Çeviri

Saturday, September 12, 2020

Çaplar, Boyut geçiş portalı, Pi sayısı ve 11 

Kur'an'da boyut geçiş portalını sembolize etmekte olması kuvvetle muhtemel olan "Aktar" ( Çaplar ) kelimesi ilk kez 33/14 kodlu ayette geçmektedir.

33/14 - Ve (1) lev (2) dühılet (3) aley (4) him (5) min (6) AKTARİ (7) ha (8) sümme (9) süilü (10) el (11) fitnete (12) le (13) atev (14) ha (15) ve (16) ma (17) telebbesu (18) bi (19) ha (20) illa (21) yesıra (22)

( Ve şayet onların üzerine ÇAPLARINDAN, her yandan girilse, sonra da fitne çıkarmaları sual edilse, onu yaparlardı. Onunla da azın haricinde kalmazlardı. ) 

"Aktar" ( Çaplar ) kelimesinin ikinci ve son kez geçtiği ayet ise 55/33 kodlu ayettir. ( Her iki ayette de boyutlar arası geçiş portalı sembolizmi bulunmaktadır. )

55/33 - Ya (1) ma'şere (2) el (3) cinni (4) ve (5) el (6) insi (7) in (8) isteta'tüm (9) en (10) tenfüzu (11) min (12) AKTARİ (13) es (14) semavati (15) ve (16) el (17) ardı (18) fe (19) enfüzu (20) la (21) tenfizune (22) illa (23) bi (24) sultan (25)

( Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve yerin ÇAPLARINDAN nüfuz edip geçmeye istidatınız varsa, haydi ötesine geçin. Kuvvet, delil olmadan geçemezsiniz. )

- "Aktar" ( Çaplar ) kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 33/14 ) nümerolojik değeri boyutlar arası geçiş portalının sembolü olan "11" ( 3+3+1+4 ) sayısını vermektedir. 

- "Aktar" ( Çaplar ) kelimesinin ilk geçtiği ayette 22 kelime bulunmakta olup "Aktar" kelimesi 7. kelimedir. 2+2+7 = "11"

Ayrıca "Çap" kelimesinin "Pi" sayısıyla doğrudan ilintili olduğu düşünüldüğünde ve ayetteki kelime adedi ( 22 ), "Çaplar" kelimesinin sıra numarasına ( 7 ) bölündüğünde Pi sayısı olan 3.14 elde edilmektedir. ( 22/7 ... Bu doğal sayı işlemi Pi sayısına en yakın sonucu veren işlemdir. ) 

Ayetin kodunun da 33/14 olması yine 3.14 yani Pi sayısı tezahürüne vesile olmaktadır.

- "Aktar" ( Çaplar ) kelimesi ilk geçtiği ayette 7. ikinci geçtiği ayette ise 13. kelime olup bu iki sayının nümerolojik toplamı da yine "11" sayısını vernektedir. ( 7+1+3 = 11 )

- "Çaplar" kelimesinin ilk kez geçtiği ayette 22, ikinci ve son kez geçtiği ayette ise 25 kelime bulunmaktadır. 2+2+2+5 = "11"

Kur'an'da boyutlar arası geçiş portalının bir diğer sembolik ifadesi olan "Ebvabüs Sema" ( Göğün Kapıları ) tamlamasının da ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 7/4 ) nümerolojik değerinin "11" ( 7+4 = 11 ) olduğu hatırlanmalıdır. Ayrıca ayette yer alan ve içinden “devenin geçmesinden” bahsedilen “Semmil Hıyad” ( İğne Deliği ) kelime setinin son kelimesi de ayetin 29. kelimesine ( 2+9 = 11 ) denk gelmektedir. Bu tamlama yine boyutlar arası geçiş portalını sembolize etmekte gibidir.

7/40 – İnne (1) ellezine (2) kezzebu (3) bi (4) ayati (5) na (6) ve (7) istekberu (8) an (9) ha (10) la (11) tüfettehu (12) lehüm (13) EBVABÜ (14) ES (15) SEMAİ (16) ve (17) la (18) yedhulun (19) el (20) cennete (21) hatta (22) yelice (23) el (24) cemelü (25) fı (26) SEMMİ (27) EL (28) HIYAD (29) ve (30) ke (31) zalike (32) neczi (33) el (34) mücrimın (35)

( O ayetlerimizi yalanlayanlara ve onlara kibirlenenlere, onlara GÖĞÜN KAPILARI kesinlikle açılmaz. Deve iğne deliğinden geçene kadar cennete giremezler. İşte suçluları böyle karşılıklandırırız. )





Gizleyerek ifşa olmak veya İfşa ederek gizlemek

Negatif frekansa hizmet uğruna binlerce yıldır insanlık aleyhine kurgulanan kadim küresel planların daima bir şekilde açığa çıkmış ve çıkmakta olmasının tek sebebi yaratılışın kader mekanizmasında hiçbir şeyin gizli kalamayacağı ilkesidir. Özellikle de döngü sonunu tanımlayan Yevmed Din ( Din Günü ) veya Yevmel Kıyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) sürecinde gizlenmeye çalışılan her sır tüm detaylarıyla ifşa olmakta ve olacaktır.

86/9 - Yevme tübles serair ( O gün sırlar ortaya çıkarılır. )

Küresel şeytanların gerçeği ve planlarını gizleme konusunda iki temel yöntemi vardır ki ilkinin tarih boyunca başarısız olması ikinci yönteme sebep olmuştur. İlk yöntem "Tam Gizleme" yöntemi olup, bilginin sadece belirli bir zümre dışına çıkmaması esasına dayanır. Ancak bunun uygulamasında şeytanlar tarih boyunca başarısız olmuşlar ve bilgi bir şekilde dışarıya sızmış ve ilahi nizam gereği ulaşması gerektiklerine ulaşmıştır.

Bu nedenle ikinci yöntem olan "İfşa Ederek Gizleme" ( aslında "Alıştırma" ) yani "Komplo Teorisi" kavramı çatısı altında konuyu tabana yayma, sıradanlaştırma, bayağılaştırma, uydurma olduğunu telkin etme ve bir alay unsuru haline getirme yöntemi kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemle zalim planlar hem insanlar tarafından ciddiye alınmaz hale getirilmekte hem de insanlar bilinçaltında bu planlara hazırlanmakta ve alıştırılmaktadırlar. Zaman içinde aşamalı olarak bilinçaltına işlenen bilgiler insanda bir alışma, kanıksama, önemsememe frekansı oluşturmakta ve planlar uygulandığında normalde verilecek tepkiden çok daha az bir tepki verilmesini sağlamaktadır. 

