9 Şubat 2023 Perşembe

Kim ölü? Kim diri?

Evvelki bölümlerde de irdelendiği üzere "Ölü" ve "Diri" kelimeleri kaba madde planı dünyada algılanan zahiri anlamından farklı batini anlamlar içermekte olup, bu iki kelime Kur'an ayetlerinde de dünyevi ve ahiri ( zahiri ve batini ) anlamları yansıtacak şekilde zikredilmektedir.  

Tüm ayetler gibi çoklu anlamlar ve mesajlar içeren aşağıdaki ayetlerde, kaba madde planı dünyada "yok olma" olarak algılanan "ölüm" kavramının mevcut olmadığı sadece boyutlar arası halden hale geçişin mevcut olduğu, yaşamın daim olduğu, varlıkların sürekli olarak boyutlar arası ( yaşam planları arası ) iletişim halinde oldukları, bunun kaba madde planı algısı ile farkedilemeyeceği ancak Allah ve ahiret inancı olan ilim sahipleri tarafından idrak edilebileceği, sezilebileceği  dolaylı olarak bildirilmektedir.

2/154 Ve LA TEKULU Lİ MEN YUKTELU Fİ SEBİLİLLAHİ EMVAT BEL AHYAUN ve lakin la teş'urun

( Ve ALLAH YOLUNDA ÖLDÜRÜLENLER İÇİN ÖLÜLER DEMEYİN. BİLAKİS DİRİDİRLER ve lakin farkedemezsiniz. )

3/169 Ve LA TAHSEBENNELLEZİNE KUTİLU Fİ SEBİLİLLAHİ EMVATE BEL AHYAUN inde rabbihim yurzekun

( Ve KESİNLİKLE O ALLAH YOLUNDA ÖLDÜRÜLENLERİ ÖLÜLER SANMAYIN. BİLAKİS DİRİDİRLER, Rab’lerinin indinde rızıklanırlar. )

6/111 Ve lev ennena nezzelna ileyhimul melaikete ve KELLEMEHUMUL MEVTA ve haşerna aleyhim kulle şey'in kubulen ma kanu li yu'minu illa en yeşaellahu ve lakinne ekserahum yechelun

( Ve şayet kesinlikle biz onlara melekleri indirseydik ve ÖLÜLER DE ONLARA KELAM EDİP SÖZ SÖYLESEYDİ ve onlara önceki her şeyi toplasaydık, Allah’ın dilemesi haricinde inanacak değillerdi. Lakin çoğunluğu cahillik ederler.  )

13/31 Ve lev enne kur'anen suyyirat bihil cibalu ev kuttiat bihil erdu ev KULLİME BİHİL MEVTA bel lillahil emru cemia e fe lem yey'esillezine amenu en lev yeşaullahu le heden nase cemia ve la yezalullezine keferu tusibuhum bima saneu kariatun ev tehullu kariben min darihim hatta ye'tiye va'dullah innellahe la yuhliful miad

( Ve şayet kesinlikle Kur'an ki, onunla dağlar gezse veya onunla yer kesilip parçalansa veya ÖLÜLER ONUNLA KONUŞTURULSA. Bilakis tüm işler Allah içindir. O halde o inananlar ümit kesip anlamadılar mı ki Allah dileseydi insanları topluca yönlendirirdi ve o inkar edenleri geri durdurmazdı. O ürettiklerinden dolayı onlara ansızın gelen bela isabet eder veya yurtlarının yakınına konar. Nihayet Allah’ın vaadi gelir. Kesinlikle Allah vaade, vadeye ihtilaf etmez. )

Muteşabih içerikli anlamı da olan Fatir suresinin 22. ayetindeki "Emvat" ( Ölüler ) kelimesi Kur'an tanımlamasıyla "Allah'ın kalplerine mühür bastığı" yani "Kalplerinde kılıf, kulaklarında ağırlık, gözlerinde perde olan inkarcı cahilleri", "Kubur" ( Kabirler ) kelimesi ise "İnkarcıların içine gömüldükleri kaba madde planı dünyanın ( cehennemin ) nefsaniyet batağını" simgelemektedir. 

35/22 Ve MA YESTEVİL AHYAU VE LEL EMVAT innellahe yusmiu men yeşa' ve MA ENTE Bİ MUSMİİN MEN FİL KUBUR

( Ve DİRİLER VE ÖLÜLER DE EŞİT OLMAZ. Kesinlikle Allah dilediği kimseye duyurur. SEN O KABİRLERİN İÇİNDEKİLERE DUYURACAK DEĞİLSİN.)

A'raf suresinin aşağıdaki ayetinde belirtilen "Kalplerine mühür basılmış olduğu için duymayanlar", yukarıdaki 35/22 kodlu ayette bahsedilen "Emvat" ( Ölüler ) ve "Men fil kubur" ( Kabirlerin içindekiler ) kitlesini tanımlamaktadır.

7/100 .... ve NATBEU ALA KULUBİHİM FE HUM LA YESMEUN 

( ... ONLARIN KALPLERİNE MÜHÜR BASARIZ DA ONLAR DUYMAZLAR. )

Al'i İmran suresinin 185. ayetinde kaba madde planı dünyadaki "hayat" algısının aldatıcı olduğu bildirilmektedir. Ayette, her nefsin ( nefs = ruh + beden ), tekamül amacıyla kaba madde planında "ölüm" deneyimine yani "bedenlenme ( enkarnasyon )" deneyimine tabi tutulacağı, dolayısıyla dünyada kendilerini "yaşayan" addedenlerin esasen "ölüler" oldukları ve kıyamet gününde ( ayağa kalkış gününde ) diriltilerek gerçek "yaşamı" idrak edecekleri bildirilmektedir. Bu aşamada ruhsal tekamüle erememiş, gerçek "yaşamı" haketmemiş ve kıyamet gününde bunun idrakine vardırılmış ruhlar tekrar "öldürülmek" suretiyle kaba madde planı dünyada ( cehennemde ) bedenleneceklerdir.

3/185 KULLİ NEFSİN ZAİKATUL MEVT ve innema tuveffevne ucurakum yevmel kiyameh fe MEN ZUHZİHA ANİN NARİ VE UDHİLEL CENNETE FE KAD FAZ VE MEL HAYATUD DUNYA İLLA METAUL ĞURUR 

( TÜM NEFİSLER ÖLÜMÜ TADAR. Ve ayağa kalkış gününde ödülleriniz kesinlikle size vefa edilir. KİM ATEŞTEN UZAKLAŞTIRILIP, CENNETE SOKUKURSA KURTULMUŞTUR. DÜNYA HAYATI ALDATICI META HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR. )

Esas varlık olan ruhun, tekamül ederek özüne dönebilmek üzere kaba madde planı dünyada bedenlenmesi ( enkarne olması ), yukarıdaki 3/185 kodlu ayette bildirildiği üzere, onun sınav amacıyla "ölümü tatması" anlamına gelmekte ve "bedenin esasen ruhun tabutu" olduğunu ortaya koymaktadır. Ayette dünya hayatının esasen ruhlar için "Ölüm" deneyimi olduğu yani cehennem deneyimi olduğu, liyakata erenlerin "ateşten uzaklaştırılacakları" ( kaba madde planı dünya cehenneminden ( ateşinden ) çıkarılacakları - ki bu dünyada "ölüm" olarak algılanır ) ve "cennete sokulacakları" ( süptil plana geçecekleri ) ve bunun da "Kurtuluş" ( Fevz ) olduğu bildirilmektedir. Ayrıca ayetin sonundaki "Dünya hayatı aldatıcıdır." cümlesiyle mesaj güçlendirilmektedir.

Enbiya suresinin 35. ayetinde kaba madde planı olan dünyada "yaşam" olarak algılananın "ölüm" olduğu açıkça belirtilmektedir. Ayette "Her nefsi kötülük ve iyilikle sınamak için her nefse ölümü tattırırız" anlamı belirgindir.

21/35 KULLİ NEFSİN ZAİKATUL MEVT VE NEBLUKUM BİŞ ŞERRİ VEL HAYRİ FİTNEH ve ileyna turceun

( TÜM NEFİSLER ÖLÜMÜ TADAR. SİZİ DENEME, SINAV OLARAK KÖTÜLÜK VE İYİLİKLE SINARIZ. Bize döndürülürsünüz. )

Zümer suresinin 30. ayetinde dünya hayatındaki mevcudiyetin esasen "Ölü vaziyette dirilişi bekleyiş" olduğu ifade edilmektedir. 

39/30 İnneke meyyitun ve innehum meyyitun

( Kesinlikle sen ölüsün ve kesinlikle onlar da ölüler. )

Mürselad suresinin muteşabih nitelikli aşağıdaki ayetlerinde yer alan "Ahyaen" ( Diriler ) ve "Emvaten" ( Ölüler ) kelimeleri sırasıyla "Kalplerinden Allah'ın mühürünün kalkmış olduğu inananları" ve "Allah'ın mühürünün kalplerinde daim olduğu inkarcıları" temsil etmektedir. 

77/25 E lem nec'alil arda kifaten

( Yeri toplanma yeri kılmadık mı? )

77/26 Ahyaen ve emvaten

( Diriler ve ölüler olarak.  )

İncil'in aşağıdaki ayetinde de Hz. İsa, iman edenleri "Son günde dirilteceğini" bildirmektedir. Bu ifade de dünya hayatının esasen "ölüm" olduğunu teyid etmektedir. ( Ayetteki "Baba", "Oğul" kelimeleri muteşabih ( sembolik ) ifadelerdir. )

43 John 6-40 Çünkü Babam'ın isteği, Oğul'u gören ve O'na İMAN EDEN herkesin SONSUZ YAŞAMA kavuşmasıdır. Ben de böylelerini SON GÜNDE DİRİLTECEĞİM."

Kitap ehli inananların, kaba madde planı algısıyla "ölümlerinden önce" yani "diriliş öncesinde" Hz. İsa'ya iman edecekleri Nisa suresinin 159. ayetinde bildirilmektedir.

4/159 Ve in min ehlil kitabi illa le yu'minenne bihi kable mevtih ve yevmel kiyameti yekunu aleyhim şehida

( Ve kesinlikle kitap sahiplerinden olanlar ölümlerinden önce mutlaka ona ( Mesih İsa ) inanacaklardır. Ayağa kalkış gününde o, onlara şahit olur. )

Bu vesileyle, Kahramanmaraş depreminde halden hale geçiş yapan merhumların ruhsal tekamül yolunda ileri aşamalara ermiş olabilmeleri ve yeni yaşamlarında Allahu Teala'nın rahmetine nail olabilmeleri temenni edilir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/12/olu-oldugunun-farknda-olmayanlar.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2021/06/kaba-madde-planndaki-algsal-yanlg.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/02/gercek-olum-olmaktr.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder