Çeviri

Friday, January 20, 2017

Alzheimer

Alzheimer hastalığı, günlük yaşamsal aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile karakterize, nöropsikiyatrik semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalıktır. Demansın en sık görülen tipidir. Bu hastalığı ilk olarak Alois Alzheimer tanımlamıştır. Hastalık yakın geçmişe ilişkin hafıza kaybı ile başlayıp, temel fiziksel vücut fonksiyonlarının yitirilmesi aşamasına kadar ilerlemektedir.
Nörodejenerasyon figürü ( Solda normal beyin, Sağda dejenerasyona maruz kalmış beyin )


Alzheimer hastalığının %70 oranında genetik kaynaklı olduğu bilinmektedir. Alzheimer hastalığına yakalanma ihtimali 70 yaşından sonra ciddi şekilde artmakta olup, çoğunlukla bu hastalığın 70 yaşından sonra geliştiği gözlenmektedir.
Nahl suresinin 16/70 kodlu ayetinde, "insanın bilgilerini kaybettiği rezil bir döneme erdirilmesinden" bahsedilmektedir.

Nahl 16/70 - Vallahü halekaküm sümme yeteveffaküm ve minküm men yüraddü ila erzelil umuri li keyla ya'leme ba'de ılmin şey'a innellahe alimün kadır ( Ve Allah sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirir. Sizden kimileri, ilimden sonra eşyayı aynısı gibi bilmesin diye ömrün en rezil dönemine erdirilir, döndürülür. Kesinlikle Allah bilendir gücü yetendir. )
Ayette Alzheimer hastalığının özelliğini yansıtan ifadeler bulunmakta olup, ayrıca ayet numarası olan 70 sayısı Alzheimer hastalığı ile ilgili yukarıda anılan temel istatistiki verilerle uyum göstermektedir.

Alzheimer hastalığının sebebini tespit edebilmek amacıyla, "MIR 16 mikro RNA ailesi" olarak tanımlanan, proteine dönüşme özelliği olmayan ( non coding ) küçük RNA gen grubu üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. Alzheimer hastalığına işaret etme ihtimali yüksek olan yukarıdaki ayetin sure numarasının 16 olması dikkat çekicidir.

MIR 16 mikro RNA




Alzheimer hastalarının durumu, sıklıkla sordukları sorulara istinaden, a'rafta yani spatyomda olan, varlığının bilincinde olmasına rağmen idrak eksikliği bulunan ancak tekrar ilimle dolup idraklenerek yeni yaşamına başlayacak ruhların ilk safhasını çağrıştırmaktadır.

Alzheimer hastalarının soruları;

-Ben kimim?
-Sen beni tanıyor musun?
-Kardeşlerim kim?
-Annemi çağırın.
-Annem kim?

Alzheimer hastalarının sürekli olarak ölmüş tanıdıklarını sormaları da dikkat çekmektedir. 

Arapça'da;

ALZ = Sabırsızlık, titreme, hafiflik, acele
HAYM = Yaramazlık

ALZHAYM = Sabırsızca yaramazlık *

( * Çocuk ruh halini yansıtan, yaratılış döngüsü başında olan "Acemi Ruh" tanımını çağrıştıran bir ifade. )

Almanca'da ise;

ALT / (Z?) = Eski
HEIM = Yurt, vatan

ALTHEIM = Eski Yurt ( Anlamlı ) *

* Başlangıca dönme, eski ortamında geri dönme anlamı açısından ilginç bir tanımlama.




















Thursday, January 19, 2017

7 Alem

Allahü Teala, Kur'an'da "Alemler" olarak tanımladığı gökleri 7 seviyede düzenlediğini, bir başka deyişle 7 evren yaratmış olduğunu ayetlerinde beyan etmektedir.

7 rakamı, 6 ve 10 rakamları gibi son derece önemli bir ilahi mühür rakamıdır. Allahü Teala, 7 gök kavramını, insan kafasının yapısında dahi tecelli ettirmiştir. İnsan kafatası incelendiğinde, kafanın da kendi içinde 7 evren barındıran küresel bir fiziksel yapı olduğu görülmektedir.

Göz yuvaları    2 adet
Kulak delikleri 2 adet
Burun delikleri 2 adet
Ağız boşluğu    1 adet
Toplam             7 adet evren / gök...

Allahü Teala'nın yüce Rab sıfatından bahsedilen Fatiha suresinin 2. ayetinin ve Necm suresinin 49. ayetinin 7 kelimeden oluşması dikkat çekicidir.

Fatiha 1/2 - El hamdu lillahi rabbil alemin ( Övgü alemlerin Rabb' i Allah içindir. )
Necm 53/49 - Ve ennehu hüve rabbuş şi'ra ( Ve kesinlikle O, O Şira' nın da Rabb' idir. )

Fatiha 1/2 - El (1) hamd (2) li (3) allah (4) rabbi (5) el (6) alemin (7) *

* "Alemin" ( Alemler ) kelimesinin 7. kelime olması da önemlidir.

Necm 53/49 - Ve (1) enne (2) hu (3) hüve (4) rabbü (5) eş (6) şira (7)







Pulsar

Pulsar (Atarca) "kalp gibi atan" anlamına gelmektedir. İngilizcede "kalbin atması" anlamına gelen "pulsate" kelimesinden türetilmiştir. İçinde bulundukları nebulaların çekirdeği ve kalbi hükmünde olan ve yüksek seviyede manyetize olmuş Pulsarlar, kalp atışları gibi düzenli aralıklarla  (ritimlerle) uzaya elektromanyetik radyasyon ışını gönderen nötron yıldızlarıdır.



Pulsarlar 3 kategoriye ayrılmaktadırlar;
 
1- Yörüngesel Pulsarlar : Adından anlaşılacağı gibi pulsarın kendi etrafında dönerken oluşturduğu rotasyon enerjisi pulsara gücünü vermektedir. Zaman içinde dönme enerjisini yitiren pulsarın ömrü sona erer.
2- X-ışını Pulsarları ( Kümülatif Güç Pulsarları ) : Kümüle olmuş maddenin graviteye bağlı potansiyel enerjisi bu pulsarların güç kaynağıdır.
3- Magnetarlar : Çok kuvvetli manyetik alan enerjisinin zaman içinde azalması pulsara elektromanyetik gücünü verir.
 
Kur'an'ın Tarık ( Sabah Yıldızı ) suresinde, "Tarık" ( Sabah Yıldızı ) tanımlamasını içeren 3 ayet bulunmaktadır. Bu ayetlerde Tarık, "delip geçen yıldız" olarak tanımlanmakta ve 3 kez vurgulanmaktadır.

Tarık 86/1 - Ves semai vet tarik ( Ve gök ve sabah yıldızı. )
Tarık 86/2 - Ve ma edrake met tarik ( Ve sabah yıldızının ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettirir? )
Tarık 86/3 - En necmüs sakib ( Kesinlikle delip geçen yıldızdır. )
 
 
 
 
 
 
 

Amniotik Sıvı

Amniotik Sıvı ( Amniyon Sıvısı ), gebelik sırasında, bebeğin korunmasını ve tüm beslenmesini sağlayan, bebeğin cilt, solunum sistemi, sindirim sistemi ve boşaltım sisteminden dökülen hücrelerin olduğu bir sıvıdır.
 
Gebeliğin ilk 16 haftasına kadar Amniyon Sıvısı maternel plasenta, fötüs derisi, göbek bağı ( umbilical cord ) tarafından üretilir. Amnios kesesi içindeki fötüsün böbrekleri gebeliğin 16. haftasında gelişimini tamamlayıp, işlevsel hale gelir ve ürin üreterek amniyon sıvısına katkı sağlamaya başlar. Bir süre sonra amniyon sıvısının hemen hemen tamamı fötüsün geri dönüştürdüğü ( recycle ) ürinden oluşur. 
 
 
Meryem suresinin, 19/24 kodlu ayetinde bahsedilen doğum süreci, amniyon sıvısına ilişkin betimleme ve nümerolojik veri içermesi açısından ilginçtir. 

