Çeviri

Monday, September 16, 2024

Sol bacak / Sol ayak sembolizmi

Antik Mısır ve Grek kültüründe okült ezoterik bir sembol olan harekete "sol bacağı ileri atarak" / "sol ayakla basarak" başlama adetinin sebebi kalbin vücudun "sol" tarafında bulunması ve kalbin aklın, iradenin, duyguların ve bilincin yani hayatın merkezi addedilmesidir.

Mısırlılar, negatif frekansların ( kötülüğün ) giderilmesi amacıyla ilk hareketin "sol bacak / sol ayak" ileri atılarak yapılması gerektiğine inanmaktaydılar.

Aşağıda, anılan sembolizmi yansıtan bazı heykel örnekleri yer almaktadır.








Kadınların, öpüşme esnasında sol bacaklarını havaya kaldırmaları da erkeğe olan güvenlerini ve bağlılıklarını ifade eden ve "Foot pop" olarak kodlanmış bir sembol olmuştur. Bir bacağın havaya kaldırılması duruş dengesini bozan bir durum olup, bu hareketle kadın, erkeğin onu tutacağına olan güvenini ve teslimiyetini sembolik olarak ifade etmektedir.







"Narin vakası" başlıklı bölümde dikkat çekilen "sol bacak" hususunun, farklı okült ve satanik anlamlar yüklenmek suretiyle yukarıdaki sembolizmle doğrudan veya dolaylı ilintisinin olması da muhtemeldir. Zira "Rabbit Hill" ( Tavşan Tepesi ) kitabında "küçük kız" kavramını simgeleyen "tavşan" kelimesinin "fedakarlık" kavramını da simgelediğinden bahsedilmektedir. Fedakarlık, inancın yani imanın, "güven"in yansımasıdır.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/09/narin-vakas.html?m=1

Sunday, September 15, 2024

Narin vakası

Diyarbakır'ın Tavşantepe mahallesinde gerçekleşen, Narin isimli kızın katli vakasında bazı semantik ve nümerik detaylar dikkat çekmektedir.

- Narin'in kaybolduğu ( öldürüldüğü ) tarihi ( 21.08 2024 ) oluşturan rakamların toplamı 19 olmaktadır.

2+1+0+8+2+0+2+4 = 19 ( 1+9 = 10 )

- Narin'in e cesedi 19 gün sonra ( 8 Eylül'de ) bulunmuştur. Oysa doğru yönlendirmeyle çok daha kısa sürede bulunmuş olabileceği bildirilmektedir. Zira Narin Güran'ı arama çalışmalarının "asılsız ihbarlarla ve yanlış ifadelerle sekteye uğratılmaya çalışıldığı" sulh ceza hakimliğinin tutuklama gerekçesinde kayıtlara geçmiştir. Dolayısıyla belirli bir sürenin dolması beklenmiş izlenimi oluşmaktadır.

- "Narin" kelimesi "5" harften oluşmakta olup, bu ismin kelime değeri ( harflerin Türkçe alfabeye göre sıra değerleri toplamları ) ise "68"* olmaktadır. ( 5+6+8 = 19 )

* N (17) + A (1) + R (21) + İ (12) + N 17 = 68

- "Narin" kelimesindeki harf adedi "5" olup, Narin ( نارين ) kelimesinin ebced değeri de 311** olmaktadır. Yani "5" ve 3+1+1 = "5" ... 5+5 = 10

**Nun 50 + Elif 1 + Ra 200 + Ya 10 + Nun 50 = 311

- Kızın tam ismi olan "Narin Güran" kelime grubu 10 harften oluşmaktadır.

- Narin’in otopsi işlemleri sırasında 91 doku örneği alındığı belirtilmektedir. ( 9+1 = 10 )

- Kur'an'da nefsani ve dünyevi menfaat arzusuyla ( mal mülk hevesi ) çocuklarını öldürenlere işaret edilen ilk ayet 37 ( 3+7 = 10 ) kelimeden oluşmaktadır.

6/137 Ve (1) ke (2) zalike (3) ZEYYENE (4) Lİ (5) KESİRİN (6) MİN (7) EL (8) MUŞRİKİNE (9) KATLE (10) EVLADİ (11) HİM (12) ŞURAKAU (13) HUM (14) li (15) yurdu (16) hum (17) ve (18) li (19) yelbisu (20) aley (21) him (22) dine (23) hum (24) ve (25) lev (26) şae (27) allahu (28) ma (29) fealu (30) hu (31) fe (32) zer (33) hum (34) ve (35) ma (36) yefterun (37) 

( Ve ORTAK KOŞANLARDAN ÇOĞUNA, ORTAKLARI, onları mahvetmek ve onların üzerlerine dinlerini örtmek için ÇOCUKLARINI ÖLDÜRMELERİNİ İŞTE BÖYLE SÜSLÜ GÖSTERDİLER. Şayet Allah dileseydi onu yapamazlardı. O halde onları ve o uydurduklarını bırak. )

-  Aynı surenin 6/151 kodlu ayetinde de aynı konu yer almakta olup, ayetin ilgili bölümünde 28 ( 2+8 = 10 ) kelime bulunmaktadır.

6/151 Kul (1) tealev (2) etlu (3) ma (4) harrame (5) rabbu (6) kum (7) aley (8) kum (9) en (10) la (11) tuşriku (12) bi (13) hi (14) şey'a (15) ve (16) bi (17) el (18) valid (19) eyni (20) ihsana (21) ve (22) LA (23) TAKTULU (24) EVLADE (25) KUM (26) MİN (27) İMLAK (28) .....

( De ki: "Haydi gelin, Rab’binizin size neleri haram kıldığını okuyayım. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilik edin, MÜLK SAHİBİ OLMA HEVESİYLE ( FAKİR KORKUSUYLA ) ÇOCUKLARINIZI ÖLDÜRMEYİN. ... )

- 1945 yılında Robert Lawson’un kaleme aldığı ve “Tavşan” kelimesi üzerinden korku ve nefret temasının işlendiği sözde çocuk kitabı “Tavşan Tepe”'nin, 1954 yılında Amerikan Çocuk Edebiyatı’nda “Mükemmellik Ödülü” aldığı bildirilmektedir. Anılan her iki tarihin de nümerolojik değerleri 19 olmaktadır. Bu durum, Narin'in katledildiği mahallenin ismi olan "Tavşantepe" ile aynı ismi taşıyan kitabın yazarının da okült cemiyet / tarikat üyesi olduğuna işaret niteliğinde olabilir.

Rabbit Hill ( Tavşan Tepesi ) isimli kitap

Rabbit Hill ( Tavşan Tepesi ) isimli kitabın basında yer alan İbranicesinin kapağı ( Kapakta battaniyeye sarılmış bir tavşan yer alıyor. )

İbranice baskısının dolaşımda olduğu belirtilen kitapta "Tavşan" kelimesinin 19 sayısını, "küçük kız" ve "fedakârlık" kavramlarını simgelediği ve kitaptaki tasvirlerin, Narin vakasının detaylarıyla uyuştuğu da bildirilmektedir. Misalen kitapta "tavşanın arka bacağından yakalanması ve tepe taklak edilmesi", onun karşılaştığı engelleri ve zorlukları sembolize etmektedir. "Sol bacağının" kopuk olduğu tespit edilen Narin'e evvelce "tavşanlı" pembe bir tişörtle ve "sol bacağı" yukarıda olacak şekilde, annesiyle birlikte aşağıdaki pozun verdirilmiş olması da dikkat çekmektedir.

"Tavşan Tepesi" isimli kitap ile ilgili bilgilerin yer aldığı link aşağıdadır.

https://www.sivildusunce.com/mobile/?page=makale&ID=410#google_vignette

"Tavşantepe" ve "Rabbit Hill" kelimelerinin 10'ar harften oluşması da konu bağlamındaki nümeroloji açısından dikkat çekmektedir.

19 sayısı, Kur'an'da "Sekar" ( Ateş ) kelimesinin tanımını içeren ayet grubunda aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Ayetteki "Sekar" kelimesi esasen cehennemin ta kendisi olan Dünya'yı ve nefsani, maddi, şeytani unsurları simgelemektedir.

