Çeviri

Sunday, September 14, 2025

"Yarılan" Ay ve Dördün Evresi

İçerdiği muhkem ve muteşabih anlamları olan ayetlerden biri de Kamer suresinin ilk ayetidir. (Bu ayetin muhtemel anlamları evvelki bölümlerde incelenmiştir.)

54/1 İkterabeti (1) el (2) saatu (3) ve (4) inşakka (5) el (6) kamer (7) 

(اِقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ الْقَمَرُ)

( Saat yaklaştı ve Ay yarıldı. )

Belirli bir zamana yani bir "eceli musemma"'ya yaklaşıldığının bildirildiği bu ayette, zaman hususu Ay ile ilişkilendirilmekte ve Ay'ın evrelerinden biri olan Dördün Evresindeki "yarılmış" Ay'a yani "YARIM* Ay'a" işaret edilmektedir. "Dördün" olarak bilinen bu evre Ay döngüsünün 7. ve 22. günlerinde oluşmaktadır ki bu iki zaman İlk Dördün ve Son Dördün olarak adlandırılmaktadır. (*"Yarım" kelimesiyle "Yarmak" kelimeleri ortak "Yar" kökündendirler.)

- Ayette 7 kelime bulunması, 29.5 günlük sinodik döngüsü içinde, Ay'ın ilk kez "yarım" halini aldığı yani "yarıldığı" (inşakka) 7. günü ile uyum arzetmektedir.

- İlk Dördün ve Son Dördün'ün başlangıç günlerini temsil eden 7 ve 22 sayılarının toplamının nümerolojik değeri 11 olmaktadır.

- Ayetin numarasındaki (54/1) rakamlar ile ayetteki "İnşakka" (انْشَقَّl) (Yarıldı) kelimesinin ebced değeri olan 451 sayısındaki rakamların aynı olması ve her iki sayının nümerolojik değerlerinin 1 olması, dolaylı bir 11 sayısı tezahürüne vasıta olmaktadır.

- Ayetin numarasındaki rakamlar ile ayetteki en önemli iki kelime olan "İnşakka" (Yarıldı) ve "Kamer" (Ay) kelimelerinin sıra numaralarının toplamı, Son Dördünün başlangıç gününü temsil eden 22 sayısını vermektedir. (5+4+1+5+7 = 22)

Halüsinasyon fenomeni

Halüsinasyon, gerçekte var olmayan bir görüntünün, sesin, kokunun, tadın veya dokunma hissinin kişi tarafından gerçek gibi algılanmasına dayalı duyusal algı bozukluğu, hayal görme durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram genellikle görsel algı yanılsaması ile özdeşleşmiştir.

"Sihir, Büyü" fenomeninin özünde de esasen halüsinasyonla ilişkili bir durum söz konusudur. Zira sihir, "olmayanı var göstermeye" veya "olanı yok göstermeye" dayanan okült bir pratiktir.

Hicr suresinin aşağıdaki ayet ikilisinin, evvelki bölümlerde incelenen anlamları dışında, halüsinasyon fenomenine işaret ediyor olması da muhtemeldir. Zira ayette, yukarıdaki veriler ile uyumlu olan "Racaa" (Yükselmek), "Sekrat el ebsar" (Gözlerin sarhoşluğu) ve "Sihr" (Büyü) kavramları birbirleriyle ilintili olarak yer almaktadır.

15/14 Ve (1) lev (2) FETAHNA (3) aley (4) him (5) BABEN (6) min (7) el (8) semai (9) fe (10) zallu (11) fi (12) hi (13) YA'RUCUN (14) 

( Ve şayet onların üzerine gökten KAPI AÇSAK da oradan YÜKSELMEYE başlasalar, )

15/15 Le (1) kalu (2) inne (3) ma (4) SUKKİRAT (5) EBSARU (6) NA (7) bel (8) nahnu (9) kavmun (10) MESHURUN (11)

( "Kesinlikle GÖZLERİMİZ SARHOŞ OLDU. Bilakis biz SİHİRLENMİŞLER kavmiyiz." derlerdi. )

Halüsinasyonun ve sihirin "halden hale geçiş" fenomenleri olduğu dikkate alındığında, ayette yer alan ve idraki değişimi simgeleyen "gökten kapı açılması ve yükselme" ile "sihirlenmişler" ifadeleri konuyla dolaylı uyum arzetmektedir. Ayrıca ayetlerdeki bu semantik uyum, 11 nümerolojisi ile nümerik olarak da desteklenmekte gibidir. 

İlk ayetin kodunun nümerolojik değeri 11 (1+5+1+4 = 11) olup, ayetteki "zallu fihi ya'rucun" (oradan yükselmeye başlarlar) ifadesi 11. kelimeden itibaren başlamaktadır.

İkinci ayette ise 11 kelime bulunmakta olup "Meshurun" (Sihirlenmişler) kelimesi 11. kelimedir.

Ebediyet, 8 ve 11

Bilindiği üzere 8 sayısı yeni döngü başlangıcının, sonsuz döngünün ve sonsuzluğun sembolü olup, ayrıca, içerdiği iki dairesel şekil ile düaliteyi ve döngüsel düaliteyi de simgelemektedir. 8 sayısı bu özelliğinden dolayı 11 sayısı ile de benzeşmektedir. 

"Sonsuzluk" anlamına gelen "Ebed" kelimesinin Kur’an’daki tezahürü, nümerik sembolizm bağlamında da dikkat çeken bir durum arzetmektedir.

- "Ebed" kelimesinin geçtiği surelerin ve ayetlerin numalarının toplamlarının nümerolojik değerleri 11 sayısını vermektedir.

Sure numaraları :

2 + 4 + 5 + 9 + 18 + 24 + 33 + 48 + 59 + 60 + 62 + 64 + 65 + 72 + 98 = 623 ... 6+2+3 = “11”

Ayet numaraları :

95 + 57 + 122 + 169 + 24 + 119 + 22 + 83 + 84 + 100 + 108 + 3 + 20 + 35 + 57 + 4 + 17 + 21 + 53 + 65 + 12 + 11 + 4 + 7 + 9 + 11 + 23 + 8 = 1343 ... 1+3+4+3 = “11”

- “Ebed” (Sonsuzluk) kelimesi ayetlerde “Ebeda” (أَبَدًا) (Sonsuz olarak) haliyle geçmekte olup, bu kelimenin ebced değeri 8 olmaktadır. (Elif 1 + Be 2 + Dal 4 + Elif 1 = 8)

- “Ebeda” kelimesinin yer aldığı son surenin ve son ayetin numaralarının (98 ve 8) nümerolojik değerleri de 8’dir. (98 ... 9+8 = 17 ... 1+7 = 8 ve 8) 

- “Ebeda” kelimesinin, yer aldığı son ayetteki sıra numarası 17 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 8’dir. (1+7 = 8 )

98/8 Cezau (1) hum (2) inde (3) rabbi (4) him (5) cennatu (6) adnin (7) tecri (8) min (9) tahti (10) ha (11) el (12) enharu (13) HALİDİNE (14) Fİ (15) HA (16) EBEDEN (17) radiya (18) allahu (19) an (20) hum (21) ve (22) radu (23) an (24) hu (25) zalike (26) li (27) men (28) haşiye (29) rabbe (30) h (31) 

( Onların karşılıkları Rab’lerinin indinde, altlarından nehirler akan, İÇİNDE EBEDİYEN DAİM olacakları ikamet bahçeleridir. Allah onlardan razı, hoşnut olmuştur. Onlar da O’ndan razı, hoşnut olmuşlardır. Bu, Rab’lerinden korkan, ürken, ürperen kimseler içindir. )

- Ayetlerde, “Halidine fiha ebeden” (Orada ebediyen daimdirler) ifadesi 11 kere tekrarlanmaktadır. (4/57, 4/122, 4/169, 5/119, 9/22, 9/100, 33/65, 64/9, 65/11, 72/23, 98/8)

- “Halidine fiha ebeden” (Orada ebediyen daimdirler) ifadesinin son kez geçtiği 98/8 kodlu ayette, bu ifadeyi oluşturan kelimelerin sıra numaralarının toplamlarının nümerolojik değeri de 8 sayısını vermektedir. (14 + 15 + 16 + 17 = 62 ... 6+2 = 8)

- “Ebeda” kelimesi ayetlerde toplam 28 kere tekrarlanmaktadır. 8 ve 11 sayılarına işaret eder nitelikte olan bu sayının nümerolojik değeri olan 1 sayısı, aynı zamanda 8 ve 11 sayılarının toplamının da nümerolojik değeridir. 

"Cennet" (Örtülü olma, Korunma, Gizli olma) kelimesi, Kur'an'daki tezahürü itibarıyla konu bağlamında nümerik uyum arzetmektedir. Bu kelime tekil olarak yani "Cennet" haliyle ilk kez 2/25 kodlu ayette, çoğul olarak yani "Cennat" haliyle ise ilk kez 2/35 kodlu ayette geçmektedir.

2/25 Ve (1) beşşiri (2) ellezine (3) amenu (4) ve (5) amilu (6) el (7) salihati (8) enne (9) lehum (10) CENNATİN (11) tecri (12) min (13) tahti (14) ha (15) el (16) enhar (17) kulle (18) ma (19) ruziku (20) min (21) ha (22) min (23) semeratin (24) rizkan (25) kalu (26) haza (27) ellezi (28) ruzikna (29) min (30) kablu (31) ve (32) utu (33) bi (34) hi (35) muteşabiha (36) ve (37) lehum (38) fi (39) ha (40) ezvacun (41) mutahheratun (42) ve (43) hum (44) fi (45) ha (46) halidun (47)

( Ve o inananları, iyilikler yapanları altlarından nehirler akan CENNETLERİN kesinlikle onlara olduğu ile müjdele. Onların hepsi oranın meyvelerinden, ürünlerinden rızıklanırlar. "Bunlar o önceden rızıklandırıldıklarımızdır." derler. Benzeşenlerinden verilmişlerdir. Orada temiz eşler de onlaradır. Onlar orada ebedidirler. )

- Ayetteki "Cennat" kelimesinin sıra numarası 11 olup, ayette de 47 (4+7 = 11) kelime bulunmaktadır.

2/35 Ve (1) kulna (2) ya (3) ademu (4) eskun (5) ente (6) ve (7) zevcu (8) ke (9) el (10) CENNETE (11) ve (12) kula (13) min (14) ha (15) rağaden (16) haysu (17) şi'tuma (18) ve (19) la (20) takraba (21) hazihi (22) el (23) şecerate (24) fe (25) tekuna (26) min (27) el (28) zalimin (29)

( Ve "Ey Adem, sen ve eşin CENNETTE iskan edin. Oradan her nereden dilerseniz bolca yiyin. İşte şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz." dedik. )


- Ayetteki "Cennet" kelimesinin sıra numarası 11 olup, ayette de 29 (2+9 = 11) kelime bulunmaktadır.

Saturday, September 13, 2025

Yağmur Bulutu ve Şimşek

Bir şimşeğin taşıdığı elektrik yükü ortalama olarak minimum 5 coulomb (C) seviyesindedir

Bir şimşeğin ürettiği gerilim (potansiyel farkı) ise 300 milyon volt, anlık elektrik akım şiddeti ise 30 bin amper seviyesindedir.

https://geo.libretexts.org/Bookshelves/Meteorology_and_Climate_Science/Practical_Meteorology_(Stull)/15%3A_Thunderstorm_Hazards/15.02%3A_Section_3-

https://www.weather.gov/safety/lightning-power#:~:text=Weather.gov%20%3E%20Safety%20%3E%20How,120%20Volts%20and%2015%20Amps

https://subjecttoclimate.org/news/a-scientific-shocker-superbolts-explained

Kur'anda ilk "Berk" (Şimşek, Yıldırım) kelimesi Bakara suresinin aşağıdaki ayet ikilisinde geçmektedir.

2/19 Ev (1) ke (2) SAYYİBİN (3) min (4) el (5) semai (6) fi (7) hi (8) zulumatun (9) ve (10) ra'dun (11) ve (12) BARK (13) yec'alune (14) esabia (15) hum (16) fi (17) azani (18) him (19) min (20) el (21) savaiki (22) hazera (23) el (24) mevt (25) ve (26) allahu (27) muhitun (28) bi (29) el (30) kafirin (31)

( Veya içinde karanlıklar, gök gürültüsü ve SİMŞEK olan gökten yağmur bulutu gibidir. Ölüm korkusuyla, yıldırımlardan dolayı parmaklarını kulaklarının içine götürürler. Allah inkarcıları kuşatandır. )

2/20 Yekad (1) el (2) BERKU (3) yahtafu (4) ebsara (5) hum (6) kulle (7) ma (8) edae (9) lehum (10) meşev (11) fi (12) hi (13) ve (14) iza (15) azleme (16) aley (17) him (18) kamu (19) ve (20) lev (21) şae (22) allahu (23) le (24) zehebe (25) bi (26) sem'i (27) him (28) ve (29) ebsari (30) him (31) inne (32) allahe (33) ala (34) kulli (35) şey'in (36) kadir (37)

( ŞİMŞEK gözlerini kapıverecek gibi oldu. Onlara her çaktığında, onun içinde yürürler, üzerlerine karanlıklar verdiğinde ayakta dururlar. Şayet Allah dilerse kulaklarını gözlerini giderir. Kesinlikle Allah her şeye gücü yetendir. )

- "Berk" (بَرْقُ) (Şimşek, Yıldırım) kelimesinin ebced değeri 302 olup, bu sayının nümerolojik değeri, şimşeğin ortalama minimum elektrik yükünü c cinsinden ifade eden 5 sayısına eşittir. (Be 2 + Ra 200 + Kaf 100 = 302 ... 3+0+2 = 5)

- "Berk" kelimesinin ilk kez geçtiği, ayet ikilisinin ilk ayetinin numarası olan 19 sayısıyla, ayetteki "Berk" kelimesinin sıra numarasının (13) toplamının nümerolojik değeri de 5 olmaktadır. (19+13 = 32 ... 3+2 = 5)

- "Berk" kelimesinin ikinci kez geçtiği, aynı ayet ikilisinin ikinci ayetinin numarası olan 20 sayısıyla, ayetteki "Berk" kelimesinin sıra numarasının (3) toplamının nümerolojik değeri de 5 olmaktadır. (20+3 = 23 ... 2+3 = 5)

- "Berk" kelimesinin ilk kez geçtiği yukarıdaki ayet ikilisinin ilkinde 31, ikincisinde 37 kelime bulunmakta olup, bu iki sayının toplamının nümerolojik değeri de 5 olmaktadır. (31+37 = 68 ... 6+8 = 14 ... 1+4 = 5)

- "Berk" kelimesi Kur'an'da 5 kere tekrarlanmaktadır. (2/19, 2/20, 13/12, 24/43, 30/24)

- "Berk" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun nümerolojik değeri olan 3 (2+1+9 = 12 ... 1+2 = 3) sayısı, şimşeğin elektrik enerjisini volt ve amper cinsinden ifade eden 300 milyon ve 30 bin sayılarının nümerolojik değerine eşittir.

- Bu ayette yer alan ve şimşeğin kaynağı olan "Sayyib" (Yağmur bulutu) kelimesinin sıra numarası da 3'tür.

- "Berk" kelimesinin, ikinci kez geçtiği ayetteki sıra numarası da 3'tür.

Friday, September 12, 2025

Elementer Elektrik Yükü Sabiti ve Tek Çarpma

Elektrik "Yükü", maddenin elektrik kuvvetleri ile etkileşmesini sağlayan ve elektron veya proton gibi parçacıkların elektrostatik kuvvetlerle etkileşimlerini belirleyen niceliktir. Elektrik Yükü Sabiti (Elementer Yük) olarak kabul edilen ve "e" ile sembolize edilen en küçük ölçülebilir "yük" miktarı 1.6 x 10^-19 coulomb (c) olarak belirlenmiştir.

İki farklı maddenin sürtünerek veya "çarpışarak" birbirine temas etmesi sonucu elektron transferi gerçekleşmekte ve bu elektron transferi, cisimlerin elektrikle "yüklenmesine" yol açmaktadır. Oluşan elektrik yükünün hesaplanmasında ise yukarıda belirtilen "Elementer Yük Sabiti" kullanılmaktadır. Örneğin bir "çarpışma" sonucunda "1 nC yük" oluşuyorsa, maddeler arası transfer edilen elektron sayısı aşağıdaki formül ile hesaplanmaktadır. 

N = Q/e = 10^-9 C / 1.6 x 10^-19 C = 6.24 x 10^9 elektron

Zahiri ve batıni çoklu anlamları içeren Hakka suresinin aşağıdaki ayetinde muhtelif yorumları olabilecek fiziksel bir doğa olayının tasviri yer almaktadır. Ayette yer alan "yerin ve dağların yükletilmesi ve çarpıştırılması" ifadesinin, yukarıda yer alan veriler bağlamında, "elektrik yükü" fenomenine de işaret etme ihtimali bulunmaktadır. Zira ayet, konuyla semantik ve nümerik bir uyum arzetmektedir.

Hakka 14 - Ve (1) HUMİLETİ (2) el (3) ardu (4) ve (5) el (6) cibalu (7) fe (8) DUKKETA (9) DEKKETEN (10) vahidet (11) 

( Ve yer ve dağlar YÜKLETİLİP de tek ÇARPMA ile ÇARPILDIĞINDA, )

Ayetin numarası olan 14 sayısı ve ayetteki "Humilet" (Yüklendi), "Dukketa" (Çarpıldı), "Dekketen" (Çarpma) kelimelerinin sıra numaraları dikkate alındığında, "Elektrik Yükü Sabiti" (1.6 x 10^-19) olarak bilinen "e" değerindeki rakamlar ile sayısal bir uyum göz çarpmaktadır. 

Ayet numarası 14, "Humilet" kelimesinin sıra numarası 2 olup, bu iki sayının nümerolojik değeri e değerinin kökü olan "1.6" sayısının nümerolojik değerine yani 7 sayısına eşittir.

Ayetteki "Dukketa" (Çarpıldı), "Dekketen" (Çarpma) kelimelerinin sıra numaralarının (9 ve 10) toplamı olan 19 sayısı ise "e" değerini temsil eden ifadedeki "^-19" ifadesiyle uyum arzetmektedir.


Thursday, September 11, 2025

“Düşme” fenomeni

Yerçekimi İvmesi (g) ( Kütleçekim İvmesi / Gravite ) bir cismin Dünya yüzeyinde serbest düşme hareketi sırasında,  Dünya’nın kütle çekim kuvveti etkisiyle, birim zamanda kazandığı ivme, hız veya yerçekimi kuvvetinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. 

Yerçekimi İvmesi'nin (g)  standart tam değeri 9,80 m/s² olarak, Kütle Çekim Kuvveti Sabiti’nin (G) değeri ise 6,67x10^-11 kabul edilmektedir. 

"Yerçekimi İvmesi" değerini temsil eden 9.8 sayısının nümerolojik değeri 8 ( 9+8 = 17 ... 1+7 = 8 ) olmaktadır. 

Kur'an'da fiziki anlamda "Düşmek" fiilini temsil eden bir kelime olan "Harra" kelimesi, bulunduğu ayetlerde semantik ve nümerik açıdan konuyla uyum arzetmektedir.

22/31 Hunefae (1) li (2) allahi (3) ğayra (4) muşrikine (5) bi (6) h (7) ve (8) men (9) yuşrik (10) bi (11) allahi (12) fe (13) ke (14) enne (15) ma (16) HARRA (17) MİN (18) EL (19) SEMAİ (20) ......

( O’na ortak koşanlar dışında, doğruluğa yönelenler olun. Kim Allah’a  ortak koşarsa, kesinlikle o GÖKTEN DÜŞEN gibidir. ........ )

- Ayetin kodundaki rakamların toplamı 8 (2+2+3+1 = 8) olmaktadır. Bu sayı “g” değeri olan 9.8 sayısının nümerolojik değerine eşittir. (9+8 = 17 ... 1+7 = 8)

- Ayetteki “Harra” (Düşer) kelimesinin sıra numarası 17 olup, bu sayı “g” değeri olan 9.8 sayısının birinci dereceden nümerolojik değerine eşittir. (9+8 = 17)

- Ayetteki “Harra” (خَرَّ) (Düşer) kelimesinin ebced değeri 8 olmaktadır. (Hi 600 + Ra 200 = 800 ... 8)

“Harra” kelimesinin, tekrar geçtiği aşağıdaki ayette de Yerçekimi İvmesi ve Kütle Çekim Kuvveti Sabiti değerleri açısından nümerik bir uyum var gibi görünmektedir.

7/143 Ve (1) lemma (2) cae (3) musa (4) li (5) mikati (6) na (7) ve (8) keleme (9) hu (10) rabbu (11) hu (12) kale (13) rabbi (14) eri (15) ni (16) enzur (17) iley (18) k (19) kale (20) len (21) tera (22) ni (23) ve (24) lakin (25) unzur (26) ila (27) el (28) cebeli (29) fe (30) in (31) istekarra (32) mekane (33) hu (34) fe (35) sevfe (36) tera (37) ni (38) fe (39) lemma (40) tecella (41) rabbu (42) hu (43) li (44) el (45) cebeli (46) ceale (47) hu (48) dekken (49) ve (50) HARRA (51) MUSA (52) SAİKA (53) fe (54) lemma (55) efaka (56) kale (57) subhane (58) ke (59) tubtu (60) iley (61) ke (62) ve (63) ene (64) evvelu (65) el (66) mu'minin (67) 

( Ve Musa belirlediğimiz zamanımıza, yerimize gelince, Rab’bi ona kelam edip söz söyledi. "Rab’bim, bana görün de sana bakayım." dedi. Rab’bi "Beni asla göremezsin. Lakin dağa bak. Eğer o yerinde durabilirse, yakında sen de beni görürsün." dedi. Rab’bi dağa yetince onu ufalanmış, paramparça kıldı. MUSA BAYGIN / BAYILARAK DÜŞTÜ*. Ayılınca, "Sen yücesin. Sana tevbe ettim. Ben inananların ilkiyim." dedi.  )

- Ayetteki “Harra” (Düşer) kelimesinin sıra numarası olan 51 sayısı ile ayetteki kelime adedini ifade eden 67 sayısı, Kütle Çekim Sabiti (G) değerindeki temel sayı olan 6.67 sayısı ile uyum arzetmektedirler.

51 ... 5+1 = “6” ve “67” veya 5+1+6+7 = “19” (G = 6.67 .... 6+6+7 = “19”) 

- Ayetin numarası olan 143 sayısının nümerolojik değeri 8 olmaktadır ki bu sayı, “g” değeri olan 9.8 sayısının birinci dereceden nümerolojik değerine eşittir. (9+8 = 17)

* Ayetteki “Harra saika” (Baygın düştü) ifadesi mecazi bir ifade olmayıp, “bayılmak suretiyle fiziki düşmeyi” temsil etmektedir.

Ay'ın orbital döngüsü, Menazil ve Urcun

Ay, Dünya etrafındaki yörüngesindeki bir tam turunu (orbital rotasyon) bir ayda (sidereal ay) yani yaklaşık 27 günde tamamlamak için ortalama 2.414.000 km yol katetmektedir. Bu değer aşağıdaki formül ile hesaplanabilmektedir.

Ay’ın Dünya'ya olan mesafesi (ortalama yörünge yarıçapı) : r ≈ 384.400 km

Yörünge uzunluğu (Çevre hesabı) : C = 2πr = 2×3,1416×384.400 ≈ 2.414.000 km

Yunus suresinin aşağıdaki ayetinde, yılların hesabının bilinebilmesi için Ay'a "Menazil" (Menziller, Duraklar, Durma noktaları; Uzaklıklar, Mesafeler) tayin edildiği bildirilmektedir. Ay baz alınmak suretiyle yıl hesabı yapılabilmesi için "ayların" adedinin bilinmesi gerekmektedir. Ay'ın, Dünya çevresindeki (orbital yörüngesindeki) her bir tam döngüsü bir ay kabul edilmektedir. Dolayısıyla her bir aylık döngü bir "menzil" (durak yeri) olmaktadır. Kur'an'da "Menzil" kelimesi, çoğul haliyle ve 2 kere zikredilmekte olup, iki tekrarda da Ay bağlantısı bulunmaktadır.

