Çeviri

Wednesday, October 13, 2021

Herşey kitapta... 

Kur'an'ın, yaratılışın kodlarını ve tüm kozmik bilgileri içeren ilahi bir yazılım olduğunun ayetlerde vurgulandığını tekrar hatırlamakta fayda bulunmaktadır.

Ayetlerde geçen "Kitab" kelimesi "Yazı" anlamına gelmektedir.

En'am, Yunus, İsra, Hacc, Neml ve Sebe surelerinin aşağıdaki ayetlerinde "Kitab"da ( Kur'an ) hiçbir bilginin eksik bırakılmadığı, yaratılıştaki her olgunun kitabın içinde olduğu bildirilmektedir. Bu ayetler Kur'an'ın çok katmanlı derin bir yapıya sahip olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. 

6/38 Ve ma min dabbetin fil erdi ve la tairin yetiyru bi cenahayhi illa umemun emsalukum ma ferratna fil kitabi min şey'in summe ila rabbihim yuhşerun

( Ve sizin misaliniz gibi topluluk olmalarının haricinde, yerde debelenenden ve iki kanadıyla uçan kuştan yoktur. Biz kitabın içinde hiçbir şeyden eksik bırakmadık. Sonra Rab’lerine toplanırlar. )

6/59 Ve indehu mefatihul ğaybi la ya'lemuha illa hu ve ya'lemu ma fil berri vel bahr ve ma teskutu min verakatin illa ya'lemuha ve la habbetin fi zulumatil erdi ve la ratbin ve la yabisin illa fi kitabin mubin

( Ve gaybın anahtarları O’nun indindedir. Onları O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde ne varsa bilir. Yaprak düşmez ki O onu bilmesin. Toprağın karanlıklarında ne bir tohum tanesi, ne yaş, ne de kuru bir şey yoktur ki apaçık kitabın içinde olmasın. ) 

10/61 Ve ma tekunu fi şe'nin ve ma tetlu minhu min kur'anin ve la ta'melune min amelin illa kunna aleykum şuhuden iz tufidune fih ve ma ya'zubu an rabbike min miskali zerratin fil erdi ve la fis semai ve la asğara min zalike ve la ekbera illa fi kitabin mubin

( Ve ne iş içinde olursan ol, Kur'an'dan ne okursan oku, siz ona dalmışken, üzerinize şahitler olacağımız iş haricinde iş yapmazsınız. Yerde ve gökte zerrelerin ağırlık ölçüsünden hiç bir şey Rab’binden kaçamaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü apaçık kitapta olması haricinde yoktur. )

17/58 Ve in min karyetin illa nahnu muhlikuha kable yevmil kiyameti ev muazzibuha azaben şedida kane zalike fil kitabi mestura

( Ve ayağa kalkış gününden önce bizim helak etmediğimiz veya şiddetli azap ile azap vermediğimiz şehir yoktur. Bu satırlanmış kitabın içindedir. )

22/70 E lem ta'lem ennellahe ya'lemu ma fis semai vel ard inne zalike fi kitab inne zalike alellahi yesir

( Bilmez misin ki kesinlikle Allah, gökte ve yerde ne varsa bilir. Kesinlikle bu, kitabın içindedir. Kesinlikle bu Allah’a kolaydır. ) 

27/75 Ve ma min ğaibetin fis semai vel erdi illa fi kitabin mubin ( Ve gökte ve yerde apaçık kitabın içinde olmasının haricinde gaybdan yoktur. )

34/3 Ve kalellezine keferu la te'tines saah kul bela ve rabbi le te'tiyennekum alimil ğayb la ya'zubu anhu miskalu zerratin fis semavati ve la fil erdi ve la asğaru min zalike ve la ekberu illa fi kitabin mubin

( Ve o inkar edenler "Bize saat gelmez." dediler. De ki: "Bilakis ve Rab’bim, size kesinlikle gelecektir. Gaybı bilendir. Ne göklerde, ne de yerde zerrelerin ağırlık ölçüsü bile O’ndan kaçamaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü apaçık kitapta olmasının haricinde yoktur." )

Taha suresinin 52. ayetinde ise Rab'bin indindeki "Ummil Kitab"'a ( Ana Kitap ) yani varlıkların algılarının ötesinde bilgileri içeren ana yazılıma dikkat çekilmektedir.