Meryem 19/23 - Fe ecaehel mehadu ila ciz'ın nahleh kalet ya leytenı mittü kable haza ve küntü nesyen mensiyyaDoğum sancısı onu hurmalığın kütüğüne dayanmaya zorladı. "Ey keşke bundan önce ölseydim de unutulup terkedilenlerden olsaydım." dedi. )

Meryem 19/24 - Fe nadaha min tahtiha en la tahzenı kad ceale rabbüki tahteki seriyya ( Ona onun altından "Hüzünlenme. Rabb' in senin altında su yolu nehir oluşturdu." diye seslendi. )
 
- "Rabb'in senin altında su yolu, nehir oluşturdu." ifadesini içeren ayetin kodunu 19/24 oluşturan rakamlar toplandığında 16 sayısı elde edilmektedir. ( 1+9+2+4 = 16 )
 
- 19/24 kodlu ayette 16 kelime bulunmakta olup, "Seriyya" ( Su yolu, nehir ) kelimesi 16. kelimedir.
 
Fe (1) nada (2) ha (3) min (4) tahti (5) ha (6) en (7) la (8) tahzenı (9) kad (10) ceale (11) rabbü (12) ki (13) tahte (14) ki (15) seriyya (16)
 
Yukarıda da belirtildiği üzere amniyon sıvısı 16. haftadan sonra fötüsün ürettiği ürine dönüşmekte ve doğum anında dışarı atılmaktadır.
 


 

Wednesday, January 18, 2017

Bir saatlik rüyadaki lanetlenmiş ağaç...

Yunus 10/45 - Ve yevme yahşüruhüm ke en lem yelbesu illa saaten minen nehari yetearafune beynehüm kad hasirallezıne kezzebu bi likaillahi ve ma kanu mühtedın ( Ve onları toplayacağı günde, sanki onlar gündüzden bir saat haricinde kalmamışlar da aralarında tanışmışlar gibi olacak. O Allah’a kavuşmayı yalanlayanlar ve yönlendirilmemiş olanlar hasarlanmışlardır. )

Rum 30/55 - Ve yevme tekumüs saatü yuksimül mücrimune ma lebisu ğayra saah kezalike kanu yü'fekun ( Ve saat olduğunda, suçlular, bir saat dışında kalmadıklarına yemin ederler. İşte böyle döndürülmüş oldular. )
Rum 30/56 - Ve kalellezine utül ılme vel ımane lekad lebistüm fı kitabillahi ila yevmil ba'si fe haza yevmül ba'si ve lakinneküm küntüm la ta'lemun ( Ve o ilim ve inanç verilenler, "Allah' ın kitabında, diriliş gününe kadar kaldınız. Artık bu diriliş günüdür. Lakin kesinlikle sizler bilmemekteydiniz." derler. )

İsra 17/60 - Ve iz kulna leke inne rabbeke ehata bin nas ve ma cealner ru'yelletı eraynake illa fitneten lin nasi veş şeceratel mel'unete fil kur'an ve nühavvifühüm fe ma yezıdühüm illa tuğyanen kebira ( Ve zamanında sana "Kesinlikle Rabb' in insanları kuşatmıştır." dedik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı ve o Kur'an' da lanetlenmiş ağacı insanlar için sınav olması haricinde oluşturmadık. Onları korkuturuz da onlara büyük azgınlık haricindekini artırmaz. )

Allahü Teala, Kur'an'da çok sık olarak insanın dünya hayatına aldanmaması gerektiğini, dünya hayatının bir aldanma, bir oyun, bir sınav olduğunu ayetlerinde vurgulamaktadır. İlgili ayetler incelendiğinde, "yaşam" olarak tanımladığımız Dünya hayatının, gerçek anlamda "bir saat" algısı yaratacak, çok kısa süren ve gerçeği yansıtmayan korkulu bir rüya, bu rüyanın da insanın, gerçek olan ahiret yaşamı öncesindeki sınavı olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Ayetlerde ifade edilen "Saat" kavramının ise esas itibarıyla "Göz kırpma" süresi kadar, hatta daha da kısa bir sure olduğu Nahl suresinin 16/77 kodlu ayetinde beyan edilmektedir.

Nahl 16/77 - Ve lillahi ğaybüs semavati vel ard ve ma emrus saati illa ke lemhıl besari ev hüve akrab innellahe ala külli şey'in kadır ( Ve göklerin ve yerin gaybı Allah içindir. Saatin işi göz kırpması gibi veya daha yakındır. Kesinlikle Allah herşeye gücü yetendir. )

17/60 kodlu ayetteki rüyada bahsi geçen "Lanetlenmiş Ağaç" ( Şeceratel mel'unet ) botanik anlamda bilinen ağaç temsili midir? Yoksa Şeytan ve onun soyunu / kabilesini betimleyen soyağacı mıdır?

Bakara 2/35 - Ve kulna ya ademüskün ente ve zevcükel cennete ve küla minha rağaden haysü şi'tüma ve la takraba hazihiş şecerate fe tekuna minez zalimın ( Ve "Ey Adem, sen ve eşin cennette iskan edin. Oradan arzuladığınızca, her nereden dilerseniz bolca yiyin. İşte şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz." dedik. )


Bakara suresinin 2/35 kodlu ayetinde, insanın lanetlenmiş ağaca yaklaşması, şeytan ve onun cinlerden olan soyu ile yakınlık, akrabalık kurmasını yani cinsel ilişki kurmasını tasvir etmekte gibidir. Zira, ayette ağaca yaklaşmanın insanı "zalimlerden" yapacağı açıkça beyan edilmektedir. Cennet nimetine şükretmeyip, şeytanın aldatmasıyla ağaca yaklaşıp zalime dönüşen insan "korkulu rüya" olarak deneyimlemek durumunda kaldığı Dünya hayatındaki korkusunu, zulüm, adaletsizlik, hile, ahlaksızlık, hırsızlık, öfke, zorbalık, inatçılık, kıskançlık duygularıyla, kan ve gözyaşı dökerek gidereceğini düşünmektedir.
Şeytan'ın insanı aldatma metodunun temelini "Olanı yok", "Olmayanı var." gösterme yaklaşımı oluşturmaktadır. İnsanı kendi soyuyla cinsel ilişkiye ikna eden şeytan başlangıçta da bu metodu kullanmıştır. A'raf suresinin 7/20 kodlu ayeti durumu açıkça tasvir etmektedir.

A'raf 7/20 - Fe vesvese lehümeş şeytanü li yübdiye lehüma ma vuriye anhüma min sev'atihima ve kale ma nehaküma rabbüküma an hazihiş şecerati illa en tekuna melekeyni ev tekuna minel halidın ( Şeytan onların ayıplarından, çirkinliklerinden o onlara gizlenmişleri, örtülmüşleri onlara açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi. "Rabb' iniz, ancak iki melek veya ebedilerden olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti." dedi. ) *
* Şeytan, insana, kendi soyuyla cinsel ilişkiye girmesi durumunda meleke dönüşüp, ebedi yaşayacağını vadetmiş ve insanı aldatmıştır.

