Çeviri

Sunday, May 29, 2016

Sen ölüsün, onlar da ölüler...

"Dünya hayatı" olarak tanımlanan durumun esasında "Ölü" olma durumu olduğu ayetlerde bildirilmektedir. Zira insan, Allah tarafından diri olarak yaratıldıktan ve yarı süptil yaşam planı ( alemi ) olan Cennet'te kendisine sonsuz bir hayat bahşedildikten sonra şeytani ( nefsani, maddi, dünyevi ) frekansların tesirine kapılarak "Lanetlenmiş ağaca"* ( Şeceretel mel'unete )'a yöneldiği için Cennetten çıkarılarak "Dünya** hayatı / Aşağılık hayat" ( Hayatud dunya ) olarak isimlendirilen kaba madde planına yani Cehenneme mahkum edilmiş ve bir anlamda ""öldürülmüştür". Bu durum Tevrat'ın Yaratılış bölümünde yer alan aşağıdaki ayette açıkça ifade edilmektedir.

1-Yaratılış-2-17 "Ama İYİYLE KÖTÜYÜ BİLME AĞACINDAN* YEME. Çünkü ONDAN YEDİĞİN GÜN KESİNLİKLE ÖLÜRSÜN."   

Dolayısıyla Dünya esasen "büyük bir mezar" niteliği arzetmektedir. Tevrat ve İncil'deki "Ölüler Diyarı" kavramı da dünya cehennemini tanımlamaktadır.

* Kur'an'da "Lanetlenmiş ağaç" olarak, Tevrat'ta ise "İyiyi kötüyü bilme ağacı" olarak yer alan kavramlar, düalite unsurunu, negatif frekans kodlamasını, cinlerin soy ağacı ( farklı boyutlardaki negatif frekanslı varlıklar topluluğu vb. ) gibi çoklu anlamlar içeren sembolik bir ifadedir.

** DN kökünden olan "Dunya" kelimesi "Alçak, Aşağılık, En alçak, En aşağılık" anlamlarına gelmekte ve en düşük frekans olan negatif tesirli madde frekansını yani nefsani / şeytani tesirlerin hakim olduğu planı ( alemi ) nitelemektedir. 

Dünya hayatı olarak bilinegelen planın ( alemin ) esasen "ölüler alemi" yani cehennem olduğu aşağıdaki Kur'an ayetlerinde dolaylı olarak bildirilmektedir.

Bakara 2/28 - Keyfe tekfurune billahi ve KUNTUM EMVATEN FE AHYAKUM summe YUMİTUKUM summe YUHYİKUM summ ileyhi turceun.

( Allah’ ı nasıl inkar edersiniz? Ve ÖLÜLERDİNİZ de sizi DİRİLTTİ. Sonra sizi ÖLDÜRÜR. Sonra sizi DİRİLTİR. Sonra O'na döndürülürsünüz. )

Mü'min 40/11 - Kalu rabbena EMETTENA ESNETEYNİ ve AHYEYTENA ESNETEYNİ fe i'terafna bi zünubina fe hel ila hurucin min sebıl

( “Rabb' imiz bizi İKİ KERE ÖLDÜRDÜN ve bizi İKİ KERE DİRİLTTİN de günahlarımızı itiraf ettik. Artık çıkmaya yol var mı?” dediler. )

Zümer 39/30 - İNNEKE MEYYİTUN VE İNNEHUM MEYYİTUN

( KESİNLİKLE SEN ÖLÜSÜN VE KESİNLİKLER ONLAR DA ÖLÜLER. ) 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Nahl 16/20 - VELLEZİNE YED'UNE MİN DUNİLLAHİ la yahlükune şey'en ve hüm yuhlekun

( VE O ALLAH'TAN BAŞKA ÇAĞIRDIKLARI*** hiçbir şey yaratamazlar ve onlar yaratılmışlardır. ) 

Nahl 16/21 - EMVATUN GAYRİ AHYA' VE MA YEŞ'URUNE EYYANE YUB'ASUN

( ÖLÜDÜRLER, DİRİ DEĞİLLERDİR. NE ZAMAN DİRİLTİLECEKLERİNİN DE FARKINDA DEĞİLLERDİR. 