20/52 Kale ilmuha inde rabbi fi kitab la yedillu rabbi ve la yensa

( "Onun ilmi Rab’bimin indindeki kitabın içindedir. Rab’bim sapmaz ve unutmaz." dedi. )

Zuhruf suresinin aşağıdaki ayetlerinde Kur'an'ın, Ummil Kitab'tan ( Ana Kitap ) indirilmiş bir bölüm olduğu bildirilmektedir. ( Ummil Kitab, spiritüalizmde "Akaşa Kayıtları" olarak anılmaktadır. )

43/3 İnna cealnahu kur'anen arabiyyen leallekum ta'kilun ( Kesinlikle biz onu Arapça Kur'an kıldık. Umulur ki akıl edersiniz. )

43/4 Ve innehu fi ummil kitabi ledeyna le aliyyun hakim ( Ve kesinlikle o, yanımızdaki yüce hakim ana kitabın içindedir. )

Hadid suresinin 22. ayetinde, gerçekleşen, gerçekleşmiş veya gerçekleşecek tüm olgu ve olayların bir yazının içinde olduğu yani tüm yaratılışın bir yazılım olduğu bildirilmektedir.

57/22 Ma esabe min musibetin fil ardi ve la fi enfusikum illa fi kitabin min kabli en nebreeha inne zalike alellahi yesir

( Yerde ve nefislerinizde, biz onu yaratmadan önce kitabın içinde olanın haricinde musibet isabet etmez. Kesinlikle bu Allah’a kolaydır. )

Zümer suresinin 27. ayetinde Kur'an'da tüm meseleleri içerdiği bildirilmektedir.

39/27 Ve lekad darabna lin nasi fi hazel kur'ani min kulli meselin leallehum yetezekkerun

( Ve bu Kur'an' da insanlar için tüm meselelerden, sözlerden beyan ettik. Umulur ki hatırlarlar. )

Nebe suresinin 29. ayetinde ise yaratılıştaki herşeyin sayıldığı, kodlandığı bildirilmekte ve ilahi nümerolojiye dikkat çekilmektedir.

78/29 Ve kulle şey'in ahsaynahu kitaben ( Ve kitapta olmak üzere herşeyi saydık. )

Monday, October 11, 2021

11 sayısının kozmik işlevi, Hud ve Hudhud

Okült ezoterik ve ilahi nümerolojinin önemli sayılarından olan 11 sayısı "Düalite, Döngü, Halden hale geçiş, Farklı boyuta geçiş portalı" anlamlarını sembolize etmektedir.

11 sayısı aynı zamanda insandaki bilinçaltı portalını açan kaynak koddur. Özünde bir sembol / şekil olan bu sayı herhangi bir yazının veya görselin içine serpiştirildiğinde o yazı veya görsel ile esas verilmek istenen mesaj muhatabın bilinçaltına kodlanabilmektedir. Bir başka deyişle 11 sayısı bir zihin programlama kodu, bir bilgi ekim katalizörüdür. 11 sayısının bu işlevi düalite ilkesi çerçevesinde pozitif veya negatif yönde tezahür edebilmektedir. Dolayısıyla aslında hep dillendirildiği üzere ortada "küresel elitlerin nümeroloji obsesyonu" gibi bir durum bulunmamaktadır. Nümeroloji mekanizması ilahi kozmik bir kuraldır. Nasıl ki toplama işlemi için "+" sembolü kullanılıyorsa, zihin programlama, bilinçaltı kodlama için de 11 sayısı kullanılmaktadır. Esasen tamamen matematiksel bir işlem söz konusudur. Ve bu nedenledir ki "insan bir algoritmadır" cümlesi sık vurgulanan bir ifadedir. 

Kur'an'da "Onbir" kelimesi "Ehadeaşera" olarak sadece Yusuf suresinin 4. ayetinde geçmektedir.