10/5 Huve (1) ellezi (2) ceale (3) el (4) şemse (5) diyaen (6) ve (7) el (8) KAMERA (9) nuran (10) ve (11) kaddera (12) hu (13) MENAZİLE (14) li (15) ta'lemu (16) adede (17) el (18) sinine (19) ve (20) el (21) hisab (22) ma (23) haleka (24) allahu (25) zalike (26) illa (27) bi (28) el (29) hakk (30) yufassilu (31) el (32) ayati (33) li (34) kavmin (35) ya'lemun (36) 

( Senelerin adedini ve hesabını bilmeniz için Güneş’i ışık, AY'I aydınlık kılan ve ona MENZİLLER / DURAKLAR ölçülendiren O'dur. Allah bunu gerçek haricinde yaratmadı. Bilen kavim için ayetleri ayrıntılandırır. )

- Yukarıdaki ayetin sure numarasındaki rakamlar ile ayetteki kritik kelime olan "Menazile" (Menziller, Duraklar, Durma noktaları; Uzaklıklar, Mesafeler) kelimesinin sıra numarasını oluşturan rakamların toplamı 11 (1+0+5+1+4 = 11) sayısını vermektedir. Ay'ın, Dünya çevresindeki bir tam turu için katettiği mesafeyi km cinsinden ifade eden 2.414.000 sayısının nümerolojik değeri de 11 olmaktadır. (2+4+1+4 +0+0+0 = 11) 

- "Menazil" (مَنَازِلَ ) kelimesinin ebced değeri olan 128 sayısının nümerolojik değeri de 11 olmaktadır. (Mim 40 + Nun 50 + Elif 1 + Ze 7 + Lam 30 = 128 ... 1+2+8 = 11)

Yasin suresinin aşağıdaki ayetinde de "Kamer" (Ay) ve "Menazil" (Menziller) bağlantısı yer almakta ve Ay'ın "menzili" yani orbital (yörüngesel) "döngüsü", "Urcun"'a (Eski hurma dalı) benzetilmektedir. (Bu teşbih, kurumuş hurma dalının kavisli bir şekil almasına istinaden, dairesel yörünge hareketini temsil etmek üzere yapılmış gibi görünmektedir.)

36/39 Ve (1) el (2) KAMERA (3) kadderna (4) hu (5) MENAZİLE (6) hatta (7) ade (8) ke (9) el (10) URCUNİ (11) el (12) kadim (13) 

(وَالْقَمَرَ قَدَّرْنَاهُ مَنَازِلَ حَتّٰى عَادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَد۪يمِ)

( Ve AY, ona MENZİLLER / DURAKLAR ölçüp takdir ettik. Nihayet KURUMUŞ ESKİ HURMA DALI gibi döndü. )

- Ayetteki "Urcun" (Eski hurma dalı) kelimesinin sıra numarası 11 olup, bu durum yukarıdaki verilerle semantik ve nümerik uyum arzetmektedir.

Wednesday, September 10, 2025

Bilinçsiz narsistler

Kendisine aşırı hayranlık duyan, başkalarına empati göstermekte zorlanan, kendini üstün görme ve başkalarını küçümseme, aşağılama eğiliminde olanları tanımlayan  "Narsisist"* kelimesi Grekçe bir kelime olup kökünde "Narke" (Uyku, Sersemlik, Uyuşukluk, Bilinçsizlik) kelimesi bulunmaktadır. "Anestezi, Uyuşturma, Bilinçsizleştirme" anlamına gelen "Narkoz" kelimesi de ortak kökten yani "Narke" kökünden türeme bir kelimedir.

* Narke (Uyku, Sersemlik, Uyuşukluk, Bilincsizlik) + issos (isim yapım eki) + tes (-cı, yapan, eden)

Tanımından da algılanacağı üzere esasen "Narsisist" kelimesi "kibirli ve bozguncu şeytanları" tanımlayan bir kelimedir.

"Narsisist" kelimesinin hem zahiri, hem de batıni (kök) anlamına, "kibirli, inkarcı şeytanlar"dan yani "narsisistlerden" bahsedilen  ayetlerdeki "La yeş'urun" (Farketmezler, Bilincinde olmazlar, Şuurunda değillerdir) ifadesiyle işaret efilmekte gibidir.

2/9 Allah’ı ve o inananları aldatmaya çalışırlar da nefislerinden, kendilerinden başkasını aldatmazlar ve FARKETMEZLER / BİLİNCİNDE OLMAZLAR.

2/12 İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin FARKETMEZLER / BİLİNCİNDE OLMAZLAR.

6/123 Ve işte böyle, her şehrin BÜYÜKLERİNİ / EKABİRİNİ, orada hile yapıp tuzak kurmaları için, oranın suçluları kıldık. Nefislerinden, kendilerinden başkasına hile yapıp tuzak kurmazlar ve FARKETMEZLER / BİLİNCİNDE OLMAZLAR.

49/2 Ey o inananlar, seslerinizi habercinin sesinin üzerine yükseltmeyin. Ona, bazınızın bazısına bağırarak seslenmesi gibi, sözle bağırarak seslenmeyin. Çalışmalarınız boşa gider de sizler FARKETMEZSİNİZ / BİLİNCİNDE OLMAZSINIZ.   

"Narke" (Uyku, Sersemlik, Uyuşukluk, Bilinçsizlik) kelimesiyle, fonetik uyum arzeden ve ayetlerde "narsisist" niteliğe sahip şeytanların karşılığı olarak belirtilen "Nar" (Ateş) kelimesi arasında batıni bir semantik ilişki olması da muhtemeldir. Zira tıbben, vücuttaki yüksek ateşin (39-40 derece) uyku ve hatta koma yani bilinçsizlik haline sebebiyet verdiği bilinmektedir. Bunun sebepleri ise şöyle sıralanmaktadır.

- Metabolik yavaşlama ve enerji tüketimi (Vücut, bağışıklık yanıtına çok enerji harcadığından kişi kendini bitkin ve uykulu hisseder.)

- Sitokin etkisi (Ateş sırasında bağışıklık hücreleri tarafından salgılanan interlökin-1 ve TNF-α gibi maddeler beyni etkileyerek uyku isteği yaratır.)

- Susuzluk ve sıvı-elektrolit dengesizliği (Yüksek ateşte terleme ile sıvı kaybı artar ve bu da halsizlik ve uyuklama yapar.)

- Beyin fonksiyonlarının etkilenmesi (Çok yüksek ateş (örneğin 40 °C üstü) çocuklarda febril konvülsiyon (ateşe bağlı havale), yetişkinlerde konfüzyon, uyku hali, hatta komaya yol açabilir.)

Şi’ra’nın nümerolojik gizemi ve 11 Yıldız

 “Canis Major” (Büyük Köpek) takımyıldızı 11 yıldızdan oluşmakta olup, bu takımyıldızın en parlak yıldızının ismi “Sirius”tur. Sirius’un Kur’an’daki ismi ise “Şi’ra”’dır.


1- Sirius (α Canis Majoris) – Gökyüzünün En Parlak Yıldızı
2- Mirzam (β Canis Majoris) – Parlak Mavi Yıldız
3- Muliphein (γ Canis Majoris) – Beyaz Yıldız
4- Wezen (δ Canis Majoris) – Sarı-Beyaz Süperdev
5- Adhara (ε Canis Majoris) – Mavi-Beyaz Süperdev
6- Furud (ζ Canis Majoris) – Mavi Yıldız
7- Aludra (η Canis Majoris) – Mavi Süperdev (Takımyıldızın Uç Kısmında)
8- Chi Canis Majoris (χ CMa) – Sarı-Beyaz Dev
9- Tau Canis Majoris (τ CMa) – Mavi Süperdev
10- Omi Canis Majoris (ο CMa) – Sarı Dev
11- Pi Canis Majoris (π CMa) – Sarı Yıldız

                                  
                                  
11 Yıldızlı Canis Major (Büyük Köpek) Takımyıldızı

Antik Mısır’da “Sothis, Sopdet” olarak adlandırılan Sirius'un, Mısır göklerinde 70 günlük yokluğu kozmik döngü addedilmiştir. “Sopdet” kelimesi “Parlayan Tanrıça, Yükselen Tanrıça” anlamına gelmektedir. (Sop (Parlamak, Yükselmek) + det (dişil eki, tanrıça eki) )

Sirius (Sopdet, Sothis), hiyeroglif yazım sisteminde “Üçgen”, “Beş ışınlı yıldız” ve “Yarım daire” ile sembolize edilmiştir.

Antik Mısırlılar için Sirius (Sopdet, Sothis) yıldızının “Heliak” (Güneşsel) (Helios (güneş) + iakos (ile ilgili) ) doğuşu, yani yıldızın Güneş doğmadan önce ufukta görünmesi, yaz gündönümü olan 22 Temmuz tarihinde gerçekleşmekte ve bu tarih Nil Nehri’nin taşma döneminin başlangıcını ifade etmekteydi. 

Antik Mısır takvim sisteminde, Sirius yıldızının heliak doğuşuna göre hesaplanan ve 1460 güneş yılına denk gelen döngü ise “Sothic Döngü” olarak adlandırılmıştır. 

Sirius yıldızı, Sirius A (parlak ve aktif) ve Sirius B (sönük ve pasif, beyaz cüce) olmak üzere bir “İkili Yıldız” (Binary Star) olma özelliği taşımaktadır. 

Kur’an’da “Şi’ra” (Sirius) kelimesinin geçtiği aşağıdaki ayet ikilisi, yukarıdaki verilerle semantik ve nümerik uyumlar arzetmektedir. Bu bağlamda, tamamlanma, olgunlaşma, döngü sonu ve döngünün sembolü olan 7 sayısı, düalitenin, yeni döngü başlangıcının ve sonsuz döngünün sembolü olan 8 sayısı, düalitenin, döngünün, boyut portalının ve halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısı ve döngüsel düalitenin sembolü olan “İkili Yedi” kavramı dikkat çekmektedir. 

53/48 Ve (1) enne (2) hu (3) huve (4) ağna (5) ve (6) akna (7) 

(وَاَنَّهُ هُوَ اَغْنٰى وَاَقْنٰىۙ)

( Ve kesinlikle O, gani kılan da kanaat ettiren de O'dur. )

53/49 Ve (1) enne (2) hu (3) huve (4) rabbu (5) el (6) Şİ'RA (7) 

( وَاَنَّهُ هُوَ رَبُّ الشِّعْرٰىۙ )

 ( Ve kesinlikle O, O ŞİRA'nın da Rab’bidir. )

- Ayet ikilisi 7’şer kelimeden oluşmakta olup “İkili Yedi” fenomeni tezahür etmektedir.

- Ayet numaralarının toplamı olan 97 (48+49 = 97) sayısının nümerolojik değeri 7 (9+7 =16 ... 1+6 = 7) olmaktadır. ( 7 sayısı Antik Mısır’da Sirius ile ilişkilendirilen 70 günlük döngü ile uyum arzetmektedir.)

- Yukarıdaki ayet ikilisinde, ilkinde 15 kelime, ikincisinde 14 kelime olmak üzere toplam 29 kelime bulunmaktadır. Bu sayının nümerolojik değeri 11 (2+9 = 11) olup, Canis Major tkımyıldızında 11 yıldız bulunmaktadır.