Batman film serisinin bir bölümünde Joker isimli kötücül karakter şu sözleri bu yöntemin dahi ifşası niteliğindedir. "Biliyor musun ne farkettim? Herşey plana göre ilerlediğinde kimse paniklemiyor. Plan dehşet verici olsa bile"

Esasen ikinci yönteme geçilmesinin temel sebeplerinden biri insanın algı ve idrak seviyesinin sürekli yükseliş halinde olması ve döngü sonundaki teknolojik gelişmelerin de bunu desteklemesidir. İlahi nizamda hiçbir bilginin gizli kalamayacağı ve her şeyi bilen Allah'ın izniyle ve ilgili vazifeliler kanalıyla inanan insanlara ulaştıralacağı bir gerçektir.

2/33 ... ve a'lemü ma tübdune ve ma küntüm tektümun ( O açıkladığınızı ve o gizlemiş olduğunuzu da bilirim." dedi.)

3/5 - İnnellahe la yahfa aleyhi şey'ün fil erdı ve la fis sema' ( Kesinlikle Allah’a , yerde ve gökte, ona hiçbir şey gizli kalmaz. )

14/38 - Rabbena inneke ta'lemü ma nuhfı ve ma nı'lin ve ma yahfa alellahi min şey'in fil erdı ve la fis sema' ( Rab’bimiz, kesinlikle sen ne gizlediğimizi ve ne açıkladığımızı bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. )

69/18 - Yevmeizin tu'radune la tahfa minküm hafiyet ( O gün döndürülürsünüz. Sizden gizli olan gizli kalmaz. )

Friday, September 11, 2020

9/11 Coronavirus raporu

Bugün 11.09.2020. Yani 9/11...

Bugün yayınlanan Coronavirus raporundaki "Vefat Sayısı"'nın 56 ( 5+6 = 11 ) olması evvelce "Coronavirus ve 11 ritüeli" başlıklı bölümde yer alan tespitler ile uyumlu bir durum arzetmektedir.





Neden "Illuminati" kelimesi?

Dünya insanlarını binlerce yıldır tahakküm altında tutan küresel aileler ilim üzerine sapmış, ortak kan bağına sahip, nefsaniyetin kölesi olmuş şeytani bir zümredir.

45/23 - Fe raeyte men ittehaze ilahehu hevahü ve EDALLELLAHÜ ALA İLMİN ve hateme ala sem'ıhı  ve kalbihı ve ceale ala besarihı ğışaveh fe men yehdıhi min ba'dillah e fe la tezekkerun

( Hevesini ilahı edinen kimseyi görmez misin? ALLAH ONU İLİM ÜZERİNE SAPTIRIR. Kulağının ve kalbinin üzerine mühür basar. Gözünün üzerine perde oluşturur. Artık Allah’tan sonra onu kim yönlendirebilir? O halde hatırlamaz mısınız? )

Bu zümrenin kendilerini Latince olan "Illuminati" ( Aydınlanmışlar / Münevverin ) kelimesiyle tanımlamalarının kökeninde kitapta Allah'ın "Göklerin ve yerin aydınlığı" olarak, Kur'an ilminin ve Kur'an'ın da yine "Münir" ( Aydınlatıcı ) olarak tanımlanmış olması bulunmaktadır.

Illuminati olarak anılan küresel aile zümresi Kur'an ilmini negatif frekanslı faaliyetler için kullanmaktadırlar.

3/184 - Fe in kezzebuke fe kad küzzibe rusülün min kablike cau bil beyyinati vez zübüri vel KİTABİL MÜNİR

( Eğer seni yalanlarsa, senden önce açık delillerle, yazıtlarla ve AYDINLATICI KİTAPLA gelen resulleri de yalanladılar. ) 

24/35 - Allahü NURUS semavati vel ard ....

( Allah göklerin ve yerin AYDINLIĞIDIR. .... )  

İncil'de yer alan aşağıdaki ayette de şeytanın kendisine melek imajı vererek ve ilimle aldattığına işaret etmektedir.

47 2 Korintliler 11-14 Buna şaşmamalı. Şeytan da kendisine IŞIK MELEĞİ süsü verir. 

İşte bu nedenle Illuminati, melek iken nefsaniyetine yenik düşüp, kibirlenmesinden ve isyan etmesinden dolayı cin şeytanı olan İblis'i Lucifer ( Işık getiren ) olarak anmaktadır. Illuminati'ye göre İblis insana ışığı / aydınlığı ve bilgiyi getirmiş ve onu cennet hapishanesinden kurtarıp cehenneme ( dünyaya ) yerleştirmiştir. Görüleceği üzere satanistler tüm kavramlara ters anlam yüklemektedirler.

Amerika'daki özgürlük anıtı da esasen Lucifer'in sözde ışık ve bilgi getirmesini ve insanı cennetten çıkararak özgürlüğüne kavuşturmasını sembolize etmektedir.

Heykelin kadın figürü olması da satanizmde kadın cinsinin ilahlaştırılması konseptiyle ilintilidir.

4/117 - İn yed'une min dunihı illa inasa ve in yed'une illa şeytanen merıda

( Kesinlikle onlar, O’nun haricinde ancak kadınları çağırırlar. Kesinlikle ancak asi inatçı şeytanı çağırırlar. )

Ayrıca "Illuminate" ( Aydınlatma ) kelimesiyle Arapça'daki "İlm" ( Bilgi, Bilim ) kelimelerinin fonetik benzerliği kökte bir eşanlamlılık olabileceğini düşündürmektedir. Yani "Aydınlık = Bilgi"

Illuminati, İblis'i Allah'a ortak koşmakta ve her türlü sözel, sayısal veya şekilsel sembolizmde ilah olarak İblis'e işaret etmektedir.

Bir dejenerasyon unsuru "Küfürlü konuşma"

Döngü sonundaki genel dejenerasyon sürecinin en belirgin işaretlerinden biri de özellikle kadın kesiminde daha da hızlı artan "küfürlü konuşma" sendromudur.

Küresel şeytanların planı kapsamında olan ve medya ( şarkı sözleri, sinema filmleri, dizi filmler vb. ) kanalıyla topluma pompalanan küfürlü konuşma sendromu henüz 15 yaşlarındaki kız çocuklarının dahi ağır küfürler ile konuşmalarına sebep olmaktadır. Küfürlü konuşmanın sıradanlaşması, alenileşmesi ve normalize olması negatif toplumsal dönüşümün ( dejenerasyon ) göstergesi niteliğindedir. 