7/22 - Fe dellahüma bi ğurur fe lemma zakaş şecerate bedet lehüma sev'atühüma ve tafika yahsifani aleyhima min verakıl cenneh ve nadahüma rabbühüma e lem enheküma an tilkümeş şecerati ve ekul leküma inneş şeytane leküma adüvvün mübın ( Böylece onları aldatma ile aşağı sarkıttı. Ağacı tadınca, ayıpları, çirkinlikleri onlara ortaya açığa çıktı. İkisi bahçenin yapraklarından üzerlerini örtüp yamamaya başladılar. Rab’leri onlara seslendi "Ben size o ağaç hakkında hüküm vermedim mi? Ve "Şeytan kesinlikle size apaçık düşmandır" demedim mi?" )

Adem ve eşi "Ağaçtan tadınca" ( Zakaş şecerat ), edep yerlerinin ( cinsel organlarının ) açığa çıkması cin soyu / soyağacı ile cinsel ilişki tezahürünün teyidi niteliğindedir. Ayetteki “ZAKaş şecerat” ( Ağaçtan TADınca ) kelimesindeki ZAK ( Tatmak ) kökü ile cehennem ağacı olarak bilinen “ZAKkum” ağacı arasında anlamsal bir ilinti olması kuvvetle muhtemeldir. Halk arasında kullanılan “Zıkkım ye” ifadesindeki      Zıkkım” kelimesi “Zakkum” kelimesidir. “Zıkkım ye” ifadesi “Cehenneme git” veya “Cinlere karış” ifadesiyle aynı anlamı taşımaktadır. "ZAKkum", "ZEKer" ( Erkek ), "ZİKr" ( Tekrar, Gidip Gelme ) kelimelerinin kökündeki ZAK / ZEK / ZİK kelimesi "Tatmak" ve "Erkek Açısından Cinsel İlişkide Bulunmak" anlamlarını taşımaktadır. Keza İngilizcede penis anlamına gelen "DİCK" kelimesinin kaynağı "ZİK / ZEK / ZAK" kelimesidir. Aynı şekilde Türkçe'deki "DİK" ve "DİKEN" kelimelerinin kökü de "ZİK / ZEK / ZAK" kelimeleridir. Erkek cinsel organının ereksiyon halindeki durumuna ve cinsel ilişki esnasında kadın cinsel organına girmesi / batması olgusuna isnad edilerek sırasıyla "Dik" ve "Diken" kelimeleri anlam kazanmıştır. ( Arapça'da "D" harfi "Z" olarak da telafuz edilmektedir. )

Öte yandan, lanetlenmiş ağaç olarak tanımlanan “Zakkum” ağacından bahseden aşağıdaki ayetlerde, Şeytan döllerine ve soyuna vurgu var gibi görünmektedir.
Saffat 37/60 - İnne haza le hüvel fevzül azım (Kesinlikle bu, o büyük kurtuluştur. )
Saffat 37/61 - Li misli haza fel ya'melil amilun (Çalışanlar bunun aynısı için çalışsınlar. )
Saffat 37/62 - E zalike hayrun nüzülen em şeceratüz zekkum (Ağırlama, ikram olarak bu mu daha hayırlı? Yoksa zakkum ağacı mı? )
Saffat 37/63 - İnna cealnaha fitneten liz zalimın ( Kesinlikle biz onu zalimler için sınav kıldık. )
Saffat 37/64 - İnneha şeceratün tahrucü fı aslil cehım ( Kesinlikle o cehennemin kökünde, temelinde çıkan ağaçtır. )
Saffat 37/65 - Tal'uha ke ennehu ruusüş şeyatın ( Onun tomurcukları, kesinlikle o şeytanların başları gibidir. )







Tuesday, January 17, 2017

Sarp Yokuşlu Doğru Yol ve Yükselme

Fatiha suresinin 6. ve 7. ayetlerinde tanımlanan "Doğru Yol" ( Sıratel Mustekım ), inanç, sabır, sebat, özveri, teslimiyet ve gayret gerektiren zorlu bir yoldur.

Fatiha 1/6 - İhdinas sıratel müstakim ( Bizi doğru yola yönlendir. )
Fatiha 1/7 - Sıratallezine en’amte aleyhim gayril magdubi aleyhim ve lad dallin ( O üzerlerine nimet verdiklerinin yoluna, üzerlerine öfke inmemişlerinkine ve sapmamışlarınkine. )

Allahü Teala, Beled suresinde insana iki yol seçeneği sunduğunu, seçeneklerden birinin temizlik ve arınma sağlayan "Doğru yol" olduğunu belirtmektedir. "Doğru yolun" yokuşa benzediğini, bu yokuşu çıkarak yükselinebileceğini ve yokuşu çıkabilmek için ne yapılması gerektiğini de aynı surenin aşağıdaki ayetlerinde beyan etmektedir.

Beled 90/10 - Ve hedeynahün necdeyni ( Ve onu iki yola yönlendirdik. )
Beled 90/11 - Fe laktehamel akabet ( Böylece sarp yokuşa tahammül edemedi. )
Beled 90/12 - Ve ma edrake mel akabet ( Ve sarp yokuşun ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettirir? )
Beled 90/13 - Fekkü rekabet ( Köleyi, boyunduruğu, rekabeti bırakmak. )
Beled 90/14 - Ev ıt'amün fi yevmin zi mesğabet ( Veya açlık, meşakkat gününde yedirmek. )
Beled 90/15 - Yetimen za makrebet ( Yakınlığı olan yetime. )
Beled 90/16 - Ev miskinen za metrebet ( Veya fakirliği olan yoksula. )
Beled 90/17 - Sümme kane minellezine amenu ve tevasav bis sabri ve tevasav bil merhamet ( Sonra sabrı emreden ve merhameti emreden o inananlardan olmak. )

Ayette "Sarp yokuş" olarak tanımlanan özverinin, adanmışlığın, paylaşmanın, yardımlaşmanın ve nefsin zorlayıcı baskısından kurtulmanın inancı zayıf insanlara zor geleceği de özellikle vurgulanmaktadır.
 
"Doğru yol" ile ilgili önem arzeden yukarıdaki ayetlerde 7 nümerolojisi göz çarpmaktadır.
 
- Fatiha suresindeki "Doğru yol" ifadesi 1/6 kodlu ayette geçmektedir. 1+6 = 7
- Fatiha suresi 7 ayetten oluşmaktadır.
- Beled suresinin, "iki yola yönlendirme" ve "sarp yokuş" kavramlarını içeren bölümü toplam 7 ayetten oluşmaktadır.
 
Allahü Teala'nın arşınınn 7. gök üzerine seviyelenmiş olduğu düşünüldüğünde, 7 rakamının yükselme, kamil olma durumuna işaret ettiği sonucuna ulaşılabilir.
 
Fatir suresinin 35/10 kodlu ayeti "Yükselme" kavramı açısından önemlidir.

Fatir 35/10 - Men kane yürıdül ızzete fe lillahil ızzetü cemıa ileyhi yas'adül kelimüt tayyibü vel amelüs salihu yerfeuh vellezine yemkürunes seyyiati lehüm azabün şedıd ve mekru ülaike hüve yebur ( Kim üstün kudreti istiyorsa, saygınlık üstün kudret tümüyle Allah içindir. Temiz kelime O’na yükselir. İyi işler de onu yükseltir. O kötülüklerle tuzak kuranlar, şiddetli azap onlaradır. İşte onların tuzağı, o batıp dağılır. )
 
Ayette yer alan aşağıdaki iki cümlenin de 7 kelimeden oluşması dikkat çekicidir.
 
- İley (1) hi (2) yas'adü (3) el (4) kelimü (5) et (6) tayyibü (7) ( Temiz kelime O'na yükselir. )
 
- Ve (1) el (2) amilü (3) es (4) salihu (5) yerfeu (6) h (7) ( İyi işler de onu yükseltir. )
 


 
 









Sunday, January 15, 2017

Seriül Hısab ( Hızlı hesaplayan...) ve 8 nümerolojisi

Allahü Teala, mükemmel bir sayısal düzene göre yapılandırmış olduğu yaratışındaki olgulara ilişkin her türlü hesaplamayı, "Seriül Hısab" ( Hızlı Hesaplayan ) sıfatı ile, algılar ötesi bir hızda gerçekleştirdiğini, herşeye karşılığını verdiğini ve gereğine göre yaratışı yeniden düzenlediğini "8" ayette beyan etmiştir.
Konunun "8" ayette beyan edilmesi ve "Seriül Hısab" sıfatının ilk kez Bakara suresinin 2/202 ( 2+2+0+2 = 6 ) kodlu ayetinde geçmesi de ilahi nümeroloji açısından başlı başına bir mesaj niteliğindedir. Zira "6" sayısı yaratılışın, "8" sayısı ise yeni döngü başlangıcının ve sonsuz yaratılış dögüsünün kaynak kodları, nümerolojik sembolleridir. ( Ayet kodunu oluşturan üç adet 2 sayısı 2x2x2 olarak düşünüldüğünde "8" sayısı elde edilmektedir. )

Bakara 2/202 - Ülaike (1) lehüm (2) nasıbün (3) min (4) ma (5) kesebu (6) ve (7) allahü (8) serıu (9) el (10) HISAB (11) ( İşte onlar, onlara o kazandıklarından nasip vardır. Allah hızlı HESAPLAYANDIR. )

"Seirül hısab" ifadesinin ilk kez geçtiği 2/202 kodlu ayette "11" kelime bulunması da düalite, döngü ve farklı boyuta geçiş portalının nümerolojik sembolü olan 11 sayısıyla uyum arzetmektedir.