74/27 Ve (1) ma (2) edra (3) ke (4) ma (5) SEKARU (6) 

( Ve sana SEKARIN, ateşin ne olduğunu ne bildirir? )

74/28 La (1) tubki (2) ve (3) la (4) tezeru (5) 

( Baki kılmaz ve geriye bırakmaz. )

74/29 Levvahatun (1) li (2) el (3) beşeri (4) 

( İnsan derisi için yakıcıdır. )

74/30 Aley (1) ha (2) TİS'ATE (3) AŞERE (4)

( Onun üzerinde ON DOKUZ vardır. )

Allah'ın ilmi bahşi ve nimeti olan sayıların esasen nötr olduğu, kendilerine yüklenen anlamlar çerçevesinde - ki bu bir sınavdır -  tesirler yaydıkları hatırlanmalıdır.

"Alice Harikalar Diyarı'nda" isimli kitapta da küçük kıza yol gösterenin bir "Tavşan" olması da bu sözde çocuk kitaplarının esasen derin satanik sembolizm içerdiğini ortaya koymaktadır.

Tavşantepe köyünün, içinde Mithras Tapınağı'nı barındıran Zerzevan Kalesi’ne çok yakın olması da satanik ritüel olasılığını artırmaktadır. Mithras Tapınağı'na, yurt dışından ayin için gelenler de olmaktadır.

Not: Pythagoras'ın "Her şey sayılara indirgenebilir." sözü ve Kur'an'daki "Biz her şeyi apaçık kitapta olmak üzere saydık." ayeti kerimesi paralelinde; yaratılıştaki her olgunun, her olayın, her olgu veya olay kategorisinin genel veya ilgili durumuna özel bir sayısal kodu mevcuttur. Her farklı olaya ilişkin belirli sayıların öne çıkmasının sebebi de bu ilahi kozmik kodlamadır. 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/09/jonbenet-ramsey-vakas.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/08/munevver-karabulut-vakas.html?m=1


Wednesday, September 11, 2024

Manşet terörü devam -2-

Toplumu korku ve paniğe sevketme amaçlı olarak kurgulanan görselli haber manşetlerine bir örnek de bugün medyada yer almıştır.

Haber manşeti;


Haber manşetindeki görsel ve yazı vasıtasıyla yaratılmak istenen algı, "İstanbul'da M Çiçeği salgınının başladığı"'dır.

Haberin içeriği ise;

"Gerekli inceleme, tetkik ve test sonucu neticesinde kişi de maymun çiçeği hastalığı olmadığı tespit edilmiştir."

Basından 11.09.2024

Ayrıca bkz.

Tuesday, September 10, 2024

Çoğunluğa göre Saçmalık, azınlığa göre Bilgelik!

Kutsal kitaplar vasıtasıyla iletilen ve tüm ilimlerin temelini oluşturan ilahi kozmik bilgiler ( semantik ve nümerik kodlar, semboller vb. ) dünyadaki büyük bir çoğunluk tarafından "bilimsel"! addedilmemekte ve hatta "saçma" olarak dahi nitelenebilmektedir. Bu durumun kök sebeplerinden biri, insanların çoğunun daha henüz her gün konuşurken veya yazarken kullandıkları kelimelerin gerçek anlamlarını dahi bilmiyor olmalarıdır. Kendisini bilim insanı veya bilimsel yaklaşımlı addeden, gerçek ilim olan kutsal kitaplardaki ilme "saçmalık" gözüyle bakan ve kitap ilmini anlama yönünde en ufak bir tefekkür gayreti dahi göstermemiş birçok insan maalesef ne kadar derin bir sapkınlık ve cehalet içinde olduklarının farkında bile değillerdir. 

14/3 Onlar dünya hayatını ahiret üzerine severler. Allah yolundan döndürürler ve onu eğriltmeyi ararlar. Onlar uzak, derin sapıklık içindedirler.

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde kutsal kitap ilmini "saçmalık" addeden ve insanların büyük bölümünün kendilerini bilge addettiği insanların durumuna ve bilgelik yanılgısına değinilmektedir.

46-1-Corinthians-1-25 Çünkü Tanrı'nın "saçmalığı" insan bilgeliğinden daha üstün, Tanrı'nın "zayıflığı" insan gücünden daha güçlüdür.

46-1-Corinthians-1-26 Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz.

46-1-Corinthians-1-27 Ne var ki Tanrı bilgeleri utandırmak için dünyanın saçma saydıklarını, güçlüleri utandırmak için de dünyanın zayıf saydıklarını seçti.

46-1-Corinthians-1-28 Dünyanın önemli gördüklerini hiçe indirmek için dünyanın önemsiz, soysuz, değersiz gördüklerini seçti.

46-1-Corinthians-1-29 Öyle ki, Tanrı'nın önünde hiç kimse övünemesin.

46-1-Corinthians-3-18 Kimse kendini aldatmasın. Aranızdan biri bu çağın ölçülerine göre kendini bilge sanıyorsa, bilge olmak için "akılsız" olsun!

46-1-Corinthians-3-19 Çünkü bu dünyanın bilgeliği Tanrı'nın gözünde akılsızlıktır. Yazılmış olduğu gibi, "O, bilgeleri kurnazlıklarında yakalar."

İnsanların çok azının inançlı olduğuna, çoğunluğunun ise gerçekten ve bilgelikten uzak bir sapıklık içinde olduğuna Nisa ve En'am surelerinin aşağıdaki ayetinde değinilmektedir. 

4/155 .... Bilakis Allah, inkarları sebebiyle onların üzerine mühür bastı da pek azı hariç inanmazlar. 

6/116 Ve eğer yerdeki kimselerin çoğunluğuna itaat edersen, seni Allah yolundan saptırırlar. Kesinlikle ancak zanna tabi olurlar ve kesinlikle onlar ancak saçmalarlar. 

Deneysel ruhçuluğun Türkiye'deki öncüsü Bedri Ruhselman tarafından derlenen ruhsal tebliğlerden oluşan "İlahi Nizam ve Kâinat" isimli kitapta da, kutsal kitaplardaki "anlamları" keşfedebilecek insanların toplam nüfusa oranının çok düşük olduğunu belirten ifadeler yer almaktadır.

"Fakat zamanla bu idraklerin üst plâna doğru inkişafları o kadar arttı ki dinlerin, sembollerle vermiş oldukları sezgileri anlamak ve mânâlandırmak ihtiyacı insanlarda şiddetle belirdi. Bunu da bu dinlerin muvaffakiyetleri cümlesinden saymak gerekir. Bugün insanlar bu sembollerin, kendilerinde uyandırmış oldukları yüksek sezgilerin mümkün olduğu kadar açık bilgilerine susamışçasına iştiyak duymaktadırlar. Bununla beraber, BU MÂNÂLARI DİN KİTAPLARININ MUVAFFAKİYETLE YERLEŞTİRMİŞ OLDUKLARI KUVVETLİ SEMBOLLERİN İÇİNDEN AYIRIP ÇIKARABİLMEYE İNSANLARIN ANCAK YÜZDE İKİSİ VEYA NİHAYET ÜÇÜ MUVAFFAK OLABİLİR."

Biyolojinin "Bi"'si

Grek kökenli bir kelime olan "Biologia" ( Biyoloji ) kelimesi "Bios" ( Yaşam, Oluşum, Yaratılış ) ve "Logos" ( Bilim, Kelime ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Yaşam Bilimi" veya "Yaşam Kelimesi" anlamına gelmektedir.

Bu kelime ikilisinin ilki olan "Bios" kelimesinin kökü ise "Bi" kelimesi olup, "os" hecesi semantik olmayan ( anlam içermeyen ) fonetik sonek niteliğindedir. ( Bu ekin Latince'deki karşılığı ise "us" hecesidir. )

"Bi" kelimesi Arapça'da "İle" anlamına gelmekte olup, "İkinci" olana işaret etmektedir. "İle" kelimesi "bir şeyin yanında diğer bir şeyin de olmasını" yani "İkinci" bir şeyin varlığını ifade etmektedir.

Türkçe'deki "Binmek" fiilinin kökünde de "Bi" hecesi yer almakta olup, bu fiil "bir şeyin üzerine konan ikinci şey" anlamını temsil etmektedir

Batı dillerindeki "Binome" ( İki terimli ) ve "Binary" ( İkili ) kelimelerinin kökünde de "Bi" kelimesi yer almaktadır.

