"Hikmet" kelimesi "Batini olma, Gizem, Sır, Bilinmeyen, Hâkimlik" anlamlarını temsil eden HKM kökünden türemiş bir kelimedir. "Hüküm", "Hakim", "Hekim", "Hakem", "Muhakeme", "Mahkum", "Muhkem" kelimeleri de aynı kökten tütemedirler.
"Hikmet" kelimesi Kur'an'da 16 ( 1+6 = 7 ) kere tekrarlanmakta olup çoğunlukla "kitabe vel hikmet" ( kitap ve hikmet ) kelime ikilisi dahilinde yer almaktadır. ( "Kitab" kelimesinin esasen "Yazı" anlamına geldiğini de hatırlamakta fayda bulunmaktadır. )
Bu noktada "kitabın içinde olan / kitapta gizli olan / kitap ile birlikte verilen" bir bilginin varlığı ortaya çıkmaktadır.
"Hikmet" kelimesinin kitaptaki tekrar adedinin nümerolojik değerinin 7 olması, Fatiha ( Açılış, Anahtar ) suresindeki 7 nümerolojisiyle de uyumlu olarak önem arzetmektedir. Bir başka deyişle söz konusu "Hikmet" kelimesi, bilinmeyen âlemin kapılarını açacak, insana farklı özellikler, yetenekler kazandıracak ve ruhsal tekâmül sağlayacak bilgiyi, kelimeyi temsil etmekte gibidir.
Okültizmde 7 kelimeden oluşan ve VITRIOL olarak kısaltılan aşağıdaki cümledeki "Lapidem" ( Taş ) kelimesi Kur'an'daki "Hikmet" kavramına atfedilen bir başka ifade gibi görünmektedir. ( Okült cemiyetlerin negatif frekansa hizmet amacıyla baz aldıkları yegâne kaynak da başta Kur'an olmak üzere kutsal kitaplardır. Zira başka bir ilime haiz olmaları da mümkün değildir. )
Visita Interiora Terræ Rectificando Invenies Occultum Lapidem ( Yerin içini araştır, arınarak gizli taşı bulacaksın. )
"Felsefe Taşı" veya "Hiram'ın Kayıp Kelimesi / Harfi" ifadeleri de yine Kur'an'daki "Hikmet" ( Sır ) kelimesine atfen kullanılagelmiştir.
Kur'an'da "Hikmet" ( Sır ) kelimesinin geçtiği ayetler şöyledir.
2/129 Rabbena veb'as fihim rasulen minhum yetlu aleyhim ayatike ve yuallimuhumul kitabe vel HİKMETE ve yuzekkihim inneke entel azizul hakim
( Rab’bimiz onların içlerine onlardan resul gönder ki senin ayetlerini onlara okusun, onlara kitabı, SIRRI öğretsin, onları temizlesin. Kesinlikle sen yücesin hakimsin. )
2/151 Kema erselna fikum rasulen minkum yetlu aleykum ayatina ve yuzekkikum ve yuallimukumul kitabe vel HİKMETE ve yuallimukum ma lem tekunu ta'lemun
( O üzerinize ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, sizlere kitabı, SIRRI öğreten ve sizlere o bilmiyor olduklarınızı öğreten içinize gönderdiğimiz resul gibi. )
2/231 Ve iza tallaktumun nisae fe belağne ecelehunne fe emsikuhunne bi ma'rufin ev serrihuhunne bi ma'rufin ve la tumsikuhunne diraran li ta'tedu ve men yef'al zalike fe kad zaleme nefseh ve la tettehizu ayatillahi huzuven vezkuru ni'metellahi aleykum ve ma enzele aleykum minel kitabi vel HİKMETİ yeizukum bih vettekullahe va'lemu ennellahe bi kulli şey'in alim
( Ve kadınları boşadığınızda, vadelerine eriştiklerinde onları iyilikle, bilinen şekilde tutun veya iyilikle, bilinen şekilde salın. Azıp da hududu aşmak için onları zarar vererek tutmayın. Kim böyle yaparsa, nefsine zulmeder. Allah’ ın ayetlerini alay edinmeyin. Allah’ ın üzerinize olan nimetini, kitaptan o size indirdiğini, size öğüt verdiği SIRRI hatırlayın. Allah’tan sakının ve bilin ki kesinlikle Allah herşeyi bilendir. )
2/269 Yu'til HIKMETE men yeşa' ve men yu'tel HİKMETE fe kad utiye hayran kesira ve ma yezzekkeru illa ulul elbab
( SIRRI dilediği kimseye verir. SIR kime verilirse ona çokça hayır verilmiştir. Onu akıl sahiplerinin haricindekiler hatırlamazlar. )
3/48 Ve yuallimuhul kitabe vel HİKMETE vet tevrate vel incil
( Ve ona kitabı ve SIRRI ve Tevrat' ı ve İncil' i öğretti. )
3/81 Ve iz ehazellahu misakan nebiyyine lema ateytukum min kitabin ve HİKMETİN summe caekum rasulun musaddikun li ma meakum le tu'minunne bihi ve le tensurunneh kale e akrartum ve ehaztum ala zalikum isri kalu akrarna kale feşhedu ve ene meakum mineş şahidin