Al'i İmran 3/19 - İnned dıne indellahil islam ve mahtelefellezine utül kitabe illa min ba'di ma caehümül ılmü bağyen beynehüm ve men yekfür bi ayatillahi fe innellahe serıul hısab ( Allah’ ın indinde din kesinlikle islamdır, teslimiyettir. O, kendilerine ilim geldikten sonra aralarında azgınlık yapanların haricindeki kitap verilenler ihtilaf etmezler. Kim Allah’ ın ayetlerini inkar ederse kesinlikle Allah hızlı hesaplayandır. )

Al'i İmran 3/199 - Ve inne min ehlil kitabi le men yü'minü billahi ve ma ünzile ileyküm ve ma ünzile ileyhim haşiıne lillahi la yeşterune bi ayatillahi semenen kalıla ülaike lehüm ecruhüm ınde rabbihim innellahe serıul hısab ( Ve kesinlikle kitap sahiplerinden kimi, Allah’a , o sizlere indirilene ve o onlara indirilene, Allah’a saygı ve sevgi dolu korku duyarak, ürpererek, ürkerek inanır. Allah’ ın ayetlerini az değere satmasın. İşte onlara ödülleri Rabb' lerinin indindedir. Kesinlikle Allah hızlı hesaplayandır. )

Maide 5/4 - Yes'eluneke maza ühılle lehüm kul ühılle lekümüt tayyibatü ve ma alemtüm minel cevarihı mükellibıne tüallimunehünne min ma allemekümüllah fe külu min ma emsekne aleyküm vezkürüsmellahi aleyhi vettekullah innellahe serıul hısab ( Sana, onlara neyin helal kılındığını sual ederler. "Size temizler helal kılındı." de. Allah' ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların size tuttuklarından yiyin. Üzerine Allah' ın ismini hatırlayın ve Allah' tan sakının. Kesinlikle Allah, hızlı hesaplayandır. )

Ra'd 13/41 - E ve lem yerav enna ne'til erda nenkusuha min atrafiha vallahü yahkümü la müakkıbe li hukmih ve hüve serıul hısab ( Yere nasıl geldiğimizi ve onu kenarlarından eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Ve Allah hükmeder. O’nun hükmünü batıl kılacak kimse yoktur. O hızlı hesaplayandır. )
İbrahim 14/51 - Li yecziyellahü külle nefsin ma kesebet innellahe serıul hısab ( Allah her nefsin karşılığını o kazandığıyla verir. Kesinlikle Allah hızlı hesaplayandır. )

Nur 24/39 - Vellezine keferu a'malühüm ke serabin bi kıy'atin yahsebuhüz zam'anü maa hatta iza caehu lem yecidhü şey'en ve vecedellahe ındehu fe veffahü hısabeh vallahü serıul hısab ( Ve o inkar edenler. Onların çalışmaları, düz yerlerdeki serap gibidir. Susuzlukta olan onu su sanar. Nihayet ona geldiğinde bir şey bulamaz da onun indinde Allah' ı bulur. Artık ona hesabını vefa etmiştir. Allah hızlı hesaplayandır. )

Mü'min 40/17 - El (1) yevme (2) tücza (3) küllü (4) nefsin (5) bi (6) ma (7) kesebet (8) la (9) zulme (10) el (11) yevm (12) inne (13) allahe (14) serıu (15) el (16) HISAB (17) ( Bugün her nefse, o kazandığından dolayı karşılığı verilir. Bugün zulmedilmez. Kesinlikle Allah hızlı hesaplayandır. )

- "Seriül hısab" ifadesinin son kez geçtiği ayetin numarasının 17 ( 1+7 = "8" ) olması ve ayette 17 ( 1+7 = "8" ) kelime bulunması da 8 nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. 


















Yaratılıştaki sayısallık

Allahü Teala, yaratmış olduğu sistemdeki her bir öğeyi belirli bir sayısal düzene gore yapılandırdığını ve bu sayısal düzenin insan tarafından tam olarak algılanamayacığını Kur'an'da 6 ayette beyan etmektedir. Bu 6 ayetin içeriğinde de, ilahi mühür niteliğindeki 6 ve 10 rakamlarına ilişkin nümerolojik kurgu görülmektedir.

Sayısal düzeni beyan eden 4 ayet;

Yasin 36/12 - İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamin mübin ( Kesinlikle biz, biz ölüleri diriltiriz ve o sunduklarını, eserlerini yazarız. Herşeyi, apaçık delil içinde saydık )
 
- Sure numarası 36 ...6x6 = 36 ( 66 sayısı Allah kelimesini oluşturan harflerin ebced değerlerinin toplamına eşit olması açısından önemlidir. ( Elif ( 1) + Lam ( 30 ) + Lam ( 30 ) + Elif ( 1 ) + He ( 5 ) = 66 )
- Ayet numarası olan 12 ise 6 + 6 işleminin sonucunda elde edilmektedir. 
- Sure numarasını ve ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı yine 6 nümerolojisini vermektedir. 3+6+1+2 = 12 ...6 + 6 
 
Mücadele 58/6 - Yevme yeb'asühümüllahü cemian fe yünebbiuhüm bima amilu ahsahüllahu ve nesuhu vallahü ala kulli şey'in şehid ( O gün Allah onları topluca diriltir de onlara o yaptıklarını haber verir. Allah onları saymıştır. O'nu unuttular. Allah herşeye şahittir. )
 
- Ayet numarası 6'dır.
- Sure ve ayet numaralarını oluşturan rakamların toplamı 5+8+6 = 19 ... 1+9 = 10 olmaktadır.

Cinn 72/28 - Li ya'leme en kad ebleğu risalati rabbihim ve ehata bima ledeyhim ve ahsa külle şey'in adeden ( Rabb' lerinin gönderilerini ulaştırdıklarını bilmesi için. Onların yanında olanları kuşatmıştır ve herşeyi adet olarak saymıştır. )
 
- Sure numarasını oluşturan rakamların toplamı 7+2 = 9 ; Ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı 2+8 = 10 ; İki işlemde elde edilen sayıların toplamı 9+10 = 19 ... 1+9 = 10
- Ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı 2+8 = 10
- Ayette toplam 19 ( 1+9 = 10 ) kelime bulunmaktadır.
 
Li (1) ya'leme (2) en (3) kad (4) ebleğu (5) risalati (6) rabbi (7) him (8) ve (9) ehata (10) bi (11) ma (12) ledey (13) him (14) ve (15) ahsa (16) külle (17) şey'in (18) adeden (19)

Nebe 78/29 - Ve külle şey'in ahsaynahü kitaben ( Ve kitapta olmak üzere herşeyi saydık. )
 
-Allahü Teala'nın "herşeyi saydığı" ifadesinin son kez geçtiği ayetteki kelime adedi 6' dır.
 
Ve (1) külle (2) şey'in (3) ahsayna (4) hü (5) adeden (6)
 
Sayısal düzenin insan tarafından tam olarak algılanamayacağını beyan eden 2 ayet;

İbrahim 14/34 - Ve ataküm min külli ma seeltümuh ve in teuddu nı'metellahi la tuhsuha innel insane le zalumün keffar ( Ve O’na her sual ettiğinizden size verdi. Eğer Allah' ın nimetini saymak isterseniz onları sayamazsınız. Kesinlikle insan zalimdir, inkar edendir. )
 
- Sure numarasını ve ayet numarasını oluşturan rakamların toplamı 1+4+3+4 = 12 ... 6 + 6
Nahl 16/18 - Ve in teuddu nı'metellahi la tuhsuha innellahe le ğafurun rahım ( Ve eğer Allah' ın nimetini sayarsanız, onları sayamazsınız. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir. )

- Ayetteki "Allah" kelimesi 10. kelimedir.
 
