Çeviri

Wednesday, November 20, 2019

Teşbihteki sınav

Kutsal kitaplardaki yoğun sembolizm ve teşbih tekâmül yolcusu inananlar için başlıbaşına bir sınav ve ilmi araştırma konusudur. Bilgi seviyesi artanlar için kitaplardaki sembolik ve teşbihi ayetler açık anlamlı ve net bilgilere dönüşecektir. Ayağa Kalkış / Kıyamet Günü ( Yevmel Kıyameh ) olarak tanımlanan ve bir bilgelik kıyamı olan döngü sonu sürecinde tüm sırlar açığa çıkacak, gizli veya gizlenmeye çalışılan hiçbir şey kalmayacaktır. Ancak bu süreç içinde kibirde ve inkârda direten, dünyevi menfaatten ve maddeden kopamayanlar ilahi kozmik bilgileri anlamaktan mahrum kılınacaklar, hiç nasiplenemeyeceklerdir.
Bu husus kitaplarda şu ayetlerle bildirilmektedir.

86/9 - Yevme tübles serair ( O gün sırlar ortaya çıkarılır. )

3/7 - Hüvellezi enzele aleykel kitabe minhü ayatün muhkematün hünne ümmül kitabi ve üharu müteşabihat fe  emmellezine fi kulubihim zeyğun fe yettebiune ma teşabehe minhübtiğael fitneti vebtiğae te'vılih ve ma ya'lemü te'vılehu illellah ver rasihune fil ılmi yekulune amenna bihı küllün min ındi rabbina ve ma yezzekkeru illa ülül elbab 

( Kitabı sana indiren O'dur. Onda kitabın anası olan açık anlamlı, sağlam ayetler vardır. Diğerleri benzetmelidirler. Ama o kalplerinin içinde şüphe, vesvese, eğrilik, ayrılık olanlar, onlardan fitneyi aramak ve kendi yorumlarını aramak için o benzetilmiş olanlara tabi olurlar. Onun yorumunu Allah haricinde kimse bilmez. İlimde derinleşmiş olanlar "Ona inandık. Hepsi Rab’bimizin indindendir." derler. Akıl sahipleri haricindekiler hatırlamaz. )

7/179 - Ve lekad zera'na li cehenneme kesıran minel cinni vel insi lehüm kulubün la yefkahune biha ve lehüm a'yünün la yübsırune biha ve lehüm azanün la yesmeune biha ülaike kel en'ami bel hüm edall ülaike hümül ğafilun 

( Ve cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennem için bıraktık. Onların kalpleri vardır, onlarla anlamazlar. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları vardır, onlarla duymazlar. Bunlar hayvanlar gibidirler. Bilakis daha da sapmışlardır. İşte onlar habersizlerdir. )

7/146 - Seasrifü an ayatiyellezine yetekebberune fil erdı bi ğayril hakk ve in yerav külle ayetin la yü'minu biha ve in yerav sebıler rüşdi la yettehızuhü sebıla ve in yerav sebılel ğayyi yettehızuhü sebıla zalike bi ennehüm kezzebu bi ayatina ve kanu anha ğafilın 

( Yerde haksızca kibirlenenleri ayetlerimden men edeceğim, uzaklaştıracağım. Onlar bütün ayetleri görseler dahi onlara inanmazlar. Eğer doğru yolu görürlerse onu yol edinmezler. Eğer yanlış yolu görürlerse onu yol edinirler. Bu kesinlikle onların ayetlerimizi yalanlamalarından ve onlardan habersiz olmalarındandır. ) 

İncil

42 Luke 8-9 İsa, bu benzetmenin anlamını kendisinden soran öğrencilerine, 

42 Luke 8-10 "Tanrı Egemenliği'nin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi" dedi. "Ama başkalarına benzetmelerle sesleniyorum. Öyle ki, 'Gördükleri halde görmesinler, Duydukları halde anlamasınlar.' 

42 Luke 8-11 "Benzetmenin anlamı şudur: Tohum Tanrı'nın sözüdür. 

42 Luke 8-12 Yol kenarındakiler sözü işiten kişilerdir. Ama sonra İblis gelir, inanıp kurtulmasınlar diye sözü yüreklerinden alır götürür.

42 Luke 8-13 Kayalık yere düşenler, işittikleri sözü sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için ancak bir süre inanan kişilerdir. Böyleleri denendikleri zaman imandan dönerler. 

42 Luke 8-14 Dikenler arasına düşenler, sözü işiten ama zamanla yaşamın kaygıları, zenginlikleri ve zevkleri içinde boğulan, dolayısıyla olgun ürün vermeyenlerdir. 

42 Luke 8-15 İyi toprağa düşenler ise, sözü işitince onu iyi ve sağlam bir yürekte saklayanlardır. Bunlar sabırla dayanarak ürün verirler." 

42 Luke 8-16 "Hiç kimse kandil yakıp bunu bir kapla örtmez, ya da yatağın altına koymaz. Tersine, içeri girenler ışığı görsünler diye onu kandilliğe koyar.  

42 Luke 8-17 Çünkü açığa çıkarılmayacak gizli hiçbir şey yok; bilinmeyecek, aydınlığa çıkmayacak saklı hiçbir şey yoktur.


No comments:

Post a Comment