( Ve zamanında Allah, habercilerin sözünü aldı. "Size o kitaptan ve SIRDAN verdim. Sonra, sizinle birlikte olanı doğrulayıcı olarak size resul geldi. Ona inanacaksınız ve ona yardım edeceksiniz. Kabul ettiniz mi ve bunlar üzerine ağır olan ahdimi aldınız mı?" dedi. "Kabul ettik." dediler. "O halde şahit olun ve ben de sizinle birlikte şahitlerdenim." dedi. )
4/54 Em yahsudunen nase ala ma atahumullahu min fadlih fe kad ateyna ale ibrahimel kitabe vel HİKMETE ve ateynahum mulken azima
( Allah’ ın üzerlerine üstünlüğünden lütfundan verdiği insanları mı kıskanırlar? Halbuki İbrahim’ e kitabı ve SIRRI verdik. Onlara büyük mülk verdik. )
4/113 Ve lev la fadlullahi aleyke ve rahmetuhu lehemmet taifetun minhum en yudilluk ve ma yudillune illa enfusehum ve ma yedurruneke min şey' ve enzellellahu aleykel kitabe vel HİKMETE ve allemeke ma lem tekun ta'lem ve kane fadlullahi aleyke azima
( Ve şayet Allah' ın sana lütfu ve merhameti olmasaydı, onlardan gruplar seni saptırmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak nefislerini saptırırlar, sana hiçbir şeyde zarar veremezler. Allah sana kitabı ve SIRRI indirdi ve sana bilmiyor olduklarını öğretti. Allah' ın senin üzerindeki lütfu büyüktür. )
5/110 İz kalellahu ya iysebne meryemezkur ni'meti aleyke ve ala validetik iza eyyedtuke bi ruhil kudusi tukellimun nase fil mehdi ve kehla ve iz alemtukel kitabe vel HİKMETE vet tevrate vel incil ve iz tahluku minet tiyni ke hey'etit tayri bi izni fe tenfuhu fiha fe tekunu tayran bi izni ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi izni ve iz tuhricul mevta bi izni ve iz kefeftu beni israile anke iz ci'tehum bil beyyinati fe kalellezine keferu minhum in haza illa sihrun mubin
( Zamanında Allah "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Seni kutsal ruh ile desteklediğimde beşikte ve erişkinlikte insanlara kelam edip söz söylerdin. Sana kitabı, SIRRI, Tevrat' ı ve İncil' i öğrettim. İznimle çamurdan kuşun şekli gibi olanı yarattın. Onun içine üfledin de iznimle kuş oldu. Doğuştan körü ve alacalıyı iznimle iyileştirdin. Ölüleri iznimle çıkardın. Onlara ayetlerle geldiğin ve onlardan inkar edenlerin "Bu kesinlikle apaçık sihirdir." dedikleri zaman İsrailoğulları' nı üzerinden çektim." dedi. )
16/125 ud'u ila sebili rabbike bil HİKMETİ vel mev'izatil haseneti ve cadilhum billeti hiye ahsen inne rabbeke huve a'lemu bi men dalle an sebilihi ve huve a'lemu bil muhtedin
( Rab’binin yoluna SIR ve güzel öğüt ile çağır. Onlarla o en güzeliyle mücadele et. Kesinlikle Rab’bin o yolundan sapmış kimseleri bilir. O yönlenmiş olanları da bilir. )
31/12 Ve lekad ateyna lukmanel HİKMETE en işkur lillah ve men yeşkur fe innema yeşkuru li nefsih ve men kefera fe innellahe ğaniyyun hamid
( Ve Allah’a şükretsin diye Lokman' a SIRRI verdik. Kim şükrederse, kesinlikle nefsi için şükreder. Kim inkar ederse, kesinlikle Allah ganidir övülesidir. )
38/20 Ve şededna mulkehu ve ateynahul HİKMETE ve faslel hitab ( Ve onun mülkünü şiddetlendirdik. Ona SIRRI ve söylemdeki ayrışımı verdik. )
43/63 Ve lemma cae iysa bil beyyinati kale kad ci'tukum bil HİKMETİ ve li ubeyyine lekum ba'dallezi tahtelifune fih fettekullahe ve etiy'un
( Ve İsa deliller ile geldiğinde "O bazınızın hakkında ihtilaf ettiğini size açıklamak için size SIRRI getirdim. O halde Allah’tan sakının ve bana itaat edin." dedi. )
54/5 HİKMETUN baliğatun fe ma tuğnin nuzur
( Ulaşmış SIRDIR. Ama uyarılar fayda vermez. )
62/2 Huvellezi be'ase fil ummiyyine resulen minhum yetlu aleyhim ayatihi ve yuzekkihim ve yu'allimuhumul kitabe vel HİKMETE ve in kanu min kablu lefi dalalin mubin
( Okuma yazma bilmeyenlerin içine, onlara O’nun ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve SIRRI öğreten, onlardan resul diriltip gönderen O'dur. Önceden kesinlikle apaçık sapıklık içindeydiler. )
No comments:
Post a Comment