Ve (1) in (2) teuddu (3) nı'met (4) ellahi (5) la (6) tuhsu (7) ha (8) inne (9) allahe (10) le (11) ğafurun (12) Rahim (13)












Saturday, January 7, 2017

Demiri yumuşattık...

Demir, atom numarası 26 olan kimyasal element olup. Simgesi Fe dir (Latince. Ferrum dan).

Kur'an'da 57. surenin ismi olan Hadid ( Demir ) kelimesinin ebced değeri 26 olup, bu sayı demirin atom numarasına eşittir. ( 4 dal 10 ya 4 dal 8 ha )
 
Demir, dünya yüzeyinde en yaygın dördüncü mineral ve yerkabuğunda en çok bulunan metaldir. Yerkürenin merkezindeki sıvı çekirdeğin de tek bir demir kristali olduğu tahmin edilmekle birlikte, demir nikel alaşımı olma ihtimali daha yüksektir. Dünyanın merkezindeki bu kadar yüksek miktardaki yoğun demir kütlesinin dünyanın manyetik alanına etki ettiği düşünülmektedir.
 
Demirin atom kütlesi 55.845g/mol'dur. *
 
* Demir kelimesi Kur'an'da "Hadid" olarak yer almaktadır. "Hadid" kelimesi kitapta ilk kez İsra suresinin 50ayetinde, 5. kelime olarak geçmektedir. 

İsra 17/50 - Kul (1) kunu (2) hıcareten (3) ev (4) hadıda (5) ( "Taş veya demir olun." de. )
** Ayet numarası ile Hadid kelimesinin sıra numarası toplamı 50 + 5 = 55 demirin atom kütlesine eşittir.
 

Demirin ergime noktas 1,538 C' dir. **
 
Allahü Teala, Sebe suresinin 10. ayetinde ise "Demirin yumuşatılması"ndan bahis vermektedir.
 
Sebe 34/10 - Ve lekad ateyna davude minna fadla ya cibalü evvibı mea hu vet tayr ve elenna lehül hadıd ( Ve Davud' a bizden üstünlük verdik. Ey dağlar ve kuşlar, onunla birlikte dönün. Ona demiri yumuşattık. )
 
Ve (1) lekad (2) ateyna (3) davude (4) min (5) na (6) fadla (7) ya (8) cibalü (9) evvibı (10) mea (11) hu (12) ve (13) et (14) tayr (15) ve (16) elenna (17)
 
Demirin ergime noktası sıvaklık değeri olan 1,538 C'yi oluşturan rakamların toplamı ( 1+5+3+8 = 17 ) 17 sayısını vermektedir. "Demirin yumuşatılmasından" bahsedilen ayetteki "Elenna" ( Yumuşattık ) kelimesinin sıra numarasının 17 olması dikkat çekicidir.
 
Ayrıca sure kodu olan 34'ün nümerolojik değeri olan 7 rakamı ( 3+4 = 7 ) ve ayet kodu olan 10 rakamı toplandığında yine 17 sayısı elde edilmektedir.
 


 
 
 
 
 
 
 

Tuesday, January 3, 2017

Bakışın geri dönmesi...

İbrahim 14/43 - Mühtııne mükniıy ruusihim la yerteddü ileyhim tarfühüm ve ef'idetühüm heva' ( Başlarını dikerek koşacaklar. Bakışları onlara dönmeyecek ve gönülleri boş, ıssız kalacak. )
 
Neml 27/40 - Kalellezi ındehu ılmün minel kitabi ene atıke bihı kable en yertedde ileyke tarfük fe lemma raahü müstekırran ındehu kale haza min fadli rabbi li yeblüvenı e eşküru em ekfür ve men şekera fe innema yeşküru li nefsih ve men kefera fe inne rabbi ğaniyyün kerım ( Kitaptan o ilmi indinde olan "Bakışının sana dönmesinden önce ben sana onu getiririm." dedi. Böylece onu indinde yerleşmiş olarak gördüğünde "Bu, şükür mü ederim, inkar mı ederim diye beni sınamak için Rabb' imin üstünlüğündendir, lütfundandır. Kim şükrederse, kesinlikle nefsi için şükreder. Kim inkar ederse, kesinlikle Rabb' im ganidir, faydalıdır yücedir." dedi. )
 
İnsan baktığı noktadaki ışığın gözüne geri yansıması sonucunda o noktayı görebilmektedir. Görme olgusu 14/43 ve 27/40 kodlu ayetlerde "Bakışın geri dönmesi" ifadesi ile açıkça tanımlanmıştır. Bu ifade "Bakıp da görmeme" olgusuna da bir açıklama niteliğindedir.
 
Kamera teknolojisi incelendiğinde aşağıdaki bilgiler ortaya çıkmaktadır.
 
- İnsan gözüne en yakın full frame kamera 43 mm normal fokal lens uzunluğuna sahip kameradır. APS-C özelliğe sahip kamerada ise bu ölçü 28 mm'dir.

http://www.cambridgeincolour.com/tutorials/cameras-vs-human-eye.htm

http://photo.stackexchange.com/questions/34640/what-lens-focal-length-most-closely-resembles-the-perspective-of-the-human-eye
 
- İnsan gözü, nesneleri çözünürlük kapasitesi 52 megapiksel olan bir kamera seviyesinde çözümleyebilmektedir.
 
- "Tarf" ( Bakış ) kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kod numarası 43'tür.
 
- "Tarf" ( Bakış ) kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kod numarası ( 43 ) ile "Tarf" kelimesinin ayetteki sıra numarası * ( 9 ) toplandığında elde edilen 52 sayısı insan gözünün çözümleme kapasitesine eşittir.
 
* Mühtııne ( 1 ) mükniıy ( 2 ) ruusi ( 3 ) him ( 4 ) la ( 5 ) yerteddü ( 6 ) iley ( 7 ) him ( 8 ) tarfü ( 9 ) ..........
 
- "Tarf" ( Bakış ) kelimesinin Kur'an'da "Bakışların geri dönmesi" kavramı çerçevesinde geçtiği ikinci ve son ayet 27/40 kodlu ayettir. "Tarf" kelimesinin bu ayetteki sıra numarası 19'dur.
 
Kale ( 1 ) ellezi ( 2 ) ınde ( 3 ) hu ( 4 ) ılmün ( 5 ) min ( 6 ) el ( 7 ) kitabi ( 8 ) ene ( 9 ) atı ( 10 ) ke ( 11 ) bi ( 12 ) hı ( 13 ) kable ( 14 ) en ( 15 ) yertedde ( 16 ) iley ( 17 ) ke ( 18 ) tarfü ( 19 )  .......
 
-  "Bakışların geri dönmesi" kavramı için kullanılan "Tarf" kelimelerinin sıra numaraları toplamı 28'dir. ( Yukarıda bahsedilen insan görüşüne en uygun ölçüde olan APS-C özelliğe sahip 28 mm kamera )
 
Ayrıca "Bakışın geri dönme" hızının ışık hızına eşit olması gerektiği dikkate alındığında, 27/40 kodlu ayette, melikin tahtını getiren kitaptan ilim verilmiş olanın, bir ışınlama ( teleportasyon ) gerçekleştirdiği ortaya çıkmaktadır.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Monday, January 2, 2017

21

Kur'an'da, içinde Allah'ın yüce isminin de geçtiği şekilde "Allah'a inanmak" kavramının daima "Sonraki gün ( Ahiret )" kelimesi ile birlikte "Allah'a ve sonraki güne inanmak" olarak yer aldığı görülmektedir. Bir anlamda "ahiret inancı olmadan Allah inancının tam olamayacağına" işaret edilmekte olduğu izlenimi oluşmaktadır.
Örnek:

Bakara 2/8 - Ve minen nasi men yekulu amenna billahi ve bil yevmil ahıri ve ma hüm bi mü’minin

( Ve insanlardan kimileri Allah’a ve sonraki güne inandık derler de aslında onlar inananlar değillerdir. )

Bakara 2/62 - İnnellezine amenu vellezine hadu ven nesara ves sabiıne min amene billahi vel yevmil ahıri ve amile salihan fe lehüm ecruhüm ınde rabbihim ve la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun

Allah’a ve sonraki güne inananlardan ve iyilikler yapanlardan olan o inanan Yahudilere, Nasıralılara ve yıldıza tapan Sabiilere, artık onlara Rabb' lerinin indinde kesinlikle ödülleri vardır. Onlara korku yoktur. Onlar hüzünlenmezler. )

"Allah'a ve sonraki güne inanmak" ifadesi Kur'an'da 21 kere tekrarlanmaktadır.

