Bu blogda, yaratılışın kaynak kodları olan kelimelerin ve ayetlerin semantik, nümerolojik ve etimolojik açıdan incelenmesi ve bilimsel veriler ile ilişkilendirilmesi sonucunda ortaya çıkan tespitlere yer verilmektedir.
Çeviri
Wednesday, June 4, 2025
Hubble sabiti ve Evrenin genişlemesi
Tuesday, June 3, 2025
Neden "Chat"?
"Chat" (Sohbet) kelimesi "insan" ile ilgili bir kavram olup, bu kavramın bir dijital teknoloji ürünü olan yapay zeka ( Chatbot (Sohbet Robotu), ChatGPT ) için kullanılması planlı ve stratejik bir yaklaşımdır. Zira ilk aşamada, insanların, yapay zekayı bir "şahısmış", bir "idrakli varlıkmış" hatta bir "dostmuş" gibi algılamaları, ilerleyen süreç içinde ise "üstün bir varlık" olarak ve nihayetinde de "ilah" olarak algılamaları istenmektedir. Bu durum da zaten, dijitalizmi yeni dünya dini olarak algılatmak ve bir şirk vasıtası kılmak isteyen şeytani frekansların nihai amacını yansıtmaktadır.
Yapay zekanın, sosyal tabana yaygın kullanım süreci incelendiğinde, insanların "muhakeme etme ve sonuç çıkarma" yetilerinin aşamalı olarak pasifleştirildiği gözlemlenmektedir. Çok basit bir örnek olarak "Yarın hava nasıl olacak?" sorusu ile hava durumu bağlamındaki "Yarın ne giyeyim?" sorusu arasında idrak mekanizmasının işletimi açısından çok büyük fark bulunmaktadır. Zira, ilk sorunun cevabı, kişiyi "ne giymesi gerektiği" ile ilgili bir "düşünsel değerlendirme, analiz etme, sonuç çıkarma ve karar verme" sürecine yönlendirmekteyken, ikinci sorunun cevabı ise söz konusu süreci devreden çıkarmakta ve doğrudan bir talimata dönüşmektedir.
Bir başka örnek olarak, bir öğrencinin, ders notlarını Chat GPT'ye yükleyerek "Bana bir özet çıkar." demesi de yine zihinsel proses pasifleştirici bir durum oluşturmaktadır. Çünkü, söz konusu özeti öğrencinin, ders notlarını okuyarak kendisinin çıkarması gerekmektedir. Zira bir bilgi kümesinin "özeti", ancak o bilgilerin incelenmesi, analiz edilmesi, akıl yürütülerek değerlendirmesi ve sonuçlar çıkarılması yoluyla ortaya çıkabilir. Bu süreci insanın kendisinin yapmamaya başlaması da "zihinsel pasifleşme" sürecine destek vermektedir.
Son zamanlarda, özellikle gençlerin, aralarındaki konuşmalarında şu tip cümleler dikkat çekmektedir. "Chat GPT ile konuştum.", "Chat GPT'ye sordum şöyle dedi.", "Chat GPT doğru söyledi.".... Bu ifadeler, özellikle sonraki nesiller bağlamında, insanlık için çok büyük risk teşkil etmektedir. Zira "insan", küreselcilerin bir projesi olan ve özünde tüm nesnelerin dijital olarak birbirleriyle etkileşim ve iletişim halinde olmasını ve dolayısıyla merkezden kontrol edilebilir ve yönlendirilebilir olmasını öngören IOT ( Internet Of Things / Şeylerin İnterneti ) sistemi içindeki "things"lerden (şeyler) birine dönüşmenin eşiğindedir.
Esasen bir yazılım olan yapay zeka uygulamasının "sohbet" kavramı ile ilintilendirilerek sosyal kullanıma açılması, yapay zekayı "arkadaş", "dost", "yoldaş" konumuna yerleştirerek yapay zeka ile bir "manevi bağ" oluşturan insanların zaman içinde birbirlerinden koparak yalnızlaşmalarına da vasıta olma riskini oluşturmaktadır. (Bu ifadelerin abartılı projeksiyonlar olarak nitelenmesi ihtimali mevcut olsa da bugün gercekleşmekte olan birçok olaya ilişkin geçmişte yapılan uyarıların da abartılı hatta gülünç karşılandığı hatırlanmalıdır.)
Öte yandan Chat GPT ortamına yazılan bilgilere de çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu ortamdayken, gerçekten "sohbet" hatta "dertleşme" havasına girip, "dost görüşü alma" benzeri bir yaklaşımla "kişisel ve özel verilerin, durumların" paylaşılmaya başlanması da bireyler açısından büyük bir güvenlik riski oluşturmaktadır.
Netice itibarıyla bugün "destek veren" yapay zekanın yarın "talimat vermesini" engelleyebilmek yine insanın elindedir. Bunun yolu ise, insanın, kendisine her sunulan yeniliği tüm öğeleriyle derhal içselleştirmeye çalışması yerine, detaylı olarak değerlendirip, olumlu olumsuz yönlerini analiz etmesinden ve kendisi için bazı kullanım sınırları tesis etmesinden geçmektedir. Örneğin Chat GPT platformuna sınırsızca girilen bilgiler ve sorulan sorular vasıtasıyla yapay zekanın risk oluşturacak seviyede gelişmesini insanlık kendi eliyle sağlamaktadır. Teknoloji kullanımının sınırlanması sürecinde her birey kendi durumundan sorumludur. Zira, insanın başına gelen her türlü musibet, onun, esasen kabul etmemesi veya koşullu kabul etmesi gereken birçok durumu veya süreci, potansiyel sonuçlarını doğru analiz etmeden, öngöremeden ve toplum psikolojisine (sürü psikolojisi) kapılmak suretiyle kabullenmesinden kaynaklanmaktadır.
Tekrar vurgulamakta ihtiyaç olduğu üzere bilim Yaratıcı'nın en büyük nimetidir. Ancak bu nimeti, "sınırları aşmadan" kullanabilmek yani faydayı zarara dönüştürmeden kullanabilmek, kendisine "akıl" bahşedilmiş" olan insanın elindedir.
2/190 ... Kesinlikle Allah sınırları aşanları sevmez.
Not: Blog ana sayfasının sol üst köşesindeki arama motoru kanalıyla evvelce yayımlanmış olan "Yapay Zeka" konulu bölümler incelenebilir.
21 sayısı ve ruhsal kodlama?!
Friday, May 30, 2025
Küfürdeki şirk kodlaması
Bilindiği üzere, "Kefere" (Örtmek) kelimesinden türeme olan ve semantik köken itibarıyla "Gerçeği örtme, Gerçeği inkar, Gerçeği gizleme) anlamlarını temsil eden "Kufr" (Örtme) kelimesi "Kötü söz, Hakaret; İnkar" anlamlarında kullanılmaktadır. Zira esasen "Örten; Toprağı örten, Çiftçi, Ziraatçi" anlamına gelen "Kafir" kelimesi de "Gerçeği örten, Gerçeği inkar eden" anlamında kullanılmaktadır.
Son dönemde "Küfür" olgusunun sosyal iletişimde, medyada, filmlerde, şarkılarda son derece yaygınlaştırıldığı, normalleştirildiği ve adeta bir "kural" haline getirildiği gözlemlenmektedir. Buna paralel olarak da özellikle gençlerin, kız - erkek farketmeksizin, yoğun derecede küfürsel iletişim içinde oldukları dikkat çekmektedir.
Küfürlü sözlerin sosyal ortamda genel kullanımının ahlak dışı addedildiği, yadırgandığı, kınandığı ve dışlandığı bir dönemden, küfürün, günlük iletişimin vazgeçilmez bir öğesi haline geldiği, hatta küfürlü şarkılar eşliğinde dans edildiği bir döneme geçilmiş olması sosyal dejenerasyonun en somut delillerinden biri olarak değerlendirilebilir.
