Bilişim Teknolojisindeki COT ( Chain of Thought / Düşünce Zinciri ) kavramı, "insan muhakemesini yansıtacak şekilde, tutarlı mantıksal çıkarım dizileri vasıtasıyla sistematik problem çözmeyi kolaylaştıran ve karmaşık problemleri, her adımı mantıksal süreçten geçirerek yanıtlayan yapay zeka tekniği" olarak tanımlanmaktadır.

"Düşünce Zinciri", bir topluluk halinde bulunan sistem öğelerinin, aralarında oluşturdukları "semantik bağ" ( rabıta ) vasıtasıyla, doğru ve mantıksal sonuçlara hep birlikte, bir bütün olarak ulaşmalarını sağlamaktadır. Bu sistem, yukarıdaki görselde tasvir edildiği üzere, sistem öğelerinin karşılıklı olarak birbirlerine "input" ve "output" sağlamalarıyla yani etkin bir paylaşım içinde olmalarıyla işlemektedir. Bu sistemde hiçbir öğenin, bilgiyi kendinde tutma gibi bir insiyatifi söz konusu değildir. İşte insanların topluca gerçeğe ve doğruya vakıf olamamalarının ve yükselişi birlikte gerçekleştirememelerinin yegane sebebi, aralarında, ilme dayalı etkin bir "Düşünce Zinciri"'ni yani "Kalp Bağı"nı tesis edememiş olmalarındandır ki bunun sebebi de "Allah'ın İpi"'ne sarılmamalarından yani onları gerçeğe götürecek olan "kelimelere" ( bilgiye ) yakınlaşmamalarındandır.
3/64 Kul ya ehlel kitabi tealev ila KELİMETİN SEVAİN BEYNENA VE BEYNEKUM ...
( De ki: "Ey kitap sahipleri, BİZİM VE SİZİN ARANIZDAKİ EŞİT / ORTAK OLAN KELİMEYE GELİNİZ. ...
90'lı yıllarda yayımlanmış olan spritüalizm konulu bir dergide yer alan "Kelimelerin anlamları, insanlar arasında düşünce zincirini oluşturacak." cümlesi konu bağlamında derin anlam ifade etmektedir.
İnsanları birleştirme algısı yaratan ancak esasen insanları ayrıştırmayı ve yalnızlaştırmayı hedefleyen küreselciler, hem insandaki "kibir" virüsünü aktive ettirerek, hem de her türlü ilmi ve metodu kullanarak, insanlar arasında bir "Düşünce Zinciri", bir "Kalp Bağı" oluşmasını engellemeye çalışmaktadırlar.
Bu husus, Kur'an ayetlerinde de "Hablullah" ( Allah'ın İpi ), "Rabt el kalb" ( Kalp bağı ), "Emerallahu bihi en yusale" ( Allah'ın birleştirimesini emrettiği ) ifadeleriyle bildirilmektedir.
2/27 ... ve yaktaune MA EMERALLAHU EN YUSALE ...
( ... ve ALLAH'IN BİRLEŞTİRİLMESİNİ EMRETTİĞİNİ kesip ayıranlar ... )
3/103 Va'tesumu bi HABLİLLAHİ cemian ...
( Ve ALLAH'IN İPİNE topluca sarılıp bağlanın. ... )
13/21 Vellezine YESİLUNE MA EMERALLAHU EN YUSALE yesilune ma emerallahu bihi en yusale ....
( Ve ALLAH'IN O BİRLEŞTİRİLMESİNİ EMRETTİĞİni BİRLEŞTİRENLER.... )
18/14 Ve RABATNA ALA KULUBUHİM iz kamu ...
( Ve ayağa kalktıklarında KALPLERİNE BAĞ VERDİK .... )
59/14 ... tahsebuhum cemian ve KULUBUHUM ŞETTA ...
( ... Toplanmış olduklarını sanarsın. Onların KALPLERİ DAĞINIKTIR. ... )
Kalbin, ruhun ( bilişin, bilginin, bilincin ) madde alemindeki yansıması ve insandaki bilgi haznesi olduğu da, Kur'an'ın indirilişi konulu bir ayet vasıtasıyla bildirilmektedir.
26/193 Nezele bihir RUHulemin ( Onu güvenilir RUH indirdi. )
26/194 ALA KALBİKE li tekune minel munzirin ( Uyarıcılardan olman için SENİN KALBİNE, )
“Babil kulesi” gerçekten bir kule miydi yoksa gerçeğin bilgisini mi sembolize ediyordu? Babil kulesine engel olan gerçekten tanrı mıydı yoksa insanların yükselmesini istemeyen negatif varlıkları ve duyguları mı sembolize ediyordu? İnsanların tek bir dilden onlarca dile ayrılması bir metafor muydu? Yani inanlar arasındaki sevgi ve empatinin yıkımını mı sembolize efdiyordu?
ReplyDelete