Çeviri

Monday, May 8, 2023

Doğru olanı görebiliyor musun?

Bakara suresinin 216. ayetinde yer alan "Kutibe aleykumul kitalu" ( Savaş üzerinize yazıldı. ) cümlesi derin anlamlar içermektedir. Zira insanın tüm hayat deneyimleri ( reenkarnasyon döngüleri ) haksızlığa, adaletsizliğe, ahlaksızlığa, nefrete, zulme, zorbalığa, cehalete, kötülüğe , çirkinliğevkısaca şeytani frekanslara karşı ilmen yapılan bir savaştan ibarettir. Aynı şekilde düalitenin bir gereği olarak şeytani frekanslar da hakka, doğruluğa, adalete, ilme, iyiliğe, güzelliğe, sevgiye kısaca rahmani frekanslara savaş açmış durumdadırlar. 

Mühim olan, bu ebedi savaşta mümkün olan en adil, en sadik, en hakkani tarafta olabilmektir. Bunun yolu da, şeytani frekansların kaba madde planı dünyadaki ( cehennem ) tezahürleri olan kişi, kurum ve kuruluşları doğru tesbit edebilmekten ve kadim tuzaklarını algılayabilmekten geçer. Bu algılama sürecinin en önemli kısmı ise nefsaniyetlerine yenik düşmek suretiyle Allah'ın yüce ismini vasıta kılarak din kisvesi altında insanları sömürenleri, aldatanları, vatanına - milletine ihanet edenleri, hırsızlığı, ahlaksızlığı, tecavüzü, gasbı, cinayeti ilke edinmiş ve küresel şirketler sahibi şeytanların yerel neferleri haline gelmiş olan kâfir - mürted - müşrikleri "görebilmektir". "Görebilmek" ise ancak "kör olmamış kalp" ile mümkün olabilir.

22/46 .... inneha la ta'mel ebsaru ve lakin ta'mel kulubulleti fis sudur

( ... Kesinlikle gözler kör olmaz ve lakin göğüslerin içindeki o kalpler kör olur.  )

Kalbin körlüğü, "Allah'ın kalplerine mühür vurduklarında" tezahür eden bir sendromdur. 

47/16 ... ulaikellezine tabeallahu ala kulubihim vettebeu ehvaehum

( ... İşte onlar, Allah’ın kalplerine mühür bastıkları ve heveslerine tabi olanlardır. )

Yukarıda anılan sendromun psikoloji ilmindeki ismi evvelki bölümlerde de zikredildiği üzere "Delusion" ( Delüzyon )'dır. Gerçekliği tüm delilleriyle ortada olanı inkâr etme esasına dayalı olan Delüzyon öyle bir sendromdur ki insana, şeytani olanı rahmani, habis olanı tayyib, sui olanı salih, düşman olanı dost, batıl olanı hak algılatır. Bu sendromu tetikleyen unsurlar ise nefsani, maddi ve şehvani menfaat taahhütleriyle de desteklenebilen hipnotik telkinlerdir. 

9/37 ... zuyyine lehum suu a'malihim... 

( ... Kötü işleri onlara süslü gösterildi. ... )

63/4 Ve onları gördüğünde cisimlerinden hoşlanırsın. Eğer konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Kesinlikle onlar yaslanmış keresteler gibidirler. Her çığlığı kendi üzerlerine sanarlar. Onlar düşmanlardır. Onlardan çekin, korun.

Ve büyük döngü sonunun ( Yevmed Din, Yevmel Hisab, Yevmel Kiyameh, Yevmel Ferak ) idrak edildiği şu dönemde insanların yegane sorumluluğu, Allahu Teala'dan, kendilerine hak ( gerçek ) olanı algılatmasını ve onları "sirati mustakim"e ( doğru yola ) yönlendirmesini niyaz etmeleri ve gereğini yapmalarıdır.

No comments:

Post a Comment