İdrak seviyesi yükselmesi ruhsal tekâmül anlamına gelmektedir. Zira ruh kelimesi bilgiyi / bilinci temsil etmektedir. Yani idraki tekâmülün yegane vasıtası "bilgilenme"dir.
Bilgilenme üç şekilde olmaktadır.
1- "Musibet"* olarak anılan olgu ve olaylara maruz kalarak bizzat deneyimlemek suretiyle
2- Musibete maruz kalan kimsenin durumuna şahit olmak suretiyle
3- Musibete maruz kalmadan veya şahit olmadan, herhangi bir olguyu / olayı araştırarak olumlu veya olumsuz niteliği hakkında bilgilenmek suretiyle
* "Musibet" kelimesi "İsabet eden" anlamına gelmekte olup, hem olumlu hem de olumsuz durumları temsil eden nötr bir kelimedir. "İsabet" kelimesinin kökü de "Sebt" ( Sabitlenmek ) kelimesidir.
Esasen "Musibetler" bir döngü içinde hep aynı olmak üzere zuhur etmekte olup bu döngüsel süreçte değişmesi beklenen ise insanın idrak seviyesinin yükselmesi ve musibetlerdeki ilahi kozmik mesajları görebilmeye, algılayabilmeye başlamasıdır.
"İsabe" ( İsabet etmek ) ve "Musibet" kelimelerinin olumlu veya olumsuz anlam içerecek şekilde geçtiği bazı ayetler şöyledir.
3/120 İn temseskum hasenetun tesu'hum ve in TUSİBkum seyyietun yefrahu biha ve in tasbiru ve tetteku la yedurrukum keyduhum şey'a innellahe bima ya'melune muhiyt
( Size güzellik ve iyilik dokunması, onları üzer, kederlendirir. Oysa, size kötülük İSABET EDERSE, onunla ferahlayıp sevinirler. Eğer sabrederseniz ve sakınırsanız, onların hileleri size şey kadar bile zarar veremez. Kesinlikle Allah o yaptıklarını kuşatandır. )
3/165 E ve lemma ESABETkum MUSİBETUN kad esabtum misleha kultum enna haza kul huve min indi enfusikum innellahe ala kulli şey'in kadir
( Size İSABET EDEN MUSİBETİN aynısı İSABET ETTİĞİNDE mi "Bu neredendir?" dediniz. De ki: "O nefislerinizin indindendir." Kesinlikle Allah herşeye gücü yetendir. )
3/172 Ellezinestecabu lillahi ver rasuli min ba'di ma ESABEhumul karhu lillezine ahsenu minhum vettekav ecrun azim
( O, zorluktan onlara İSABET EDENDEN sonra, Allah’ ı ve resulü kabul etmek isteyenler, onlardan iyi olanlar ve sakınanlar için büyük ödül vardır. )
4/62 Fe keyfe iza ESABEThum MUSIBETUN bima kaddemet eydihim summe cauke yahlifune billahi in eradna illa ihsanen ve tevfika
( O halde o ellerinin sunduğundan dolayı onlara MUSİBET İSABET ETTİĞİNDE nasıl olur? Sonra Allah’a yemin ederek sana gelirler. "Kesinlikle biz iyiliği ve ara bulmayı istedik." )
4/72 Ve inne minkum le men leyubettienn fe in ESABETkum MUSİBETUN kale kad en'amellahu aleyye iz lem ekun meahum şehida
( Ve kesinlikle sizlerden kim kesinlikle ağır davranır da size musibet İSABET EDERSE, "Allah üzerime nimet verdi, zamanında onlarla birlikte şahit olmadım." der. )
4/73 Ve lein ESABEkum fadlun minellahi le yekulenne ke en lem tekun beynekum ve beynehu meveddetun ya leyteni kuntu meahum fe efuze fevzen azima
( Ve eğer size Allah’tan üstünlük ve lütuf İSABET EDERSE, kesinlikle sanki sizin ve onun arasında sevgi olmamış gibi, "Ey keşke ben onlarla birlikte olsaydım da büyük kurtuluş ile kurtulsaydım." der. )
No comments:
Post a Comment