Ahiret süreci açısından anlamlı olan ve Kur'an'da 21 kere tekrarlanan aşağıdaki kök kelimeler ile "Allah'a ve sonraki güne inanmak" kavramı arasında anlamsal ve nümerolojik bir ilişki olabilir.

Tevbe
Kabul
Ruh
Nasip
Dereceler
Gizli
Halis
Genişletmek / yaymak
Bina etmek

21 sayısı “Ruh” kelimesinin Kur’an’daki frekansı olup, 3 ve 7 rakamlarının çarpımı sonucunda elde edilmektedir. 3 ve 7 rakamlarının toplamı ise 3+7 = 10 ilahi mühür sayısını vermektedir. Ayrıca 37 x 73 işleminin sonucu 2701 olup, bu sayı Allah kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedine eşittir. 2701 sayısının nümerolojik toplamı ise yine 10 sayısını vermektedir. ( 2+7+0+1 = 10 ) Dolayısıyla 21 sayısının 3 ve 7 rakamları ile ilişkisi ilahi mühür nümerolojisi açısından önem taşımaktadır.

“Ruh ilmi”nden bahsedilen yegane ayetin kodu 17/85 olup, ayetin kodundaki rakamların toplamı da 21 sayısını vermektedir. ( 1+7+8+5 = 21 ) Ayrıca bu ayet 21 kelimeden oluşmaktadır.

17/85 Ve (1) yes'elune (2) ke (3) an (4) er (5) ruh (6) kul (7) er (8) ruhu (9) min (10) emri (11) rabb (12) i (13) ve (14) ma (15) utitum (16) min (17) el (18) ilmi (19) illa (20) kalila (21) 

( Ve sana ruhtan sual ediyorlar. De ki: "Ruh, Rab’bimin işlerindendir. İlminden size azıcık haricinde verilmemiştir." )

Bakara suresinin 2/296 kodlu ayetinde, Allahü Teala'nın 3 ve 7 rakamlarını ayırmak suretiyle vurgulama yaptığı ve bu rakamların birleşmesi ile 10 sayısına ulaşıldığına işaret ettiği  görülmektedir.

Bakara 2/196 - Ve etimmül hacce vel umrate lillah fe in uhsırtüm fe mesteysera minel hedy ve la tahliku ruuseküm hatta yebluğal hedyü mehılleh fe men kane minküm merıdan ev bihı ezen min ra'sihı fe fidyetün min sıyamin ev sadekatin ev nüsük fe iza emintüm fe men temettea bil umrati ilel hacci fe mesteysera minel hedy fe men lem yecid fe sıyamü selaseti eyyamin fil hacci ve seb'atin iza raca'tüm tilke aşeratün kamileh zalike li men lem yekün ehlühu hadıril mescidil haram vettekullahe va'lemu ennellahe şedıdül ıkab

( Ve haccı ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer zorluğa düşüp hasret bırakılırsanız, hediyeden gönderin. Hediye yerine ulaşana kadar başlarınızı traş etmeyin. Sizlerden kim hasta olursa veya ona başından eziyet olursa, oruçtan, sadakadan veya ibadetten fidye verin. Emin olduğunuzda, umre ve hacca kadar kim faydalanırsa hediyeden gönderin. Kim bulamazsa, hac içinde üç ve döndüklerinde de yedi gün oruç tutsun. Bunlar ona tamamlanırlar. Bunlar, o aileleri, aşireti Mescid-i Haram’ da oturmayanlar içindir. Allah’ tan sakının ve bilin ki kesinlikle Allah’ ın azabı şiddetlidir. )


Saturday, December 31, 2016

Ruhundan üflemek...

Allahü Teala, insanı yarattığında, onun içine ruhundan üflediğini, yani hayat enerjisini, bilgiyi ve bilinci içeren kodu / kelimeyi bahşettiğini beyan eder. "Ruh" kelimesinin anlamını tam olarak algılayacağımızı ise İsra suresinin 17/85 kodlu ayetinde şu şekilde ifade eder.

İsra 17/85 - Ve yes'eluneke anir ruh kulir ruhu min emri rabbi ve ma utıtüm minel ılmi illa kalıla ( Ve sana ruhtan sual ediyorlar. "Ruh, Rabb' imin işlerindendir. İlminden size azıcık haricinde verilmemiştir." de. )
 
"Ruhundan üflemek" ifadesinin kitapta ilk kez geçtiği ayette "Ben" zamiri ile Allahü Teala'nın kendi hitabına şahit olunur.
 
Hicr 15/29 - Fe iza sevveytühu ve nefahtü fıhi min ruhıy fe kau lehu sacidın ( Onu düzenleyip şekillendirdiğimde ve içine ruhumdan üflediğimde, artık ona yere kapanarak serilin. )
 
Bu ayetin sure numarasını ( 15 ) oluşturan rakamların toplamı ( 1+5 = 6 ) ilahi mühür olan 6 sayısına işaret eder. Ayrıca bu ayetteki "Nefahtü" ( Üflerim ) kelimesi de 6. kelimedir.
 
Fe (1) iza (2) sevveytü (3) hu (4) ve (5) nefehtü (6) ......
 
"Ruhundan üflemek" ifadesinin kitapta ikinci kez geçtiği Enbiya suresinin 21/91 kodlu ayetinde ise "Biz" zamiri yer almaktadır. Bu ayette, Allah'ın ruhundan üfleyerek yaratmış olduğu ve O'nun insanın yaratılış süreci ile ilgili emirlerini de icra eden Meleül Ala'ya ( Yüksek İleri Gelenler ) dikkat çekilmektedir. Zira ayette "ruhumuzdan üfledik" ifadesi yer almaktadır. 

Enbiya 21/91 - Velletı ahsanet ferceha fe nefahna fıha min ruhına ve cealnaha vebneha ayeten lil alemın ( Ve o ayıbını koruyan. Onun içine ruhumuzdan üfledik. Onu ve oğlunu alemler için ayet kıldık. )
 
"Ruhundan üflemek" ifadesinin, Allahü Teala'yı ifade eden "Ben" zamiri ile kitapta ikinci kez geçtiği Sad suresinin 38/72 kodlu ayetinde de "Nefahtü" ( Üflerim ) kelimesi 6. kelimedir.
 
Sad 38/72 - Fe iza sevveytühu ve nefahtü fıhi min ruhıy fe kau lehu sacidın ( Böylece onu düzenleyip şekillendirdiğimde ve içine ruhumdan üflediğimde artık ona yere kapanarak serilin. )
 
Fe (1) iza (2) sevveytü (3) hu (4) ve (5) nefehtü (6) ......

Secde 32/9 - Sümme sevvahü ve nefeha fihi min ruhıhı ve ceale lekümüs sem'a vel ebsara vel efideh kalilen ma teşkürun ( Sonra onu düzenleyip şekillendirdi ve içine ruhundan üfledi. Size kulaklar, gözler ve gönüller oluşturdu. Azdır o şükretmeniz. )
 
"Ruhundan üflemek" ifadesi Kur'an'da son kez Tahrim suresinin 66/12 kodlu ayetinde tekrar "Biz" zamiri ile geçmektedir.
 
Tahrim 66/12 - Ve meryemebte imranelleti ahsanet ferceha fe nefahna fihi min ruhına ve saddekat bi kelimati rabbiha ve kutubihi ve kanet minel kanitın ( Ve o ayıbını koruyan İmran kızı Meryem. Onun içine ruhumuzdan üfledik. Rabb' inin kelimelerini ve O’nun kitaplarını doğruladı ve itaat edenlerden oldu. )
 
Ayetin sure numarası olan 66 sayısı, Allah kelimesini oluşturan harflerin ebced değerlerinin toplamına eşit olması açısından önemlidir. ( Elif ( 1) + Lam ( 30 ) + Lam ( 30 ) + Elif ( 1 ) + He ( 5 ) = 66 )
 
Ayrıca "Nefahna" ( Üfledik ) kelimesinin Kur'an'da son kez geçtiği ayetteki sıra numarasının 10 olması da ilahi nümeroloji açısından önemli bir işarettir.
 
