"Hayat" olarak tanımlanan süreç, esas itibarıyla “Olgular” karşısnda tezahür eden "Algıların" stimülasyonu sonucunda oluşan "Duyguların" değişken trendde ( artan, azalan ) deneyimlenmesinden oluşmaktadır. "Kader" ( Ölçü ) kavramı ise insanın ömür süresi içinde bu duyguları ne zaman ve ne kadar süreyle yaşayacağını belirleyen, Allah'ın takdir ettiği olgudur. ( Dikkat edilirse "Ölçme, Değerlendirme" anlamına gelen "Takdir" kelimesi de "Kader" kökünden gelmektedir. Aşağıda "Kader" kelimesinin "Ölçmek" anlamında net ifadesi yer almaktadır. )
42/27 - Ve lev besetallahür rizka li ıbadihı le beğav fil erdı ve lakin yünezzilü bi KADERin ma yeşa' innehu bi ıbadihı habırun besır
( Ve şayet Allah kullarına rızkı bol verseydi, yerde azarlardı. Lakin dilediğini ÖLÇÜ ile indirir. Kesinlikle O kullarından haberdardır görendir. )
77/21 - Fe cealnahu fi kararin mekin
( Böylece onu sağlam yerin içinde kıldık. )
77/22 - İla KADERin ma'lum
( Bilinen ÖLÇÜYE, KADERE kadar. )
Aşağıda insanın sınav olarak deneyimlediği temel duygular yer almaktadır. Bazı "duygu tanımlayan kavramlar" temel duyguların içinde yer aldığından parantez içinde gösterilmiştir.
Algılar
Varlık, Yokluk, Doğru ( İyi ), Yanlış ( Kötü ), Temiz, Pis, Büyük , Küçük, Uzak, Yakın, Güzel, Çirkin, Yumuşak, Sert, Tehlikeli, Güvenli, Kapalı, Açık, Karanlık, Aydınlık, Ters, Düz, Acı, Tatlı, Tuzlu
Temel Duygular
Sevinç ( Keyif, Huzur ), Üzüntü ( Sıkıntı, Acıma ), Sevgi ( Şefkat, Özlem ), Nefret ( Öfke ), Korku ( Endişe ), Şaşırma, Şehvet, Merak, Tiksinme
"Kader" kavramı bir ilahi "kodlama" olarak nitelendirilebilir. Zira Allahü Teala "Herşeyi saydığını ve ölçülendirdiğini ( kaderlendirdiğini )" ayetlerinde defaatle bildirmektedir. Dolayısıyla "kader" esas itibarıyla ilahi bir yazılımdır. Temel değişkenler olan "Algı" ve "Duygu" ilişkisi çerçevesinde kader yazılımının küçük bir bölümü aşağıdaki gibi örneklenebilir. ( Örnekte "Algılar" ve "Duygular" bilgisayar programlamasında olduğu gibi binomial ( ikilik ) sistem mantığı ile 1 ve 0 kombinasyonlarıyla kodlanmıştır. )
"Büyük" ( 1 ), "Tehlikeli" ( 10 ), "Pis" ( 101 ) algılarının sebebiyet verdiği "Korku" ( 01 ) duygusunun yaşandığı küçük bir kader kesiti şöyle kodlanabilir. "11010101"
İnsan, Allahü Teala tarafından takdir edilen kaderini değiştirebilir mi? Bazı çevrelerde "İnsan, kendi kaderini kendisi yaratır." şeklinde temelsiz söylemler benimsenmiştir. Ancak, bu söylem çok basit iki soru ile batıl kılınabilir. “İnsan kendi yaratılışına kendisi mi karar vermiştir?” “İnsan ne zaman ve nasıl öleceğini bilebilir mi?” Her iki sorunun yanıtı da “Hayır” olduğu müddetçe - ki bu hep böyle olacaktır. – insanın kendi kaderini yaratma ve yönlendirme hipotezi batıl kalacaktır. Öte yandan. "insan kaderini değiştirse!!" bile yine Allahü Teala'nın belirlediği kaderi yaşar. Çünkü bir insan, mevcut ömür sürecinin herhangi bir noktasında yaşamını etkileyen ve müdahale edebileceği değişkenlere ilişkin köklü değişiklikler yaparak o noktadan sonrasını "farklı" olarak algılayacağı bir şekilde yaşasa dahi, söz konusu değişimi yapabilmesi için gerekli "akıl etme yetisi" kendisine yine Allahü Teala tarafından bahşedilecek, vahyedilecektir. Dolayısıyla insanın kaderini "değiştirme", kader sürecindeki herhangi bir vakanın tezahür zamanını "öne alma" veya "erteleme" gibi bir yetisi bulunmamaktadır.
Bu hususta bildirilen aşağıdaki ayetler önem arzetmektedir.
7/34 - Ve li külli ümmetin ecel fe iza cae ecelühüm la yeste'hırune saaten ve la yestakdimun
( Ve her topluluk için vade vardır. Vadeleri geldiğinde, onu saat olarak erteleyemezler ve öne de alamazlar. )
10/49 - Kul la emlikü li nefsı darran ve la nef'an illa ma şaellah li külli ümmetin ecel iza cae ecelühüm fe la yeste'hırune saaten ve la yestakdimun
( "Ben, Allah' ın o dilediği haricinde nefsime ne zarara, ne de faydaya malik olamam, hükmedemem. Her topluluk için vade vardır. Vadeleri geldiğinde artık saatini erteleyemezler ve öne de alamazlar." de. )
23/43 - Ma tesbiku min ümmetin eceleha ve ma yeste'hırun
( Topluluklardan olanlar vadelerini öne alamazlar ve erteleyemezler. )
No comments:
Post a Comment