10 Kasım 2017 Cuma

Atatürk ve 7 Nümerolojisi

Döngü periyodunu tanımlayan "7" sayısı, Kur'an'daki "İklilerden Yedi" kavramı ve Ruh'un simgesi "21" sayısı ile Atatürk'ün hayatındaki nümerolojik ilişki dikkat çekmektedir.

15/87 - Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım ( Ve biz sana ikililerden yediyi ve büyük Kur'an' ı verdik. ) ( Ayet kodunun nümerolojik değeri "21" ( 1+5+8+7 = 21 )

- 2017 yılı Atatürk'ün ölümünün "79." yılıdır. 7+9 = 16 ... 1+6 = "7" 
- Baba Adı ALİ RIZA ... 7 harf
- Ana adı ZÜBEYDE ... 7 harf
- Adı MUSTAFA ... "7"harf ( İkili Yedi'den ( Ana ve Baba ) bir Yedi daha oluşuyor. 3x7 = "21" ) 
(  Mustafa = Seçilmiş )
- ATATÜRK ... "7" harf
- Vefat saati 09:05 ... 0+9+0+5 = 14 ... 7+7 veya 2x7 ... İkili Yedi
- Doğum yeri SELANİK ... 7 harf.
- Sonlandırdığı devlet OSMANLI ... 7 harf
- Kurduğu devlet TÜRKİYE ... 7 harf
- İlk kongreyi yaptığı il ERZURUM ... 7 harf
- Harp Okuluna başlama tarihi 1899 ... 1+8+9+9 = "27" ... İkili Yedi
- Harp Okulu'ndaki apolet numarası 1283 ... 1+2+8+3 = 14 ... 7+7 veya 2x7 ... İkili Yedi
- Harp Okuluna başlama günü ve ayı 13 Mart ( 13.03 ) ... 1+3+0+3 ="7"
- Harp Okuluna başlama tarihi 13.03.1899 ... 1+3+0+3+1+8+9+9 = 34 ... 3+4 = "7"

- Atatürk'ün Geometri kitabındaki madde adedi. 142 ... 1+4+2 = "7"
- Son madde olan 142. Maddedeki konu başlığı "VARSAYI" ... "7" harf
- VARSAYI kavramı için verilen örnekdeki üçgenin kenar uzunlukları 3,5,6 ... 3+5+6 = 14 ... 7+7 veya 2x7 ... İkili Yedi



- Anafartalar savaşında bulut içinde kaybolduğu söylenen İngiliz taburunun adı NORFOLK ... "7" harf

- NUTUK'u okuma tarihi 15 Ekim 1927 ... 15 Ekim ...15.10 ... 1+5+1 = "7" ; 19"27" ... 27 İkili Yedi

- Atatürk'ün yazdığı tek şiir "88" * kelimeden oluşmaktadır. 8+8 = 16 ... 1+6 = "7" ( * 88 sayısı Melek ve Döngü kavramlarının nümerolojik sembolüdür. Şiirde Kur'an kavramları yer almaktadır. )
- Şiir "19" dizeden oluşmaktadır.


- Erzurum Kongresi'ne Atatürk dahil 43 üye katılmıştır. 4+3 ="7"


- Kongre 1919 yılının 23 Temmuz - "7" Ağustos döneminde yapılmış. Kongre 16 gün sürmüş. 1+6 = "7"
- 23.07 - 07.08 ... 2+3+0+7+0+7+0+8 = "27" ... İkili Yedi

- Kurtuluş Savaşı'nın son evresi 26 Ağustos 1922'de Afyonkarahisar - Kocatepe'de başlayan Büyük Taarruz ile açılmıştır. Savaşa katılan Türk ordusundaki asker sayısı "207" bin civarındaydı.

- 26.08 (88) ... 2+6+0+8 = 16 ... 1+6 = "7"
- 1922 ... 1+9+2+2 = 14 7+7 veya 2×7 İkili Yedi
- Türk askeri adedi "207" bin...

"27"/12 - Ve edhıl yedeke fı ceybike tahruc beydae min ğayri suin fı tis'ı ayatin ila fir'avne ve kavmih innehüm kanu kavmen fasikın ( Ve elini koynuna sok. Firavun' a ve kavmine yönelik dokuz ayetin içinde olarak kusursuz beyaz olarak çıkacaktır. Kesinlikle onlar günahkarlar kavmi oldular. )

- Kur'an'da "Elini koynuna sok." cümlesinin ilk kez geçtiği surenin numarası "27" ... İkili Yedi
Ve (1) edhıl (2) yede (3) ke (4) fı (5) ceybi (6) ke (7) ( Elini koynuna sok. ) cümlesi "7" kelimeden oluşmaktadır.

                                   
                                       
"Eli koyuna sokma" eski Türkler'e ait bir jesttir.

Kan, insan vücut ağırlığının %7'sini oluşturmaktadır. Atatürk'ün "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil KANda mevcuttur." cümlesinin "7" kelimedem oluşması ilginç görünmektedir.

Ayrıca yine Atatürk'e ait "Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir." ikili cümlesinde de toplam "7" kelime bulunmaktadır.

Tarihte 16 ( 1+6 =”7” ) Türk Devleti olduğu kayıtlara geçmiştir.


Türkçe'deki "YEDİ" kelimesi Arapça'da "SEB'A" veya "SEBT", İngilizce'de "SEVEN", Fransızca'da "SEPT", Almanca'da "SIEBEN" olarak telafuz edilir.

SEVgi - SEVen ( İngilizce "Yedi" ) - SEViye - SEB'a ( Yedi ) ( b=v ) - SIEBen ( Almanca "Elemek" ve "Yedi" ) - SIEVE ( İngilizce "Elemek" ) - SEBil ( Su Yolu ) - SEBt ( Arapça "Yedi" ) - SEPT ( Fransızca "Yedi" )

SEVa ( Arapça "Eşit" )
SAVE ( İng. "Kurtarmak" !! )
SAUVer ( Fra. "Kurtarmak" )
"YEDİ" de, YEDMEK / YETMEK kökü itibarıyla erişilen sevgi, kurtuluş ve eşitlik / adalet. Döngü sonu ile gelen yükseliş...

8 Kasım 2017 Çarşamba

Nimette Eşitliği Bozanlar

Allahü Teala, bahşettiği nimetlerden insanların "EŞİT" olarak nasiplenmesi gerektiğini ancak bu prensibin cin ve insan şeytanları tarafından bozulmak istendiğini Nahl suresinin 71 ve Fussilet suresinin 10. ayetinde bildirmektedir. 

16/71 - Vallahü faddale ba'daküm ala ba'dın fir rızk fe mellezine füddılu bi raddı rizkıhim ala ma meleket eymanühüm fe hüm fıhi SEVA' e fe bi nı'metillahi yechadun ( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. Ancak o üstün olanlar rızıklarını o ellerinin malik olduklarına vermezler ki onda EŞİT olsunlar. Yani Allah' ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? )

41/10 - Ve ceale fıha ravasiye min fevkıha ve barake fıha ve kaddera fıha akvateha fı erbeati eyyam SEVAEN lis sailın ( Ve "Orada, onun üstünde dağlar oluşturdu. Orada bereket verdi. Orada, gıdaları azıkları, araştıranlar için dört günde EŞİT olarak düzenleyerek ölçülendirdi." )

Her iki ayetin de kodundaki "6" yani iki ayet sebebiyle "66" nümerolojisi dikkat çekmektedir. 

16/71 ... 1+6+7+1 = 15 ... 1+5 = "6"

41/10 ... 4+1+1+0 = "6"

İblis neferi cin şeytanları ve onlara hizmet eden hibrid ve insan şeytanlarının Allah'ın nimetini gasp ve helak etmek suretiyle sistemde olması gereken dengeyi bozarak ve kaos oluşturarak insanları köleleştirmeye çalıştıkları da Bakara suresinin 205. ayetinde açıkça belirtilmektedir.

2/205 - Ve iza tevella sea fil erdı li yüfside fıha ve YÜHLİKEL HARSE VEN NESL vallahü la yühıbbül fesada ( Ve yüz çevirip başa geçtiğinde, yerde bozgun yapmak, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK için çabalar. Allah bozgunu sevmez. )

2/205 kodlu ayette bahsedilen "Ekini ve nesli helak etme" çabasının en önde gelen örnekleri GDO ( Genetiği Değiştirilmiş Organizma ) uygulamaları ve Chemtrail ( Kimyasal Püskürtme İzleri ) operasyonlarıdır. Bilindiği üzere genetik modifikasyona maruz bırakılmış tohumlar kusurlu ve zararlı ürünlerin ortaya çıkmasına, uçaklardan püskürtülen ve doğada serbest halde bulunmayan Barium ve Aluminium gibi metaller içeren kimyasal karışımlar ise tüm canlıların ( insanlar, hayvanlar, bitkiler ) zarar görmesine sebep olmaktadır.

Ayet kodunun ( 2/205 ) nümerolojik değerinin "9" olması da ( 2+2+0+5 = "9" ) satanik nümeroloji açıdan dikkat çekmektedir.