Ve (1) meryem (2) ebte (3) imran (4) elleti (5) ahsanet (6) ferce (7) ha (8) fe (9) nefahna (10)
 
Meleklerin de Allahü Teala'nın ruhunu taşıdıklarını beyan eden "Ruhumuzdan üfledik" ifadesi ve Mü'min suresinin 40/57 kodlu ayeti dikkate alındığında Allahü Teala'nın yarattığı herşeyde O'nun ruhunun yer aldığı sonucuna ulaşılabilmektedir.

Mü'min 40/57 - Le halkus semavati vel erdı ekberu min halkın nasi ve lakinne ekserannasi la ya'lemun ( Göklerin ve yerin yaratılışı insanın yaratılışından daha büyüktür. Lakin insanların çoğunluğu bilmezler. )














Friday, December 30, 2016

Alaca ( Vitiligo )

Vitiligo ( Alaca ), pigment bozukluğu sebebiyle dış derinin renk kaybına uğrayarak beyaz plaklar oluşturması hastalığına verilen isimdir.

 
Yapılan tıbbi araştırmalar MYG1 ( Melanocyte proliferating gene 1 ) 119 C/G kodlu Promoter Polymorphism ( Çok Şekillilik Geliştirici ) geninin aktif ilerleyen vitiligo hastalığında etkisi olduğunu ortaya koymuştur.

"Conclusions

Our study demonstrated that both MYG1 promoter polymorphism -119C/G and Arg4Gln polymorphism in the mitochondrial signal of Myg1 have a functional impact on the regulation of the MYG1 gene and promoter polymorphism (-119C/G) is related with suspectibility for actively progressing vitiligo."
"................Vitiligo - Promoter polymorphism -119C/G in MYG1 (C12orf10) gene is related to vitiligo susceptibility and Arg4Gln affects mitochondrial entrance of Myg1.         "
 
MYG1_C12orf10_gene_is_related_to_vitiligo_susceptibility_and_Arg4Gln_affects_mitochondrial_
entrance_of_Myg1
 
 
"..............MYG1 gene contains 10 polymorphisms that are defined as SNPs but two polymorphisms are potentially functional. SNP is located at 119 bp upstream of MYG1 translation start site (ATG) and MYG1 promoter polymorphism (-119C/G). (64). Promoter polymorphism 119C/C in MYG1 gene is associated to vitiligo susceptibility, (64) suggesting a strong role of MYG1 gene polymorphism with vitiligo. " 

Vitiligo ( Alaca ) hastalığı Kur'an'da "Ebras" ( Alacalı ) olarak yer almakta ve Al'i İmran suresinin 3/49 ve Maide suresinin 5/110 kodlu ayetlerinde geçmektedir.
 
Al'i İmran 3/49 - Ve rasulen illa benı israıle ennı kad ci'tüküm bi ayetin min rabbiküm ennı ahlüku leküm minet tıyni ke hey'etit tayri fe enfühu fıhi fe yekunü tayran bi iznillah ve übriül ekmehe vel ebrasa ve uhyil mevta bi iznillah ve ünebbiüküm bima te'külune ve ma teddehırune fı büyutiküm inne fı zalike le ayeten leküm in küntüm mü'minın ( Ve ancak İsrailoğullarına resuldür. "Kesinlikle ben size Rabb' inizden ayet getirdim. Kesinlikle ben size, çamurdan kuşun şekli gibi olanı yaratırım. Böylece onun içine üflerim de o Allah’ ın izni ile kuş olur. Doğuştan körü, alacalıyı iyileştiririm. Allah’ ın izni ile ölüyü diriltirim. O yediklerinizi, o evlerinizin içinde biriktirdiklerinizi size haber veririm. Eğer inananlarsanız, kesinlikle bunda size ayetler vardır." )
 
Maide 5/110 - İz kalellahü ya iysebne meryemezkür nı'metı aleyke ve ala validetik iza eyyedtüke bi ruhıl kudüsi tükellimün nase fil mehdi ve kehla ve iz alemtükel kitabe vel hıkmete vet tevrate vel incil ve iz tahlüku minet tıyni ke hey'etit tayri bi iznı fe tenfühu fıha fe tekunü tayran bi iznı ve tübriül ekmehe vel ebrasa bi iznı ve iz tuhricül mevta bi iznı ve iz kefeftü benı israıle anke iz ci'tehüm bil beyyinati fe kalellezine keferu minhüm in haza illa sıhrun mübın ( Zamanında Allah "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Seni kutsal ruh ile desteklediğimde beşikte ve erişkinlikte insanlara kelam edip söz söylerdin. Sana yazıyı, sırrı, Tevrat' ı ve İncil' i öğrettim. İznimle çamurdan kuşun şekli gibi olanı yarattın. Onun içine üfledin de iznimle kuş oldu. Doğuştan körü ve alacalıyı iznimle iyileştirdin. Ölüleri iznimle çıkardın. Onlara ayetlerle geldiğin ve onlardan inkar edenlerin "Bu kesinlikle apaçık sihirdir." dedikleri zaman İsrailoğulları' nı üzerinden çektim. )
Ebras ( Alacalı ) kelimesinin 3/49 kodlu ayetteki sıra numarası 43, 5/110 kodlu ayetteki sıra numarası ise 76'dır. Anılan sıra numaralarının toplamı 43 + 76 = 119 sayısını vermektedir. 119 sayısı vitiligo hastalığına sebep olan genin kodunda yer almaktadır.
 



 
 














































































 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Thursday, December 29, 2016

Ayın Yörüngesel Düzlemi

Güneş sistemindeki tüm gezegenler ve asteroidler Güneş'in çekim kuvveti nedeniyle, Güneş çevresinde belirli bir yol izleyerek dairesel hareket gerçekleştirmektedirler. Gezegenlerin izledikleri bu dairesel yola yörünge adı verilmektedir. Gezegenlere ait bu yörüngeler birbirleriyle hizalanmak suretiyle düz bir diske benzeyen bir patern sergilemektedirler. Bu paterne Yörüngesel Düzlem ( Orbital Plane ) adı verilmektedir.
 
Yer'in çekim kuvveti ile Yer'in çevresinde hareket eden Ay'ın yörüngesel düzlemi ( Moon Orbital Plane ), Dünya'nın yörüngesel düzlemine ( Ecliptic Plane ) göre 5 derecelik bir açıya sahiptir.


Ay Tutulması için Dolunay gerektiği dikkate alındığında, her Yeni Ay durumunda Güneş Tutulması, her Dolunay durumunda ise Ay Tutulması olayının gerçekleşmesi gerektiği akla gelebilir. ( Güneş Tutulması ( Solar Eclipse ) Ay'ın Güneş ile Yer arasında konumlanması, Ay Tutulması ( Lunar Eclipse ) ise Yer'in Güneş ile Ay arasında konumlanması sonucunda oluşmaktadır. )

Her ay, Ay Tutulması ve Güneş tutulması gerçekleşmemesinin nedeni Ay'ın yörüngesel düzleminin, Yer'in yörüngesel düzlemine göre 5 derecelik bir açıya sahip olmasıdır.
 
 
"Kamer" ( Ay ) kelimesi, Kur'an'da ilk kez En'am suresinin 6/77 kodlu ayetinde 5. kelime olarak geçmektedir. Bu ayette Ay'ın hareketinden / doğmasından bahsedilmektedir.
 
