İnsanın yolculuğu ve amacı bir daha reenkarne olmayacak şekilde ölme liyakatına haiz olabilmek, böylelikle nihai ölüm liyakatine haiz olmuşlara açılacak gökteki kapıdan geçebilmek ve ahirette ( öte alemde ) birer Vazifeli Varlık olabilme mertebesine erişmektir. Tekamül etmiş ruh yani Vazifeli Varlık safhasına ermiş ve bu sorumluluğu yüklenmeye layık görülmüş varlığın temel sorumluluğu henüz bir daha reenkarne olmayacak şekilde ölme liyakatine erişememiş ve Dünya'da ( Cehennem'de ) sürekli olarak reenkarne olmak durumunda olan insanlara, evvelce kendisine yapıldığı gibi, Allah'ın himayesinde ilmi rehberlik edebilmek ve sonsuz döngüden oluşan süreçte insanlığın tekamülüne tekrar tekrar yardımcı olmaktır. Vazifeli Varlıkların Melekler olup olmadığı net olmamakla birlikte, bedenli insan niteliğini terkedecek ve ruh niteliği kazanacak olan varlıkların meleke veya farklı bir varlığa dönüşüyor olması kuvvetle muhtemeldir. Bu hususa ilişkin olarak 56/60-61 kodlu ayette bilgi bulunmakta gibidir.
56/60 - Nahnü kadderna beynekümül mevte ve ma nahnü bi mesbukın ( Aranızda ölümü biz takdir edip ölçülendirdik. Önüne geçilebilecek olanlar değiliz. )
56/61 - Ala en nubeddile emsaleküm ve nunşieküm fi ma la ta'lemun ( Misallerinizi değiştirmemize ve sizi o bilmediğinizle inşa etmemize. )
Nihai ölüme yani dirilme nimetine nail olan ruhların Vazifeli Varlık olarak yaşamlarına devam ettiklerine ilişkin bilgi ise Al'i İmran suresinin 3/170 kodlu ayetinde bildirilmektedir.
"3/169" - Ve la tahsebennellezine kutilu fı sebılillahi emvate bel ahyaün ınde rabbihim yürzekun ( Ve kesinlikle o Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Bilakis diridirler, Rab’lerinin indinde rızıklanırlar. )
Ayet kodundaki "19" nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 3+1+6+9 = 19 ... 1+9 = "10" )
Ayrıca ayetteki "Emvat" ( Ölüler ) kelimesinin sıra numarasının "10" olması da ilahi mühür sayısı açısından önem arzetmektedir. )
3/170 - Ferihıne bima atahümüllahü min fadlihı ve yestebşirune billezıne lem yelhaku bihim min halfihım en la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun ( Allah’ ın onlara üstünlüğünden lütfundan verdiklerinden dolayı sevinirler. O arkalarında kalıp onlara katılamamış olanlara, üzerlerine korku olmadığını, hüzünlenmeyeceklerini müjdelemeyi isterler. )
Bir sonraki ayette de nihai ölüme yani dirilişe nail olmuş ruhların geride ( dünya hayatı / cehennem ) geride kalanlara Allah'ın izniyle bilgi aktarma ve rehberlik etme istekleri bildirilmektedir.
Nahl suresinin aşağıdaki ayetlerinde de kainat realitesinde ( gökler, evren ) vazifelendirilmiş varlıklardan ( Vazifeli Varlık ) bahsedilmektedir.
"16/49" - Ve (1) li (2) allahi (3) yescüdü (4) ma (5) fi (6) es (7) semavati (8) ve (9) ma (10) fi (11) el (12) erdı (13) min (14) dabbetin (15) ve (16) el (17) melaiketüe (18) hüm (19) la (20) yestekbirun "(21)" ( Ve debelenenlerden o göklerdekiler ve o yerdekiler ve melekler Allah için yere kapanırlar. Onlar kibirlenmezler. )
16/50 - Yehafune rabbehüm min fevkıhim ve yef'alune ma yü'merun ( Onların üzerinde olan Rab’lerinden korkarlar ve o emrolunduklarını yaparlar. )
Ayet kodunda ( 16/49 ) "7" ( 1+6 = 7 ) ve "İkili Yedi" ( 49 ... 7x7 ) nümerolojisi bulunmaktadır. Ayrıca 16/49 kodlu ayette "21" kelime bulunması "Ruh" kavramına işaret edilmekte olduğunun delili niteliğindedir.