                                                                     
                                  GDO'lu Ürün

                                            
       Chemtrails ( Kimyasal Püskürtme İzleri )















7 Kasım 2017 Salı

İlim ile Kuşatılmış Olmak

Bilinçlenme sürecindeki insanların zihinlerindeki temel soru "Neden yaratıldık?", "Yaratılışın amacı nedir?" sorularıdır. İnsan, mevki, şöhret, mal, mülk sahibi olmak ve şeytanın telkin ettiği, aldatıcı ve kısır döngü oluşturan nefsani isteklerini tatmin etmek için mi yaratılmıştır? Elbetteki hayır. İnsanın yaratılış amacı "Allah'ın ve O'nun sonsuz olan ilminin farkına varması, ilme ve dolayısıyla O'na yaklaşabilmek için ilim denizinde uzun bir yolculuğa çıkması gerektiğinin bilincine erişmesidir." 

Allahü Teala tüm yaratmış olduğu olguları "ilimle kuşattığını" Talak suresinin 65/12 kodlu ayetinde bildirmektedir. 

"65/12" - Allah (1) ellezi (2) haleka (3) seb'a (4) semavatin (5) ve (6) min (7) el (8) ardı (9) misle (10) hünne (11) yetenezzelü (12) el (13) emru (14) beyne (15) hünne (16) li (17) ta'lemu (18) enne (19) allahe (20) ala (21) külli (22) şey'in (23) kadirun (24) ve (25) enne (26) allahe (27) kad (28) ehata (29) bi (30) külli (31) şey'in (32) ilmen (33) ( Allah, o yedi gökleri ve yerden de onların aynısını yaratandır. Emir, kesinlikle Allah' ın herşeye gücü yeten olduğunu bilmeniz için onların arasından iner. Kesinlikle Allah herşeyi ilmen kuşatmıştır. )

Yedi kat gök ve yedi kat yerden bahis bulunan bu ayette "İkili Yedi" * nümerolojisi ayet kodundaki ( 65/12 ) "14" sayısı ( 6+5+1+2 = 14 ) ile verilmektedir. Ayette, gökte ve yerde 7'şer kat oluşturulduğu bildirilmektedir. Gökte 7 ve Yerde 7 ; 7+7 = "14"

Ayrıca "Allahe (1) kad (2) ehata (3) bi (4) külli (5) şey'in (6) ilmen (7)"( Allah herşeyi ilmen kuşatmıştır. ) ifadesi "7" kelimeden oluşmaktadır. Ve "İlim" kelimesi bu ifadedeki "7". kelimedir.

"İlmen kuşatmak" kavramının ilk ve son kez geçtiği 65/12 kodlu ayetin "33" kelimeden oluşması da ilahi nümeroloji sayısı olan "6" sayısı açısından önem arzetmektedir.

"İlim ile kuşatılmış" olduğunun farkına varan insan için kendisini kuşatan ilim Allahü Teala tarafından bir koruma kalkanına dönüştürülür. Unutulmaması gerekirki şeytan ve kabilesinin en çok korktuğu ve uzak durmaya çalıştığı insan kategorisi ilim sahibi insan kategorisidir.

Allah'ın ilmine odaklanmak zaman kavramını ortadan kaldıran ve insana tahayyül edemeyeceği mutlulukları yaşatan sonsuz bir süreçtir. Dünya frekansında insanlar arasında sıkça kullanılan "Zamanın nasıl geçtiğini farkedemedik." cümlesi aslında sonsuz yaşama ilişkin ipucu verir niteliktedir. Zira sonsuz haz, mutluluk ve tatmin tattıracak ilim yolculuğunda insan için "zaman" kavramı yok hükmündedir. "Zaman" kavramı, ortadan kalktığında yerini "sonsuzluk" kavramına bırakır.

"13/28" - Ellezine amenu ve tatmeinü kulubühüm bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinül kulub ( Onlar inanırlar ve kalpleri, Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. İyi bilin ki, kalpler Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. )

Ra'd suresinin 13/28 kodlu ayetinde ise insanın sadece ve sadece "Allah'ı hatırlamak" ile yani "O'nun ilmine ve öğretisine odaklanmak" ile tatmin olabileceği bildirilmektedir. Ayetin kod numarasında ( 13/28 ) "İkili Yedi" * nümerolojisinin yine "14" sayısı ile verildiği dikkat çekmektedir. ( 1+3+2+8 = "14"



* "İkili Yedi" kavramı hatırlanacağı üzere Hicr suresinin 87. ayetinde karşımıza çıkmaktadır.

15/87 - Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım ( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )

Kur'an ilmi ve "İkili Yedi" kavramının bütünleştiği ayette bildirilmektedir. 15/87 kodlu ayette de ilahi nümeroloji sayısı olan "6" ve "66" sayılarına dikkat çekilmektedir.

15 ... 1+5 = "6"
87 ... 8+7 = 15 ... 1+5 = "6"



6 Kasım 2017 Pazartesi

İnsan Vücudundaki Statik Elektrik

Haberci Musa, Tuva Vadisine geldiğinde Allahü Teala kendisine şöyle seslenir.


20/11 - Fe lemma etaha nudiye ya musa ( Böylece oraya vardığında seslenildi "Ey Musa." )


"20"/12 - İnnı ene rabbüke fahla' na'leyk inneke bil vadil mukaddesi tuva ( Kesinlikle ben, ben senin Rab’binim. O halde ayakkabını çıkar. Kesinlikle sen kutsal vadi Tuva' dasın. )

Musa'nın "ayakkabılarını çıkarmasının" istenmesi sadece "kutsala saygı" kapsamında mıdır? Yoksa inananlara bir başka bilimsel mesaj aktarımı da mı söz konusudur?

Zira, günlük faaliyet akışı esnasında insanın vücudunda statik elektrik birikmektedir. Söz konusu statik elektrik yükünün 20,000 volt seviyesinde olduğu bilimsel kaynaklar tarafından bildirilmektedir.

"....Energies involved. ... One experimenter estimates the capacitance of the human body as high as 400 picofarads, and a charge of 50,000 volts, discharged e.g. during touching a charged car, creating a spark with energy of 500 millijoules. Another estimate is 100–300 pF and 20,000 volts, producing a maximum energy of 60 mJ......"

https://en.wikipedia.org/wiki/Static_electricity

"Çıplak ayak" ile toprağa basmak, insan vücudunda biriken statik elektrik yükünün deşarj edilmesi ( boşaltılması ), dünyevi stresten kurtularak algı seviyesinin yükseltilmesi ve ruhsal açılım sağlanması açılarından önem arzetmektedir. Ayetin sure numarasının "20" olması, insan vücudunda birikebilen statik elektrik yükü miktarı olan 20,000 Volt açısından dikkat çekmektedir.




Arim Seli

Kur'an'ın 34. suresi olan "Sebe" suresinde geçen ve "Baraj, Blok, Zırh" anlamına gelen"ARİM" ifadesinin, bugünkü Yemen sınırları içinde yer alan ve Adana Vadisi'ni bloklayan Ma'rib Barajını tanımladığı belirtilmektedir.

                                                             
                          Ma'rib Barajı ( Yemen )

Sure numarasının nümerolojik değeri olan "7" ( 34 ... 3+4 = 7 ) sayısı ile "Sebe" kelimesi arasında kök anlamsal ilişki olma ihtimali bulunmaktadır. Zira, Arapça'da "Seb'a" kelimesi "7" anlamına gelmektedir. Kavmin isminin "Sebe" olması bu açıdan dikkat çekmektedir. .

"ARİM" kelimesi ilk ve son kez 34/"16" kodlu ayette geçmektedir. Ayette, barajın ( Arim ) sularının sel* gibi akıtılarak ( Seylel Arim ) Sebe kavmine gönderildiği ve bahçelerin helak edildiği bildirilmektedir. ( * “Sel” veya “Seyl” kelimesi İngilizcedeki “Sail” ( Suda Gitmek ) kelimesinin kaynağıdır. )

34/15 - Lekad kane li sebein fı meskenihim ayeh cennetani an yemınin ve şimal külu min rizkı rabbiküm veşküru leh beldetün tayyibetün ve rabbün ğafur ( Sebe için meskenlerinde sağda ve solda iki tane bahçe ayet omuştu. Rab’binizin rızkından yiyin ve O’na şükredin. Temiz belde ve affeden Rab. )

34/"16" - Fe a'radu fe erselna aleyhim seylel ARİMİ ve beddelnahüm bi cenneteyhim cenneteyni zevatey ükülin hamtın ve eslin ve şey'in min sidrin kalıl ( Ancak yüz çevirip döndü de onların üzerine Arim selini gönderdik. Onları, onlara çürümüş yemiş, karaılgın ağacı ve biraz da kiraz gibi şeylerden oluşan iki bahçeye dönüştürdük. )

Kaynaklar, Marib Barajının ( Arim ) "16" metre yüksekliğer sahip olduğunu bildirmektedir. "Arim" kelimesinin ilk ve son kez geçtiği ayetin numarasının "16" olması bu açıdan dikkat çekmektedir.

"........The height of the dam in Ma'rib was "16" metres, its width was 60 metres and its length was 620 metres. According to the calculations, the total area that could be irrigated by the dam was 9,600 hectares, of which 5,300 hectares belonged to the southern plain. The remaining part belonged to the northern plain. ........""


Ayrıca, 34/16 kodlu ayetteki "İkili Yedi" nümerolojisi de önem arzetmektedir.

34 ... 3+4 = "7"
16 ... 1+6 = "7"

34/16 kodlu ayetteki "Seyl" kelimesi 7. , "Arim" kelimesi ise 9. kelimedir. Her iki kelimenin sıra numaralarının toplamının da "16" sayısını vermesi ( 7+9 = 16 ) hem "16" hem de "7" nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir.