Oysa Kur'an'da "Kelimetit tayyib"in yani "Temiz kelime"nin ruhsal yükseliş için çok önemli bir unsur olduğu vurgulanmaktadır. 

14/24 - E lem tera keyfe darabellahü meselen KELİMETEN TAYYİBETEN ke şeceratin tayyibetin aslüha sabitün ve fer'uha fis sema' 

( Görmedin mi ki Allah, kökü sabit ve dalları göğün içinde olan temiz ağaç gibi olan TEMİZ KELİMENİN misalini nasıl beyan etti? )

14/25 - Tü'tı üküleha külle hıynin bi izni rabbiha ve yadribüllahül emsale lin nasi leallehüm yetezekkerun

( Rab’binin izni ile her zaman yemişini verir. Allah misalleri insanlar için beyan eder. Umulur ki hatırlarlar. )

14/26 - Ve meselü KELİMETİN HABİSETİN ke şeceratin habısetinictüsset min fevkıl erdı ma leha min karar

( Ve PİS KELİMENİN misali, yerin üstünden ayrılmış, kendisine durak yeri olmayan pis ağaç gibidir. )

35/10 - Men kane yürıdül ızzete fe lillahil ızzetü cemıa ileyhi yas'adül KELİMÜT TAYYİBÜ vel amelüs salihu yerfeuh vellezine yemkürunes seyyiati lehüm azabün şedıd ve mekru ülaike hüve yebur

( Kim üstün kudreti istiyorsa, saygınlık üstün kudret tümüyle Allah içindir. TEMİZ KELİME O’na yükselir. İyi işler de onu yükseltir. O kötülüklerle tuzak kuranlar, şiddetli azap onlaradır. İşte onların tuzağı, o batıp dağılır. )

Alenileşen şeytan sembolizmleri

Yeni Dünya Düzeni sürecini pandemi ve bunu müteakip muhtelif "problem" senaryolarıyla hızlandırmaya çalışan küreselciler, Yeni Dünya Düzeninin dini olarak benimsetmek istedikleri satanizmi telkin edebilmek için son zamanlarda şeytan sembolizmini alenileştirme ve medya iletişiminde yoğunlaştırma taktiğini uygulamaktadırlar. 

"The Land Of Legends Cup kupasını kazanan Fenerbahçe’ye kupasını kırmızı makyajlı ve elbiseli şeytani bir figür teslim etti. Görüntü kısa sürede sosyal medyada en çok konuşulanlar arasına girdi." 

( Basından 06.09.2020 )



"Zorlu PSM'deki 45. Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni'nde Aleyna Tilki'nin şeytan kostümüyle sahnede ağlaması sosyal medyanın gündeminde. En iyi pop şarkıcısı seçilen Aleyna Tilki'nin konuşması ve gözyaşları törene damga vurdu." 

( Basından 10.12.2018 )









İnsan üstün bir varlık mıdır? Henüz değil...

Ait olduğu üst süptil frekans ( boyut / plan / alem ) olan cennetten ( Sirius ) çıkarılarak kaba madde alemi dünayada ( cehennem ) enkarne edilen ve muhtelif reenkarnasyonlar vesilesiyle ruhsal tekamüle ererek cennete geri dönmesi beklenen insanların çoğunluğunun, mevcut halleriyle diğer varlıklara göre pek de üstünlük arzetmedikleri Kur'an'ın muhtelif ayetlerinde zikredilmektedir.

İnsan esasen kaba madde alemi dünya için yaratılmış bir varlık olup, "insan" olan ismi de sadece kaba madde alemi için geçerlidir. İnsanın varlığının sebebi, süptil Öz Varlığın ve dolayısıyla Ruhun kaba madde planında eğitimden geçmesi gerekliliğidir.

A'raf suresinin 140. ayetinde insanın "alemlerin üzerine üstün kılındığı" ancak ona bu vasfı bahşeden Allahü Teala'yı inkar etmek istediği bildirilmektedir. ( * Ayetteki "alemler" kaba madde planındaki varlıkları ifade etmektedir. )

7/140 - Kale eğayrallahi ebğıyküm ilahen ve hüve feddaleküm alel alemın

( “O sizi alemlerin üzerine üstün kılmışken, size ilah olarak Allah’tan başkasını mı arayayım?” dedi. )

İnsanın "sorunlu" bir varlık olduğu muhtelif ayetlerde bildirilir.

2/30 - Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı caılün fil erdı halifeh kalu e tec'alü fıha MEN YÜFSİDÜ FİHA VE YESFİKUD DİMA ve nahnü nüsebbihu bi hamdike ve nükaddisü lek kale innı a'lemü ma la ta'lemun

( Ve zamanında Rab’bin meleklere "Kesinlikle ben yerde halife oluşturacağım." dedi. "Biz seni övgünle överken ve seni kutsarken orada BOZGUN YAPAN, KAN VE GÖZYAŞI DÖKEN BİRİni mi oluşturacaksın?" dediler. "Kesinlikle ben sizin bilmediğinizi bilirim." dedi. )

20/115 - Ve lekad ahıdna ila ademe min kablü fe NESİYE ve lem necid lehu azma  ( Ve önceden Adem' e ahdettik de UNUTTU. Onda azim bulamadık. )

100/6 - İnnel insane li rabbihı le KENUD ( Kesinlikle insan Rab’bine NANKÖRDÜR. )

95/4 - Lekad halaknel insane fi ahseni takvim ( İnsanı kıvama koymanın en güzeli içinde yarattık. )

95/5 - Sümme redednahü ESFELE SAFİLİN ( Sonra onu AŞAĞILARIN EN AŞAĞISINA döndürüp eriştirdik. )

7/179 - Ve lekad zera'na li cehenneme kesıran minel cinni vel insi lehüm kulubün la yefkahune biha ve lehüm a'yünün la yübsırune biha ve lehüm azanün la yesmeune biha ÜLAİKE KEL EN'AMİ bel hüm edall ülaike hümül ğafilun

( Ve cinlerden ve insanlardan çoğunu cehennem için bıraktık. Onların kalpleri vardır, onlarla anlamazlar. Onların gözleri vardır, onlarla görmezler. Onların kulakları vardır, onlarla duymazlar. BUNLAR HAYVANLAR GİBİDİRLER. Bilakis daha da sapmışlardır. İşte onlar habersizlerdir. )






Thursday, September 10, 2020

Kutsal içecekler Su, Süt, Şarap ve Bal

Kur'an'da cennet içeceği olarak tanımlanan dört içecek bulunmaktadır. Ma ( Su ), Leben ( Süt ), Hamr ( Şarap ) ve Asel ( Bal ). Ve bu dört içecek Muhammed suresinin 15. ayetinde cennette nehirler gibi akan içecekler olarak sıralanırlar.