12/4 İz (1) kale (2) yusufu (3) li (4) ebi (5) hi (6) ya (7) ebet (8) i (9) in (10) ni (11) raeytu (12) EHADEAŞERA (13) kevkeben (14) ve (15) eş (16) şemse (17) ve (18) el (19) kamera (20) raeytu (21) hum (22) li (23) i (24) sacidin (25)

( Zamanında Yusuf babasına "Ey babam, kesinlikle ben ONBİR yıldız, Güneş ve Ay gördüm. Onları benim için yere kapanırlarken gördüm." dedi. )

Sure numarası (12), ayet numarası (4) ve "Ehadeaşera" kelimesinin sıra numarası (13) toplamlarının nümerolojik değeri "11" sayısını vermektedir. ( 1+2+4+1+3 = 11 )

İngilizcedeki "Hut" kelimesi isim olarak "Kulübe, İçine girilecek yer" anlamında, fiil olarak ise "Bir yere giriş yapmak, Bir yere sokmak" anlamındadır. Yani kökende "portalden geçerek içeri girme" anlamı bulunmaktadır. Arapça "Hut" kelimesi "Büyük balık, İçine alan" anlamına gelmektedir. Bu kelime "Ehata" ( Kapsamak, İçine almak ) ve "Muhit" ( Kapsayan, İçine alan ) kelimeleriyle de aynı kökene sahiptir. 

Zihin de esasen, içine bilgilerin girdiği, sokulduğu bir "Hut" niteliğindedir. "Hut" kelimesi ile kök anlam ilintisi olan diğer kelime de "Hud" kelimesidir. Arapça "Hud" kelimesinin Kur'an'daki 11. surenin ismi olması konu bağlamında dikkat çekmektedir. "Hud" kelimesinin anlamları "Yönlenme, Yola girme, Miğfer, Baş zırhı" olarak sıralanabilir. Yani "Farklı bir hale geçme, Başın içine sokulacağı hazne, Portal" anlamları söz konusudur. İsmini, Ad kavmini "yönlendirmek" üzere gönderilen habercinin isminden alan "Hud" suresinin 11/1 ( 111 nümerolojisi ) ilk ayetinde de Kur'an'ın kaynak kodu ve anahtarı niteliğinde olan huruf seti ( Elif lam ra ) yer almaktadır. ( "Elif lam ra" hurufu ilk kez Yunus suresinin 10/1 kodlu ayetinde geçmektedir. Yine 11 nümerolojisi göze çarpmaktadır. )

11/1 Elif lam ra kitabun uhkimet ayatuhu summe fussilet min ledun hakimin habir

( Elif lam ra. Ayetleri açık anlamlı kılınmış kitap. Sonra hakim ve haberdar olanın indinden ayrıntılandırılmıştır. )

Kur'an'daki ilk 11 kelimelik ayette de ilk kez olmak üzere "Hud" kelimesi geçmektedir.

2/2 Zalike (1) el (2) kitabu (3) la (4) raybe (5) fi (6) h (7) HUDen* (8) li (9) el (10) muttekin (11)

( Bu, o hakkında şüphe olmayan, sakınanlar için YÖNLENDİRME* olan kitaptır. )

* Ayetteki "Hud" kelimesinin "Yönlendirme, Yola sokma, Portalden geçirme" anlamları bulunmaktadır.

Neml suresinin 27/20 kodlu ayetinde zikredilen "Hudhud", Hz. Süleyman'ın askeri olan ve O'na bilmediği Sebe ülkesinden haber getiren kuştur. Yani Hudhud, Hz. Süleyman için "bilinmezliğe kapı ( portal ) açan" ve "yönlendirme" sağlayan bir varlık niteliğindedir. Ayet kodunun nümerolojik değeri 11 sayısını vermektedir. ( 2+7+2+0 = 11 )

27/20 Ve tefekkadet tayra fe kale ma liye la eral HUDHUDe em kane minel ğaibin

( Ve kuşları inceledi de "Ne oluyor bana? Hudhudu neden göremiyorum? Gayblardan mı oldu?" dedi. )

Hudhud'un Hz. Süleyman'a hitaben şu söylemi de dikkat çekmektedir.

27/22 Fe mekese ğayra beiydin fe kale ehattu bima lem tuhit bihi ve ci'tuke min sebein bi nebin yekin

( Çok geçmeden "O senin kavrayamadığını, bilmediğini kavradım, öğrendim. Sana Sebe' den kesin doğru haber getirdim." dedi. )

Ayetlerin devamında ise Hudhud'un kitap vasıtasıyla Sebe kavmine "yönlendirme, farklı yöne sokma, portladen geçirme" vesilesi olduğu görülmektedir. Ayrıca Kur'an'daki ikinci ve son "Bismillahirrahmanirrahim" ayeti de bu ayet setinde geçmektedir. Kur'an'daki iki adet besmele de 11 sayısına yani düaliteye işaret etmekte gibidir.

27/28 İzheb bi kitabi haza fe elkih ileyhim summe tevelle anhum fenzur maza yarciun
( Bu kitap ile git de onu onlara atıp bırak. Sonra onlara yüz çevir de neye dönerler bak. )

27/29 Kalet ya eyyuhel meleu inni ulkiye ileyye kitabun kerim
( "Ey ileri gelenler kesinlikle bana faydalı yüce kitap atılıp bırakıldı." dedi. )

27/30 İnnehu min suleymane ve innehu bismillahirrahmanirrahim
( Kesinlikle o Süleyman’ dandır. Kesinlikle o şefkatli merhametli Allah' ın ismi iledir. )

27/31 En la ta'lu aleyye ve'tuni muslimin
( Benim üzerime ululanmayın ve bana teslim olanlar olarak gelin. )

Hudhud'un Tevrat'ta "İbibik" olarak yer aldığı ilk ayetin kodunda da 11 nümerolojisi bulunmaktadır. "İbibik" kelimesi 11. bölümün 19. alt bölümünde geçmektedir. 11 ve 19 ( 1+9 = 10 ... 1+0 = 1 )

Leviticus 11-13 "'Tiksindirici kuşların etini yemeyecek, şunları iğrenç sayacaksınız: Kartal, kuzu kartalı, kara akbaba,

Leviticus 11-19 leylek, balıkçıl türleri, İBİBİK, yarasa.


Squid Game mesajları...

- O sadece bir hikaye.
- Hikayeler olanları anlatır.

Alıntı replik: AI ( Artificial Intelligence / Yapay Zeka ) filmi, Yıl 2001

Yukarıdaki film replikleri esasen tüm filmlerin gerçekleşmiş, gerçekleşen veya gerçekleşecek olayları konu aldıklarının bir beyanı niteliğindedir. Küreselciler, uygulamalarının ve planlarının kitlelere tekin edilebilmesi ve zihin programlaması yapılabilmesi için her yıl milyonlarca dolarlık filmler yapmaktadırlar. Onlar bu filmleri gerçekleşme ve ritüel addetmektedirler.

17.09.2021 tarihinde "Squid Game" ( Kalamar Oyunu ) isimli, Kore yapımı bir film serisi yayına girmiştir. Film, mali açıdan iflas etmiş ve umutları tükenmiş 456 kişinin son çare olarak para ödüllü bir oyuna katılmalarını konu almaktadır. Takımlara ayrılsalar bile herkesin birbirine rakip olduğu oyunun ilginç bir de kuralı bulunmaktadır. Oyunda "elenmek öldürülmek" anamına gelmektedir. 

Film serisi, "çocuk oyunu" teması üzerinden sürekli "cinayet işlenmesi" formatını içermektedir. Kan, vahşet, cinayet, eşcinsellik, inançsızlık mesajları içeren bir filmin "çocuk" kavramı ile ilişkilendirilmesi dikkat çekmektedir. Bunun sebebi, Latin alfabesinin son harfi olan Z harfi ile sonlandırılan ve Grek alfabesinin ilk harfi olan Alfa harfi ile yeniden başlatılan yeni dünya düzeni nesillerine "nefsaniyeti, maddiyatı ve bu uğurdaki cinayeti" telkin etmek ve bu kavramları meşrulaştırmaktır.

Filmin yayına girme zamanlaması ve konusu dikkate alındığında her zamanki gibi ana amacın kitlesel telkin olduğu görülmektedir. Yani kitlelerin, distopik ve totaliter yeni dünya düzenine bilinçaltı adaptasyonu ve oryantasyonu hedeflenmektedir.

11 nümerolojisiyle dolu olan film serisininden bazı kareler ve ilgili açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

Filmin giriş logosunda yukarıda sağda 101 ve 01 yani 111, aşağıda sağda ise 74 ve 1 yani yine 111

Küreselcilerin tam tahakkümü altına girmiş insalığın sembolzimi


Tıpkı "Aşılama" operasyonunda olduğu gibi oyunculara "Onam Formu" imzalatılmaktadır.




"Yeşil Işık Kırmızı Işık" oyununda Yapay Zeka Bebek başını çevirdiğinde kıpırdayan olursa kurşunlanarak öldürülüyor. Bu sahneler vasıtasıyla totaliter Yeni Dünya Düzeni rejiminin kurallarına uymayanların "eleneceği" mesajı verilmektedir.




Yapay Zeka hareket tespit ettiğinde ilgili oyuncunun üzerine ateş açılmaktadır.