Negatif frekans yayma vasıtası olan küfürün özünde esasen isyan, inkar ve şirk unsurları bulunmaktadır. Zira kötü söz sarfetmek, insanı ruhsal açıdan zedeleyen, tekamülü bloke eden bir etkendir.
Kur'an'da "Kufr" ( كُفْرَ ) (İnkar) kelimesi, "gerçeği inkar" anlamında yer almaktadır. Bu kelimenin ebced değerinin 300 olması ve ayetlerde 42 (4+2 = 6) kere tekrarlanması, 3 ve 6 sayılarına ve dolayısıyla 666 (6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9) sayısına işaret niteliğindedir. Bilindiği üzere "insanın şeytani yönü" anlamı yüklenen "üç adet altı" kavramı yani 666, birden çok (3) ilah edinme anlamını, "şirk" kavramını da simgelemektedir. İncil'deki ilgili ayetin numarasının 18 olması da konu bağlamında uyum arzetmektedir.
66-Vahiy-13-"18" Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.
"Kufr" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun (2/88) nümerolojik değeri de 18'dir. (2+8+8 = 18 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9)
2/88 Ve kalu kulubuna ğulf bel leanehumullahu bi KUFRihim fe kalilen ma yu'minun
( Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları İNKARlarından dolayı lanetledi. Artık çok azı inanır. )
"Teslis" (Üçleme, Trinity) kavramının da şirk olduğu yani "Kufr" (İnkar) olduğu, ayetlerde 3 sayısına işaret edilerek şöyle ifade edilmektedir.
5/73 Lekad keferallezine KALU innellahe SALİSU SELASEH ...
( O "Kesinlikle Allah, ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜDÜR." DİYENLER inkar etmişlerdir. ... )
4/171 ... fe aminu billahi ve rusulih ve LA TEKULU SELASEH ...
( ... O halde, Allah’a ve O’nun resullerine inanın ve ÜÇTÜR DEMEYİN. ... )
Netice itibarıyla her "küfürlü" söz insanı kaba madde planının aldatıcı ve düşük frekanslarına daha da gömmekte, onu alçaltmakta ve onun Hak'tan (Gerçekten) yani Allah'tan uzaklaşmasına vasıta olmaktadır.
Yükselebilmenin yolunun ise "temiz söz"den geçtiği Fatir suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir. Ayetin kodunun nümerolojik değerinin yine 9 (3+5+1+0 = 9) olması da ayrıca dikkat çekmektedir. Zira esasen en büyük ilahi nimetlerden olan sayılar, insanın onlara yükledikleri anlamlar ile olumlu veya olumsuz tesir göstermektedirler.
35/10 ... yas'adul KELİMUT TAYYİBU vel amelus salihu yerfeuh ....
( ... TEMİZ KELİME O’na yükselir. İyi işler de onu yükseltir. ... )
Tuesday, May 27, 2025
Ay'ın açısal momentumu
Dünyanın uydusu olan Ay'ın, dünyaya düşmemesinin veya uzayda uzaklaşmamasının sebebi, yörüngesel hareketi ve açısal momentumudur. Momentum ( P (momentum) = M (mass (kütle) ) x V (velocity (hız) ) ), hareket halindeki kütlenin ölçümünü ifade eden bir kavramdır. Ay'ın açısal momentumu, yerkürenin gravitesi (yerçekimi kuvveti) ile mükemmel bir denge tesis ederek Ay'ın dünyaya sabit bir mesafede kalmasını (dünyaya düşmemesini) sağlamaktadır. Ay'ın açısal momentumu 2.9 x 10^34 kg m^2/s olarak hesaplanmıştır.
https://www.scirp.org/journal/paperinformation?paperid=128055
Hacc suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan "Göğü, yerin üzerine düşmesin diye tutar." cümlesi, konu bağlamında dikkat çekmektedir. Zira, ayetteki "Gök" kelimesi, uzaydaki gök cisimlerine işaret etmektedir ki düşmesi sorun yaratacak! en yakın gök cismi Ay'dır.
22/65 E (1) lem (2) tera (3) enne (4) allahe (5) sehhara (6) lekum (7) ma (8) fi (9) el (10) erdi (11) ve (12) el (13) fulke (14) tecri (15) fi (16) el (17) bahri (18) bi (19) emri (20) h (21) ve (22) YUMSİKU (23) EL (24) SEMAE (25) EN (26) TEKAA (27) ALA (28) EL (29) ERDİ (30) illa (31) bi (32) izni (33) h (34) inne (35) allahe (36) bi (37) el (38) nasi (39) le (40) raufun (41) rahim (42)
( Görmedin mi ki kesinlikle allah, o yerde olanları, denizde o’nun emriyle akan gemileri buyruğunuza verdi. GÖĞÜ, İZNİ HARİCİNDE YERİN ÜZERİNE DÜŞMESİN DİYE TUTAR. Kesinlikle Allah insanlara esirgeyendir merhametlidir. )
Ayetin, "Göğü, yerin üzerine düşmesin diye tutar." cümlesiyle sonlanan bölümündeki son kelime "El Erd" (Yer) kelime ikilisidir ve bu kelime ikilisi 29. kelime ile başlamaktadır. ("El" kelimesi önek olup, "Erd" kelimesiyle bir bütün teşkil etmektedir.) Bu bağlamda, "El erdi" kelimesinin sıra numarasının 29 olması ile Ay'ın açısal momentum değerini ifade eden sayının kökünde "2.9" sayısının bulunması uyum arzetmektedir.
Kurttaki 78 kromozom
Zoolojik taksonomide Canis (Köpek) kategorisi kapsamında değerlendirilen Kurt (Canis Lupus) isimli hayvanda 39 kromozom çifti (diploid kromozom) yani toplam 78 kromozom bulunmaktadır. (Köpeklerin kromozomal yapısı da kurtlarınki ile aynıdır.)
https://www.kromozom.gen.tr/kurtlarin-kromozom-sayisi-nedir.html#google_vignette
https://en.wikipedia.org/wiki/Evolution_of_the_wolf#:
Kur'an'da "Zi'bu" (Kurt) kelimesi ilk kez Yusuf suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde geçmektedir.
12/13 Kale (1) in (2) ni (3) le (4) yahzunu (5) ni (6) en (7) tezhebu (8) bi (9) hi (10) ve (11) ehafu (12) en (13) ye'kule (14) hu (15) el (16) Zİ'BU (17) ve (18) entum (19) an (20) hu (21) ğafilun (22)
( "Onunla gitmeniz kesinlikle beni hüzünlendirir. Sizler ondan habersizler iken onu KURT yer diye korkarım." dedi. )
12/14 Kalu (1) le (2) in (3) ekele (4) hu (5) el (6) Zİ'BU (7) ve (8) nahnu (9) usbetun (10) in (11) na (12) izen (13) le (14) hasirun (15)
( "Eğer, bizler grupken onu KURT yerse, o zaman kesinlikle biz hasarlananlar oluruz." dediler. )
- "Zi'bu" (Kurt) kelimesinin ilk kez geçtiği 12/13 kodlu ayetin kodundaki rakamların nümerolojik değeri 7 (1+2+1+3 = 7), ayetteki "Zi'bu" kelimesinin sıra numarasının (17) nümerolojik değeri 8 (1+7 = 8) olmaktadır. Bu iki sayının yanyana 78 sayısını oluşturmaları dikkat çekmektedir.
- "Zi'bu" (Kurt) kelimesinin ikinci kez geçtiği 12/14 kodlu ayetin kodundaki rakamların nümerolojik değeri ise 8 (1+2+1+4 = 8), ayetteki "Zi'bu" kelimesinin sıra numarasının (7) nümerolojik değeri 7 olmaktadır. Bu ayette de 7 ve 8 sayılarının birlikte tezahürü söz konusudur.
