Tekamül sürecinde, herhangi bir varlık kademesinin ( planın
) üst tekamül sınırı bir üst kademenin alt seviyesi olan nefsaniyet unsurunu,
nefsaniyete yakın alt tekamül sınırı da alt varlık kademesinin ( planın ) üst
sınırını teşkil etmektedir. Bir örnek ile izah edilecek olursa, dünya
hayatındaki nefsani düşünce, tutum ve davranışlar bir alt planda yani hayvan
kademesinde insanlığa tekâmül etme vesilesi olan olgular konumundadır. Yani bir
hayvanın insan olabilmesi için bilincinde olmadığı nefsaniyetin, benlik
duygusunun ve bencilliğin oluşması, gelişmesi ve bilince yerleşmesi
gerekmektedir. Varlığın insanlık kademesinden daha üst kademelere çıkabilmesi için de bu nefsaniyet olgularını bilinçli
olarak terketmesi gerekmektedir. Bu sürece Öz Varlığın temizlenmesi, nefsin arındırılması süreci de denilebilir.
“Nefsaniyetten kurtulma” kavramı aşağıdaki ayetlerde net bir
şekilde bildirilmiştir.
2/54 - Ve iz kale musa li kavmihı ya
kavmi inneküm zalemtüm enfüseküm bittihazikümül ıcle fe tubu ila bariiküm
faktülu enfüseküm zaliküm hayrun leküm inde bariiküm fe tabe aleyküm innehu
hüvet tevvabür rahim
( Ve zamanında Musa kavmine "Ey kavmim siz buzağıyı kendinize edinerek
kesinlikle nefislerinize zulmettiniz. O halde tevbe edip güzel yaratanınıza
tabi olun da nefislerinizi öldürün. Bu, güzel yaratanınızın indinde size
hayırlıdır." dedi. Böylece üzerinize tevbe eyledi. Kesinlikle O, O tevbeyi
kabul edendir merhametlidir. )
Ayetteki “Nefisleri öldürmek” kavramı, nefsani olguları
terketmek anlamını içermektedir.
64/16 - Fettekullahe mesteta'tüm
vesme'u ve eti'u ve enfiku hayren li enfüsiküm ve men yuka şuhha nefsihi
fe ülaike hümül müflihun
( O halde istidatınız olduğunca Allah’tan sakının, duyun, O’na itaat edin ve
nefisleriniz için hayırlı olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden,
kıskançlığından korunursa, artık işte onlar, onlar iflah olanlardır. )
12/53 - Ve ma überriü nefsı innen nefse le emmaratüm bis sui illa ma rahıme rabbi inne rabbi ğafurun rahım ( Ve nefsimi iyi kılıp temizlemiyorum. Kesinlikle nefis, Rab’bimin merhamet gösterdiğinin haricinde, kötülüğü emreder. Kesinlikle Rab’bim affedendir merhametlidir. )
İnsan
kademesinde olup da bir alt tekamül kademesi olan hayvan kademesinin üst
nefsaniyet sınırını aşamamış olan ve günlük yaşamda her gün çokça karşılaşılan varlıkların
durumu A’raf suresinin 179. ayetinde bildirilmiştir.
7/179 - Ve lekad zera'na
li cehenneme kesıran minel cinni vel insi lehüm kulubün la yefkahune biha ve
lehüm a'yünün la yübsırune biha ve lehüm azanün la yesmeune biha ülaike kel
en'ami bel hüm edall ülaike hümül ğafilun ( Ve cinlerden ve
insanlardan çoğunu cehennem için bıraktık. Onların kalpleri vardır, onlarla
anlamazlar. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları
vardır, onlarla duymazlar. Bunlar hayvanlar gibidirler. Bilakis daha da
sapmışlardır. İşte onlar habersizlerdir. )
Varlıklar,
tekamül edebilmek için öncelikle kendilerine bahşedilen yaşam olgusunun, yemek,
içmek, dışkılamak, ısınmak, serinlemek, cinsel tatmin sağlamak olarak sayılacak
kaba madde ihtiyaçlarının karşılanmasından ibaret olmadığını idrak etmek
durumundadırlar. Özetle, kaba madde planı olan dünyayı ruhsal tekamül yolunda
bir vasıta addetmeyip, nefsani arzularının tatmini için bir vasıta addedenler
cehennem olarak da anılan kaba madde planına ( dünya ) defaatle enkarne olmaya
mahkumdurlar.
No comments:
Post a Comment