Tek ( Bir ) olan Allah'ın yaratışı tezahür ettirmesi esasen sayısal olarak, halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısıyla yani 2 ( 1+1 ) sayısıyla ifade edilebilmektedir. Zira yaratılmış varlıklar algılayamasa da, ilmi ( Gayb ilmi / Yokluk ilmi ) sadece Allah'ın indinde olan ve "Yokluk" olarak anılan hal birinci hal, "Varlık" olarak anılan hal ise ikinci hal olmaktadır ki bu da yaratılıştaki "düalite" ( ikilik ) ilkesinin tezahürüdür. Kur'an'ın birinci suresinin birinci ayetinin başındaki "Bismillah" ifadesi, yaratılışın kaynak kodu olup, bu kelime grubunda da "İki hal" fenomeni batıni olarak tezahür etmektedir.

Bi ( İle ) + İsm ( İsim ) + Allah ( Allah )

Temel kod olan bu kelime grubu, her şeyin Allah'ın ismi ile gerçekleşebileceğini, tezahür edebileceği ifade etmektedir. Yani "Allah'ın ismi" ( 1 ), yaratılış ise "Bi" ( 2 ). Bu noktada "Bİologia" kelimesindeki "Bi" kökü ezoterik anlam kazanmaktadır. İlgili ayetin kodundaki ( 1/1 ) rakamların toplamı da 2 olmaktadır.

Alfabenin ilk harfinin, fonetik olarak, Allah kelimesinin İbranice karşılığı olan "El" kelimesiyle uyumlu olan "Elif" kelimesi olması ve ikinci harfin "Be" olması da konu bağlamında uyum arzetmektedir. ( Kur'an'da geçen Cibril ve Mikail kelimelerinin açılımı esasen "Cibr+EL" ve "Mika+EL" olup, sırasıyla "Allah'ın zorlaması" ve "Kim Allah gibi olabilir" anlamlarını temsil etmektedir. )

Arapça alfabesindeki "ikinci" harf olan "Be" harfinin şeklinin ( ) bir nokta ve parantez benzeri bir şekilden yani "iki" şekilden oluşması da "yaratılışın bir noktadan başlayıp yayılması" anlamını temsil etmektedir.

Yeni doğan çocuğa "BeBe" denmesinin, yaratıcı Allah'a olan sevginin tasvir edildiği ayette "ABa" ( BaBa ) teşbihinin yer alması, "Bİlmek" fiilinin "varlığından haberdar olmak" anlamını temsil etmesi, İngilizce'deki "Build" ( "Bİld" okunur. ) kelimesinin "İnşa etmek, Oluşturmak" anlamına gelmesi, Arapça "BEyan" kelimesinin "Açığa çıkma, Açıklama, Ortaya çıkma" anlamına gelmesi de konuyla ilintilidir.

Yaratılışın bir ifadesi olan "Big Bang" kelime ikilisinin ilk harflerinin B olması da ilginç bir uyum arzetmekte gibidir.

Kur'an'da da belirtildiği üzere, her şeyin sudan yaratılmış olması ve su kelimesinin Farsça karşılığının "AB" kelimesi olması da dikkat çekmektedir. ( Abdest ... Ab ( Su ) + Dest ( El ) ... El Suyu )

Sunday, September 8, 2024

Manşet terörü devam...

Evvelki bölümlerde defaatle ve örneklerle incelendiği üzere, yanıltıcı manşetlerle toplumda korku frekanslarını daim kılma görevini üstlenmiş olan medya, faaliyetine aralıksız devam etmektedir. Bugün, önde gelen bir basın kuruluşunun internet haber sitesinde yer alan bir haber ve manşeti şöyledir.

"ABD'li sağlık yetkilileri ilk kez, hayvanla bilinen bir teması olmayan bir hastada kuş gribi vakasının görüldüğünü bildirdi. VOA Türkçe'nin aktardığı habere göre, ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri'nden (CDC) yapılan açıklamaya göre son vaka bu yıl içinde ABD'de insanlarda görülen 14'üncü kuş gribi vakası."

Basından ( 08.09.2024 )

Yukarıdaki haberde ABD'de bir kişide kuş gribi virüsü tespit edildiğinden ve bunun yıl içindeki 14. tespit olduğundan bahsedilmektedir. Ancak heberin manşeti şöyledir.

Bu haber için yapılan manşetteki görsel ve metindeki "Salgın" ve "Korku" kelimeleri vasıtasıyla sanki ortada ölümcül büyük bir salgın ( pandemi ) varmış da bir kritik eşik daha aşılmış algısı oluşturulmaya ve bir yandan da "tıklanma sayısı" artırılmaya çalışılmaktadır. Manşete tıklanarak erişilen haberin içeriğinde "salgın" kelimesi geçmemektedir bile...

33/60 Eğer ikiyüzlüler, o kalplerinde hastalık olanlar ve ŞEHİRDE YALAN HABER YAYANLAR vazgeçmezlerse, kesinlikle seni onlara musallat ederiz. Sonra, az bir zaman haricinde, orada senin civarında olamazlar.


Wednesday, September 4, 2024

Gerçeğin Ruhu

Mesih İsa'nın, Hz. Muhammed'den bahsettiği ve O'nu "Gerçeğin Ruhu" ( Ruhul Hakk* ) olarak tanımladığı aşağıdaki ayet grubunun ilk ayetinin kodunu oluşturan rakamların toplamının 21 olması dikkat çekmektedir. ( 21 sayısı "Ruh" kelimesinin nümerik sembolü olup, bu kelime Kur'an'da 21 kere tekrarlanmaktadır. "İkiyi Birlemek" anlamını temsil eden 21 sayısı, "İki adet 1" anlamını da içermektedir. )

43-John-16-7 Nevertheless I tell you the TRUTH; It is expedient for you that I go away: for if I go not away, the Comforter will not come unto you; BUT IF I DEPART, I WILL SEND HIM UNTO YOU.

( Size GERÇEĞİ söylüyorum, benim gidişim sizin yararınızadır. Gitmezsem, Yardımcı size gelmez. AMA GİDERSEM, O'NU SİZE GÖNDERİRİM. )

4+3+1+6+7 = 21 

Mesih İsa'nın, kendisinden sonra gelecek ve "Gerçeğe" yönlendirecek olan Hz. Muhammed'den "Gerçeğin Ruhu" olarak bahsettiği aşağıdaki ayetin numarasındaki rakamların toplamı da 11 olmaktadır ki bu sayı yeni döngü başlangıcının ve halden hale geçişin sembolüdür.

43-John-16-13 Howbeit when he, the SPIRIT OF TRUTH, is come, he will guide you into all TRUTH: FOR HE SHALL NOT SPEAK OF HIMSELF; but whatsoever he shall hear, that shall he speak: and he will shew you things to come

( Ne var ki O, yani GERÇEĞİN RUHU gelince, sizi tüm GERÇEĞE yöneltecek. ÇÜNKÜ KENDİLİĞİNDEN KONUŞMAYACAK, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek. )

* "Ruhul Hakk" ( Gerçeğin Ruhu ) kelime grubunun ebced değeri 353 olmaktadır ki bu sayının nümerolojik değeri de 11 ( 3+5+3 = 11 ) olmaktadır.

Ruh ( رُّوح ) = Ra 200 + Vav 6 + Ha 8 = 214

El ( ال ) = Elif 1 + Lam 30 = 31

Hakk ( حَق ) = Ha 8 + Kaf 100 = 108

Kur'an'da sadece, Mesih İsa'yı desteklediği ve Hz. Muhammed'e kitabı indirdiği ( ayet no. 16/102 ) belirtilen ruhu nitelemek üzere yer alan "Kudus" ( قُدُس ) ( Kutsal ) kelimesinin ebced değeri 164 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 11 olmaktadır.

Kaf 100 + Dal 4 + Sin 60 = 164 ... 1+6+4 = 11

Kur'an'ın 2/97 ve 16/102 kodlu ayetleri, "Ruhul Kudus" ifadesinin Kur'an'ı indiren melek "Cibril"'i ( جِبْرِيلَ )** temsil ettiğini ortaya koymaktadır.  "Cibril" kelimesinin ebced değeri 245 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 11 ( 2+4+5 = 11 ) olmaktadır.

** Cim 3 + Be 2 + Ra 200 + Ya 10 + Lam 30 = 245

Kur'an'ın 26/193 kodlu ayetinde de Cibril'i temsilen "Ruhul Emin" ( Güvenilir Ruh ) nitelemesi yer almaktadır. "Emin" ( أَمِينٌ ) kelimesinin ebced değeri de 101'dir ki bu da bir 11 tezahürüdür.