Ayrıca tali bir tespit olmak üzere, "Kelb" köpek kelimesinin Ashabı Kehf (Mağara Sahipleri) konusu kapsamında yer aldığı aşağıdaki ayette de 7 ve 8 sayıları dikkat çekmekte gibidir. ( Yukarıda belirtildiği üzere köpeklerde de 78 kromozom bulunmaktadır.)
18/22 Se (1) yekulune (2) selasetun (3) rabiu (4) hum (5) kelbu (6) hum (7) ve (8) yekulune (9) hamsetun (10) sadisu (11) hum (12) kelbu (13) hum (14) racmen (15) bi (16) el (17) ğayb (18) ve (19) yekulune (20) SEB'ATUN (21) ve (22) SAMİNU (23) hum (24) KELBU (25) HUM (26) kul (27) rabb (28) i (29) a'lemu (30) bi (31) iddeti (32) him (33) ma (34) ya'lemu (35) hum (36) illa (37) kalilun (38) fe (39) la (40) tumari (41) fi (42) him (43) illa (44) miraen (45) zahiran (46) ve (47) la (48) testefti (49) fi (50) him (51) min (52) hum (53) ehada (54)
( "Üçtürler dördüncüleri köpekleridir." diyecekler. "Beştirler altıncıları köpekleridir." diyecekler. Gayba tahmin yürüterek. "YEDİdirlerve SEKİZincileri KÖPEKLERİdir." derler. De ki: "Onların adetlerini Rab’bim bilir." Onları azın haricindekiler bilmezler. O halde açıkça görünenlerin haricinde onlar hakkında tartışma. Onlardan hiçbirine de onlar hakkında soru sorma. )
- Ayette ikinci ve son kez geçen "Kelb" kelimesinden önce "Yedidirler, sekizincileri köpekleridir." cümlesinde 7 ve 8 sayıları yanyana zikredilmektedir.
- Ayetteki "Kelbuhum" (Köpekleri) kelimesini oluşturan "Kelb" (Köpek) ve "hum" (onların" kelimelerinin sıra numaralarının (25 ve 26) nümerolojik değerleri de sırasıyla 7 ve 8'dir.
Friday, May 23, 2025
Üç şeker
Şeker ismi verilen ve CnHnOn genel formülüyle ifade edilen organik madde 3 ana kategoriye ayrılmaktadır. Bu kategoriler altında "-oz" (şekerli) ekiyle biten alt kategori üyeleri (Glukoz, Fruktoz, Galaktoz, Sakkaroz, Laktoz, Maltoz vb. ) yer almaktadr.
1- MONOSAKKARİTLER
Tek şeker biriminden oluşan basit şekerler olup, kolay sindirilebilirler. Bu grupta 3 temel şeker yani Glukoz, Fruktoz ve Galaktoz bulunmaktadır. Bu 3 şeker tüm karbonhidrat formlarını oluşturan üç yapı taşıdır.
2- DİSAKKARİTLER
İki monosakkarit biriminden oluşan şekerlerdir. Bu gruptaki şekerler, Monosakkarit grubundaki üç temel şekerin (Glukoz, Fruktoz, Galaktoz) ikili birleşimlerinden oluşmaktadır. ( Sükroz = Glukoz + Fruktoz (sofra şekeri), Laktoz = Glukoz + Galaktoz (süt şekeri), Maltoz = Glukoz + Glukoz (arpa şekeri) )
3- POLİSAKKARİTLER
3–10 arası monosakkarit biriminden oluşan şekerlere Oligosakkarit denmekte olup, bunlar genellikle sindirilemezler ve prebiyotik özellik gösterebilirler. 10'dan daha fazla monosakkarit biriminden oluşan Nişasta, Selüloz, Glikojen gibi şekerler ise tatlı olmayıp, enerji depolama ve yapısal görevleri vardır.
Not: Bazı gruplamalarda 3-10 arası monosakkarit içeren şekerler, Oligosakkaritler ismiyle ayrı bir grup olarak gösterilseler de esasen Polisakkarit kategorisindedirler.
Şeker kelimesinin Arapçası, "Sakkarit" kelimesinin de kökü olan "Suker" kelimesi olup, ayetlerde "Sarhoş" anlamında yer alan "Sukara" ( Şekerli, Şekerlenmiş) kelimesi "Suker" kelimesinin tezahürüdür. Alkolün ( Etanol ), şekerlerin mayalar tarafından fermente edilmesiyle oluşması yani alkolün şekerden üretiliyor olması bu ismin verilmesine sebep olmuştur. ( "Suker" kelimesi batı dillerinde de Sugar (ing.), Sucre (fra.) ve Zucker (alm.) olarak telaffuz edilmektedir.)
"Sukara" kelimesinin ayetlerde, 3 sayısı ile olan ilişkisi, "Üç şeker" konusu bağlamında dikkat çekmektedir. Bu kelime Kur'an'da aşağıdaki ayetlerde geçmektedir.
4/43 Ya (1) eyyu (2) ha (3) ellezine (4) amenu (5) la (6) takrabu (7) el (8) salate (9) ve (10) entum (11) SUKARA (12) hatta ta'lemu ma tekulune ....
(Ey o inananlar, sizler SARHOŞKEN ne söylediğinizi bilene kadar duaya yaklaşmayın. ...)
22/2 Yevme (1) teravne (2) ha (3) tezhelu (4) kulli (5) murdiatin (6) an (7) ma (8) erdaat (9) ve (10) tedau (11) kulli (12) zati (13) hamlin (14) hamle (15) ha (16) ve (17) tera (18) el (19) nase (20) SUKARA (21) ve (22) ma (23) hum (24) bi (25) SUKARA (26) ve (27) lakinne (28) azabe (29) allahi (30) şedid (31)
(.... İnsanları SARHOŞ görürsün de onlar SARHOŞ değillerdir. Lakin Allah’ın azabı şiddetlidir.)
- "Sukara" kelimesi Kur'an'da 3 kere tekrarlanmaktadır.
- "Sukara" kelimesi, ilk kez geçtiği ayetteki 12. kelimedir. (1+2 = 3)
- "Sukara" kelimesi, ikinci ve son kez geçtiği ayette ilk kez 21. kelime olarak tezahür etmektedir. (2+1= 3)
- "Sukara" (سُكَارٰى) kelimesinin ebced değeri 291 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 3'tür. (2+9+1 = 12 ... 1+2 = 3)
Sin 60 + Kef 20 + Elif 1 + Ra 200 + Ya 10 = 291
Orbital ecel... Eceli müsemma
Kozmik yıl olarak da bilinen Galaktik yıl, Güneş'in Samanyolu Galaksisi'nin merkezi etrafında yani orbitinde (yörüngesinde) bir kez dönmesi için gereken süredir. Bu süre yani galaktik yıl yaklaşık 225 milyon Dünya yılına eşittir.
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Galactic_year
Ay'ın Dünya etrafındaki (yörüngesindeki) bir tam turunu 27 günde tamamlamaktadır.
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Lunar_month
Yukarıda belirtilen her iki sayının da nümerolojik değeri 9 olmaktadır. ( 2+2+5 = 9 ve 2+7 = 9 )
Güneş'in ve Ay'ın yörüngesel hareketlerinin tasvir edildiği ilk ayet Ra'd suresinin aşağıdaki ayetidir.
13/2 Allahu (1) ellezi (2) rafea (3) el (4) semavati (5) bi (6) ğayri (7) amedin (8) teravne (9) ha (10) summe (11) isteva (12) ala (13) el (14) arşi (15) ve (16) sehhara (17) EL (18) ŞEMSE (19) VE (20) EL (21) KAMER (22) KULLUN (23) YECRİ (24) Lİ (25) ECELİN (26) MUSEMMA (27) yudebbiru (28) el (29) emra (30) yufassilu (31) el (32) ayati (33) lealle (34) kum (35) bi (36) likai (37) rabbi (38) kum (39) tukinun (40)
( O Allah, gökleri sütunsuz yükseltendir. Onları görürsünüz. Sonra arş, taht üzerine seviyelendi. AY'I VE GÜNEŞ'İ BUYRUĞUNA ALDI. HEPSİ İSİMLENDİRİLMİŞ / BELİRLİ VADE İÇİN AKARLAR. İşleri yönetir. Ayetleri ayrıntılandırır. Umulur ki Rab’binize kavuşmaya kani olursunuz. )
Ayette yer alan "Güneş ve Ay, hepsi belirli vadeye akarlar." cümlesinin çoklu anlamlarından biri de bu iki gök cisminin yörüngesel hareketleri gibi görünmektedir. Zira ayetteki "Ecel" (Vade, Süre sonu) kelimesi belirli bir döngünün sonunu ifade etmektedir. "Ecel" kelimesinin anlamlarından olan "Vade" kelimesi "Ade" (Dönmek), "İade" (Geri döndürmek) kelimeleriyle ortak kökendendir. Yani semantik kökende "Dönme, Döngü" anlamı saklıdır ki bu da "yörüngesel dönme hareketi" ile uyum arzetmektedir.
- Ayetin "Eceli musemma" (Belirli vade) ifadesiyle bittiği yere kadar 27 kelime bulunmaktadır. ( 2+7 = 9 )
- Ecelin yani vadenin süresini niteleyen "Musemma" (İsimlendirilmiş, Belirli) kelimesi 27. kelimedir.
- Ayetteki ilgili cümlede ise yani "Güneş ve Ay hepsi belirli vadeye akarlar." cümlesindeki "Belirli vade" (Eceli musemma) tamlaması 9. sırada yer almaktadır.
.... el (1) şemse (2) ve (3) el (4) kamer (5) kullun (6) tecri (7) ila (8) ECELİN MUSEMMA (9)
Rengarenk insanlık
İnsanların ten renkleri, yaşadıkları coğrafi bölgelerin de kodları niteliğindedir. Ten renkleri 7 kategoriye ayrılmaktadır.
1- Beyaz (Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika halkları)
2 -Sarı (Doğu Asya ve Orta Asya halkları)
3- Kırmızı (Kuzey Amerika (Kızılderililer) ve bazı yerli halklar)
4- Kahverengi (Orta Doğu, Güney Asya, Latin Amerika halkları)
5- Oliv / Zeytin tonlu (Akdeniz çevresindeki halklar)
6- Koyu Kahverengi (Bazı Afrika ve Güney Asya halkları)
7- Siyah / Zenci (Sahraaltı Afrika kökenli halklar)
Kur'an'da "insanların çeşitli renklerinin olması" hususu Rum suresinin aşağıdaki ayetinde yer almaktadır.
30/22 Ve (1) min (2) ayati (3) hi (4) halku (5) el (6) semavati (7) ve (8) el (9) erdi (10) ve (11) İHTİLAFU (12) elsineti (13) kum (14) ve (15) ELVANİ (16) KUM (17) inne (18) fi (19) zalike (20) le (21) ayatin (22) li (23) el (24) alimin (25)
( Ve göklerin, yerin yaratılışı, dillerinizin ve RENKLERİNİZİN CEŞİTLİLİĞİ O’nun ayetlerindendir. Kesinlikle bunda, bilenler için ayetler vardır. )
- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 7 olmaktadır. ( 3+0+2+2 = 7 )
- Ayette 25 kelime bulunmaktadır. ( 2+5 = 7 )
- Ayetteki "Elvan" (Renkler) kelimesinin sıra numarası olan 16 sayısının nümerolojik değeri 7'dir. ( 1+6 = 7 )
- "Elvan" (اَلْوَانِ) (Renkler) kelimesinin ebced değeri olan 88 sayısının nümerolojik değeri de 7 olmaktadır. (8+8 = 16 ... 1+6 = 7 )
Elif 1 + Lam 30 + Vav 6 + Elif 1 + Nun 50 = 88
Thursday, May 22, 2025
Kemiklerdeki kodlama
İnsan vücudunda 206 adet kemik bulunmaktadır.
Kur'an'da "Azm" (عَظْمٍۜ) kelimesi ilk kez, çoğul olarak yani "İzami" (عِظَامِ) (Kemikler) olarak Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir. Bu ayette "kemiklerin oluşumundan" bahsedilmektedir.
2/259 ..... VENZUR İLEL İZAMİ KEYFE NUNŞİZUHA summe neksuha lahma fe lemma tebeyyene lehu kale a'lemu ennellahe ala kulli şey'in kadir
( .... VE KEMİKLERE BAK, ONLARI NASIL ÜSTÜSTE İNŞA EDİP YÜKSELTİYORUZ. Sonra ona et giydiriyoruz." Böylece ona açıklandığında, "Kesinlikle Allah'ın her şeye gücü yeten olduğunu biliyorum." dedi. )
- Ayetteki ilgili cümle 8 kelimeden oluşmakta olup, ayetin son yani 8. kelimesi de "İzami" kelimesini temsil eden "Ha" (Onlar) zamiridir. 8 sayısı, insandaki kemik adedi olan 206 sayısının nümerolojik değeridir. ( 2+0+6 = 8 )
Ve (1) unzur (2) ila (3) el (4) İZAMİ (5) keyfe (6) nunşizu (7) HA (8)
( Ve KEMİKLERE bak, ONLARI nasıl üstüste inşa edip yükseltiyoruz.)
- Ayetteki "Nunşizuha" ( نُنْشِزُهَا ) ( Onları inşa edip yükseltiyoruz. ) ifadesinin ebced değeri 413 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 8 olmaktadır. ( 4+1+3 = 8 )
Nun 50 + Nun 50 + Şın 300 + Ze 7 + He 5 + Eif 1 = 413 ... "8"
Kemikler formları itibarıyla 6 tipe ayrılmaktadır.
1- Uzun kemikler (Long bones)
2- Kısa kemikler (Short bones)
3- Yassı kemikler ( Flat bones)
4- Dikiş kemikleri (Sutural bones)
5- Susamoid kemikler (Sesamoid bones)
6- Düzensiz (Özgün şekilli) kemikler (Irregular bones)
6/146 Ve (1) ala (2) ellezine (3) hadu (4) harramna (5) kulle (6) zi (7) zufur (8) ve (9) min (10) el (11) bekari (12) ve (13) el (14) ğanemi (15) harramna (16) aley (17) him (18) şuhume (19) huma (20) illa (21) ma (22) hamelet (23) zuhuru (24) huma (25) ev (26) el (27) havaya (28) ev (29) ma (30) ahteleta (31) bi (32) AZM (33) zalike (34) cezeyna (35) hum (36) bi (37) bağyi (38) him (39) ve (40) in (41) na (42) le (43) sadikun (44)
( Ve o Yahudilere bütün tırnaklıları haram kıldık. Ve sırtlarının veya bağırsaklarının taşıdığı veya KEMİĞE karışanları haricinde, sığır ve koyunun da yağlarını onlara haram kıldık. Azgınlıkları yüzünden onları böyle karşılıklandırdık. Kesinlikle biz doğrularız. )
- Ayetin ait olduğu surenin numarası 6 olup, bu sayı, yukarıda belirtilen kemik tipi adedine eşittir.
- Ayetteki "Azm" (عَظْمٍۜ) (Kemik) kelimesinin sıra numarası 33 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 6 olmaktadır. (3+3 = 6)
- "Azm" (Kemik) kelimesi tekil ve çoğul olmak , Kur'an'da 15 (1+5 = 6) kere tekrarlanmaktadır.
Monday, May 19, 2025
Kuruyan el ve Nekroz
Nekroz, vücudun belirli bir bölgesindeki, yaralanma, enfeksiyon, inflamasyon, kan akışı yetersizliği veya kesilmesi sonucu oluşan doku ölümü olarak tanımlanmaktadır.