56/60 - Nahnü kadderna beynekümül mevte ve ma nahnü bi mesbukın ( Aranızda ölümü biz takdir edip ölçülendirdik. Önüne geçilebilecek olanlar değiliz. )
56/61 - Ala en nubeddile emsaleküm ve nunşieküm fi ma la ta'lemun ( Misallerinizi değiştirmemize ve sizi o bilmediğinizle inşa etmemize. )
Nihai ölüme yani dirilme nimetine nail olan ruhların Vazifeli Varlık olarak yaşamlarına devam ettiklerine ilişkin bilgi ise Al'i İmran suresinin 3/170 kodlu ayetinde bildirilmektedir.
"3/169" - Ve la tahsebennellezine kutilu fı sebılillahi emvate bel ahyaün ınde rabbihim yürzekun ( Ve kesinlikle o Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Bilakis diridirler, Rab’lerinin indinde rızıklanırlar. )
Ayet kodundaki "19" nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 3+1+6+9 = 19 ... 1+9 = "10" )
Ayrıca ayetteki "Emvat" ( Ölüler ) kelimesinin sıra numarasının "10" olması da ilahi mühür sayısı açısından önem arzetmektedir. )
3/170 - Ferihıne bima atahümüllahü min fadlihı ve yestebşirune billezıne lem yelhaku bihim min halfihım en la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun ( Allah’ ın onlara üstünlüğünden lütfundan verdiklerinden dolayı sevinirler. O arkalarında kalıp onlara katılamamış olanlara, üzerlerine korku olmadığını, hüzünlenmeyeceklerini müjdelemeyi isterler. )
Bir sonraki ayette de nihai ölüme yani dirilişe nail olmuş ruhların geride ( dünya hayatı / cehennem ) geride kalanlara Allah'ın izniyle bilgi aktarma ve rehberlik etme istekleri bildirilmektedir.
Nahl suresinin aşağıdaki ayetlerinde de kainat realitesinde ( gökler, evren ) vazifelendirilmiş varlıklardan ( Vazifeli Varlık ) bahsedilmektedir.
"16/49" - Ve (1) li (2) allahi (3) yescüdü (4) ma (5) fi (6) es (7) semavati (8) ve (9) ma (10) fi (11) el (12) erdı (13) min (14) dabbetin (15) ve (16) el (17) melaiketüe (18) hüm (19) la (20) yestekbirun "(21)" ( Ve debelenenlerden o göklerdekiler ve o yerdekiler ve melekler Allah için yere kapanırlar. Onlar kibirlenmezler. )
16/50 - Yehafune rabbehüm min fevkıhim ve yef'alune ma yü'merun ( Onların üzerinde olan Rab’lerinden korkarlar ve o emrolunduklarını yaparlar. )
Ayet kodunda ( 16/49 ) "7" ( 1+6 = 7 ) ve "İkili Yedi" ( 49 ... 7x7 ) nümerolojisi bulunmaktadır. Ayrıca 16/49 kodlu ayette "21" kelime bulunması "Ruh" kavramına işaret edilmekte olduğunun delili niteliğindedir.
İlahi kaynaklarda kıyamet alametlerinden birininde " Ölmeyi temenni etmek." olduğu yer alır. Zira, liyakata haiz inanan ve samimi kullar ölümü mutlu ve huzurlu bir hayata geçiş aşaması olarak addederler. Bu nedenle inkarcıların son dönemde "ölmeyi temenni edecekleri" ancak bu aşamaya nail olamayacakları ayetlerde bildirmektedir. ( Ölüp göklerin kapılarından geçerek ahirete intikal etmek ile reenkarne olup dünya hayatına ( cehennem ) geri döndürülmek arasında nüans bulunmaktadır. )
2/94 - Kul in kanet lekümüd darul ahıratü indellahi halisaten min dunin nasi fe TEMENNEYÜL MEVTE mevte in küntüm sadikın ( De ki: "Eğer Allah' ın indinde, ahiret yurdu insanların dışında size halis kılınmışsa, o halde, eğer doğrularsanız ÖLMEYİ TEMENNİ EDİN" )
25/13 - Ve iza ülku minha mekanen dayyikan mükarranıne DEAV HÜNALİKE SÜBURA ( Ve oradan, bağlanmış olarak dar mekana atıldıklarında, ORADA ÖLÜMÜ ÇAĞIRIRLAR. )
25/14 - La ted'ul yevme süburan vahıden ved'u SÜBURAN KESIRA ( Bugün tek ölümü çağırmayın, bugün ÇOK ÖLÜMÜ * çağırın. )
20/74 - İnnehu men ye'ti rabbehu mücrimen fe inne lehu cehennem la yemutü fıha ve la yahya ( Kesinlikle o Rab’bine suçlu olarak gelen kimse, artık cehennem kesinlikle onadır. Onun içinde ölmez ve dirilmez. ) ( Ayette gerçek ölüm yani bir daha reenkarne olmayacak şekilde ölümden bahsedilmektedir. )
84/10 - Ve emma men utiye kitabehu verae zahirihi ( Ve ama o kitabı sırtının arkasından verilen. )
84/11 - Fe sevfe yed'u suburen ( Artık yakında ölümü çağırır. )
Ayette, "çok ölümü çağırın" ifadesiyle sürekli olarak reenkarne olmak üzere ölmeyi çağırın mesajı bulunmaktadır.