Elif 1 + Mim 40 + Ya 10 + Nun 50 = 101

26/193 Nezele bihir RUHUL EMİN ( Onu GÜVENİLİR RUH indirdi. ) 

Ayette Hz. Muhammed'in, sadece kendisine vahyedileni aktaracağı, kendiliğinden konuşmayacağı bildirilmekte olup, aynı konuyu içeren aşağıdaki Kur'an ayetlerinde de 11 nümerolojisi mevcuttur.

53/3 VE MA YENTİKU ANİL HEVA

( VE HEVESE GÖRE KONUŞMAZ. )

Ayetin kodundaki rakamların toplamı 11 ( 5+3+3 = 11 ) olmaktadır.

Hz. Muhammed'in, "sadece kendisine vahyedilene uyduğunu" beyan ettiği aşağıdaki ayetin kodunda da 11 ( 6+5+0 = 11 ) nümerolojisi mevcuttur. 

6/50 Kul la ekulu lekum indi hazainullahi ve la a'lemul ğaybe ve la ekulu lekum inni melek İN ETTEBİU İLLA MA YUHA İLEYY kul hel yestevil a'ma vel besir e fe la tetefekkerun

( De ki: "Size Allah’ın hazineleri benim indimdedir." demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size, kesinlikle ben meleğim de demiyorum. Kesinlikle BEN ANCAK O BANA VAHYEDİLENE TABİ OLUYORUM." De ki: "Kör ile gören eşit midir? Fikretmez misiniz?" )

Muhammed suresinin 47. ( 4+7 = 11 ) sure olması ve 38 ( 3+8 = 11 ) ayetten oluşması da konu bağlamında nümerik uyum arzetmektedir.

Kur'an'da Hz. Muhammed'in "Hak" ( Gerçek ) ile gönderildiğinden bahsedilen ilk ayetin numarasının nümerolojik değeri de 11'dir. ( 1+1+9 = 11 )

2/119 İNNA ERSELNAKE BİL HAKKİ beşiran ve neziran ve la tus'elu an ashabil cehim

( KESİNLİKLE BİZ SENİ GERÇEK İLE müjdeci ve uyarıcı olarak GÖNDERDİK. Ateş ashabından sual edilmezsin. )

Muhammed suresinin ikinci ayetinde Hz. Muhammed'e "Gerçeğin" indirildiği vurgulanmaktadır.

47/2 Vellezine amenu ve amilus salihati ve amenu BİMA NUZZİLE ALA MUHAMMEDİN VE HUVEL HAKKU min rabbihim keffera anhum seyyiatihim ve asleha balehum

( Ve o inananlar, iyilikler yapanlar ve o MUHAMMED'E İNDİRİLENE inananlar, O Rab’lerinden GERÇEKTİR. Onlara kötülüklerini örter ve durumlarını iyileştirir. )

Tuesday, September 3, 2024

Rukiy, Rukud ve Rukde

"Uyku" kelimesi, "Uy" ( Birbirine elverişli, faydalı, tamamlayıcı olmak ) + ku ( eylemi isim yapan sonek, gibi olma ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Uyumlanma" anlamını temsil etmektedir.

Esasen frekans değişimine bağlı bir "halden hale geçiş" fenomeni olan "Uyku", ezoterik köken itibarıyla "Kozmik sistemle etkileşim ve eşleşim halinde olma, kozmik sistemle uyumlanma" anlamını içermektedir.

Arapça kelimeler olan ve ortak RK kökünden olan "Rukiy" ( Yükseliş ) ve "Rukad / Rukud" ( Uyku / Uykular ) kelimeleri arasında da konu bağlamında ilinti olduğu ayetlerde de görülmektedir. 

"Rukiy" ( Yükseliş ) kelimesi "Rak" ( Yükselmek ) kökünden olup, bu kök damıtma ( yükseltgenme ) yöntemiyle elde edilen bir içki ismi olan "Rakiy" ( Yükseltilmiş olan; Damıtılmış olan ) kelimesinde de yer almaktadır.

İsra suresinin aşağıdaki ayetindeki "Rak" fiili ( "Terka" olarak ikinci tekil şahıs hali ) ve "Rukiy" kelimesi, habercinin, frekans yükselmesi vasıtasıyla halden hale geçişini ve üst kozmik planlardan bilgi almasını tanımlamaktadır. "Mi'rac" ( Merdiven, Yükseliş, Derecelenme ) olarak da anılan bu olay bir Astral Projeksiyon fenomenidir.

17/93 EV (1) YEKUNE (2) LEKE (3) BEYTUN (4) MİN (5) ZUHRUFİN (6) EV (7) TERKA (8) Fİ (9) EL (10) SEMA (11) min (12) kulli (13) meselin (14) fe (15) eba (16) ekseru (17) el (18) nasi (19) illa (20) kufura (21) ve (22) len (23) nu'mine (24) li (25) rukiyyi (26) ke (27) hatta (28) tunezzile (29) aley (30) na (31) kitaben (32) nakrau (33) h (34) kul (35) subhane (36) rabb (37) i (38) hel (39) kuntu (40) illa (41) beşera (42) rasula (43)

( VEYA SANA SÜSTEN, ALTINDAN EV OLSUN VEYA tüm misallerden GÖĞE YÜKSELESİN. İşte insanların çoğunluğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin YÜKSELİŞİNE inanmayız." De ki: "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" )

- Ayetin sure ve ayet numaralarının nümerolojik değerlerinin toplamı da, portal açılışı ve halden hale geçiş kavramlarının nümerik sembolü olan 11 sayısını vermektedir. ( 17 ... 1+7 = 8 ve 93 ... 9+3 = 12 ... 1+2 = 3 ......... 8+3 = 11 )

- Ayetin ilk cümlesindeki "terka fis sema" ( göğe yükselesin ) ifadesiyle biten kısıma kadar 11 kelime bulunması ve "Sema" ( Gök ) kelimesinin 11. kelime olması da dikkat çekmektedir.

Mesih İsa'nın göğe yükselişini tasvir eden bir resimde İsa'nın çevresinde 11 melek görülmektedir.

Bir mağarada, frekans yükselmesi vasıtasıyla trans haline geçirilen ve kendilerine kozmik bilgiler aktarılan Ashabı Kehf'ten ( Mağara Sahipleri ) bahsedilen Kehf suresinin aşağıdaki ayetinde mağaradakilerin, "görüldüklerinde uyanık sanılacaklarına rağmen uykuda olmalarından" yani "hipnotik trans" ( uykusal geçiş, uykusal yükseliş ) halinde olduklarından bahsesilmektedir.

18/18 Ve tahsebuhum eykazan ve hum RUKUDun ve nukallibuhum zatel yemini ve zateş şimali ve kelbuhum basitun ziraayhi bil vesiyd lev ittala'te aleyhim le velleyte minhum firaran ve le muli'te minhum ru'ba

( VE ONLARI UYANIK SANIRDIN DA ONLAR UYKUDAYDILAR. Onları sağa ve sola çevirirdik. Köpekleri ön ayaklarını kapı eşiğine uzatıp yaymıştı. Şayet onları görseydin firar ederek onlardan yüz çevirirdin ve onlardan korku ile doldurulurdun. )

Kehf suresinin 18. sure olması ve 110 ayetten oluşması da 11 sayısıba işaret niteliğindedir. ( 1+8+1+1+0 = 11 ve 110 ayet ... 11 )

RK kökünden olan "Rukde" kelimesinin "Berzah alemi, A'raf, Dünya ve ahiret arası, Portal, Perde, İki yer arası geçit" anlamlarını temsil etmesi de konuyla uyum arzetmekte ve "Rukad" ( Uyku ) halinin üst plan realiteleriyle iletişim, etkileşim ve UYUM sağlayan bir portal / geçit olduğunu teyid etmektedir.

Sunday, September 1, 2024

Dil aileleri ve dillerin çeşitliliği

Linguistik ( Dilbilim ) konusunda önde gelen bir referans olan "Ethnologue" platformuna göre 142 dil ailesine ait 7000+ yaşayan dil bulunmaktadır.

