Her gün bir yenisi açığa çıkan küresel projelere ilişkin yapılan bilimsel! açıklamaları insanların vicdani ve rasyonel bir yaklaşım ile değerlendirilmeleri, tutumlarını ve düşüncelerini buna göre belirlemeleri gerekmektedir. Zira bu durum döngü sonunun yani "Yevmel Fasl"ın ( Ayrışım Gününün ) bir gereğidir.
Döngü sonuna girilmesi nedeniyle, kendilerini ilah addeden ve sözde insanlığın kaderini belirleme gibi bir misyon edinen müşrik küreselciler artık planlarını “insanlığın ve gezegenin faydasına” söyleminin ardına gizlenerek aceleyle, açık ve yoğun şekilde uygulama aşamasına geçmişlerdir.
Bazı projeler şöyle sıralanabilir.
1- 5G + : 90+ Ghz'lik çok yüksek frekanslar ile internet iletişiminin hızlandırılması ve IOT ( Internet of Things / Şeylerin Interneti ) sisteminin desteklenmesi planlanmaktadır.
Bu proje, 5G frekansının insan DNA'sı üzerindeki etkilerine ilişkin hiçbir bilimsel rapor yayımlanmadan hızla devreye alınmış ve yaygınlaştırılmaktadır.
2- NeuraLink & StarLink : NeuraLink projesi ile insan beynine çip takılması suretiyle sinir sistemine uzaktan müdahale edilmesi ve sinir sistemine ilişkin bazı hastalıkların ( Felç, Alzheimer vb. ) tedavi edilmesi planlanmaktadır.
Transhümanizm ( İnsan 2.0, Evrilmiş İnsan vb. ) stratejisinin bir bileşeni olan bu proje sadece hasta olan insanları iyileştirmeye yönelik değil, sözde "gelişmiş, evrilmiş insan oluşturma" söylemiyle tüm insanlığı kontrol altına almaya yönelik olarak planlanmaktadır. Projenin medya iletişimini yapan şahısın şu sözleri oldukça dikkat çekicidir. "Eğer onları yenemiyorsan onlara katıl."...?!! Kim kimi yenmek durumundadır? Ortada bir savaş mı vardır? Teknoloji insanın ürettiği ve insana fayda sağlaması amacıyla kullanılması gereken bir olgudur. Teknoloji insanın savaşması gereken bir olgu değildir. Dolayısıyla sadece bu söylem bile bu tip projelerin ardındaki şeytani düşünceleri açığa çıkarmaktadır.
StarLink projesi ise insan için planlanan NeuraLink projesinin dünya için planlananına benzemektedir. "Küresel uydu internet projesi" olarak da anılan bu proje ile dünyanın her yanına çok yüksek hızda ( 5G + ) internet erişimi sağlanması planlanmaktadır.
Dünyanın çevresinin binlerce uydu ile sarılması, bir uzay çöplüğü oluşturulmasına neden olunmasının yanı sıra dünyaya gelen kozmik frekansların da bloklanmasına neden olabilecektir.
3- Dijital Kripto Para : Nakit para sisteminin ortadan kaldırılması ve tüm parasal işemlerin merkezi olarak kontrol ve takip altına alınması planlanmaktadır.
Dijital para sistemi de tüm insanlığın dijital olarak ( AI / Yapay Zeka kanalıyla ) kontrol ve takip edilmesine katkı sağlayacak bir projedir. Ayrıca bu proje ile tek bir küresel para birimi hedeflenmekte olup, böylelikle planlanan Tek Dünya Devleti fiilen tesis edilmiş olacaktır. Zira içinde bulunulan dijital çağda mesafelerin ve coğrafi / fiziki ülke sınırlarının önemi kalmamıştır.
4- ID2020 - Dijital Kimlik - Sosyal Skorlama : ID2020 ( Identification 2020 / Kimliklendirme 2020 ) ismiyle yıllar önce! planlanan bu projenin resmi amacı kimliksiz ve yurtsuz 1 milyar insanın topluma kazandırılmasıdır.
