28 Ocak 2017 Cumartesi

Gayret mi? Sonuç mu?

"Dünya karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğin ile ilgilenir."

Yani dünya hayatının nefsani, maddi ve şeytani niteliğine endeksli bu aldatıcı ve şartlayıcı  söyleme göre, kaptanın fırtınalarla yaptığı mücadelenin, içinde bulunduğu zor koşullara rağmen ortaya koyduğu gayret ve cesaretin, deneyimini, zekasını, becerisini, bilgi birikimini özveriyle, en üst düzeyde kullanarak gemiyi kurtarma girişimlerinin hiçbir anlamı yoktur. Kaptan başarısız! olmuştur. Ve hiçbir olumsuz hava koşulu veya zorlukla karşılaşmadan, aksine koşulların desteğiyle! gemiyi limana getiren kaptan da başarılı! olmuştur. Öyle midir gerçekten?

Bu örnekler aşağıdaki gibi çeşitlendirilebilir.

- Hastasını iyileştirmek için elinden gelenin tümünü ve tüm imkanları ortaya koyan bir doktor, hastasının bünyesel durumlardan dolayı ölmesi durumunda başarısız mıdır?

- Çok iyi bir kadroya ve çok iyi bir antrenöre sahip olan ve çok yoğun bir çalışma temposu içinde olan bir takım maç esnasında gelişen durumlardan ( sakatlık, yanlış hakem kararı vb. ) dolayı maçı az sayı fark ile kaybettiğinde başarısız mıdır?

- İşini en iyi şekilde yapan, bilgisini ve becerisini en üst düzeyde işine yansıtan ancak iftiraya maruz kalmak suretiyle olumsuzluklarla karşılaşan ve sonucunda işinden ayrılmak zorunda kalan bir insan başarısız mıdır?

Örneklerde de görüleceği üzere, insanın kontrol edemeyeceği bir çok koşul sonuç olarak addedilen duruma erişilmesini engelleyebilmektedir. Peki bu “engelleyici” koşullar nasıl oluşmaktadır? Söz konusu “engelleyici” koşullar esas itibarıyla gerçek ve olması gereken sonuca götüren koşullar mıdır? Elbetteki tüm bu süreç Allahü Teala’nın takdiri ile tezahür etmektedir. Sonucu daima Allah belirler.

Başkalarını yargılarken "Ben sonuca bakarım." cümlesini sarfetmeyi seven, ancak kendi olumsuz durumları söz konusu olduğunda birçok mazeret anlatarak kendilerini savunan ve hatta koşullara gore başarılı göstermeye çalışan kibir illetine tutulmuş şeytan dostu insanların varlığı malumdur. 

Allahü Teala'nın tanımladığı, aldatıcı dünya hayatını ve baki olan ahiret hayatını da içeren gerçek hayattaki ilahi sistem ise insanların şartlandırılmaya çalışıldığı gibi işlememekte, gayretin sonuçtan önemli olduğu görülmektedir. Çünkü sonucu daima Allah belirlemektedir. İnsanlar gösterdikleri çabadan, özveriden, adanmışlıktan sorumludurlar. Ayrıca, oluşan sonucun iyi mi  veya kötü mü olduğunun insan tarafından algılanabilmesi de dünyevi parametrelerle imkansızdır. 

Aşağıdaki ayetler, her işin sonucunun Allah tarafından belirlendiğini, insanların, hedefledikleri sonuç yolundaki çabalarından ve çalışmalarından sorumlu olduklarını açıkça beyan etmektedir.

SONUÇ

Hacc 22/41 - Ellezine in mekkennahüm fil erdı ekamus salate ve atevüz zekate ve emeru bil ma'rufi ve nehev anil münker ve lillahi akıbetül ümur

( Onlar ki, eğer onları yerde imkan vererek muktedir kılsak duaya kalkarlar, zekat verirler, iyiliği emrederler ve kötülükten menederler. İşlerin sonu, sonucu Allah içindir. )

Lokman 31/22 - Ve men yüslim vechehu ilellahi ve hüve muhsinün fe kad istemseke bil urvetil vüska ve ilellahi akıbetül ümur

( Ve kim yüzünü Allah’a  teslim ederse ve o iyiyse, artık sağlam kulba tutunmuştur. İşlerin sonu, sonucu Allah’adır. )

ÇALIŞMA / GAYRET
  
Ğaşiye 88/8 - Vücuhün yevmeizin na'ımet

( O gün yüzler nimetlenmiştir. )

Ğaşiye 88/9 - Li sa'yiha radıyet

( Çabasından, gayretinden razıdır, hoşnuttur. )

İsra 17/19 - Ve men eradel ahırate ve sea leha sa'yeha ve hüve mü'minün fe ülaike kane sa'yühüm meşkura

( Ve kim de ahireti ister ve inanan olarak ona güç harcayıp çabalarsa, işte onlar, onların çabaları teşekkür edilesidir. )

Taha 20/15 - İnnes saate atiyetün ekadü uhfıha li tücza küllü nefsin bima tes'a

( Kesinlikle saat gelecektir. Her nefsin, o çabalamasından dolayı karşılıklandırılması için onu gizli kılıyorum. )

Enbiya 21/94 - Fe men ya'mel mines salihati ve hüve mü'minün fe la küfrane li sa'yih ve inna lehu katibun

( Artık kim iyiliklerden yaparsa ve o inanansa, artık çabaları için o inkar edilmez. Kesinlikle biz ona yazanlarız. )

Necm 53/39 - Ve en leyse lil insani illa ma sea

( Ve insan için çabalayıp çalışması haricinde yoktur diye. )

Necm 53/40 - Ve enne sa'yehu sevfe yura

( Ve kesinlikle çabalayıp çalışması yakında görülür. )

İnsan 76/22 - İnne haza kane leküm cezaen ve kane sa'yuküm meşkuren

( Kesinlikle bu onlara karşılık olarak olmuştur. Çabanız teşekkür edilen olmuştur. )

İnşikak 84/6 - Ya eyyühel insanu inneke kadihun ila rabbike kedhan fe mülakıhi

( Ey insan, kesinlikle sen Rabb' ine çabalayarak çabalıyorsun. O halde O’na kavuşacaksın. )

Ahzab 33/70 - Ya eyyühellezine amenüttekullahe ve kulu kavlen sedıda

( Ey o inananlar, Allah' tan sakının. Sağlam, doğru söz söyleyin. )

Ahzab 33/71 - Yuslıh leküm a'maleküm ve yağfir leküm zünubeküm ve men yütııllahe ve rasulehu fe kad faze fevzen azıma

( Size yaptıklarınızı, çalışmalarınızı iyileştirsin ve size günahlarınızdan af eylesin. Kim Allah’a  ve O’nun resulüne itaat ederse artık büyük kurtuluş ile kurtulmuştur. )

Ahkaf 46/19 - Ve li küllin derecatün min ma amilu ve li yüveffiyehüm a'malehüm ve hüm la yuzlamun

( Ve herkes için, o yaptıklarından ve çalışmalarına vefa edilmesi için dereceler vardır. Onlar zulmedilmezler. )

Mülk 67/2 - Ellezi halekal mevte vel hayate li yeblüveküm eyyüküm ahsenu amelen ve hüvel azizul ğafur

( Ölümü ve hayatı, hanginizin daha güzel iş, çalışma yapacağını sınamak için o yarattı. O büyüktür affedendir. )

Zilzal 99/6 - Yevmeizi yasdürun nasü eştaten li yürav a'malehüm

( O gün insanlar, çalışmalarının gösterilmesi için bölükler halinde meydana çıkarlar. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder