Cinlerden olan İblis'in Allah'tan korktuğu, Enfal suresinin 48. ayetinde dönekliği de vurgulanmak suretiyle şöyle bildirilmektedir.
8/48 Ve şeytan, onlara çalışmalarını süslü gösterdiği zaman, "Bugün insanlardan size galip gelecek yoktur. Kesinlikle ben size yardımcıyım." dedi. İki topluluk göründüğünde topukları üzerinde döndü ve "Kesinlikle ben sizden beriyim. Kesinlikle ben sizin görmediklerinizi görüyorum ve kesinlikle ben Allah’tan korkarım. Allah azabı şiddetli olandır." dedi.
İblis insanı, ona seçenek sunarak aldatır. Esasen o aldatmaz da insan aldanır. İblis'in insana yegane aldatıcı vaadi, daha doğrusu teşbih yaparak ilettiği söylemi "Tanrı gibi olabilirsin" cümlesinden ibarettir ki cahil ve müşrik inkarcılar bu cümleyi gerçekten Tanrı olabilecekleri şeklinde yorumlamaktadırlar. Bu husus kutsal kitaplardaki şu ayetlerde bildirilir.
7/20 Fe vesvese lehumeş şeytanu li yubdiye lehuma ma vuriye anhuma min sev'atihima ve kale ma nehakuma rabbukuma an hazihiş şecerati illa en tekuna melekeyni ev tekuna minel halidin
( Şeytan onların ayıplarından, çirkinliklerinden o onlara gizlenmişleri, örtülmüşleri onlara açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi. "Rab’biniz, ancak iki melek veya ebedilerden olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti." dedi. )
1 Genesis 3-1 RAB Tanrı'nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan kadına, "Tanrı gerçekten, 'Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin' dedi mi?" diye sordu.
1 Genesis 3-2 Kadın, "Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz" diye yanıtladı,
1 Genesis 3-3 "Ama Tanrı, 'Bahçenin ortasındaki ağacın meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz' dedi."
1 Genesis 3-4 Yılan, "Kesinlikle ölmezsiniz" dedi,
1 Genesis 3-5 "Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız."
Sistemdeki esas "bug" İblis'in insana attığı "İlahlaşma, Tanrılaşma" obsesyonudur. Öyle ki müşrikler, mümķün olmayan bu sapık hedefi insanlığı tahakküm altına alıp zulmetmek olarak tanımlamaktadırlar. Zulüm onlar için bir stratejidir. Halen dünyadaki her türlü sosyal, medikal, ekonomik ve psikolojik sorunun temelinde bu sapkın zulüm obsesyonu yatmaktadır. Ve bu zulüm stratejisi mikro seviyeden makro seviyeye kadar, küresel bazda uygulanmaktadır.
Hud suresinin 101. ayetinde inkarcı ve zalim müşriklerin durumu "Zulüm" kelimesi vasıtasıyla bildirilmekte ve zulmetme gayreti içinde olanların esasen kendilerine zulmettikleri vurgulanmaktadır.
11/101 Ve ma zalemnahum ve lakin zalemu enfusehum fe ma ağnet anhum alihetuhumulleti yed'une min dunillahi min şey'in lemma cae emru rabbik ve ma zaduhum ğayra tetbib
( Ve biz onlara zulmetmedik ve lakin nefislerine zulmettiler. Böylece, Rab’binin emri geldiğinde, Allah’tan başka çağırdıkları ilahları onlara şey kadar bile fayda sağlamadılar. Onlara zararın haricindekini artırmadılar. )
No comments:
Post a Comment