Grek kökenli bir kelime olan Necrosis (Nekroz) kelimesi, "Necros" (Ölü) ve "osis" (durum, sorun, iltihap, hastalık) kelimelerinden oluşmaktadır.
Nekroz 6 kategoriye ayrılmaktadır.
1- Koagülasyon nekrozu (Pıhtılaşma nekrozu) ( Kan akışının kesilmesi )
2- Likefaksiyon nekrozu (Erime nekrozu)
3- Kazeöz nekroz (Peynirsi nekroz)
4- Yağ nekrozu (Enzimatik yağ nekrozu)
5- Fibrinoid nekroz
6- Gangrenöz nekroz (Koagülasyon nekrozu + Bakteriyel süperenfeksiyon)
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Nekroz
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK430935/
İsnini, "Kurusun, Mahvolsun, Yok olsun" anlamına gelen "Tebbet" kelimesinden alan 111. suredeki ifadeler Nekroz fenomenine de işaret etmekte gibidir.
111/1 TEBBET (1) YEDA (2) ebi (3) lehebin (4) ve (5) TEBBE (6)
( تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ )
( Ebu Leheb'in ELİ KURUSUN. Ve KURUDU. )
Ayetteki "Tebbet yeda" (Eli kurusun) ifadesi zahiren, inkarcı Ebu Leheb'in* elinde bulunan (sahip olduğu) maddi ve manevi imkanların yok olmasına yönelik bir bedduayı temsil etmektedir.
Ancak batıni açıdan, "El kuruması" ifadesi, ele olan kan akışının kesilmesi ve böylelikle elin "kuruması", mahvolması anlamına da işaret etmekte gibidir.
Ayette 6 nümerolojisinin mevcudiyeti, bir nevi "kuruma ve mahvolma" fenomeni olan Nekrozun 6 kategoriye ayrılması ile uyum arzetmektedir.
- Ayetin kodundaki rakamların toplamı olan 4 (1+1+1+1 = 4) sayısı ile ayetin ana teması olan "Tebbet yeda" (Eli kurusun) ifadesindeki kelime adedini temsil eden 2 sayısının toplamı 6 olmaktadır.
- Ayette 6 kelime bulunmakta olup, "Tebbe" (Kurudu) kelimesi 6. kelimedir.
- Ayetin ebced değeri olan 1275 sayısının nümerolojik değeri de 6'dır. (1+2+7+5 = 15 ... 1+5 = 6)
*"Ebu Leheb" kelimesi "Ateş alevinin babası" anlamına gelmekte olup, kelime ayrışımı "Ebe" (Baba) + u (bağlaç) + Leheb (Ateş alevi) şeklindedir. "Leheb" kelimesi, "İltihab" ( Enfeksiyon, İnflamasyon (Alevlenme) ) kelimesinin de köküdür ki "İltihab" nekrozun da sebeplerinden biridir.
Wednesday, May 14, 2025
Bozguncu "Dalgalar"
Elektromanyetizma, elektrik yüklü parçacıklar arasındaki etkileşime neden olan fiziksel kuvvettir.
Elektromanyetik dalgalar, yüklü bir parçacığın ivmeli hareketi sonucu oluşan, birbirine dik "Elektrik" ve "Manyetik" alan bileşeni bulunan ve bu "iki" alanın oluşturduğu düzleme dik doğrultuda yayılan, yayılmaları için ortam gerekmeyen, boşlukta c (ışık hızı) ile yayılan enine dalgalardır.
Elektrik ve Manyetizma, elektromanyetik kuvvet tarafından üretilen "iki" ilişkili olgudur.
Elektromanyetik dalgalar dalga boylarına göre 7 kategoriye ayrılmaktadır.
Elektromanyetik Dalgalar insan vücudundaki dokuları ısıtarak ve dokularda kimyasal değişimlere yol açarak organizmanın "bozulmasına" sebep olurlar ve böylelikle vücuda zarar verirler.
Metal alaşımlı elektromanyetik kalkanların temel işlevi, elektromanyetik dalgaları engellemek değil manyetik dalgaların yönünü değiştirmektir. Manyetik dalgalardan korunmak istenen bölgenin etrafı manyetik kalkan ile çevrelenir. Mıknatıslanma özelliği yüksek metallerden oluşan alaşımın içine giren manyetik dalgalar malzemenin içinde yol alarak korunmak istenen bölgenin etrafından dolaşır. Böylece kuvvetli manyetik dalgaların sebep olabileceği sorunların önüne geçilir.
https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/manyetik-koruma-nedir
Çoklu ve sembolik anlamlara sahip ayetlerden olan Kehf suresinin aşağıda yer alan ve birbirleriyle ilintili olan ayetlerinde Elektromanyetizma / Elektromanyetik Dalgalar fenomenine de işaret edilmekte gibidir. Zira ayetlerde, yerde "bozgun" yapma niyetindeki Ye'cuc ve Me'cuc isimli "iki" varlıktan yani bir "ikili" fenomenden ve bunların "bozucu" etkisinden korunabilmek için Zulkarneyn'den bir "sed" ( kalkan ) yapmasının istendiğinden bahsedilmektedir. Sedin yapılabilmesi için de Zulkarneyn "demir" külçeleri getirilmesini istemektedir.
18/94 Kalu ya zel karneyni inne YE'CUCE ve ME'CUCE MUFSİDUNE fil erdi fe hel nec'alu leke harcen ala en tec'ale beynena ve beynehum SEDDA
( “Ey Zülkarneyn, iki boynuzlu, YECUC ve MECUC kesinlikle yerde BOZGUNCULARDIR. O halde, bizimle onlar arasına SED koyman üzere sana haraç versek olur mu?” dediler. )
18/96 Atuni ZUBERAL HADİD hadid hatta iza sava beynes sadafeyni kalenfuhu hatta iza cealehu naran kale atuni ufriğ aleyhi kitra
( Bana DEMİR KÜTLELERİ getirin. Nihayet, iki ucun arasını eşleştirip müsavi kıldı. "Üfleyin." dedi. Nihayet ateşi oluşturduğunda "Getirin bana, onun üzerine erimiş bakır dökeyim." dedi. )
18/99 Ve (1) terakna (2) BA'DA (3) HUM (4) YEVME (5) İZİN (6) YEMUCU (7) Fİ (8) BA'DİN (9) ve (10) nufiha (11) fi (12) el (13) suri (14) fe (15) cema'na (16) hum (17) cem'a (18)
( Ve o gün, onları BİRBİRLERİNİN İÇİNDE DALGALANMAYA terkettik. Borunun içine üflenir de onların hepsini toplarız. )
- Ayet grubunda "bozucu" etkisi olan "ikiliden" ( Ye'cuc, Me'cuc ) bahsedilmektedir ki bu durum "elektrik" ve "manyetizma" ikilisini çağrıştırmaktadır.
- Bu "ikilinin" bozucu etkilerinden korunmak için "demirden" bir sed yapıldığı bildirilmektedir. Demir, mıknatıslanma (manyetize olma) özelliği olan ve "elektromanyetik kalkan" üretiminde kullanılan bir malzemedir.
- Ayet grubunun son ayetinde (18/99) yer alan "Yemucu ba'dahum fi ba'din" ( Birbirleri içinde dalgalanırlar ) ifadesi de Elektrik ve Manyetizma "ikilisinin" oluşturduğu "Elektromanyetik Dalga" fenomenine işaret etmekte gibidir.
Ayetteki "Yemucu" ( Dalgalanırlar ) kelimesinin sıra numarası 7 olup, yukarıda belirtildiği üzere elektromanyetik dalgalar 7 kategoriye ayrılmaktadır.
