ALLAH’IN İPİNE TOPLUCA SARILIP BAĞLANIN. AYRIŞMAYIN ve Allah’ın üzerinize olan nimetini hatırlayın. .... )

6/159 ..... İnnellezine FERREKU DİNEHUM VE KANU ŞİYEAN leste minhum fi şey’ ....

( ..... O DİNLERİNİ AYIRANLAR VE GRUPLAŞANLAR, onlardan sana asla bir şey yoktur. ..... )

Şura suresinin aşağıdaki ayetinde, ayrışmayıp birleşmenin, toplu halde hareket etmenin gerektiği bildirilmekle birlikte, "farklı haberci isimlerinin zikri" vasıtasıyla da önemli bir mesaj verilmektedir.

42/13 Şeraa lekum mined dini ma vessa bihi nuhan vellezi evhayna ileyke ve ma vessayna bihi ibrahime ve musa ve iysa EN EKİMUD DİNE VE LA TETEFERRAKU FİH .....

( DİNİ AYAKTA TUTASINIZ VE ONUN HAKKINDA AYRIŞMAYASINIZ DİYE o Nuh’a emrettiklerini, o sana vahyettiklerimizi, o İbrahim’e, Musa’ya, ve İsa’ya emrettiklerimizi size dinden yol yaptı. ..... )

Söz konusu mesaj bağlamında ayette, insanlığı bölmenin ve ayrıştırmanın en kolay yolunun "din"** kelimesinin kullanımı olduğu dolaylı olarak bildirilmektedir. Ve asırlardır insanlığı bölüp ayrıştırabilmek için "farklı dinler" olarak telkin edilen kavramların batıl olduğu, insanlığın tek bir dini olduğu, tüm habercilerin bu tek dinin "hatırlatıcıları" olduğu ve dinin de iyilik, doğruluk, dürüstlük, fedakarlık, iyi ahlaklılık ve adaletten başka bir şey olmadığı yani Allah bilinci olduğu vurgulanmaktadır. 

Ancak "din" kisvesi altında kasten, planlı ve sistematik olarak icra edilen türlü kötülükler ve bölücü faaliyetler vasıtasıyla "din" kelimesinin gerçek anlamı zaman içinde zayıflatılmış ve bu kelime neredeyse tüm kötülüklerin sembolü olan nefret edilesi bir kavrama dönüştürülmüştür. 

** Hatırlanacağı üzere "Din" kelimesinin kökeni "Deyn" (Borç, Yükümlülük, Sorumluluk; Haysiyet) kelimesi olup, esasen din denen kavram zaten her insanın sahip olması gereken temel anlayışı temsil etmektedir.

Netice itibarıyla, kolektif bilinci tesis etmek ve gerekirse fedakaralık da yaparak küresel sistemin her sunduğu koşula rıza göstermemek, toplu tutum ve davranış sergileyebilmek insanlığın yegane kurtuluş yolu olacaktır.

Thursday, December 4, 2025

Güneşteki kodlama

Güneş 6 katmandan oluşmaktadır. 

1- Çekirdek (Core) (Nükleer füzyonun gerçekleştiği bölge)

2- Radyatif Bölge (Radiative Zone) (Enerjinin fotonlarla taşındığı bölge)

3- Konvektif Bölge (Convective Zone) (Enerjinin plazma hareketleriyle taşındığı bölge)

4- Fotosfer (Photosphere) (Güneş’in görünen yüzeyi)

5- Kromosfer (Chromosphere) (Fotosferin üzerinde sıcak, ince gaz tabakası)

6- Korona (Corona) (Güneş’in dış atmosferi)

https://www.thedailyeco.com/what-are-the-layers-of-the-sun-381.html

Güneş'in çekirdeğindeki sıcaklık 15 milyon satigrat derecedir.

https://en-wikipedia-org.translate.goog/wiki/Solar_core?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=tc

- "Şems" (Güneş) suresinde 15 (1+5 = 6) ayet bulunmaktadır. Bu sayı Güneş'in çekirdeğindeki sıcaklığı santigrat derece cinsinden ifade eden sayı olup, nümerolojik değeri olan 6 sayısı ise Güneş'in katman adedidir.

- Şems suresindeki tüm ayetler "Ha" (هَاۙۖ) (O) zamiriyle bitmekte olup, bu kelimenin ebced değeri de 6'dır. (He 5 + Elif 1 = 6)

"Ha /He" olarak telaffuz edilen "Ha" kelimesinin başındaki "He (ﻫ,ﻩ‎)" harfi Güneş'i oluşturan iki temel element olan "Hidrojen (H)" ve "Helyum (He)" elementlerinin de baş harfidir.

- Bu surede "Şems" (Güneş) kelimesi sadece ilk ayette geçmekte olup, bu ayette 6 kelime bulunmaktadır.

91/1 Ve (1) el (2) ŞEMSİ (3) ve (4) duha (5) HA (6) 

(وَالشَّمْسِ وَضُحٰيهَاۙۖ)

( Ve GÜNEŞ ve Onun kuşluk vakti parlaklığı, )

- Ayetin numarası 1 ve sure numarasının nümerolojik değeri de 1 (91 ... 9+1 = 10 ... 1) olup, bu sayı Güneş'in %73'ünü oluşturan Hidrojen elementinin atom numarasıdır. (73 sayısının nümerolojik değeri de 1'dir.)

https://www.mccc.edu/~dornemam/Planet_Walk/Sun/the_sun.htm#:~:text=It%20is%20composed%20of%20a,elements%20present%20in%20the%20Sun

- Ayetin kodunun (91/1) nümerolojik değeri ise 2 (9+1+1 = 11 ... 1+1 = 2) olup, bu sayı da, Güneş'in %25'ini oluşturan ikinci temel  bileşen Helyum'un atom numarasıdır. (Hidrojen, çekirdek tepkimelerindeki füzyon ile Helyuma dönüşerek enerji üretmektedir.)

-Ayette 12 harf bulunmakta olup, bu sayıdaki rakamlar olan 1 ve 2, sırasıyla Güneş'in ve Helium'un atom numaralarını (elektron sayıları) temsil eden sayılardır.

(وَ ا ل شَّ مْ سِ وَ ضُ حٰ ي هَ اۙۖ)