5 Kasım 2017 Pazar

7 Birimlik Döngüler

Evvelki bölümlerde 7 birimden oluşan sürecin bir periyod yani bir "döngü süreci” olduğuna, 7 birim sonrasında yeni bir sürece girildiğine ilişkin tespitlere ve örneklere ( Haftadaki 7 gün, 7 nota, 7 renk vb. ) yer verilmişti.

Yusuf suresinin aşağıdaki ayetlerinde 7 yıllık süreçlerden ve 7 yıl sonunda ( 8. yıl başı ) döngü noktasına gelinmesinden bahis bulunmakta gibidir.

12/47 - Kale tezraune seb'a sinıne deeba fe ma hasadtüm fe zeruhü fı sümbülihı illa kalılen min ma te'külun

( "Yedi sene usülüne göre ekeceksiniz. Hasat etmeyin de o yediklerinizden azı haricindekileri başağının içinde bırakın." dedi. )

12/48 - Sümme ye'tı min ba'di zalike seb'un şidadün ye'külne ma kaddemtüm lehünne illa kalılen min ma tuhsınun

( “Sonra bunun ardından yedi şiddetli zorlu olanı gelecek. O biriktirip daim kıldıklarınızı, o saklayacaklarınızdan azı haricindekini yiyecek." )

12/49 - Sümme ye'tı min ba'di zalike amün fıhi yüğasün nasü ve fıhi ya'sırun

( Sonra, bunun ardından içinde insanların yardım edileceği yağışlı olan ve sıkacakları yıl gelecek. )

7 yıllık döngü periyodları bazında düşünüldüğünde, 2012 - 2019 ve 2016 - 2023 anlam kazanmktadır.

2012 : Bir tür kuantum sıçraması olan "Kozmik Hizalanma"'nın ( Güneş Sisteminin, ait olduğu Samanyolu Galaksisinin ekseniyle hizalanması ) gerçekleştiği 2012 yılı sonrasında belirli bir kesim insanda algısal yükseliş ( algısal kuantum sıçraması ) gerçekleşmiştir. Bunun sonucu olarak olayları daha farklı algılama, daha farklı yorumlama ve farklı hissetme olgusu ortaya çıkmıştır.

2019 : Yine bu blogdaki evvelki bölümlerde ifade edildiği gibi 2019 yılının küresel bir değişim, bir isyan, bir yenilenme sürecinin başlangıcı olması ihtimali bulunmaktadır. ( 19. sure olan ve "İsyan" anlamı da taşıyan "Meryem" suresi bu açıdan dikkat çekmektedir. )

--------------

2016 : İkinci 7 yıllık döngü periyodu başlangıcı alternatifi ise 2016 yılıdır. 16. sure olan "Nahl" suresinin ilk ayetinde ; 16/1 Eta emrullahi fe la testa'ciluh sübhanehu ve teala an ma yüşrikun ( Allah' ın emri geldi. O halde onu acele istemeyin. O yücedir ve o ortak koştuklarınızın üzerindedir." ifadesi yer almaktadır. Yani 2016 yılında bir sürecin başladığı bildirilmektedir.

2023 : 2023 yılı da belirli kaynaklarda sıkça konu edilen, belirli çevrelerde dillendirilen, bir değişim, bir sonlanma, bir başlangıç mesajına konu olan yıldır. "Mü'minun" suresinin ilk ayetinde ; 23/1 - Kad eflehal mü'minun ( İnananlar iflah oldular. ) ifadesi yer almaktadır. Deneyimlenen bir süreç sonunda veya başında "İnananların selamete eriştikleri, iflah oldukları" bildirilmektedir.

Ayrıca Taha suresinin 20/23 kodlu ayetinin koduna ve içeriğine istinaden 2023 yılının kozmik anlamda çok önemli olayların gerçekleşeceği bir yıl olacağı düşüncesi de oluşmaktadır.

20/23 Li nuriyeke min ayatinel kubra

( Sana ayetlerimizin en büyüklerinden göstermek için. )

Bu yaklaşım çerçevesinde, insan yaşamının 7 yıllık döngü periyodlarından oluştuğu, her 7 yıl sonunda farklı bir deneyim sürecine girildiği düşünülebilir mi? Bu soruya olumlu yanıt verilmesini sağlayacak örneklerden birisi de "SHEMITAH DÖNGÜSÜ"dür.

15 Ocak 2014 * tarihinde IMF başkanı Christine Lagarde yaptığı bir konuşmaya şöyle başlar.

( * 15.01 ... 1+5+0+1 = "7" ; 20"14" ... 14 ... 2x7 veya 7+7 ... İkili Yedi )

“Bugün sizden sihirli "7" numarası hakkında düşünmenizi isteyerek numeroloji yeteneğinizi test etmek istiyorum.”

Ardından Lagarde, 1 Dünya savaşının 100. yıldönümünden Berlin Duvarının yıkılmasının "25." Yıldönümüne, kadar bazı olayların tarihleri ile "7" rakamının arasındaki bağlantıyı anlatmaya başlar. Gerçekten inanılır gibi değildir ama gerçektir. Bir başkası yapsa aklını kaçırdığı zannıyla tedavi altına alınacakken IMF başkanı bunu kameralar önünde yapmaktadır. İsteyenler Lagarde'ın Ulusal Basın Kulübünde (The National Press Club) yaptığı bu konuşmasını internetten rahatlıkla bulabilirler.

Uzun zamandır finansal piyasalar konusunda alternatif analizleri ile tanınan Jeff Berwick, SHEMITAH DÖNGÜSÜ olarak tarif edilebilecek ve her "7" YILDA BİR YILDA BİR TEKRARLAYAN bir olayın farkına varır. Bu olayın farkına varmasına sebep olan şeyin Jonathan Cahn'ın “The Harbinger” (Alamet) kitabı olduğunu belirten Berwick, "14" Temmuz 2015'de dünyayı iki ay içinde sonbaharda başlayacak olan finansal kriz konusunda uyarır.

"7x7 = 49 nümerolojisi finansal ve siyasi "Semitah Döngüsü" yılları" olarak bilinir.

"Shemitah Döngüsü" olarak anılan kavram, şeytan neferi küresel elit tarafından "7" yıllık periyodlarda "siyasi ve finansal kriz" oluşturulması olarak yorumlanmakta ve uygulanmaktadır.

SHMITA kavramının "ŞABAT" veya "SEBT" ( Yedinci ) kavramıyla ilintisini de içeren tanımı kaynaklarda şöyledir.

"The sabbath year (shmita Hebrew: שמיטה‎, literally "release") also called the sabbatical year or shǝvi'it (שביעית‎, literally "SEVENTH") is the SEVENTH year of the SEVEN-year AGRICULTURAL CYCLE mandated by the Torah for the Land of Israel, and still observed in contemporary Judaism."

"Shemitah" kelimesi Kur'an'da "7 yıllık ekim periyodundan" bahseden Yusuf suresinin aşağıdaki ayetleriyle ilintilidir.

"12/47" * - "YEDİ sene usülüne göre ekeceksiniz. Hasat etmeyin de o yediklerinizden azı haricindekileri başağının içinde bırakın." dedi.

* Ayet kodu 12/47 ... 1+2+4+7 = "14" )

12/48 - “Sonra bunun ardından YEDİ şiddetli zorlu olanı gelecek. O biriktirip daim kıldıklarınızı, o saklayacaklarınızdan azı haricindekini yiyecek."

12/"49" ** - Sonra, bunun ardından içinde insanların yardım edileceği yağışlı olan ve sıkacakları yıl gelecek.

* Ayet kodu 12/49 ... 1+2+4+9 = 16 ... 1+6 = "7"

Ayet numarası olan 49 sayısı ... 7x7 ... ( 7x7 = 49 "Shemitah Döngüsü" kavramının nümerolojik kaynağını teşkil etmektedir. )

Shemitah zaman tablosu aşağıda yer almaktadır.


Shemitah zaman akışına göre 2023 ( 2016 + "7" = 2023 ) tarihinde küresel finansal çöküş mü olacaktır? ( 2023 ... 2+0+2+3 = "7" )

Taha suresinin "20/23" kodlu ayeti hem ayet kodundaki rakamların dizilişi hem de içeriği açısından konuyla ilintili görünmektedir.

20/23 - Li nüriyeke min ayatinel kübra ( Sana ayetlerimizin en büyüklerinden göstermek için. )

Ayet "8" kelimeden oluşmaktadır. ( Li (1) nüriye (2) ke (3) min (4) ayati (5) na (6) el (7) kübra (8) )
"8" yeni döngü başlangıcını sembolize etmektedir.
Ayrıca Kur'an'da, "Sebt" olarak geçen "Yedinci / Yedinci Gün" kavramına "Allah'ın hudutlarının aşılması" kavramı ile birlikte yer verilmesi de dikkat çekmektedir.

2/65 - Ve lekad alimtümüllezına'tedev minküm fis SEBTİ fe kulna lehüm kunu kıradeten hasiın ( Ve sizlerden YEDİNCİ GÜN içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş maymunlar olun." dedik. )

4/47 - Ya eyyühellezine utül kitabe aminu bima nezzelna müsaddikan li ma meaküm min kabli en natmise vücuhen fe neruddeha ala edbariha ev nel'anehüm ke ma leanna ashabes SEBT ve kane emrullahi mef'ula ( Ey o kitap verilenler, yüzleri silip yok edip de onları arkalarına çevirmemizden veya onları o YEDİNCİ GÜN sahiplerini lanetlediğimiz gibi lanetlememizden önce, o sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak indirdiğimize inanın. Allah’ ın işi yapılasıdır. )

4/154 - Ve rafa'na fevkahümüt tura bi mısakıhim ve kulna lehümüdhulül babe sücceden ve kulna lehüm la ta'du fis SEBTİ ve ehazna minhüm mısakan ğalıyza ( Ve sözlerinin ardından Tur dağını üzerlerine yükselttik. Onlara "Kapıdan yere kapanarak girin." dedik. Onlara "YEDİNCİ GÜN içinde hududu aşmayın." dedik. Onlardan sağlam söz aldık. )

7/163 - Ves'elhüm anil karyetilletı kanet hadıratel bahr iz ya'dune fis SEBTİ iz te'tıhim hıytanühüm yevme SEBTİhim şürraan ve yevme la YESBİTUNE la te'tıhim kezalike nebluhüm bima kanu yefsükun ( Ve onlara deniz kıyısındaki ülke hakkında sual et. Zamanında, YEDİNCİ GÜNDE günde hududu aşıyorlardı. O zaman balıkları onlara YEDİNCİ GÜNLERİNDE muhtelif ve akın akın geliyorlardı ve YEDİNCİ GÜN olmadığında onlara gelmiyorlardı. Günah işlemiş olmalarından dolayı onları işte böyle sınıyorduk. )

16/124 - İnnema cüıles SEBTÜ alellezinahtelefu fıh ve inne rabbeke le yahkümü beynehüm yevmel kıyameti fıma kanu fıhi yahtelifun ( Kesinlikle YEDİNCİ GÜN onun hakkında ihtilafa düşenlerin üzerine oluşturuldu. Kesinlikle Rab’bin ayağa kalkış gününde, o hakkında ihtilaf ettikleri hakkında aralarında hüküm verecektir. )

- "Sebt" ( Yedinci / Yedinci Gün ) kavramı Kur'an'da "7" kere tekrarlanmaktadır.
- "Sebt" ( Yedinci ) kavramının son kez geçtiği ayetin kodu 16/124 olup, bu kod "İkili Yedi" nümerolojisi içermektedir. 16 ... 1+6 = "7" ve 124 ... 1+2+4 = "7"
- "Sebt" kavramının ilk kez geçtiği 2/65 kodlu ayette 16 kelime bulunmaktadır. ( 1+6 = "7" )

2/65 - Ve (1) lekad (2) alimtüm (3) ellezıne (4) a'tedev (5) min (6) küm (7) fi (8) es (9) SEBTİ (10) fe (11) kulna (12) lehüm (13) kunu (14) kıradeten (15) hasiın "(16)"

Sirius yıldızının "Döngü Kapısı" işlevi görmekte olduğu evvelce ifade edilmişti. Sirius yıldızı Kur'an'da Şi'ra olarak Necm suresinin 53/49 kodlu ayetinde geçmektedir.

53/49 - Ve ennehu hüve rabbuş şi'ra ( Ve kesinlikle O, O Şira' nın da Rab’bidir. )

- Sure numarasının ( 53 ) nümerolojik değeri "8" olup, yeni döngü başlangıcını temsil etmektedir.
- Ayet numarası olan 49 sayısı ise "İkili Yedi" ( 7x7 ) kavramını temsil etmektedir.
- Ayette "7" kelime bulunması da nümerolojik açıdan önem arzetmektedir.

Ve (1) enne (2) hu (3) hüve (4) rabbu (5) eş (6) şi'ra "(7)"

"Sirius" ( Şi'ra ) kelimesinin yer aldığı Necm suresinde "7" kelime içeren 17 ayet bulunmaktadır. 17 sayısının nümerolojik değeri "8" ( 1+7 = 8 ) olup, döngü kavramı çerçevesindeki 7 ve 8 ilişkisi önem arzetmektedir.




Yaratılıştaki 7 birimlik döngülere diğer bazı örnekler;

7 Müzik notası ( Do, Re, Mi, Fa, Sol, La, Si )
7 Temel renk ( Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi, Lacivert, Mor )
7 Gök katmanı ( Troposfer, Stratosfer, Mezosfer, Termosfer, Ekzosfer, İyonosfer, Manyetosfer )
7 Çakra ( Kök, Sakral, Solar Plexus, Kalp, Boğaz, Üçüncü Göz, Taç )
7 Mitoz bölünme fazı *

* Yaratılışın mikro tezahürü olan Mitoz hücre bölünmesi şeması;






3 Kasım 2017 Cuma

Yevmel Fasl ( Ayrışım Günü )

Kur'an'da "Yevmel Fasl" yani "Ayrışım Günü" olarak bildirilen kavram, bilinç seviyelerinde, frekanslarında değişim gerçekleşen, bir başka deyişle bilinçleri olması gereken kolektif bilinç seviyesine yükselen ve bir düşünsel kuantum sıçraması yaşayarak algısal hizalanma ( kolektif bilinç ) deneyimleyen insanlar ile bu ruhsal, zihinsel ve algısal değişimine maruz kalmamış insanlar arasında oluşacak farkı, ayrışmayı tanımlamaktadır.

Kitapta "Yevmel Fasl" kavramı ilk kez Duhan suresinin 44/40 kodlu ayetinde geçmektedir. 2012 yılında gerçekleştiği belirtilen ve bir tür kuantum sıçraması olan kozmik hizalanma ( Güneş sisteminin ait olduğu galaksi olan Samanyolu Galaksisinin ekseniyle hizalanması ) fenomeni akabinde bu sürecin başladığı ve hızlı bir şekilde geliştiği görülmektedir. 

Kur'an'da "Yevmel Fasl" kavramının ilk kez 44/40 kodlu ayette geçmesi ve bu ayetin kodunun nümerolojik değerinin "12" olması ( 4+4+4 = 12 ) dikkat çekicidir.

"44/4"0 - İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeın ( Kesinlikle ayrışım günü, onların toplanma zamanlarıdır. )

Bazı araştırmacılar ise söz konusu değişimin 2016 yılından itibaren yoğun ivme kazandığını belirtmektedirler. Yine ayet koduna dönülecek olursa, sure numarasını ( 44 ) oluşturan rakamların çarpımlarının sonucunun "16" ( 4x4 ) olduğu görülmektedir. Ayrıca sure numarasını ifade eden 44 sayısı da döngüyü ifade eden "8" nümerolojisi içermektedir. ( 4+4 = 8 )

"Yevmel Fasl" kelimesinin ikinci ve son kez geçtiği ayet ise Nebe suresinin 17. ayetidir. Bu ayette "Yevmel Fasl" ve zamanlamasından bahis bulunmaktadır.

78/17 - İnne yevmel fasli kane mikaten ( Kesinlikle ayrışım günü tayin edilen vakit olmuştur. )

Tarık suresinin 9. ayetinde "Sırların ortaya çıkacağı" yani "gizli hiçbir şeyin kalmayacağı" gün olarak bahsedilen gün de "Yevmel Fasl"'dır. ( Yevm yani Gün esas itibarıyla bir süreci tanımlamaktadır. )

86/9 - Yevme tübles serair ( O gün sırlar ortaya çıkarılır. )

Her iki ayetin de kodunu oluşturan rakamların toplamının "23" olması da "2023" yılını ve sonrasındaki süreci akıllara getirmektedir.

78/17 ... 7+8+1+7 = "23"

86/9 ... 8+6+9 = "23"





Spider Web ( Örümcek Ağı ) ... Karun-Firavun-Haman

"Spider Web" ( Örümcek Ağı ) ifadesi okült anlamda, dünya insanlarını muhtelif satanik metodlarla kontrol altında tutarak köleleştirmeye, insanın özü olan ruha erişimi engellemeye  ve kendilerini Allah'a ortak koşmak suretiyle insanları Allah yolundan uzaklaştırmaya çalışan satanist elitlerin oluşturduğu "tuzak" olarak nitelendirilmektedir.

Dünyayı sarmış durumda olan bu "Örümcek Ağı", insan/cin hibridleri ve onların kontrolündeki zenginler ve politikacılar tarafından yönetilmektedir.

Kur'an'ın 29. suresi olan ( 2+9 = "11" satanik nümeroloji ) "ANKEBUT" ( ÖRÜMCEK ) suresinin 39. ayetinde "Karun", "Firavun" ve "Haman" kelimelerinin ilk ve son kez birlikte kullanılmış olması dikkat çekicidir. Zira, söz konusu "Öümcek Ağı"'nı yönettikleri belirtilen hibridler, zenginler ve politikacılar sanki bu ayette sembol kavramlarla belirtilmiş gibidir.

29/39 - Ve KARUNE FİR'AVNE ve HAMANE ve lekad caehüm musa bil beyyinati festekberu fil erdı ve ma kanu sabikın ( Ve KARUN, FİRAVUN ve HAMAN. Musa onlara açık deliller ile geldi de yerde kibirlendiler. Ama geçebilenler değillerdi. )

Karun = Zengin Yönetici / Kral ( Kaynaklarda Lidya Kralı olduğu belirtilir. )
Firavun = Hibrid Reptil ( Sürüngen )
Haman = Politikacı ( Haman, vezir anlamında olup, Firavun'un yardımcısıdır. )

Yine, "Ankebut" suresinin 41. ayetinde ise Örümcek Ağı'nı kurup yöneten ve kendilerini Allah'a ortak koşan bu satanist elitlere biyad edenlerin Örümcek Ağı içinde yok olacakları bildirilmektedir.

