Kur'an ayetlerinin çoğunda, öznenin birinci çoğul şahıs olan "BİZ" zamiri olduğu görülmektedir. Bunlara bazı örnekler aşağıda yer almaktadır.
19/67 - E ve la yezkürul insanü enna halaknahü min kablü ve lem yekü şey'a ( İnsan onu, o hiçbir şey değilken, önceden nasıl yarattığımızı hatırlamaz mı? )
7/11 - Ve lekad halaknaküm sümme savvernaküm sümme kulna lil melaiketiscüdu li ademe fe secedu illa iblıs lem yekün mines sacidın ( Ve sizi yarattık. Sonra sizi şekillendirdik. Sonra meleklere "Adem için yere kapanın." dedik de İblis hariç yere kapandılar. O yere kapananlardan olmadı. )
19/67 - E ve la yezkürul insanü enna halaknahü min kablü ve lem yekü şey'a ( İnsan onu, o hiçbir şey değilken, önceden nasıl yarattığımızı hatırlamaz mı? )
7/11 - Ve lekad halaknaküm sümme savvernaküm sümme kulna lil melaiketiscüdu li ademe fe secedu illa iblıs lem yekün mines sacidın ( Ve sizi yarattık. Sonra sizi şekillendirdik. Sonra meleklere "Adem için yere kapanın." dedik de İblis hariç yere kapandılar. O yere kapananlardan olmadı. )
6/111 - Ve lev ennena nezzelna ileyhimül melaikete ve kellemehümül mevta ve haşerna aleyhim külle şey'in kubülen ma kanu li yü'minu illa en yeşaellahü ve lakinne ekserahüm yechelun ( Ve Şayet kesinlikle biz onlara melekleri indirseydik ve ölüler de onlara kelam edip söz söyleseydi ve onlara önceki herşeyi toplasaydık, Allah' ın dilemesi haricinde inanacak değillerdi. Lakin çoğunluğu cahillik ederler. )
15/8 - Ma nünezzilül melaikete illa bil hakkı ve ma kanu izen münzarin ( Melekleri gerçek dışında indirmeyiz. O zaman bakılanlar, gözetilenler olamazlar. )
37/6 - İnna zeyyennes semaed dünya bi zınetinil kevakib ( Kesinlikle biz en yakın göğü, dünyanın göğünü, yıldız süsüyle süsledik. )
37/150 - Em halaknel melaiket inasen ve hüm şahidun ( Melekleri dişi yarattık da onlar şahitler mi oldular? )
23/115 - E fe hasibtüm ennema halaknaküm abesen ve enneküm ileyna la türceun ( Kesinlikle sizi boşuna yarattığımızı ve kesinlikle bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız? )
23/116 - Fe tealellahül melikül hakk la ilahe illa hu rabbül arşil kerım ( Gerçeğin maliki Allah yücedir. O’nun haricinde ilah yoktur. Yüce faydalı arşın, tahtın Rab’bidir. )
Görüleceği üzere insanın ve meleklerin yaratılışlarından bahseden ayetlerde "Yarattık" ( Halakna ) fiili, göğün yıldızlarla süslenmesinden bahseden ayette "Süsledik" ( Zeyyenna ) fiili yer almaktadır. "Biz" zamiriyle hangi yüce ilahi olgu tanımlanmaktadır? Allahü Teala'nın yaratma yetkisi verdiği, yüksek ilime haiz kılınmış bir "kurul" mu mevcuttur ?
Kur'an'da sadece Saffat ve Sad surelerinde olmak üzere 2 kere tekrarlanan ve "Yüksek İleri Gelenler / Yüksek Topluluk / Yüksek Kurul" olarak çevirilebilen "Meleil Ala" kavramı, Allahü Teala'nın yetkilendirdiği ve nitelik olarak diğer yaratılmışlardan farklılaştırılmış bir kurulun mevcudiyetini bildirmektedir.
37/8 - La yessemmeune ilel MELEİL A'LA ve yukzefune min külli canib ( Onlar YÜKSEK İLERİ GELENLERİ duyamazlar. Her taraftan atılırlar. )
38/69 - Ma kane liye min ılmin bil MELEİL A'LA iz yahtesımun ( YÜKSEK İLERİ GELENLER tartışıp hasımlaşırlarken bana ilimden yoktu. )
Ancak "Biz" kavramının "Meleil Ala"'yı tanımlayıp tanımlamadığı net olarak tespit edilebilmiş değildir. Bir başka deyişle "Meleil Ala" üzerinde de bir başka olgunun olup olmadığı net değildir.
"Meleil Ala" kelimesinin geçtiği iki ayette toplam "25" kelime ve dolayısıyla "7" ( 2+5 ) nümerolojisi bulunmaktadır. "7" sayısı yaratılıştaki döngü periyodunu simgelemesi açısından önem arzetmektedir.
Her iki ayetin kodlarını oluşturan sayıların toplamı ise "44" ( 3+7+8+3+8+6+9 = 44 ) sayısını yani nümerolojik olarak "8" sayısını vermektedir. "8" sayısı da döngüyü ve yeni döngü başlangıcını simgelemesi açısından önem arzetmektedir.
Dolayısıyla, söz konusu nümerolojik yapı "Meleil Ala"'nın, yaratılışın başlatılması ve yaratılış sürecinin idare edilmesinden sorumlu kılındığının delili niteliğindedir.
37/150 - Em halaknel melaiket inasen ve hüm şahidun ( Melekleri dişi yarattık da onlar şahitler mi oldular? )
23/115 - E fe hasibtüm ennema halaknaküm abesen ve enneküm ileyna la türceun ( Kesinlikle sizi boşuna yarattığımızı ve kesinlikle bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız? )
23/116 - Fe tealellahül melikül hakk la ilahe illa hu rabbül arşil kerım ( Gerçeğin maliki Allah yücedir. O’nun haricinde ilah yoktur. Yüce faydalı arşın, tahtın Rab’bidir. )
Görüleceği üzere insanın ve meleklerin yaratılışlarından bahseden ayetlerde "Yarattık" ( Halakna ) fiili, göğün yıldızlarla süslenmesinden bahseden ayette "Süsledik" ( Zeyyenna ) fiili yer almaktadır. "Biz" zamiriyle hangi yüce ilahi olgu tanımlanmaktadır? Allahü Teala'nın yaratma yetkisi verdiği, yüksek ilime haiz kılınmış bir "kurul" mu mevcuttur ?
Kur'an'da sadece Saffat ve Sad surelerinde olmak üzere 2 kere tekrarlanan ve "Yüksek İleri Gelenler / Yüksek Topluluk / Yüksek Kurul" olarak çevirilebilen "Meleil Ala" kavramı, Allahü Teala'nın yetkilendirdiği ve nitelik olarak diğer yaratılmışlardan farklılaştırılmış bir kurulun mevcudiyetini bildirmektedir.
37/8 - La yessemmeune ilel MELEİL A'LA ve yukzefune min külli canib ( Onlar YÜKSEK İLERİ GELENLERİ duyamazlar. Her taraftan atılırlar. )
38/69 - Ma kane liye min ılmin bil MELEİL A'LA iz yahtesımun ( YÜKSEK İLERİ GELENLER tartışıp hasımlaşırlarken bana ilimden yoktu. )
Ancak "Biz" kavramının "Meleil Ala"'yı tanımlayıp tanımlamadığı net olarak tespit edilebilmiş değildir. Bir başka deyişle "Meleil Ala" üzerinde de bir başka olgunun olup olmadığı net değildir.
"Meleil Ala" kelimesinin geçtiği iki ayette toplam "25" kelime ve dolayısıyla "7" ( 2+5 ) nümerolojisi bulunmaktadır. "7" sayısı yaratılıştaki döngü periyodunu simgelemesi açısından önem arzetmektedir.
Her iki ayetin kodlarını oluşturan sayıların toplamı ise "44" ( 3+7+8+3+8+6+9 = 44 ) sayısını yani nümerolojik olarak "8" sayısını vermektedir. "8" sayısı da döngüyü ve yeni döngü başlangıcını simgelemesi açısından önem arzetmektedir.
Dolayısıyla, söz konusu nümerolojik yapı "Meleil Ala"'nın, yaratılışın başlatılması ve yaratılış sürecinin idare edilmesinden sorumlu kılındığının delili niteliğindedir.
No comments:
Post a Comment