           Sistem yöneticisi, oyun kisvesi altında insanlar öldürülürken elinde viski kadehiyle ekrandan olanları izlemektedir. Bu sahne de esasen küresel elitin, insanlığa uyguladıkları komploların gidişatını izlemelerini tasvir etmektedir.


Oyuna katılanlar serbest bırakılmaları için yere kapanıp yalvarmaktadırlar. Bu sahne de insanlığın bir grup küresel şeytana biat ettirilmesinin resmi niteliğindedir.


456 numaralı oyuncunun borcu 650 milyon Won ( 6+5+0 = 11 )



218 numaralı oyuncu en önde ( 2+1+8 = 11 )



111 numaraya dikkat çekiliyor.


5+5+1 = 11


100 ... 1 ve 100 ... 1 .... 11


Oylamanın sonucu 100'e 101 ... 111


101 numaraya dikkat çekilmektedir.


Arkadaki dolap numarası 11




29 ... 2+9 = 11


Arkadaki dolap numarası 38 .. 3+8 = 11


Dolap numarası 111


2009 ... 2+0+0+9 = 11


Ekrana gelen dökümanda nümerolojik değeri 11 olan 407, 29, 173 sayıları yer almaktadır. En üstteki 27 ( 2+7 = 9 ) ve 407 ( 4+0+7 = 11 ) sayıları da nümerolojik olarak 9/11 mesajı vermektedir.



Bu sayaç görüntüleriyle başlayan farklı zamanlardaki sahnelerde yine nümerolojik değeri 11 olan sayılar görülmektedir. ( 04:07 ... 4+7 = 11 ; 09:20 ... 9+2 = 11 )

Tevrat'ta "Kalamar" olarak belirtilmemiş olsa da onu da kapsamına alan "pulsuz ve yüzgeçsiz" deniz hayvanlarından bahsedilen ayetler de Leviticus bölümünün, kodlarında 11 ve 111 nümerolojisi bulunan ayetleridir.

Leviticus 11-10 Denizdeki ve akarsulardaki bütün pulsuz ve yüzgeçsiz canlılar -suda toplu halde yaşayanlar ve ötekiler- sizin için iğrenç sayılır.

Leviticus 11-11 Bunlar sizin için iğrenç sayılacak. Etlerini yemeyecek, leşlerinden tiksineceksiniz.




Tanrı ve inanç kavramı ile alay edilen sahneler....


Oyuna devam etmek istemeyenler oyuna devam etmek isteyenlere tepki gösteriyor.



Bu sahnedeki replikler vasıtasıyla, küresel şeytanlar tarafından dünyanın yaşanmaz hale getirilmesine ve insanların küresel şeytanların kurdukları sistemde yaşamaya zorlanmalarına atıfta bulunulmaktadır.


"Zayıfların yaşama hakkı olmadığı" konseptini telkin eden sahne. ( Darwin Teorisi diye bilinen ve kuvvetli türlerin doğal seleksiyon ile kayırılmış türler olduklarını iddia eden söylem de küresel şeytanların aldatıcı zihin programlama telkininden başka bir şey değildir. )


"Ölmek istiyorsan git kendi başına öl." ... Bu replik, küreselcilerin tuzaklarını göremeyip, uygulamalarına rıza gösterenlerin, tuzağı görenleri de beraberlerinde helake sürüklemelerini tasvir etmektedir.


"Bu demokratik sürece engel olan hiçbir eyleme göz yummayacağız." ... Demokratik olmayan bir sistem kuran ve insanları bu sisteme mahkum edenlerin "yokettikleri demokrasinin koruyucusu" kimliğine  bürünerek insanlara zihin kontrol uygulamasını konu alan replik.



Bu repliklerde ise yine küresel şeytanların sözde "insanlar arasındaki eşitsizliğe son verme ve adil bir ortam sağlama" çabaları sembolize edilmektedir.


"Üçgen" şeklindeki mağara girişinden kafasını çıkaran özel giysili adamın yüzündeki "Daire" şekli ile mağara girişi "Illuminati Üçgeni" sembolizmi oluşturmaktadır. 


Üçgen ve Damalı Zemin de malum ezoterik sembollerdendir.