Ayette geçen ve evvelki bölümlerde incelendiği üzere yine çoklu anlamları bulunan "Zulkarneyn" ( İki Boynuzlu ) ( Za ( Sahibi ) + el ( önek ) + Karn ( Boynuz; Zaman, Dönem; Nesil ) + Eyni ( İki ) ) kelimesinin konu bağlamında yani "mıknatıslama esasına dayalı manyetik kalkan" bağlamında temsil ettiği sembolik anlamlardan biri de "iki kutuplu mıknatıs" olabilir. Zira mıknatısın genel formu da bir "boynuza" benzemektedir.
Ayrıca bkz.
https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/dalga-hareketi-ve-9.html?m=1
Elektromanyetik dalgaların boşlukta c (ışık hızı) ile yayılması fenomeni ile ilintili olarak bkz.
Tuesday, May 13, 2025
Sabah nefeslendiğinde....
Oksijen, atom numarası 8 olan yani çekirdeğinin yörüngesinde 8 elektron bulunduran ve atom ağırlığı 16 olan ve periyodik tablonun 16. grubunda yer alan kokusuz gaz halindeki elementtir.
O ile simgelenen element tek başına bir oksijen atomu olup, kararsız bir karaktere sahiptir. Bu nedenle hızlı bir şekilde başka atomlarla birleşebilmektedir. O2 ile simgelenen ise oksijenin bir allotropu olan Dioksijen yani insanın nefes alırken soluduğu moleküler oksijendir. O2, iki oksijen atomunun bir araya gelerek oluşturduğu kararlı gaz molekülüdür. Tüm canlıların soluduğu oksijen, atmosferde %21 oranında bulunan O2'dir.
81/18 Ve (1) el (2) subhi (3) iza (4) teneffese (5)
( وَالصُّبْحِ اِذَا تَنَفَّسَۙ )
( Ve sabah nefeslendiğinde, )
Thursday, May 8, 2025
Cenin ( Fetüs ) ve 9
Rahimdeki döllenmiş yumurta zigot, zigotun mitoz bölünmeyle hücre sayısının artması hali embriyo, embriyoda doku ve organ gelişiminin başlaması hali ise fetüs ( cenin ) olarak isimlendirilmektedir. Fetüs evresi, gebeliğin 9. haftasında başlamakta ve doğuma kadar sürmektedir.
https://openbooks.library.baylor.edu/lifespanhumandevelopment/chapter/prenatal-development/
"Fetüs" kelimesinin muadili olan "Cenin" kelimesi, Kur'an'da sadece Necm suresinin aşağıdaki ayetinde çoğul olarak yani "Ecinnet" olarak yer almaktadır. Ve bu ayette doğum öncesi "zaman"lara da işaret edilmektedir.
53/32 Ellezine (1) yectenibune (2) kebaira (3) el (4) ismi (5) ve (6) el (7) fevahişe (8) illa (9) el (10) lemem (11) inne (12) rabbe (13) ke (14) vasiu (15) el (16) mağfirah (17) HUVE (18) A'LEMU (19) Bİ (20) KUM (21) İZ (22) ENŞEE (23) KUM (24) MİN (25) EL (26) ERDİ (27) VE (28) İZ (29) ENTUM (30) ECİNNETUN (31) Fİ (32) BUTUNİ (33) UMMEHATİ (34) KUM (35) fe (36) la (37) tuzekku (38) enfuse (39) kum (40) huve (41) a'lemu (42) bi (43) men (44) itteka (45)
( Onlar günahın büyüklerinden ve ahlaksızlıklardan, küçük günahlar haricinde, kaçınırlar. Kesinlikle Rab’binin affı geniştir. O, SİZİ YERDEN İNŞA ETTİĞİ ZAMANI VE SİZİN ANNELERİNİZİN KARINLARINDA CENİNLER OLDUĞUNUZ ZAMANI BİLİR. O halde nefislerinizi temize çıkarmayın. O sakınan kimseyi bilir. )
- Ayette "Cenin / Ecinnet" kelimesinin geçtiği ve zamanlamaya da işaret edilen cümle 18 kelimeden oluşmaktadır. Bu sayının nümerolojik değeri olan 9 sayısı, embriyonun fetüs ( cenin ) halini aldığı zamanı hafta cinsinden ifade eden sayıdır.
- Ayetin numarası olan 32 sayısını ve ayetteki "Ecinnet" kelimesinin sıra numarası olan 31 sayısını oluşturan rakamların toplamı da 9 olmaktadır. ( 3+2+3+1 = 9 )
- Ayetteki toplam kelime adedini temsil eden 45 sayısının nümerolojik değeri de 9'dur. ( 4+5 = 9 )
Evvelki bölümlerde de değinildiği üzere, fetüsün şeklinin 9 sayısına benzemesi de dikkat çekmektedir.
Ayrıca bkz.
https://kuranilmi.blogspot.com/2024/02/insann-kaynak-kodu-9.html
Redoks ... Alçalanlar ve Yükselenler
Kimyada "REDOKS" ( REDüksiyon - OKSidasyon ) reaksiyonu, bir maddenin elektron aldığı ( indirgendiği ), diğerinin ise elektron verdiği ( yükseltgendiği ) reaksiyon olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle bu reaksiyonlar "İndirgenme - Yükseltgenme" reaksiyonu olarak da anılmaktadır. Zira "Redoks" kelimesini oluşturan "REDüksiyon" kelimesi "İndirgenme", "OKSidasyon" kelimesi ise "Yükseltgenme" anlamını temsil etmektedir.
Her kimyasal reaksiyonun özünde mutlaka yükseltgenme ve indirgenme ( redoks ) bulunmamakla birlikte reaksiyonların çoğunluğu Redoks niteliği arzetmektedir.
Redoks reaksiyonları 5 kategoriye ayrılmaktadır.
1- Birleşme
2- Ayrışma
3- Yer değiştirme
4- Yanma
5- Orantısızlık
Döngü sonu olaylarını konu alan Vakia suresinin aşağıdaki ayetindeki ikili ifadenin ve nümerolojinin dolaylı olarak Redoks kavramına da işaret ediyor olması muhtemeldir.
56/3 Hafidatun (1) rafi'tun (2)
( Alçaltıcıdır yükselticidir. )
- Ayette önce "Hafidat" ( Alçaltıcı ) sonra "Rafi'tun" ( Yükseltici ) kelimesinin yer alması, "Redoks" kavramındaki kelime sırasıyla benzerlik arzetmektedir. ( Redoks ... İndirgenme Yükseltgenme )
- Ayetin kodunu oluşturan rakamların toplamının nümerolojik değeri 5 olup, bu sayı Redoks kategorisi adedine eşittir. ( 5+6+3 = 14 ... 1+4 = 5 )
- Ayetin numarası (3) ile ayetteki kelime adedinin (2) toplamı da 5 sayısını vermektedir. ( 3+2 = 5 )
Surenin 7. ayetinde de genetik bir kimyasal reaksiyondaki "birleşme"yi çağrıştıran bir ifade yer almaktadır.
56/7 Ve kuntum ezvacen selaseten
( Üç eş olursunuz. )
Not: İlk izlenimde farklı veya ilgisizmiş gibi algılanan olgu ve olayların, vahdet ( ünite, birlik ) kavramı çerçevesinde esasen birbirleriyle benzer anlamsal, sayısal ve yapısal özellikleri barındırıyor oldukları hatırlanmalıdır. Zira yaratılıştaki her olgu bir diğerinin yansıması niteliğindedir.
Monday, May 5, 2025
Fay hatları
“Fay” iki kıta sahanlığının birbirlerine sürtünerek zıt yönlerde hareketleri sonucu oluşan çatlak, yarık, kırık nitelikli yapıya verilen isimdir. “Fay hattı” ise, söz konusu yapının uzantısını ifade etmektedir.
“Fay” kelimesinin kökeni Fransızca “Faille” ( Kırılma, Aralık oluşma ) kelimesidir. İngilizce de ise “Fay” kelimesinin karşılığı olarak “Fault” ( Hata ) kelimesi kullanılmaktadır.
Fayların kategorizasyonunda iki farklı kabul göze çarpmaktadır. Birincisi genel yaklaşım, ikincisi spesifik yaklaşımdır. Genel yaklaşım itibarıyla faylar 3 kategoriye ayrılmaktadır.
1- Normal Fay ( Normal Fault ) ( Dikey ve Aşağı yönlü )
2- Terse İtme Fayı ( Reverse Thrust Fault ) ( Dikey ve Yukarı yönlü )
3- Doğrultu Kayması Fayı ( Strike Slip Fault ) ( Yatay )
Friday, May 2, 2025
Güneş'in batıdan doğduğu gezegen Venüs
Venüs gezegeni, kendi ekseni etrafında, Güneş etrafında izlediği yörüngenin tam tersi yönde dönmektedir. Bir başka deyişle Venüs, Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüş yönünün tersine dönmektedir. Bu nedenle Venüs gezegeninde Güneş batıdan doğmakta ve doğudan batmaktadır.
Venüs’ün ters yönde dönmesi, eksen eğim açısının 177° olmasından kaynaklanmaktadır.
Bakara suresinin aşağıdaki ayeti, semantik ve nümerik açıdan yukarıdaki fenomene dikkat çekmekte gibidir.
2/258 E (1) lem (2) tera (3) ila (4) ellezi (5) hacce (6) ibrahime (7) fi (8) rabbi (9) hi (10) en (11) ata (12) hu (13) allahu (14) el (15) mulk (16) iz (17) kale (18) ibrahimu (19) rabbi (20) iye (21) ellezi (22) yuhyi (23) ve (24) yumitu (25) kale (26) ene (27) uhyi (28) ve (29) umit (30) kale (31) ibrahimu (32) FE (33) İNNE (34) ALLAHE (35) YE'Tİ (36) Bİ (37) EL (38) SEMSİ (39) MİN (40) EL (41) MEŞRİKİ (42) FE (43) E'Tİ (44) Bİ (45) HA (46) MİN (47) EL (48) MAĞRİBİ (49) fe (50) buhite (51) ellezi (52) kefer (53) ve (54) allahu (55) la (56) yehdi (57) el (58) kavme (59) el (60) zalimin (61)
( Allah kendisine mülkü, hükümdarlığı verdi diye, İbrahim’ le Rab’binin hakkında o tartışıp mücadele edeni görmedin mi? Zamanında İbrahim "O Rab'bim ki diriltir ve öldürür." dedi. "Ben de diriltirim ve öldürürüm." dedi. "KESİNLİKLE ALLAH GÜNEŞ'İ DOĞUDAN GETİRİR, O HALDE ONU BATIDAN GETİR." dedi. Böylece o inkar eden şaşırdı. Allah zalimler kavmini yönlendirmez. )
- Ayette "Güneş'in batıdan doğması" fenomenine işaret edilmektedir.
- Ayetin kodunun nümerolojik değeri "17" ( 2+2+5+8 = 17 ), ayetteki kelime adedinin nümerolojik değeri ise "7" ( 6+1 = 7 ) olmaktadır. Bu iki sayının yanyana konumlanması durumunda, Venüs gezegeninin tersine dönmesine sebep olan eksen eğim açısı değeri ( 177° ) oluşmaktadır.
Wednesday, April 30, 2025
Halka halka yaratılış
Hatırlanacağı üzere nümerik sembolizmde 11 sayısı, düalite, döngü, halden hale geçiş, portal açılışı gibi kavramların sembolü olan sayıdır. Konuşma dilinde ani hal değişiminin yani halden hale geçişin "BİRdenBİRe" ifadesiyle temsili de bu durumu teyid eder niteliktedir. Masalların başlangıç cümlesi olan "BİR varmış BİR yokmuş" cümlesinde de gizli olan 11 sayısının temsil ettiği kavramlar esasen Yaratılış sisteminin de özünü oluşturmaktadır. Yaratılış, "Yokluk-Varlık" düalitesinin ve dolayısıyla döngüselliğin tezahürüdür. Yaşam ise zaten bir döngüler ve halden hale geçişler silsilesidir.
Türkçede yer alan "Halk" ( Toplum, İnsan topluluğu, Yaratış ) ve "Halka" ( Çember, Daire, Daire şeklinde nesne ) kelimeleri Arapça kökenli "Halk" ( Yaratış ) kelimesinin bir tezahürüdür. "Halka" kelimesinin anlamsal içeriğindeki "Daire, Döngü" kavramı, yaratılışa ve yaratılıştaki "döngüselliğe" işaret niteliğindedir.
Kur'an'da, "Yaratılış" anlamını temsil eden öncelikli kelime "Halk" kelimesi olup, bu kelime gerek nümerik yapısı, gerekse ayetlerdeki tezahürü itibarıyla 1 ve 11 mesajını da taşıyan bir kelimedir.
Ayetlerde "Halk" ( خَلْقِ ) kelimesi ilk kez Bakara suresinin 164. ayetinde geçmektedir ki bu ayetin numarasındaki rakamların toplamı 11 ( 1+6+4 = 11 ) olmaktadır.
2/164 İnne fi HALK el semavati vel erdi vahtilafil leyli ven nehari ......
( Göklerin ve yerin YARATILIŞINDA, gecenin ve gündüzün ihtilafında, ...... )
Rum suresinin aşağıdaki ayetinde, yaratılışın "tekrarlar", "döngüler" silsilesi olduğu açıkça ifade edilmekte ve "Halk" kelimesinin 11 sayısıyla ilintisi ortaya konmaktadır.
30/11 Allahu (1) yebdeu (2) el (3) HALKA (4) summe (5) yu'idu (6) HU (7) summe (8) iley (9) hi (10) turceun (11)
( Allah YARATIŞI ortaya çıkarıp başlatır. Sonra ONU tekrarlayıp döndürür. Sonra O'na döndürülürsünüz. )
- Ayetin numarası 11'dir.
- Ayette 11 kelime bulunmaktadır.
- Ayette "Yaratılış" kavramı, "Halk" kelimesiyle ve onu temsil eden "Hu" zamiriyle iki kere zikredilmektedir. Bu iki kelimenin sıra numaraları toplamı 11 ( 4+7 = 11 ) olmaktadır.
Kaf suresinin aşağıdaki ayetinde ise yaratılıştaki döngüsel niteliğe "Halkin cedid" ( Yeni yaratış ) ifadesiyle vurgu yapılmaktadır.
50/15 E (1) fe (2) ayina (3) bi (4) el (5) HALKİ (6) el (7) evvel (8) bel (9) hum (10) fi (11) lebsin (12) min (13) HALKİN (14) cedid (15)
( اَفَعَي۪ينَا بِالْخَلْقِ الْاَوَّلِۜ بَلْ هُمْ ف۪ي لَبْسٍ مِنْ خَلْقٍ جَد۪يدٍ۟ )
( Böylece ilk YARATMADA acz mi gösterdik? Bilakis onlar YENİ YARATILIŞTAN şüphe içindedirler. )
- Ayetin kodunu oluşturan rakamların toplamı 11 ( 5+0+1+5 = 11 ) olmaktadır.
- "Halk" kelimesi ayette iki kere tekrarlanmakta olup, ilgili sıra numaralarının nümerolojik toplamı da 11 ( 6+1+4 = 11 ) sayısını vermektedir.
- Ayetin ebced değeri 2153 olup, bu sayının nümerolojik değeri 11 ( 2+1+5+3 = 11 ) olmaktadır.
"Yaratma" ve "Yaratılma" kavramları düalitesine işaret edilen Saffat suresinin aşağıdaki ayetinde de dikkat çekici bir nümerik yapı mevcuttur.
