Bakara 2/124 - Ve iz ibtela ibrahıme rabbühu bi kelimatin fe etemmehünn kale innı caılüke lin nasi imama kale ve min zürriyyetı kale la yenalü ahdiz zalimın ( Ve zamanında Rabb' i İbrahim’ i kelimeler ile sınadı. Böylece onları tamamladı. "Kesinlikle ben seni insanlar için önder kıldım." dedi. "Ve soyumdan da." dedi. "Zalimler ahdime erişemezler." dedi. )
"Kelimeler ile sınanmak" kavramı inanç yolculuğunun temelini oluşturmaktadır. Bu kavram, "kelimelerin yorumlanması, gerçek anlamının kavranması", "kitap ilminin, kelimelerinin anlaşılması" anlamını taşımaktadır. Dolayısıyla, Kur'an'ın kendisinin insan için bir anlayış sınavı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu noktada insanlar arasında bir ayrışım olmakta, insanlar yanlış ve doğru yorumlama sonucunda farklı yollara ayrılmaktadırlar.
Allahü Teala kitap ilmini yani kelimeleri kavrayamayanların kitabı nasıl batıl kılmaya çalıştıklarını Yunus suresinin 10/39 kodlu ayetinde beyan etmektedir.
Yunus 10/39 - Bel kezzebu bima lem yühıytu bi ılmihı ve lemma ye'tihim te'vılüh kezalike kezzebellezine min kablihim fenzur keyfe kane akıbetüz zalimın ( Bilakis, O’nun ilmini kuşatıp kavrayamadıklarından dolayı yalanladılar. Onun yorumu onlara asla gelmedi. Onlardan öncekiler de işte böyle yalanlamışlardı. Artık bak zalimlerin sonu nasıl oldu. )
Öte yandan Allahü Teala, kitap ilmini, kelimeleri bilmelerine, akletmelerine rağmen kitabı batıl kılmaya çalışanları da Bakara suresinin aşağıdaki ayetlerinde beyan etmiştir.
Bakara 2/101 - Ve lemma caehüm rasulün min ındillahi müsaddikun li ma meahüm nebeze ferıkun minellezine utül kitab kitabellahi verae zuhurihim ke ennehüm la ya'lemun ( Ve Allah’ ın indinden onlara, onlarla birlikte olanı doğrulayıcı olarak resul geldiğinde, o kitap verilenlerden bir kısmı sanki kesinlikle onlar bilmiyorlarmış gibi Allah’ ın kitabını sırtlarının arkasına attılar. )
Bakara 2/75 - E fe tatmeune en yü'minu leküm ve kad kane ferıkun minhüm yesmeune kelamellahi sümme yüharrifunehu min ba'di ma akaluhü ve hüm ya'lemun ( Böylece size inanmalarını mı ümit edersiniz? Ve onlardan bir kısmı Allah’ ın kelamını işitip akılları erdikten sonra bile bile onu tahrif ettiler. )
İmansız cin neslinin önderi olan İblis, Allahü Teala'nın "Secde" kelimesi ile verdiği emri yanlış yorumlamış, kibirlenmiş ve isyan etmiştir. Oysaki Allahü Teala, Adem'i yaratmasından dolayı kendisine secde edilmesini istemiştir. İşte tüm süreç "kelimeleri doğru anlamları ile yorumlayan" ve "kelimelerin anlamlarını kavrayamayanlar" arasındaki ihtilaftan oluşmaktadır. Bu süreç "kelimelerle sınanma" sürecidir.
Allahü Teala kitap ilmini yani kelimeleri kavrayamayanların kitabı nasıl batıl kılmaya çalıştıklarını Yunus suresinin 10/39 kodlu ayetinde beyan etmektedir.
Yunus 10/39 - Bel kezzebu bima lem yühıytu bi ılmihı ve lemma ye'tihim te'vılüh kezalike kezzebellezine min kablihim fenzur keyfe kane akıbetüz zalimın ( Bilakis, O’nun ilmini kuşatıp kavrayamadıklarından dolayı yalanladılar. Onun yorumu onlara asla gelmedi. Onlardan öncekiler de işte böyle yalanlamışlardı. Artık bak zalimlerin sonu nasıl oldu. )
Öte yandan Allahü Teala, kitap ilmini, kelimeleri bilmelerine, akletmelerine rağmen kitabı batıl kılmaya çalışanları da Bakara suresinin aşağıdaki ayetlerinde beyan etmiştir.
Bakara 2/101 - Ve lemma caehüm rasulün min ındillahi müsaddikun li ma meahüm nebeze ferıkun minellezine utül kitab kitabellahi verae zuhurihim ke ennehüm la ya'lemun ( Ve Allah’ ın indinden onlara, onlarla birlikte olanı doğrulayıcı olarak resul geldiğinde, o kitap verilenlerden bir kısmı sanki kesinlikle onlar bilmiyorlarmış gibi Allah’ ın kitabını sırtlarının arkasına attılar. )
Bakara 2/75 - E fe tatmeune en yü'minu leküm ve kad kane ferıkun minhüm yesmeune kelamellahi sümme yüharrifunehu min ba'di ma akaluhü ve hüm ya'lemun ( Böylece size inanmalarını mı ümit edersiniz? Ve onlardan bir kısmı Allah’ ın kelamını işitip akılları erdikten sonra bile bile onu tahrif ettiler. )
İmansız cin neslinin önderi olan İblis, Allahü Teala'nın "Secde" kelimesi ile verdiği emri yanlış yorumlamış, kibirlenmiş ve isyan etmiştir. Oysaki Allahü Teala, Adem'i yaratmasından dolayı kendisine secde edilmesini istemiştir. İşte tüm süreç "kelimeleri doğru anlamları ile yorumlayan" ve "kelimelerin anlamlarını kavrayamayanlar" arasındaki ihtilaftan oluşmaktadır. Bu süreç "kelimelerle sınanma" sürecidir.
Bakara 2/34 - Ve iz kulna lil melaiketiscüdu li ademe fe secedu illa iblıs eba vestekbera ve kane minel kafirın ( Ve zamanında meleklere "Adem için yere kapanın." dedik. Böylece İblis haricinde yere kapandılar. O diretti ve kibirlendi ve inkarcılardan oldu. )
Al'i İmran 3/7 - Hüvellezi enzele aleykel kitabe minhü ayatün muhkematün hünne ümmül kitabi ve üharu müteşabihat fe emmellezine fi kulubihim zeyğun fe yettebiune ma teşabehe minhübtiğael fitneti vebtiğae te'vılih ve ma ya'lemü te'vılehu illellah ver rasihune fil ılmi yekulune amenna bihı küllün min ındi rabbina ve ma yezzekkeru illa ülül elbab ( Kitabı sana indiren O'dur. Onda kitabın anası olan açık anlamlı, sağlam ayetler vardır. Diğerleri benzetmelidirler. Ama o kalplerinin içinde şüphe, vesvese, eğrilik, ayrılık olanlar, onlardan fitneyi aramak ve kendi yorumlarını aramak için o benzetilmiş olanlara tabi olurlar. Onun yorumunu Allah haricinde kimse bilmez. İlimde derinleşmiş olanlar "Ona inandık. Hepsi Rabb' imizin indindendir." derler. Akıl sahipleri haricindekiler hatırlamaz. )
No comments:
Post a Comment