Çeviri

Sunday, October 10, 2021

Hazul şeytanlar ve "-sizleştirme" süreci

İnsanların "Goyim"*leştirilmesini yani belirli bir zümrenin tam kölesi haline getirilmesini öngören Zionismin kadim planı Yeni Dünya Düzeni'nin ( Tek Dünya Devleti ) tesisi yönündeki çabalar pandemi kurgusuyla birlikte iyice yoğunlaşmıştır.

Dijitalleştirilmiş ve köleleştirilmiş tek tip bir küresel insan topluluğu oluşturulması kapsamında "-sizleştirme" süreçlerinin de, sebep teşkil edecek muhtelif senaryolar devreye sokulmak suretiyle yürütülmeye çalışıldığı gözlemlenmektedir.

* İbranice bir kelime olan "Goyim" kelimesi "Sığır" anlamına gelmekte olup, Türkçedeki "Koyun" kelimesiyle hem fonetik, hem semantik ortaklığı bulunmaktadır.

Virüs, Pandemi, mRNA Enjeksiyonu ( Aşılama ), İklim Krizi, Doğal Afet ( Yangın, Deprem vb. ) Ekonomik Kriz, Kıtlık, Yapay Tarım, Yapay Gıda, Metaverse, Transhumanizm, Çipleme, ScopEx, StarLink, Yapay Zeka vb. gibi her geçen gün bir yenisinin daha yavaş yavaş ve sinsice devreye sokulduğu uygulamalar vasıtasıyla hedeflenenler ana başlıklarda şöyle sıralanabilir.

Şahsiyetsizleştirme / Kimliksizleştirme
Cinsiyetsizleştirme
Sağlıksızlaştırma / Bağışıksızlaştırma
Gıdasızlaştırma
Özgürlüksüzleştirme
Sanallaştırma
Milliyetsizleştirme
Vatansızlaştırma
Habitatsızlaştırma
İletişimsizleştirme
Mülksüzleştirme
İnançsızlaştırma
Bilgisizleştirme
Vicdansızlaştırma
Ahlaksızlaştırma
Duygusuzlaştırma
Sevgisizleştirme
Saygısızlaştırma
Bilinçsizleştirme
İdraksizleştirme
Güvensizleştirme
Huzursuzlaştırma
....
....

ve nihayeten

İnsansızlaştırma

Çevresindeki gelişmeleri yerel ve küresel bazda inceleyen her insan yukarıdaki maddelerin günlük yaşam içerisine, muhtelif mecralar vasıtasıyla nasıl entegre edildiğini de rahatlıkla görebilmektedir.

"-sizleştirme" planı esasen kendilerini ilah, insanları da kulları addeden küresel müşrik şeytanların, Rab'bin bahşettiği nimetleri insana akıllarınca "haram kılma", insanı nimetlerden "mahrum kılma" niyetlerinin yansımasıdır. Şeytanların, her türlü bilgi edinimi ve eylem planı için yegâne referansları yine Kur'an'dır. Ancak onlar eylemlerini ayetleri tersten okumak, ayetlere ters anlam yüklemek suretiyle gerçekleştirmektedirler. ( "Haram" ( Yasak, Zararlı ) ve "Mahrum" ( Yoksun, Zarar görmüş ) kelimeleri ortak HRM kökündendirler. İngilizcedeki "Harm" ( Zarar vermek ) kelimesi de aynı köktendir. )

İnsanların "mahrum kılınması" ve "haram kılma" kavramlarını içeren aşağıdaki ayetler konu bağlamında dikkat çekmektedir. Al'i İmran suresinin 50. ayetinde, muharrif Tevrat'a isnad edilerek bazı nimetlerin "insanlara haram kılınması" ( insanların mahrum bırakılmaları ) konu edilmektedir. 

3/50 Ve musaddikan li ma beyne yedeyye minet tevrati ve li uhille lekum ba'dallezi hurrime aleykum ve ci'tukum bi ayetin min rabbikum fettekullahe ve etiy'un

( "Ve bana Tevrat' tan benden önce gelenleri doğrulayıcı olarak ve o size haram kılınanlardan sonra size helal kılmak için size Rab’binizden ayet getirdim. O halde Allah’tan sakının ve bana itaat edin." ) 

Aşağıdaki ayetlerde "helâl olan nimetlerin, rızıkların haram kılınması" yani "insanların mahrum bırakılması" hususu yer almaktadır.

5/87 Ya eyyuhellezine amenu la tuharrimu tayyibati ma ehallellahu lekum ve la ta'tedu innellahe la yuhibbul mu'tedin

( Ey o inananlar, Allah' ın size helal kıldığı temizleri haram kılmayın. Hududu aşmayın. Kesinlikle Allah hududu aşanları sevmez. ) 

6/140 Kad hasirallezine katelu evladehum sefehen bi ğayri ilmin ve harramu ma razekahumullahuftiraen alellah kad dallu ve ma kanu muhtedin

( İlimsizce, akılsızca çocuklarını öldürenler ve o Allah' ın onlara rızıkladığını, Allah’a uydurarak haram kılanlar hasarlandılar. Saptılar ve yönlendirilmiş olmadılar. )

6/148 Seyekulullezine eşraku lev şaellahu ma eşrakna ve la abauna ve la harramna min şey' kezalike kezzebellezine min kablihim hatta zaku be'sena kul hel indekum min ilmin fe tuhricuhu lena in tettebiune illez zanne ve in entum illa tahrusun

( Ortak koşanlar "Allah dileseydi biz ve babalarımız ortak koşmazdık. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık." diyecekler. Onlardan öncekiler de böyle yalan söylemişlerdi de nihayet zorluğumuzu, azabımızı tattılar. De ki: "İndinizde ilimden mi var? O halde onu bize çıkarın. Kesinlikle siz ancak zanna uyuyorsunuz ve kesinlikle siz saçmalıyorsunuz." )

7/32 Kul men harrame zinetellahilleti ahrace li ibadihi vet tayyibati miner rizk kul hiye lillezine amenu fil hayatid dunya halisaten yevmel kiyameh kezalike nufassilul ayati li kavmin ya'lemun

( De ki: “Allah' ın kulları için çıkardığı süsleri ve rızıklardan temizlerini kim haram kılmış?" De ki: "Bunlar, bu dünya hayatında inananlar içindir. Ayağa kalkış gününde de onlara halistir." Bilen kavim için ayetleri işte böyle ayrıntılandırırız. )

16/35 Ve kalellezine eşraku lev şaellahu ma abedna min dunihi min şey'in nahnu ve la abauna ve la harramna min dunihi min şey' kezalike fealellezine min kablihim fe hel aler rusuli illel belağul mubin

( Ve o ortak koşanlar "Şayet Allah dileseydi, ne bizler, ne babalarımız O’ndan başka hiçbir şeye kulluk etmezdik. O'nunkinden başka hiçbir şeyi haram kılmazdık." dediler. Onlardan öncekiler de işte böyle yaptılar. Resullerin üzerine olan ancak apaçık ulaştırma değil midir? )

Tahrim ( Haram kılma ) suresinin ilk ayetinde inkârcı şeytanların haberciyi bile geçici olarak "insanlari mahrum bırakma" hususunda etkiledikleri anlaşılmaktadır. 

66/1 Ya eyyuhen nebiyyu lime tuharrimu ma ehallellahu leke tebteğiy merdate ezvacike vallahu ğafurun rahimun

( Ey haberci, eşlerinin rızasını arayarak, Allah' ın sana helal kıldığını neden haram kılıyorsun? Allah affedendir merhametlidir. )

Şeytanın "Hazul" ( Mahrum eden ) sıfatı da Furkan suresinin 29. ayetinde zikredilmektedir.

25/29 Lekad edalleni aniz zikri ba'de iz caeni ve kaneş şeytanu lil insani hazula

( Bana gelmesinden sonra, beni hatırlamadan saptırdı. Şeytan insan için kimsesiz yardımsız, mahrum edendir. )

No comments:

Post a Comment