29/41 - Meselüllezınettehazu min dunillahi evliyae ke meselil ankebut ittehazet beyta ve inne evhenel büyuti le beytül ankebut lev kanu ya'lemun ( O Allah' tan başka dostlar edinenlerin misali, ev edinen örümceğin misali gibidir. Kesinlikle evlerin en güvensizi, dayanıksızı örümceğin evidir. Keşke bilmiş olsalardı. )

Öte yandan, insanları dijital platform kanalıyla tam kontrol altına almayı hedefleyen söz konusu azınlık elit kitle, kurdukları internet ağına "World Wide WEB" ( Dünya Çapında AĞ ) adını vermişlerdir. ( Internet sitelerinin adreslerinin başında yer alan "www." kısaltmasının açılımı World Wide Web'dir. )

Araştırmacı yazar David Icke, "İnsanoğlu Ayağa Kalk" isimli kitabında "Örümcek Ağı"'nı aşağıdaki gibi tanımlamaktadır.

"İllüminati şebekesi kocaman bir örümcek ağına benzer. İpliklerin oluşturduğu her bir peteği birer kısım olarak düşünürsek, her birisi farklı bir gizli cemiyeti, yarı gizli cemiyeti ve kamuda açık olarak faaliyet gösteren diğerlerini temsil eder. Sonuncuya bazen hükümetler, uluslararası kuruluşlar ve bankacılık sistemleri de dahil olur. Merkezdeki örümceğe en yakın olan kısımlar, en gizli ve etkin olanlardır. Şebeke ortadan başlayarak organizasyonlara doğru genişler ve toplum ile etkileşim içerisindedir. Ancak, uzak yakın bütün kısımlar örümcek ve gölgedeki kişiler tarafından kontrol edilir. Örümceği temsil eden faaliyetteki gölge kişiler, "House of Rothschild" bankacılık hanedanıdır ."

                                              
Global Spider Web ( Küresel Örümcek Ağı )




















2 Kasım 2017 Perşembe

Sabiler, Mecusiler ve İnanç

Allahü Teala, geleneklerini bilinçli veya bilinsiz şekilde benimsemiş oldukları toplumların üyesi olan insanların, Allah'a ve O'nun birliğine inanç konusunda bilinçlenmeleri durumunda affedici ve ödüllendirici olduğunu ayetlerinde bildirmektedir.

2/62 - İnnellezine amenu vellezine hadu ven nesara ves SABİINE min amene billahi vel yevmil ahıri ve amile salihan fe lehüm ecruhüm ınde rabbihim ve la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun ( Allah’a ve sonraki güne inananlardan ve iyilikler yapanlardan olan o inanan Yahudilere, Nasıralılara ve SABİİLERE, artık onlara Rab’lerinin indinde kesinlikle ödülleri vardır. Onlara korku yoktur. Onlar hüzünlenmezler. )

22/17 - İnnellezine amenu vellezine hadu ves SABİINE ven nesara vel MECUSE vellezine eşraku innellahe yefsılü beynehüm yevmel kıyameh innellahe ala külli şey'in şehıd ( Kesinlikle Allah, ayağa kalkış gününde, o inananların, Yahudilerin, SABİİLERİN, Nasıralıların, MECUSİLERİN ve ortak koşanların aralarını ayıracaktır. Kesinlikle Allah herşeye şahittir. )

Ayetlerde geçen "Sabi" ve "Mecusi" kelimeleri, "Yahudilik" ve "Nasıralılık" gibi asli ve tek din olan "İslam" / "İman"'dan uzaklaşmak suretiyle dinde bölünmeyi simgeleyen batıl inanç sistemlerini tanımlamaktadır.

"Sabiilik", tek Tanrı inancı formatında görünen ancak çok Tanrılı kabullerin mevcut olduğu, Tanrı'nın Güneş ile sembolize edilerek, Güneş'in Tanrı yerine konduğu pagan bir inanç sistemidir. "Sabi" kelimesi "Seb'a" ( Yedi ) kökünden gelmekte olup, Sabiilerin başta Güneş olmak üzere taptıkları yedi yıldızı simgelemektedir. Söz konusu yedi yıldız,  Güneş tanrısı "Şamaş", onun dişil yönü olarak kabul edilen Ay tanrıçası "Sin", ve diğer vasıflarının temsilcileri olan Merkür tanrısı "Nabu", Venüs tanrısı "İştar", Mars tanrısı "Nergal", Jüpiter tanrısı "Marduk" ve Satürn tanrıçası "Ninutra"'dır. ( Sabiiler, bu tanrı ve tanrıçaların yanı sıra, Hermes'i, Pisagor'u, Orfe'yi de birer yarı tanrı olarak görmüşlerdir. )

                                                          
                   Sabilerin Taptıkları Yıldızlar

"Mecusilik" ise, başta "ATEŞ" olmak üzere "Timsah"'a ve "İnek"'e tapma eğiliminin hakim olduğu bir pagan inanç sistemidir. Günümüzde "Sihirbaz / Sihirbazlık" anlamına gelen "Magician / Magic" kelimelerinin kökü "Mecusi" kelimesine dayanmaktadır. "Magic", ateşten yani ateşin sembolü olan şeytandan güç alınmak suretiyle normal üstü algısı yaratılarak uygulanan ilüzyonlara verilen genel isimdir.

Mecusilerin tapınaklarına "Ateşgah" adı verilmektedir. Aşağıda bir "Ateşgah" görseli yer almaktadır.

                                                                     
                             Mecusi Ateşgahı

49/14 - Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy'ullahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurun rahım ( Araplar "İnandık." dediler. "İnanmadınız. Lakin "Teslim olduk." deyin. İnanç kalplerinizin içine girmedi. Eğer Allah’a ve O’nun resulüne itaat ederseniz, size çalışmalarınızdan hiçbir şey eksiltmez. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir." de. )

Allahü Teala, Hucurat suresinin 49/14 kodlu ayetinde "Mü'min" kelimesinin "Müslim" kelimesine göre olan öncelik ve üstünlüğüne vurgu yapmıştır. Ayette açıkça "inanmanın teslimiyet sonrası gerçekleşebileceği" bildirilmektedir. Zira bir insanın bir olguya inanabilmesi için öncelikle ruhen tüm önyargılardan ve olumsuz dış etkenlerden bağımsız hale gelmesi, dogmalarından sıyrılması yani sürece kendisini teslim etmesi gerekmektedir.







31 Ekim 2017 Salı

Farklı Toplumlar, Farklı Kültürler, Farklı Lisanlar, Farklı Haberciler ... Aynı İlahi Bilgi

Allahü Teala, ayetlerinde farklı coğrafyalarda yaşayan farklı insan topluluklarına farklı haberciler gönderdiğini ve bu habercilere ilahi veri aktarımını, içinde bulundukları, üyesi oldukları topluluğun lisanı ile yaptığını bildirmektedir.  İletilen ilahi bilgiler, özde aynı evrensel özellikleri taşımakla birlikte ilgili toplumun kültürüne ( yaşam anlayışı ve formatı ) ve yaşam coğrafyasına göre farklı teşbih parametreleriyle de aktarılmıştır.  

Farklı toplulukları ve kültürleri vurgulayan aşağıdaki ayetler önem arzetmektedir.

22/67 - Li külli ümmetin cealna menseken hüm nasikuhü fe la yünaziunneke fil emri ved'u ila rabbik inneke le ala hüden mustekım ( Her topluluk için ibadet usülü oluşturduk. Onlar o ibadet usülüne uyarlar. O halde seninle iş hakkında tartışmasınlar. Rab’bini çağır. Kesinlikle sen doğru yönlendirme üzerinde olacaksın. ) *

* Farklı kültürlere sahip topluluklar için farklı ibadet usülünden bahis bulunmaktadır.

35/24 - İnna erselnake bil hakkı beşıran ve nezıra ve in min ümmetin illa hala fıha nezır ( Kesinlikle biz seni gerçekle müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. İçinde uyarıcı gelip geçmiş olmayan topluluk yoktur. )

14/4 - Ve ma erselna min rasulin illa bi lisani kavmihı li yübeyyine lehüm fe yüdıllüllahü men yeşaü ve yehdı men yeşa' ve hüvel azızül hakimVe resulleri kavimlerininki haricinde lisan ile göndermedik ki onlara açıklasınlar. Allah dilediği kimseyi saptırır, dilediği kimseyi yönlendirir. O yücedir hakimdir. )

41/44 - Ve lev cealnahü kur'anen a’cemiyyen le kalu lev la fussilet ayatüh a'cemiyyün ve arabiyy kul hüve lillezıne amenu hüden ve şifa vellezine la yü'minune fı azanihim vakrun ve hüve aleyhim ama ülaike yünadevne min mekanin beıyd ( Ve şayet onu yabancı Kur'an kılsaydık, "Ayetlerini ayrıntılandırmalı değil miydi?" derlerdi. Yabancı ve Araplara? "O, inananlar için yönlendirmedir ve şifadır. O inanmayanlar, onların kulaklarının içinde ağırlık vardır. O onlara körlüktür. İşte onlara uzak mekandan seslenilir." de. )

22/40 - Ellezine uhricu min diyarihim bi ğayri hakkın illa en yekulu rabbünellah ve lev la def'ullahin nase ba'dahüm bi ba'dıl le hüddimet savamiu ve biyeun ve salevatün ve mesacidü yüzkeru fıhesmüllahi kesıra ve le yensurannellahü men yensuruh innellahe le kaviyyün azız ( Onlar sadece "Rab’bimiz ancak Allah' tır." dediler diye gerçek dışı olarak yurtlarından çıkarıldılar. Şayet Allah insanları birbirleriyle savmasaydı manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah' ın isminin çokça hatırlandığı mescidler yıkılır ezilirdi. Kesinlikle Allah kendisine yardım etmiş olanlara yardım eder. Kesinlikle Allah kuvvetlidir yücedir. )*

* Farklı topluluklara ve kültürlere ait ibadet mekanlarından bahis bulunmaktadır.

