"Kalb" kelimesi KLB kökünden olup "Değişmek, Dönmek, Tersine çevirmek" anlamına gelen Arapça bir kelimedir. Arapça kökenli "İnkilab" ( Dönüşüm, Devrim ) kelimesi de aynı köktendir. İnsan vücudundaki en temel organa "Kalb / Kalp" isminin verilmesinin sebebi kelimenin anlamını yansıttığı üzere, kalbin vücutta kan dolaşımını / değişimi / döngüsünü sağlamasıdır.
Bilimsel çalışmalar kalp ile beyin arasında çok yakın sinirsel bağlantılar olduğunu ortaya koymaktadır. Hatta kalpteki sinir şebekesinin beyindekinden daha kompleks olduğu belirtilmektedir. Temel bilgi kaynağı kutsal kitaplar olan spiritüalizmde kalbin, ruhun kaba madde planındaki temsili olduğu kabul edilir ki kutsal kitaplarda bu hususa ilişkin bilgiler mevcuttur. Kalbin, vücuttaki kan dolaşımını ve oksijen iletisini sağlaması dışındaki işlevleri ve özellikleri şöyle sıralanabilir
- Kalp insana, hayatını düzenleyen heyecansal, algısal ve sezgisel sinyalleri iletir.
- Kalp frekansları ve kalbin ilettiği tesirler Duygusal Zekanın ( EQ / Emotion Quantity ) kaynağıdır. EQ, bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisinin, kapasitesinin ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır.
- Kalp vücuttaki organların uyum içerisinde çalışmasını sağlamaktadır.
- Kalp ile beyin daimi ve yoğun iletişim içindedir.
- Kalp beyinden aldığı komutla faaliyette bulunmaz. Kalp beyinden önce oluşur ve atmaya başlayarak işlevini görür. Bu fenomene otoritmik adı verilmektedir.
- Kalbin kendi iç sinir sistemi vardır ki buna kalpteki beyin adı verilir.
- Kalbin manyetik alanı vücuttan birkaç adım öteden ölçülebilmektedir. Bu fenomen de kalbin, beyinden çok daha güçlü bir manyetik alana sahip olduğu ve hatta beyni yönlendirdiğini göstermektedir.
- Fetal gelişim sürecinde kalp, beyinden önce gelişir ve atarak işlev görmeye başlar.
- Pozitif duygular beynin kapasitesini artırır ve doğru kararlar almasını sağlar.
- Bağışıklık sistemi pozitif dugulara odaklanmak suretiyle güçlendirilebilir.
Hacc suresinin 46. ayetinde kalbin "Görme" ve "Akletme" işlevlerinden bahsedilmesi konu bağlamında delil niteliğindedir.
22/46 E fe lem yesiru fil erdi fe tekune lehum KULUBUN YA'KİLUNE BİHA ev azanun yesmeune biha fe inneha la ta'mel ebsaru ve lakin TA'MEL KULUBULLETİ FİS SUDUR
( O halde yerde gezmiyorlar mı? Onu AKIL ETMEYE KALPLERİ veya onu duymaya kulakları olsun. Kesinlikle gözler kör olmaz ve lakin GÖĞÜSLERİN İÇİNDEKİ o KALPLER KÖR OLUR. )
Bakara suresinin 10. ve 88. ayetlerinde ise inkarcı müşriklerin kötü zihni yapıları ve idraki blokajları "Kalpteki hastalık" ve "Kılıflı kalp" olarak tanımlanmaktadır.
2/10 Fi KULUBİHİM MERADUN fe zadehumullahu merada ve lehum azabun elimun bima kanu yekzibun
( KALPLERİNDE HASTALIK vardır. Böylece Allah onlara hastalıklarını artırır ve yalanlamış olduklarından dolayı elim azap onlaradır. )
2/88 Ve kalu KULUBUNA ĞULF bel leanehumullahu bi kufrihim fe kalilen ma yu'minun
59/14 La yukatilunekum cemian illa fi kuran muhassenetin ev min verai cudurin be'suhum beynehum şedidun TAHSEBUHUM CEMİAN VE KULUBUHUM ŞETTA zalike bi ennehum kavmun la ya'kilun ( Sağlam korunmuş üstün şehirlerde veya duvarların arkasında olmaları haricinde sizinle topluca savaşamazlar. Onların kendi aralarında kötülükleri zorlukları şiddetlidir. Toplanmış olduklarını sanarsın. Onların kalpleri dağınıktır. Bu kesinlikle onların akıl etmeyen kavim olmalarındandır. )
Al'i İmran suresinin 103. ayetinde ise "inananların kalplerinin birleştirilmesinden" yani aralarında "kolektif bilincin tesisinden" bahsedilmektedir.
3/103 Va'tesumu bi hablillahi cemian ve la teferraku vezkuru ni'metellahi aleykum iz kuntum a'daen fe ELLEFE BEYNE KULUBUKİKUM fe asbahtum bi ni'metihi ihvana ve kuntum ala şefahufratin minen nari fe enkazekum minha kezalike yubeyyinullahu lekum ayatihi leallekum tehtedun
( Ve Allah’ ın ipine topluca sarılıp bağlanın. Ayrışmayın ve Allah’ ın üzerinize olan nimetini hatırlayın. Zamanında düşman olmuştunuz da KALPLERİNİZİN ARASINI BİRLEŞTİRDİ. O’nun nimeti ile kardeşler oldunuz. Ateşten çukurun üzerindeydiniz de sizi oradan kurtardı. İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar. Umulur ki yönlenirsiniz. )
No comments:
Post a Comment