En'am 6/77 - Fe lemma rael kamera baziğan kale haza rabbi fe lemma efele kale lein lem yehdinı rabbi le ekunenne minel kavmid dallın ( Ay' ı doğarken gördüğünde "Rabb' im budur." dedi. Kaybolduğunda ise "Rabb' im beni yönlendirmeseydi, sapıklar kavminden olurdum." dedi. )
 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Saturday, December 24, 2016

Rekabeti bırakın! ( Fekkü rekabet )


Dünya hayatının aldatmacasına kapılmış insanların, bireysel ve topluluk olarak aralarında nasıl bir rekabet ortamı yarattıklarına, bu ortamda "en üstün" olabilmek, diğerleri üzerinde hakimiyet kurabilmek için nasıl birbirlerini ezdiklerine, yoksun bıraktıklarına, mağdur ettiklerine her gün şahit olmaktayız. İnsanoğlu, kısır döngü niteliğinde bu çıkmaz sokakta kör, sağır ve dilsiz tutumuyla kendisini nasıl helaka ve mutsuzluğa sürüklediğini farkedememektedir. Neyi niçin yaptığının idrakinden aciz olarak, şeytan tarafından hipnotize edilmiş şekilde bu hazin rutini yaratılışın ilk gününden beri ısrarla icra etmektedir.

Şeytanların kurdukları ve insanı içine hapsettikleri sistem “rekabet” mekanizması temeline dayanmaktadır. Piramidal bir yapı içerisinde birbirleriyle yarıştırılan insanlar, neden yarıştıklarını, rekabet ettiklerini düşünmeden kendilerini yoğun bir stres ve depresyon ortamında tutmakta hatta helak etmektedirler. ( Hem yarış, hem de kulvar üçgen şeklinde. Yani asla herkesin birlikte hedefe ulaşma ihtimali yok. Aksine sıralama yani elde edilecek dereceler bile belirli adetsel kontenjana tabi.... ) Oysa insan hipnozdan kurutlup uyanabilse, ortada yarışacak, rekabet edecek, bir diğerine göre üstün olmayı gerektirecek kısacası paylaşılamayacak hiçbir şey olmadığını görecektir. Ancak Allah’ın insanlara eşit olarak verdiği nimeti gasp etmiş olan şeytanlar dünyada kontrol ettikleri sistemi mahrumiyet ve rekabet temeli üzerine kurmuşlardır. Bu öyle acı bir durumdur ki insanlar çocuklarına “Ezilme ez.”, “Büyük balık ol.”, “Sen yapmazsan başkası yapar.”, “En iyisi ol.”, ”Hayat adil değildir. Lokmanı kaptırma.” vb. gibi saldırgan ve kibirsel telkinlerde bulunmakta ve onları da bu esaret sistemine hazırlamaktadırlar.

Allahü Teala bu durumu aşağıdaki ayetlerinde açıkça betimlemektedir.

Maide 5/62 - Ve tera kesıran minhüm yüsariune fil ismi vel udvani ve eklihimüs suht le bi'se ma kanu ya'melun ( Ve onlardan çoğunu, günahta, düşmanlıkta ve haram yemede koşarak yarışırken görürsün. O yapmış oldukları ne kötüdür. )

Hadid 57/20 - İ'lemu ennemel hayatüd dünya le'ıbun ve lehvun ve zinetun ve tefahurun beyneküm ve tekasurun fil emvali vel evladi ke meseli ğaysin a'cebel kuffare nebatühu sümme yekunu hutamen ve fil ahıreti azabun şeduydun ve mağfiretun min allahi ve rıdvanun ve mel hayatüd dünya illa meta'ul ğurur Bilin ki o dünya hayatı kesinlikle oyundur, eğlencedir, süstür, aranızda övünmedir, mallardan ve çocuklardan çoğaltmadır. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah' tan af ve rıza vardır. Dünya hayatı aldatıcı fayda haricindeki değildir. )

Rabb'imiz, insanın  arzuyla peşinde koştuğunun mutluluk değil helak olduğunu görebilmesi, diğer insanları mutlu ederek herkesin mutluluğa erişmesini sağlayabileceğini farkedebilmesi için kesin ve net bir talimat vermiştir. "FEKKÜ REKABET" ( REKABETİ / BOYUNDURUĞU / GÖZETLEMEYİ / KONTROLÜ BIRAKIN ). 

"Rekabet" kelimesi "Rikab" ( Boyunduruk ), "Rakıb" ( Kontrolör, Gözetmen ) köklerinden türemiştir. 

Beled 90/10 - Ve hedeynahün necdeyni ( Ve onu iki yola yönlendirdik. )
Beled 90/11 - Fe laktehamel akabet ( Böylece sarp yokuşa tahammül edemedi. )
Beled 90/12 - Ve ma edrake mel akabet ( Ve sarp yokuşun ne olduğunu sana ne kavratıp idrak ettirir? )
Beled 90/13 - FEKKÜ REKABET Boyunduruğu, gözetlemeyi, kontrolü, rekabeti bırakmak. )
Beled 90/14 - Ev ıt'amün fi yevmin zi mesğabet ( Veya açlık, meşakkat gününde yedirmek. )
Beled 90/15 - Yetimen za makrebet ( Yakınlığı olan yetime. )
Beled 90/16 - Ev miskinen za metrebet ( Veya fakirliği olan yoksula. )
Beled 90/17 - Sümme kane minellezine amenu ve tevasav bis sabri ve tevasav bil merhamet ( Sonra sabrı emreden ve merhameti emreden o inananlardan olmak. )
Rekabeti bırakmış ve Allah'a teslim olmuş inanan iyi kulların durumlarını ise Al'i İmran ve Mü'minun surelerinin aşağıdaki ayetlerinde açıklamaktadır.

Al'i İmran 3/114 - Yü'minune billahi vel yevmil ahıri ve ye'mürune bil ma'rufi ve yenhevne anil münkeri ve yüsariune fil hayrat ve ülaike mines salihın ( Allah’ a ve sonraki güne inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten menederler ve hayırlarda koşarak yarışırlar. İşte onlar iyilerdendirler. )

Mü'minun 23/60 - Vellezine yü'tune ma aten ve kulubühüm veciletün ennehüm ila rabbihim raciun ( Ve kesinlikle o Rabb' lerine döneceklerinden, o verdiklerini kalpleri ürkerek verenler, )

Mü'minun 23/61 - Ülaike yüsariune fil hayrati ve hüm leha sabikunİşte onlar hayırlarda koşarak yarışırlar. Onlar onda öne geçip ilerlerler. )

İkili Sistem

Allahü Teala, bilgimiz, algımız ve kavrayışımız dahilinde olan yaratılış sistemini ikili bir yapıda düzenlemiştir. Yedi katmanlı iki oluşum olan gökler ( evren ) ve yer, ikili kromozom yapısı, zıtlıklar prensibi gibi örnekler ikili sistemin  belirtileridir. Rabb'imiz ikili sisteme "iki / ikili" kelimesini kullanarak ayetlerinde işaret etmiştir.

Zariyat 51/49 - Ve min kulli şey'in halakna zevceyni lealleküm tezekkerun ( Ve herşeyden iki eş yarattık. Umulur ki hatırlarsınız. )

İbrahim 14/33 - Ve sehhare lekümüş şemse vel kamera daibeyn ve sehhara lekümül leyle ven nehar (  Ve usulünde devam eden ikili olan Güneş’i ve Ay’ı buyruğunuza verdi. Geceyi ve gündüzü de buyruğunuza verdi. )

Hicr 15/87 - Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım ( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )

Zümer 39/23 - Allahü nezzele ahsenel hadısi kitaben müteşebihen mesaniye takşeırru minhü cüludüllezıne yahşevne rabbehüm sümme telınü cüludühüm ve kulubühüm ila zikrillah zalike hüdellahi yehdı bihı men yeşa' ve men yudlilillahü fe ma lehu min had ( En güzel sözü, benzetmeli ikili kitap olarak Allah indirdi. O Rabb' lerinden korkanların O’ndan derileri ürperir. Sonra Allah' ın hatırlamasına derileri ve kalpleri yumuşar. Bu Allah' ın yönlendirmesidir. Onunla dilediği kimseyi yönlendirir. Allah kimi saptırırsa, artık ona yönlendiriciden yoktur. )

Beled 90/10 - Ve hedeynahün necdeyni ( Ve onu iki yola yönlendirdik. )