7/158 - Kul ya eyyühen nasü innı rasulüllahi ileyküm cemıanillezı lehu mülküs semavati vel ard la ilahe illa hüve yuhyı ve yümıtü fe aminu billahi ve rasulihin nebiyyil ümmiyyellezi yü'minü billahi ve kelimetihı vettebiuhü lealleküm tehtedun ( "Ey insanlar kesinlikle ben sizin hepinize Allah' ın resulüyüm. Göklerin ve yerin bütün mülkü O’nadır. O’nun haricinde ilah yoktur. Öldürür ve diriltir. O halde, Allah’a ve Allah’a ve O' nun kelimelerine inanmış o okuma yazma bilmeyen haberci olan resulüne inanın. Ona tabi olun. Umulur ki yönlenirsiniz." de. ) *

* Belirli bir coğrafyadaki Haberci, tüm insanlara gönderildiğini beyan ediyor.

Coğrafi konuma ve kültüre özel parametreleri içeren ayetler;

24/31 - Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdıne zınetehünne illa ma zahera minha ve yadribne bi humurihinne ala cüyubihinne ve la yübdıne zınetehünne illa li büuletihinne ev abaihinne ev abai büuletihinne ev ebaihinne ev ebnai büuletihinne ev ıhvanihinne ev benı ıhvanihinne ev benı ehavatihinne ev nisaihinne ev ma meleket eymanühünne ev it tabiıyne ğayri ülil irbeti miner ricali ev it tıflillezıne lem yazheru ala avratin nisai ve la yadribne bi ercülihünne li yu'leme ma yuhfıne min zınetihinn ve tubu ilellahi cemıan eyyühel mü'minune lealleküm tüflihun ( Ve inanan kadınlar için gözlerinden sakınmalarını ve ayıplarını korumalarını söyle. Süslerini, onlardan o görünenler haricinde olanları ortaya çıkarmasınlar. Örtülerini, bezlerini yakalarının, koyunlarının üzerine dolasınlar. Süslerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya kendi kadınlarının veya o ellerinin malik oldukları veya erkeklerden akıl, kavrayış sahibi olmayan itaatkarlar veya kadınların gizli mahrem yerlerini ele geçiremeyecek olan çocuklar için olması haricinde ortaya çıkarmasınlar. Süslerinden o gizlediklerini bildirmek için ayakları ile vurmasınlar. Topluca Allah’a tevbe edin ey inananlar. Umulur ki iflah olursunuz. ) *

* Arap coğrafyasında erkek ve kadınların giydiği "Hımar" adı verilen yöresel "örtüden", "bezden" bahis bulunmaktadır. Ana mesaj açık saçık ve tahrik edici giyinilmemesi, özel bölgelerin kapatılması gerektiğidir. ( Ancak, "Hımar"'ın evrensel anlamda bilinmeyen yönlerine de vurgu yapılmış olabilir. ) 

2/187 - Ühılle leküm leyletes sıyamin rafesü ila nisaiküm hünne libasün leküm ve entüm libasün lehünn alimellahü enneküm küntüm tahtaune enfüseküm fe tabe aleyküm ve afa anküm fel ane başiruhünne vebteğu ma ketebellahü leküm ve külu veşrabu hatta yetebeyyene lekümül hüytul ebyadu minel haytıl esvedi minel fecri sümme etimmüs sıyame ilel leyl ve la tübaşiruhünne ve entüm akifune fil mesacid tilke hududüllahi fe la takrabuha kezalike yübeyyinüllahü ayatihı lin nasi leallehüm yettekun ( Oruç gecesinde kadınlarınız ile cinsel ilişkide bulunmanız size helal kılınmıştır. Onlar size örtüdür ve sizler de onlara örtüsünüz. Allah sizin nefislerinizin altında kalanlar olduğunuzu bilir. Böylece üzerinize tevbe eyler ve sizi affeder. O halde şimdi onlara müjdeleyin ve Allah’ ın o size yazdığını arayın. Beyaz iplik tanyerindeki siyah iplikten size açık görünür olana kadar yiyin ve için. Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Sizler mescidin içinde ibadette sebatkar iken o kadınlara müjdelemeyin. Bunlar Allah’ ın hudutlarıdır. O halde onlara yaklaşmayın. Allah ayetlerini insanlara işte böyle açıklar. Umulur ki sakınırlar. ) *

* Gün batımı ve tan yeri ağarması arasında belirli bir sürenin bulunduğu coğrafyaya göre belirlenmiş "Oruç" vecibesinden ve zamanlamasından bahis bulunmaktadır. Farklı bir coğrafyada farklı bir zamanlama veya oruç formatı söz konusu olabilir.

7/40 - İnnellezine kezzebu bi ayatina vestekberu anha la tüfettehu lehüm ebvabüs semai ve la yedhulunel cennete hatta yelicel cemelü fı semmil hıyad ve kezalike neczil mücrimın ( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. ) *

* Belirli bir coğrafyaya özel bir hayvan örnek verilerek yapılan bir teşbih. ( Deve, Arabistan coğrafyasının önde gelen hayvanlarındandır. Ancak, ayette devenin evrensel anlamda bilinmeyen yönlerine vurgu yapılmış olabilir. ) 

2/266 - E yeveddü ehadüküm en tekune lehu cennetün min nehıylin ve a'nabin tecrı min tahtihel enharu lehu fıha min küllis semerati ve esabehül kiberu ve lehu zürriyyetün duafaü fe esabeha ı'sarun fıhi narin fahterakat kezalike yübeyyinüllahü lekümül ayati lealleküm tetefekkerun ( Sizden biri kendisine, altından nehirler akan, hurmalardan ve üzümlerden bahçe olmasını, ona onun içinde meyvelerin, ürünlerin hepsinden olmasını, ona yaşlılığın isabet etmesini, zayıf soyun ona olmasını, içinde ateş olan zorluğun kasırganın ona isabet edip de yanmasını sever mi, arzular mı? İşte Allah ayetlerini sizlere böyle açıklar. Umulur ki fikredersiniz. )*

* Belirli bir coğrafyaya özel bir meyve örnek verilerek yapılan bir teşbih. ( Hurma, Arabistan coğrafyasının önde gelen meyvelerindendir. Ancak, hurmanın evrensel anlamda bilinmeyen yönlerine de vurgu yapılmış olabilir. )  

4/3 - Ve in hıftüm en la tuksitu fil yetama fenkihu ma tabe leküm minen nisai mesna ve sülase ve ruba' fe in hıftüm en la ta'dilu fe vahıdeten ev ma meleket eymanüküm zalike edna en la teulu ( Ve eğer yetimler hakkında adil olmamaktan korkarsanız, o halde o hoşunuza giden kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikahlayın. Ancak, adil olmamaktan korkarsanız, teki veya o ellerinizin malik olduğu olmalıdır. Bu doğruluk haricinde olmamaya en yakındır. ) *

* Belirli bir coğrafyadaki özel duruma ilişkin ayet. ( Belirli bir coğrafyada yaşanan olaylardan dolayı çokça yetim ( yakınlarını yitirip tek başına kalmış kişi ) kadının mevcut olması ve nikahlanma hususu )




30 Ekim 2017 Pazartesi

Olgu, Algı, Duygu ve Kader Kodlaması

"Hayat" olarak tanımlanan süreç, esas itibarıyla “Olgular” karşısnda tezahür eden "Algıların" stimülasyonu sonucunda oluşan "Duyguların" değişken trendde ( artan, azalan ) deneyimlenmesinden oluşmaktadır. "Kader" ( Ölçü ) kavramı ise insanın ömür süresi içinde bu duyguları ne zaman ve ne kadar süreyle yaşayacağını belirleyen, Allah'ın takdir ettiği olgudur. ( Dikkat edilirse "Ölçme, Değerlendirme" anlamına gelen "Takdir" kelimesi de "Kader" kökünden gelmektedir. Aşağıda "Kader" kelimesinin "Ölçmek" anlamında net ifadesi yer almaktadır. )

42/27 - Ve lev besetallahür rizka li ıbadihı le beğav fil erdı ve lakin yünezzilü bi KADERin ma yeşa' innehu bi ıbadihı habırun besır

( Ve şayet Allah kullarına rızkı bol verseydi, yerde azarlardı. Lakin dilediğini ÖLÇÜ ile indirir. Kesinlikle O kullarından haberdardır görendir. )

77/21 - Fe cealnahu fi kararin mekin

( Böylece onu sağlam yerin içinde kıldık. )

77/22 - İla KADERin ma'lum

( Bilinen ÖLÇÜYE, KADERE kadar. )

Aşağıda insanın sınav olarak deneyimlediği temel duygular yer almaktadır. Bazı "duygu tanımlayan kavramlar" temel duyguların içinde yer aldığından parantez içinde gösterilmiştir.