47/15 - Meselül CENNETilletı vüıdel müttekun fıha enharun min MAİN ğayri asin ve enharun min LEBENİN lem yeteğayyer ta'müh ve enharun min HAMRİN lezzetin liş şaribın ve enharun min ASELİN musaffa ve lehüm fıha min küllis semerati ve mağfiratün min rabbihim ke men hüve halidün fin nari ve süku maen hamımen fe kattaa em'aehüm

( Sakınanlara vaad edilen, içinde bozulup pis kokmayan SULAR, lezzeti değişmeyen SÜTTEN nehirler, içenler için lezzetli ŞARAPTAN nehirler, saf BALDAN nehirler, onlara içinde tüm ürünlerden, meyvelerden ve Rab’lerinden af olan bahçenin misali, ateşin içinde ebedi olan ve bağırsaklarını kesen kaynar su içirilen kimseninki gibi midir? )

"Hamr" ( Şarap, Alkollü İçecek ) kitapta haram olarak tanımlanmamakla birlikte, "Hamr"'ın zararlarının faydalarından daha fazla olabileceği bu nedenle tüketimde kontrollü olunması ve sakınılması gerektiği Bakara suresinin 219. ayetinde bildirilmektedir.

2/219 - Yes'eluneke anil HAMRİ vel meysir kul fıhima ismün kebirun ve menafiu lin nasi ve ismühüma ekberu min nef'ıhima ve yes'eluneke maza yünfikun kulil afv kezalike yübeyyinüllahü lekümül ayati lealleküm tetefekkerun

( Sana ŞARAPTAN ve kumardan sual ederler. De ki: "Onlarda insanlar için büyük günah ve faydalar vardır. Onların günahları faydalarından daha büyüktür." Sana neyi harcayacaklarını sual ederler. De ki: "Fazlasını ve iyisini." İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar. Umulur ki düşünürsünüz. )

Ayrıca Nisa suresinin 43. ayetinde ise "alkollü / sarhoş" olunabileceği ve böyle bir durumdayken duaya, kitaba yaklaşılmaması gerektiği öğütlenmektedir.

4/43 - Ya eyyühellezine amenu la takrabus salate ve entüm sükara hatta ta'lemu ma tekulune ve la cünüben illa abirı sebılin hatta tağtesilun ve in küntüm merda ev ala seferin ev cae ehadün minküm minel ğaitı ev lamestümün nisae fe lem tecidu maen fe teyemmemu saıyden tayyiben femsehu bi vücuhiküm ve eydıküm innellahe kane afüvven ğafura

( Ey o inananlar, sizler sarhoşken ne söylediğinizi bilene kadar ve yolcu olmanızın haricinde, pisken yıkanıncaya kadar duaya yaklaşmayın. Eğer hastaysanız veya seferdeyseniz veya sizlerden biriniz dışkısından getirirse veya kadınlara dokunup da su bulamazsanız temiz toprağa niyet edin. Böylece yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin. Kesinlikle Allah affedendir bağışlayandır. )

Maide suresinin 90. ayetinde de şeytanın, şarap ve kumar olgularını insanın nefsini tahrik etmek için kullanabileceğine ve bu yolla onu günaha sokabileceğine dikkat çekilmektedir. 

5/90 - Ya eyyühellezine amenu innemel hamru vel meysiru vel ensabü vel ezlamü ricsün min ameliş şeytani fectenibuhü lealleküm tüflihun

( Ey o inananlar, kesinlikle şarap, kumar, dikilitaşlar ve fal okları şeytan çalışmasından, işinden pisliktir. O halde onlardan kaçının. Umulur ki iflah olursunuz. )





Sureler ve Ayetler

Bilindiği üzere Kur'an'ı oluşturan kelimeler Sureler ve Ayetler halinde derlenmişlerdir. Her sure belirli adette ayetten oluşmaktadır. Kur'an'da 114 sure, 6236 ayet bulunmaktadır.

"Sure" kelimesi "Şekil, İfade, Biçim, Görünüş" anlamlarına gelmektedir. "Sure" kelimesinin çoğulu "Süver" kelimesidir. "Tasavvur" ( Şekillendirme ) ve "Tasvir" ( Betimleme ) kelimeleri de "Sur / Sure" kökünden türemiştir.

Ayrıca "Sur" kökü "Koruyucu yüksek duvar, Sağlam" anlamını da içermekte olup, İngilizce ve Fransızca'da "Emin, Güvenli" anlamında kullanılan "Sure" kelimesidir. 

"Yüz, Şekil, Görünüş" anlamına gelen "Surat" ve "Suret" kelimeleri de "Sur" kökünden türemişlerdir. Sondaki "at / et" kelimesi "gibi olma" anlamı veren ektir.

"Ayet" kelimesi ise "Görünen, İşaret, Belirti" anlamına gelen ve "Ay" ( Göz ) kökünden türemiş bir kelimedir.

Kur'an'da "Sure" ve "Ayet" kelimelerinin geçtiği bazı ayetler şöyledir.

2/23 - Ve in küntüm fı raybin min ma nezzelna ala abdina fe'tu bi SURATİN min mislih ved'u şühedaeküm min dunillahi in küntüm sadikın

( Ve eğer o kulumuza indirdiğimizden şüphe içindeyseniz haydi aynısından bir SURE getirin. Eğer doğrular iseniz Allah’tan başka olan şahitlerinizi de çağırın. )

11/13 - Em yekulunefterah kul fe'tu bi aşri SÜVERİN mislihı müfterayatin ved'u men isteta'tüm min dunillahi in küntüm sadikın

( "Onu uydurdu." mu diyorlar? De ki: "O halde onun aynısından, uydurulmuşundan on SURE getirin. Eğer doğrular iseniz, o Allah’tan başka istidatı olanları da çağırın." )  

40/64 - Allahüllezı ceale lekümül erda kararan ves semae binaen ve SAVVERaküm fe ahsene SUVERAküm ve razekaküm minet tayyibat zalikümüllahü rabbüküm fe tebarakellahü rabbül alemın

( Allah o size yeri durak ve göğü bina kılandır. Sizi ŞEKİLLENDİRDİ de ŞEKLİNİZİ güzelleştirdi. Sizi temizinden rızıklandırdı. Bu Rab’biniz Allah’ tır. Alemlerin Rab’bi Allah bereketlidir. )

2/39 - Vellezine keferu ve kezzebu bi AYATina ülaike ashabün nar hüm fıha halidun

( Ve o inkar edenler ve AYETlerimizi yalanlayanlar, işte onlar ateşin sahipleridir. Onlar onun içinde ebedidirler. )

3/190 - İnne fı halkıs semavati vel erdı vahtilafil leyli ven nehari le AYATİN li ülil elbab 

( Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün ihtilafında akıl sahipleri için kesinlikle AYETLER vardır. ) 

Kozmik hizalanma ve Kuantum sıçraması

Bilindiği üzere, Maya takvimindeki son gün olan 21.12.2012* tarihi Güneş sisteminin, ait olduğu Samanyolu Galaksisi'nin ekseniyle hizalanmasını yani "Kozmik Hizalanma"'yı ( Kuantum Sıçraması** ) belirten tarihtir. Bu kozmik fenomen sonrasında bir portal açılmış, farklı ve yeni bir döngü başlamıştır. Bu döngü Yevmel Kıyameh ( Ayağa Kalkış Günü ) olarak da isimlendirilen ve 70,000 yıllık büyük döngünün kapanışı olan süreçtir.

* 21.12.2012 tarihini oluturan rakamların toplamı, farklı boyuta geçiş portalının sembolü olan 11 sayısını vermektedir. 

** Kuantum sıçraması, atom çekirdeği etrafında dönen elektronların bulundukları orbitten bir üst orbite geçmeleri fenomenidir.

Kozmik hizalanmayı müteakip insanların algı ve bilinç seviyelerinde de bir yükseliş, bir kuantum sıçraması, oluşmuştur. "Hizalanma" kavramı, insanlar arasındaki bilinç ve algı farklılıkların azalmaya başlaması, bilinç ve algının eş seviyeye gelme süreci olarak tanımlanabilir. Kur'an'da "Gün" olarak tanımlanan bu süreçte, bir ayrışım da ( Yevmel Fasl / Ayrışım Günü ) yaşanmakta olup, "İyilerin" ve "Kötülerin" algıları ve bilinçleri bir üst seviyeye yükselerek kendi aralarında eş seviyeye gelmektedir. Böylelikle, insanlar arasında çok net bir ayrışım oluşmakta, farklı iki yolda düşünsel olarak hizalanan insanlar ortaya çıkmakta, iyi olan daha iyi, kötü olan daha kötü olmaktadır.

Kur'an'da Kozmik Hizalanma ve sonrasındaki frekans yükselişi fenomeni İnşikak ( Yarılış ) suresinde bildirilmektedir. İnşikak ( Yarılış ) kelimesi de farklı boyuta, frekansa geçiş portalı açılmasını çağrıştıran bir kelimedir.

84/17 - Vel leyli ve ma veseka ( Ve gece ve o barındırdıkları, )

84/18 - Vel kameri izet teseka ( Ve Ay dizilip derlendiğinde, )

84/19 - Le terkebunne tabekan an tabekın ( Tabakadan tabakaya binip karışacaksınız. )

Surenin numarasının ( 84 ) nümerolojik değeri "12" sayısını vermektedir. Bu nümerolojik durum 21.12.2012 tarihindeki 1 ve 2 rakamlarıyla uyum sergilemektedir. 

Sure numarasını ( 84 ) ve ilgili ayetlerin numaralarını ( 17,18,19 ) oluşturan rakamların toplamı da 21 sayısını vermektedir. ( 8+4+1+7+1+8+1+9 = 39 ... 3+9 = "12" ) 







Düalite ağacı

Evvelki bölümlerde de değinildiği üzere yaratılışın kaynak kodu, frekansı ve dolayısıyla döngüyü oluşturan "Bir birim düalite"dir. "Yok - Var", "Karanlık - Aydınlık", "Ölü - Diri", "Kötü - İyi", "Negatif - Poztif" vb. birim düalite örnekleridir. Diğer bir deyişle yaratılmış varlıklar için var olmak ve ruhsal tekamül, öncelikle düalite olgusunun idrakine ardından da düaliteyi üniteyle ikame edebilme becerisine ve derecesine bağlıdır. İşte bu da varlıkların ilahi nizamdaki sonsuz sınavlarıdır.

Düalite kavramı kutsal kitaplarda, "Bilgi", "Soy" vb. gibi anlamları sembolize eden "Ağaç" kelimesiyle temsil edilmiştir. Özellikle Tevrat'ta yer alan "Cennetteki iyiyi kötüyü bilme ağacı" ifadesiyle düalite olgusuna vurgu yapılmıştır. 

Kur'an ;

2/35 - Ve kulna ya ademüskün ente ve zevcükel cennete ve küla minha rağaden haysü şi'tüma ve la takraba hazihiş şecerate fe tekuna minez zalimın

( Ve "Ey Adem, sen ve eşin cennette iskan edin. Oradan arzuladığınızca, her nereden dilerseniz bolca yiyin. İşte şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz." dedik. )

Tevrat ;

1-Tekvin-2-9 Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme ağacı vardı.

1-Tekvin-2-17 "Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün kesinlikle ölürsün."  

Ayetlerde "ağaca yaklaşma" yani "ağaç frekansına uyumlanma" sonucunda "Salih" iken "Zalim", "Diri" iken "Ölü" olma durumu vesilesiyle düalite kavramı zikredilmektedir.

Ayrıca Tekvin 2-9 kodlu Tevrat ayetinde Cennet'teki düalite olgusu "Yaşam Ağacı" ve "İyiyi Kötüyü Bilme Ağacı" kavramlarıyla belirtilmektedir. Ayet numarasının ( 2-9 ) nüümerolojik değeri farklı boyuta geçişin ve düalitenin sembolü olan 11 ( 2+9 ) sayısını vermektedir.

Düalite olgusuna, karşıt kavramlar vesilesiyle dikkat çekilen bir başka ayet seti ise Fatir suresinde yer almaktadır.

35/19 - Ve ma yestevil a'ma vel besır

( Ve kör ve gören eşit olmaz. )

35/20 - Ve lez zulümatü ve len nur

( Ve ne karanlıklar, ne de aydınlık. )

35/21 - Ve lez zıllü ve lel harur

( Ve ne gölge, ne de sıcaklık. )

35/22 - Ve ma yestevil ahyaü ve lel emvat innellahe yüsmiu men yeşa' ve ma ente bi müsmiın men fil kubur

( Ve diriler ve ölüler de eşit olmaz. Kesinlikle Allah dilediği kimseye duyurur. Sen o kabirlerin içindekilere duyuracak değilsin. )






Brodmann Alanları ve Prefrontal Korteks

Beyin, Brodmann Area / Orbital Area ( Brodmann Alanları ) olarak adlandırılan 47 bölümden oluşmaktadır. ( 47 ... 4+7 = 11 )

                                                   

Kur'an'da "Dimağ" ( Beyin ) kelimesinin ilk ve son kez geçtiği ayetin, beyin kelimesinin yer aldığı ilk cümlesinde 11 kelime bulunmaktadır.

21/18 - Bel (1) nakzifü (2) bi (3) el (4) hakkı (5) ala (6) el (7) batıli (8) fe (9) YEDMEĞU (10) hu (11) fe iza hüve zahık ve lekümül veylü min ma tesıfun

( Bilakis, gerçeği batılın üzerine atarız da onun BEYNİNİ çıkarır. O zaman o yok olur. O vasfettiklerinizden dolayı sizlere vaylar olsun. ) 

İnsan kafatasındaki alın bölgesinin ardında yer alan ve 8 Brodmann Alanı içeren Prefrontal Cortex ( PFC ) karmaşık zihinsel ve bilişsel süreçlerin gerçekleştiği, davranış bileşenlerinin bağlantılarının yapıldığı, bütünleştirildiği, önemli duyu ve motor sistemlerinin arasındaki geri bildirim döngülerinin ve bağlantılarının yer aldığı alandır. Prefrontal Corex bütün kaynaklardan gelen bilgilerin düzenlendiği ve birleştirilip ortaya çıkarılacak davranışa karar verildiği bölümdür. İnsan Prefrontal Corexi bütün sinir sistemi aktivitelerinde bilgileri dikkatlice toplar, bütünleştirir, formülleştirir, uygular, denetler, değişiklikler yapar ve yargılar. PFC ahlak ve inanç ile ilgili frekansların da merkezidir. 

Prefrontal Cortex hizasında bulunan "Alın" bölgesinin, tutum, düşünce ve davranış belirleme merkezi olduğu "Rab'bin varlıkları alınlarından yakalaması" kavramı ile bildirilmektedir.

11/56 - İnnı tevekkeltü alellahi rabbi ve rabbiküm ma min dabbetin illa hüve ahızün bi NASIYETİHA inne rabbi ala sıratın müstekım

( Kesinlikle ben Rab’bim ve Rab’biniz olan Allah’a dayanıp sığınırım. O’nun ALNINDAN tutup yakalamadığı debelenen yoktur. Kesinlikle Rab’bim doğru yol üzerindedir. )

"Nasiyet" ( Alın ) kelimesinin geçtiği ayetin kodunda ( 11/56 ) farklı boyuta geçiş portalının sembolü olan 11 nümerolojisi bulunmaktadır. 11 ve 56 ( 5+6 = 11 ). Alın bölgesi aynı zamanda üst frekans iletişimi sağlayan Epifizin ( Pineal Gland ) / Üçüncü Göz Çakra'nın bulunduğu bölgedir.

55/41 - Yu'rafül mücrimune bi simahüm fe yü'hazü bin NEVASIY vel akdam

( Suçlular simalarından bilinip tanınırlar. Böylece ALINLARINDAN ve ayaklarından yakalanırlar. ) 

Konuşma dilinde yer alan "Alın yazısı" deyiminin "Kader" ( Ölçü ) adı verilen ilahi akibet yazılımının, ilahi mekanizmanın tasviri için kullanılması da konuyla doğrudan ilintilidir.

Wednesday, September 9, 2020

Mitomani sendromu

Mitomani ( Mythomania* ) sendromu kişide oluşan sürekli yalan söyleme arzusu ve zamanla söylediği yalana kendisinin de inanması hatta bunu bazı delillerle doğrulamaya çalışması fenomenidir. 

* Myth = Gerçek olmayan hikaye

   Mania = Zevk ve keyif alma, Tutkunu olma

   Myhomania = Gerçekdışılıktan Zevk Alma / Gerçekdışılık Tutkunu Olma

Mitomani sendromu, insanlığı tam tahakküm altına almayı hedefleyen küresel şeytanların temel niteliğidir.

Konuyla uyumlu ayetler;

58/18 Yevme yeb'asühümüllahü cemian fe yahlifune lehu kema yahlifune leküm ve yahsebune ennehüm ala şey'in e la innehüm hümül kazibun

( O gün Allah onları topluca diriltir de ona, o size yemin ettikleri gibi yemin ederler. Kesinlikle bir şeyin üzerinde olduklarını sanarlar. İyi bilin ki kesinlikle onlar, onlar yalancılardır. )

2/9 - Yuhadiunallahe vellezine amenu ve ma yahdeune illa enfüsehüm ve ma yeş’urun

( Allah’ ı ve o inananları aldatmaya çalışırlar da nefislerinden, kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farketmezler. )

58/14 - E lem tere ilellezine tevellev kavmen ğadıballahu aleyhim ma hüm minküm ve la minhüm ve yahlifune alel kezibi ve hüm ya'lemun

( Allah' ın o üzerlerine öfke eylediği kavime yüz çevirenleri görmedin mi? Onlar sizlerden ve onlardan değildirler. Onlar bile bile yalan üzerine yemin ederler. )

Yaratılışı değiştirmeye çalışanlar

Döngü sonunun yani kıyamet döneminin idrak edildiği şu dönemde, pozitif rahmani frekanslar yoğunlaşarak varlıkları ruhsal tekamüle yaklaştırırken, negatif şeytani frekansların etkisinde kalan varlıklar ise ilahi nizamın işleyişine müdahale etme, sistemi bozma ve dejenere etme çalışmalarında had safhaya ulaşmaktadırlar. Sürecin negatif yönü, yani küresel şeytanların yeni dünya düzenine geçişe sebep yaratabilmek uğruna doğaya ve varlıklara zarar vermesinin sonuçları maalesef kaçınılmaz olmaktadır. Problem - Tepki- Çözüm taktiği uygulayan küreselciler, oluşturdukları kaos ortamından kurtuluşun tek yolunun dijital yeni dünya düzeni olduğunu telkin etmeye ve insanların yeni sistemi kendilerinin talep etmelerini sağlamaya çalışmaktadırlar.

Bakara suresinin aşağıdaki ayetlerinde, küresel şeytanların bozgun yoluyla ürünleri ve insan soyunu helak etmeye çalıştıkları ancak bu çabayı dünyayı iyileştirmek için vermekte olduklarını iddia ettiklerinden bahsedilmektedir.

2/205 - Ve (1) iza (2) tevella (3) sea (4) fi (5) el (6) erdi (7) li (8) YUFSİDE (9) fi (10) ha (11) ve (12) YUHLİKE (13) el (14) HARSE (15) ve (16) en (17) NESL (18) vallahü la yühıbbül fesada

( Ve başa geçtiğinde, yerde BOZGUN YAPMAK, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK için çabalar. Allah bozgunu sevmez. )

Ayette okültizmde negatif frekansın ve sihirin sembolü olan 9 nümerolojisi de bulunmaktadır. ( 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

- Ayet kodu 2/205 ... 2+2+0+5 = 9
- Ayetteki "Yufsid" ( Bozgun yapar ) fiili 9. kelimedir.

- Ayetin ilk cümlesi 18 kelimeliktir. 18 ... 1+8 = 9 ( 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

2/11 - Ve iza kıle lehüm la tufsidu fil ardı kalu innema nahnü müslihun

( Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. )

2/12 - E la innehüm hümül müfsidune ve lakin la yeş’urun

( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin farketmezler.  )

Allahü Teala'nın yaratışının kusursuz olduğu ve insanın en güzel şekilde yaratıldığı Mülk ve Tegabun surelerinin 3. ayetlerinde bildirilir. 

67/3 - Ellezi haleka seb'a semavatin tıbakan ma tera fi halkır rahmani min tefavutin ferci'ıl basare hel tera min futur

( Yedi gökleri tabakalar olarak O yarattı. Rahman' ın yaratışında farklılık, uygunsuzluk görmezsin. Haydi gözü döndür. Kusur, çatlak görüyor musun? )

67/4 - Summerci'ıl basare kerreteyni yenkalib ileykel besaru hasien ve hüve hasir 

( Sonra gözü iki kere döndür. Göz aciz ve hasarlanmış olarak sana döner. )

64/3 - Halekas semavati vel arda bil hakkı ve savvereküm fe ahsene süvereküm ve ileyhil masir

( Gökleri ve yeri gerçekten yarattı. Sizi düzenleyip şekillendirdi de şekillerinizi en güzel kıldı. Varış yeri O’nadır. )

Ruhsal tekâmül ihtiyaçları itibarıyla kusursuz olarak yaratılmış olan varlıkların ve onlara yaşam ortamı olan doğanın, Allahü Teala'nın bahşettiği ilim ve teknoloji nimetinin negatif yönde kullanılması yoluyla mahvedilmesini öngören bazı projeler ve uygulamalar şöyledir.

Genetik Mühendisliği ve Mikrobiyoloji : Genetik mühendisliği yoluyla varlıkların kopyalanması veya yapılarının değiştirilmesi, GDO teknolojisi ile ürünlerin, gıdaların nitleiklerinin değiştirilmesi ve verimsizleştirilmesi, sentetik virüsler ve bakteriler üretilmesi yoluyla yapay hastalıkların oluşturulması

H.A.A.R.P. = İyonosfere gönderilen elektromanyetik frekanslar vasıtasıyla insan zihnine, iklime ve tektonik hareketlere müdahale edilmesi,

5G = 100 Ghz+ seviyesindeki frekanslar insanın DNA yapısında bozunmaya sebebiyet verebilmektedir.

Transhumanizm ( NeuraLink, Çipleme ) : Çipleme veya nanoçipleme vasıtasıyla insan beyninin ve metabolizmasının kontrol altına alınması ve dışarıdan müdahale edilebilir hale getirilmesi.

Yapay Zekâ ( Artificial Intelligence AI ) : AI, insan yaşamına kolaylık sağlamak söylemiyle geliştirilen ancak insanı devreden çıkarmak hedefi de güden dijital projedir. AI, gereği gibi kullanılmaması durumunda insanın yapması gereken işleri devralarak insan zihninin ve bedeninin atıl ve pasif hale gelmesine neden olacaktır. 

Güneş ışınlarını engelleme : Sözde küresel ısınma ile mücadele kapsamında atmosfere toz ( toksik olan baryum ve alüminyum parçacıkları ) serpilerek sözde güneş ışınlarının etksinin azaltılması

Orman alanlarının yokedilmesi : Hava kirliliğini ve karbondioksit miktarını arttırmak ve bir yandan da bina yaparak rant sağlamak amacıyla yeşil alanların betona dönüştürülmesi

Bunlara ilave olarak ekonomik kriz, kaos, savaş, pandemi, kıtlık, iklimsel sorunlar gibi kurgularla yapay kıyamet felaketleri yaratılmaya çalışılmaktadır.

Allah'ın kusursuz yaratışına müdahale edilmesi ve onun değiştirilmeye çalışılması, insanı çok pişman olacağı durumlara sokacaktır. Kur'an ayetlerinde "yaratılışın değiştirilmesi" konusuna açık bir şekilde değinilmiştir.

4/119 - Ve le üdıllennehüm ve le ümenniyennehüm ve le amürrannehüm fe le yübettikünne azanel en'ami ve le amürannehüm fe le yüğayyirunne halkallah ve men yettehıziş şeytane veliyyen min dunillahi fe kad hasira husranen mübına

( Ve kesinlikle onları saptıracağım, kesinlikle onları saplantılara, kuruntulara sokacağım. Kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını kesecekler. Kesinlikle onlara emredeceğim de Allah' ın yaratışını değiştirecekler. Kim Allah' ın haricinde şeytanı dost edinirse, apaçık hüsran ile hasarlanmış olur. )

13/11 - Lehu müakkıbatün min beyni yedeyhi ve min halfihı yahfezunehu min emrillah innellahe la yüğayyiru ma bi kavmin hatta yüğayyiru ma bi enfüsihim ve iza eradellahü bi kavmin suen fe la meradde leh ve ma lehüm min dunihı min val

( Ona önünden ve arkasından takipçiler vardır. Allah' ın emrinden dolayı onu korurlar. Kesinlikle Allah, bir kavimde olanı, onlar kendilerinde, nefislerinde olanı değiştirene kadar değiştirmez. Allah bir kavime kötülüğü istediğinde, artık ona geri dönüş yoktur ve onlara O’ndan başka dost yoktur. )

5/41 - Ya eyyüher rasulü la yahzünkellezine yüsariune fil küfri minellezine kalu amenna bi efvahihim ve lem tü'min kulubühüm ve minellezine hadu semmaune lil kezibi semmaune li kavmin aharıne lem ye'tuk yüharrifunel kelime min ba'di mevadııh yekulune in utıtüm haza fe huzuhü ve in lem tü'tevhü fahzeru ve men yüridillahü fitnetehu fe len temlike lehu minellahi şey'a ülaikellezine lem yüridillahü en  yütahhira kulubehüm lehüm fid dünya hızyün ve lehüm fil ahırati azabün azım 