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Dil_ailesi#:~:text=Ethnologue'a%20g%C3%B6re%20d%C3%BCnyada%207.000,142%20farkl%C4%B1%20dil%20ailesi%20bulunmaktad%C4%B1r.

https://alifglobal.ae/2020/07/05/the-highly-creative-ui-ux-workflow-from-a-silicon-valley/

https://www.worldatlas.com/society/how-many-languages-are-there-in-the-world.html

Rum suresinin aşağıdaki ayetinde "İhtilafu elsinet" ( Dillerin çeşitliliği )'nden bahsedilmekte olup, ayetin kodunda ve ayetteki kelime adedinde 7 nümerolojisi bulunmaktadır ki bu sayı dil ailelerine ilişkin yukarıdaki sayısal verilerle nümerolojik açıdan uyuşmaktadır.

Dil ailesi adedi 142 ... 1+4+2 = 7
Yaşayan dil adedi 7000+ ... 7

30/22 Ve (1) min (2) ayati (3) hi (4) halku (5) el (6) semavati (7) ve (8) el (9) erdi (10) ve (11) İHTİLAFU (12) ELSİNETİ (13) kum (14) ve (15) elvani (16) kum (17) inne (18) fi (19) zalike (20) le (21) ayatin (22) li (23) el (24) alimin (25) 

( Ve göklerin, yerin yaratılışı, DİLLERİNİZİN ve renklerinizin ÇEŞİTLİLİĞİ O’nun ayetlerindendir. Kesinlikle bunda, bilenler için ayetler vardır. )

- Ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri 7 olmaktadır. ( 3+0+2+2 = 7 )

- Ayette 25 kelime bulunmaktadır. ( 2+5 = 7 )

- Ayetteki "İhtilafu elsinet" ( Dillerin çeşitliliği ) kelime ikilisinin sıra numaralarının ( 12 ve 13 ) toplamının nümerolojik değeri de 7 olmaktadır. ( 12+13 = 25 ... 2+5 = 7 )

"Lisan" ( Dil ) kelimesinin Kur'an'da tekil ve çoğul ( Elsinet ) olarak toplam 25 ( 2+5 = 7 )  kere geçmesi de 7 sayısına işaret niteliğindedir. 

Tevrat'ta dillerden ve dillerin farklılığından bahsedilen ilk ayetin ( 1-Genesis-10-5 ) kodunda da 7 nümerolojisi mevcuttur. ( 1+1+0+5 = 7 )

1-Genesis-10-5 İnsanların ataları bunlardır. Ülkelerinde ÇEŞİTLİ DİLLERE, uluslarında çeşitli boylara bölündüler.

Müşrik şeytanların, sembolü Babil ve Babil Kulesi olan "tek topluluğu" yani "Tek Dünya Devleti"'ni kurarak tek tip insan oluşturmak ve insanları köleleştirmek planları nedeniyle, esasen kökeni tek olan diller telaffuza dayalı olarak farklılaştırılmıştır. Konuya ilişkin aşağıdaki ayet grubunda, Rab'bin, insanların dillerini ayrıştırdığından bahsedilen ayetin numarası da 7'dir.

1-Genesis-11-4 Sonra, "Kendimize bir kent kuralım" dediler, "Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız." 

1-Genesis-11-6 "Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar" dedi, 

1-Genesis-11-7 "Gelin, aşağı inip DİLLERİNİ KARIŞTIRALIM ki, birbirlerini anlamasınlar." 

1-Genesis-11-9 Bu nedenle kente Babil adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı. 

Küreselcilerin, bugün de aynı hedef doğrultusunda insanlığa muhtelif tuzaklar ( salgın, kıtlık, savaş, iklim krizi algı operasyonu kapsamında yangın - deprem gibi kurgusal afetler,  vb. ) kurdukları görülmektedir.

Ek bilgi: "Rum" kelimesi, Grek ( Yunan / Iyonyalı ) ve Latin Romalıları ve onların dilini ifade eden bir kavram olup, Grekçe'nin en eski yaşayan dillerden ( M.Ö. 1450 ) olması da konu bağlamında dikkat çekmektedir. Kayıtlanmış en eski diller Mısır dili ( M.Ö. 2690 ), Sümer dili ( M.Ö. 2600 ), Akad dili ( Babil ) ( M.Ö. 2600 ), Semitik diller ( Sami dilleri ) ( M.Ö. 2400 ) olup, Mezopotamya merkez olarak görülmektedir.

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Greek_language#:~:text=Greek%20has%20been%20spoken%20in,world's%20oldest%20recorded%20living%20language.

Friday, August 30, 2024

Büyük Taarruz'un sayısal kodu

Büyük Taarruz kararı çerçevesinde, 30.08.1922 tarihinde gerçekleşen Dumlupınar Meydan Muharebesi zaferi sonrasında "30 Ağustos" günü "Zafer Bayramı" olarak kutlanılagelmiştir. Kutlu olsun!

Söz konusu tarihte gerçekleşen zafer Türk milletine özgürlüğün ve yeni bir dönemin kapısını açmıştır. "Ulusal halden hale geçiş" olarak tanımlanabilecek bu olayın 11* sayısına ilişkin nümerolojik bir durum arzetmesi de dikkat çekmektedir.

* Hatırlanacağı üzere 11 sayısı portal açılışı ve halden hale geçişin nümerik sembolüdür.

- Büyük Taarruz'un zafer ile sonuçlandığı günü ve ayı ifade eden 30.08 rakam grubundaki rakamların toplamı 11 olmaktadır. ( 3+8 = 11 )

- Büyük Taarruz Ağustos ayının 26. ve 30. günleri arasında gerçekleşmiştir. ( 26+30 = 56 ... 5+6 = 11 )

- 1992 yılı basımı olan "Büyük Taarruz" isimli kitapta, Türk askeri sayısının 92000 olduğu belirtilmektedir. ( 92000 ... 9+2 = 11 )

"Türk ordusunda 92.000 insan, 48.000 tüfek, 819 makineli tüfek, 145  top vardı. Buna karşılık Yunan ordusunda 180.000 insan, 88.000 tüfek, 3000 makineli tüfek, 300 top bulunuyordu."

Kaynak: "Büyük Taarruz" - Dr. İsmet GÖRGÜLÜ Tnk. Kur. Alb. - ANKARA GENELKURMAY BASIM EVİ 1992

https://www.msb.gov.tr/Content/Upload/Docs/askeritariharsiv/buyuktaaruz.pdf&ved=2ahUKEwid6o6an5yIAxVvRvEDHY0zMmwQFnoECCAQBQ&usg=AOvVaw1KWOnCjpzsjfVSrV8xA7-X

- Dumlupınar Meydan Muharebesi'nin hatırası olan "Zafer Anıtı", Dumlupınar Çalköy'de, muharebenin sevk ve idare edildiği 1181 rakımlı tepeye inşa edilmiştir. ( 1181 ... 11 )


- "Zafer Anıtı"'nın inşasına 1964 yılında başlanmıştır. ( 19 ... 10 ... "1" ve 64 ... 10 ... "1" ...... 11 )

https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/mechul-asker-aniti-zafertepecalkoy-sehit-sancaktar-mehmetcik-aniti/

https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kutahya/gezilecekyer/zafertepecalkoy-zafer-aniti

- Dumlupınar Zafertepe'deki şehitliğin internette yer alan fotolarından birinde kabirlerin yakın çekim görüntüsü yer almakta olup, en öndeki temsili kabirin "1911" doğumlu, "11" yaşında "Süleyman" isimli bir şehide ait olduğu görülmektedir. 

"Suleyman" ( سُلَيْمَان ) kelimesinin ebced değeri olan 191*** sayısının nümerolojik değeri 11'dir.

*** Sin 60 + Lam 30 + Ya 10 + Mim 40 + Elif 1 + Nun 50 = 191 

- Büyük Taarruz ile ilgili yazılan "Büyük Taarruz ve 11. Süvari Alayı" isimli kitap da 11 sayısı tezahürü açısından dikkat çekmektedir.

- Atatürk'ün, Büyük Taarruz esnasındaki meşhur söyleminin 20 kelimeden oluşması da dikkat çekmektedir. Zira ebced hesabına göre 20 sayısı, 11. harfi ( Kef ) temsil etmektedir. 

"Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile sulanmadıkça terk olunamaz.”

Wednesday, August 28, 2024

İnadı inat olanlar

Kalpteki en büyük hastalık olan kibirin bir yansıması olan ve inkarcılık ile tezahür eden "İnat" şeytani bir duygudur ki Kur'an' ayetlerinde şeytanın inatçı ve zorba niteliğine vurgu yapılmaktadır.