Filmin son sahnelerinde tüm bu "oyun görünümlü katliam düzenini" kurgulayanın, oyuna bizzat katılarak daha fazla "eğlenebileceğini" düşünen ve beynindeki tümör nedeniyle ölmek üzere olan "Oh II Nam"* isimli yaşlı bir "banker" olduğu ortaya çıkmaktadır. ( Bankerlik yani kredi vermek adı altında tefecilik bugün dünyayı tahakküm altına almış olan küresel elitin ana iştigal konusu ve ana zenginlik kaynağıdır. )


Oyuna "001" üniforma numarasıyla katılan Oh II Nam

* "Oh II Nam" ismi de içindeki "II" harfleriyle 11 nümerolojisi, sembolizmi barındırmaktadır.


Oh II Nam kredi veren bir banker olduğunu söylemektedir. ( Banker kökenli küresel ailelere atıfta bulunulmaktadır. )


Oh II Nam'ın çaresiz insanlara bakış açısı....

Aşağıda, 456 kişinin katıldığı ölümcül Squid Game oyunudan tek sağ kalan 456 numaralı Seong Gi-hun ile oyunun kurgulayıcısı Oh II Nam arasındaki replikler yer almaktadır. Bu replikler küresel elit şeytanları, onların dünyada kurdukları gasp ve komplo düzenini ve insanlar üzerinde oynadıkları "ölümcül oyunları" tanımlamaktadır. Küresel şeytanlar, iyi ve doğru insanların asla yapmayacağı türlü tuzaklar ile insanları dolaylı olarak yoksun ve yoksul bırakmakta, daha sonra da oluşan sorunlu ortamda her türlü uygulamalarını "çözüm" adı altında insanların isteğiyle yapıyormuş kisvesine bürünmektedirler. Yani zorda bırakılan insanlar başka çareleri olmadığı için, zaten evvelden kendileri için planlanmış olan şeytani uygulamalara rıza göstermek durumunda kalmaktadırlar. ( 5 milyona yakın insanın öldürüldüğü "pandemi kurgusunu" ve "enjeksiyon operasyonunu" bu bakış açısıyla tekrar değerlendirmek de fayda bulunmaktadır. )

İnsanları dolaylı tuzaklar vasıtasıyla zorda bırakarak "mecburi istek" oluşturma hususu filmdeki banker ( tefeci ) Oh II Nam karakterinin "Ben oyunu kimseye zorla oynatmadım." cümlesinde yer almaktadır. Tüm şirketleri ve para akışını küresel çapta kontrol ve idare eden küresel elit tefeci şeytanlar insanları yoksul bırakmakta ve köleleştirmektedirler. İlgili replikler şöyledir.

Oh II Nam : Ben kredi vererek para kazanırım.

Seong Gi-hun : Neden böyle bir şey yaptın?

Oh II Nam : Parası olmayan birinin çok parası olan biriyle ortak yanı nedir bilir misin? Yaşamak ikisi için de keyifli değildir. Eğer çok paran olursa ne alırsan al, ye veya iç herşey sonunda sıkıcı gelmeye başlıyor. Bir noktada tüm müşterilerim bana aynı şeyi söylemeye başladı. Artık hayatta hiçbir neşeleri olmadığını söylediler. Bu yüzden hepimiz bir araya geldik ve biraz düşünüp taşındık. Biraz eğlenebilmek için ne yapabiliriz dedik.

Seong Gi-hun : "Eğlenmek" mi? Bize bunları eğlenmek için  mi yaşattın?

Oh II Nam : Ben oyunu kimseye zorla oynatmadım. Sen de kendi isteğinle geri geldin.


"Eğlenmek" için oyunları izlemeye gelen VIP grubu da küresel elitleri sembolize etmektedir.

İsra suresinin 16. ayetinde yer alan "Refah şımarıklarının kan dökmesi" hususu konu ile doğrudan bağlantılı görünmektedir. ( Elbette tüm olanların Allah'ın izni ve isteği doğrultusunda ve ilahi nizamın tekamül süreci gereği gerçekleştiği daima hatırlanmalı, her olanın aslında hayırlara kapı açtığı unutulmamalıdır. )

17/16 Ve iza eradna en nuhlike karyeten emarna mutrafiha fe fesku fiha fe hakka aleyhel kavlu fe demmernaha tedmira

( Ve şehri helak etmeyi istersek, oradaki refah şımarıklarına emrederiz de orada kan döküp öldürürler. Artık onların üzerine söz gerçek olur da orayı yıkıp mahvederiz. )

Nimet bolluğu içinde olan gafillerin azdıkları ve nimet arttıkça daha da azdıkları aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

