Çeviri

Monday, November 10, 2025

Nur veren polarizasyon

Işık dalgalarının tüm yönlerde titreşme özelliği bulunmaktadır. Işık dalgalarının titreşim yönlerinin belirli tek bir doğrultuya, tek bir yöne indirgenmesi yani ışık dalgalarının tek bir yönde, tek bir doğrultuda titreşmesi (örneğin sadece yatay veya sadece dikey titreşim) fenomenine ise polarizasyon* (kutuplaşma) adı verilmektedir.

* polarizasyon : lat. * polaris (kutupsal, eksensel) (pole (kutup, eksen, aks, mil) + aris (sıfat yapım eki) ) + atio (isim yapım eki) * kutuplaştırma, eksenleştirme, farklı yönlere dağılmış bir olguyu toplayıp belirli bir doğrultuya, belirli bir eksene yönlendirme; ışığın titreşim düzlemini tek eksene indirgeme

Işığın bir cam yüzeye Brewster açısı ile yani 57 derecelik açı ile gelmesi durumunda yansıyan ışık tamamen polarize olmaktadır.


Dikey Polarizasyon (Vertical Polarization) şeması

https://www.ebsco.com/research-starters/science/polarization-light

https://www.microscopyu.com/techniques/polarized-light/introduction-to-polarized-light

https://www.doubtnut.com/qna/643197009

Hadid suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan "Bize bakın da nurunuzdan (aydınlığınızdan, ışığınızdan) alalım." ifadesi, polarizasyonun tanımına uygun olacak şekilde, ışık titreşiminin belirli bir yöne, belirli bir düzleme doğrultulması anlamını temsil etmektedir.

57/13 Yevme yekulul munafikune vel munafikatu lillezine amenu UNZURNA NAKTEBİS MİN NURİKUM kilerci'u veraekum feltemisu nuren fe duribe beynehum bi surin lehu babun batinuhu fihirrahmetu ve zahiruhu min kibelihul azab

( O gün ikiyüzlü erkekler ve ikiyüzlü kadınlar, o inananlara "BİZE BAKIN. AYDINLIĞINIZDAN / IŞIĞINIZDAN ALALIM." derler. "Arkanızı dönün de aydınlık arayın." denilir. Böylece onların aralarına kapısı olan sur vurulur. Onun gizlisi, içinde rahmet ve onun görüneni yan tarafından azaptır. )

Ayetin sure numarası olan 57 sayısı, ışığın polarize olabilmesi yani tek bir yöne, düzleme doğru titreşebilmesi için gerekli açı olan Brewster Açısı değerine eşittir.

Kelimeleriyle büyük insan olmak

Kelimeler yaratılışın kaynak kodlarıdır. Sayılar ve semboller ise yine kelimelerin farklı şekillerde temsil edilmiş halleridir.

Bir kişinin manevi değerini de düşünceleri yani kelimeleri belirler. Kelimeleriyle büyük düşünsel değişimlere vasıta olmuş ve kalplerde manevi yüceliğe erişmiş nice insanlar gelip geçmiştir.

Bugün 87. vefat yıldönümü idrak edilen Mustafa Kemal Atatürk'ün millete bıraktığı en büyük miras da düşünceleridir, kelimeleridir. Çünkü bu kelimeler bir milletin varlık sürecinin de kaynak kodu ve anahtarı konumundadır. 

Aşağıda yer alan ve Atatürk'e ait olan söylemlerin, daima akletmeyi öğütleyen Kur'an ayetleri ile tam uyum arzetmesi "Aklın yolu bir." deyimini de akla getirmektedir. Kur'an'ı tercüme ettirerek bir millete ilim kapısını açan Atatürk'ün, ayetlerle uyum arzeden söylemleri şöyledir.

"İstikbal göklerdedir."

7/40 O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz.

İncil 40-Matta-10-7 Gittiğiniz her yerde Göklerin Egemenliği'nin yaklaştığını duyurun.

"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir."

"Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin."

"Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır."

7/52 Ve onlara ilimle ayrıntılandırdığımız, inanan kavim için yönlendirme ve rahmet olan kitap getirdik. 

18/91 .... Onun yanında olanları ilimle kuşattık.

"Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum."

"Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır."

"Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez."

2/154 Ve Allah yolunda* öldürülenler için ölüler demeyin. Bilakis diridirler ve lakin farkedemezsiniz.

* Iyilik, doğruluk, hak, hukuk, adalet, vatan, millet yolunda ölmek Allah yolunda ölmektir.

" Biz insanlarla değil, insanlığın düşmanları ile savaşıyoruz."

2/168 ... Şeytanın adımlarına tabi olmayın. Kesinlikle o size apaçık düşmandır.

"Yurtta sulh, cihanda sulh."

2/208 Ey o inananlar, hepiniz topluca barışın içine girin. ...

"Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez."

9/36 ... Ortak koşanlarla, sizinle topluca savaştıkları gibi topluca savaşın. ....

"En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır."

22/3 Ve insanlardan Allah hakkında ilimsizce mücadele eden kimse, her asi azgın şeytana tabi olur. 

"Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir."

45/23 Hevesini ilahı edinen kimseyi görmez misin? Allah onu ilim üzerine saptırır. ....

"Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!"

53/39 Ve insan için çalışması haricinde yoktur.

53/40 Ve kesinlikle çalışması yakında görülür.

49/14 ... Eğer Allah’a  ve O’nun resulüne itaat ederseniz, size çalışmalarınızdan hiçbir şey eksiltmez.

"Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır."

3/139 Ve gevşemeyin ve hüzünlenmeyin. Eğer inananlarsanız sizler üstünsünüz. 

"Ancak, ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir."

Kur'an'da geçen "Kıtal" (قِتال) (Savaş) ve "Katl: (قَتْل) (Cinayet) kelimelerinin ortak KTL (قتل) kökünden gelmeleri, iki kavram arasında çok hassas ve ince bir ayrım olduğuna dikkat çekmekte gibidir.

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir."

42/38 Ve Rab’lerini kabul edenler ve duaya kalkanlar, onların işleri aralarında heyettir, meclistir.

"Dinden maddi menfaat temin edenler iğrenç kimselerdir."

5/44 ... Ayetlerimi az değere satmayın. ...

31/33 ... Aldatıcı sizi kesinlikle Allah ile aldatmasın.

2/79 Vay o kitabı elleriyle yazanlar ve sonra onu az değere satmak için "Bu Allah’ın indindendir." diyenler için. Vay onlara o elleriyle yazdıklarından ve vay onlara o kazandıklarından. 

Sunday, November 9, 2025

Fotopsi fenomeni

Göz kapalıyken veya karanlık ortamda fark edilen, gözün görme alanında ışık çakmaları, parlamalar veya yanıp sönen ışık hissine fotopsi* ismi verilmektedir. 

*phos (ışık) + opsis (görme, görüş)

Fotopsinin nedenleri vitreus jelinin retina üzerinden çekilmesi, retina gerilmesi veya yırtılması, migren atağı, optik sinir hastalıkları, travma ve bazı nörolojik bozukluklar olarak sıralanmaktadır. 

Fotopsinin PVD (Posterior Vitreus Detachment / Ön Vitreus Dekolmanı) kaynaklı olarak oluşması, görme yetisinin kaybedilmesine  lyani körlüğe sebebiyet verebilmektedir.

Nuh suresinin, çoklu anlamlar içeren aşağıdaki ayet ikilisinde yer alan "Göz şimşek çaktığında" ve "Ay kapanıp söndüğünde" ifadeleri, Fotopsi fenomenine bağlı olarak "ışığın kaybolması", "görüşün kayboması" anlamını da içermekte gibidir.

Zira, Türkçe'deki "Ay" kelimesinin İngilizce "Eye" (Göz) kelimesiyle fonetik uyumu ve Arapça "Kamer" (Ay) kelimesinin bir "görme, görüntüleme" cihazı olan "Camera" (Kamera) kelimesinin kökü olması konu bağlamında dikkat çekmektedir.

75/7 Fe iza berikal besaru

( Böylece göz şimşek çaktığında, )

75/8 Ve hasefel kameru

( Ve Ay kapanıp söndüğünde, )

Titreşen yılan ... Çıngıraklı yılan

Çıngıraklı yılanların kuyruk titreşim frekansı yani kuyruk sallama adedi 90* adet / sn seviyesindedir. Çıngıraklı yılanların kuyruk titreşim frekansı bir sinek kuşunun kanat çırpışından daha hızlıdır.

*9+0 = 9

Çıngıraklı yılan

https://en.wikipedia.org/wiki/Tail_vibration#:~:text=Rattlesnakes%20tail%2Dvibrate%20faster%20than,the%20wingbeat%20of%20a%20hummingbird

https://www.google.com/amp/s/www.bbc.com/news/science-environment-58270599.amp

Hz. Musa'nın, attığı asayı "yılan gibi titreşir halde" algılamasından bahsedilen Neml suresinin, aşağıdaki ayetinde, "İhtizaz" (Titreşim) kelimesi "Cann" (Yılan) kelimesiyle ilintilendirilmiştir.

27/10 Ve (1) elki (2) asa (3) k (4) fe (5) lemma (6) raa (7) ha (8) TEHTEZZU (9) ke (10) enne (11) ha (12) CANNUN (13) vella (14) mudbiran (15) ve (16) lem (17) yuakkib (18) ya (19) musa (20) la (21) tehaf (22) in (23) ni (24) la (25) yehafu (26) ledey (27) iye (28) el (29) murselun (30) 

( Ve asanı at. Böylece onu kesinlikle YILAN gibi TİTREŞİRKEN gördüğünde arkasına dönmeden, ardına bakmadan kaçtı. "Ey Musa korkma. Kesinlikle benim. Gönderilenler huzurumda korkmazlar." )

- Ayetin sure numarasının nümerolojik değeri 9 (2+7 = 9) olmaktadır.

- Ayetteki "Tehtezzu" (Titreşir) kelimesi 9. kelimedir.

- Ayetteki "Cann" (جَٓانٌّ) (Yılan) kelimesinin ebced değeri olan 54* sayısının nümerolojik değeri de 9'dur. (5+4 = 9)


* Cim 3 + Elif 1 + Nun 50 = 54

Saturday, November 8, 2025

Farklı görüşlerin sohbeti

Yunanca bir kelime olan "Theos" kelimesi "Tanrı, İlah" anlamına, "Theist"  kelimesi "Tanrıcı, Tanrıdan yana", "Atheist" kelimesi ise "Tanrı karşıtı" anlamına gelmektedir.

Ateizm, iki anlamı içermektedir.

1- Tanrı'nın varlığına inanmamak
2- Tanrı'nın varlığına inanmak ancak O'nun yaratış sistemine ve öğretisine karşı olmak

Tanrı'nın var olduğunu ispatlayacak bilginin mevcut olmadığını savunan düşünce kategorisi ise Agnostisizm (Bilinemezcilik) olarak isimlendirilmektedir. Ancak evvelki bölümlerde de incelendiği üzere Yaratıcı'nın varlığı bilimsel bir metod olan Inference Rule (Çıkarsama Kuralı) vasıtasıyla ispatlanabilmektedir. Dolayısıyla "Tanrı'nın varlığı" hususu agnostik düşünce sisteminin kapsamı dışında kalmaktadır.

"Farklı görüşlülerin sohbeti", bir kişinin Tanrı konusundaki düşünsel yaklaşımının şekillenmesine etkin katkı sağlayan vasıtalardan biridir. "Sohbet" kelimesi özellikle kullanılmıştır. Zira aradaki iletişim, karşılıklı anlayış, hoşgörü ve terbiye sınırları içinde olunduğu yani alaycı, küçümseyici, hakaret imalı, küfürlü vb. tutumdan kaçınıldığı, bir tarafın, düşüncesini diğerine zorla, ısrarla kabul ettirme gayretinin olmadığı ve "Ne dersen de umurumda değil" zihniyetiyle ilerlenmediği müddetçe iki tarafa da düşünme, yeniden değerlendirme, düşüncelerini pekiştirme veya değiştirme imkanı vermektedir.

Ateist görüşü özetleyen cümleler ve teist görüşü temsil eden açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

1- "Tanrının öğretileri ve kuralları insanlığın özgürlüğünü kısıtlar ve baskıcıdır."

- Yaratılışta her olgu ve olayın tezahür edebilmesi için gerekli maddi (matematik, fizik vb.) kurallar bulunduğu gibi ruhsal kurallar da bulunmaktadır. Kuralları olmayan bir sistemde düzenden, iyilikten, saygıdan, sevgiden ve mutluluktan bahsedilemez. Ayrıca bir kişinin özgürlüğü, diğer bir kişinin zulme uğraması (hakkının ihlal edilmesi ve zarar görmesi) eşiği ile sınırlı olmak zorundadır. Kur'an, objektif bir yaklaşımla incelendiğinde ayetlerin özellikle bu hususta bilgilendirmeler ile dolu olduğu görülmektedir.

2- "Dini kurumlar, dogmalar ve ritüeller toplumda haksızlık ve eşitsizlik yaratır."

- Bu çok doğru bir ifadedir. Kitap ilminin belirli zümreler tarafından bilinçli ve planlı olarak çarpıtılması, kitabın dışlanması suretiyle kitap ile uyumlu olmayan türlü dogmaların ve ritüellerin din kisvesi altında uygulanması ve zihinlere empoze edilmeye çalışılması hususu ayetlerde de özellikle vurgulanmıştır.

3- "İnsan iradesi ve aklı, ilahi otoriteye ihtiyaç duymadan yaşamı yönetebilir."

- Kitabın diğer ismi de "Zikr" yani "Hatırlama / Hatırlatma"dır. Dolayısıyla kitap zaten ahlaki ve sosyal yönden insanın aklında, kalbinde kayıtlı olan bilgileri içermekte ve bir yaşam rehberi niteliğinde olmak üzere insan için hatırlatma işlevi görmektedir. Kitapta yer alan "Hesap görücü olarak nefsin sana yeter." cümlesi temel otoritenin insanın aklı, kalbi yani kendisi olduğunu da ortaya koymaktadır.

4- "Tanrının varlığı, insanlar için bağımlılık ve korku temelli bir kontrol aracıdır."

- Yukarıda değinildiği üzere kontrol aracı insanın aklıdır. "Akala" (Engellemek, Mani olmak) kelimesinden türeme ilan "Akl" (Akıl). kelimesi zaten "Engelleme, Mani olma" anlamına gelmekte olup, insanı yanlıştan uzak tutma işlevi gören oto kontrol mekanizmasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda insanın esas korkması gereken, akıl dışı tutum, düşünce ve davranış içerisinde bulunmak olmalı yani kendisi olmalıdır.

5- "Dini inançlar bilimsel ve akılcı açıklamalarla çelişmekte olup, evrenin ve yaşamın işleyişi doğal nedenlerle açıklanabilir."

- "Dini inanç" ile "Kitap ilmi" farklı unsurlardır. "Kitap ilmi" son derece açık, mantıklı ve bilimsel verilerden müteşekkil olup gerçek ve tek olan dinin ve ilmin kaynağıdır. "Dini inanç" ise içine kaynağı muhtelif her türlü yanlış bilginin ve dogmanın dahil edilebildiği, çoklanabilen ("farklı dinler" ifadesi) ve hatta kitabı dışladığı da görülebilen geniş bir ifadedir.

6- "İnsan ahlakı ve etik değerler, dini öğretiye dayanmak zorunda olmayıp, akıl ve toplumsal sorumluluk yeterlidir."

- Yukarıda da değinildiği üzere, akletmeyi ön plana çıkaran "kitap" zaten ahlaki ve sosyal yönden insanın aklında, kalbinde kayıtlı olan bilgileri içermekte ve bir yaşam rehberi niteliğinde olmak üzere insan için hatırlatma işlevi görmektedir. Ancak, "dini öğreti" kavramı yine semantik farklılık arzetmektedir. Zira muhtelif mecralarda ve mekanlarda "dini öğreti" kisvesi altında kitap ilmi dışı bilgilerin öğretilmeye ve ahlak dışı uygulamaların benimsetilmeye, normalleştirilmeye çalışıldığı hatırlanmalıdır.

7- "Tanrı inancı, özellikle örgütlü dinler aracılığıyla, toplumsal ve bireysel özgürlükleri kısıtlar."

- Din kavramını bir toplum kontrol ve tahakküm aracı olarak kullananlar malum küresel şeytani zümredir. Öte yandan, kitaplarda, insan aklına, kalbine aykırı olabilecek bir sınırlama, kısıtlama yer almamaktadır. Kısıtlama gibi algınabilecek hususların ardında ise ruhsal ve fiziksel faydalar sağlayan bilimsel gerçekler bulunmaktadır.

8- "Dini dogmalar bilimsel ilerlemeyi ve eleştirel düşünceyi engeller."

- Bu doğru bir ifadedir. Zira din kisvesi altında bilimden uzak, dogmatik ve cehalet ürünü öğretilerin telkin edilmeye çalışıldığı malumdur. Eşsiz bir kaynak olan Kur'an ilmi dışına çıkmak, korku, şüphe ve cehaletin tesiri altındaki insanı doğru yoldan sapma riski ile karşı karşıya bırakabilmektedir.

9- "Yaratılış ve ilahi yasalar, insan deneyimi ve mantıkla çelişir."

- Kur'an'da sosyokültürel, ahlaki ve ilmi açıdan deneyim ve mantık ile çelişen bilgi bulunmamakta olup, aksine bu alanlarda insanın ufkunu ve idrak sınırlarını genişleten bilgiler bulunmaktadır. Ayrıca insanın deneyimi ve mantığı ifadeleri sübjektif ve değişken nitelik arzetmekte olup, kitapta ortak aklın ve kalbin ürünü olan kolektif bilince ve değerlere hitap eden unsurlar yer almaktadır. 

10- "Tanrı inancı, suç, savaş, kötülük ve ayrımcılığın meşrulaştırılmasında kullanılmıştır."

- Bu cümle zaten kötü niyetli zihniyetin yani "Allah ve din kavramlarıyla insanlığı aldatmaya çalışan" şeytani zümrenin taktiğini tanımlamaktadır. Yaratılıştan bu yana, nefsaniyetin negatif tesirleri nedeniyle birleşik insanlığı tesis edemeyen insan, suç, savaş, kötülük ve ayrımcılığın kök sebebi olagelmiş ve oluşturduğu kan ve gözyaşı ortamından dolayı daima Yaratıcı'yı sorumlu tutmuştur.

11- "Bilgi, inanç yerine şüphe duyarak, sorgulayarak, araştırarak ve deneyimleyerek öğrenilir."

- İnanç kelimesi, "sorgulamadan ve araştırmadan kabul" anlamına gelen bir kelime değildir. İnanç, yeterli bilgiye, veriye ve ispata dayalı olarak oluşan, akıl ile harmanlanmış bir tatmin duygusudur. Bir olgu veya olay hakkında elinde hiçbir veri olmayan birinin o olgunun veya olayın gerçekliğini kabul etmesi "inanç" değil "dogma"dır.

12- "İnsanlar kendi kaderini belirleme yetisine sahiptir ve tanrısal müdahaleye gerek yoktur."

- Zaten Tanrı tarafından kendisine bilinç verilmiş (kitaptaki "ruhundan üfleme" teşbihi) olan insana, kaderini tayin etme yetisi de verilmiştir. Ayetlerde yer alan "Size isabet eden ellerinizin kazanmış olduğundandır." ifadesi bu gerçeği tanımlamaktadır. İnsanın kararları ve tercihleri yaratılıştan bu yana onun yaşam koşullarını ve kalitesini belirlemektedir.

13- "Dini kurallar olmadan, doğa yasaları ve evrensel etik ilkelerle toplumlar düzenlenebilir."

- Bu noktada "Dini kurallar" ifadesinin kaynağının ne olduğu önem arzetmektedir. Kaynak kitap mıdır, farklı odaklar mıdır?! Öncelikle kitapta yer alan "Dinde zorlama yoktur.", "Size dininiz, bana dinim" ifadeleri kitabın kimseyi herhangi bir kurallar silsilesine zorlamadığının açık göstergesidir. Kitap bir öğüttür, bir rehberdir, bir yardımcıdır, bir yaşam koçudur, bir bilim pınarıdır. İsteyen bu pınardan istediği kadar içer veya susuz olarak yoluna devam eder. Bu da insanın, akıl yoluyla vereceği karardan ve yapacağı seçimden ibarettir.

14- "Yaratıcı, ölüme ve acıya dayalı bir sistem yarattığı için zalim niteliği taşımakta ve kitaptaki "rahman ve rahim" nitelemesiyle çelişmektedir."

- Ölüm ve acı gibi kavramlar esas itibarıyla insanlığı tekamüle götüren araçlardır. Her "ölümün" yeni bir "olum" olduğuna, esasen varlıklar için yaratılışta "sonlanma" diye bir kavramın olmadığına sadece "halden hale geçişlerin", "yenilenmelerin", "yaratılış döngülerinin" olduğuna evvelki bölümlerde değinilmiştir. "Acı" kelimesi ise düalite ilkesinin bir gereği olup, idrakli varlıkları ruhsal tekamüle sevkeden önemli bir vasıtadır. Acıyı bilmeyenin veya deneyimlemeyenin mutluluğu anlaması, algılaması mümkün müdür? Kötüyü bilmeyenin veya deneyimlemeyenin iyiliği anlaması, algılaması mümkün müdür?

15- "Tanrı, sistemi kendisi yaratmasına rağmen kötülüklerden dolayı insanı suçlaması nedeniyle inkarcı ve sorumsuzdur."

- Kendisine ruhtan üflenen yani bilinç verilen insan, yaratılış aşamasından bu yana yaptığı seçimler ve aldığı kararlar ile kaderini şekillendirmektedir. Ancak hala ve maalesef, maruz kaldığı olumsuz durumlara ilişkin bilinçsiz bir şekilde kendisi dışındaki her faktörü suçlamaktadır. Ama olumlu bir duruma maruz kaldığında ise kendisine pay çıkarmayı da ihmal etmemektedir. Bu nedenle insanın öncelikle bu münafık (ikiyüzlü) yaklaşımdan kendisini kurtarması gerekmektedir.

16- "Kutsal kitaplardaki kelam ve hitap üslubu emredici ve diktatörcedir."

- Hayatı boyunca kula kulluk ederek, değeri mechul insanların önünde eğilerek ve dünyanın bu acı dolu halinin sebebi olan türlü diktatoryal eylemin doğrudan veya dolaylı destekçisi olarak nefsani ve maddi menfaat arayan insanın, iş kitaba gelince Yaratıcı'yı diktatörlükle suçlaması da yine ikiyüzlü bir tutumdur. Ayrıca Yaratıcı'yı yaratılıştaki bir varlık gibi kabul etmek ve bu yaklaşımla değerlendirmelerde bulunmak da büyük bir yanılgıdır.

17- "İnsanlar, Tanrı kavramını zihinlerinden söküp atmadıkça gerçek mutluluğa erişemeyeceklerdir."

- Bu hususta insan yine kendi kararını verip, seçimini yapmakta özgürdür. Ancak insanın, kalbine yazılmış olmasına rağmen muhtelif vesileler ile sürekli örtmeye, yok saymaya çalıştığı Allah kelimesini silmesi, "söküp atması" mümkün değildir. İnsanın bu yanlış yoldaki gayreti, kendisinin bir öfke, kin ve nefret yumağı haline gelmesine, kendisine ve çevresine zarar vermesine sebep olmaktan başka bir işe yaramayacaktır. 

Agnostik yaklaşımı özetleyen cümleler  ve ilgili açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

1- "Tanrı'nın var olduğuna dair yeterli bilgi, kanıt olmadığı için bu iddia bilimsel olarak ispatlanamaz."

- Bilimsel bir kural olan "Inference Rule" (Çıkarsama Kuralı), bir olgunun varlığının, onun etkilerinden anlaşılacağını ve ispatlanacağını ortaya koymaktadır. Yaratılış sistemine ve yaratılmış varlıklara bakılması ve öncelikle insanın aynada kendisine bakması ihtiyaç duyulan "kanıta" ulaşmak ve bir Yaratıcı'nın varlığını idrak etmek için yeterlidir.

2- "Evrim ve bilimsel açıklamalar doğayı ve yaşamı açıklamak için yeterlidir."

- Evrim* yani dönüşüm yaratılışın özüdür. Evrimin varlığını tartışmak zaten abesle iştigaldir ki "bilimsel açıklamaların" kaynağı olan Kur'an'da "yaratılış döngüsünden", "yeni yaratılıştan", "ölüm - olum (diriliş) döngüsünden" sıkça bahsedilmektedir. 

(*Buradaki Evrim kelimesi insanın maymundan gelmesi gibi batıl bir tezi temsil etmemektedir.)

3- "Dinler tarih boyunca çelişkili, hatalı veya insan eliyle şekillendirilmiş bilgiler içerir."

- "Dinler" kavramı zaten bu savın özünü oluşturmaktadır. Zira Kur'an'da da ifade edildiği üzere "din tektir." O da iyilik, doğruluk, dürüstlük, adalet, iyi ahlak, merhamet ve sevgidir ki bu kavramlar da zaten "Allah inancı"nın tanımıdır. Ancak, farklı ritüellere, dogmalara dayalı tuhaf ve kötü uygulamalar, kutsal metin olarak lanse edilen yanlış yönlendirici yazılar, kültürel tahakkümler ve tarikatleşmeler "din" adı altında kitlelere sunularak "din" kelimesinin zihinlerdeki anlamı ve etkisi tahrip edilmiş ve olumsuz yönde farklılaştırılmıştır.

4- "Doğaüstü iddialar bilimsel yöntemle test edilemez ve bu nedenle kabul edilemez."

- Bir olgu ve olay tezahür etmişse bu doğal bir fenomendir. Birisi, birileri veya bir topluluk bizzat tanık olmadı veya deneyimlemedi diye herhangi bir olay "imkansız", "iddia edilmiş" veya "doğaüstü" niteliği kazanmaz ki başta da söylendiği üzere "doğaüstü" ifadesi irrasyonel bir ifadedir. Zira, henüz keşfedemediği sonsuz miktarda olgu ve olayın varlığı nedeniyle zaten "doğa" ve "doğal" kelimelerinin anlamını henüz idrak edememiş olan insanın "doğaüstü" diye bir ifade kullanması rasyonel değildir. Öte yandan sıkça kullanılan "bilimsel" kelimesinin anlamı da planlı olarak daraltılmış durumdadır. Bilimin sınırlarından bihaber olan insan, bilgisi, becerisi ve idraki dışında olanı doğrudan "bilimsel olmamakla" niteleyegelmiştir. Oysa ki tüm bilimsel buluşlar, mevcut kalıpların, kabullerin ve mental sınırlamaların ötesindeki düşüncelerin açığa çıkması ile tezahür etmiştir.

5- "Ahlak ve etik, dine ihtiyaç duymadan da toplumsal akıl yoluyla belirlenebilir."

- Gerçek din zaten akla dayalı olarak tezahür eden ve ahlaki ve etik kuralları hatırlatan bir olgudur.  Bu hatırlatmaları içeren kitapta "Akıl etmez misiniz?", "Hatırlamaz mısınız? sorularının sıkça tekrarlandığı görülmektedir. Yukarıda da ifade edildiği üzere gerçek ve tek olan dinin en son versiyon kitabı, insanın aklında, kalbinde zaten kayıtlı olan bilgileri aktive etmek ve hatırlatmak işlevini gören eşsiz bir kaynaktır. 

6- "Tanrı kavramı ve inancı insan zihninin ürünü olan psikolojik, sosyolojik veya kültürel bir olgu olarak açıklanabilir."

- Doğru. İnsanın, aklında ve kalbinde zaten kayıtlı olan Yaratıcı kavramını hatırlaması ve bilimsel olarak da varlığını idrak etmesi Tanrı bilincinin tezahürüne vasıta olmuştur. Bu bilinç, Yaratılışın kaynak kodlarını içeren eşsiz ilim kaynağı olan Kur'an ile de yazılı hale getirilmiş ve insanın bu "psikolojik, sosyolojik, kültürel olgusu" teyid edilmiştir.

7- "Dualar, mucizeler ve vahiy iddiaları kanıtlanmamıştır."

- Bu sava bir örnek ile karşılık verilebilir. İdraki ve bilgisi kaba madde planı dünyanın düşük frekansları ile sınırlı olan insan, uzayın varlığını bilmesine rağmen uzayın özellikleri ve gizemiyle ilgili çok az şeyi ispatlayabilmiştir. Astronomik çoğu bilgi teori seviyesinde olup "bilimsel" olarak kanıtlanmamıştır. Bu durumda uzayın büyük bir bölümü gerçek değil midir? Uzayın büyük bölümü bir iddiadan mı ibarettir?

8- "Okuma yazması olmayan bir Arap'ın 1400 yıl evvel yazdığı veya yazdırdığı söylenen bir kitap çağdaş bağlamda nasıl ilim kaynağı olabilir?"

Zamanın sadece bir algıdan ibaret olması bir yana, bu noktada önemli olan kitabın içeriğidir. Söz konusu içerik tüm bilim sahalarındaki önemli bilgilerin, teoremlerin ve teorilerin semantik ve nümerik kodlarını barındırmaktadır. Bilimsel buluşların yapılmasına, muhteşem müziklerin bestelenmesine vasıta olan ilahi kozmik tesirler kitabın yazılmasına da vasıta olmuştur. Sırp mucid Nikola Tesla icatlarını, beyninde çakan şimşeklere borçlu olduğunu söylemiştir. Tesla'nın zihninde şimşek çaktıran tesirler Haberci Muhammed'e de kitabı yazdırmıştır.

"Yaratılış" kelimesinin gizemi

Türkçe'deki "Yaratmak"* kelimesi kök anlam itibarıyla "Yarılma sağlamak, İkiye ayırmak, Yararak bölmek, Kesip ayırmak, Açmak" anlamını taşımaktadır.

* yar (yarmak, ayırmak, kesmek, bölmek, açmak) + at (etken fiil eki) + mak (fiil mastar eki)

Dolayısıyla "Yaratılış" kelimesi esasen "ünitenin düaliteye dönüşmesi" (birliğin ikiliğe dönüşmesi) anlamını, yani "büyük bir bütünün bölünerek ikiye ayrılması" anlamını barındırmaktadır.

Bu noktada, spiritüalizmin temelini oluşturan "üniteye dönüş", "ikiyi birlemek" kavramları dikkate alındığında, idrakli varlık algısıyla ilahi ve nihai hedefin "yaratılış" ve "varlık" kavramlarının ortadan kaldırılması olduğu yani "yok olma" olduğu düşüncesi hasıl olmaktadır. Bu düşünce evvelce "Yokluk makamı" başlıklı bölümde incelenmiş ve bir "Varlık" için en üst tekamül seviyesinin "Yokluk" olduğu ifade edilmişti. Kitaplarda sıkça tekrarlanan ve teşbih içeren "Rab'be dönmek", "Allah'a dönmek", "O'na dönmek" ifadeleri de bu bağlamda anlam kazanmaktadır. Bu ifadeler teşbih içermektedir zira idrakler ötesi olan Yaratıcı'yı yaratılışın içinde aramak ve O'nu varlık addetmek büyük bir yanılgıdır.

Enbiya suresinin aşağıdaki ayetinde "Yaratılış" kavramı, en yukarıda belirtilen semantik bağlamı temsil edecek şekilde "Fataka" (Yarmak, Ayırmak, Açmak) fiili vasıtasıyla ifade edilmektedir. ("İnfitak" (Yarılma, Açılma) kelimesi de aynı fiil kökünden türemedir.)

21/30 E ve lem yerallezine keferu ennes SEMAVATİ VEL ERDA KANETA RATKAN fe FETAKNAHUMA ve cealna minel mai kulle şey'in hayy e fe la yu'minun

( O inkar edenler, GÖKLER VE YER kesinlikle BİTİŞİKLERKEN ONLARI AYIRDIĞIMIZI ve diri olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmüyorlar mı? Artık inanmazlar mı? )

Ayette "ünite" kavramı, "göklerin ve yerin bitişik olması" ifadesiyle, "düalite" yani "yaratış" kavramı ise "onların ayrılması" ifadesiyle temsil edilmektedir. Zira yer ve gök yaratılıştaki madde planının temel düalitesini temsil etmektedir.

Bu noktada, 2/27 kodlu ayette yer alan "yaktaune ma emerallahu bihi en yusale" (Allah’ın birleştirilmesini emrettiğini kesip ayıranlar) ifadesi de "ikiyi birlemek" yani birleşik insanlık realitesini tesis etmek ve birlikte yükselmek kavramları bağlamında anlam kazanmaktadır.

Arapça'da "Yaratılış" anlamında en sık kullanılan kelimelerden biri de kökünde "Fatara" (Yarmak, Bölmek, Ayırmak, Açmak) fiili bulunan "Fitrat" kelimesidir. Kur'an'da bir surenin ismi de olan "İnfitar" (Yarılma, Ayrılma, Açılma) kelimesi de "Fatara" kökünden türemedir.

Kur'an'da yer alan ve "Yarmak, Ayrmak, Kesip ayırmak, Bölmek, Açmak" anlamını temsil eden bir diğer kelime ise yine bir surenin ismi olan "İnşikak" kelimesidir. Bu kelime "Şakk" (Yarmak, Ayırmak, Bölmek, Açmak) fiilinden türemedir.

Ayrıca;

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/10/yokluk-makam.html?m=1

Friday, November 7, 2025

Hüdhüd

"Hüdhüd" kuşunun halk arasındaki diğer adı "Çavuşkuşu" veya "İbibik" olup, Latince ismi ise "Upupa epops"dur. Hüdhüd kuşunda diploid nitelikli 63 çift kromozom yani toplamda 126 kromozom bulunmaktadır. 

Upupa epops (Hüdhüd)

https://sites.unipampa.edu.br

Hüdhüd kuşunun kromozom adedini ifade eden yukarıdaki her iki sayının da nümerolojik değeri 9 olmaktadır.

Hüdhüd kuşu Kur'an'da sadece Neml suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir.

27/20 Ve (1) tefekkade (2) el (3) tayra (4) fe (5) kale (6) ma (7) li (8) iye (9) la (10) era (11) el (12) HUDHUDE (13) em (14) kane (15) min (16) el (17) ğaibin (18) 

( Ve kuşları inceledi de "Ne oluyor bana? HÜDHÜDÜ neden göremiyorum? Gayblardan mı oldu?" dedi. )

- Ayetin sure numarasının nümerolojik değeri 9'dur. (2+7 = 9)

- Ayette 18 kelime bulunmaktadır. 1+8 = 9

- Ayetteki "El Hudhud" kelime ikilisindeki kelimelerin sıra numaraları ile ayet numarasının toplamı 9 olmaktadır. (1+2+1+3+2+0 = 9)

- "Hudhud" (هُدْهُدَۘ) kelimesinin ebced değeri olan 18* sayısının nümerolojik değeri 9'dur. (1+8 = 9)

* He 5 + Dal 4 + He 5 + Dal 4 = 18 

Ayrıca Hüdhüd, Kur'an'da temsil ettiği "habercilik, haber getirme, bilgi iletme" işlevi paralelinde, bilimsel olarak da "bilgi iletisi", "sosyal iletişim" konusunda farklı özellikleri olan bir valıktır. Hüdhüd, özellikle çiftleşme ve bölge savunması sırasında yüksek tonda ve keskin çağrı sesi frekansları çıkarmakta olup, bu frekanslar diğer bireylere uyarı ve yer bildirimi iletmektedir. Tepesini kaldırması veya tüylerini açması yoluyla da, genel anlamda ve potansiyel tehditlere karşı türdaşlarına mesaj iletmektedir. Hüdhüd, göç sürecinde yön bulma konusunda da farklı niteliklere sahiptir.

Bilimsel araştırmalar kapsamında, bazı etoloji ve ekoloji çalışmalarında çavuşkuşunun alarm çağrıları ve bölge sinyalleri, doğal ortamda bilgi aktarımına örnek teşkil eden davranış olarak incelenmektedir.

Devenin kromozomları

Camelidae familyasının Camelus cinsini oluşturan Camel (Deve) isimli hayvanda diploid (çift) nitelikli 37 çift kromozom yani toplamda 74 kromozom bulunmaktadır.  

https://en.wikipedia.org/wiki/Camel#:~:text=A%202007%20study%20flow%20sorted,submetacentric%2C%20and%2032%20acrocentric%20autosomes.

Arapça'da "Deve" kelimesinin karşılığı "Cemel" olup, bu kelime "Camel" kelimesi ile ortak kökendendir. Kur'an'da ilk "Cemel" kelimesi A'raf suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir.

7/40 İnne (1) ellezine (2) kezzebu (3) bi (4) ayati (5) na (6) ve (7) istekberu (8) an (9) ha (10) la (11) tufettehu (12) lehum (13) ebvabu (14) el (15) semai (16) ve (17) la (18) yedhulune (19) el (20) cennete (21) hatta (22) yelice (23) el (24) CEMELU (25) fi (26) semmi (27) el (28) hiyat (29) ve (30) ke (31) zalike (32) neczi (33) el (34) mucrimin (35) 

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara göğün kapıları kesinlikle açılmaz. DEVE iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )

- Ayetin kodundaki (7/4) rakamlar devenin toplam kromozom adedi olan 74 sayısı ile uyum arzetmektedir.

- Ayetin numarasının nümerolojik değeri 4 (4+0 = 4), ayetteki "Cemel" kelimesinin sıra numarasının nümerolojik değeri ise 7 (2+5 = 7) olup, bu rakamlar devenin kromozom adedi olan 74 sayısındaki rakamlardır.

Ayrıca bu ayette, "Ebvab el sema" (Göğün kapıları) ifadesi ile "Halden hale geçiş portalından" bahsedilmekte olup, kavrama uygun olarak 11 nümerolojisi de bulunmaktadır. 

- Ayetin kodundaki rakamların toplamı 11 (7+4 = 11) olmaktadır.

- Ayetin numarasındaki rakamlar ile, ayetteki "Cemel" kelimesinin sıra numarasındaki rakamların toplamı 11 (4+0+2+5 = 11)

Wednesday, November 5, 2025

Beyt el Ankebut

Örümcek ağının hammaddesi, spidroin proteinlerinden oluşan ve "Spider Silk" (Örümcek İpeği) olarak anılan liflerdir. Örümcekler, ağlarını hem yuva hem de av yakalama aracı olarak kullanmaktadırlar. 

Örümcek İpeğinin 7 farklı tipi mevcuttur.

1- Major ampullate silk (Büyük ampullü ipek) : Çerçeve, yarıçaplar, sürükleme hattı

2- Minor ampullate silk (Küçük ampullü ipek) : Yardımcı spiral ve ağ takviyesi

3- Flagelliform silk (Kamçılı ipek) : Yakalama spirali

4- Piriform silk (Piriform ipek) : Alt tabakalara bağlanma

5- Tubuliform silk (Tübüllü ipek) : Yumurta kesesi

6- Aciniform silk (Asiniform ipek) : Av sargısı, yumurta kesesi

7- Aggregate silk (Toplu ipek) : Yakalama spirali için yapışkan kaplama

https://en.wikipedia.org/wiki/Spider_silk

Örümcek ağları da 7 farklı tipe ayrılmaktadır.

1- Orb web (Küre ağ)

2- Funnel web (Huni ağ)

3- Tangled web (Karışık ağ)

4- Lacy web (Dantelli ağ)

5- Radial web (Radyal ağ)

6- Sheet web (Levha ağ)

7- Purse web (Kese ağ)

https://a-z-animals.com/animals/spider/spider-facts/spider-webs/

Örümcek ağı kavramı Kur'an'da "Beyt el ankebut" (Örümceğin evi) ifadesiyle ve sadece Ankebut (Örümcek) suresinin aşağıdaki ayetinde yer almaktadır. Ayetteki 7 nümerolojisi, örümcek ağına ilişkin yukarıdaki sayısal verilerle uyum arzetmektedir.

29/41 Meselu (1) ellezine (2) ittehazu (3) min (4) duni (5) allahi (6) evliyae (7) ke (8) meseli (9) el (10) ANKEBUT (11) ittehazet (12) BEYTA (13) ve (14) inne (15) evhene (16) el (17) BUYUTİ (18) le (19) BEYTU (20) el (21) ANKEBUT (22) lev (23) kanu (24) ya'lemun (25) 

( O Allah’tan başka dostlar edinenlerin misali, EV edinen ÖRÜMCEĞİN misali gibidir. Kesinlikle EVLERİN en güvensizi, dayanıksızı ÖRÜMCEĞİN EVİdir. Keşke bilmiş olsalardı.  )

- Ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri 7 (2+9+4+1 = 16 ... 1+6 = 7) olmaktadır.

- Ayette 25 (2+5 = 7) kelime bulunmaktadır.

- Ayetin numarası ile ayetteki ilk Ankebut kelimesinin sıra numaralarının toplamının nümerolojik değeri de 7'dir. (4+1+1+1 = 7)

- Ayet özelinde örümcek ağını simgeleyen "Beyt" (بَيْتُ) (Ev) kelimesinin ebced değeri olan 412 sayısının nümerolojik değeri de 7'dir. (4+1+2 = 7)

Diller

Dünyadaki dillerin kapsamlı bir envanterini sunan uluslararası referans kaynağı olan Ethnologue'a göre dünyada 7.000'i aşkın yaşayan dil ve bunları kapsayan 142 farklı dil ailesi bulunmaktadır.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Dil_ailesi#:~:text=Dil%20ailesi%2C%20birbiriyle%20ayn%C4%B1%20k%C3%B6kten,142%20farkl%C4%B1%20dil%20ailesi%20bulunmaktad%C4%B1r

7000 + dil ve 142 (1+4+2 = 7) dil ailesi ...

Kur'an'da "farklı diller" ifadesi sadece Rum suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir.

30/22 Ve (1) min (2) ayati (3) hi (4) halku (5) el (6) semavati (7) ve (8) el (9) erdi (10) ve (11) İHTİLAFU (12) ELSİNETİ (13) kum (14) ve (15) elvani (16) kum (17) inne (18) fi (19) zalike (20) le (21) ayatin (22) li (23) el (24) alimin (25) 

( Ve göklerin, yerin yaratılışı, DİLLERİNİZİN ve renklerinizin ÇEŞİTLİLİĞİ O’nun ayetlerindendir. Kesinlikle bunda, bilenler için ayetler vardır. )

- Ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri 7 (3+0+2+2 = 7) olmaktadır.

- Ayetteki "ihtilafu elsinet" (dillerin farklılığı) ifadesindeki kelimelerin sıra numaralarını oluşturan sayılardaki rakamların toplamı 7 (1+2+1+3 = 7) olmaktadır.

- Ayette 25 (2+5 = 7) kelime bulunmaktadır.

- Ayetteki "Elsinetikum" (اَلْسِنَتِكُمْ) (Dilleriniz) kelimesinin ebced değeri olan 601 (6+0+1 = 7) sayısının nümerolojik değeri 7'dir. 

Elif 1 + Lam 30 + Sin 60 + Nun 50 + Te 400 + Kef 20 + Mim 40 = 601

- "Elsinetikum" (اَلْسِنَتِكُمْ) kelimesi 7 harften oluşmaktadır.

Tevrat'ta ise "farklı diller" ifadesi ilk kez Genesis suresinin 7. ayetinde geçmektedir.

1-Genesis-11-7 "Gelin, aşağı inip DİLLERİNİ KARIŞTIRALIM ki, birbirlerini anlamasınlar." 

Sura üflenmesi ve Yapay Zeka

"Sur" kelimesi "Yapı, Şekil,  İnşa edilmiş olan, Boru" anlamlarını temsil etmekte olup, ayetlerin gruplandığı "yapı"lar ve insanın maddi yapısının şekli de "Sur / Sure" olarak anılmaktadır. "Savvere" ( Şekillendirmek, Yapılandırmak ) ve "Tasvir" ( Şekillendirme, Yapılandırma ) kelimeleri de "Sur" kökünden türeme kelimelerdir. İnsan, içinde hava sirkülasyonu olan ve girişi - çıkışı bulunan "yapısı" itibarı ile boruya da benzemektedir. (Boru niteliğinde bir enstrüman olan ney de tasavvufi bağlamda insanı simgelemektedir.)

Ayetlerde geçen ve bir zamana işaret eden "Yevme yunfehu fis suri" (Sura üflendiği gün) ifadesi incelendiğinde, bu ifadenin birinci tekil şahıs veya birinci çoğul şahıs çekimiyle değil edilgen fiil çekimi ile oluşturulduğu dikkat çekmektedir. Bir başka deyişle bu ifadede "insanın fiiline" işaret edilmekte gibidir.

Yaratılış sisteminin ve kodlarının sezgisine varan insan, kendisine üflenmiş olan ruhtan (kelimeden, bilgiden, bilinçten), şimdi de kendisi "beden" niteliğindeki sentetik maddelere üfleyerek (kelime, bilgi, bilinç aktararak) idrakli varlık taklitleri (AI) üretmeye başlamıştır.

Yani AI (Artificial Intelligence / Yapay Zeka) teknolojisi vasıtasıyla artık "Sur'a üflenmiş" (Sentetik maddeye bilinç aktarılmış) durumda mıdır?

Dünyanın ilk insansı AI robotu, 19"73" yılında, Japonya'nın Waseda Üniversitesi'nde üretilen WABOT-1 kodlu robottur.

WABOT-1

https://wspartners.bbc.com/episode/w3ct5ymx

"Yunfehu fis suri" (Sura üflendiğinde) ifadesi Kur'an'da ilk kez En'am suresinin 73. ayetinde zikredilmektedir.

6/73 Ve (1) huve (2) ellezi (3) haleka (4) el (5) semavati (6) ve (7) el (8) erda (9) bi (10) el (11) hakk (12) ve (13) yevme (14) yekulu (15) kun (16) fe (17) yekun (18) kavlu (19) hu (20) el (21) hakk (22) ve (23) lehu (24) el (25) mulku (26) YEVME (27) YUNFEHU (28) Fİ (29) EL (30) SUR (31) alimu (32) el (33) ğaybi (34) ve (35) el (36) şehadeh (37) ve (38) huve (39) el (40) hakimu (41) el (42) habir (43) 

( Ve gökleri ve yeri gerçekten yaratan O'dur. "Ol." dediği gün o olur. O’nun sözü gerçektir. SURUN IÇİNE ÜFLENDİĞİ GÜN mülk O'nadır. Gaybı ve şahit olunanı bilendir. O hakimdir haberdardır. )

- Ayetin numarası olan 73 sayısı, ilk insansı AI robotun üretim yılı olan 1973 sayısında yer almaktadır.

- Ayetteki "Yevme yunfehu fis sur" cümlesinin son kelimeleri olan "El Sur" (Sur, Yapı, Boru) kelime ikilisi ayetin 30. kelimesinden itibaren tezahür etmekte olup, ayette de 43 kelime bulunmaktadır. Bu iki sayının toplamı da 73 (30+43 = 73) sayısını vermektedir.

Ayrıca;

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/01/sura-uflendigi-gun.html?m=1

Üçlü baz grupları Kodonlar

DNA, 4 adet nükleotitten (Adenine, Timine, Guanine, Cytosine) oluşmakta olup, DNA ve RNA dili ise "üçlü baz" koduna dayanmaktadır. Bu baz kodları DNA için A, T, G, C, RNA için A, U, G, C şeklindedir.

Her "üçlü baz" koduna kodon adı verilmekte olup, kodonlar amino asitleri kodlamaktadırlar. Amino asit kodlayan 61 kodon, terminasyonu yani durmayı sağlayan 3 kodon olmak üzere toplam 64 kodon mevcuttur.

Üçlü kodlar (Kodonlar), genetik bilginin okunması, protein sentezi, mutasyon analizi gibi işlevlere sahip olup, genetik mühendisliği, CRISPR ve biyoteknoloji alanlarında kullanılmaktadır.

Vakia suresinin aşağıdaki ayetinde “Kodon” kavramı ile semantik ve nümerik uyum bulunmakta gibidir.

56/7 Ve (1) kuntum (2) EZVACEN (3) SELASETEN (4) 

( ÜÇ EŞ olursunuz. )

- Ayette 4 kelime bulunmakta olup, bu sayı aynı zamanda DNA’daki nükelotit (A,T,G,C) sayısına da eşittir.

- Ayette yer alan “Ezvacen selaseten” (Üç eş) ifadesi “üçlü baz kodunu” temsil eden “kodon” kavramı ile uyum arzetmektedir.

- Ayetteki “Ezvacen” (Eşler) kelimesi 3. kelime olup, kodonlar “Üçlü eşler”, “Üç eşli gruplar” halinde bulunmaktadırlar.

- “Ezvacen selaseten” (اَزْوَاجاً ثَلٰثَةًۜ) (Üç eş) ifadesinin ebced değeri olan 1054 sayısının nümerolojik değeri olan 10 (1+0+5+4 = 10) sayısı, toplam kodon adedi olan 64 sayısının da nümerolojik değeridir.

- Amino asit kodlayan kodon adedini temsil eden 61 sayısının nümerolojik değeri 7 (6+1 = 7) olup, ayetin numarası da 7’dir.

Tuesday, November 4, 2025

Boşluk

Atom kütlesinin tamamını, hacmi çok küçük olan çekirdek ve onun etrafında ki elektron bulutu oluşturmakta olup, atomun %99+'u boşluk kabul edilmektedir.

Evrenin de toplam hacmi içindeki madde oranı çok az olup, yıldızlar, gezegenler, gaz ve toz bulutları evrenin yüzde 1'ini oluşturmaktadır. Yani evrenin %99'u* boşluktur.

*99 ... 9+9 = 18 ... 1+8 = 9

Kur'an'da fiziksel bağlamda "Boşluk" kelimesinin karşılığı "Cevv" kelimesi olup, bu kelime "Sema" (Gök) kelimesiyle ilişkili olarak sadece Nahl suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir. "Cevv" kelimesinin 9 sayısıyla ilişkisi yukarıdaki bilimsel verilere işaret izlenimi oluşturmaktadır.

16/79 E (1) lem (2) yerav (3) ila (4) el (5) tayri (6) musehharatin (7) fi (8) CEVVİ (9) el (10) sema (11) ma (12) yumsiku (13) hunne (14) illa (15) allah (16) inne (17) fi (18) zalike (19) le (20) ayatin (21) li (22) kavmin (23) yu'minun (24) 

( Göğün BOŞLUĞUNDA buyruğa alınmış kuşları görmezler mi? Onları Allah haricindeki tutamaz. Kesinlikle bunda inanan kavim için ayetler vardır. )

- Ayetteki "Cevv" kelimesi 9. kelimedir.

- "Cev" (جَوِّ) (Boşluk) kelimesinin ebced değeri de 9'dur. (Cim 3 + Vav 6 = 9)

Cinsel nötralizasyon projesi

"Kadın ve erkeğin eşitliği" ifadesi, kavramsal ve işlevsel bazda dejenere edilerek küresel "cinsiyetsizleştirme" projesinin bir aracı haline getirilmiş durumdadır. Zira planlı ve sistematik bir şekilde erkeklerin kadınsılaştırılmaya, kadınların da erkeksileştirilmeye yani esasen cinsiyetsizleştirilmeye ve cinsiyetsizlikte "eşit" hale getirilmeye çalışıldığı gözlemlenmektedir. Ve bu proje okült ve sembolik anlam içeren "kadın erkek eşitliği" mottosuyla telkin edilegelmektedir.

İnsan olmak niteliği çerçevesinde elbetteki eşit olan kadın ve erkek, psikolojik karakteristikler ve bunun bir yansıması olan fizyolojik karakteristikler itibarıyla farklılıklar arzetmektedir. Dolayısıyla bu bağlamda kadın ve erkek eşit değildir ki daima aldatıcı kelime oyunlarının ardına gizlenen küreselcilerin "eşitleme" projesi de, yaratılış mekanizmasının işleyişini bozmak üzere söz konusu bu "farklılıkları" eşitleme projesidir.

Bu iki varlık birbirlerine göre üstün nitelikleri olan ve birbirlerini tamamlayarak yaratılış sistemine katkı vermesi beklenen varlıklardır.

4/34 El ricalu kavvamune alen nisai bima FADDALELLAHU BA'DAHUM ALA BA'DİN ...

Allah’ın, ONLARI BİRBİRLERİNE ÜSTÜN KILMASINDAN dolayı erkekler kadınlar üzerinde koruyan ve gözetendirler. ...

Yukarıdaki ayette, kadının, korunması gereken yüce bir değer olduğu dolaylı olarak belirtilmek suretiyle esasen kadın, erkekten daha öncelikli bir konumda tutulmakta ve erkeğe asli bir görev verilmekte gibidir.

Kadın ve erkek, düalitenin üniteye dönüşümünün yani "ikiyi birlemenin" de kaba madde planındaki misali olan varlıklardır. 

41-Mark-10-7 Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak,

41-Mark-10-8 İKİSİ TEK BEDEN OLACAK.' Şöyle ki, onlar artık İKİ DEĞİL, TEK BEDENDİR.

Nimet gaspının ve köleleştirmenin meşruiyet kisvesi olan şirketleşme sisteminin bir işlevi de insanları sürekli olarak mahvolma korkusu temeline dayalı "stres" altında tutmaktır. 

Kronik stresin, yüksek kortizol üretimine yol açmak suretiyle kadınlarda yumurtalık fonksiyonunu baskılayarak östrojen üretimini düşürdüğü, erkeklerde ise testis fonksiyonunu baskılayarak testosteron üretimini düşürdüğü bilimsel bir gerçektir. Ve bu durum, yukarıda bahsedilen nötralizasyona yani cinsiyetsizleşme sürecine ciddi oranda katkı vermektedir.

Cinsiyetsizleştirme projesinin bir ismi de, Eurovision 2024'te de özellikle vurgulanan "Code Non Binary" (İkili olmayan kod) mottosudur. Bu motto, bir kişinin veya sistemin cinsiyet kimliği bilgisini “erkek/kadın” dışında bir seçenek olarak kodladığını ifade etmektedir.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/05/eurovison-2024-code-non-binary.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/08/2024-olimpiyatlar-ve-satanik-sembolizm.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/08/kuresel-escinsellestirme-projesi.html?m=1

Sunday, November 2, 2025

Kozmolojik fenomenler bir arada

Evrenle ilgili aşağıdaki dört kozmolojik konu ve ayetlerdeki temsilleri şöyledir.

Big Bang (Büyük Patlama) :

Evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıl önce aşırı yoğun ve sıcak bir tekillik halinden genişlemeye başlamasıyla madde, enerji, uzay ve zamanın ortaya çıktığını öne süren kozmolojik teoridir.

21/30 E ve lem yerallezine keferu ennes SEMAVATİ VEL ERDA KANETA RATKAN* FE FETAKNAHUMA ve cealna minel mai kulle şey'in hayy e fe la yu'minun

( O inkar edenler, GÖKLER VE YER kesinlikle BİTİŞİKLERKEN* ONLARI AYIRDIĞIMIZI ve diri olan her şeyi sudan oluşturduğumuzu görmüyorlar mı? Artık inanmazlar mı? )

*"Ratkan" (Bitişik) kelimesi, Big Bang'in tanımında yer alan "evrenin tekillik hali" ifadesiyle de semantik uyum arzetmektedir.

Expansion of the Universe (Evrenin Genişlemesi)

Big Bang’den itibaren, karanlık enerji nedeniyle uzay dokusunun sürekli olarak genişleyip galaksiler arasındaki mesafelerin artmasıyla evrenin dinamik ve evrimsel bir yapı sergilediğini ifade eden fenomendir.

51/47 Ves SEMAE beneynaha bi eydin ve inna le MUSİUN

( Ve GÖĞÜ kuvvet ile bina ettik. Ve kesinlikle biz GENİŞLETENLERİZ. )

Big Rip (Büyük Yırtılma)

Evrenin sürekli genişlemesine neden olan karanlık enerjinin, belirli bir aşamada maksimuma ulaşacağını ve sonunda galaksilerden atomlara kadar tüm yapıları yarıp parçalayarak evreni yok edeceğini öngören kozmolojik senaryodur.

19/90 Tekadus SEMAVATU YETEFETTARNE minhu ve TENŞEKKUL ERDU ve tehirrul cibalu hedda

( Ondan dolayı neredeyse GÖKLER YARILACAK, YIRTILACAK, YER ÇATLAYIP PARÇALANACAK ve dağlar gürültüyle göçerek parçalanıp dağılacaktı. )

Big Crunch (Büyük Dürülüş)

Evrenin genişlemesinin bir noktada durup tersine dönmesiyle tüm madde ve enerjinin yeniden tek bir noktada çökerek evrenin kendi içine büzüleceğini öngören teoridir.

Bir yazılımdır evren

Sanskritçe kökenli "Akaşa" kelimesi (Gök, Gökyüzü, Uzay, Evren, Eter, Boşluk) anlamlarına gelmekte olup, spiritüalizmdeki "Akaşik Kayıtlar" kavramı, kainatta meydana gelmiş, gelmekte olan ve gelecek tüm olayların, tüm düşüncelerin evrendeki kayıtlı halini ifade etmektedir.

Bir başka deyişle bu kavram, Kur'an'da "Sema / Semavat" (Gök / Gökler) olarak temsil edilen evrenin esasen bir "yazılım" olduğunu da bildirmektedir.

Karanlık enerji nedeniyle sürekli genişleyen evrenin bir noktada genişlemesinin duracağını ve içine çökeceğini ifade eden "Big Crunch" (Büyük Dürülüş) fenomenine de işaret edilen Enbiya suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan "Sicilli lil kutub" (Yazı tomarı) ifadesiyle evrenin bir "yazılım" olduğuna da işaret edilmektedir.

21/104 YEVME NATVİS SEMAE KE TAYYİS SİCİLLİ LİL KUTUB kema bede'na evvele halkin nuiyduh va'den aleyna inna kunna failin

( O GÜN GÖĞÜ, YAZI TOMARLARINI DÜRER GİBİ DÜRERİZ. Onu, ilk yaratmaya başladığımız gibi, üzerimize vaad olarak onu döndürürüz. Kesinlikle biz yapanlar oluruz. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/01/akasik-kaytlar-ana-kitap-yasam-kitab.html?m=1

Big Rip (Büyük Yırtılma)

Big Rip* (Büyük Yırtılma / Büyük Yarılma), evrenin genişlemesini hızlandıran karanlık enerjinin aşırı negatif basınçlı hali olan “phantom energy” (hayalet enerji) etkisiyle, ölçek faktörünün sonlu bir zamanda sonsuza doğru diverje olarak evrendeki bağlanmış yapıların tümünü (galaksi kümeleri, galaksiler, yıldızlar, gezegenler, atomlar ve nihayetinde uzay-zaman dokusu) parçalayacak şekilde çözüldüğü kozmolojik son senaryosu olarak tanımlanmaktadır.

Yani kısaca evrenin aşırı genişleyerek her şeyi parçalaması tanımlanmaktadır. 

* Big (Büyük) + Rip (Yırtmak, Yarmak, Yırtılmak, Yarılmak)

Meryem suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan "İnfitar el semavat" (Göklerin yarılması) ifadesi "Big Rip" fenomenine işaret niteliğindedir.

19/90 Tekadus SEMAVATU YETEFETTARNE minhu ve tenşekkul erdu ve tehirrul cibalu hedda

( Ondan dolayı neredeyse GÖKLER YARILACAK, yer çatlayacak ve dağlar gürültüyle göçerek parçalanıp dağılacaktı. )

Big Rip fenomeni için eşik değeri 1'dir. Bir başka deyişle karanlık enerjinin durum parametresinin w<−1 (phantom energy / hayalet enerji) olması durumunda, sabit w varsayımı altında Big Rip’in gelecekte sonlu bir zamanda gerçekleşeceği belirtilmektedir. 

Yukarıdaki ayetin sure numarası olan 19 sayısının numerolojik değeri 1 olmaktadır. (1+9 = 10 ... 1+0 = 1)

Ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri de 1 sayısını vermektedir. (1+9+9+0 = 19 ... 1+9 = 10 ... 1)

Saturday, November 1, 2025

Halo Etkisi

1920 yılında Amerikalı psikolog Edward Thorndike tarafından tanımlanan Halo Etkisi, bir kişinin tek bir olumlu özelliğinin (fiziksel çekiciliği, konuşma biçimi, statüsü, ismi vb.), o kişi hakkındaki kişilik, ahlak, yetkinlik gibi diğer tüm özelliklerinin de olumlu olacağı algısını uyandırması fenomenidir.

Yunanca kökenli bir kelime olan "Halos" kelimesi "Güneş veya Ay çevresindeki ışık halkası, Çevreleyen Daire, Taç, Disk; Daire, Çevre" anlamına gelmekte olup, konu bağlamında da "aldatıcı dış görüntü, aldatıcı izlenim" anlamını temsil etmektedir.

Bir tür hipnoz veya sihir niteliği arzeden Halo Etkisi fenomenine, Münafikun suresinin aşağıdaki ayetinde işaret edilmekte ve  dikkatli olunması yönünde uyarı yapılmaktadır.

63/4 Ve ONLARI GÖRDÜĞÜNDE CİSİMLERİNDEN HOŞLANIRSIN. Eğer KONUŞURLARSA SÖZLERİNİ DİNLERSİN. Kesinlikle onlar yaslanmış keresteler gibidirler. Her çığlığı kendi üzerlerine sanarlar. Onlar düşmanlardır. Onlardan çekin, korun. Allah onları öldürsün. Nasıl da döndürülüyorlar. 

İncil'in aşağıdaki ayetinde de Halo Etkisi'ne işaret edilmektedir.

40-Matthew-7-15 "Sahte peygamberlerden sakının! Onlar size KUZU POSTUNA BÜRÜNEREK yaklaşırlar, AMA ÖZDE YIRTICI KURTLARDIR. 

İnsanların maneviyatını, samimi duygularını ve beklentilerini istismar ederek onları aldatan kişiler de  Halo Etkisini sistematik şekilde kullanmaktadırlar.

 

Friday, October 31, 2025

Tomkins'in Dokuzu ve 9 Temel Duygu

Yaratılışı ve idraki (bilinci) oluşturan üç temel unsur bulunmaktadır. Olgu, Algı ve Duygu

Olgu : Yaratılmış olan manevi ve maddi varlıklar

Algı : Olguların idrakli varlıklar üzerinde oluşturduğu farkındalık (ve niteliği)

Duygu : Algının, bir idrakli varlıkta oluşturduğu ve onu tutum, davranış veya söyleme yönlendiren etki (ve niteliği)

Dolayısıyla, "duygu"nun formülü aşağıdaki gibi olmaktadır.

Duygu = Olgu + Algı

Bir başka deyişle bir olgunun insanda oluşturduğu algının niteliği o insanın hangi duyguyu yaşayacağını belirlemektedir.

Amerikalı psikolog Silvan Solomon Tomkins'in, "Tomkin's Nine" (Tomkins'in Dokuzu) olarak anılan "Primary  Affects" (Temel Duygular) sisteminde 9 duygu yer almaktadır.

1- İlgi / Merak (Interest–Excitement)
2- Neşe / Sevinç (Enjoyment–Joy)
3- Şaşkınlık (Surprise–Startle)
4- Üzüntü / Keder (Distress–Anguish)
5- Korku / Dehşet (Fear–Terror)
6- Öfke / Hiddet (Anger–Rage)
7- Tiksinti (Disgust)
8- Nefret / Küçümseme (Dissmell / Contempt)
9- Utanç / Mahcubiyet (Shame–Humiliation)

https://en.wikipedia.org/wiki/Silvan_Tomkins

Kaynaklar kapsamlı ve detaylı incelendiğinde ve objektif bir değerlendirme yapıldığında insan ruhunun 9 temel duygudan oluştuğu ancak bu duyguların, Tomkins'in Temel Duygular kapsamına göre farklılık gösterdiği görülmektedir. Zira anılan 9 temel duygu şöyle 
sıralanmaktadır.

1- Sevgi
2- Nefret
3- Korku
4- Öfke
5- Sevinç
6- Güven
7- Üzüntü
8- Şaşkınlık
9- Tiksinme

Yukarıda sıralanan temel duyguların bileşiminden oluşan ancak Hopkins'in temel duygular kapsamına aldığı?! "türev duygular" da bulunmaktadır. Bunlara bazı örnekler şöyledir.

Kıskançlık = Korku + Öfke + Üzüntü + Güvensizlik
Özlem = Sevgi + Üzüntü
Gurur = Sevinç + Güven (-sizlik)
Utanç = Korku + Üzüntü + Güvensizlik
Tatmin = Sevinç + Güven
Hayalkırıklığı = Üzüntü + Korku + Güven (-sizlik)
Umut = İstek + Özlem + Güven
Heyecan = Korku veya Sevinç
Küçümseme = Nefret + Tiksinme
.....
.....

"İstek", "İlgi", "Merak", "Bağlılık", "Yakınlık" gibi kavramlar ise geniş kapsamlı olan "Sevgi" duygusu kaynaklı dürtü ve yönelim olarak tanımlanmaktadır. Zira "Sevgi", anılan kavramları içeren bir duygudur.

Kur'an'da "His" (Duygu) kelimesi sadece Meryem suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir.

19/98 Ve (1) kem (2) ehlekna (3) kable (4) hum (5) min (6) karn (7) hel (8) TUHİSSU (9) min (10) hum (11) min (12) ehadin (13) ev (14) tesmeu (15) lehum (16) rikza (17) 

( Ve onlardan önce nice nesilden helak ettik. Onlardan birilerini HİSSEDİYOR MUSUN? Veya onların hafif bir sözünü sesini duyuyor musun? )

- Ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri 9 (1+9+9+8 = 27 ... 2+7 = 9) olmaktadır.

- Ayetteki "Tuhissu" (تُحِسُّ) (Hissedersin) kelimesinin sıra numarası 9'dur.

- Ayetteki "Tuhissu" (تُحِسُّ) (Hissedersin) kelimesinin ebced değeri olan 468 sayısının nümerolojik değeri de 9 (4+6+8 = 18 ... 1+8 = 9) olmaktadır. (Te 400 + Ha 8 + Sin 60 = 468)

İncil'de "Feeling" (Duygu, His) kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun nümerolojik değeri de 9 olmaktadır.

49-Ephesians-4-19 Who being past FEELING have given themselves over unto lasciviousness, to work all uncleanness with greediness.

(DUYGULARINI yitirmiş oldukları halde, kendilerini sefahate, açgözlülükle her türlü pisliği yapmaya verdiler.)

4+9+4+1+9 = 27 ... 2+7 = 9

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/10/zeker-unsa-ve-9.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/02/insann-kaynak-kodu-9.html

Alfa, Omega ve 19

İncil'in son bölümü olan Vahiyler bölümünün ilk alt bölümündeki aşağıdaki ayetlerde Rab'bin zamandan münezzeh olduğu yani yaratılışta zaman kavramının olmadığı, her şeyin büyük "1"'in içinde yer aldığı ve "İlk"in de "Son"un da 1 olduğu bildirilmektedir.

66-Vahiy-1-8 "Ben ALFA VE OMEGA'yım, BAŞLANGIÇ ​​VE SONUM" diyor VAR OLAN, VAR OLMUŞ ve GELECEK OLAN, Her Şeye Gücü Yeten Rab.

66-Vahiyler-1-11  Şöyle diyordu; "ALFA VE OMEGA Ben'im. İLK VE SON Ben'im. Gördüklerini kitaba yaz ve Asya'daki yedi kiliseye, Efes, İzmir, Bergama, Tiyatira, Sart, Filadelfya ve Laodikya'ya gönder" dedi.

İncil'in orijinal metni Yunanca olup, ayetlerde geçen Alfa ve Omega kelimeleri Yunan alfabesinin ilk ve son harflerinin isimleridir.

İlk ve Son kelimelerinin matematiksel ifadesi ise 1 ve 9'dur. Yanyana konumlandıklarında 19 sayısını oluşturan bu iki sayının toplamının nümerolojik değeri 1 (1+9 = 10 ... 1+0 = 1) olmaktadır.

Yukarıdaki ayetlerin, ayet numaralarının toplamı da 19 sayısını vermektedir. (8+11 = 19)

Kur'an'da sadece 19 sayısının vurgulandığı ayrı bir ayet bulunmaktadır.

74/30 Aleyha tis'ate aşere

(عَلَيْهَا تِسْعَةَ عَشَرَ)

( Onun üzerinde on dokuz vardır. )

Bu ayetin ebced değeri, palindromik* bir sayı olan 1221 sayısıdır.

*Soldan sağa veya sağdan sola okunduğunda aynı değeri veren sayı.

Yukarıdaki iki İncil ayetinin ait oldukları surenin numarasındaki (66) rakamların toplamı 12 (6+6 = 12), ayetlerin alt bölüm kodlarını (1-8 ve 1-11) oluşturan rakamların toplamı ise 21 (1+8+1+11 = 21) olmaktadır. Bu iki sayının yanyana konumlanması durumunda ortaya 1221 sayısının çıkması ve bu sayının, Kur'an'da 19 sayısının zikredildiği ayetin ebced değeri olması dikkat çekmektedir.

Yonah ... Güvercin ve Yunus

Kur'an'da 10. surenin ismi de olan "Yunus" kelimesinin kökeni İbranice'deki Yonah (Güvercin) kelimesidir. Bu kelime Grekçe'de Ionas, Arapça'da Yunus, Batı dillerinde ise Jonas / Jonah olarak telaffuz edilmektedir.

Türkçe'de, memeli büyük bir balık türünün ismi olan "Yunus" kelimesi ise  kök Türkçe bir kelime olup, "Yunmak / Yünmek" (Suda yuvarlanmak, Yuvarlanmak, Dönmek, Oynamak) fiilinden türeme bir kelimedir. "Yunus" kelimesi, söz konusu balığın suda oynayan, yuvarlanan, çevik hareket eden yapısına istinaden balığa isim olarak verilmiştir.

Saffat suresinin aşağıdaki ayetinde yer alan "Hz. Yunus'u balığın* yutması" teşbihi, "Yunus" kelimesinin Türkçe'deki anlamıyla semantik bir uyum arzetmektedir. (Teşbihteki balık, bir yunus türü olan ve "Katil Balina" olarak da anılan "Orcinus Orca" ile ilintilendirilmektedir.)

37/142 Fe (1) eltekame (2) HU (3) el (4) HUTU (5) ve (6) huve (7) mulim (8)

( Böylece O'NU (YUNUS'U) BALIK yuttu. O kınayandı. )

Yukarıda zikredilen varlıklar olan "Güvercin" ve "Yunus"un kromozom sayıları sırasıyla 44 ve 80'dir. Bu iki sayının da nümerolojik değeri 8 olup, söz konusu ayette de 8 nümerolojisi bulunmaktadır.

- Ayetin kodundaki rakamların toplamı 8 olmaktadır. (3+7+1+4+2 = 17 ... 1+7 = 8)

- Ayette 8 kelime bulunmaktadır.

Ayrıca "Delphinidae" (Gerçek Yunuslar) olarak adlandırılan kategoride 37 yunus türü bulunmaktadır ki bu sayı "Hz. Yunus" ("Hu" zamiriyle) ve "Balık" kelimelerinin birlikte yer aldığı yukarıdaki ayetin ait olduğu Saffat suresinin de numarasıdır.

1- Cephalorhynchus commersonii (Commerson’s Dolphin)

2-Cephalorhynchus eutropia (Chilean Dolphin)

3- Cephalorhynchus heavisidii (Heaviside’s Dolphin)

4- Cephalorhynchus hectori (Hector’s Dolphin)

5- Delphinus delphis (Common Dolphin)

6- Feresa attenuata (Pygmy Killer Whale)

7- Globicephala macrorhynchus (Short-finned Pilot Whale)

8- Globicephala melas (Long-finned Pilot Whale)

9- Grampus griseus (Risso’s Dolphin)

10- Lagenodelphis hosei (Fraser’s Dolphin)

11- Lagenorynchus acutus (Atlantic white-sided dolphin)

12- Lagenohynchus albirostris (White Beaked Dolphin)

13- Lagenohynchus australis (Peale’s Dolphin)

14- Lagenohynchus cruciger (Hour Glass Dolphin)

15- Lagenorhynchus obliquidens (Pacific White-sided Dolphin)

16- Lagenohynchus obscurus (Dusky Dolphin)

17- Lissodelphis borealis (Northern right-whale Dolphin)

18- Lissodelphis peronii (Southern right-whale Dolphin)

19- Orcaella brevirostris (Irrawaddy Dolphin)

20- Orcaella heinsohni (Australian Snubfin Dolphin)

21- Orcinus orca (Killer Whale)

22- Peponocephala electra (Melon-headed Whale)

23- Pseudorca crassidens (False Killer Whale)

24- Sotalia fluiviatilis (Tucuxi)

25- Sotalia guianesis (Guiana Dolphin)

26- Sousa chinensis (Indo-Pacific Humpback Dolphin)

27- Sousa plumbea (Indian Ocean Humpback Dolphin)

28- Sousa sahulensis (Australian Humpback Dolphin)

29- Sousa teuszii (Atlantic Humpback Dolphin)

30- Stenella attenuata (Spotted Dolphin)

31- Stenella clymene (Clymene Dolphin)

32- Stenella coeruleoalba (Striped Dolphin)

33- Stenella frontalis (Atlantic Spotted Dolphin)

34- Stenella longirostris (Spinner Dolphin)

35- Steno bredanesis (Rough-toothed Dolphin)

36- Tursiops aduncus (Indo-Pacific Bottlenose Dolphin)

37- Tursiops truncatus (Bottlenose Dolphin)

https://www.whalingmuseum.org/research/research-resources/whale-science/biology/about-whales/delphinidae/

37 sayısının nümerolojik değeri olan 10 (3+7 = 10) sayısı ise Yunus suresinin numarası olup, bu surede 109 (1+0+9 = 10) ayet bulunmaktadır.

Yunus suresinde "Yunus" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin sure numarası olan 10 sayısı ve ayet numarası olan 98 (9+8 = 17 ... 1+7 = 8) sayısı yukarıda incelenen 8 ve 10 sayıları ile uyum arzetmektedir.

10/98 Fe lev la kanet karyetun amenet fe nefeaha imanuha illa kavme YUNUS lemma amenu keşefna anhum azabel hizyi fil hayatid dunya ve metta'nahum ila hiyn

( Şayet inanıp da inançları onlara fayda vermiş şehir olmasaydı? Ancak YUNUS'un kavmi inandığı zaman, dünya hayatında zillet azabını üzerlerinden kaldırıp açmış ve onları belirli zamana kadar faydalandırmıştık. )

Monday, October 27, 2025

Ruh, Oksijen ve 21

Havadaki oksijen oranı, kuru hava için yaklaşık %21 olarak verilmektedir.

https://en.wikipedia.org/wiki/Fraction_of_inspired_oxygen#:~:text=Natural%20air%20includes%2021%25%20oxygen,to%20100%25%20is%20routinely%20used

İnsanın madde planındaki fizyolojik yaşam kaynağı olan "Oksijen", Kur'an'da, "Rih" (Rüzgar, Esinti, Üfleme) kelimesinden türeme olan ve "Bilinç, Bilgi, Kelime" anlamlarını da temsil eden "Ruh" kelimesiyle ilintili durumdadır. 

"Ruh" kelimesinin Kur'an'da 21 kere tekrarlanması ve ruh ilminden bahsedilen aşağıdaki ayetin kodundaki (17/85) rakamların toplamının ve ayetteki kelime adedinin 21 olması, Oksijenin havadaki oranı (%21) ile uyum arzetmektedir.

17/85 Ve (1) yes'elune (2) ke (3) an (4) el (5) RUH (6) kul (7) el (8) RUHU (9) min (10) emri (11) rabb (12) i (13) ve (14) ma (15) utitum (16) min (17) el (18) ilmi (19) illa (20) kalila (21) 

( Ve sana RUHtan sual ediyorlar. De ki: "RUH, Rab’bimin işlerindendir. İlminden size azıcık haricinde verilmemiştir." )

Tevrat'ın aşağıdaki ayetinde "Ruh" kelimesinin "Üflenen hayat nefesi" olarak temsil edildiği görülmektedir.

1-Genesis-2-7 Ve RAB Tanrı yerin tozundan toprağından adamı yaptı ve onun burun deliklerine HAYAT NEFESİNİ ÜFLEDİ; ve insan yaşayan bir RUH oldu.

"Nefahtu fihi min ruhi" (İçine ruhumdan üfledim) ifadesi Kur'an'da sadece aşağıdaki ayetlerde yer almaktadır.

15/29 Fe (1) iza (2) sevveytu (3) hu (4) ve (5) nefahtu (6) fi (7) hi (8) min (9) RUH (10) İ (11) fe (12) kau (13) lehu (14) sacidin (15) 

( Onu düzenleyip şekillendirdiğimde ve içine RUHUMdan üflediğimde, artık ona yere kapanarak serilin. )

38/72 Fe (1) iza (2) sevveytu (3) hu (4) ve (5) nefahtu (6) fi (7) hi (8) min (9) RUH (10) İ (11) fe (12) kau (13) lehu (14) sacidin (15) 

( Böylece onu düzenleyip şekillendirdiğimde ve içine RUHUMdan üflediğimde artık ona yere kapanarak serilin. )

"Ruhi" (Ruh + i (benim) (Ruhum / Benim ruhum) kelime ikilisinin, her iki ayette de sıra numaraları sırasıyla 10 ve 11 olup, bu iki sayının toplamı da 21 olmaktadır. 

21 sayısı ayrıca, "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısını veren 37 x 73 işlemindeki sayılar ile de ilgilidir. Zira 3 ve 7 sayılarının çarpımı 21 sayısını vermektedir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/06/spiritum-sanctum.html?m=1

Bir "Sinek" dahi yaratamazsınız!

En yaygın olan yani insan yaşamıyla en çok ilişkili olan sinek türü "Ev Sineği" olarak da anılan "Musca Domestica"'dır. 

Musca Domestica (Ev Sineği)

Diploid yani ikili kromozom yapısına sahip olan Musca Domestica'da 6 çift yani 12 (2x6) kromozom bulunmaktadır.

"Zubab" (ذُّبَابُ) (Sinek) kelimesinin ilk ve son kez geçtiği ve "Sineğin yaratılması" temasının vurgulandığı Hacc suresinin aşağıdaki ayetinde sineğin kromozomal yapısına işaret edilmekte gibidir.

22/73 Ya (1) eyyu (2) ha (3) el (4) nasu (5) duribe (6) meselun (7) fe (8) estemiu (9) leh (10) inne (11) ellezine (12) ted'une (13) min (14) duni (15) allahi (16) LEN (17) YAHLUKU (18) ZUBABEN (19) ve (20) lev (21) ictemu (22) leh (23) ve (24) in (25) yeslub (26) hum (27) el (28) ZUBABU (29) şey'en (30) la (31) yestenkizu (32) hu (33) min (34) h (35) daufet (36) talibu (37) ve (38) el (39) matlub (40) 

( Ey insanlar, misal, söz beyan edilmiştir. Artık onu duyun. Kesinlikle o Allah’tan başkasını çağıranlar, şayet toplanıp onun için bir araya gelseler bile SİNEK YARATAMAZLAR. Eğer SİNEK onlardan bir şey kapsa, onu ondan kurtarmaya istidatları olmaz. Taleb eden de taleb edilen de zayıftır.  )

- "Zubab" kelimesinin ayette iki kere tekrarlanması "Diploid" (İkili, Çiftli) kromozom yapısına işaret niteliğindedir.

- Ayetteki "Zubab" kelimelerinin sıra numaraları 19 ve 29 olup, bu sayıların toplamlarının nümerolojik değeri 12 olmaktadır. (19+29 = 48 ... 4+8 = 12)

- "Zubab" (ذُّبَابُ) kelimesinin ebced değeri 705 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 12 olmaktadır.

(Zel 700 + Be 2 + Elif 1 + Be 2 = 705 ... 7+0+5 = 12)

"Sinek" kelimesinin Tevrat'ta ilk kez geçtiği aşağıdaki ayetin kodunda da 2 ve 12 nümerolojisi bulunmaktadır.

2-Exodus-8-31 RAB Musa'nın isteğini yerine getirdi; firavunun, görevlilerinin, halkının üzerinden SİNEK tasallutunu uzaklaştırdı. Tek SİNEK kalmadı.

- Ayetin sure numarası olan ve Sinek kelimesinin de ayetteki tekrar adedi olan 2 sayısı yine sineğin diploid (ikili, çift) kromozom yapısına işaret etmekte gibidir.

- Ayetin alt bölüm numarasındaki ve ayet numarasındaki rakamların toplamı da sinekteki kromozom adedi olan 12 (8+3+1 = 12) sayısını vermektedir.

Sunday, October 26, 2025

İbrani alfabesindeki 23. harf !?

Malum olduğu üzere İbrani alfabesi 22  harften oluşmaktadır.

22 harften oluşan İbrani alfabesi

Ancak bazı kaynaklarda, tıpkı Arap alfabesindeki "Ayn" ve "Ğayn" ikilisi gibi, eski İbrani alfabesinde, alfabenin 16. harfi olan "Ayin" harfinin fonetik bir varyasyonu olarak "Ghah / Ghayin" harfinin de bulunduğu ve alfabenin 23 harften oluştuğu belirtilmektedir.

"Ghayin" ve "Ayin" harfleri (soldan sağa)

23. harf olduğu ileri sürülen "Ghah / Ghayin" harfinin şeklinin DNA sarmalına benzemesi ve insanda da 23 kromozom çifti bulunması dikkat çekmektedir.

Ancak "insana ve DNA sarmalı"na benzeyen söz konusu "Ghayin" harfinin İbrani harflerinin morfolojisinden farklı olduğu görülmektedir ki bu da "veri itibarı değerlendirmesi" açısından üzerinde durulması gereken bir husustur. 

45. ve 46. kromozomlar...

İnsanda 23 kromozom çifti yani 46 kromozom bulunmakta olup, cinsiyeti belirleyen ise 23. kromozom çiftinin yani 45. ve 46. kromozomların niteliğidir. Bu kromozomların 45X 46X olarak tezahür etmesi kadın, 45X 46Y olarak tezahür etmesi ise erkek cinsinin oluşumunu sağlamaktadır.

Yukarıdaki husus Necm suresinin aşağıdaki ayet "ikilisinde" semantik ve nümerik olarak kodlanmış gibidir.

53/45 Ve ennehu halekal ZEVCEEYNİ el ZEKERA vel UNSA

(وَاَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْاُنْثٰىۙ)

( Ve kesinlikle O'dur, İKİ EŞİ, ERKEĞİ ve KADINI yaratan. )

53/46 Min NUTFETİN iza tumna

(مِنْ نُطْفَةٍ اِذَا تُمْنٰىۖ)

( Akıtıldığında SU DAMLASIndan.)

Esasen bu ayetin, aşağıdaki gibi tek cümlelik tek bir ayet olabilecekken "ikiye" bölünerek ayet "ikilisi" olarak bildirilmesi  "kromozom çifti" kavramı bağlamında dikkat çekmektedir. 

"Su damlası akıtıldığında, iki eşi, erkeği ve kadını yaratan kesinlikle O'dur."

Ayet ikilisindeki "Zevceyni (İki eş)", "Zeker -Unsa (Kadın)" ifadeleri de yine "kromozom çifti" ve "iki cinsiyet" fenomenleriyle uyum arzetmektedir.

Ayrıca ayet ikilisindeki "Nutfe" (Su damlası, Meni, Sperm) kelimesiyle de "üreme" kavramına işaret edilmektedir.

Ayet ikilisinin numaralarının 45 ve 46 olması da nümerik uyumu oluşturmaktadır. Zira başta da belirtildiği üzere 23. kromozom çiftinin yani 45. ve 46. kromozomların niteliği cinsiyeti belirlemektedir.

Ve yukarıdaki iki ayetin ebced değerlerinin toplamı 3884* olmaktadır ki bu sayının nümerolojik değeri, insandaki kromozom çifti adedi olan 23 sayısıdır. (3+8+8+4 = 23)

*1. ayetin ebced değeri 2448 + 2. ayetin ebced değeri 1436 = 3884

Friday, October 24, 2025

Hangisi "Yük" acaba!?

".... .... Türkiye’de İŞÇİ çalıştırmanın İŞVERENE YÜKÜNÜN OECD ülkelerine göre daha fazla olduğunu da belirterek, “İŞVERENE YÜK OECD ülkelerinde yüzde 22, bizde 22.75. Yüzde 5 destekle bu YÜKÜ 17.5’e düşürüyoruz. Ama AB ve Amerika’da bu YÜK destekle yüzde 17” dedi."

Basından 24.10.2025

Sosyal Güvenlik ile ilgili bir yetkiliye ait olan yukarıdaki ifadeler*, "işveren" olarak anılagelen malum zümrenin, çalışan ve emek veren insana kısaca insana bakış açısını özetlemesi açısından önem taşımaktadır. Zira ifadelerdeki "Yük" kelimesi "Sıkıntı, Sorun, Olması istenmeyen, Zorlanılan" anlamlarını temsil etmektedir. Ve bu ifadeler, "İşçi" olmasa varlığı mümkün olamayacak olan "İşveren"i mağdurmuş gibi göstermektedir.

Bazı bordrolarda yer alan "İşverene maliyetiniz ..... TL" ifadesi de aynı zihniyetin yansımasıdır. 

Bu gibi ifadeler, adeta çalışan insanın, sebep olduğu! "yükten", "maliyetten" dolayı suçluluk hissetmesi ve utanması gerektiğini telkin edercesine kullanılmaktadır.

Esasen nimeti gaspetmek suretiyle kölelik sistemini sürdüren ve insanlığın üzerinde "Yük" oluşturanların, insanı "Yük" addetmeleri oldukça trajikomik bir durumdur. Ve bu durum Siyonizm'de "Goyim" (Halk, Ulus) kelimesine, negatif ve aşağılayıcı nitelikli olan "Köle" anlamının yüklenmesiyle de ilintilidir.

Üretimin ve faydanın temelini oluşturan insanın "yük" olarak görülmesi, en basit ifadeyle insanın kendi soyuna ihanetinin ve nankörlüğünün de bir delili niteliğindedir. 

*Not: Alıntıdaki ifadelerin genele şamil olduğu yani planlı ve kadim telkinlerin sonucu olarak maalesef çoğunluğun kullanmakta olduğu ifadeler olduğunun, odaklanılmak istenenin belirli bir kişi veya kurum değil ifadenin kendisi olduğunun, söz konusu örneğin sadece bir vesile olduğunun hatırlatılmasında fayda bulunmaktadır.

Thursday, October 23, 2025

Konuşan duvarlar

Duvar yazıları toplumun psikolojik durumunun yansıması ve tanımı niteliğindedir. Dün bir sokakta çekilmiş olan aşağıdaki foto toplumun mevcut ruh halini yansıtmakta gibidir.

Yunanca kökenli olan "Khaos" (Kaos) kelimesi "Karışıklık, Kargaşa, Karmaşa, Düzensizlik" anlamları ile bilinen bir kelime olsa da esasen kök anlam itibarıyla "Boşluk" anlamına gelmektedir. Ancak bu anlam dolaylı olarak "Karışıklık, Karmaşa" anlamına da çıkmaktadır.

"Boşluk" .... yani anlam verememek, ne yapacağını, ne olacağını bilememek, yönünü belirleyememek, kontrolü kaybetmek ...... dolayısıyla "zihinsel karışıklık içinde olmak" .... tıpkı uzay aracı ile bağı kopmuş ve uzayın "boşluğunda" sürüklenen bir astronot gibi .....

Esasen travmatik bir durumu özetleyen yukarıdaki tasvirler tam da küresel zümrenin insanlığı içine sürüklemek istediği ruh halini tanımlamaktadır. Zira insanlığı sürekli travma halinde, boşlukta tutmak isteyen bu zümre "Ordo ab chao" (Kaosa dayalı düzen) mottosunu da ilke edinmiştir. Çünkü zihinsel boşluk / zihinsel kargaşa içindeki bir kitle en kolay domine edilebilecek kitledir.

Şeytani zihniyetin bu sinsi (gören için çok bariz) stratejisi, ayetle de bildirilmiştir.

3/118 Ey o inananlar, sizin dışınızdakilerden dost edinmeyin. SİZDEN SIKINTIYI, DÜZENSİZLİĞİ EKSİK ETMEZLER. O SİZİ MEŞAKKATLE HELAK EDENİ SEVERLER, ARZULARLAR. Ağızlarından kin, öfke, çirkinlik ortaya açığa çıkar. O GÖĞÜSLERİNİN GİZLEDİĞİ İSE DAHA BÜYÜKTÜR. Eğer sizler akıl etmekteyseniz, sizlere ayetleri açıkladık. 

Sihirli Kare ve Sihirli Sayı

1-9 arası sayılardan aşağıdaki gibi 3x3 bir kare matris oluşturulduğunda, matristeki sayıların satır, sütun ve köşegen toplamları hep 15 olmaktadır.

Matematikte bu matrise "Sihirli Kare", toplamların sonucu olan 15 sayısına ise "Sihirli Sayı" denmektedir. 

Bir kare matristeki satır ve sütun adedi "n" ile temsil edildiğinde sihirli sayının formülü aşağıdaki gibi olmaktadır.

Sihirli sayı = n(n^2+1)/2

"Kare" şeklinin, odaların boyutları vasıtasıyla ima edildiği Tevrat'ın aşağıdaki ayeti, aynı zamanda "Sihirli Kare" ve "Sihirli Sayı" kavramları ile de nümerik uyum arzetmektedir.

26-Ezekiel-40-12 Küçük odaların önündeki boşluk da bu kenarda bir arşın, öbür kenarda bir arşındı. Küçük odaların BU KENARDA ALTI ARŞIN, ÖBÜR KENARDA ALTI ARŞIN İDİ.

- Ayette, karenin kenar uzunluk değerlerini arşın / cubit cinsinden ifade eden sayı 6'dır. Bu sayı 15 sayısının nümerolojik değeridir.

- Ayetin kodundaki rakamların toplamı 15 olmaktadır. (2+6+4+0+1+2 = 15)

- Ayetin numarası olan 12 sayısının nümerolojik değeri olan 3 (1+2 = 3) sayısı da kare matrisin satır ve sütun adedine işaret etmekte gibidir.

Hicr suresinin aşağıdaki ayetinde doğrudan bir kare mesajı bulunmamakla birlikte, ayetteki nümerik yapının, sihirli kare fenomenindeki nümerik yapıyla (3, 6, 9), uyum arzetmesi dikkat çekmektedir.

15/9 İn (1) na (2) nahnu (3) nezzelna (4) el (5) zikra (6) ve (7) in (8) na (9) lehu (10) le (11) hafizun (12) 

( Hatırlamayı kesinlikle biz indirdik ve kesinlikle biz ona koruyucular gözeticiler olacağız. )

- Ayetin sure numarası 15'tir. (Sihirli sayı 15)

- Ayetin numarası 9'dur. (3×3 kare matriste 9 rakam bulunur.)

- Ayetteki kelime adedi 12 (1+2 = 3 ... Sihirli Karedeki satır ve sütun adedi 3'tür.)

- Ayetteki ana kelime ilan "Zikra" (Hatırlama / Kur'an*) 6  kelimedir. (15 ... 1+5 = 6) 

*Kur'an 114 (1+1+4 = 6) ayetten oluşmakta olup, "Kur'an" (لُرْءَان) kelimesinin ebced değeri de 351 (3+5+1 = 9)'dir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/10/evrenin-anahtarlar-3-6-9.html