Çeviri

Wednesday, December 11, 2024

Cennet, Cehennem ve Ebediyet

Evvelki bölümlerde de değinildiği üzere, yaratılıştaki düalite ilkesinin ( iyi - kötü ikilisi ) gereği olan ve ayetlerde müteşabih ifadelerle sembolize edilen Cennet ( Örtülme, Korunma, Gizlenme ) ve Cehennem ( Sıcaklık, Ateş, Azap, Istırap ) kavramları, esas itibarıyla, her tekâmül seviyesinden idrakli varlığın, içinde bulunduğu "ruhsal hal" ikilisini tanımlayan kelimelerdir.

"Ruhtan üfleme" ifadesi, madde alemi olan kainatta ( evren ), farklı hallerde ( kaba, yarı süptil, süptil ) bulunan maddelere Allah'ın "bilgi, bilinç" vermesi yani onları "idrakli varlık"lara dönüştürmesi anlamına gelmektedir.

İdrakli bir varlık, düşüncelerinin niteliğine göre bulunduğu yaşam planında ( ayetlerde "Dunya" ( En aşağı, En yakın ve "Erd" ( Yer ) olarak ifade edilir ) cennet veya cehennem yaşamını deneyimleyebilmektedir. Şeytani ( kibir, nefsaniyet ve maddiyat ) düşünceler içinde olanlar bulundukları yaşam planını cehenneme, Rahmani ( alçak gönüllülük, özveri ve ruhaniyet ) düşünceler içinde olanlar ise bulundukları yaşam planını cennete dönüştürebilmektedirler. Ancak bir yaşam planında hangi tip idrakli varlığın mevcudiyeti çoğunlukta ise o yaşam planının niteliği de ona göre şekillenmektedir. Örneğin, kainattaki sonsuz sayıda "dünyalardan" biri olan ve halen insanların yaşamakta olduğu kaba madde planı yerküre ( Dünya ) bir cehennem niteliği arzetmektedir.  

Yukarıda da ifade edildiği üzere, her varlık kategorisinin ( kaba madde, yarı süptil, süptil ) içinde bulunduğu "cenneti" ve "cehennemi" mevcuttur. Bu durum, özünde, varlıklar için bir idrak sınavı olan yaratılıştaki düalite ilkesinin gereğidir. Hangi ruhsal tekamül seviyesinde olursa olsun, sadece Allahu Teala'nın indinde olan ve O'na has olan "Ünite / Vahdet / Teklik / Birlik" olgusunu, yaratılmış bir varlığın idrak edebilmesi mümkün olmayıp ancak kısmen sezebilmesi ve o yolda mücade edebilmesi mümkündür. Çünkü "Yokluk" ve "Varlık" kavramları yaratılışın kaynak kodunu ve temel düaliteyi oluşturmaktadır. Dolayısıyla bir idrakli varlık için "Ünite" kelimesi "Yokluk" anlamına gelmektedir. Yani "Ünite", nihayetinde bir varlığın erişebileceği en üst tekamül seviyesi olan ve ayetlerde "İndallah" ( Allah'ın indi, Allah'ın yanı ) olarak geçen "Yokluk" makamıdır. Yokluk makamına intikal ise Allah'ın, madeye "üflediği ruhu" kendine geri alması ile yani varlık algısına göre "yok olmak" ile gerçekleşebilir ki bu durum ayetlerde "Allah'a geri döndürülmek" ifadesi ile bildirilmektedir.

2/28 .... summe ileyhi turceun ( .... Sonra O'na döndürülürsünüz. )

Kur'an'ın zamandan ve mekandan munezzeh niteliği, ayetlerdeki "Hayatud dunya" ( Dünya hayatı ) ifadesinin esasen yukarıda anılan tüm yaşam planları için geçerli olduğunun da teyidi niteliğindedir.

İdrakli varlık kategorisinde olan ve Dünya olarak bildiği kaba madde planında "insan" sıfatıyla yaşamakta olan varlık ve diğer dünyalarda yaşayan diğer idrakli varlıklar, nefsani ve maddi ihtiraslarını terkedip, arınmadıkça bulundukları "dünyalarından" ( yaşam planları ) çıkamayacaklar ve orada tekrar tekrar "ölüm ve diriliş" döngülerine ( kaba madde dünya diliyle "reenkarnasyon" ) maruz kalacaklardır. İşte bu nedenle, şeytaniyette ısrar edenler kendi "dünya cehennemlerinde" ebedi kalıcılar olacaklardır.

7/36 Ve o ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler, işte onlar ateşin sahipleridirler. Onlar orada ebedidirler.

Şeytanilerin cehenneme dönüştürdükleri Dünyada yaşamak durumunda kalan ancak bu plana özgü ruhsal tekâmül döngülerini tamamlamış olan cennet ehli Rahmaniler ise, muhtelif vasıtalarla vefat ettirilmek ve kaba madde planı dünyada tekrar enkarne edilmemek suretiyle üst planlara ( yeni dünyalara ), farklı yaşam formu halinde intikal ettirileceklerdir. Ve elbetteki bu sefer, aynı tekâmül döngüleri, ilgili yeni yaşam planının koşullarına göre devam edecek ve bu böyle sonsuza kadar sürüp gidecektir. Ta ki Allahu Teala "üflediği ruhu" kainattan geri alana kadar....

Not: Yukarıdaki metinde yer alan ve "-dır., -dir., -tır., -tir." diye biten fiiller, her bölümde olduğu gibi, mevcut bilgiler çerçevesinde "kuvvetle muhtemeldir" anlamını temsil etmekte olup, her şeyin gerçeğini ve doğrusunu elbette ki Allahu Teala bilmektedir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/10/yokluk-makam.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2024/03/dunyann-gercek-yuzu-cehennem.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2022/08/reenkarnasyon-meselesi.html?m=1

2 comments:

  1. Selamunaleyküm.Muhafaza dualarını okumayı ihmal etmiyorum ama değişik şeyler oluyor hocam.Bağırsak sağlığı için bir diyete başladığım gece uyku tutmamaya başladı. Daha ilk geceden saat 1 de istemsizce uyku uyanıklılık arası yakaza durumuna çekildim sonra kafama bir tokmakla çok sert vuruldu ve kalktım. 2 saat sonra tekrar ancak uykum geldi yine yakazaya çrkildim. Bu sefer daha korkunçtu. Kurtulmaya çalışırken lucifer gözüktü öpüştük uyandım. Sonra bi 2 saat falan uyudum ama sanki 10 saat uyumuşum gibi dinçtim o gün. Uzun süredir yakazaya girmemiştim. Anlamı nedir sizce bir şey yapmam gerekir mi

    ReplyDelete
  2. Kur'an okumak, okurken ayetlerin batıni anlamları üzerinde tefekkür etmek ve Allah'ın esmasını zikretmek ruh sağlığını korumak ve yeni açılımlara mazhar olabilmek için en önde gelen unsurlardır.

    ReplyDelete