İnat olgusu psikoloji ilminde de "Patolojik İnat" veya "Karşı Gelme Bozukluğu" olarak tanımlanan bir sendromdur.

Kibirli karakterin, Rab'bin dilemesi haricinde, her koşulda inadından asla vazgeçmeyeceği ve nihayetinde zorbalığa yöneleceği ayetlerde bildirilmektedir.

11/59 Ve tilke adun cehadu bi ayati rabbihim ve asav rusulehu vettebeu emra kulli CEBBARİN ANİD

( Ve işte Ad, Rab’lerinin ayetleri ile cihad ettiler. O’nun resullerine isyan ettiler. Her İNATÇI ZORBANIN emirlerine tabi oldular. )

37/7 Ve hifzan min kulli ŞEYTANİN MARİD

( Ve tüm İNATÇI AZGIN ŞEYTANLARDAN koruduk. )

50/24 Elkiya fi cehenneme kulle KEFFARİN ANİD

( Tüm İNATÇI İNKARCILARI cehennemin içine atın. )

İnatçı inkarcıların, nefsani - şeytani frekansların tesiri nedeniyle her türlü delile tanık olmaları durumunda dahi, tıpkı hipnozdaki bir süje gibi inatlarından vazgeçmeyecekleri İncil ve Kur'an'da bildirilmektedir.

42-Luke-16-31 "İbrahim ona, 'Eğer Musa ile peygamberleri dinlemezlerse, ÖLÜLER ARASINDAN BİRİ DİRİLSE BİLE İKNA OLMAZLAR' dedi." 

6/111 Ve LEV ennena nezzelna ileyhimul melaikete ve KELLEMEHUMUL MEVTA ve haşerna aleyhim kulle şey'in kubulen MA KANU Lİ YU'MİNU illa en yeşaellahu ve lakinne ekserahum yechelun

( Ve şayet kesinlikle biz onlara melekleri indirseydik ve ÖLÜLER DE OLARA KELAM ETSEYDİ ve onlara önceki her şeyi toplasaydık, Allah’ın dilemesi haricinde İNANACAK DEĞİLLERDİ. Lakin çoğunluğu cahillik ederler. )

İncil'de yer aldığı üzere, Mesih İsa'nın, evvelce ölmüş Lazarus isimli bir kişiyi diriltmesi dahi heveslerini ilah edinmiş Yahudileri, Mesih İsa'yı yok etmek fikrinden, inadından alıkoymamıştır.

Tevrat'ta da, Rab'bin muhtelif musibet mucizelerine ( 9 ayet ) tanık olan Firavun'un inkar inadından vazgeçmediği ayetlerde bildirilmektedir. Tevrat'ta ayrıca İsrailoğulları'nın da "inatçı" özelliği vurgulanmaktadır.

2-Exodus-32-8 Buyurduğum yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme bir buzağı yaparak önünde tapındılar, kurban kestiler. 'Ey İSRAİLLİLER, sizi Mısır'dan çıkaran ilahınız budur!' dediler."

2-Exodus-32-9 RAB Musa'ya, "BU HALKIN NE İNATÇI OLDUĞUNU biliyorum" dedi, 

Tuesday, August 27, 2024

Üç sayısı, Yaratılış ve Pythagoras Üçlüsü

"Üç" sayısı yaratılıştaki ilahi bütünlüğü, tamamlanmışlığı, olgunlaşmayı ve mükemmelliği temsil etmektedir. Konuşmayı etkin kılan üç kelime vurgusu, kompozisyonlardaki üç bölüm ( giriş, gelişme, sonuç ) yapısı gibi fenomenler üç sayısının temsil ettiği anlamların yansımasıdır.

Ra'd suresinin aşağıdaki ayetinde Rab'bin her şeyi sayısal bir düzene göre yarattığı "Kader" ( Ölçü ) kökünden türeme olan "Mikdar" ( Ölçüleme ) kelimesiyle ve "kadının doğurması" misaliyle bildirilmekte olup, ayetteki 3 nümerolojisi dikkat çekmektedir.

13/8 Allahu (1) ya'lemu (2) ma (3) tahmilu (4) kulli (5) unsa (6) ve (7) ma (8) teğidu (9) el (10) erhamu (11) ve (12) ma (13) tezdad (14) ve (15) KULLİ (16) ŞEY'İN (17) İNDE (18) HU (19) Bİ (20) MİKDAR (21)

( Allah, her kadının ne yüklenip taşıdığını ve rahimlerin ne azalttığını ve ne artırdığını bilir. O’NUN İNDİNDE HER ŞEY ÖLÇÜYLEDİR. )

- Ayetin kodundaki rakamların toplamı 12 ( 1+3+8 = 12 ) olup, bu sayının nümerolojik değeri 3 olmaktadır.

- Ayetteki kelime adedini temsil eden 21 sayısının nümerolojik değeri de 3'tür.

- Ayetin son ve en önemli kelimesi olan "Mikdar" ( Ölçü ) kelimesinin sıra değeri 21 ( 2+1 = 3 )'dir.

- "Mikdar" ( مِقْدَار ) kelimesinin ebced değeri 345 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 3 ( 3+4+5 = 12 ... 3 ) olmaktadır.

Mim 40 + Kaf 100 + Dal 4 + Elif 1 +Ra 200 = 345

- "Mikdar" kelimesi Kur'an'da 3 kere tekrarlanmaktadır. ( Ayet kodları şöyledir: 13/8, 32/5, 70/4 ...... Bu ayet kodlarındaki rakamların toplamının 33 sayısını vermesi de ayrıca dikkat çekmektedir. )

"İlahi yaratış" temasının işlendiği Zümer suresinin aşağıdaki ayetinde de "Üç karanlıkta yaratış" ifadesi yer almaktadır. ( Zümer suresinin numarası 39 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 3'tür. ( 3+9 = 12 ... 1+2 = 3 )

39/6 Halekakum min nefsin vahidetin summe ceale minha zevceha ve enzele lekum minel en'ami semaniyete ezvac YAHLUKUkum fi butuni ummehatikum halkan min ba'di halkin fi ZULUMATİN SELAS zalikumullahu rabbukum lehul mulk la ilahe illa hu fe enna tusrafun

( Sizi tek nefisten yarattı. Sonra ondan eşini oluşturdu. Size hayvanlardan sekiz eş indirdi. Sizi annelerinizin karınlarında ÜÇ KARANLIKTA yaratıştan yaratışa YARATIR. Rab’biniz Allah budur. Mülk O’nadır. O’nun haricinde ilah yoktur. O halde nasıl döndürülüp çevriliyorsunuz?  )

"Üçgen" şekli de yaratılışın önemli sembollerinden biridir. Misalen Davut Yıldızı olarak bilinen ve içiçe geçmiş ters yöndeki iki üçgenden oluşan sembol yaratılıştaki düaliteyi ve döngüyü simgelemektedir.

Rahimin üçgen şeklinde olması da konu bağlamında önem arzetmektedir.

Pythagorean Triple ( Pisagor Üçlemesi ) olarak bilinen a2 + b2 = c2 formülünü gerçelleyen en küçük üçgen 3,4,5 üçgenidir.

Üçgenin kenar uzunluklarının toplamının ( 3+4+5 = 12 ) nümerolojik değeri de 3 ( 1+2 = 3 ) olmaktadır.

Yukarıda yer alan ve yaratıştan bahsedilen 13/8 kodlu ayetin analizinde değinilen "Mikdar" kelimesinin ebced değerinin 345 olması da 3,4,5 üçgeniyle ilinti arzetmekte gibidir. ( Yaratılışta zaten her şey birbiriyle ilintilidir. )

Pythagoras, nümerolojik hesaplama modelini geliştirmesiyle de bilinmektedir. 1-9 arası rakamlara istinaden harflerin 3 kategoriye ayrıldığı söz konusu model esasen Ebced veya Gematria olarak bilinen sistemdir.



Monday, August 26, 2024

Yaratılıştaki İkili Yedi ve Adem ile İsa

Evvelki bölümlerde incelendiği üzere yaratılışın kaynak kodu ve bilgisayar yazılım teknolojisinin de temeli* olan "İkili Yedi" kavramı döngüsel düalitenin ve halden hale geçişin sembolüdür. Bu kavram Hicr suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir.

* Bilgisayar yazılımında karakterler, 7 bitlik haznelere ( Byte ), her bite 0 ve 1'den oluşan İkili Kod ( Binary Code )'lar yazılmak suretiyle ifade edilmektedir.

15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel kur'anel azim 

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük Kur'an'ı verdik. )

Yaratılıştaki büyük döngü İncil'de "ilk insan" olarak nitelenen Adem ile başlamış olup, "ikinci insan" veya "son Adem" olarak nitelenen ve ruhsal yükselişi temsil eden Mesih İsa ile son bulacaktır. Al'i İmran suresinin aşağıdaki ayetinde Adem'in ve İsa'nın yaratılışlarının partenojenez ( cinsellik dışı doğum ) olduğu bildirilmektedir.

3/59 Kesinlikle İsa’ nın misali Allah’ın indinde Adem’ in misali gibidir. Onu topraktan yarattı ve sonra ona "Ol." dedi de o oldu.

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde de büyük döngünün Adem ile başlayıp, ikinci Adem olarak nitelenen İsa ile sonlanacağı bildirilmektedir.

46-1 Corinthians-15-45 Nitekim şöyle yazılmıştır: "İlk insan Adem yaşayan can oldu." Son Adem'se ( İsa ) yaşam veren ruh oldu. 

46-1 Corinthians-15-47 İlk insan yerden, yani topraktandır. İkinci insan göktendir. 

Adem ve İsa kelimelerinin Kur'an'da 25'er kere ( 2+5 = 7 ... İki kere yedi ) geçmesi de büyük döngüye, döngüsel düalitenin sembolü olan "İkili Yedi" kavramı vasıtasıyla işaret niteliğindedir. 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2021/10/ikili-yedi-uyumlu-kelime-frekanslar.html?m=1

Babil'deki Pi sayısı

Çapı bilinen bir dairenin çevresinin ve alanının hesaplanmasını sağlayan Pi ( π ) sayısının tarihte ilk kez Babilliler tarafından keşfedildiği bilinmektedir. Babil'deki mimari yapıların inşasında Pi ( π ) sayısının 3 olarak kabul edildiği antik Babil metinlerin de yer almaktadır.

https://www.exploratorium.edu/pi/history-of-pi

https://hsm.stackexchange.com/questions/5425/what-was-the-best-approximation-of-%CF%80-known-to-ancient-babylonians

Tevrat'ta "Çap" kelimesinin ilk kez geçtiği aşağıdaki ayette de "Pi" sayısına, değeri 3 olacak şekilde dolaylı olarak işaret edilmektedir. 

11-1 Kings-7-23 Hiram dökme tunçtan ON ARŞIN ÇAPINDA, beş arşın derinliğinde, çevresi OTUZ ARŞIN YUVARLAK BİR HAVUZ yaptı. 

- Ayette belirtilen dairesel şekildeki havuzun çevresi 30 arşın, çapı 10 arşın olduğu için Pi sayısı 3 ( 30/10 ) olarak tezahür etmektedir.

- Ayetin sure ve ayet numaralarının nümerolojik değerlerinin 3 olması da dikkat çekmektedir. 

Sure no. 11-1 ... 1+1+1 = 3

Ayet no. 7-23 ... 7+2+3 = 12 ... 1+2 = 3

"Çap" kavramını içeren ve Pi sayısına ( 3.14 ) en yakın değeri veren 22/7 işlemine işaret eden ayetin incelendiği bölümün linki ise aşağıdadır. 

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/03/kuran-ilmi-pi-says.html?m=1

Maymun Çiçeği ile korku manşetleri yeniden

Evvelki bölümlerde incelendiği üzere bir 11 ritüeli niteliğinde Coronavirus Pandemisi sürecinde "korku manşetleriyle" panik yaratmaya ve psikosomatik etkileşimle toplumun bağışıklık sistemini zayıflatarak immün yetmezlik oluşturmaya gayret eden küreselcilerin tetikçisi basın, şimdi de süreci "Maymun Çiçeği" ile ilgili manşetlerle devam ettirmektedir.

Haberini önceden yine Bill Gates'in verdiği! Maymun Çiçeği'nin solunum yoluyla insandan insana bulaşmadığı, ilaçsız olarak da birkaç haftalık süre içinde geçtiği bilinmesine rağmen haber sitelerindeki "korku" temalı manşetler vasıtasıyla insanlar korkutulmaya ve aşıya yönlendirilmeye çalışılmaktadır.

"11 ülke" olması ilginç bir rastlantı mıdır?!





Tıpkı Coronavirus pandemisindeki gibi, bir hasta üzerinden korku söylemi...


Küreselcilere hizmet eden malum bazı sözde tıp insanları da yine aşı söylemlerine başlamışlardır. Hatta Coronavirus pandemisi sürecinde de sürekli basın haberlerinde yer alan bir tanesi hakkında suç duyurusu dahi yapılmıştır. 





Transhumanizm ve Human 2.0 tuzağı

Kutsal kitaplar, rahmani varlıklar için de şeytani varlıklar için de rehber niteliğindedir. Kitaplarda öğütlenenler yönünde ilerleyenler rahmaniler, kitaplarda öğütlenlerin aksi yönde ilerleyenler ise şeytanilerdir. Ancak şeytaniler her faaliyetlerinde ve ürettikleri her kavramda, ardına gizlendikleri kutsal kitap ayetlerini, ayetlerdeki semantik ve nümerik kurguyu baz almaktadırlar ki zaten başka bir alternatif ilimleri mevcut değildir.

2/32 Kalu subhaneke LA İLME LENA İLLA MA ALEMTENA inneke entel alimul hakim

( "Yücesin sen. O BİZE ÖĞRETTİĞİNİN HARİCİNDE BİZE İLİM YOKTUR. Kesinlikle sen bilensin hakimsin." dediler. )

Küresel şeytanların güncel gündemleri, yine Kur'an ilmi vasıtasıyla keşfettikleri dijital teknolojiye dayalı olarak geliştirdikleri Transhumanism ( İnsanüstücülük ) ve Human 2.0 ( İnsan 2.0 ) projeleridir.


Tamamen aldatıcı söylemlerle lanse edilen bu projelerdeki ana mesaj, insan bedeninin dijital teknolojiyle entegre edilerek sözde üstün insan ( Transhuman ) oluşturulabilmesi ve ölümsüzlüğün sağlanabilmesidir. Ancak esas itibarıyla bu projelerin gizli amacı zaten özünde ölümsüz bir ruh olan insanın idrak mekanizmasının kontrol ve bloke edilmesi yoluyla ruhsal tekamülünün engellenmesi ve insanın, mezun olması gereken bir okul olarak gönderildiği ve esasen içinde "ölü" durumda olduğu kaba madde planı dünya cehennemine daimi olarak hapsedilmesidir.

1-Genesis-2-17 "Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan YEDİĞİN GÜN KESİNLİKLE ÖLÜRSÜN*."

* Yüksek frekanslı üst süptil yaşam planı olan cennetten çıkarılırsın ve düşük frekanslı alt kaba madde planı olan dünyaya ( cehenneme ) atılırsın. ( Dünya = Alt, Aşağılık, Aşağı, Düşük ) Ayetin kodunu oluşturan rakamların toplamı 11 ( 1+2+1+7 = 11 ) olup, bu sayı ayetin de konusu olan "halden hale geçişi", döngüyü ve düaliteyi simgelemektedir.

Zira kaba madde varlık deneyimini yani insanlık deneyimini liyakatla tamamlayarak tekamül etmiş her ruh artık "ölümden kurtularak" üst süptil planlarda, insan üstü süptil varlık olarak yaşam aşamasına geçmektedir. İşte şeytanların amacı, insan için "tekâmül", "evrim" olarak nitelenebilecek ilahi nizamın bu doğal sürecini, aynı kavramlar kisvesi altında ancak insan için "gerileme", "tersine evrim" olarak gerçekleştirebilmektir.

İncil'in aşağıdaki ayetleri, şeytanların aldatıcı kisve olarak kullandıkları "Human 2.0" kavramının kaynağını teşkil etmektedir. Ayetlerin ait oldukları surenin kodundaki rakamların toplamının yine 11 ( 4+6+1 = 11 ) olması da yukarıda olduğu gibi dikkat çekmektedir. Ayrıca 11 sayısının nümerolojik değeri olan 2 sayısı da "Human 2.0" kavramıyla ve aşağıdaki ayetlerdeki "İkinci İnsan" ifadesiyle uyum arzetmektedir.