Algılar

Varlık, Yokluk, Doğru ( İyi ), Yanlış ( Kötü ), Temiz, Pis, Büyük , Küçük, Uzak, Yakın, Güzel, Çirkin, Yumuşak, Sert, Tehlikeli, Güvenli, Kapalı, Açık, Karanlık, Aydınlık, Ters, Düz, Acı, Tatlı, Tuzlu

Temel Duygular

Sevinç ( Keyif, Huzur ), Üzüntü ( Sıkıntı, Acıma ), Sevgi ( Şefkat, Özlem ), Nefret ( Öfke ), Korku ( Endişe ), Şaşırma, Şehvet, Merak, Tiksinme

"Kader" kavramı bir ilahi "kodlama" olarak nitelendirilebilir. Zira Allahü Teala "Herşeyi saydığını ve ölçülendirdiğini ( kaderlendirdiğini )" ayetlerinde defaatle bildirmektedir. Dolayısıyla "kader" esas itibarıyla ilahi bir yazılımdır. Temel değişkenler olan "Algı" ve "Duygu" ilişkisi çerçevesinde kader yazılımının küçük bir bölümü aşağıdaki gibi örneklenebilir. ( Örnekte "Algılar" ve "Duygular" bilgisayar programlamasında olduğu gibi binomial ( ikilik ) sistem mantığı ile 1 ve 0 kombinasyonlarıyla kodlanmıştır. )

"Büyük" ( 1 ), "Tehlikeli" ( 10 ), "Pis" ( 101 ) algılarının sebebiyet verdiği "Korku" ( 01 ) duygusunun yaşandığı küçük bir kader kesiti şöyle kodlanabilir. "11010101"

İnsan, Allahü Teala tarafından takdir edilen kaderini değiştirebilir mi? Bazı çevrelerde "İnsan, kendi kaderini kendisi yaratır." şeklinde temelsiz söylemler benimsenmiştir. Ancak, bu söylem çok basit iki soru ile batıl kılınabilir. “İnsan kendi yaratılışına kendisi mi karar vermiştir?” “İnsan ne zaman ve nasıl öleceğini bilebilir mi?” Her iki sorunun yanıtı da “Hayır” olduğu müddetçe - ki bu hep böyle olacaktır. – insanın kendi kaderini yaratma ve yönlendirme hipotezi batıl kalacaktır. Öte yandan. "insan kaderini değiştirse!!" bile yine Allahü Teala'nın belirlediği kaderi yaşar. Çünkü bir insan, mevcut ömür sürecinin herhangi bir noktasında yaşamını etkileyen ve müdahale edebileceği değişkenlere ilişkin köklü değişiklikler yaparak o noktadan sonrasını "farklı" olarak algılayacağı bir şekilde yaşasa dahi, söz konusu değişimi yapabilmesi için gerekli "akıl etme yetisi" kendisine yine Allahü Teala tarafından bahşedilecek, vahyedilecektir. Dolayısıyla insanın kaderini "değiştirme", kader sürecindeki herhangi bir vakanın tezahür zamanını "öne alma" veya "erteleme" gibi bir yetisi bulunmamaktadır.

Bu hususta bildirilen aşağıdaki ayetler önem arzetmektedir.

7/34 - Ve li külli ümmetin ecel fe iza cae ecelühüm la yeste'hırune saaten ve la yestakdimun

( Ve her topluluk için vade vardır. Vadeleri geldiğinde, onu saat olarak erteleyemezler ve öne de alamazlar. )

10/49 - Kul la emlikü li nefsı darran ve la nef'an illa ma şaellah li külli ümmetin ecel iza cae ecelühüm fe la yeste'hırune saaten ve la yestakdimun

( "Ben, Allah' ın o dilediği haricinde nefsime ne zarara, ne de faydaya malik olamam, hükmedemem. Her topluluk için vade vardır. Vadeleri geldiğinde artık saatini erteleyemezler ve öne de alamazlar." de. )

23/43 - Ma tesbiku min ümmetin eceleha ve ma yeste'hırun

( Topluluklardan olanlar vadelerini öne alamazlar ve erteleyemezler. )


















































25 Ekim 2017 Çarşamba

8 ve Döngü Nümerolojisi

"8" sayısı "Yaratılış Döngüsünün" sembolü olduğu, Kur'an'daki "Melek" kelimesi ile "8" nümerolojisi bağlantısına evvelki bölümlerde değinilmişti.

"8" sayısı ile yapılan aşağıdaki işlem akışı incelendiğinde ise "8" sayısının formu kadar matematiksel vasfının da "döngü" nümerolojisi içerdiği ve işlem sonuçlarının nümerolojik değerlerinin "sinyal formunda" bir grafik sergilediği görülmektedir. Aşağıdaki "döngüsel" işlem akışı başka herhangi bir doğal sayı ile mümkün olamamaktadır.



Bir döngü örneği olan “Hücre Bölünmesi” esnasında oluşan şekil de “8” sayısına benzemektedir.




21 Ekim 2017 Cumartesi

Tuva Türkleri

"TUVA" daha doğrusu "TUBA" adına Çin’in "SU" sülalesinin (581-618) kayıtlarında rastlanmaktadır. Bu kayıtlara göre Tubalar Kırgızların doğusunda “KÜÇÜK DENİZ”in (muhtemelen Baykal gölünün) güneyinde ve Uygurların kuzeyinde bulunmaktadırlar. Buna göre Çin kayıtlarında yazılış şekliyle Dubo-Tubalar Sayan dağlarının geniş vadilerinde ve güneyde Tamu-Ola’da meskun idiler. Bugün de Tuvaların oturdukları yerler eskisinden pek farklı değildir ve buraya Tannu-Tuva denilmektedir. Kullandıkları dil Sibir Türk dilinin bir kolu olup, Soyonca veya Uranhayca da denilmişti. Bunların bir kolu olan Karagaslar ise bugün tamamen Tuvalılar içinde kaydedilmektedir. Karagaslara aynı zamanda Tofalar da denilmişti.

Tuva Cumhuriyeti’nin yüzölçümü 170.500 km2 olup, 1989 nüfus sayımına göre nüfusu 308.557’dir. Yenisey’in aşağı mecrasındaki Tuva’ya güneyde Sibirya, batıda Sayan, Altay, Tannu-Ola, Sangilen ve Doğu Tuva dağları çevreler. Kuzeyinde Krasnoyarsk Kray’ı, kuzeybatısında ise aynı kraya bağlı Hakas Cumhuriyeti batısında Altay Krayı ve buna bağlı Gorno-Altay Cumhuriyeti, güneyinde Moğol Cumhuriyeti ve doğusunda Buryat Cumhuriyeti bulunmaktadır. Başkenti Kızıl (daha önce Kızıl Hoto, ondan da önce Hem Beldiri) olup, belli başlı Turan ve Ersin adlı iki şehir de mevcuttur.

"TUVA TÜRKLERİ" Çin kaynaklarında Tu-po , Tu-p'o şekillerinde geçer. Bulundukları yerler kuzeyde Hsiao-hai ile batıda Kırgız Türkleri, güneyde Uygur Türkleri ile sınırlıdır. Üç boya ayrılmışlardır. Her biri kendini yönetir. Otları toplayıp kulübe yaparlar, tarım ile uğraşmazlardı. Tuva topraklarında çok miktarda ve çok türde ot bulunurdu.

Bunların köklerini toplayıp şifalı yemekler yaparlardı. Avcılık yaparlardı. Kuş, balık yaygın olarak tüketilirdi. Samur kürk ve geyik derisi giyimleri vardı. Ölüleri ağaç kutu ile dağın içine ya da ağaçların üzerine bırakırlardı. Kendilerini saf kan Türk kabul ederler. Toplumda cezalandırmaya gerek duyulmamıştı, çalınan mal olsa iki katı geri ödenirdi. Kurıkan Türklerine yakındırlar.

"Tuva Cumhuriyeti"'nin bayrağında Güneş'in "Sarı" rengi ve Göğün "Mavi" rengi sembolize edilmiştir. Ayrıca, "iki yolun" "tek yola" dönüşmesi ve "tek yolun" da "mavi" zemin içinde devam etmesi tasviri gibi görünen çizgiler "Düalite"'den "Üniteye / Singülarite"'ye geçişi, "Göklere dönüş"'ü mü simgelemektedir?
                                                          

                     Tuva Cumhuriyeti Bayrağı

https://turk-dunyasi.cokbilgi.com/tuva-cumhuriyeti/

TUVA kelimesi, "Övünmüş, Sena edilmiş" anlamına gelmektedir.

Kur'an'da "Tuva" ve "Tuba" kelimeleri Taha ve Naziat surelerinde, bu kelimeleri ifade eden "Oraya" ve "Vadi" kelimeleri ise Neml ve Kasas surelerinde geçmektedir. Allahü Teala'nın, Kur'an'da "Enellah" ( Ben Allah'ım. ) ve "Ene rabbüke" ( Ben Rab'binim. ) ifadelerini sadece kutsal olarak nitelediği "Tuva" kelimesiyle ilintili üç ayette ( 20/12, 27/9, 28/30 ) kullandığı görülmektedir.

20/11 - Fe lemma etaha nudiye ya musa ( Böylece ona vardığında seslenildi "Ey Musa." )

20/12 - İnnı ene rabbüke fahla' na'leyk inneke bil vadil mukaddesi TUVA ( Kesinlikle ben, ben senin Rab’binim. O halde ayakkabını çıkar. Kesinlikle sen kutsal vadi TUVA' dasın. )

27/8 - Fe lemma caeHA nudiye en burike men fin nari ve men havleha ve sübhanellahi rabbil alemın ( Böylece oraya vardığında, "O ateşin içindeki ve onun çevresindeki kimseler bereketli kılınmışlardır. Alemlerin Rab’bi Allah yücedir." diye seslenildi. )

27/9 - Ya musa innehu enellahül azızül hakım ( Ey Musa, kesinlikle ki ben yüce hakim olan Allah’ ım. )

28/30 - Fe lemma etaHA nudiye min şatııl VADİl eymeni fil buk'atil mübaraketi mineş şecerati en ya musa innı enellahü rabbül alemın ( ORAYA yettiğinde, bereketli yerdeki VADİNİN sağındaki ağaçtan "Ey Musa, kesinlikle ben, ben alemlerin Rab’bi Allah' ım." diye seslenildi. )

79/16 - İz nadahu rabbühu bil vadil mukaddesi TUVA ( Zamanında Rab’bi ona kutsal vadi TUVA' da seslendi. )

"Hoşnutluk, hoşluk" anlamına gelen "Tuba" kelimesi ise Ra'd suresinin 29. ayetinde geçmektedir.

13/29 - Ellezine amenu ve amilus salihati TUBA lehüm ve husnü meab ( O inananlar ve iyilikler yapanlar. Onlara HOŞLUK, İYİLİK ve güzel dönülecek yer vardır. )

"Tuva ( Tuba ) Türkleri" ile Kur'an'da geçen "Tuva Vadisi" arasında ilişki bulunmakta mıdır?

TUVA bayrağı dikey olarak konumlandırıldığında aşağıdaki şekil oluşmaktadır.


Dikey konumlanmış TUva bayrağında,

"Sarı Üçgen" ile"Piramit
"Beyaz Çizgiler" ile "Işın" veya "Yol"
"Mavi Alan" ile de "Gök" simgelenmektedir.

Yani piramitin tepesinden gökyüzüne iletilen ışın veya çıkan yol tasviri oluşmaktadır. Bu tasvir aşağıdaki piramit resimlerinde de bulunmaktadır.

                                             


Mürselad ( Gönderilenler ) suresinin aşağıdaki ayetlerinde yer alan "Üç Çatallı Gölge", "Saray", "Kıvılcım" ve "Sarı Deve" * kavramları göğe ışın saçan piramit tasvirine uymaktadır. ( * Deve, sarı renkli ve gövdesi üçgen şekline sahip bir hayvandır. )

77/29 - İntaliku ila ma küntüm bihi tükezzebun ( O yalanlamış olduğunuza gidin. )
77/30 - İntaliku ila zıllin ziy SELASİ ŞU'ABİN ( ÜÇ ÇATALLI GÖLGEye gidin. )
77/31 - La zalilin ve la yuğniy minel lehebi ( Gölgelendiren değildir ve alevden koruyup fayda vermez. )
77/32 - İnneha termi bi ŞERERİN kel KASRİ ( Kesinlikle o SARAY gibi KIVILCIMLAR atar. )
77/33 - Ke ennehu CİMALETUN SUFRUN ( Kesinlikle o SARI erkek DEVELER gibidir. )










20 Ekim 2017 Cuma

Açıl Susam Açıl

"Ali Baba ve Kırk Haramiler" olarak bilinen çocuk hikayesinde yer alan ve içinde hazinelerin saklı olduğu bir mağaranın kapısının açılması için söylenen "Açıl Susam" ( Open Sesame * ) cümlesi esas itibarıyla okült ezoterik bir anlam taşımaktadır. 

Kapısı "Açıl Susam" kelimesiyle açılan ve içi altın, gümüş ve değerli eşya dolu olan "haramilerin deposu" esasen küresel elit şeytanların cinler ile temas için ritüeller vasıtasıyla açtıkları boyut portalının sembolü ve dünyada cinler tarafından korunan benzer mağara-depolarının da tasviridir. "Susam" / "Sesame" kelimesi esasen Talmudik terim olan İbranice "šem-šamáįm" ( sem shamayim ) yani Arapça olarak "İsm-ü Semâ" ( Göğün ismi ) kelimesidir. Yani sihirli cümle olan "Açıl Susam" cümlesi "Açıl Gök / Açıl Göğün İsmi" anlamına gelmektedir. Bu ifade, kodunda 11 nümerolojisi bulunan ayetlerde ( 7/40 ... 7+4+0 = 11, 54/11 ... 5+4+1+1 = 11 ve ayet numarası da 11 ) yer alan "Göğün kapılarının açılması" ifadesiyle uyum arzetmektedir. 

7/40 İnnellezine kezzebu bi ayatina vestekberu anha la tufettehu lehum ebvabus semai ve la yedhulunel cennete hatta yelicel cemelu fi semmil hiyad ve kezalike neczil mucrimin

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

54/11 Fe fetahna ebvabes semai bi main munhemir ( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )


* Türkçe SUSAM veya İngilizce SESAME kelimelerinin köken analizi yapıldığında SU + SAM, ve SEA ( Deniz ) +SAME ( Benzer/Gibi ) kelimelerinin ayrıştığı görülmektedir. Yani "DENİZ GİBİ" anlamı oluşmaktadır. ( Uzay yani Gökler, Hidrojen atomlarıyla kaplı bir denizdir. Bu nedenle Uzay Gemisi denir. Uzayın yani Göklerin “Deniz” olduğunu teyid eden ayet; 21/33 Ve geceyi ve gündüzü, GÜNEŞ’i ve AY’ı yaratan O'dur. Hepsi dairede YÜZERLER. )

SAM ve SOME ekleri, SAME ( Aynı, Benzer, Gibi Olan, -Li ) kelimesinin anlamını taşımakta olup, sonuna geldikleri isimleri sıfatlaştırmaktadır.

Örnek;

İngilizce - HandSOME ( Elverişli, Kullanışlı, Yakışıklı ) ( Hand = El, Kullanım Some = Gibi olan )
İngilizce - AweSOME ( Dehşetli, Müthiş ) ( Aw = Dehşet, Some = Li, Gibi olan )
Almanca - GrauSAM ( Gaddar, Zalim, Zorba ) ( Grau = Zulüm, Sam = Li, Gibi olan )
Almanca - SeltSAM ( Ender rastlanan, Tuhaf ) ( Selt = Ender, Sam = Gibi olan )

Bu noktada, "Open Sesame" cümlesiyle boyutlar arası bir portal açılması tasvir edilmekte gibidir. Zira, farklı boyuta açılım sağlayan stargate temsillerinde - ki burada stargate SESAME olmaktadır. - geçiş aşaması "su" ile tasvir edilmektedir. Kur'an'da evrenin "Yedi Deniz" ( Yedi Paralel Evren ) olarak tasvir edildiği düşünüldüğünde SESAME'in evrende farklı boyuta açılan bir kapı olduğu izlenimi oluşmaktadır.

SUSAM veya SESAME kelimeleri SİSM / SİSMİK ( Titreşim / Titreşimsel / Dalgasal ) kelimesiyle aynı kökü teşkil etmektedirler. SİSMİK = SEA+SAME+IC ( Deniz Gibi Olan ) Modern İbranice'de SİSM / SİSMA kelimesi "Şifre, Prola" anlamında kullanılmaktadır. 

"Göklerin kapılarının su ile açılması" kavramının Kur'an'da yer aldığı da hatırlanmalıdır. 

54/11 - Fe fetahna ebvabes semai bi main münhemir ( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )

54/11 kodlu ayetin kodundaki 9 ( 5+4 ) ve 11 sayıları nümerolojik olarak boyutlar arası geçiş portalinin nümerik sembolü olan "11" sayısına dikkat çekmektedir. ( 5+4+1+1 = "11" ) 

Ayrıca SESAME STREET ( Susam Sokağı veya "Su Gibi Olan Yol" ) olarak bilinen çocuk dizisinde yer alan ilginç karakterler de portal ötesindeki farklı varlıkları tasvir eder gibidir. Minik Kuş ( Horus ) , Kurabiye Canavarı ( Cin ), Pırtık, Edi ile Büdü ( Yecuc ve Mecuc' mu? ) vb.

"Açıl Susam Açıl" söyleminin yer aldığı masalların ismi "1001 Gece Masalları"'dır. 1001 sayısı  da "11" sayısının nümerolojik tezahürüdür. sayısını ifade eder.


Mars'ta 1001 gün kalınmasını hedefleyen "Mars 1001" projesi de bu bağlamda önem arzetmektedir.


11 sayısının boyutlar arası geçiş portalinin sembolü olmasından hareketle, satanist elitler 11 nümerolojisine uyumlu bir tarih olan 11.09.2001 tarihinde "İkiz Kuleleri" ( World Trade Center ) yani 11’i yıkarak güya insanların üst boyutla ( frekans, plan, alem ) iletişimin kesme ve onları kaba madde alemi olan dünyaya hapsetme ritüeli yapmıştır.

İncil’de “Göklerin kapılarını insanlara kapatan ikiyüzlü bilginlerden” bahsedilmektedir.

40 Matta 23-13 "Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Göklerin Egemenliği'nin kapısını insanların yüzüne kapıyorsunuz; ne kendiniz içeri giriyor, ne de girmek isteyenleri bırakıyorsunuz!