Aşağıdaki ayetlerde "Sarhoş olma" kavramı "Sihir" ile ilintilendirilmektedir.
15/15 Le kalu innema SUKKİRAT ebsaruna bel nahnu kavmun MESHURUN
( "Kesinlikle gözlerimiz SARHOŞ oldu. Bilakis* biz SİHİRLENMİŞLER KAVMİYİZ." derlerdi. )
* Bilakis = Bi ( İle ) + el ( ön ek ) + Akis ( Yansıma ) = Yansımayla .... Yani ayette "sihirin bir yansıması olarak sarhoş gibiyiz" anlamı mevcuttur.
15/72 Le amruke innehum le fi SEKRATİHİM ya'mehun
( Ömrün için ki, kesinlikle onlar SARHOŞLUKLARININ içinde bocalıyorlardı. )
22/2 Yevme teravneha tezhelu kulli murdiatin an ma erdaat ve tedau kulli zati hamlin hamleha ve TERAN NASE SUKARA VE MA HUM Bİ SUKARA ve lakinne azabellahi şedid
( ONU GÖRECEĞINİZ GÜN, tüm emziren kadınlar o emzirdiklerinden vazgeçerler. Her yük sahibi yükünü düşürüp bırakır. İNSANLARI SARHOŞ GÖRÜRSÜN DE ONLAR SARHOŞ DEĞİLLERDİR. Lakin Allah' ın azabı şiddetlidir. )
22/2 kodlu ayette de "Zelzeletes saat" ( Saatin zelzelesi ) olarak tanımlanan döngü sonu vakaları sürecinde insanların tuhaf ve irrasyonel hallerinin "Sarhoşluk" olmadığı başka bir azap unsuru olduğu bildirilmektedir ki ayetler arası ilinti kurulduğunda bunun "Sihir" olduğu açığa çıkmaktadır.
Bu üç ayetin kodlarının nümerolojik değerleri de "Üçleme", "6" ve "666" sembolleriyle uyum arzetmektedir.
15/15 ... 6/6 ... 6+6 = 12 ... "3"
15/72 ... 6/9 ... 6+9 = 15 ... "6"
22/2 ... 4/2 ... 4+2 = "6"
3+6+6 = 15 ... "6"
Ayrıca küresel şeytanlar ve onların yerel neferleri iletişimlerinde ve aksiyonlarında sürekli ve ısrarla 11 sayısını ve nümerolojisini kullanmaktadırlar. Bir başka deyişle "Halden hale geçiş" kavramına negatif anlam yani "olumludan olumsuza" anlamı yükleyerek 11 sayısını kitlesel sihir ( büyü ) jeneratörü olarak kullanmaktadırlar.
Kur'an'da ilk "Sihir" kelimesinin geçtiği 2/102 kodlu ayette 111 kelime bulunması ve toplumun sihirlendiğinin yani topluma büyü yapıldığının net olarak ifade edildiği yegane ayette de 11 kelime bulunması dikkat çekmektedir. Ve bu ayetteki en kritik kelime olan "Meshurun" ( Sihirlenmişler ) kelimesi 11. kelimedir.
15/15 Le (1) kalu (2) inne (3) ma (4) sukkirat (5) ebsaru (6) na (7) bel (8) nahnu (9) kavmun (10) MESHURUN (11)
( "Kesinlikle gözlerimiz sarhoş oldu. Bilakis biz SİHİRLENMİŞLER kavmiyiz." derlerdi. )
Ayetin kodundaki ( 15/15 ) sayıların nümerolojik olarak 66 sayısını yani Allah kelimesini oluşturan Arapça harflerin ebced değerlerinin toplamını vermesi de hem Allahu Teala'nın hükmüne hem de Zionistlerin vazgeçemedikleri "Şirk" kavramına işaret niteliğindedir.
Latince kökenli olduğu belirtilse de esasen kökeni Arapça ve Türkçe sentezi olan tek ortak dile dayanan "Secret / Secretus" kelimesi "Gizlilik, Sır" anlamlarında kullanılagelmiştir. Ancak bu kelimenin semantik kökeninde "Ayrışım, Ayrışma, Bölünme" anlamları bulunmaktadır. Zira "Gizli" kelimesi de batinen "Bilinenden farklı olan, ayrışmış olan" anlamlarını temsil etmektedir.
"Secret" kelimesinin bir tezahürü olan ve Kur'an ayetlerinde de yer alan Arapça "Sekr" kökünden türemiş olan "Sekrat" kelimesi "Sarhoşluk" anlamında algılanagelse de kökte yine "Ayrışma" anlamı bulunmaktadır. Zira "Sarhoşluk" hali tam bir zihinsel "Ayrışma, Bölünme, Çözünme" fenomenidir ki bu da "Sihir" kelimesinin temsil ettiği anlam ile örtüşmektedir.
* "Sukara" ( Sarhoşlar ) kelimesi "Sekren" ( Sekr+en = Sarhoşluk halinde olan ) kelimesinin çoğuludur. "Secret" ve "Sekrat" kelimeleri "Secr+et" ve "Sekr+at" olmak üzere fonetik olarak da özdeş niteliktedir.
Kaf suresinin 19. ayetinde "Sekrat el mevt" ( Ölüm sarhoşluğu ) ifadesi yer almakta olup, yukarıdaki açıklamalara istinaden bu ifadenin "Ölüm AYRIŞIMI" olarak tercüme edilmesi de mümkün olup bu durumda ilginç bir anlam oluşmaktadır.
50/19 Ve caet SEKRAT el mevti bil hakk zalike ma kunte minhu tehid
( Ve ölümün SARHOŞLUĞU gerçekten gelir. Bu, ondan kaçmış olduğundur. )
Ayrıca "Secret /Sekrat" kelimelerinin alt kökü olan Sec" hecesi de zaten "Ayrışım, Ayrım" anlamını taşımaktadır. Derin ve analitik yaklaşımla incelendiğinde SECtion, SEX, SEQuence, SECtor, SEÇmek ( Türkçe'de "Ayırmak" anlamı ), SEKmek, SEKteye uğramak vb. gibi kelimelerin kökeninde hep "Ayrışma, Bölünme" anlamının olduğu görülebilmektedir.
Allah’ın var olmasını aklım alıyor. Yokluğunu reddediyor. Allah’ın varlığıyla alakalı herhangi bir problemim yok. Var olduğunu kesinlikle biliyorum. Fakat bu kadar kötü oluşunu bir türlü anlayamıyorum. İyiyim deyip de bu kadar kötü oluşunu bir türlü anlayamıyorum. Yoktan var edip her hareketini en başından belirleyip sonsuz azap verişini anlayamıyorum. İnsanın kader planından çıkmak adına yaptığı( mesela kafasını sağdan sola çevirmesi) anlık hareketler bile en başından belirlenmiş (levh-i mahfuz). Yani insan ve bütün yaratılmışlar, hadisler kesinlikle irade sahibi değil. Hal böyleyken ödül-ceza mekanizmasının oluşu hele de cezaya uğrayanların daha kalabalık olacağı gerçeği onu zalim yapmıyor mu? Buna rağmen zalim değilim diyor size zulmetmem siz kendinize zulmedersiniz diyor. Bizim hareketlerimizi de belirleyen o olduğuna göre zulmeden de kendisi olmuyor mu? Çok canım sıkılıyor. Sadece yazmak istedim. Kusuruma bakmayın. Kolay gelsin.
ReplyDelete