Çeviri

Wednesday, September 2, 2020

Kozmik bilgi "Kovası / Sandığı"....Tabuti Sekine

Astrolojik horoskopta yer alan "Kova Burcu"'nun ilahi kozmik bilgi akışı dönemi olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. Okült sembolizmde "Kova" kozmik bilgi haznesini yani Ümmül Kitab'dan ( Ana Kitap ) bahşedilen blgilerin koruma haznesini, "Su" ise ilahi kozmik bilgileri sembolize etmektedir.

Ayrıca Bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/09/kozmik-bilgi-kovastabuti-sekine.html

Anılan "ilahi kozmik bilgiler" Kur'an'da muhtelif kavramlar ile tanımlanmıştır. Bunlar ;

A- Sükunet KOVASI* / SANDIĞI ( TABUTÜ Sekine )

2/248 - Ve kale lehüm nebiyyühüm inne ayete mülkihı en ye'tiyekümüt TABUTÜ fıhi sekınetün min rabbiküm ve bekıyyetün min ma terake alü musa ve alü harune TAHMİLÜHÜL MELAİKEH inne fı zalike le ayeten leküm in küntüm mü'minın

( Ve habercileri onlara, "O'nun mülkünün, hükümdarlığının ayeti, size içinde Rab’binizden sükunet olan, Musa’ nın ve Harun’ un ailesinin terkettiklerinden bakiye olan TABUTLA gelmesidir. ONU MELEKLER TAŞIYACAKTIR. Eğer inananlarsanız, bunun içinde kesinlikle size ayet vardır." dedi. )

* "Tabut" kelimesinin anlamlarından biri de "Su Kovası"'dır. 

TABUT =  (C.: Tevâbit) Sandık. * Ölü nakline mahsus sandık. * Dönüp dolaşıp gelinecek merci-i küll. * Hz. Musa Aleyhisselâm'a inen evâmir-i aşerenin konulduğu sandık. * SU KOVASI.

B- Seyyarların KOVASI ( DELVel Seyyarat )

12/19 - Ve caet seyyaratün fe erselu varidehüm fe edla delveh kale ya büşra haza ğulam ve eserruhü bidaah vallahü alimün bima ya'melun

( Ve seyyarlar geldi de sucularını gönderdiler. Kovasını sarkıttı. "Ey müjde, bu oğlan." dedi. Onu sermaye olarak gizlediler. Allah o yaptıklarını biliyordu. )

Ayette Hz. Yusuf'a ilahi kozmik bilgilerin akması "kuyuya sarkıtılan kova" tasviriyle bildirilmektedir. Ayetlerde "Kuyu" ( Boyutlar arası geçiş portalı solucan deliğini ( kar delik ), "Kova" da ilahi kozmik bilgileri simgelemektedir.

C- Melikin SU KABI ( SUVAal meliki )

12/72 - Kalu nefkıdü SUVAAL meliki ve li men cae bihı hımlü beırin ve ene bihı zeım

( “Melikin SU KABINI kaybettik. Onu getiren için bir yük dolusu tohum var. Ben onunla zimmetliyim." dediler. )

Söz konusu "Su Kovası" / "Su Kabı" sembolünün, dünyanın farklı yerlerinde bulunan antik rölyeflerde ve monolitlerde yer aldığı görülmektedir. 


Kova / Su Kabı / Sekinet Kovası - Sandığı( Tabuti Sekine )



Sümer rölyeflerindeki Anunnaki ve sol elindeki Kova / Su Kabı / Sekinet Kovası - Sandığı 



Finike rölyeflerindeki Nimrod ve sol elindeki Kova / Su Kabı / Sekinet Kovası - Sandığı 


Irak'ta bir İŞİD'linin tahrip ettiği Nimrod rölyefinde Kova / Su Kabı / Sekinet Kovası - Sandığı 


Ve Göbeklitepe'deki T formundaki monolitlerin üzerinde Kova / Su Kabı / Sekinet Kovası - Sandığı 

İngiltere kraliçesinin sürekli olarak elinde tuttuğu çanta da anılan "Su kabının" sembolüdür.








CERN Deneyi ve Beldeleri Delenler

1954 yılında, merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde olmak üzere kurulan Dünya'nın en büyük parçacık fiziği laboratuarını işleten CERN'deki ( Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire / Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi ) hadron çarpıştırma deneyleri vasıtasıyla boyut portalı açılması mı planlanmaktadır? Hadron çarpıştırılması sonucunda açığa çıkan yüksek enerji frekansı boyut portalı açabilir mi?

Ayrıca Bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2017/01/ciftli-kara-delik-binary-black-hole.html

CERN'in logosunda şeytanın kodu olan 666 sembolü yer almaktadır.



Ayrıca CERN'in merkez binasının girişinde de Hinduizm'de İblis'in muadili olan yaratış ve yokediş tanrısı Shiva'nın heykeli bulunmakta olması oldukça manidardır. 


Star Gate'den ( portalden ) gelmiş gibi tasvir edilmiş Shiva figürü ( Shiva'nın arkasındaki Star Gate, CERN deneyinin yapıldığı dairesel hatta işaret etmekte gibidir. )



CERN Hadron Çarpıştırma Güzergahını İçeren Alan ( Hadronlar bu dairesel hat üzerinde karşıt yönlerde döndürülerek çarpıştırılmaktadır. )

Kur'an'da "Gelişmiş ve ileri nesiller" kavramıyla ilintilendirilen "Beldeleri delmek" ifadesiyle yerde boyut portalı açabilecek ilme haiz olmuş kavimlere mi işaret etmektedir?