Ancak projenin esas hedefi tüm dünya insanlarının dijital olarak kodlanması, AI sistemiyle merkezi olarak kontrol ve takip edilebilir hale getirilmesidir. Dijital kripto para sistemiyle doğrudan ilintili olan bu proje insanları ayrıştırmaya, birbirlerine yabancılaştırmaya hatta düşmanlaştırmaya sebebiyet verecek Sosyal Skorlama sistemine de altyapı oluşturmaktadır. ( Bu sistem küreselciler tarafından yıllardır Çin'de uygulanmakta olup, tüm bu projelerin nihai amacı da zaten Çin'deki faşist ve totaliter rejimin küresel rejim haline getirilmesidir. Çin uzun yıllar bu yönde sosyal bir laboratuar olarak kullanılmıştır. )
5- Sentetik Tarım ( GDO'lu ürünler vb ) : İnsanın bağışıklık sistemini zayıflatmak hedefi doğrultusunda, mikrobiyoloji ve genetik mühendisliği vasıtasıyla endüstriyel tarım teknolojisi kullanılarak kapalı tesislerde, genetiği değiştirilmiş ürünler yetiştirilmesini öngören bu proje ile sözde küresel kıtlığa! çözüm bulunacağı belirtilmektedir.
Bu projenin "Küresel kıtlık olacak.", "Hayvancılık küresel ısınmaya neden olarak gezegene zarar veriyor." gibi irrasyonel söylemler ile desteklenmeye çalışılması da yine sinsi düşünceleri açığa çıkarmaktadır. Özellikle belirtmek gerekir ki "kıtlık", "savaş", "salgın" ( ve hatta suni kaynaklı depremler ) vb. gibi küresel sorunlar zaten bu bölümde değinilen tarz projeleri üreten küreselcilerin kurguladıkları senaryolardır. Şeytanlar küresel uygulamalarını gerçekleştirebilmek için daima "Problem, Tepki, Çözüm" metodunu uygulamaktadırlar. Önce bir problem yaratılır veya aslında olmayan bir problemin varmış gibi algısı oluşturulur, sonra kitlelerin tepkisi ortaya çıkar ve daha sonra da "çözüm bulundu" söylemiyle zaten evvelce planlanan aksiyonlar alınır.
6- ScopEx ( Stratospheric Controlled Perturbation Experiment / Kontrollü Stratosferik Karışıklık Deneyi ) : İsminde dahi kaos kavramı olan ve bazı bilimsel çevrelerin ve halkın yoğun tepkisine maruz kalan bu projenin sözde hedefi stratosfere tebeşir tozu serpilmek suretiyle oluşturulacak yapay bulut vasıtasıyla Güneş'in sıcaklığının 2 derece düşürülmesi ve küresel ısınmanın engellenmesidir.
Doğanın ve gezegenin dengesini bozma riski taşıyan bu proje aynı zamanda insanların, bağışıklık sistemi için gerekli olan D Vitaminini daha az almalarını ve hastalıklara daha açık hale gelmelerine sebebiyet verebilecektir.
7- Pandemi ve Aşılama ( mRNA ) : Coronavirus pandemisinin dijitalizme geçiş ve bu bölümde yer alan projelerin nihai sonuçlarına katkı vermesi amacıyla kurgulanmış olması kuvvetle muhtemeldir. Pandemi sorununun "çözümü" olarak çok kısa bir sürede! bulunan ve alelacele uygulamaya konulan ve hızla yaygınlaştırılmaya çalışılan aşılama operasyonu da birçok yönüyle ( dijital kimlik, DNA değiştirme ve bloklama, uzaktan kontrol ve takip, immün sistem zayıflatma vb. ) nihai hedefe hizmet etmekte olabilir.
Zira biraz araştırıldığında aşılama operasyonunun evvelce kurgulanan bir plan olduğu ortaya çıkmaktadır. ( Bu hususa evvelki bölümlerde detaylı olarak değinilmiştir. ) MRNA ( Messenger RNA / Mesajcı RNA) aşısı, kodlanmış yani bilgi içeren RNA'nın insan vücuduna enjekte edilmesi ve bağışıklık hücrelerinin bu bilgi vasıtasıyla programlanması / kodlanması esasına dayanmaktadır. İnsan üzerindeki etkileri belirsiz olan bu aşının nihai hedefinin "insan DNA'sının zaman içerisinde değiştirilmesi" olması kuvvetle muhtemeldir. Zira aşının bağışıklık hücrelerini ne şekilde kodlayacağı, DNA ve bağışıklık sistemi üzerinde ne gibi etkiler oluşturacağı mechuldur. Aşılama operasyonun dijital kimlik projesiyle entegre edilmekte olduğu daha doğrusu bu projenin bir bileşeni olduğu da artık daha net bir şekilde görülmektedir.