46-1 Corinthians-15-45 Nitekim şöyle yazılmıştır: "İLK İNSAN ADEM yaşayan CAN oldu." SON ADEM İSE yaşam veren RUH oldu. )

46-1 Corinthians-15-46 Önce ruhsal olan değil, doğal olan geldi. RUHSAL OLAN SONRA GELDİ. )

46-1 Corinthians-15-47  İlk insan yerden, yani topraktandır. İKİNCİ İNSAN GÖKTENDİR. )

Yukarıdaki son ayette "İkinci İnsan"'ın yani gerçek "Human 2.0"'ın "Gökten" olduğu yani üst süptil plana ait bir ruh olduğu bildirilmektedir. Ancak şeytanlar aynı kavramın ardına gizlenerek insanı ebediyen toprağa yani kaba madde planına gömmeye çalışmaktadırlar.

46-1 Corinthians-15-48 Topraktan olan insan nasılsa, topraktan olanlar da öyledir. GÖKSEL İNSAN nasılsa, göksel olanlar da öyledir.

46-1 Corinthians-15-49  Bizler topraktan olana nasıl benzediysek, GÖKSEL OLANA da benzeyeceğiz.

46-1 Corinthians-15-50 Kardeşler, şunu demek istiyorum, ET VE KAN TANRI'NIN EGEMENLİĞİ'Nİ MİRAS ALAMAZ. ÇÜRÜYEN DE ÇÜRÜMEZLİĞİ MİRAS ALAMAZ.

46-1 Corinthians-15-51 İşte size bir sır açıklıyorum. HEPİMİZ ÖLMEYECEĞİZ; SON BORAZAN ÇALININCA HEPİMİZ BİR ANDA,

46-1 Corinthians-15-52 GÖZ AÇIP KAPAYANA DEK DEĞİŞTİRİLECEĞİZ. Evet, BORAZAN ÇALINACAK, ÖLÜLER ÇÜRÜMEZ OLARAK DİRİLECEK VE BİZ DE DEĞİŞTİRİLECEĞİZ.

46-1 Corinthians-15-53 Çünkü bu çürüyen beden çürümezliği, bu ÖLÜMLÜ BEDEN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ GİYİNMELİDİR.

46-1 Corinthians-15-54  Çürüyen ve ÖLÜMLÜ BEDEN çürümezliği ve ÖLÜMSÜZLÜĞÜ GİYİNİNCE, "ÖLÜM YOK EDİLDİ, zafer kazanıldı!" diye yazılmış olan söz yerine gelecektir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/01/sura-uflendigi-gun.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/08/teknohipnoz-ile-yapay-zeka-aldatmacas.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2017/08/transhumanizm-aldatmacas.html?m=1

Saturday, August 24, 2024

Epigenetik fenomeni

"Epigenetics" kelimesi "Epi" ( Yüksek, Üst, Yukarı ) ve "Genetics" ( Genetik, Kalıtsal, Genle ilgili, Gensel ) kelimelerinden oluşmakta ve "Genetik üstü, Genetik ötesi" anlamlarını temsil etmektedir.

Genetik ilmindeki yeni ve geniş bir saha olan Epigenetik hususundaki araştırmalar, çevresel faktörlerin, gıdaların, hastalıkların, travmaların, stresin, düşünsel eğilimlerin "Gen İfadesi"'ni ( Gene Expression ) değiştirebildiğini ve kalıtsal olarak sonraki nesillere aktarılabildiğini ortaya koymaktadır. Gen İfadesi,  belirli bir DNA yapısının ( genetik sekansın ), ilgili varlıktaki belirli fizyolojik ve psikolojik yansıması olarak tanımlanmaktadır. Epigenetik ise, genetik yapıda ( DNA / genetik sekans ) bir değişiklik olmamasına rağmen Gen İfadesi'nde meydana gelen değişimleri incelemektedir.

Epigenetik araştırmalar, bir varlığın yaşam süreçleri boyunca deneyimler ve seçimler yoluyla önemli sosyopsikolojik ve biyolojik bilgi edinilebildiğini ve bu bilgilerin zamanla bedeninde ve davranışında değişimlere sebep olabildiğini göstermektedir. Ve anılan bu değişimlerin sonraki birkaç nesil tarafından miras alınabildiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, ilgili varlığın DNA'sında ( genetik sekans ) değişiklik olmamasına rağmen Gen İfadesi'nde değişiklik oluşması sonucunda gercekleşmektedir. Bir başka ifadeyle, varlığın DNA dizisi, yani genomu değişmese de epigenomu değişebilmektedir.

( Ek bilgi: DNA Metilasyonu ve Histon Modifikasyonları gibi epigenetik belirteçler genellikle gen ifadesini düzenleyen anahtarlar olarak tanımlanmaktadır. DNA metilasyonu yani DNA'ya bir kimyasal olan metilin eklenmesi genlerin baskılanmasına ve ilgili "genin ifadesinin" değişmesine, Histon asetilasyonu ise genlerin geri aktive olmasına sebep olmaktadır. )

Nuh suresinin 27. ayetinde, sosyopsikolojik ve düşünsel bir fenomen olan "inkarcı tutumun" ve "inançsızlığın" nesilden nesile kalıtsal olarak aktarılabileceğinin bildirilmesi "Epigenetik" kavramına işaret niteliğindedir.

71/27 İnneke in tezerhum yudillu ibadeke ve LA YELİDU İLLA FACİREN KEFFAREN

( Kesinlikle sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve İNKAR EDEN  GÜNAHKAR HARİCİNDEKİNİ DOĞURMAZLAR. )

Tevrat'ın aşağıdaki ayetinde de dolaylı olarak Epigenetik fenomenine işaret edilmektedir.

2-Exodus-20-5  Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın. Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrı'yım. BENDEN NEFRET EDENİN SUÇUNUN HESABINI ÜÇÜNCÜ, DÖRDÜNCÜ KUŞAK ÇOCUKLARINA SORARIM.

Rab'bin, ancak gerçekleşmiş suçun hesabını sorduğu gerçeğine istinaden ayette, inkarcı eğilimin sonraki kuşaklara aktarılacağı ve böylelikle o kuşaklardan da hesap sorulacağı bildirilmektedir.

* Ayetteki "Kıskanç Tanrı" ifadesi müteşabih nitelik arzetmektedir. Rab ile ilgili benzer teşbih Haşr  suresinin 23. ayetinde de "Mutekebbir" ( Kibirlenen, Ululanan ) kelimesiyle yer almaktadır.

Bulutlardaki denge

Bilimsel kaynaklarda, bulutların, yüzey-atmosfer sistemi ve iklim üzerinde denge sağlama ve soğutma işlevi olduğu bildirilmektedir.

"BULUTLAR, Dünya'nın ENERJİ DENGESİNİ veya "radyasyon bütçesini", yani Dünya'ya giren ve çıkan radyasyon miktarını korumada temel bir rol oynar. "KISA DALGA SOĞUMASI" olarak bilinen bir süreçle BULUTLAR, güneşin radyasyonunun bir kısmını uzaya geri yansıtır ve bu da Dünya'nın yüzey-atmosfer sistemi üzerinde NET BİR SOĞUTMA ETKİSİ OLUŞTURUR. Aynı zamanda bulutlar, İKLİM SİSTEMİ ÜZERİNDE net bir ısınma etkisine sahip olan "uzun dalga ısınması" yoluyla uzaya yayılacak radyasyonu tutmaya yardımcı olur."

https://earthobservatory.nasa.gov/features/CloudsInBalance


Aşağıdaki Tevrat ayetlerinin içerdiği ifadeler yukarıdaki bilimsel veriler ile uyum arzetmektedir.

18-Job-37-16 Dost thou know the BALANCINGS OF THE CLOUDS, the wondrous works of him which is perfect in knowledge?

( BULUTLARIN DENGELENMESİNİ, bilgide mükemmel olanın harika işlerini biliyor musun? )

18-Job-37-17 How thy garments are warm, WHEN HE QUIETETH THE EARTH by the south wind?

( O DÜNYANIN SOLUĞUNU KESTİĞİNDE, GÜNEY RÜZGARI NEDENİYLE GİYSİLERİN NE KADAR SICAK OLUR? )