50/36 - Ve kem ehlekna kablehüm min karnin hüm eşeddu minhüm batşen fe NEKKABU fil bilad hel min mehıys

( Ve onlardan önce, kuvvetçe, tutuşça onlardan daha şiddetli olan ve beldeleri DELEN / beldelerde DELİK AÇAN nice nesilden helak ettik. Kaçacak yer var mı? )

Kehf suresinin aşağıdaki ayetlerinde Zülkarneyn'in imar ettiği ve farklı boyut varlıkları ( cin ) olan Ye'cuc ve Me'cuc'un portalden geçişini engelleyici sed üzerinde "delik açılamamasından" bahsedilmektedir. Bu ayetlerdeki "Nakba" ( Delik açmak ) kavramı da boyut portalına işaret etmekte gibidir.

18/96 - Atuni züberal hadıd hatta iza sava beynes sadafeyni kalenfühu hatta iza cealehu naran kale atunı üfriğ aleyhi kıtra

( Bana demir kütleleri getirin. Nihayet, iki ucun arasını eşleştirip müsavi kıldı. "Üfleyin." dedi. Nihayet ateşi oluşturduğunda "Getirin bana, onun üzerine erimiş bakır dökeyim." dedi. )

18/97 - Fe mestau en yazheruhü ve mestetau lehu NAKBA

( Böylece onu ele geçirmeye istidatları olmadı. Ona DELİK AÇMAYA DA istidatları olmadı. )

CERN hattında yer alan Gotthard Tüneli 1 Haziran 2016 yılında bariz bir satanik ritüel özelliği taşıyan bir seremoniyle açılmıştı. Portal açılarak İblis'in getirilmesini tasvir eden seremoniye ilişkin görüntüler aşağıda yer almaktadır. Ritüelde Baphomet, Horus, Güneş, Papa, Seks, Eşcinsellik, Zombiler, Zihin Kontrol vb. öğeleri işlenmiştir.













































Tuesday, September 1, 2020

Hasan Keyf'in ardından ...

Batman ili sınırları içinde yer alan ve Aslı "Hısn-ı Keyfa"* ( Mağaralar Şehri ) olan Hasan Keyf ören yeri, Ilısu Barajı projesi kapsamında sular altında bırakılmıştır.

* Hısn = Şehir

   I = Tamlama eki

   Keyfa = Mağara ( Arapça'daki Kehf kelimesidir. )

Hasankeyf'te yapılan kazı çalışmalarına ilişkin 2015 yılında basında yer alan haber şöyledir.

"Hasankeyf kazıları başkanı Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, Dicle nehri kenarındaki kazıların devam ettiği höyükte Göbeklitepe’den daha eski bir dini alanın tespit edildiğini söyledi. 5 Yıldır 14 kişilik Japon arkeologlarla birlikte sürdürülen kazı çalışmalarında, en eski ibadet alanının tespit edildiğini belirten Hasankeyf kazılarından sorumlu Prof. Dr. Abdusselam Uluçam, Hasankeyf höyüğünün tarihinin 3.500 yıldan 12.000 YIL ÖNCESİNE götüren arkeolojik buluntulara rastladıklarını söyledi. Burada bulunan dikilitaşla dünyanın en eski tapınağı Göbeklitepe’den daha eski bir dini yapının ortaya çıktığına değinen Uluçam, yörenin zamanında meşe ormanlarıyla kaplı olduğunu belirtti. Japonya Tsukuba Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yutuka Mıyake ise daha önce yaptığı bir açıklamada burada göçebe hayatı yaşandığı ve daha sonra yerleşik hayata geçildiğini söylemişti. HÖYÜKTE 9 metre genişliğinde bir yapı bulunduğunu anlatan Tsukuba, bu yapının özel olduğunu, taban üzerinde DİKİLİTAŞ bulunduğunu belirtmişti.  DİKİLİTAŞIN 1.5 – 2 metre uzunluğunda olduğunu söyleyen Mıyake, tabanın altına gömülmüş insan iskeletini bulduklarını ve kemik üzerinde boya izleri olduğunu söylemişti."


Göbeklitepe'deki monolit ( dikilitaş ) benzeri yapı



Hasankeyf'te kazı çalışmaları 2015

"Mağaralar Şehri" anlamına gelen Hısn-ı Keyf'in batıni anlamı "Boyut Portalları Şehri" miydi? Kehf suresinde Ashab-ı Kehf'in, boyut portalını sembolize eden mağarada transa geçmelerinden ve ilahi kozmik bilgi ile donatıldıklarından, eğitildiklerinden bahsedilir.

18/11 Böylece mağaranın içinde seneler adediyle kulaklarına vurgulayıp beyan ettik.

18/18 Ve onları uyanık sanırdın ama onlar uykudaydılar. Onları sağa ve sola çevirirdik. Köpekleri ön ayaklarını kapı eşiğine uzatıp yaymıştı. Şayet onları görseydin firar ederek onlardan yüz çevirirdin ve onlardan korku ile doldurulurdun.

Hasankeyf'in sular ile kaplanmasının amacı zahiren ezoterik bilgilerin ve eserlerin gizlenmesi, batınen ise sular vasıtasıyla boyut portalı açılması mıdır? Su ile boyut portalı açılması fenomeni Kur'an'da "Su ile göklerin kapılarının açılması" ifadesiyle yer alır.

54/11 - Fe fetahna ebvabes semai bi main münhemir ( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )




Alfa ve Omega'nın gizemi

"Alfa" ve "Omega" harfleri Grek alfabesindeki sırasıyla ilk ve son harflerdir. Alfa harfi arapça'daki Elif harfidir.                                     


                   Alfa                         Omega

Yaratılıştaki düalitenin bir temsili olan "Alfa" ve "Omega" harfleri okült sembolizmde de büyük öneme sahiptirler. Alfa, ruhsal enerji frekansı arayüzü ve üreteci, Omega ise ruhsal enerji frekansının yaşam bulduğu ortam olarak ifade edilebilir. 