- Ayet ikilisinin ilk ayetinde yer alan “Ağna” (Gani kılar), “Akna” (Kanaat ettirir) kelimeleri bir düalite oluşturmakta olup, Sirius yıldızı esasen A ve B olmak üzere iki yıldızdan oluşan bir “ikili yıldız” (binary star) olma özelliği taşımaktadır. Sirius A aktif ve parlak bir yıldız (Ağna), Sirius B ise sönük ve pasif yani beyaz cüce durumunda (Akna) bir yıldızdır.

- “Şi’ra” (Sirius) kelimesinin geçtiği ayetin numarası 49 olup, bu sayı 7x7 işleminin sonucudur ki iki adet 7 tezahürü “İkili Yedi” fenomenine işaret niteliğindedir.

- 49 numaralı ikinci ayette 14 kelime bulunmakta olup, bu sayı da 2x7 işleminin sonucudur ki iki adet 7 tezahürü yine “İkili Yedi” fenomenine işaret niteliğindedir.

- İlgili sure numarası olan 53 sayısının nümerolojik değeri 8 (5+3 = 8) olmaktadır. ayrıca Sirius’un sembolündeki “üçgen” ve “beş ışınlı yıldız” da sure numarasındaki 3 ve 5 sayılarının tezahürüne vasıta olmaktadır. 

- Antik Mısır’da Sirius’a bağlı yaz gündönümü tarihi olan 22 Temmuz’u nümerik olarak ifade eden 22 ve 7 sayılarının toplamı olan 29 (22+7 = 29) sayısının nümerolojik değeri 11 olmaktadır. Ayrıca Temmuz ayının 7. ay olması nedeniyle 7 sayısı tekrar dikkat çekmektedir. Ayrıca 22 sayısının, 11+11 işleminin sonucu olması 11 sayısını da gündeme getirmektedir. Sirius yıldızına bağlı oluşan Sothic Döngü veya Sopdet döngüsü 1460 güneş yılına denk gelmekte olup, bu sayının nümerolojik değeri de 11’dir. (1+4+6+0 =11)

- 22 ve 7 sayısı, pi sayısına (3,14) en yakın değeri veren matematiksel işlemdeki (22/7) sayılar olmaları açısından da önem arzetmektedirler. Pi sayısının nümerolojik değeri de 8 olmaktadır. (3+1+4 = 8)

Öte yandan, Yusuf suresinde bahsedilen, Hz. Yusuf’un rüyasında görüğü 11 yıldızın, Güneş sistemindeki gezegenler olabileceği gibi, Canis Major (Büyük Köpek) takımyıldızındaki yıldızlar olması ihitimali de mevcuttur.

12/4 İz (1) kale (2) yusufu (3) li (4) ebi (5) hi (6) ya (7) ebeti (8) in (9) ni (10) raeytu (11) EHADE (12) AŞERA (13) KEVKEBEN (14) ve (15) el (16) şemse (17) ve (18) el (19) kamera (20) raeytu (21) hum (22) li (23) i (24) sacidin (25)

(اِذْ قَالَ يُوسُفُ لِاَب۪يهِ يَٓا اَبَتِ اِنّ۪ي رَاَيْتُ اَحَدَ عَشَرَ كَوْكَباً وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ رَاَيْتُهُمْ ل۪ي سَاجِد۪ينَ )

( Zamanında Yusuf babasına "Ey baba, kesinlikle ben on bir yıldız, Güneş ve Ay gördüm. Onları benim için yere kapanırlarken gördüm." dedi. )

- Ayetteki “Ehade aşera kevkeben” ( كَوْكَباً عَشَرَ اَحَدَ ) ifadesinin ebced değeri olan 632 sayısının nümerolojik değeri 11 (6+3+2 = 11) olmaktadır. Ve Ayrıca bu ifade 11 harften oluşmaktadır.

ا 1 ب 2 ك 20 و 6 ك 20 ر 200 ش

300 ع 70 د 4 ح 8 ا 1   


Tuesday, September 9, 2025

Çarmıh meselesi

1. - 3. yüzyıl aralığı olan Erken Dönem'de Hz. İsa'nın peygamberliğini kabul eden topluluklar, çarmıhın Roma idam yöntemlerinden biri olması nedeniyle olumsuz algı oluşturacağı düşüncesiyle, Hz. İsa’yı doğrudan çarmıhta tasvir etmekten kaçınmışlardır. O dönemde Hz. İsa sembolü olarak balık (ichthys), çapa, iyileştirici simgeler veya iyi çoban figürü gibi daha dolaylı semboller kullanmışlardır.

Ancak 4. yüzyıl başları olan Geç Antik Dönem'de "çarmıhta İsa figürü" sanat ve ikonografide yaygınlaştırılmaya başlanmıştır.

Çarmıhta Hz. İsa (Çarmıh = Car ( Dört) + Mıh (Çivi) = Dört Çivi)

"Çarmıhtaki insan" figürü esasen olumsuz anlamlı ve adeta "ibret olsun" mesajı veren bir sembolizm içermektedir. Zira insanlara "ibret", "üstünlük", "zafer" ve Rab'be de "meydan okuma" niteliği arzeden bir tasvir söz konusu gibidir. Ayrıca bir toplumun, kendileri için en kutsal değerlerden biri olan peygamberini böyle mazlum, mağdur ve mağlup resmetmesi de vicdanen makul görünmemektedir.

O halde, her sosyal yapının içine sızan ve dolaylı olarak o yapıyı kontrol altına alan şeytanlar "çarmıhtaki İsa figürü"nün yaygınlaşmasını ve bir sembol olarak kemikleşmesini sağlayarak batınen bir "zafer" mesajı mı veregelmişlerdirler?

Esasen Çarmıh, Hz. İsa için "yeni döngü" başlatan bir "halden hale geçiş portalı" işlevi görmüştür. İncil'de ilk "Çarmıh" kelimesinin geçtiği ayetin numarası olan 38 sayısının nümerolojik değeri 11'dir.

40-Matthew-10-38 Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen bana layık değildir.

Hz. İsa'nın çarmıhının tepesine yazılmış olan INRI akroniminin yani "Iesus Nazarenus, Rex Iudaeorum" (Nasıralı İsa, Yahudilerin Kralı) ifadesinin Latin alfabesine göre ebced değeri 326'dır ki bu sayının nümerolojik değeri de 11 (3+2+6 = 11) sayısı olmaktadır.

Çarmıhın tepesine INRI yazıldığından bahsedilen İncil ayetinin numarası 19-19 olup, bu sayı ikilisinde de 11 nümerolojisi mevcuttur. (19 ... 10 ... "1" ve 19 ... 10 ... "1")

43-John-19-19 Pilatus bir de yafta yazıp çarmıhın üzerine astırdı. Yaftada şöyle yazılıydı: NASIRALI İSA YAHUDİLER'İN KRALI

Hz. İsa'nın, kaba madde planında "ölüm" gibi algılanan ilahi plana geçişi yani esasen "olumu" öncesinde, "insani yönünün yansımasıyla" sarfettiği "Eli, Eli, lema şevakteni" (אֵלִי אֵלִי לָמָה שְׁבָקְתָּנִי) cümlesinin gematria değeri 1019 olup bu sayının nümerolojik değeri de 11 olmaktadır.

40-Matthew-27-46 Saat üçe doğru İsa yüksek sesle, "Eli, Eli, lema şevaktani?" yani, "Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?" diye bağırdı.

41 (Eli) + 41 (Eli) + 75 (Lema) + 862 (Şevakteni) = 1019 ... 1+0+1+9 = 11

Çarmıhtaki Hz. İsa'nın "ilahi plana geçiş" yaptığının bildirildiği Nisa suresinin aşağıdaki ayetinin 11 kelimeden oluşması da dikkat çekmektedir.

4/158 Bel (1) RAFEA (2) HU (3) ALLAHU (4) İLEY (5) H (6) ve (7) kane (8) allahu (9) azizen (10) hakima (11)

( Bilakis ALLAH O'NU (İSA) KENDİSİNE YÜKSELTTİ. Allah yücedir, hakimdir.  )

Ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri 9 (4+1+5+8 = 18 ... 1+8 = 9) olup, bu sayı ayetteki kelime adedi olan 11 sayısıyla birlikte meşhur "9/11" kodunu oluşturmaktadır ki bu kodun nümerolojik değeri de 11'dir.

Hac portalı

"Hacc" (حَجه) kelimesi "Delillendirmek, Güçlü yönelmek, Yoğunlaşmak, Çabalamak; Ziyaret etmek, Bir yere yoğun şekilde yönelmek, Bir mekana gitmek" anlamlarına gelen bir kelime olup, Kur'an'da "Delillendirmek*", "Mücadele etmek, Çabalamak" ve "Ziyaret (Kabe)" anlamlarında yer almaktadır. (* Aynı kökten olan "Huccet" kelimesi "Delil" anlamına gelmektedir.)

"Hacc" kelimesinin ebced değerinin 11 (He 8 + Cim 3 = 11) olması ve düalitenin, döngünün sembolü olan bu sayının simgelediği anlamlardan birinin de "portal açılışı" ve "halden hale geçiş" olması "Kabe ziyareti" anlamındaki "Hacc"ın esasen bir "ruhsal hal değişimi vasıtası" olduğuna işaret niteliğindedir. 

"Hacc" kelimesinin Kur'an'da 11 kere tekrarlanması da ayrıca dikkat çekmektedir. 

2/158 1 kere
2/189 1 kere
2/196 3 kere
2/197 3 kere
3/97   1 kere
9/3     1 kere
22/27 1 kere

Toplam 11 kere

Kur'an'da "El Hacc" kelimesiyle başlayan tek ayet Bakara suresinin aşağıdaki ayetidir.

2/197 EL (1) HACCU (2) eşhurun (3) ma'lumat (4) fe (5) men (6) ferada (7) fi (8) hinne (9) el (10) HACCE (11) fe (12) la (13) rafese (14) ve (15) la (16) fusuka (17) ve (18) la (19) cidale (20) fi (21) el (22) hacc (23) ve (24) ma (25) tef'alu (26) min (27) hayrin (28) ya'lem (29) hu (30) allah (31) ve (32) tezevvedu (33) fe (34) inne (35) hayra (36) el (37) zadi (38) el (39) takva (40) ve (41) itteku (42) ni (43) ya (44) uli (45) el (46) elbab (47)

( HAC bilinen aylardadır. Kim onun içinde HACCI farz ederse, hacda cinsel ilişki, günahkarlık, tartışma mücadele yoktur. Allah, hayırdan ne yaparsanız onu bilir. O halde azıklanın. Sakınmanın çokluğu kesinlikle hayırlıdır. Ey akılları olanlar benden sakının. )

- Ayetin numarası olan 197 sayısının nümerolojik değeri olan 8 sayısının, ayetin ilk iki kelimesi olan "El" ve "Hacc" kelimelerinin sıra numaraları (1 ve 2 ) ile toplamı 11 sayısını vermektedir.

- Haccın tamamlanmasına ilişkin cümledeki "Hacc" kelimesinin sıra numarası da 11'dir.

Ancak, "Hacc" kelimesininin anlamları dikkate alındığında, bu kelimeye, "Kabe ziyareti" anlamı dışında da odaklanılması ilmi açıdan doğru bir yaklaşım olacaktır. Zira, "Hacc" kelimesinin "Mücadele, Çaba" anlamı çerçevesinde, "iyilik, doğruluk, adalet, yüksek ahlak" yolundaki yani Allah yolundaki her türlü "Hacc" da insanın ruhsal hal değişimine girmesine vasıta olmaktadır.

Monday, September 8, 2025

Güneş ve Ay "hesap" iledir.

Güneş ve Ay arasındaki mesafe ortalama olarak 150 milyon km.'dir.

https://www.universetoday.com/articles/how-far-is-the-moon-from-the-sun

Güneş ve Ay'ın "Rab'bin ayetlerinden" olduğunun ifade edildiği Fussilet suresinin aşağıdaki ayeti yukarıdaki bilgiyle nümerik uyum arzetmektedir.

41/37 VE (1) MİN (2) AYATİ (3) Hİ (4) EL (5) LEYLU (6) VE (7) EL (8) NEHARU (9) VE (10) EL (11) ŞEMSU (12) VE (13) EL (14) KAMER (15) la (16) tescudu (17) li (18) el (19) şemsi (20) ve (21) la (22) li (23) el (24) kameri (25) ve (26) uscudu (27) li (28) allah (29) ellezi (30) haleka (31) hunne (32) in (33) kuntum (34) iyya (35) hu (36) ta'budun (37) 

( VE GECE, GÜNDÜZ, GÜNEŞ VE AY O'NUN AYETLERİNDENDİR. Ne Güneş için, ne de Ay için yere kapanmayın. Eğer sadece O’na kulluk etmekteyseniz, onları yaratan Allah için yere kapanın. )

- Ayetin, Güneş ve Ay kelimelerini de içeren ilk cümlesinde 15 kelime bulunmakta olup, "Kamer" (Ay) kelimesi 15. kelimedir.

- Ayetin sure numarasındaki rakamların toplamı da 15 (4+1+3+7 = 15) olup, bu sayıdaki rakamlar, Güneş ve Ay arasındaki mesafeyi milyon km cinsinden ifade eden 150 sayısındaki rakamlardır.

Rahman suresinin aşağıdaki ayetinde ise Güneş ve Ay ile ilgili bir "hesaplamadan" bahsedilmektedir.

55/5 El şemsu vel kameru Bİ HUSBAN 

( Güneş ve Ay HESAP iledir. )

Ayetin çoklu semantik ve nümerik anlamları olmakla birlikte, sure numarasındaki rakamların toplamının 15 (5+5+5 = 15) olması, yine Güneş ile Ay arasındaki mesafeye işaret niteliğindedir.

Ayrıca ayette, nümerik bilgiye işaret eden "Bi husban" (بِحُسْبَانٍۖ) (Hesap ile) kelime grubunun ebced değeri olan 123 sayısının nümerolojik değeri 6 olup, bu sayı yukarıda değinilen 150 ve 15 sayılarının nümerolojik değerine eşittir. (Be 2 + He 8 + Sin 60 + Be 2 + Elif 1 + Nun 50 = 123 ... 1+2+3 = 6)

Sunday, September 7, 2025

Plaza mı "Plazindan" mı?

Latince "Platea" (Geniş yol, Meydan" kelimesinden türeme İspanyolca bir kelime olan ve esasen "Yer" anlamına gelen ancak günlük konuşma dilinde "Yüksek bina" anlamında kullanılan "Plaza" kelimesi "Şirket" kelimesiyle de özdeş hale gelmiştir. Daha detaylı düşünülecek olursa plazaların, insanları içine hapsetmek ve köleleştirmek için kullanılan "yapay habitat"lar, "vivarium"lar yani "cehennemler" oldukları kolaylıkla farkedilebilmektedir. Dolayısıyla "plazalar"ın batıni kuruluş sebebi insanları "mutsuz" etmektir.

Son dönemde yayımlanmaya başlayan bir TV programının oksimoron ismi konu bağlamında dikkat çekmektedir. "PLAZADA MUTLU OLMA REHBERİ"!

İsmi, net bir gerçeği yani "plaza* ortamının mutsuzluk kaynağı" olduğunu ortaya koyan ve "yardımcı olma" amacı güden böyle bir programın yayınlanma nedeninin batıni bir sebebi olabilir mi? Mesela, doğasına aykırı yapay bir ortama hapsedilerek gerçeklikten uzaklaştırılmak ve ruhen pasifize edilmek istenen insana, algı operasyonu vasıtasıyla bu ortamın esasen "olması gereken ve adapte olunması gereken bir ortam olduğu" dolaylı olarak telkin edilmeye çalışılıyor olabilir mi? (*Bu noktada "plaza" kelimesinin hem fiziki "şirket binası ortamı", hem de güncel durumda "dijital ağ" ile oluşturulmuş iş ortamı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.)

Programın tanıtım görselinde ve program içeriğinde yer alan ve aşağıda "bold" olarak yazılmış şu sorular/ifadeler de şirket sisteminin zulme dayalı, sinsi yapısını ortaya koymaktadır. 

"Çok çalışıyorsun ama zam alamıyor musun?"

(Çok çalışıyor, sonuçlar üretiyor, katkı veriyor ancak zam alamıyorsan muhtemelen zulme uğruyorsun.)

"Terfi hayal mi oldu?"

(Neden hayal oldu? Objektif olarak iyi işler yaptın. İlişkilerinde de sorun yok. Niteliklerin de uygun. Neden hayal oldu? Çünkü muhtelif! sebeplerle hakkını başkasına verdiler.)

"Sessiz istifadan nasıl çıkarsın?"

(Çıkmadan önce insanın neden o modda olduğunu hatırlaması gerekir. Zira, objektif yani gerçek bağlamda sürekli haksızlığa, adaletsizliğe ve hatta mobinge uğrayan ve doğal olarak motivasyonunu kaybeden bir insan "sessiz istifa" (ekstra çaba sarfetmeden, yalnızca verilen görevleri asgari düzeyde yapma) moduna girmiş olabilir. Dolayısıyla bu sebeplere dayalı bir sessiz istifadan çıkılabilmesi için adaletin tesisi gerekir ki "plaza" ortamı bunun yeri değildir.)

Pazartesi sendromundan kurtulamıyor musun?

(Esasen yeni bir döngü başlangıcının ilk günü olan Pazartesi gününün bir sendrom olarak algılanması, zaten mevcut "plaza" sisteminin zorlama ve zulümden ibaret bir kötü frekans jeneratörü olduğunun başlı başına delili niteliğindedir.)

Paranın ötesinde mutluluk

(Konu "plaza" yani "iş ortamı" ama "mutluluğun para olmadığı" telkini yapılıyor. Zaten esasen mevcut dahi olmayan ve kadim bir hipnoz ve aldatma aracı olan "para" elbette mutluluk değildir. Hatta evvelki bölümlerde incelendiği üzere tüm kötülüklerin kök sebebidir. Ancak programdaki konu "plaza" yani iş ortamı.... Dolayısıyla adil bir maaş ve geçim düşüncesiyle "plaza"ya gelen insanlar adil olmayan bir ücretlendirmeye maruz kaldıklarında "paranın ötesinde mutluluk" mu düşüneceklerdir? Konu para gibi görünse de esasen uğradıkları haksızlığın sıkıntısını yaşayıp, mücadelesini vermeyecekler midir? Bu zulüm sistemine razı mı olacaklardır? Maalesef istenen budur. Ve bu da batıni bir algı operasyonu ve hipnoz girişimidir.)

"Şikayet ederek mutlu olamayız."

(Şikayet, bir sorunun varlığı durumunda ortaya çıkan ve o sorunun giderilmesini amaçlayan bir iletişim yöntemidir. Dolayısıyla rasyonel ve samimi bir şikayet sürecin iyileşmesine katkı verir. Şikayeti, "kaçınılması gereken" hatta "ayıp" bir olguymuş gibi ve bir "mutluluk engelleyici" unsurmuş gibi algılatmaya çalışmak, insanları, onlara her şeyi dayatabilen sistemin kölesine dönüştürme yolundaki bir taktiktir. Zira "şikayet etme itaat et" mottosuyla özetlenebilecek bu taktiğin özü de sistemin daima "haklı", insanın ise "haksız" olduğu telkinine dayanmaktadır.)

"Çalışanların %68'i stres altında"

(Stres, her türlü psikosomatik hastalığın temeli olan faktördür. Herhangi bir topluluktaki bireylerin %70 seviyesindeki bir bölümünün "stresli" olması, o sistemde çok ciddi bir sorunun bulunduğunu ortaya koyan bir göstergedir.)

"Ailesine zaman ayıramayan beyaz yaka mutsuz oluyor."

("Ailesine zaman ayıramamak." ifadesi zaten başlıbaşına "farkedilmeyen kölelik ve mahpusluk" ve dolayısıyla mutsuzluk durumunu tanımlayan bir cümledir. Zira, bu durumu sağlayan plaza sisteminin yani şirket sisteminin temel işlevlerinden biri de, esasen sanal ve batıl bir yarışa sokulmuş olan insanlar arasındaki aile, dostluk, arkadaşlık, yoldaşlık vb. bağlarını sinsi bir şekilde ortadan kaldırmaktır.)

"Göründüğün kadar varsın."

(Programın ilgili bölümünde verilen mesaj "Sen ne kadar çalışırsan çalış, yeni dünya düzeninin dijital ağ ortamında veya "plaza" ortamında şov yapmadıkça, "ben ben" demedikçe, yaptıklarını göze sokmadıkça, sesini yükseltmedikçe kimse seni görmez, hakkın yenir ve yok olur gidersin." Bu ifadeler bir zulüm ortamının doğrudan tanımı niteliğindedir. Zira objektif bazda iyi işler yapanın, bir yönetsel yapı içerisindeki sorumlu ilgililer tarafından farkedilmemesi, görülmemesi, görülmek istenmemesi ancak ve ancak kötü niyetli ve nefsani sebeplerden kaynaklanır. Yani  bu durum, iyi işler yapmasa da, esasen başarılı olmasa da şov yapıp, göz boyayanların veya ilişkilerini kullananların diğerlerinin önüne rahatlıkla geçebileceği anlamına gelmektedir ki bu fenomen zaten, beyhude mutluluğun arandığı "plaza" ortamının temel kuralı niteliğindedir.)

Programa konuk edilen bir müzisyenin, "insanların stres atmak için müziğe yöneldiklerini ifade etmesi" de mutluluğun plazada değil plazanın dışında olduğunu ayrıca teyid etmektedir.

Her ayet gibi çoklu anlamları olan Saffat suresinin aşağıdaki ayetindeki "Bina" ve "Cehennem" kelimelerinin birbirleriyle ilintili ve birlikte kullanımı, bölümün konusuna sembolik olarak işaret etmekte gibidir.

37/97 "O'na BİNA YAPIN da O'nu CEHENNEMİN İÇİNE ATIN." dediler. 

Haşr suresinin aşağıdaki ayetinde de, insanlığı tahakküm altında tutma obsesyonuna tutulmuş kibirli şeytanların insanla mücadelesinin bölümle ilgili boyutuna da işaret edilmekte gibidir.

59/14 Sağlam korunmuş üstün şehirlerde veya DUVARLARIN ARKASINDA OLMADAN SİZİNLE TOPLUCA SAVAŞAMAZLAR. .....

Şuara suresinin aşağıdaki ayetinde ise insanları, "kurdukları binalara" hapsetmeye çalışan şeytanlara atıfta bulunulmakta gibidir. (Elbetteki ayetin, evvelce de incelenmiş olan çoklu anlamları mevcuttur.)

26/128 Her tepeye ayet BİNA KURAR da abesle mi iştigal edersiniz? 

Küresel dijital dönüşüm ve diğer bazı küresel amaçlar için bir vasıta olarak kurgulannış olan COVID19 pandemisi sonrasında, artık birçok kişi home office (ev ofis) formatında "evden çalışır" hale gelmiş olsa da bu sefer bu durumun getirdiği 7/24 erişilebilirlik nedeniyle "evler plazaya" dönüşmüş durumdadır. Zira esasen küresel sistem, "evden çalışma" kavramının oluşturduğu rahatlık ve huzur algısını maske olarak kullanmak suretiyle, dijital araçları (cep telefonu, tablet vb.) elektronik kelepçeye dönüştürmüş ve zulüm seviyesini daha artırmıştır.

Bu konu ile bağlantılı olarak "Şirk ve Şirket Aldatmacası" başlıklı evvelki bölüm incelenebilir.

Thursday, September 4, 2025

Skotopik görüş ve Nuru Ziya

Latince "Işık gücü, Işık kaynağı" anlamına gelen "Lumen" kelimesi, bir ışık kaynağının toplam görünür ışık akısını yani kaynaktan çıkan ışığın gücünün (toplam miktarının) ölçü birimidir. (Örneğin "1000 lumenlik bir LED ampul" ifadesi ampulun ışık yayma gücünü ifade etmektedir.)

Latince "Işık" anlamına gelen "Lux" kelimesi ise bir yüzeye düşen aydınlık düzeyinin yani yüzeyde algılanan ışık yoğunluğunun ölçü birimidir. (1 lux = 1 lumen / m^2)

Gece görüşü (skotopik görüş) itibarıyla bir insanın görebilmesi için gerekli aydınlık seviyesi yani ışık miktarı 0,001–0,01 lux civarındadır. Yani, görmenin mutlak sınırı 0,001 lux seviyesindedir.

Bakara suresinin aşağıdaki ayeti, insanın "görmesi / görememesi" hususunu "aydınlık / ışık" kelimesiyle birlikte içeren ilk ayet olup, ayette "1" nümerolojisi bulunmaktadır. Kur'an'da "Diya" (Işık) kelimesi ilk kez "Edae" (Aydınlatmak) haliyle bu ayette geçmektedir. 

2/17 Meselu (1) hum (2) ke (3) meseli (4) ellezi (5) istevkade (6) nara (7) fe (8) lemma (9) EDAET (10) ma (11) havle (12) hu (13) zehebe (14) allahu (15) bi (16) nuri (17) him (18) ve (19) terake (20) hum (21) fi (22) zulumatin (23) la (24) yubsirun (25)

( Onların misali o ateş yakmayı isteyenin misali gibidir. Yakıp da çevresindekileri AYDINLATTIĞINDA Allah aydınlıklarını giderir ve onları karanlıkların içinde terkeder de onlar görmezler.  )

- Ayetin kodundaki rakamların toplamının nümerolojik değeri 1 (2+1+7 = 10 ... 1) olmaktadır. Ayrıca bu rakamlar "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısındaki rakamlardır.)

- Ayetteki "Edaet" (Aydınlattı) kelimesinin sıra numarası olan 10 sayısının nümerolojik değeri de 1'dir. ("Edae" fiilinin kökeni "Diya"* (Işık) kelimesidir.)

- Ayetin kodundaki sayılar ile ayetteki "Edaet" (Aydınlattı) ve "Nur" (Aydınlık) kelimelerinin sıra numaralarının toplamının nümerolojik değeri de "1" olmaktadır. (2+1+7+1+0+1+7 = 19 ... 10 ... 1)

Nur (Aydınlık) suresinin 64 (6+4 = 10 ... 1) ayetten oluşması da konu bağlamında dikkat çekmektedir.

* Kur'an'da "Diya" (Işık) kelimesi kök kelime olarak sadece 1 kere geçmektedir. 

28/71 Kul e raeytum in cealellahu aleykumul leyle sermeden ila yevmil kiyameti men ilahun ğayrullahi ye'tikum bi DİYA’ e fe la tesmeun

( De ki: "Eğer Allah geceyi üzerinize ayağa kalkış gününe kadar daim kılsaydı, size IŞIĞI getirecek ilah Allah’tan başka kimdir görüp düşündünüz mü? O halde duymaz mısınız?" )

- Ayetin sure numarası 28 olup, bu sayının nümerolojik değeri de 1'dir. (2+8 = 10 ... 1) 

- "Diya" (ضِيَٓاءٍۜ) (Işık) kelimesinin ebced değeri olan 811 sayısının nümerolojik değeri de 1'dir. (Dad 800 + Ya 10 + Elif 1 = 811)

"Ziya" olarak da telaffuz edilen "Diya" kelimesi batı dillerinde "Tanrı, İlah" anlamına gelen "Deus" (lat.), "Zeus" (gre.), "Dieu" (fra.) kelimeleriyle ortak kökendendir.

Ezoterik bir cemiyet olan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği'nin İstanbul'daki merkezinin adresindeki sokak isminin "Nuru Ziya" (Işık Aydınlığı / Tanrı'nın Aydınlığı) olması, bina numarasının ise 111 olması da konu bağlamında dikkat çekmektedir.  

Tuesday, September 2, 2025

"Tekasür" haberleri!

"Forbes milyarderler listesinde Türkiye’den 4 isim yükselişte...

Forbes, 1 Eylül 2025 itibarıyla milyarderler listesini yeniledi. Küresel ölçekte ABD borsalarındaki dalgalanmalar öne çıkarken, Türkiye’den de dört önemli iş insanı servet artışlarıyla dikkat çekti.

Tesla, SpaceX, xAI ve X’ten elde ettiği gelirlerle servetine güç katan Elon Musk, 415,6 milyar dolarlık varlığıyla üst üste 16. ayda da dünyanın en zengin insanı unvanını korudu. Sadece geçen ay servetini 14,4 milyar dolar artıran Musk, rakiplerine fark atmayı sürdürdü.

Listede Google kurucuları Larry Page ve Sergey Brin, hisselerindeki yüzde 9’luk artışla sırasıyla 20,3 milyar ve 15,1 milyar dolarlık ek kazanç sağladı. LVMH’nin güçlü performansı ise Bernard Arnault’u 11,2 milyar dolar yükselişle 7. sıraya taşıdı. ....... "

Basından 01.09.2025

Yukarıdaki haberin içeriğine ve ifade tarzına bakıldığında adeta bir "başarı" temasının vurgulandığı dikkat çekmektedir. "Yükselişte", "Servetine güç kattı", "Dünyanın en zengin insanı ünvanını korudu", "Rakiplerine fark atmayı sürdürdü", "Güçlü performans" vb. ...

Ve haberde neredeyse, esasen bir "kara liste" olan Forbes'un bu listesinde Türkiye'den de temsilcilerin bulunmasının bir gurur kaynağı olduğu ifade edilecek gibidir. 

Dünya Bankası'nın 2024 yılı verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %8,5'i aşırı yoksulluk sınırı olan günde 2,15 doların altında bir gelirle yaşamaktadır. Daha geniş bir yoksulluk tanımına göre ise günde 6,85 doların altında yaşayanların oranı %44'tür. Ancak bu oranın sadece tahmini bir küresel ortalama olduğu, bazı bölgelerde ve farklı ölçüm kriterleriyle bu oranın çok daha yüksek olabileceği yani %50–%60’lara yaklaşabileceği belirtilmektedir. 

Dünya nüfusunun büyük bölümünün imkansızlıklar ve yoksullukla boğuşmasının temel sebebi yukarıda yer alan haberin içeriğidir. Zira "yoksulluk" ancak sistematik ve planlı bir "bozgun" sonucunda tezahür edebilir ki bu husus şu ayette dolaylı olarak bildirilmiştir.

2/11 Ve onlara "YERDE BOZGUN YAPMAYIN." DENİLDİĞİNDE, "Kesinlikle BİZLER İYİLEŞTİRENLERİZ." derler.

2/12 İyi bilin ki kesinlikle ONLAR BOZGUNCULARDIR VE LAKİN FARKETMEZLER.

Şirkin, şirketleşmenin yani şeytaniyetin temel parametresi olan "zenginleşme hırsı" ve "zenginlikte yarışma"  sendromu ayetlerde açıkça tasvir edilmektedir.

Kur'an;

23/55 Sanıyorlar mı ki, onlara kesinlikle o MALDAN VE OĞULDAN YAYDIKLARIMIZLA,

23/56 ONLARA HAYIRLARDA KOŞUYORUZ. Bilakis farketmezler.

-------

57/20 Bilin ki o DÜNYA HAYATI KESİNLİKLE oyundur, eğlencedir, süstür, ARANIZDA ÖVÜNMEDİR, MALLARDAN VE ÇOCUKLARDAN ÇOĞALTMADIR. Bitirip yetiştirdiği, ekincilerin hoşuna giden yağmur misali gibidir. Sonra kırpılmış parça olur. Ahirette şiddetli azap, Allah’tan af ve rıza vardır. DÜNYA HAYATI ALDATICI MADDİ FAYDA HARİCİNDEKİ DEĞİLDİR.

-------

102/1-2 TEKASÜR (Çoklama, Çokla övünme) SİZİ OYALADI.

102/2 Siz KABİRLERE VARINCAYA KADAR.

-------

104/2 O MALI TOPLAYAN VE ONU ADET ADET SAYAN,

104/3 MALININ ONU EBEDİ KILACAĞINI SANAR.

-------

2/96 Ve kesinlikle ONLARI HAYATTA İNSANLARIN EN HIRSLILARI OLARAK BULACAKSIN. O ORTAK KOŞANLARDAN HER BİRİ BİN SENE ÖMÜR SÜRMEYİ ARZULAR. Onlar uzun ömür sürerek o azaptan uzaklaşacak değillerdir. Allah o yaptıklarını görendir.

İncil;

40-Matthew-6-24 .... Siz hem Tanrı'ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz."

42-Luke-18-24 Onun üzüntüsünü gören İsa, "VARLIKLI KİŞİLERİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİ NE KADAR GÜÇ!" dedi.

42-Luke-18-25 "Nitekim DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR."

Kur'an;

7/40 O ayetlerimizi YALANLAYANLARA ve onlara KİBİRLENENLERE, ONLARA GÖĞÜN KAPILARI KESİNLİKLE AÇILMAZ. DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇENE KADAR CENNETE GİREMEZLER. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2025/08/paravirus.html?m=1

Sunday, August 31, 2025

Karman Hattı ve Egzosfer

Deniz seviyesinden 100 km yükseklikte bulunan Kármán* Hattı ile atmosferin en üst katmanı olan ve 10.000 km yükseklikte bulunan  egzosfer dünya ile uzay arasındaki iki farklı sınır hattı olarak kabul edilmektedir.

* Macar asıllı Amerikalı mühendis ve fizikçi Theodore von Kármán'ın soyadından

Karman Hattı'nın sınır olarak kabul edilmesinin sebebi, bir cismin, havanın iyice seyrelmiş olduğu 100 km yükseklikte aerodinamik kaldırma kuvveti (kanatlar) ile havada duramamasıdır. Zira bu yükseklikte kanatların oluşturduğu kaldırma kuvveti artık yeterli olmamakta, cismin yörünge hızıyla hareket etmesi yani bir çeşit uydu gibi davranması gerekmektedir.

Egzosferin diğer bir sınır hattı olarak kabul edilmesinin sebebi ise bu katmanın atmosferin son katmanı olmasıdır.

"İrtifa el semavat" (Göklerin yükseltilmesi) kavramının fiil çekimi olarak yer aldığı, Ra'd suresinin aşağıdaki ayetinin ilk cümlesi yukarıdaki verilerle semantik ve nümerik uyum arzetmektedir.

13/2 ALLAHU (1) ELLEZİ (2) RAFEA (3) EL (4) SEMAVATİ (5) Bİ (6) ĞAYRİ (7) AMEDİN (8) TERAVNE (9) HA (10) summe (11) isteva (12) ala (13) el (14) arşi (15) ve (16) sehhara (17) el (18) şemse (19) ve (20) el (21) kamer (22) kullun (23) yecri (24) li (25) ecelin (26) musemma (27) yudebbiru (28) el (29) emra (30) yufassilu (31) el (32) ayati (33) lealle (34) kum (35) bi (36) likai (37) rabbi (38) kum (39) tukinun (40) 

( ALLAH Kİ, O GÖRDÜĞÜNÜZ GÖKLERİ SÜTUNSUZ YÜKSELTENDİR. Sonra arş, taht üzerine seviyelendi. Ay’ı ve Güneş’i buyruğuna aldı. Hepsi isimlendirilmiş belirli vade için akarlar. İşleri yönetir. Ayetleri ayrıntılandırır. Umulur ki Rab’binize kavuşmaya kani olursunuz.  )

- Ayetin ilk cümlesinde 10 kelime bulunnaktadır ki bu sayının nümerolojik değeri olan 1 sayısı yukarıda zikredilen 100 ve 10.000 sayılarınında nümerolojik değeridir.

- Ayetin kodundaki rakamlarla ayetteki kelim adedini temsil eden sayıdaki rakamların toplamı da 10 olmaktadır. (1+3+2+0+4+0 = 10 ... 1)

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde "göğün bina kılındığı" ifadesi yer almaktadır.

2/22 Ellezi (1) ceale (2) lekum (3) el (4) erda (5) firaşen (6) ve (7) el (8) semae (9) BİNAA (10) ....

( O size yeri döşek ve göğü BİNA yaptı. ....  )

Göğün yüksekliğini simgeleyen "Bina" kelimesinin sıra numarasının 1 olması da konu bağlamında uyum arzetmektedir.


Eceli müsemma (Belirli vade)

Ay, hem kendi eksenindeki aksiyal, hem de Dünya çevresindeki orbital bir tam turluk yani bir döngülük rotasyonunu 27 günde tamamlamaktadır.


https://science.nasa.gov/moon/facts/#:~:text=The%20Moon%20makes%20a%20complete,orbit%20us%20every%2029%20days

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Orbit_of_the_Moon

Güneş kendi eksenindeki bir tam turluk yani bir döngülük aksiyal rotasyonunu 27 günde, Samanyolu Galaksisi çevresindeki bir tam turluk yani bir döngülük orbital rotasyonunu ise 225 milyon yılda tamamlamaktadır.


https://en.m.wikipedia.org/wiki/Galactic_year

https://www.nhm.ac.uk/discover/factfile-the-sun.html

https://www.nasa.gov/image-article/solar-rotation-varies-by-latitude/#:~:text=motion%20of%20sunspots.-,The%20Sun%20rotates%20on%20its%20axis%20once%20in%20about%2027,its%20south%20pole%20in%20March

Kur'an'da, Güneş ve Ay'ın "belirli vadeye (ecelin musemma) aktıkları" ifadesi ilk kez Ra'd suresinin aşağıdaki ayetinde yer almaktadır.

13/2 Allahu (1) ellezi (2) rafea (3) el (4) semavati (5) bi (6) ğayri (7) amedin (8) teravne (9) ha (10) summe (11) isteva (12) ala (13) el (14) arşi (15) ve (16) sehhara (17) el (18) ŞEMSE (19) ve (20) el (21) KAMER (22) KULLUN (23) YECRİ (24) Lİ (25) ECELİN (26) MUSEMMA (27) yudebbiru (28) el (29) emra (30) yufassilu (31) el (32) ayati (33) lealle (34) kum (35) bi (36) likai (37) rabbi (38) kum (39) tukinun (40) 

( O Allah, gökleri sütunsuz yükseltendir. Onları görürsünüz. Sonra arş, taht üzerine seviyelendi. AY'I ve GÜNEŞ'İ buyruğuna aldı. HEPSİ İSİMLENDİRİLMİŞ / BELİRLENMİŞ / BELİRLİ VADE İÇİN AKARLAR. İşleri yönetir. Ayetleri ayrıntılandırır. Umulur ki Rab’binize kavuşmaya kani olursunuz.  )

Ayette, bir süreyi ifade eden "Ecel" (Vade) kelimesini, süre bağlamında ve bir niceliğe işaret edecek şekilde niteleyen sıfat "Musemma" (Belirli, Belirlenmiş, İsimlendirilmiş, Adı konmuş) kelimesidir. Bu kelimenin ayetteki sıra numarası olan 27 (2+7 = 9) sayısı hem içerdiği rakamlar, hem de nümerolojik değeri itibarıyla Ay'ın ve Güneş'in orbital tam döngü süreleriyle uyum arzetmektedir.

Ay'ın aksiyal ve orbital bir tam döngü süresi 27* (2+7 = 9) gün

Güneş'in aksiyal bir tam döngü süresi 27 (2+7 = 9) gün, orbital bir tam döngü süresi 225 (2+2+5 = 9) milyon yıl

Ayrıca bir tam döngülük rotasyon 360 derecelik bir açı oluşturmaktadır ki bu sayının nümerolojik değeri olan 9 sayısı 27 sayısının da nümerolojik değeridir.

* 27 sayısı, Hicr suresinin 87. ayetinde yer alan ve "döngüsel düaliteyi" simgeleyen ve Kur'an'la da ilişkilendirilen "İkili Yedi" kavramına da işaret etmektedir.

15/87 Ve lekad ateynake seb'an minel mesani vel kur'anel azim

( Ve biz sana ikililerden yediyi ve büyük Kur'an’ı verdik. )

Not: "Eceli musemma" (Belirli vade) ifadesinin, yukarıda incelenen "döngü ve döngü sonu" anlamı yanısıra "büyük döngü sonu" kavramını temsil ettiği de hatırlanmalıdır.

Wednesday, August 27, 2025

Uçan kuşlar!

Bir cismin havada durabilmesi ve uçabilmesi için o cismin, kendi ağırlığına eşit bir kaldırma kuvveti (lift) üretmesi veya aynı miktarda bir kuvvetin aşağıdan ona tesir etmesi gerekmektedir.


Birbirine eşit iki sayısal değerin varlığı anlamına gelen yukarıdaki fiziksel fenomenin formülü ise F = m.g olarak ifade edilmektedir. ( F = kuvvet, m = cismin kütlesi, g = yerçekimi ivmesi)

Nahl suresinin aşağıdaki ayeti, semantik ve nümerik açıdan "uçma" fenomenine ilişkin bilgileri içermekte gibidir.

16/79 E (1) lem (2) yerav (3) ila (4) el (5) tayri (6) musehharatin (7) Fİ (8) CEVVİ (9) EL (10) SEMA (11) MA (12) YUMSİKU (13) HUNNE (14) illa (15) ALLAH (16) inne (17) fi (18) zalike (19) le (20) ayatin (21) li (22) kavmin (23) yu'minun (24) 

( GÖĞÜN BOŞLUĞUNDA buyruğa alınmış kuşları görmezler mi? Onları ALLAH HARİCİNDEKİ TUTAMAZ. Kesinlikle bunda inanan kavim için ayetler vardır. )

- Ayetin sure ve ayet numaralarının nümerolojik olarak birbirlerine eşit olması kuvvetler dengesi feomenine işaret niteliğindedir. (Nümerolojik durumda 16 sayısı dikkat çekmektedir.)

Sure numarası 16 ... 1+6 = 7

Ayet numarası 79 ... 7+9 = 16 ... 1+6 = 7

- Ayetin, ilk ve ana mesajı çeren cümlesinde 16 kelime bulunması ve "Allah" kelimesinin 16. kelime olması da ayrıca bu hususa bir teyid gibidir.

Tuesday, August 26, 2025

Adem ve İsa düalitesi

İlahi kozmik bağlamda insanı temsil eden "Adem" ve "İsa" kelimeleri semantik tezatı ve düaliteyi de temsil eden kavramlardır. Madde bedeni ve yokluğu simgeleyen "Adem" (Yokluk, Fani olan) kelimesi ile ruhu, ruhsallığı ve varlığı, yaşamı simgeleyen "İsa" (Var olan, Yaşayan, Daim Olan) kelimeleri 25'er kere tekrarlanmaktadırlar. 25 sayısının nümerolojik değerinin 7 olduğu dikkate alındığında bu durumun "İkili Yedi" fenomeninin yani "döngüsel düalite" kavramının bir tezahürü olduğu görülmektedir.

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde Adem ve İsa kavramlarının oluşturduğu düaliteye "Doğal beden - Ruhsal beden", "Yaşayan can - Yaşam veren ruh" ve "Yer / Toprak - Gök" kelime ikilileriyle işaret edilmektedir.

46-1-Corinthians-15-44 DOĞAL BEDEN olarak gömülür, RUHSAL BEDEN olarak diriltilir. DOĞAL BEDEN olduğu gibi, RUHSAL BEDEN  de vardır.

46-1-Corinthians-15-45 Nitekim şöyle yazılmıştır: "İLK İNSAN ADEM YAŞAYAN CAN oldu." SON ADEM'SE YAŞAM VEREN RUH oldu.

46-1-Corinthians-15-46 Önce RUHSAL olan değil, DOĞAL olan geldi. Ruhsal olan sonra geldi.

46-1-Corinthians-15-47 İlk insan YERDEN, yani TOPRAKTAN. İkinci insan GÖKTENdir.

Kur'an'da Adem ve İsa'nın "yaratılışlarının benzerliği" ifadesi üzerinden esasen madde ve ruh düalitesi sembolize edilmektedir. Al'i İmran suresinin aşağıdaki ayetinde Adem, madde (toprak beden) ile ilişkilendirmektedir.

3/59 Kesinlikle İSA’ nın misali Allah’ın indinde ADEM’ in misali gibidir. ONU TOPRAKTAN YARATTI ve sonra ona "Ol." dedi de o oldu.

Nisa suresinin aşağıdaki ayetinde ise İsa ruh ile ilişkikendirilmektedir.

4/171 .... Meryem oğlu Mesih İsa, kesinlikle Allah’ın resulü, Meryem'e attığı KELİMESİ ve O'NDAN RUHTUR. ....

Elbetteki her idrakli varlık, bir ruhun yansıması olmakla birlikte, yukarıdaki ayetlerde insan teması üzerinden maddesellik ve ruhsallık düalitesine işaret edilmiştir. Zira insan Adem nefsaniyeti, insan İsa ise ruhaniyeti simgelemektedir. (İncil'de İsa, "İnsanoğlu" ifadesiyle de temsil edilmektedir.)

Yaratılışı sonrasında ruhaniyetten uzaklaşan Adem'in nefsaniyeti temsil ettiğine ise, Taha suresinin aşağıdaki ayetinde dolaylı olarak işaret edilmektedir.

20/115 Ve önceden Adem’e ahdettik de unuttu. O'nda azim bulamadık.

Monday, August 25, 2025

Sağırlık

Tıbben sağırlık” sınırı 91 dB HL ve üstündeki işitme kaybı olarak tanımlanmaktadır.

Kur'an'daki her kelime gibi hem muhkem, hem de muteşabih anlamları temsil eden "Summun" (Sağır) kelimesi Kur'an'da ilk kez Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir.

Bakara 18 SUMMUN (1) bukmun (2) umyun (3) fe (4) hum (5) la (6) yarciun (7)

( SAĞIRDIRLAR, dilsizdirler, kördürler. Artık onlar dönmezler. )

Ayet numarası olan 18 sayısının nümerolojik değeri 9, "Summun" (Sağır) kelimesinin ayetteki sıra numarası ise 1 olup, bu iki rakamın, yanyana gelerek, sağırlık sınırını dB HL cinsinden ifade eden 91 sayısını oluşturması dikkat çekmektedir.

Paravirüs...

"Para" kelimesi Grek kökenli bir kelime (önek) olup, "Karşıt, Zıt, Ters; Engel, Mani; Sayesinde, Vasıtasıyla, Yoluyla, Aracılığıyla, Arasından" anlamlarını temsil eden bir kelimedir. Bu kelimenin, batınen "nimete erişimi engelleyen unsur" anlamını temsil ettiğine evvelki bölümlerde defaatle değinilmişti.

"Para" kelimesi esasen "kibir, hırs, açgözlülük, tatminsizlik, doyumsuzluk, zorbalık" kavramlarını da yani kısaca cehennemin temel niteliği olan "kötülük" kavramını da temsil eden bir kelimedir.

Bir sistemin içine "para" kavramının girmesi demek, o sistemin enfekte olması demektir. Çünkü, her türlü nimeti ve hakkı gasp etme aracı olan para, her türlü manevi değeri yani ruhu da yoketmeye çalışan maddi bir virüs niteliğindedir.

İnsanlık, asırlardan beri bir türlü teşhisini koyamadığı veya koymak istemediği ve dolayısıyla tedavisini üretemediği "paravirüs" hastalığının pençesinde kıvranmaktadır. Bu hastalığın yegane aşısı veya tedavi ilacı ise kalplerde kayıtlı olan vicdani yazılım ve bunun hatırlatıcısı olan, başta Kur'an olmak üzere, kutsal kitaplardır. 

Paraya dayalı olan, yani esas hedefi para kazanmak olan hiçbir faaliyet, nihai anlamda, insanlık için iyilik, güzellik, fayda üretemeyeceği gibi, tarafsız olamayacağı için doğruluk, adalet ve eşitlik de üretemez. 