23/55 E yahsebune ennema numidduhum bihi min malin ve benin
( Sanıyorlar mı ki, onlara kesinlikle o maldan ve oğuldan yaydıklarımızla, )

23/56 Nusariu lehum fil hayrat bel la yeş'urun
( Onlara hayırlarda koşuyoruz. Bilakis farketmezler. )

3/178 Ve la yahsebennellezine keferu ennema numli lehum hayrun li enfusihim innema numli lehum li yezdadu isma ve lehum azabun muhin

( Ve kesinlikle o inkar edenler nefisleri için onlara hayırlısından süre verdiğimizi sanmasınlar. Kesinlikle, onlara günahları artırmaları için süre veriyoruz. Alçaltıcı hakir eden azap onlaradır. )


Sunday, October 10, 2021

Hazul şeytanlar ve "-sizleştirme" süreci

İnsanların "Goyim"*leştirilmesini yani belirli bir zümrenin tam kölesi haline getirilmesini öngören Zionismin kadim planı Yeni Dünya Düzeni'nin ( Tek Dünya Devleti ) tesisi yönündeki çabalar pandemi kurgusuyla birlikte iyice yoğunlaşmıştır.

Dijitalleştirilmiş ve köleleştirilmiş tek tip bir küresel insan topluluğu oluşturulması kapsamında "-sizleştirme" süreçlerinin de, sebep teşkil edecek muhtelif senaryolar devreye sokulmak suretiyle yürütülmeye çalışıldığı gözlemlenmektedir.

* İbranice bir kelime olan "Goyim" kelimesi "Sığır" anlamına gelmekte olup, Türkçedeki "Koyun" kelimesiyle hem fonetik, hem semantik ortaklığı bulunmaktadır.

Virüs, Pandemi, mRNA Enjeksiyonu ( Aşılama ), İklim Krizi, Doğal Afet ( Yangın, Deprem vb. ) Ekonomik Kriz, Kıtlık, Yapay Tarım, Yapay Gıda, Metaverse, Transhumanizm, Çipleme, ScopEx, StarLink, Yapay Zeka vb. gibi her geçen gün bir yenisinin daha yavaş yavaş ve sinsice devreye sokulduğu uygulamalar vasıtasıyla hedeflenenler ana başlıklarda şöyle sıralanabilir.

Şahsiyetsizleştirme / Kimliksizleştirme
Cinsiyetsizleştirme
Sağlıksızlaştırma / Bağışıksızlaştırma
Gıdasızlaştırma
Özgürlüksüzleştirme
Sanallaştırma
Milliyetsizleştirme
Vatansızlaştırma
Habitatsızlaştırma
İletişimsizleştirme
Mülksüzleştirme
İnançsızlaştırma
Bilgisizleştirme
Vicdansızlaştırma
Ahlaksızlaştırma
Duygusuzlaştırma
Sevgisizleştirme
Saygısızlaştırma
Bilinçsizleştirme
İdraksizleştirme
Güvensizleştirme
Huzursuzlaştırma
....
....

ve nihayeten

İnsansızlaştırma

Çevresindeki gelişmeleri yerel ve küresel bazda inceleyen her insan yukarıdaki maddelerin günlük yaşam içerisine, muhtelif mecralar vasıtasıyla nasıl entegre edildiğini de rahatlıkla görebilmektedir.

"-sizleştirme" planı esasen kendilerini ilah, insanları da kulları addeden küresel müşrik şeytanların, Rab'bin bahşettiği nimetleri insana akıllarınca "haram kılma", insanı nimetlerden "mahrum kılma" niyetlerinin yansımasıdır. Şeytanların, her türlü bilgi edinimi ve eylem planı için yegâne referansları yine Kur'an'dır. Ancak onlar eylemlerini ayetleri tersten okumak, ayetlere ters anlam yüklemek suretiyle gerçekleştirmektedirler. ( "Haram" ( Yasak, Zararlı ) ve "Mahrum" ( Yoksun, Zarar görmüş ) kelimeleri ortak HRM kökündendirler. İngilizcedeki "Harm" ( Zarar vermek ) kelimesi de aynı köktendir. )

İnsanların "mahrum kılınması" ve "haram kılma" kavramlarını içeren aşağıdaki ayetler konu bağlamında dikkat çekmektedir. Al'i İmran suresinin 50. ayetinde, muharrif Tevrat'a isnad edilerek bazı nimetlerin "insanlara haram kılınması" ( insanların mahrum bırakılmaları ) konu edilmektedir. 