Dünya hayatının aldatıcı olduğu muhtelif ayetlerde defaatle bildirilmektedir. Zira Dünya hayatı esas itibarıyla idrakten yoksun, materyelist ve satanist inkarcıların farkedemedikleri cehennemdir. Ve inkarcılar cehennemde olduklarını farkettiklerinde çok geç olacaktır. Bu nedenle ölüp çıkmayı dileseler de belirli bir döngü tamamlanana kadar cehennemden yani Dünya'dan çıkamayacaklardır. ( Basit bir yaklaşımla, cennetten kovulan Adem’in
nereye gidebileceği düşünüldüğünde cehennem doğrudan akla gelmektedir. )
45/35 - Zaliküm bi ennekümüttehaztüm ayatıllahi hüzüven ve ğarratkümül hayatüd dünya fel yevme la yuhracune minha ve la hüm yüsta'tebun ( Bu, kesinlikle Allah' ın ayetlerini alay edinmenizdendir. Sizi dünya hayatı aldattı. Artık bugün oradan çıkamazlar. Onların özürleri de istenmez. )
Bir döngünün sonu olan Mu uygarlığı döneminden bu yana 70,000 yıllık bir sürenin
geçtiği bilinmektedir. Bu durum, cehennem deneyiminin 70,000 yıllık
periyodlarda ( dögülerde ) reenkarnasyon aracılığıyla tekrarlandığı düşüncesini
oluşturmaktadır.
https://atlantisjavasea.com/2017/03/05/lemuria-and-mu/
Zira Hakka suresinin 69/31 kodlu ayetinde şöyle bildirilmektedir.
69/31 - Sümmel CEHIME salluhu ( Sonra onu CEHENNEME salın. )
69/32 - Sümme fi silsiletin zer'uha SEB'UNE zira'an feslükuhu ( Sonra ölçüsü YETMİŞ kol uzunluğu olan zincirin içinde, böylece onu sokun. )
"70 kol uzunluğu" esas itibarıyla bir teşbih olup, reenkarnasyona dayalı 70,000 yıllık dünya hayatı ( cehennem ) döngüsünü mü simgelemektedir? Dünya hayatında her yeniden bedenlenme ( reenkarnasyon ) için insan ömrü olan 100 yıllık periyod baz alınsa toplamda 700 adet seviyesinde bedenlenme ( reenkarnasyon ) gerçekleştiği düşünülebilir.
Nisa suresinin 4/56 kodlu ayetinde ise şöyle bildirilmektedir.
4/56 - İnnellezine keferu bi ayatina sevfe nuslıhim nara KÜLLEMA NEDICET CÜLUDÜHÜM BEDDELNAHÜM CÜLUDEN ĞAYRAHA li yezukul azab innellahe kane azızen hakıma ( O ayetlerimizi inkar edenleri, yakında onları kesinlikle ateşe yaslarız. DERİLERİ HER PİŞTİĞİNDE azabı tatmaları için, onları DERİ OLARAK BAŞKALARIYLA DEĞİŞTİRECEĞİZ. Kesinlikle Allah yücedir hakimdir.
Derilerin değişmesi = Reenkarnasyon
"Karn" kelimesi "Et, Nesil" anlamına da gelmekte olup Batı dillerinde "Et" anlamına gelen "Carn" veya "Charne" kelimelerine de kök teşkil etmektedir.
Allahü Teala'nın "yaratışı başlatıp döndürmesine" ilişkin ayetlerde reenkarnasyon döngüsünü tasvir eder niteliktedir.
30/11 - Allahü yebdeül halka sümme yüıydühu sümme ileyhi türceun ( Allah yaratışı ortaya çıkarıp başlatır. Sonra onu tekrarlayıp döndürür. Sonra O'na döndürülürsünüz. )
30/27 - Ve hüvellezi yebdeül halka sümme yüıydühu ve hüve ehvenü aleyh ve lehül meselül a'la fis semavati vel ard ve hüvel azızül hakım ( Ve yaratışı ortaya çıkarıp başlatan sonra onu tekrarlayıp döndüren O’dur. O O’na olağandır. Göklerde ve yerde en yüksek misaller O'nadır. O yücedir hakimdir. )
"Karn" kelimesi "Et, Nesil" anlamına da gelmekte olup Batı dillerinde "Et" anlamına gelen "Carn" veya "Charne" kelimelerine de kök teşkil etmektedir.
