Çeviri

Wednesday, June 9, 2021

Kaba madde planındaki algısal yanılgı

Kaba madde planı ( frekansı, boyutu ) dünyadaki varlıkların gerçeklik algısının, ilâhi nizâmın sonsuz ve gerçek yaşam ilkesi çerçevesinde ne kadar yanıltıcı ve aldatıcı olabileceği Kur'an ayetlerinde çarpıcı misaller vasıtasıyla bildirilmektedir. 

Öncelikle "dünya hayatının bir aldatmaca olduğu" ve gerçeği göremeyip aldananların kaba madde planı dünyadan kurtulamayacakları ( üst süptil boyutlara geçiş yapamayacakları Casiye suresinin 35. ayetinde bildirilmektedir.

45/35 Zalikum bi ennekumuttehaztum ayatillahi huzuven ve ğarratkumul hayatud dunya fel yevme la yuhracune minha ve la hum yusta'tebun

( Bu, kesinlikle Allah' ın ayetlerini alay edinmenizdendir. Sizi dünya hayatı aldattı. Artık bugün oradan çıkarılmazlar. Onların özürleri de istenmez. )

İşte "ölüm" kelimesinin bilinegelen ve algılanagelen anlamı esasen bir varlığın ruhsal tekâmüle erişip de üst boyuta geçememesi ve aynı kaba madde deneyimini reenkarnasyon vesilesiyle tekrarlaması durumudur.

Bakara suresinin 154. ayetinde kaba madde planındaki yaşamı sonlanan iyilik ve doğruluk yolundaki varlıkların "ölmüş" addedilemeyeceği vurgulanmaktadır.

2/154 Ve la tekulu li men yuktelu fi sebilillahi emvat bel ahyaun ve lakin la teş'urun

( Ve Allah yolunda öldürülenler için ölüler demeyin. Bilakis diridirler ve lakin farkedemezsiniz. )

Zira ilâhi nizâmda bilinegelen anlamı ile "ölüm" ya da "sonlanma" söz konusu değildir. Yaratılış sonsuz yaşam esasına dayanmaktadır. Ancak bu sonsuz yaşam süreci içinde varlıklar tekâmül seviyelerine göre farklı deneyimlere maruz kalmaktadırlar. Her deneyim döngüsünün sonunda farklı bir yeni döngüye "geçiş" söz konusudur. Bu "geçiş", kaba madde planında "ölüm" olarak anılmaktadır. Ancak "ölüm" ve "olum" kelimelerinin fonetik benzerliğinden de sezileceği üzere esasen her "ölüm" yeni bir "olum"dur.

Al'i İmran suresinin 183. ayetinde "habercilerin öldürülmesi" ifadesi yer almakta olup, bu ifade "öldürmenin yok etmek olduğuna" inanan inkârcı müşriklere yönelik bir ifadedir.

3/183 Ellezine kalu innellahe ahide ileyna en la nu'mine li rasulin hatta ye'tiyena bi kurbanin te'kuluhun nar kul kad caekum rusulun min kabli bil beyyinati ve billezi kultum fe lime kateltumuhum in kuntum sadikin

( O "Kesinlikle Allah bize, resul bize ateşin yediği kurban ile gelene kadar inanmayacağımıza ahd verdi." diyenlere de ki: "Resuller önceden size açık deliller ve o söylediklerinizle geldiler. O halde eğer doğrular iseniz, neden onları öldürdünüz?" )  

Nisa suresinin 157. ayetinde, sadece kaba madde algısının esiri olmuş inkârcıların Mesih İsa'yı öldürdüklerini zannetmelerinden bahsedilmektedir. Kaba madde planı algısı ile "ölmüş" gibi görünen Mesih İsa esasen sadece farklı bir boyuta "geçiş" yapmış yani yeni bir "olum"u idrak etmiştir. Bu durum ayette "onlara benzetildi / onlara öldü gösterildi" ve "onu öldürmediler" ifadeleriyle bildirilmiştir.

4/157 Ve kavlihim inna katelnel mesiha iysebne meryeme rasulellah ve ma kateluhu ve ma salebuhu ve lakin şubbihe lehum ve innellezinahtelefu fihi le fi şekkin minh ma lehum bihi min ilmin illettibaaz zann ve ma kateluhu yekina 

( Ve "Kesinlikle biz Allah' ın resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı öldürdük." sözlerinden dolayı. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Lakin onlara benzetildi. Kesinlikle onun hakkında ihtilaf edenler, ondan şüphe içindedirler. Onlara onun ilminden yoktur. Ancak zanna tabi olurlar. Doğrusu onu öldürmediler. )

Enbiya suresinin aşağıdaki ayetletinde de inkârcı müşriklerin Hz. İbrahim'i yakarak öldürdüklerini zannetmelerinden bahsedilmektedir. Mesih İsa misâlinde olduğu gibi kaba madde algısı ile "yanarak ölmüş" gibi görünen Hz. İbrahim esasen sadece farklı bir boyuta "geçiş" yapmış yani yeni bir "olum"u idrak etmiştir. Bu durum ayette "ateşin soğuk kılınması" ifadesiyle bildirilmiştir. 

21/68 Kalu harrikuhu vensuru alihetekum in kuntum failin

( "Onu yakın ve ilahlarınıza yardım edin. Eğer yapanlar olursanız." dediler. )

21/69 Kulna ya naru kuni berden ve selamen ala ibrahim 

( "Ey ateş, İbrahim' e soğuk ve güvenli ol." dedik. )

No comments:

Post a Comment