"Sima" ( سِيمَا ) kelimesi Arapça'da "Yüz, Çehre, Beniz; Eser, Şekil, Alamet, İşaret, Kod"; İşitmek, Duymak, Dinlemek" anlamına gelen bir kelimedir. Ortak kökenden olan Grekçe'deki "Kyma" kelimesi ise "Dalga" anlamına gelmekte olup, ses dalgalarının özü olan "ses frekanslarının şekilleri oluşturması ve maddeyi şekillendirmesi" fenomenini inceleyen bilim dalının ismi olan "Cymatic" ( Dalgabilim ) kelimesinde de tezahür etmektedir.
Aşağıdaki fotoda Cymatic test kapsamında, değişken ses frekanslarına tabi tutulan düz bir metal plaka üzerine serpilmiş kum parçacıklarının, farklı frekanslara göre nasıl farklı şekiller alabildiği görülmektedir.
47/29 Em hasibellezine fi kulubihim meradun en len yuhricellahu adğanehum
( Kaplerinde hastalık olanlar, Allah’ın öfkelerini, kinlerini çıkarmayacağını mı sandılar? )
47/30 Ve (1) lev (2) neşau (3) le (4) erayna (5) ke (6) hum (7) fe (8) le (9) arafte (10) hum (11) bi (12) SİMA (13) hum ve le ta'rifennehum fi LAHNİL KAVL vallahu ya'lemu a'malekum
( Ve şayet dileseydik sana onları gösterirdik de onları SİMAlarından tanırdın. Kesinlikle onları, SÖZLERİNİN NAĞMESİNDEN tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir. )
A'raf suresinin aşağıdaki ayetlerinde ise cennet ehli olan "temiz kalpli" insanların, spatyomda ( a'raf ) yine "simalarından" tanınabilecekleri yani deşifre edilebilecekleri bildirilmektedir.
7/46 Ve (1) beyne (2) huma (3) hicab (4) ve (5) ala (6) el (7) a'rafi (8) ricalun (9) ya'rifune (10) kullen (11) bi (12) SİMA (13) hum ve nadev ashabel cenneti en selamun aleykum lem yedhuluha ve hum yatmeun
( Ve onlar arasında perde vardır. Yüksek mevki üzerinde hepsini SİMAlarından tanıyan adamlar vardır. Cennet sahiplerine "Selam üzerinize olsun." diye seslenirler. Henüz oraya girmemişlerdir ve fakat umut etmektedirler. )
https://kuranilmi.blogspot.com/2024/02/insann-kaynak-kodu-9.html