"Hacc"
kelimesi teslim olmuş inananlar için "Kabe'nin ziyaret edilmesi"
anlamını içermekle birlikte bu kelimenin daha derin bir anlamı da
bulunmaktadır. Kur'an'daki 22. surenin de ismi olan bu kelime "Bir
yere tereddütle varıp gelme." kök anlamını taşımaktadır. ( Zira
bilinen Hac kelimesi Kabe'ye varıp gelme anlamı olarak da ifade
edilebilmektedir. )
Hacc suresinin ilk iki ayeti incelendiğinde esas itibarıyla, insanların dünya hayatındaki yaşam döngülerini tamamlamak suretiyle Spatyoma ( A'raf ) geçişleri tasvir edilmekte gibidir. Spatyoma yani A'raf'a geçen ve idrak karmaşasını deneyimleyen bir varlığa hakim olan duygu "Teşevvüş" olarak ifade edilen "Şakınlık", "Endişe", "Çaresizlik" duygularının bir kombinezonundan ibarettir.
22/1 - Ya eyyühen nasütteku rabbeküm inne zelzeletes SAATİ şey'ün azım ( Ey insanlar, Rab’binizden sakının. Kesinlikle SAATİN zelzelesi büyük şeydir. )
22/2 - YEVME teravneha tezhelü küllü mürdıatin an ma erdaat ve tedau küllü zati hamlin hamleha ve teran nase SÜKARA ve ma hüm bi SÜKARA ve lakinne azabellahi şedıd ( Onu göreceğiniz GÜN, tüm emziren kadınlar o emzirdiklerinden vazgeçerler. Her yük sahibi yükünü düşürüp bırakır. İnsanları SARHOŞ görürsün de onlar SARHOŞ değillerdir. Lakin Allah' ın azabı şiddetlidir. )
İkinci ayetin kodu olan 22/2, nümerolojik anlamda "8" sayısını ( 2x2x2 = 8 ) yani döngüyü sembolize etmektedir. Ayetteki "Yevme" ( Gün ) kelimesi insanların teşevvüş içinde olacakları ( Sarhoş gibi olacakları ) bir dönemi / döngüyü tanımlamaktadır.
Benzer şekilde Hacc suresinin 22/22 kodlu ( 2+2+2+2 = "8" ) ayetinde ise açık ve net bir şekilde "Döngü" kavramı tanımlanmaktadır.
22/22 - Küllema eradu en yahrucu minha min ğammin ÜIYDU fıha ve zuku azabel harık ( Gamdan dolayı, oradan her çıkmayı istediklerinde oraya GERİ DÖNDÜRÜLÜRLER. Tadın yakıcı azabı. )
22/22 kodlu ayetle ilintili olan bir başka döngü ayetiyse Furkan suresinin aşağıdaki ayetleridir.
25/13 - Ve iza ülku minha mekanen dayyikan mükarranıne deav hünalike sübura ( Ve oradan, bağlanmış olarak dar mekana atıldıklarında, orada ölümü çağırırlar. )
25/14 - La ted'ul yevme süburan vahıden ved'u SÜBURAN KESIRA ( Bugün tek ölümü çağırmayın, bugün ÇOK ÖLÜMÜ çağırın. )
25/15 - Kul e zalike hayrun em cennetül huldilletı vüıdel müttekun kanet lehüm cezaen ve mesıra ( De ki: "Bu mu daha hayırlı, yoksa sakınanlara vaad edilen, onlara karşılık ve varış yeri olan o ebediyet cenneti mi?" )
25/14 kodlu ayette, tekamül sürecini tamamlayamış ve dünya adı verilen cehennemde kalmış olanların ölmeyi ve ardından göklerin kapılarından geçerek cennete ulaşmayı dilediklerinden ancak buna mukabil tekrar tekrar bedenlenmek suretiyle, tekamül süreçlerini tamamlayana kadar dünya yani cehennem hayatını yaşamaya devam edecekleri bildirilmektedir. Söz konusu defaatle bedenlenme ( reenkarnasyon ) döngüsü hususu Nisa suresinin 56. ayetinde de aşağıdaki şekilde bildirilmektedir.
4/56 - İnnellezine keferu bi ayatina sevfe nuslıhim nara küllema nedıcet cüludühüm beddelnahüm cüluden ğayraha li yezukul azab innellahe kane azızen hakıma ( O ayetlerimizi inkar edenleri, yakında onları kesinlikle ateşe yaslarız. Derileri her piştiğinde azabı tatmaları için, onları deri olarak başkalarıyla değiştireceğiz. Kesinlikle Allah yücedir hakimdir. )
Keza Enbiya suresinin 21/104 kodlu ayetinde yaratılış döngüsü, gök misali ile bildirilmektedir.
21/104 - Yevme natvis semae ke tayyis sicilli lil kütüb kema bede'na evvele halkın NÜIYDÜH va'den aleyna inna künna faılın ( O gün göğü, yazı kütüklerini, tomarlarını dürer gibi düreriz. Onu, ilk yaratmaya başladığımız gibi, üzerimize vaad olarak ONU DÖNDÜRÜRÜZ. Kesinlikle biz yapanlar oluruz. )
22/22 kodlu ayetle ilintili olan bir başka döngü ayetiyse Furkan suresinin aşağıdaki ayetleridir.
25/13 - Ve iza ülku minha mekanen dayyikan mükarranıne deav hünalike sübura ( Ve oradan, bağlanmış olarak dar mekana atıldıklarında, orada ölümü çağırırlar. )
25/14 - La ted'ul yevme süburan vahıden ved'u SÜBURAN KESIRA ( Bugün tek ölümü çağırmayın, bugün ÇOK ÖLÜMÜ çağırın. )
25/15 - Kul e zalike hayrun em cennetül huldilletı vüıdel müttekun kanet lehüm cezaen ve mesıra ( De ki: "Bu mu daha hayırlı, yoksa sakınanlara vaad edilen, onlara karşılık ve varış yeri olan o ebediyet cenneti mi?" )
25/14 kodlu ayette, tekamül sürecini tamamlayamış ve dünya adı verilen cehennemde kalmış olanların ölmeyi ve ardından göklerin kapılarından geçerek cennete ulaşmayı dilediklerinden ancak buna mukabil tekrar tekrar bedenlenmek suretiyle, tekamül süreçlerini tamamlayana kadar dünya yani cehennem hayatını yaşamaya devam edecekleri bildirilmektedir. Söz konusu defaatle bedenlenme ( reenkarnasyon ) döngüsü hususu Nisa suresinin 56. ayetinde de aşağıdaki şekilde bildirilmektedir.
4/56 - İnnellezine keferu bi ayatina sevfe nuslıhim nara küllema nedıcet cüludühüm beddelnahüm cüluden ğayraha li yezukul azab innellahe kane azızen hakıma ( O ayetlerimizi inkar edenleri, yakında onları kesinlikle ateşe yaslarız. Derileri her piştiğinde azabı tatmaları için, onları deri olarak başkalarıyla değiştireceğiz. Kesinlikle Allah yücedir hakimdir. )
Keza Enbiya suresinin 21/104 kodlu ayetinde yaratılış döngüsü, gök misali ile bildirilmektedir.
21/104 - Yevme natvis semae ke tayyis sicilli lil kütüb kema bede'na evvele halkın NÜIYDÜH va'den aleyna inna künna faılın ( O gün göğü, yazı kütüklerini, tomarlarını dürer gibi düreriz. Onu, ilk yaratmaya başladığımız gibi, üzerimize vaad olarak ONU DÖNDÜRÜRÜZ. Kesinlikle biz yapanlar oluruz. )
No comments:
Post a Comment