Alfa harfinin temsili olan bazı sembolik figürler Elif harfi, Peri Bacaları, Piramitler, Minareler, Dikilitaşlar ve Penis olarak sıralanabilir. 


Elif Harfi

                                        

                              Peri Bacaları


Piramitler


Minare ( Esenler Otogar Cami ... Omega formundaki iki kubbesiyle ) 


Dikilitaş ( Sultanahmet )

Omega harfinin temsili olan sembolik figürler ise kubbe şeklinde inşa edilen yapılar ve rahimdir. ( Örnek: Kilise ve cami kubbeleri )


Kubbetüs Sahra ( Kudüs / Jerusalem / Darüs Selam )


Cami Kubbesi

Alfa ve Omega, insan anatomisi üzerinden misallendirilecek olursa Alfa'nın Penisi, Omega'nın da Rahimi sembolize ettiği ortaya çıkmaktadır. Alfa'da oluşan vibrasyonlar yaşam enerjisi frekanslarının ( sperm ) açığa çıkmasını sağlamakta, yaşam enerjisi frekansları bir portal niteliğinde olan Omega'ya ulaşmakta ve Omega da bir varlığın tezahürüne vasıta olmaktadır. Yani portalden varlık gelmektedir.

Örneğin, Piramitlerde yapılan zikir ritüelleri esnasında yüksek enerji frekanslarının açığa çıkarıldığı ve gökkubbeye iletilen bu enerji frekanslarının boyut portalı açtığı ve bu portalden üst süptil plan varlıklarının geldiği veya onlarla iletişim kurulduğu ve benzer diğer yapılarında bu amaçla kullanıldığı bilinmektedir.

İncil'de Rab'bin sonsuzluğu, yüceliği ve yaşam bahşediciliği Alfa ve Omega harfleri ile de temsil edilmiştir.

66-Vahiy-1-8 Var olan, var olmuş ve gelecek olan, Her Şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, "ALFA ve OMEGA Ben'im" diyor.

66-Vahiy-1-11 Şöyle diyordu; "ALFA ve OMEGA Ben'im. İLK ve SON Ben'im. Gördüklerini kitaba yaz ve Asya'daki yedi kiliseye, Efes, İzmir, Bergama, Tiyatira, Sart, Filadelfya ve Laodikya'ya gönder" dedi.

66-Vahiy-21-6 Bana, "Tamam!" dedi, "ALFA ve OMEGA, İLK ve SON Ben'im. Susayana yaşam suyunun pınarından karşılıksız su* vereceğim.

66-Vahiy-22-13 ALFA ve OMEGA, BİRİNCİ ve SONUNCU, BAŞLANGIÇ ve SON Ben'im. 

* 66-Vahiy-21-6 kodlu İncil ayetinde bahsedilen "Karşılıksız su" kavramı Kamer suresinin 11. ayetinde geçen "Akıp dökülen su" yani "Yaşam kaynağı olan ilahi kozmik bilgileri" temsil etmektedir. ( Suyun kozmik veri tabanı olduğu evvelki bölümlerde incelenmişti. )

54/11 - Fe fetahna ebvabes semai bi main münhemir ( Böylece akıp dökülen su ile göğün kapılarını açtık. )


Monday, August 31, 2020

Arzı mev'ud ( Vadedilmiş topraklar ) meselesi

Tevrat'ta "Arzı Mev'ud" ( Vadedilmiş Topraklar ) kavramıyla ilintili ayetler şöyledir.

1 Genesis 2-14 Üçüncü ırmağın adı Dicle'dir, Asur'un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat'tır.

1 Genesis 2-15 RAB Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem'i oraya koydu. 

1 Genesis 13-14 Lut Avram'dan ayrıldıktan sonra, RAB Avram'a, "Bulunduğun yerden kuzeye, güneye, doğuya, batıya dikkatle bak" dedi,

1 Genesis 13-15 "Gördüğün bütün toprakları sonsuza dek sana ve soyuna vereceğim.

1 Genesis 13-17 Kalk, sana vereceğim toprakları boydan boya dolaş." 

1 Genesis 15-18 O gün RAB Avram'la antlaşma yaparak ona şöyle dedi: "Mısır Irmağı'ndan büyük Fırat Irmağı'na kadar uzanan bu toprakları -Ken, Keniz, Kadmon, Hitit, Periz, Refa, Amor, Kenan, Girgaş ve Yevus topraklarını-senin soyuna vereceğim." 

1 Genesis 17-8 Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesini sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim. Onların Tanrısı olacağım."

2 Exodus 23-31 "Sınırlarınızı Kızıldeniz'den Filist Denizi'ne, çölden Fırat Irmağı'na kadar genişleteceğim. Ülke halkını elinize teslim edeceğim. Onları önünüzden kovacaksınız. 

Zionism'e göre Nil ve Fırat'ın arasında kalan bölge cennetin dünyadaki projeksiyonu ve boyutlar arası geçiş sağlayan yüksek frekanslı bir portaldır. İsrail bayrağının üstündeki ve altındaki mavi şeritler Nil ve Fırat ırmaklarını, ikisinin arasında kalan ve içiçe geçmiş ters yönlü iki üçgenden oluşan altı köşeli yıldız ( Davut Yıldızı / Süleyman Mühürü ) ise boyutlar ( planlar, alemler, frekanslar ) arası* geçiş portalını ve yaratılıştaki düaliteyi simgelemektedir. ( * Üst süptil boyut ile alt kaba madde boyutu ( dünya / cehennem ) )

Zionistler, İblis'ın üst süptil boyuttan ( plandan ) kaba madde dünya boyutuna geçişini sağlayacağına inandıkları Süleyman Tapınağı'nı, vadedilmiş topraklar içinde kalan Mescidi Aksa yerine inşa etmeyi planlamaktadırlar.


Yine Zionistlere göre Rahman suresinin 33. ayetinde bahsedilen, boyutlar arası geçiş için gerekli olan "Sultan"lardan ( Kuvvet, Delil ) biri de Süleyman Tapınağı'dır.

55/33 - Ya ma'şerel cinni vel insi in isteta'tüm en tenfüzu min aktaris semavati vel ardı fenfüzu la tenfizune illa bi sultan

( Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve yerin çaplarından nüfuz edip geçmeye istidatınız varsa, haydi ötesine geçin. Kuvvet, delil olmadan geçemezsiniz. )

"Ayakkabılarını çıkar!"

"Toprakla temas insan bedenindeki elektrik akımını ve yükünü dengelemektedir. Beden topraklaması kandaki demir, fosfor, potasyum ve magnezyum gibi mineral seviyelerini de etkilemekte ve kanserden damar tıkanıklığına kadar birçok hastalığa neden olabilen ve serbest radikaller adı verilen zararlı maddeler aracılığıyla vücutta bozulan dengeyi düzeltmektedir. Topraklama ayrıca enflamasyonu azaltmakta, hücre yenilenmesi sağlamakta, stres kaynaklı salgılanan kortizol hormonunu azaltmaktadır.

Bilimsel çalışmalar topraklamanın vücuttaki ağrıların hafiflemesine yardımcı olduğunu, iyileşmeyi hızlandırdığını ve iltihap halinde yükselen beyaz kan hücre sayısını azalttığını da ortaya koymaktadır. Kalp hastalığı, kanser, inme, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, osteoporoz ve diyabet, astım ve daha birçok hastalığın kronik iltihap ile ilişkili olduğu blinmektedir. 

Mitokondriler vücudun enerji mekanizmalarıdır. Mitokondriler ne kadar az strese maruz kalırlarsa, ne kadar çok beslenir ve korunurlarsa yorgunluk o kadar az olmaktadır. Topraklama sayesinde, eksik elektronlar hücrelere akmakta ve mitokondriler doyurulmaktadır. 

Toprağa düzenli olarak yalınayak ile basmak damar duvarlarını rahatlatarak genişleme sağlamakta ve bu sayede kan akışı iyileşmektedir. Toprağa basmak kandaki demir, iyonize kalsiyum, inorganik fosfor, sodyum, potasyum ve magnezyum seviyelerini de arttırmaktadır. Topraklama, kemik yoğunluğunu arttıran mineralin miktarını da arttırmaktadır." 

( Alıntıdır. )

Taha suresinin 20/12 kodlu ayetinde Kur'an'da ilk ve son kez "Ayakkabıların çıkarılması" kavramı yer almaktadır.

20/12 - İnn (1) ı (2) ene (3) rabbü (4) ke (5) fe (6) ahla' (7) na'ley (8) k (9) inne (10) ke (11) bi (12) el (13) vadi (14) el (15) mukaddesi (16) tuva (17)

( Kesinlikle ben, ben senin Rab’binim. O halde ayakkabını çıkar. Kesinlikle sen kutsal vadi Tuva' dasın. )

20/13 - Ve enahtertüke festemı' li ma yuha

( Ve seni seçtim. O halde o vahyedilecekleri dinle. )

İnsan bedeninin topraklanmasına ilişkin yukarıdaki bilgiler ve ayetteki kutsal alana ( Tuva Vadisi ) girildiğinde Allahü Teala'nın verdiği "Ayakkabılarını çıkar" talimatı arasında net bir ilinti bulunmaktadır. Toprağa yalınayak basılması bedende arınma ve temizlik vesilesi olurken bir yandan da ilahi kozmik plan frekansı ile hizalanma, dengelenme ve uyumlanma vesilesi olmaktadır. Böylelikle ilahi kozmik iletişim ( vahiy ) en etkili şekilde gerçekleşmekte ve bilgiler en etkili şekilde aktarılabilmektedir.  

İşte 21.12.2012 tarihinde gerçekleşen ve Kozmik Hizalanma olarak anılan kozmik fenomen de Güneş sisteminin, ait olduğu Samanyolu galaksisinin ekseniyle hizalanması olayı idi. Bu tarihin Maya takvimindeki son tarih olmasının nedeni de kaba madde alemi dünyadaki varlıkların bir boyut portalından geçercesine artık yeni bir döngüye yani ruhsal ( spiritüel ) çağa girmeleri ve bir döngünün sonlanmasıydı.

Kozmik Hizalanma gününün Aralık ayının 21'i olması da Ruh kavramı ve nümerolojisi açısından dikkat çekmektedir. 21 sayısı Ruh kelimesinin nümerik sembolü ve Kur'an'daki tekrar adedidir.

Ayrıca 21.12.2012 tarihini oluşturan rakamların toplamı 11 sayısını vermektedir ki bu sayı da farklı boyuta geçiş portalının nümerik sembolüdür.

20/12 kodlu ayette de Hz. Musa misali ve "Ayakkabılarını çıkar." cümlesi vesilesiyle "kozmik ve ruhsal frekans hizalanması, uyumlanması" mesajı verilmektedir. Bu ayette 17 ( 1+7 = 8 ) kelime bulunması da yeni döngü başlangıcının ve sonsuz döngünün sembolü olan "8" sayısı açısından önem arzetmektedir. 

İlgili ayetin ait olduğu surenin ismi "Taha" olup bu kelime de "Düzenlenmiş, Yayılmış, Döşenmiş, Temizlenmiş" anlamına gelmekte ve konuyla anlamsal uyum sergilemektedir.









Sunday, August 30, 2020

İnsanı yutan frekans ... Vesvese

Düşük negatif frekansa sahip süptil boyut varlıkları olan sürüngen ( reptil ) cinler insanlarda dünyevi ve nefsani duyguları "Vesvese" ve "Zeyğun" kod kelimeleriyle aktive etmektedirler. 

Vesvese = Kuruntu, Evham, Şüpheli endişe 

Zeyğun = Şüphe, Yanılma, Karmaşık düşünceye gark olma

Vesvese ve Zeyğun isimli duygu kodları insanın insanlığını sona erdiren kibir, öfke, nefret, kin, kıskançlık, inat gibi diğer negatif frekansların tetikleyicisidir.

Esasen bir süptil üst frekans varlığı olan insanın kaba madde frekansı dünyaya mahkum edilmesinin ardındaki kök sebep de "vesvesedir." 

7/20 - Fe VESVESE lehümeş şeytanü li yübdiye lehüma ma vuriye anhüma min sev'atihima ve kale ma nehaküma rabbüküma an hazihiş şecerati illa en tekuna melekeyni ev tekuna minel halidın

( Şeytan onların ayıplarından, çirkinliklerinden o onlara gizlenmişleri, örtülmüşleri onlara açığa çıkarmak için onlara VESVESE verdi. "Rab’biniz, ancak iki melek veya ebedilerden olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti." dedi. )

Kur'an'da "Vesvese" ve "Zeyğun" kelimelerinin cin ve insan şeytanlarıyla ilintilendirilerek zikredildiği diğer bazı ayetler de şöyledir.

7/20 - Fe vesvese lehümeş şeytanü li yübdiye lehüma ma vuriye anhüma min sev'atihima ve kale ma nehaküma rabbüküma an hazihiş şecerati illa en tekuna melekeyni ev tekuna minel halidın

( Şeytan onların ayıplarından, çirkinliklerinden o onlara gizlenmişleri, örtülmüşleri onlara açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi. "Rab’biniz, ancak iki melek veya ebedilerden olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti." dedi. )

17/53 - Ve kul li ıbadı yekulülletı hiye ahsen inneş şeytane YENZEĞU beynehüm inneş şeytane kane lil insani adüvven mübına

( Ve de ki: "Kullarıma o en güzelini söylesinler. Kesinlikle şeytan aralarına sıkıntı VESVESE sokar. Kesinlikle şeytan insan için apaçık düşmandır." )

20/120 - Fe VESVESE ileyhiş şeytanü kale ya ademü hel edüllüke ala şeceratil huldi ve mülkin la yebla

( Böylece şeytan ona vesvese verdi. "Ey Adem, seni ebediyet ağacına ve çökmeyen mülke yönelteyim mi?" dedi. )

50/16 - Ve lekad halaknel insane ve na'lemu ma TUVESVİSU bihi nefsuh ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verid

( Ve insanı yarattık. Nefsinin ona ne VESVESE verdiğini biliriz. Biz ona toplardamarından daha yakınız. )

Nas suresinde de "vesvese" kelimesi ve kaynağı açıkça belirtilmiştir.

114/1 - Kul e'uzü bi rab'bin nas ( De ki: "İnsanların Rab’bine sığınırım." )

114/2 - Melikin nas ( İnsanların malikine. )

114/3 - İlahin nas ( İnsanların ilahına. )

114/4 - Min şerril VESVASİL hannas ( Sinsi VESVESECİNİN kötülüğünden, )

Nas 114/5 - Ellezi YÜVESVİSÜ fi sudurin nas ( O insanların göğüslerine VESVESE veren, )

Nas 114/6 - Minel CİNNETİ ven NAS ( “CİNLERDEN ve İNSANLARDAN." )

"Vesvese" kavramı, İncil'in aşağıdaki ayetinde "Dünyasal kaygının, dünyayı önemsemenin kelimeyi boğması" olarak ifade edilmiştir.

40-Matthew-13-22 Dikenler arasında ekilen de şudur: Sözü işitir, ama dünyasal kaygılar, dünyayı önemseme ve zenginliğin aldatıcılığı sözü boğar ve ürün vermesini engeller.

Vesvese frekansının nihai hedefinin "insanı yutmak, yok etmek" olduğu okült satanik bir marka logosundaki "insan yiyen / yutan sürüngen" figürüyle açıkça tasvir edilmiştir.

                                                    







Boyut portalı Sarh ve Piramitler

Arapça'da "Sarh" kelimesi "Yüksek köşk" anlamına gelmekte olup, Kur'an'da 3 ayette geçmektedir.

27/44 - Kıle (1) lehe (2) edhuli (3) es (4) SARH (5) fe (6) lemma (7) raet (8) hü (9) hasibet (10) hü (11) lücceten (12) ve (13) keşefet (14) an (15) sakay (16) ha (17) kale (18) inne (19) hu (20) SARHUN (21) mümerradün (22) min (23) kavarır (24) kalet (25) rabb (26) i (27) inn (28) ı (29) zalemtü (30) nefs (31) ı (32) ve (33) eslemtü (34) mea (35) süleymane (36) li (37) allahi (38) rabbi (39) el (40) alemın (41)

( Ona "KÖŞKE gir." denildi. Onu gördüğünde, onu engin su sandı. Bacağını açıp kaldırdı. "Kesinlikle o billurdan imar edilmiş köşktür." dedi. "Rab’bim, kesinlikle ben nefsime zulmettim ve Süleyman ile birlikte, alemlerin Rab’bi Allah için teslim oldum." dedi. )

28/38 - Ve (1) kale (2) fir'avnü (3) ya (4) eyyü (5) ha (6) el (7) meleü (8) ma (9) alemtü (10) leküm (11) min (12) ilahin (13) ğayrı (14) fe (15) EVKID (16) li (17) ya (18) hamanü (19) ala (20) et (21) tıyni (22) fe (23) ec'al (24) li (25) i (26) SARHAN (27) leallı ettaliu ila ilahi musa ve inni le ezunnühu minel kazibın

( Ve Firavun "Ey ileri gelenler, ben size başka ilah bilmem. Haydi bana çamurun üzerine ATEŞ YAK ey Haman. Bana yüksek KÖŞK oluştur. Umulur ki ben Musa' nın ilahına yükselirim. Kesinlikle ben onu yalancılardan zannederim." dedi. )

40/36 - Ve (1) kale (2) fir'avnü (3) ya (4) hamanü (5) ebni (7) li (8) i (9) SARHAN (10) leallı eblüğul esbab

( Ve Firavun "Ey Haman, bana yüksek KÖŞK bina et. Umulur ki ben sebeplere, vasıtalara erişirim." dedi. )

Ayetlerde "Sarh" kelimesinin "Ateş yakılması", "Engin su", "Yükselmek" ve "Sebeplere erişmek" kavramlarıyla birlikte kullanılmış olması dikkate alındığında "Sarh" kelimesinin "Piramit" yani "Boyut Portalı" ( Yıldız Kapısı / Star Gate ) olması ihtimali kuvvetlenmektedir. Dünyanın belirli enerji çıkış noktalarında ( çakra ) piramitler bulunmaktadır. ( Pyramid ... Pyr / Fire ( Ateş ) + Mid ( Orta ) ... "Ortasında Ateş Olan" )

"Çamura ateş yakılması" kavramı piramitin kozmik frekanslarla bağlantı için kullanılan bir enerji jeneratörü olduğuna işaret etmekte gibidir. "Yükselmek" ve "Sebeplere erişmek" kavramları ise farklı boyuta geçiş anlamını yansıtmaktadır. "Sarhın engin su sanılması" kavramı ile boyut portalı olan Yıldız Kapısının ( Star Gate )  su ile kaplı geçiş katmanı olarak tasvir edilmesi arasında ilinti bulunmaktadır. Esasen H atomu ( Hidrojen ) ile kaplı olan madde alemi kainattaki ( evren ) planların ( gökler ) arasında su katmanları olduğu kutsal kitaplarda bildirilir.


Yıldız Kapısının su ile kaplı yüzeyi tasviri

1-Genesis-1-6 Ve Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları sulardan ayırsın" dedi.
1-Genesis-1-7 Ve Tanrı gökkubbeyi yaptı. Ve gökkubbenin altındaki suları gökkubbenin üstündeki sulardan ayırdı. Ve öyle oldu.

11/7 - Ve hüvellezi halekas semavati vel erda fı sitteti eyyamin ve kane arşühu alel mai li yeblüveküm eyyüküm ahsenü amela ve le in kulte inneküm meb'usune min ba'dil mevti le yekulennellezine keferu in haza illa sıhrun mübın 

( Ve gökleri ve yeri altı günde yaratan O'dur. Hanginiz daha güzel iş yapacaksınız diye sınamak için arşı, tahtı su üstündedir. Eğer "Kesinlikle siz ölümün ardından dirileceksiniz." dersen, kesinlikle o inkarcılar "Kesinlikle bu apaçık sihirdir." diyeceklerdir. )

Kur'an'da ilk "Sarh" kelimesinin geçtiği 27/44 kodlu ayetteki ilk "Sarh" kelimesi 5. kelime olup, ayette de 41 ( 4+1 = 5 ) kelime bulunmaktadır. Bilindiği üzere piramit 5 yüzeyden oluşan üç boyutlu bir şekildir.

Bu ayette ilk "Sarh" kelimesi 5., ikinci "Sarh" kelimesi ise 21. kelime olup, bu iki sayının toplamının nümerolojik değeri, yeni döngü başlangıcının sembolü olan 8 sayısını vermektedir. ( 5+2+1 = 8 )

Ayetin kodunu ( 27/44 ) oluşturan sayıların toplamının nümerolojik değeri ( 2+7+4+4 = 17 ... 1+7 = 8 ) ve ayet numarasının ( 44 ) nümerolojik değeri yine 8 sayısını vermektedir. 

Ayrıca "Sarh" kelimesinin Kur'an'da toplam 4 kere tekrarlanması da piramitin yer üzerinde görülen 4 yanal yüzeyine işaret etmekte gibidir. ( Ancak piramitlerin her üçgen yanal yüzeyi bir vadi formunda olup aslında iki üçgen içermektedir. Bu durumda piramitin 8 yanal yüzeyi olmaktadır. )

Dünyada en öne çıkarılan piramitler MÖ 2000 yılına dayandırılan Mısır'daki piramitlerdir.


Ancak Çin'in Uygur bölgesinde de piramitler bulunmakta olup, Çin'in bu piramitleri gizlemek için üzerlerini ağaçla kapladığı bildirilmektedir.



Üzeri ağaçlarla kaplanmış Uygur bölgesi piramitleri

Bosna'da bulunan piramitin de 15,000 yıl öncesine dayandığı bildirilmektedir.



Üzeri ağaçlarla kaplanmış Bosna piramidi

"Uygur" ve "Mısır / Mısr" kelimeleri köken olarak incelendiğinde "Uygar" ve "Çağdaş" kelimeleri ortaya çıkmaktadır.

Uygur = Uygar

Muasir ... Mu + Asir .... Mısr = Çağdaşlaşmış



         Teotihuacan Güneş Piramidi Meksika






Saturday, August 29, 2020

Mavi Kan sembolizmi

"Mavi Kan" kavramı, insanlığı tam tahakküm altına almak ve köleleştirmek obsesyonuyla yanıp tutuşan küresel elit aileler tarafından "üstün soyun, kraliyetin ve asaletin, asil ailenin mensubu olmanın sembolü" olarak kabul edilmektedir. Ancak bu sembolizmin ardında küresel ailelerin kendilerini insan soyu olarak değil cin ( sürüngen, reptil ) soyu olarak görmeleri gerçeği yatmaktadır. Sürüngen cinlerin en temel özelliklerinden biri "Soğukkanlılık"tır. Bu minvalde "soğukkanlılık" kavramı empatiden, merhametten, vicdandan yoksunluk ( kalbi katılaşmışlık, kalbi körlük ) olarak tanımlanmaktadır. ( Halk arasındaki "Kalpsiz" ifadesi de konuyla bağlantılıdır. )

Mavi renk "soğuk" bir renktir. İnsan vücudundaki oksijenli temiz kan sıcak bir renk olan "kırmızı" ile karbondioksitli kirli kan ise "mavi" renk ile sembolize edilmektedir. Dolayısıyla kırmızı pozitif frekans tesirlerini, mavi ise negatif frekans tesirlerini sembolize etmektedir. ( Esasen kırmızı renk düşük frekansı simgeler. Ancak bu konu özelinde farklı bir konumlama söz konusudur. )



Filmlerde ve çizgi romanlarda Cinler "mavi renk" ile resmedilirler. 


2009 yılı yapımı olan Avatar filmindeki Avatar'larda dev cüsseleri, mavi renkleri ve sivri kulaklarıyla cinleri - Nefilleri ( düşmüş melekler ) sembolize etmekteydiler.

Hinduizmde tanrı olarak anılan cinler de mavi renk ile resmedilir.


Shiva

Kur'an'da cinlerin "Dumansız ateş alevinden yaratıldıkları" bildirilir. "Dumansız ateş " kavramı süptil madde enerji frekansını temsil ettiği gibi bol ve yoğun oksijenli yanma halinde ortaya çıkan sivri, mavi renkli ve dumansız alevi de temsil etmektedir. ( Cinler bu nedenle sivri kulaklı resmedilirler. )

55/15 - Ve halekal canne min maricin min nar ( Ve cini dumansız ateş alevinden yarattı. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/10/cin-sembolizmi.html

Taha suresinin 102. ayetinde "suçluların masmavi toplanacakları" bildirilmektedir. Bu ifade sürüngen cinlerin kanına yani genetik yapısına işaret etmekte gibidir.

20/102 - Yevme yünfehu fis suri ve nahşürul mücrimıne yevmeizin ZÜRKA

( Borunun içine üflendiği gün. O gün suçluları MASMAVİ toplarız. )

Mavi rengin dalga boyunun ve frekansının kaynaklarda 666 ve 9 nümerolojisi içerecek şekilde yer alması da konu bağlamında  düşündürücüdür.

Renklerin dalga boyu ve frekans tablosu

İngiliz ve Amerikan bayraklarındaki kırmızı ve mavi renkler, insan - cin melezi sembolizmi içermekte olabilir.

   


Asur / Süryani bayrağındaki "Mavi" ve "Kırmızı" şeritler tıpkı İngiliz bayrağında olduğu gibi cinlerin sembolik mavi kanını ve insanın kırmızı kanını temsil etmekte ve cin melezi olduklarını vurgulamak isteyen bir halkı tanımlamaktadır.

Asur ( Asuri / Süryani ) Bayrağı


Atatürk'ün "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda gizlidir." söylemi de insan soyuyla cin soyunun kadim mücadelesine işaret etmekte gibidir.

Matrix filminde Morpheus'un Neo'ya sunduğu iki seçim opsiyonundan birinin "kırmızı hap" ( gerçek ), diğerinin "mavi hap" ( aldatma ) olması da bu bağlamda bir semboldür.


Bu seçim opsiyonları günümüze uyarlanacak olursa şöyle bir görsel ile sembolize edilebilir. 


İyinin ve Kötünün yükseliş dönemi "Yevmel Kıyameh"

İnsanlığın şu anda içinde bulunduğu "Yevmel  Kıyameh" ( Ayağa Kalkış Günü, Yükseliş Günü* ) kavramı, döngü sonunda, ilahi nizamın düalite** ilkesi ve kozmik denge gereği rahmani ve ruhani tesirlerin temsili olan pozitif yüksek frekansların yani iyiliğin yükselişi ile birlikte şeytani ve nefsani ( maddi ) tesirlerin temsili olan negatif düşük frekansların yani kötülüğün de yükseleceğini bildirmektedir. Diğer bir deyişle Kıyamet dönemi bir kısım varlıklar için nefsaniyetten, maddesellikten sıyrılma, ruhsal tekamüle bağlı olarak reenkarnasyon sürecinin sonlanması ve üst boyuta ( Cennet, yarı süptil alem Sirius ) geçiş vesilesi olurken bir kısım varlıklar için ise madde obsesyonunun ve nefsaniyetin maksimize olmasına bağlı olarak kaba madde planında ( dünya / cehennem ) tekrar 70,000 yıllık reenkarnasyon döngüsüne tabi olunması ( cehennemde kalınması ) anlamına gelmektedir. 

* Gün kavramı bir süreci, dönemi ifade etmektedir. Kur'an'da kozmik plandaki 1 günün, maddi plandaki 1000 güne eşit olduğu bildirilir.

** "Yokluk ve varlık" bir birim düaliteyi temsil eder. Yaratılışta her olgu karşıt frekanslısı ile mevcuttur. Dolayısıyla asla bozulmayan bir denge söz konusudur. Ünite yani Vahdet ( Birlik ) ise "Yokluk, Hiçlik, Yaratılmamışlık" derecesidir ki her varlığın nihai vazifesi "var iken yokluğu idrake gayret" ile kolektif bilince ve ruhsal tekâmüle erişmektir.

Kur'an'da "Yevmel Kıyameh" kavramının ilk kez geçtiği Bakara suresinin 85. ayetinde, inkarcı müşrik satanistlerin "Azaba geri döndürülecekleri" bildirilmektedir. Bu ifade, bu kitlenin yeniden reenkarnasyon döngüsüne gireceklerini ve evvelce insanlara verdikleri azabın bizzat kendilerine deneyimlettirileceğini anlatmaktadır. Esasen etkisi altında oldukları düşük frekanslı negatif duygular ( kibir, öfke, kin, nefret, hırs, açgözlülük, kıskançlık vb. ) zaten onların azabı niteliğindedir.

2/85 - Sümme entüm haülai taktülune enfüseküm ve tuhricune ferıkan minküm min diyarihim tezaherune aleyhim bil ismi vel udvan ve in ye'tuküm üsara tüfaduhüm ve hüve muharramün aleyküm ıhracühüm e fe tü'minune bi ba’dıl kitabi ve tekfurune bi ba'd fe ma cezaü men yef'alü zalike minküm illa hızyün fil hayatid dünya ve yevmel kıyameti yüraddune ila eşeddil azab ve mallahü bi ğafilin an ma ta'melun

( Sonra sizler öylesiniz ki nefislerinizi öldürüyorsunuz ve sizlerden bir kısmınızı yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onların üzerine günah ve düşmanlıkta dayanışma halinde oluyorsunuz. Eğer size esirler olarak gelirlerse fidyelerini veriyorsunuz. O çıkarılmaları üzerinize haram kılınandı. O halde kitabın bazı kısımlarına inanıyor da bazı kısımlarını inkar mı ediyorsunuz? O sizlerden bunu yapanlar, dünya hayatında zilletin haricinde karşılık almazlar. Ayağa kalkış gününde azabın en şiddetlisine geri döndürülürler. Allah o yaptıklarınızdan habersiz değildir. )

Kur'an'da "Yevmel Kıyameh" kavramı "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ) olarak da zikredilmekte olup, bu kavram da yukarıda bahsedilen, iyi ve kötü varlıklar arasındaki derin ayrışmayı ifade etmektedir. 

44/40 - İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeın ( Kesinlikle ayrışım günü, onların toplanma zamanlarıdır. )

Bu ayrışma Kur'an'da "Zalimler uzak olsun" ifadesiyle de zikredilir.

23/41 - Fe ehazethümüs sayhatü bil hakkı fe cealnahüm ğusaen fe bu'den lil kavmiz zalimın
( Böylece onları gerçekten çığlık yakaladı da onları sele karışmış kara tortu kıldık. Artık zalimler kavmi uzak olsun. )

Friday, August 28, 2020

Tek dişi kalmış canavar!

İstiklâl Marşı'nın 16. beyitinde yer alan bir ifade Türk'ün yani insanlığın gerçek düşmanını tanımlar niteliktedir. 

"Medeniyet" dediğin tek dişi kalmış canavar!  

Cümlede, medeniyet kisvesi altında kötülük tuzaklarını ve saldırılarını sürdüren şeytan "tek dişli canavar" olarak sembolize edilmiştir. Okült ezoterik sembolizmde "Unicorn" ( Tek Boynuz ) olarak bilinen boyutlar arası bir varlık bulunmaktadır.


Dikkat edilecek olursa Unicorn'un kafası ata benzese de esasen keçi niteliği taşımaktadır. Zira ayakları at toynağı formunda değil keçi toynağı formunda olup, ayrıca sakalı da bulunmaktadır.

Rothschild ailesinin logosunda da Unicorn bulunmaktadır.

"Canavar" kelimesinin kökeni ise "Jennifer" kelimesi olup bu kelime "Jenni" ( Cin ) ve "Fer" ( Getiren ) köklerinden oluşmakta ve "Cin Getiren" anlamına gelmektedir. ( Benzer örnek "Lucifer" kelimesidir. Luci ( Işık ) ve "Fer" ( Getiren ) )

"Unicorn" Tevrat'ta da geçmektedir.

27 Daniel 8-5 Ben bu olayı düşünürken, batıdan ansızın gözleri arasında çarpıcı BİR BOYNUZU OLAN BİR TEKE geldi. Yere basmadan bütün dünyayı aştı.

27 Daniel 8-8 TEKE çok güçlendi, ama en güçlü olduğu sırada BÜYÜK BOYNUZU KIRILDI. Kırılan boynuzun yerine, göğün dört rüzgarına doğru çarpıcı dört boynuz çıktı.

27 Daniel 8-9 Bu boynuzların birinden başka bir küçük boynuz çıktı; güneye, doğuya ve Güzel Ülke'ye doğru yayılarak çok güçlendi. 

27 Daniel 8-10 Göklerin ordusuna erişinceye dek büyüdü. Gökteki ordudan ve yıldızlardan bazılarını yeryüzüne düşürdü, ayakları altına alıp çiğnedi.

27 Daniel 8-11 Kendisini Gök Ordusu'nun Önderi'ne kadar yükseltti. Tanrı'ya sunulan günlük sunu kaldırıldı, tapınak terk edildi.