Kalp adı verilen organın fiziksel görevi, insan vücudunda kan ve oksijen sirkülasyonunu sağlamak ve bedeni canlı tutmaktır. Ancak kalbin gerçek görevi ruhsal açıdan görmeyi, hissetmeyi ve Allah kelamının anlamını özümsemeyi sağlamasıdır. Bir başka deyişle inancın barınağı kalptir. Bu husus Hucurat suresinin 49/14 kodlu ayetinde bildirilmiştir.
49/14 - Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve LEMMA YEDHULİL İMANÜ Fİ KULUBİKÜM ve in tütıy'ullahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurun rahım ( Araplar "İnandık." dediler. De ki: "İnanmadınız. Lakin "Teslim olduk." deyin. İNANÇ KALPLERİNİZİN İÇİNE GİRMEDİ. Eğer Allah’a ve O’nun resulüne itaat ederseniz, size çalışmalarınızdan hiçbir şey eksiltmez. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir." )
49/14 - Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve LEMMA YEDHULİL İMANÜ Fİ KULUBİKÜM ve in tütıy'ullahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurun rahım ( Araplar "İnandık." dediler. De ki: "İnanmadınız. Lakin "Teslim olduk." deyin. İNANÇ KALPLERİNİZİN İÇİNE GİRMEDİ. Eğer Allah’a ve O’nun resulüne itaat ederseniz, size çalışmalarınızdan hiçbir şey eksiltmez. Kesinlikle Allah affedendir merhametlidir." )
Allahü Teala, "Kalbin" gerçek işlevini, işlev bozukluğu durumunda Allah yolundan nasıl uzaklaşıldığını bazı ayetlerinde misaller ile açıklamıştır. Öte yandan, Allahü Teala, 13/28 kodlu ayette, insanın mutlu ve huzurlu olabilmesi için kalbinin tatmin olması gerektiğini ve kalplerin de sadece ve sadece "Allah'ı zikretmek" ile gerçekleşeceğini belirtmiştir. Ayrıca 48/4 kodlu ayette de Allahü Teala inananların kalplerine sükunet indirdiğini ve onları huzura erdirdiğini vurgulamaktadır.
Bakara 2/10 - Fi kulubihim meradun fe zadehümüllahü merada ve lehüm azabun elimun bima kanu yekzibun ( Kalplerinde hastalık vardır. Böylece Allah onlara hastalıklarını artırır ve yalanlamış olduklarından dolayı elim azap onlaradır. )
Bakara 2/88 - Ve kalu kulubüna ğulf bel leanehümüllahü bi küfrihim fe kalılen ma yü'minun (Ve "Bizim kalplerimiz kılıflıdır." dediler. Bilakis Allah onları inkarlarından dolayı lanetledi. Artık çok azı inanır. )
Al'i İmran 3/8 - Rabbena la tüzığ kulubena ba'de iz hedeytena ve heb lena min ledünke rahmeh inneke entel vehhab ( Rabb' imiz, bizi yönlendirdikten sonra kalplerimizi saptırma. Bize indinden rahmet bahşet. Kesinlikle sen, sen bahşedensin. )
Al'i İmran 3/126 - Ve ma cealehüllahü illa büşra leküm ve li tatmeinne kulubüküm bih ve men nasru illa min ındillahil azızil hakım ( Ve Allah’ ın, kalplerinizi onunla tatmin etmek için size o oluşturduğu, müjde haricindeki değildir. Yardım, yüce ve hakim Allah’ ın indinden olmasının haricinde olamaz. )
En'am 6/43 - Fe lev la iz caehüm be'süna tedarrau ve lakin kaset kulubühüm ve zeyyene lehümüş şeytanü ma kanu ya'melun ( Onlara zorluğumuz, azabımız geldiğinde yalvarmalı değiller miydi? Ve lakin kalpleri katılaştı ve Şeytan o yapmış olduklarını onlara süsledi. )
A'raf 7/101 - Tilkel kura nekussu aleyke min enbaiha ve lekad caethüm rusülühüm bil beyyinat fe ma kanu li yü'minu bima kezzebu min kabl kezalike yatbeullahü ala kulubil kafirın ( İşte sana haberlerinden anlattığımız o ülkeler. Resulleri onlara açık deliller getirdiler. Fakat önceden yalanladıklarına inanacak değillerdi. İşte Allah, o inkarcıların kalplerine böyle mühür basar. )
Ra'd 13/28 - Ellezine amenu ve tatmeinü kulubühüm bi zikrillah e la bi zikrillahi tatmeinül kulub ( Onlar inanırlar ve kalpleri, Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. İyi bilin ki, kalpler Allah' ın hatırlanması ile tatmin olur. )
Hacc 22/46 - E fe lem yesıru fil erdı fe tekune lehüm kulubün ya'kılune biha ev azanün yesmeune biha fe inneha la ta'mel ebsaru ve lakin ta'mel kulubülletı fis sudur ( O halde yerde gezmiyorlar mı? Onu akıl etmeye kalpleri veya onu duymaya kulakları olsun. Kesinlikle gözler kör olmaz ve lakin göğüslerin içindeki o kalpler kör olur. )
Fetih 48/4 - Hüvellezi enzeles sekınete fı kulubil mü'minıne li yezdadu imanen mea ımanihim ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü alimen hakıma ( İnananların inançlarını inançlarıyla artırmak için kalplerinin içine sükuneti indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları, askerleri Allah içindir. Allah bilendir hakimdir. )
"Kalb / Kulub" ( Kalp / Kalpler ) kelimesinin Kur'an'da 132 kere tekrarlanması nümeroloji açısından ilahi mühür rakamlarından biri olan 6 rakamına işaret etmektedir. Zira 132 sayısının nümerolojik toplamı 1+3+2 = 6 rakamını vermektedir.
Fetih 48/4 - Hüvellezi enzeles sekınete fı kulubil mü'minıne li yezdadu imanen mea ımanihim ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü alimen hakıma ( İnananların inançlarını inançlarıyla artırmak için kalplerinin içine sükuneti indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları, askerleri Allah içindir. Allah bilendir hakimdir. )
"Kalb / Kulub" ( Kalp / Kalpler ) kelimesinin Kur'an'da 132 kere tekrarlanması nümeroloji açısından ilahi mühür rakamlarından biri olan 6 rakamına işaret etmektedir. Zira 132 sayısının nümerolojik toplamı 1+3+2 = 6 rakamını vermektedir.
"Kalb" kelimesinin Kur'an'daki frekansını gösteren tablo aşağıdaki linktedir.
Kalp Frekans
Ayrıca, bir bebeğin fetal dönemde dakikadaki kalp atış frekansının 120 - 160 arasında olması ve daha sonar 130 seviyelerine inmesi da dikkat çekicidir.
"A normal fetal heart rate (FHR) usually ranges from 120 to 160 beats per minute (bpm) in the in utero period. It is measurable sonographically from around 6 weeks and the normal range varies during gestation, increasing to around 170 bpm at 10 weeks and decreasing from then to around 130 bpm at term."
No comments:
Post a Comment