Öte yandan, büyük döngü sonunda frekansı yükselmekte olan ve üst suptil boyuta hazırlık mahiyetinde metapsişik yetenekleri ( telepati, durugörü, telekinezi, astral projeksiyon vb. ) açığa çıkacak olan insana aşılama yoluyla düşük frekans ( hastalık ajanları ) enjekte edilerek insanın bu ruhsal / bilişsel yükselişi engellenmek istenmektedir.
Yukarıda sıralanan bazı projeler esas itibarıyla "Transhumanism** ( İnsan 2.0 )" olarak anılan küresel projenin alt bileşenleridir. Transhümanizm projesi, sözde "evrilmiş ve gelişmiş insan yaratma" hedefiyle ortaya atılmıştır. Ancak bu projenin batini anlamı "İnsanlıktan Çıkış" olup, nihai hedefi ise muhtelif dijital ve medikal metodlarla idrak mekanizması bloke edilmiş, merkezi AI ( Yapay Zeka ) kontrolü kanalıyla dijital olarak tam tahakküm altına alınmış, ters yönde evriltimiş, ilkelleştirilmiş, hayvan benzeri küresel bir insan nüfusu oluşturmaktır.
** Transhumanism = İnsanlıktan Geçiş / İnsan Üstücülük
Maalesef küresel şeytanlar, insanlığın ve gezegenin faydasına olduğunu belirttikleri bu projeler vasıtasıyla döngü sonunda frekansı ve idrak seviyesi yükselen, kolektif bilinci gelişen ve üst süptil boyuta hazırlanan insanların ruhsal tekâmülünü ve tesis etmekte oldukları kolektiviteyi ( birliği ) DNA*** müdahalesi yoluyla engellemeyi, yükselen frekanslarını bloklayarak onları ayrıştırmayı ve düşük frekanslı kaba madde boyutuna hapsetmeyi amaçlamaktadırlar. Bu çerçevede kaba madde boyutu dünyayı da insanlar için yaşanamaz bir hale getirmeye gayret etmektedirler.
*** Ruhun yani ilâhi bilincin / bilginin kaba madde boyutundaki tezahürü DNA'dır. DNA, kozmik bilgileri ( akaşa kayıtları ) ve varlıkların öz bilgilerini ( kaynak kodlarını ) içeren bir veri deposudur.
Şeytani niteliğe sahip ve negatif frekans jeneratörü işlevi gören şirket yapılanması zaten insanlığı asırlardır köle yapmış bir sistem iken küreselciler şimdi bu mevcut yapının zaman içinde elde ettiği gücü yukarıdaki projeler ile destekleyip "küresel tam tahakküm" aşamasına geçmeyi planlamaktadırlar.
Ancak küresel şeytanların tuzak niteliğindeki tüm bu negatif frekanslı tuzak kurguları ilahi nizamın pozitif frekansları ile bertaraf edilecek ve sona gelindiğinde şeytanlar aslında sadece ve sadece kendilerine tuzak kurduklarını idrak edeceklerdir. Bu husus Kur'an ayetlerinde şöyle bildirilmektedir.
13/42 Ve kad mekerallezine min kablihim fe lillahil mekru cemia ya'lemu ma teksibu kulli nefs ve seya'lemul kuffaru li men ukbed dar
( Ve onlardan öncekiler hile yapıp tuzak kurdular. Hilelerin, tuzakların hepsi Allah içindir. Her nefsin ne kazandığını bilir. İnkarcılar yurdun sonunun kimin için olduğunu bilecekler. )
27/51 Fenzur keyfe kane akibetu mekrihim enna demmernahum ve kavmehum ecmein
( Artık hileli tuzaklarının sonu nasıl oldu bak. Kesinlikle biz onları ve kavimlerini topluca mahvettik. )
No comments:
Post a Comment