Allahü Teala'nın "yaratışı başlatıp döndürmesine" ilişkin ayetlerde reenkarnasyon döngüsünü tasvir eder niteliktedir.
30/11 - Allahü yebdeül halka sümme yüıydühu sümme ileyhi türceun ( Allah yaratışı ortaya çıkarıp başlatır. Sonra onu tekrarlayıp döndürür. Sonra O'na döndürülürsünüz. )
30/27 - Ve hüvellezi yebdeül halka sümme yüıydühu ve hüve ehvenü aleyh ve lehül meselül a'la fis semavati vel ard ve hüvel azızül hakım ( Ve yaratışı ortaya çıkarıp başlatan sonra onu tekrarlayıp döndüren O’dur. O O’na olağandır. Göklerde ve yerde en yüksek misaller O'nadır. O yücedir hakimdir. )
Öte yandan, farklı bedenlenme döngülerinde farklı ömür
süreleri olduğu da Yasin suresinin 68. ayetinde bildirilmektedir. Örneğin bir
bedenlenmesinde 5 yıllık bir deneyim sonrasında ölen bir insan bir sonraki bedenlenmesinde 80 yıl
gibi bir deneyim süresine ( ömür ) sahip olabilecektir.
36/68 - Ve men nüammirhü
nünekkishü fil halk e fe la ya'kılun (Ve kime uzun ömür verirsek, onu
yaratılışta tersine çeviririz. O halde akıl etmezler mi? )
Yer’deki
( dünyadaki ) renkarnasyon döngüsünden bahseden bir başka ayet ise Taha
suresinin 55. ayetidir.
20/53 - Ellezi ceale
lekümül erda mehden ve selek leküm fıha sübülen ve enzele mines semai maa fe
ahracna bihı ezvacen min nebatin şetta (Size yeri beşik kılan ve onun içinde size
yollar açan ve gökten su indiren O'dur. Böylece biz de onunla farklı farklı,
çeşitli bitkilerden eşler çıkardık. )
20/54 - Külu ver'av
en'ameküm inne fı zalike le ayatin li ülin nüha (Yiyin ve
hayvanlarınızı otlatın. Kesinlikle bunda akıl sahipleri için ayetler vardır. )
20/55 - Minha halaknaküm
ve fıha nüıydüküm ve minha nuhricüküm taraten uhra (Sizi ondan yarattık ve
sizi ona döndüreceğiz. Sizi başka sefer de ondan çıkaracağız. )
22/5 - Ya eyyühen nasü in küntüm fı raybin minel
ba'si fe inna halaknaküm min türabin sümme min nutfetin sümme min alekatin
sümme min mudğatin muhallekatin ve ğayri muhallekatin li nübeyyine leküm ve
nükirru fil erhami ma neşaü ila ecelin müsemmen sümme nuhricüküm tıflen sümme
li teblüğu eşüddeküm ve minküm men yüteveffa ve minküm men yüraddü ila
erzelil umüri li keyla ya'leme min ba'di ilmin şey'a ve teral erda hamideten fe
iza enzelna aleyhel ma ehtezzet ve rabet ve enbetet min külli zevcin behıc (Ey insanlar, eğer
dirilmeden şüphe içinde iseniz, size açıklamak için, kesinlikle biz sizi
topraktan, sonra su damlasından, sonra asılı duran kan pıhtısından, sonra belli
olan belli olmayan et parçasından yarattık. Dilediğimiz şekilde belirli vadeye
kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi çocuk olarak çıkarırız. Sonra olgunluğa
erişmeniz için sizden kimi vefat ettirilir ve sizden kimi ise, ilimden sonra
hiçbir şey bilmemesi için, ömrünün en rezil dönemine erdirilir, döndürülür.
Yeri sönmüş kuru görürsün de biz onun üzerine su indirdiğimizde titreşir,
hareketlenir ve kabarır. Her güzel eşten bitirip yetiştirir. )
Reenkarnasyon
yani yeniden bedenlenerek dünya hayatını tekrar etme fenomenine bir başka örnek
de Hacc suresinin 5. ayetidir. Ayette reenkarne edilip ( yeniden bedenlendirilip
) dünyaya gönderilen varlığın, kuru yerin su ile yaşama kavuştuğuna
şahitliğinden bahsedilmektedir.
No comments:
Post a Comment