Ekim 2022 ayında Dubai'de yapılan "Dubai Future Forum"'a ( Dubai Gelecek Forumu ) konuk konuşmacı olarak katılan ve küreselcilerin bilimsel platformdaki sözcülerinden olan medyatik fizikçi Michio Kaku'nun aşağıdaki sözleri, insanlığın bilim ve teknoloji kisvesi altında nasıl aldatıldığını, yaratıcı Allah bilincinden ve gerçeklerden nasıl uzak tutulmaya çalışıldığını gözler ( gören gözler ) önüne sermektedir.
"Elli yıl içinde "dijital" ingilizce dilinden kaybolacak. Çünkü bilgisayarlar nöronların bir parçası olacak, bilgisayarları canlı beyine bağlayacağız. Düşünüp interneti açacağız, ışıkları yakacağız, nesneleri hareket ettireceğiz, el yazmalarını dikte edeceğiz. Bu da internetin “beyin ağı” haline geleceği anlamına geliyor. Dünyadaki insanlarla telepatik olarak iletişeceğiz. Anılar internetteki duyguları kaydedecek. Bu da demek oluyor ki sinemalar, televizyonlar demode olacak. Çünkü filmlerin, televizyonların duygusu yoktur, duyguları yoktur ama beyin ağının size vereceği budur. İnsanların ne hissettiğini hissedebilme, diğer insanlarla zihinsel olarak iletişim kurabilme. Yani başka bir deyişle, beyin ağı internette devrim yaratacak. İnternetin bir sonraki seviyesi, İNSAN ZİHNİNİN BİLGİSAYARA BAĞLANDIĞI ZAMAN olacaktır. Peki ya bilgisayarın kendisi? Bilgisayarın kendisi, dijital bilgisayar önemsiz hale gelecektir. Kuantum bilgisayarlara geçeceğiz. Ben bir fizikçiyim. Biz fizikçiler atomu yöneten şeyin kuantum teorisi olduğunu biliyoruz. Atomları hesaplayan bilgisayarlar. Bunlar nihai bilgisayarlar. Gelecekte bu, dijital bilgisayarları geçersiz kılacaktır. Kuantum bilgisayarlar. Ve onunla ne yapabiliriz? Belki de tedavisi olmayan hastalıkları iyileştirebiliriz. Çünkü kuantum bilgisayarlar kuantum seviyesinde çalışabilirler. Virüsler, bakteriler düzeyinde, hastalıklar düzeyinde ve alzheimer, parkinson, kanser türlerini iyileştirebilirler. Çünkü bunlar moleküler düzeyde olacak.
Ve böylece yepyeni bir dönemden bahsediyoruz. Bu hastalıkları yendikten sonra ÖLÜMSÜZLÜK OLASILIĞI VAR. Bu, yılların ötesinde yaşamaktır. İKİ TÜR ÖLÜMSÜZLÜK. BİRİ DİJİTAL ÖLÜMSÜZLÜK, burada biz dijitalleştirilmiş görüntüyüz ve sonra dijitalleştirilmiş görüntü sonsuza kadar yaşar. Bunu şimdi yapıyoruz. Ne zaman bir genç internette aptalca bir şaka yapsa, sonsuza kadar kaydedilir. Biyografinizin bir parçası. Çocukken yaptığınız tüm aptalca şeyler. Gelecekte bunların hepsi size benzeyen, sizin gibi konuşan, sizin anılarınıza sahip olan ama büyük büyük büyük büyük büyük büyük torunlarınızla konuşabilen bir AVATAR YARATACAK. SONSUZA KADAR INTERNETTE YAŞAYACAKSINIZ. Einstein ile konuşmayı çok isterim. Bir gün dijitalleşecek. Oturup Einstein'la konuşmayı, bunca yıl boyunca neyin üzerinde durduğunu, hayallerini, umutlarını öğrenmeyi çok isterim. Bir gün dijitalleşeceğiz. Torunlarımızla konuşacağız. Aile ağacınıza geri döndüğünüzde bunun ne kadar geriye gittiğini fark edin. İki kuşak olabilir. İki nesil sonra soy ağacınız kaybolur. Onlardan hiçbir şey kalmadı. Artık bir avatar olarak dijitalleştirilmiş bir biçimde sonsuza kadar yaşayacaksınız.
Ve sonra biyolojik ölümsüzlüğe sahip olacağız. NEDEN ÖLÜYORUZ? HATALAR YÜZÜNDEN ÖLÜYORUZ. HATALAR HÜCRELERİMİZDE, HORMONLARIMIZDA BİRİKİYOR. ÖLMEMİZİN SEBEBİ BU HATA BİRİKİMİ. Ama şimdi genetik mühendisliği ile bu hataları düzeltmenin, genomumuzda gelişen hataları düzeltmenin ve bu da belki de insan ömrünün uzaması anlamına gelen bir olasılığın hayalini kurabiliyoruz. Yani tarihte ilk kez artık SONSUZA DEK YAŞAMAYI ve bir tımarhane çiftliğine kapatılmamayı düşünebiliriz. TIBBİ GÜNDEMİMİZİN BİR PARÇASI OLARAK ÖLÜMSÜZLÜKTEN BAHSEDİYORUZ."
Yukarıdaki ifadeler vasıtasıyla verilmek istenen nihai mesaj "İnsanın kusurlu yaratıldığı için öldüğü ancak dijital teknoloji sayesinde bu kusurların giderilebileceği ve insanın ölümsüzleştirilebileceği ve bu gücün de küreselci teknokrat şeytanlarda olduğu"dur. Bu özet söylem, her şeyi bir sebep - sonuç döngüsü içinde yoktan yaratmış olan Allahu Teala'ya isyanın ve O'na ortak koşma ( haşa ) ve hatta O'ndan üstün olma ( haşa ) iddiasının kelimeler ile ifade edilmiş halidir. Oysa ki Mülk suresinin 2. ve 3. ayetlerinde Rab'bin kusursuz yaratışına değinilmekte ve insanın bu yüce yaratış karşısında aciz kalmaktan başka bir durumunun olamayacağı vurgulanmaktadır.
67/3 Ellezi haleka seb'a semavatin tibakan ma tera fi halkir rahmani min tefavutin ferci'il basare hel tera min futur
( Yedi gökleri tabakalar olarak O yarattı. Rahman' ın yaratışında uygunsuzluk görmezsin. Haydi gözü döndür. Kusur, çatlak görüyor musun? )
67/4 Summerci'il basare kerreteyni yenkalib ileykel besaru hasien ve huve hasir
( Sonra gözü iki kere döndür. Göz aciz ve hasarlanmış olarak sana döner. )
Evvelki bölümlerde de defaatle değinildiği üzere küresel şeytanlar dijital teknolojiyi kullanmak ve "ölümsüzlük" vaadleri vermek suretiyle insanı kaba madde planına ( dünya ) hapsetmeyi ve reenkarnasyon döngüleri vasıtasıyla gerçekleşen ruhsal tekâmül sürecini bloke etmeyi planlamaktadırlar. Konuşmacının ifade ettiği "Immortality" ( Ölümsüzlük ) kavramı, kitap ilmi itibarıyla esasen "Ölüm halinin devamlılığı"dır. Zira insanın, gerçek ve öz yaşam planı olan yüksek frekanslı üst süptil plandan ( cennet, Sirius vb. ) düşük frekanslı kaba madde planına ( cehennem ) "düşmüş" olması onun "ölümü" niteliğindedir. İnsanın, "ölüm" diye adlandırageldiği hal ise, ruhsal tekâmüle ermiş olması halinde, onun kaba madde planı dünyadan kurtuluşu, "dirilişi" yani gerçek yaşama kavuşmasıdır.
Aşağıdaki ayetlerde yer alan "Tüm nefisler ölümü tadar." cümlesi, ruhların kaba madde planı dünya cehenneminde "Ölüm"ü deneyimleyecekleri ve daha sonra liyakata bağlı olarak "dirilerek" "Yaşam"a geri dönecekleri anlamını içermektedir. Ayetin sonunda yer alan "aldatıcı dünya hayatı" tanımlaması da "insanların dünya hayatını gerçek yaşam sanmakta olduklarını ve "ölü olduklarını"* idrak edemediklerini" ifade etmektedir.
21/35 KULLİ NEFSİN ZAİKATUL MEVT ve neblukum biş şerri vel hayri fitneh ve ileyna turceun
( TÜM NEFİSLER ÖLÜMÜ TADAR. Sizi deneme, sınav olarak kötülük ve iyilik ile sınarız. Bize döndürülürsünüz. )
29/57 KULLİ NEFSİN ZAİKATUL MEVTİ summe ileyna turceun
( TÜM NEFİSLER ÖLÜMÜ TADAR. Sonra bize döndürülürsünüz. )
* 39/30 İnneke MEYYİTUN ve innehum MEYYİTUN
( Kesinlikle SEN ÖLÜSÜN ve kesinlikle ONLAR DA ÖLÜLER. )
Ayrıca bkz.
https://kuranilmi.blogspot.com/2021/09/davostan-soylemler-yl-2018.html
No comments:
Post a Comment