Fatir suresinin aşağıdaki ayeti, "para karşılığında nimeti satmak" anlamına indirgenmiş "ticaret" (akış, alışveriş) kelimesinin gerçek anlamına "batmayan ticaret" kavramıyla ışık tutmaktadır.

35/29 Kesinlikle o Allah’ın kitabını okuyanlar, duaya kalkanlar ve o onları rızıklandırdıklarımızdan gizlice ve açıkça harcayanlar kesinlikle BATMAYAN TİCARETİ umarlar.

Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde ise para için gerçeği batıl ile örtenlere işaret edilmektedir.

2/174 Kesinlikle o kitaptan o Allah’ın indirdiğini gizleyenler ve onu AZ DEĞERE SATANLAR, işte onlar karınlarına ateşin haricinde yemezler. ...

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde ise zenginleşme arzusunun tuzak, paranın ise tüm kötülüklerin kaynağı olduğu bildirilmektedir.

54-1-Timothy-6-9 ZENGİN OLMAK ISTEYENLER AYARTILIP TUZAĞA DÜŞERLER, insanı çöküşe ve yıkıma götüren birçok saçma ve zararlı arzulara kapılırlar.

54-1-Timothy-6-10 Çünkü PARA SEVGİSİ HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜN KÖKÜDÜR. Bazıları para sevgisini arzulayarak imandan saptılar ve kendilerini birçok acıyla yaraladılar.

Para tutkusunun, Yaratıcıyı inkar anlamına geldiği de şu ayetlerde bildirilmektedir.

40-Matthew-6-24 .... Siz hem Tanrı'ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz."

42-Luke-16-13 .... Siz hem Tanrı'ya, hem de paraya kulluk edemezsiniz."

Aşağıdaki ayette ise "para ile her şeyi yapabileceği" yanılgısına düşenler örneklendirilmektedir.

44-Acts-8-20 Petrus ona şöyle dedi: «Paran seninle birlikte mahvolsun! Çünkü TANRI'NIN ARMAĞANINI PARAYLA ELDE EDEBİLECEĞİNİ SANDIN.

Aşağıdaki ayetlerde de para hususu, Mesih İsa'nın yaklaşımı üzerinden de örneklendirilmektedir.

43-John-2-15 İpten bir kamçı yaparak hepsini koyunlar ve sığırlarla birlikte tapınaktan kovdu, PARA BOZANLARIN PARALARINI DÖKÜP MASALARINI DEVİRDİ.

42-Luke-18-22 İsa bunu duyunca ona, "Hâlâ bir eksiğin var" dedi. "NEYİN VARSA HEPSİNİ SAT PARASINI YOKSULLARA DAĞIT; BÖYLECE GÖKLERDE HAZİNEN OLUR. Sonra gel, beni izle."

42-Luke-18-23 Adam bu sözleri duyunca çok üzüldü. Çünkü son derece zengindi.

42-Luke-18-24 Onun üzüntüsünü gören İsa, "VARLIKLI KİŞİLERİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİ NE KADAR GÜÇ!" dedi.

42-Luke-18-25 "Nitekim DEVENİN İĞNE DELİĞİNDEN GEÇMESİ, ZENGİNİN TANRI EGEMENLİĞİ'NE GİRMESİNDEN DAHA KOLAYDIR."

Yukarıdaki İncil ayetlerini aynı teşbih ile teyid eden Kur'an ayeti ise şöyledir.

7/40 O ayetlerimizi YALANLAYANLARA ve onlara KİBİRLENENLERE, ONLARA GÖĞÜN KAPILARI KESİNLİKLE AÇILMAZ. DEVE İĞNE DELİĞİNDEN GEÇENE KADAR CENNETE GİREMEZLER. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız.

Yukarıdaki İncil ve Kur'an ayetleri sentezlendiğinde, bir şekilde zenginleşmiş olanların aynı zamanda paravirüsün genetik kodunda yer alan "Yalan" ve "Kibir"in de pençesinde oldukları gerçeği açığa çıkmaktadır 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/12/paravan-kaldrabilmek.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/04/zenginlik-meselesi.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/11/para-arac-sanlan-engel.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/04/money-para-mani-engel.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/08/zenginlesme-ancak-gasp-ile-olur.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2018/11/ticaret-ve-zenginlik-makbul-mu-mekruh-mu.html?m=1

Sunday, August 24, 2025

Orbital stabilite ve kozmik denge

Dünya’nın, yörüngesinde sabit kalmasını (orbital stabilite) sağlayan faktör, Güneş’in Dünya üzerindeki kütleçekim kuvveti (3.5x10^22 N) ile Dünya’nın Güneş çevresindeki yörüngesel (orbital) hızının (29.8 km/s) oluşturduğu dengedir. Eğer sadece Güneş’in çekim kuvveti olsaydı Dünya Güneş’e düşer, eğer sadece Dünya'nın yörüngesel hızı olsaydı Dünya düz bir çizgide uzaya savrulurdu.

https://brainly.com/question/32461761

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Orbital_speed



Bu kozmik denge, Fatir suresinin aşağıdaki ayetinde, muteşabih bir ifadeyle, ancak konuyla semantik ve nümerik uyum arzedecek şekilde bildirilmiştir.

35/41 İNNE (1) ALLAHE (2) YUMSİKU (3) EL (4) SEMAVATİ (5) VE (6) EL (7) ERDA (8) EN (9) TEZULA* (10) ve (11) le (12) in (13) zaleta (14) in (15) emseke (16) huma (17) min (18) ehadin (19) min (20) ba'di (21) h (22) inne (23) hu (24) kane (25) halimen (26) ğafura (27) 

( KESİNLİKLE ALLAH GÖKLERİ VE YERİ YIKILMASINLAR / DÜŞMESİNLER / KAYMASINLAR / YERİ DEĞİŞMESİN DİYE TUTAR. Eğer yıkılırlarsa, kesinlikle onları ondan sonra kimse tutamaz. Kesinlikle O yumuşaktır affedendir.  )

* "Tezula" kelimesi "Zale" (Yerinden oynamak, Yeri değişmek, Kaymak, Yıkılmak, Düşmek, Devrilmek) fiilinin üçüncü tekil şahıs çekim halidir.

- Söz konusu kozmik dengeyi teşbih yoluyla tasvir eden ayetin ilk cümlesinde 10 kelime bulunmaktadır. Bu sayı, Dünya'nın yörüngesel (orbital) hızını km/s cinsinden ifade eden 29.8 sayısının nümerolojik değeridir. (2+9+8 = 19 ... 10)

- Ayetin sure numarası olan 35 sayısı ise Güneş'in kütle çekim kuvvetini N (Newton) cinsinden ifade eden 3.5x10^22 sayısındaki rakamlarla özdeşlik arzetmektedir.

Not: Ayette zikredilen "Semavati vel ard" (Gökler ve yer) ifadesi, Dünya'yı oluşturan geoit formlu toprak parçasını ve onu çevreleyen atmosfer tabakalarını temsil etmektedir. ("Semavat" (Gökler) kelimesinin elbetteki çok daha geniş kapsamlı anlamları olmakla birlikte bu kelime ayet özelinde, ayetlerde "yedi gökler" olarak da zikredilen, atmosfer katmanlarını temsil etmekte gibidir.)

Ceninler...

Rahimdeki bebek, doğuma kadarki toplam 40 haftalık süreç içinde iki farklı isimle tanımlanmaktadır. Embriyo ve Fetüs.

Bebeğin organ taslaklarının oluşmaya başladığı ilk 8 haftalık bölümde bebek "Embriyo" olarak adlandırılmaktadır.

Bebeğin organlarının giderek olgunlaştığı ve doğuma hazırlandığı 9. haftadan doğuma kadar yani 40. haftaya kadar olan dönemde ise bebek "Fetüs / Cenin" olarak adlandırılmaktadır. Dolayısıyla bebek rahimde 32 hafta boyunca "Cenin" olarak kalmaktadır. "Cenin" süreci her zaman tam 9. haftanın başında başlayıp, tam 40. haftanın sonunda bitmeyeceği için ortalama olarak 31 haftalık bir "Cenin" süreci söz konusudur.

Bebeğin, hafta bazında Embriyonik ve Fetal (Ceninsel) süreci

Kur'an'da "Cenin" (Fetüs) kelimesi sadece Necm suresinin 32. ayetinde çoğul olarak yani "Ecinnetun" (Ceninler, Fetüsler) olarak yer almaktadır.

53/32 Ellezine (1) yectenibune (2) kebaira (3) el (4) ismi (5) ve (6) el (7) fevahişe (8) illa (9) el (10) lemem (11) inne (12) rabbe (13) ke (14) vasiu (15) el (16) mağfirah (17) HUVE (18) A'LEMU (19) bi (20) kum (21) iz (22) enşee (23) kum (24) min (25) el (26) erdi (27) ve (28) İZ (29) ENTUM (30) ECİNNETUN (31) fi (32) butuni (33) ummehati (34) kum (35) fe (36) la (37) tuzekku (38) enfuse (39) kum (40) huve (41) a'lemu (42) bi (43) men (44) itteka (45)

( Onlar günahın büyüklerinden ve ahlaksızlıklardan, küçük günahlar haricinde, kaçınırlar. Kesinlikle Rab’binin affı geniştir. O, sizi yerden inşa ettiği zamanı ve sizin annelerinizin karınlarında CENİNLER OLDUĞUNUZ ZAMANI O BİLİR. O halde nefislerinizi temize çıkarmayın. O sakınan kimseyi bilir. )

- Ayetin numarası olan 32 sayısı, "Cenin" sürecini teorik olarak, hafta cinsinden temsil eden sayıdır.

- Ayetteki "Ecinnetun" kelimesinin sıra numarası 31 olup, bu sayı da "Cenin" sürecini ortalama olarak, hafta cinsinden temsil eden sayıdır.

- Ayrıca ayetin sure numarası olan 53 sayısının nümerolojik değeri 8 olup, bu sayı da "Embriyo" döneminin bitip, "Fetüs / Cenin" döneminin başladığı (8. haftanın sonu) aşamaya işaret niteliğindedir.

Saturday, August 23, 2025

Yükseltilmiş gök ve Troposfer

Atmosferin yere en yakın tabakası troposferdir. Troposferin yerden yüksekliği, Ekvator bölgesinde 18 km, Kutup bölgesinde ise 6 km olup, ortalama yükseklik 13 km olarak kabul edilmektedir.

Atmosfer kütlesinin %80'i Troposferde olup, bu kütlenin çoğunluğunu azot ve oksijen oluşturmaktadır.

https://en.m.wikipedia.org/wiki/Troposphere

https://earthhow.com/troposphere/

Ğaşiye (Örten, Kaplayan) suresinin aşağıdaki ayeti, yukarıdaki veriler ile semantik ve nümerik uyum arzetmektedir. (Surenin ismi de, "Göğün dünyayı örtmesi" bağlamında konuyla uyumludur.)

88/18 Ve (1) ila (2) el (3) semai (4) keyfe (5) rufiat (6) 

(وَاِلَى السَّمَٓاءِ كَيْفَ رُفِعَتْ۠)

( Ve göğe (bakmazlar mı), nasıl yükseltilmiştir.  )

- Ayetin numarası olan 18 sayısı, Troposferin Ekvator bölgesindeki km cinsinden yüksekliğine,

- Ayetteki kelime adedi olan 6 sayısı, Troposferin Kutup bölgesindeki km cinsinden yüksekliğine,

- Ayetin ebced değeri olan 1039 sayısının nümerolojik değeri olan 13 (1+0+3+9 = 13) sayısı ise, Troposferin ortalama olarak kabul edilen km cinsinden yüksekliğine işaret etmekte gibidir.

(Ayrıca, ayetin sure numarası olan 88 sayısındaki 8 rakamının ve Ğaşiye suresinindeki ayet sayısının 26 (2+6 = 8) olması da Troposferin, Atmosfer kütlesinin %80'ini içermesine ve Orta Enlemlerdeki yüksekliğinin 17 (1+7 = 8) km olmasına işaret niteliğinde olabilir.)