*** "O Allah'tan başka çağırdıkları" ifadesi, Allah'a şirk koşulan her nevi idrakli veya idraksiz varlığı ( insan, cin, hayvan, nesne vb. ) tanımlamaktadır. Ancak insanın, bizzat kendisini Allah'a şirk koşma, kendisini ilah addetme gafletinde olduğu dikkate alındığında söz konusu ifade özellikle "İnsana" işaret etmektedir.

İnsanın tekrar dirilişi esasen "Dünya hayatı" olarak tanımlanan "Cehennem"deki ölümüdür. İnsanın Allah'a döndürülmesi ise ancak tekrar dirilmesi ile yani kaba madde planı Dünya'daki ölümü ile gerçekleşebilir. Bu durum yukarıdaki 2/28 ve 40/11 kodlu ayetlerde "iki ölüm" ve "iki diriliş" olarak tanımlanmıştır. İkinci kez dirilişin ardından Allah'a döndürülme durumu süreci açıklamaktadır.

İncil'in aşağıdaki ayetlerinde de kaba madde alemi olan Dünyada, nefsani, maddi ve şeytani frekansların esareti altında, yaşadıklarını sananların da esas itibarıyla "Ölüler" oldukları, nefsani / şeytani negatif tesirlerden kurtularak ruhsal tekamüle ermeleri durumunda yarı süptil alem olan üst boyuta ( Cennet, Sevgi Planı, Sirius ) geçerek, başlangıçta kendilerini mahrum bıraktıkları gerçek yaşama kavuşacakları bildirilmektedir.

49-Ephesians-2-1 SİZLER BİR ZAMANLAR İÇİNDE YAŞADIĞINIZ SUÇLARDAN VE GÜNAHLARDAN ÖTÜRÜ ÖLÜYDÜNÜZ.

49-Ephesians-2-2 Bu dünyanın gidişine ve havadaki hükümranlığın egemenine, yani SÖZ DİNLEMEYEN İNSANLARDA ETKİN OLAN RUHA UYMAKTAYDINIZ. 

49-Ephesians-2-3 Bir zamanlar hepimiz böyle insanların arasında, benliğin ve aklın isteklerini yerine getirerek benliğimizin tutkularına göre yaşıyorduk. Doğal olarak ÖTEKİLER GİBİ BİZ DE GAZAP ÇOCUKLARIYDIK. 

49-Ephesians-2-4 Ama merhameti bol olan Tanrı bizi çok sevdiği için, 

49-Ephesians-2-5 suçlarımızdan ötürü ölü olduğumuz halde, bizi Mesih'le birlikte YAŞAMA KAVUŞTURDU. O'NUN LÜTFUYLA KURTULDUNUZ. 

49-Ephesians-2-6 Tanrı bizi Mesih İsa'da, Mesih'le birlikte DİRİLTİP, GÖKSEL YERLERDE OTURTTU. 

49-Ephesians-2-7 Bunu, Mesih İsa'da bize gösterdiği iyilikle, lütfunun sonsuz zenginliğini gelecek çağlarda sergilemek için yaptı.

49-Ephesians-2-8 İMAN YOLUYLA, LÜTUFLA KURTULDUNUZ. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır.

49-Ephesians-2-9 Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir.

49-Ephesians-2-10 Çünkü biz Tanrı'nın yapıtıyız, O'nun önceden hazırladığı iyi işleri yapmak üzere Mesih İsa'da yaratıldık.

1 comment:

  1. Elinize sağlık. İncil (yeni ahit) bu tür alegorik anlatımlarla bezeli. Her ne kadar Kuran da belirtildiği gibi Literalist Kilise bunu örtbas ederek çarpıtmaya çalışsada Gnostik Felsefe ya da Gnostisizm hakikat ehli diyebiliriz. Bu bakımdan apokrif kitaplar olsun eski ahit ve yeni ahit olsun bunlar da bence en az hikmetle dolu Kuran kadar önemli kitaplar. Gerçeği arama arzunuz hiç eksik olmasın. Teşekkürler.

    ReplyDelete