3/50 Ve musaddikan li ma beyne yedeyye minet tevrati ve li uhille lekum ba'dallezi hurrime aleykum ve ci'tukum bi ayetin min rabbikum fettekullahe ve etiy'un

( "Ve bana Tevrat' tan benden önce gelenleri doğrulayıcı olarak ve o size haram kılınanlardan sonra size helal kılmak için size Rab’binizden ayet getirdim. O halde Allah’tan sakının ve bana itaat edin." ) 

Aşağıdaki ayetlerde "helâl olan nimetlerin, rızıkların haram kılınması" yani "insanların mahrum bırakılması" hususu yer almaktadır.

5/87 Ya eyyuhellezine amenu la tuharrimu tayyibati ma ehallellahu lekum ve la ta'tedu innellahe la yuhibbul mu'tedin

( Ey o inananlar, Allah' ın size helal kıldığı temizleri haram kılmayın. Hududu aşmayın. Kesinlikle Allah hududu aşanları sevmez. ) 

6/140 Kad hasirallezine katelu evladehum sefehen bi ğayri ilmin ve harramu ma razekahumullahuftiraen alellah kad dallu ve ma kanu muhtedin

( İlimsizce, akılsızca çocuklarını öldürenler ve o Allah' ın onlara rızıkladığını, Allah’a uydurarak haram kılanlar hasarlandılar. Saptılar ve yönlendirilmiş olmadılar. )

6/148 Seyekulullezine eşraku lev şaellahu ma eşrakna ve la abauna ve la harramna min şey' kezalike kezzebellezine min kablihim hatta zaku be'sena kul hel indekum min ilmin fe tuhricuhu lena in tettebiune illez zanne ve in entum illa tahrusun

( Ortak koşanlar "Allah dileseydi biz ve babalarımız ortak koşmazdık. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık." diyecekler. Onlardan öncekiler de böyle yalan söylemişlerdi de nihayet zorluğumuzu, azabımızı tattılar. De ki: "İndinizde ilimden mi var? O halde onu bize çıkarın. Kesinlikle siz ancak zanna uyuyorsunuz ve kesinlikle siz saçmalıyorsunuz." )

7/32 Kul men harrame zinetellahilleti ahrace li ibadihi vet tayyibati miner rizk kul hiye lillezine amenu fil hayatid dunya halisaten yevmel kiyameh kezalike nufassilul ayati li kavmin ya'lemun

( De ki: “Allah' ın kulları için çıkardığı süsleri ve rızıklardan temizlerini kim haram kılmış?" De ki: "Bunlar, bu dünya hayatında inananlar içindir. Ayağa kalkış gününde de onlara halistir." Bilen kavim için ayetleri işte böyle ayrıntılandırırız. )

16/35 Ve kalellezine eşraku lev şaellahu ma abedna min dunihi min şey'in nahnu ve la abauna ve la harramna min dunihi min şey' kezalike fealellezine min kablihim fe hel aler rusuli illel belağul mubin

( Ve o ortak koşanlar "Şayet Allah dileseydi, ne bizler, ne babalarımız O’ndan başka hiçbir şeye kulluk etmezdik. O'nunkinden başka hiçbir şeyi haram kılmazdık." dediler. Onlardan öncekiler de işte böyle yaptılar. Resullerin üzerine olan ancak apaçık ulaştırma değil midir? )

Tahrim ( Haram kılma ) suresinin ilk ayetinde inkârcı şeytanların haberciyi bile geçici olarak "insanlari mahrum bırakma" hususunda etkiledikleri anlaşılmaktadır. 

66/1 Ya eyyuhen nebiyyu lime tuharrimu ma ehallellahu leke tebteğiy merdate ezvacike vallahu ğafurun rahimun

( Ey haberci, eşlerinin rızasını arayarak, Allah' ın sana helal kıldığını neden haram kılıyorsun? Allah affedendir merhametlidir. )

Şeytanın "Hazul" ( Mahrum eden ) sıfatı da Furkan suresinin 29. ayetinde zikredilmektedir.

25/29 Lekad edalleni aniz zikri ba'de iz caeni ve kaneş şeytanu lil insani hazula

( Bana gelmesinden sonra, beni hatırlamadan saptırdı. Şeytan insan için kimsesiz yardımsız, mahrum edendir. )