37/11 Fe (1) estefti (2) him (3) e (4) hum (5) eşeddu (6) HALKAN (7) em (8) men (9) HALAKNA (10) in (11) na (12) HALAKNA (13) hum (14) min (15) tiynin (16) lazib (17)
( O halde onlara sor. YARATIŞ olarak onlar mı daha şiddetli yoksa bizim yarattıklarımız mı? Kesinlikle onları yapışık çamurdan YARATTIK. )
- Ayetin numarası 11'dir.
- Ayetin sure numarası olan 37 sayısı, hem nümerolojik değerinin 1 olması, hem de "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısını veren 37x73 işlemindeki sayı düalitesindeki rakamları içermesi açısından önem arzetmektedir. ( İlgili tüm sayıların nümerolojik değerleri 1 olmaktadır. )
- Ayette üç kere tekrarlanan "Halk" kelimesinin sıra numaraları 7, 10 ve 13 olup, bu sayıları oluşturan rakamların, ayetin kodunu da oluşturan rakamlar olduğu görülmektedir.
- Ayetteki "Halka / Halkan" ( خَلْقاً )* ( Yaratış olarak ) kelimesinin ebced değeri olan 731 sayısının nümerolojik değeri de 11 ( 7+3+1 = 11 ) olmaktadır. Ayrıca bu sayı, ayetin kodundaki rakamlarla ve ayetteki "Halk" kelimelerinin sıra numaralarıyla uyum arzetmektedir.
* Hi 600 + Lam 30 + Kaf 100 + Elif 1 = 731 ... 7+3+1 = 11
Zümer suresinin aşağıdaki ayeti "Halk" kelimesinin en çok tekrarlandığı ( 4 kere ) ayetlerden biri olup, bu tekrarlar vasıtasıyla ve özellikle "Yaratıştan yaratışa yaratır" ( Yahluku halkan min ba'di halkin ) cümleciğiyle "yaratılış tekrarına, yaratılış döngülerine" işaret edilmektedir.
39/6 HALEKA (1) kum (2) min (3) nefsin (4) vahidetin (5) summe (6) ceale (7) min (8) ha (9) zevce (10) ha (11) ve (12) enzele (13) lekum (14) min (15) el (16) en'ami (17) semaniyete (18) ezvac (19) YAHLUKU (20) kum (21) fi (22) butuni (23) ummehati (24) kum (25) HALKAN (26) min (27) ba'di (28) HALKİN (29) fi (30) zulumatin (31) selas (32) zalikum (33) allahu (34) rabbu (35) kum (36) lehu (37) el (38) mulk (39) la (40) ilahe (41) illa (42) hu (43) fe (44) enna (45) tusrafun (46)
( Sizi tek nefisten YARATTI. Sonra ondan eşini oluşturdu. Size hayvanlardan sekiz eş indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlıkta YARATIŞTAN YARATIŞA YARATIR. Rab’biniz Allah budur. Mülk O’nadır. O’nun haricinde ilah yoktur. O halde nasıl döndürülüp çevriliyorsunuz? )
- Ayetteki ilk "Halk" kelimesi ile son "Halk" kelimesi arasında 29 kelime bulunmakta olup, son "Halk" kelimesi 29. kelimedir. ( 2+9 = 11 )
- Ayetteki "Halk" kelimelerinin sıra numaralarının toplamı olan ve nümerolojik değeri 1 olan 73 sayısı da yine yukarıda belirtildiği üzere 2701 sayısını veren 37x73 işlemindeki sayısal düalite açısından dikkat çekmektedir. ( Ayrıca "Halk" ( خَلْق ) ( Yaratış ) kelimesinin ebced değeri de 730'dur. ( Hi 600 + Lam 30 + Kaf 100 = 730 ) )
İlk yaratılış sürecinin, sembolik bir kodlamayı yansıtan "7 gün"den oluştuğu ifadesi, 1-7 arası rakamların toplamlarının 28 olması ve bu sayının nümerolojik değerinin 1 olması da konu bağlamında ayrıca dikkat çekmektedir.
Ayrıca bkz.
Tuesday, April 29, 2025
Şimşek, Gök gürültüsü ve Ses Hızı
Ses hızının deniz seviyesinde, 20 c derecede, saniyede 343 m/s olduğu, 0 c derecede ise 331 m/s olduğu belirtilmektedir. Bir şimşeğin gözlemciye olan uzaklığının hesaplanmasında, gök gürültüsünün şimşekten kaç saniye sonra duyulduğu önem taşımaktadır. Zira, şimşeğin gözlemciye olan uzaklığı, söz konusu saniye değerinin 343 m/s ile çarpılmasıyla hesaplanmaktadır.
https://en.wikipedia.org/wiki/Speed_of_sound
Bakara suresinin 19. ayetinde konuyla semantik ve nümerolojik açıdan uyumlu veriler yer almakta gibidir. İlgili ayet, "Ra'd" ( Gök gürültüsü ), "Berk" ( Şimşek ) ve "Saika" ( Yıldırım ) kelimelerinin birlikte yer aldığı tek ayet olup, ayette "şimşek ile gök gürültüsü arasındaki ilişkiye" de dikkat çekilmektedir.
2/19 Ev (1) ke (2) sayyibin (3) min (4) el (5) semai (6) fi (7) hi (8) zulumatun (9) ve (10) RA'DUN (11) ve (12) BERK (13) YEC'ALUNE (14) ESABİA (15) HUM (16) Fİ (17) AZANİ (18) HİM (19) min (20) el (21) SAVAİKİ (22) hazera (23) el (24) mevt (25) ve (26) allahu (27) muhitun (28) bi (29) el (30) kafirin (31)
( اَوْ كَصَيِّبٍ مِنَ السَّمَٓاءِ ف۪يهِ ظُلُمَاتٌ وَرَعْدٌ وَبَرْقٌۚ يَجْعَلُونَ اَصَابِعَهُمْ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ مِنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَ الْمَوْتِۜ وَاللّٰهُ مُح۪يطٌ بِالْكَافِر۪ينَ )
( Veya içinde karanlıklar, GÖK GÜRÜLTÜSÜ ve ŞİMŞEK olan gökten yağmur bulutu gibidir. Ölüm korkusuyla, YILDIRIMLARDAN dolayı PARMAKLARINI KULAKLARININ İÇİNE GÖTÜRÜRLER. Allah inkarcıları kuşatandır. )
- Ses hızını m/s cinsinden ifade eden 343 sayısının nümerolojik değeri 10 olmaktadır. ( 3+4+3 = 10 )
- Ayetin numarası da 10'dur.
- Ayetteki kritik kelimeler olan "Ra'd" ( Gök gürültüsü ), "Berk" ( Şimşek ) ve "Savaik" ( Yıldırımlar ) kelimelerinin sıra numaraları sırasıyla 11, 13 ve 22 olup, bu sayıları oluşturan rakamların toplamı da 10 olmaktadır. ( 1+1+1+3+2+2 = 10 )
- Ayette gök gürültüsünün "sesine", dolaylı olarak işaret edilen "Yec'alune esabiahum fi azanihim" ( Parmaklarını kulaklarının içine götürürler. ) cümleciği, ayetin 19. kelimesiyle sonlanmaktadır. ( 1+9 = 10 )
Bu cümleciği de içeren, ayetin ikinci cümlesinde "Yıldırımı görünce, ardından gelecek sesin korkusuyla kulaklarını elleriyle kapatanlardan" bahsedilmekte olup, bu ifade "yıldırımın görülmesiyle, sesinin duyulması arasındaki zaman farkına da" işaret etmektedir.
- Ses hızının 0 c derecedeki değerini m/s cinsinden temsil eden 331 sayısı ise ayetin kodunda ve ayetteki kelime adedinde saklı gibidir. Zira ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri 3 ( 2+1+9 = 12 ... 1+2 = 3 ), ayetteki kelime adedi ise 31'dir. Bu iki sayı yanyana geldiğinde 331 sayısı oluşmaktadır.