( Ey haberci, ağızlarıyla "İnandık." deyip, kalpleriyle inanmamış olanlardan ve Yahudilerden inkarda koşarak ilerleyenler seni hüzünlendirmesin. Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diğer kavime kulak verirler. Yerine konduktan sonra, kelimeyi tahrif ederler, yerini değiştirirler. "Eğer size bu verilirse onu alın, bu verilmezse çekinin, korkun." derler. Allah kimi fitnelemek isterse, sen ona Allah’tan hiçbir şeye malik olamazsın, hükmedemezsin. İşte onlar, Allah onların kalplerini temizlemek istemez. Onlara dünyada zillet ve onlara ahirette büyük azap vardır. )

Hiçbir yaratılmışın, Allahü Teala'nın kelimeler ile tesis ettiği kader mekanizmasını değiştirmeye, bozmaya muktedir olamayacağı Kehf suresinin 27. ayetinde bildirilmektedir.

18/27 - Vetlü ma uhıye ileyke min kitabi rabbik la mübeddile li kelimatihı ve len tecide min dunihı mültehada

( Ve sana Rab’binin kitabından o vahyedileni oku. O'nun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O’ndan başka sığınılacak bulamazsın. )

Tuesday, September 8, 2020

Rasyoneller ... Rasihun

Batı dillerindeki "Rational" ( "Rasyonel" okunur. ) kelimesi "Makul, Mantıklı, Akla Yatkın" anlamına gelmektedir.

Arapça'daki "Rasih" ( Bilgili, Delile dayanan, Sağlam bilgi ) kelimesi ""Re's" ( Baş, Kafa ) kökünden türemiş bir kelime olup, aynı zamanda "Rational" kelimesindeki "Rat" köküdür.

Konuşma dilindeki "Kafasına yatmak / Aklına yatmak" deyimi "Makul ve mantıklı bulmak" anlamını yansıtmakta olup, "Re's" ( Kafa ) kökünü de içermektedir. Ayrıca "Bir işe BAŞkoymak" deyimi de herhangi bir konuda "bilgi açısından derinleşmek, o konuya adanmak" anlamını içermektedir. "Rasihane" ( Delile dayalı, Makul ) kelimesi ise aynı anlama gelen "Rational" kelimesinin karşılığıdır.

3/7 - Hüvellezi enzele aleykel kitabe minhü ayatün muhkematün hünne ümmül kitabi ve üharu müteşabihat fe emmellezine fi kulubihim zeyğun fe yettebiune ma teşabehe minhübtiğael fitneti vebtiğae te'vılih ve ma ya'lemü te'vılehu illellah ver RASİhune fil ılmi yekulune amenna bihı küllün min ındi rabbina ve ma yezzekkeru illa ülül elbab

( Kitabı sana indiren O'dur. Onda kitabın anası olan açık anlamlı, sağlam ayetler vardır. Diğerleri benzetmelidirler. Ama o kalplerinin içinde şüphe, vesvese, eğrilik, ayrılık olanlar, onlardan fitneyi aramak ve kendi yorumlarını aramak için o benzetilmiş olanlara tabi olurlar. Onun yorumunu Allah haricinde kimse bilmez. İlimde DERİNLEŞMİŞ / ilme BAŞkoymuş olanlar "Ona inandık. Hepsi Rab’bimizin indindendir." derler. AKIL SAHİPLERİ haricindekiler hatırlamaz. )

Ayette "Rasihun" ( İlme başkoymuşlar ) kelimesiyle "Ülül elbab" ( Akıl sahipleri ) kelimesinin birlikte kullanımı anlam ilintisine de dikkat çekmektedir.

4/162 - Lakinir RASİhune fil ılmi minhüm vel mü'minune yü'minune bima ünzile ileyke ve ma ünzile min kablike vel mükımınes salate vel mü'tunez zekate vel mü'minune billahi vel yevmil ahır ülaike se nü'tıhim ecran azıma

( Lakin onlardan ilimde DERİNLEŞMİŞ / ilme BAŞkoymuş olanlar ve inananlar, sana indirilene ve senden önce indirilenlere inanırlar. Onlar, duaya kalkan, zekatı veren, Allah’a ve sonraki güne inananlardir. İşte onlara büyük ödül vereceğiz. )

Ayetlerde Kur'an ayetlerindeki katmanlı ve sembolik ( müteşabih ) anlamların ancak ilimde derinleşme, ilme başkoyma yani rasyonellik vesilesiyle idrak edilebileceği ve inancın da bu yolla pekişebileceği bildirilmektedir.

Friday, September 4, 2020

Gaybın anahtarları

"Gayb" kelimesi "Bilinmeyen, Görünmeyen, Yok olan, Gizli olan" anlamına gelen bir kelime olup, Türkçe'deki "Kaybetmek" fiili de "Kayb / Gayb" kökünden türemiştir. 

Kur'an'da "Gayb" kelimesinin temsil ettiği anlamlardan biri de özü, sırrı ve detayları Rab'bin indinde olan ve sadece O'un seçtiği varlıklara kısmen aktarılan "yaratılış ilmi, yaratılış kodları" yani "Gayb ilmi", "Bilinmeyen ilim"dir.

Kur'an'da "Gayb" kelimesinin kullanımı incelendiğinde;

7/7 Fe le nekussanne aleyhim bi ılmin ve ma künna ĞAİBIN

( Kesinlikle onlara ilimle anlatacağız. Biz GAYBLAR, GÖRÜNMEYENLER, GİZLİLER değiliz. )

Ayette bu sözleri söyleyen, kitabı haberci resule indiren başmelek Cebrail olduğu anlaşılmaktadır. Cibril ( Cibr / Cifr - Zorlama, Kod, Şifre , İl / El - Allah ) kendisine gayb ilmi verilen ve kitapta ikişer, üçer, dörder kanatlı olarak tasvir edilen "resullerden" biridir. ( Ayette Meleül Ala'yı temsilen "Biz" diye konuşmaktadır. )

6/59 6/59 - Ve ındehu MEFATİHÜL ĞAYBİ la ya'lemüha illa hu ve ya'lemü ma fil berri vel bahr ve ma teskutu min verakatin illa ya'lemüha ve la habbetin fı zulümatil erdı ve la ratbin ve la yabisin illa fı kitabin mübın

( Ve GAYBIN ANAHTARLARI O’nun indindedir. Onları O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde ne varsa bilir. Yaprak düşmez ki O onu bilmesin. Toprağın karanlıklarında ne bir tohum tanesi, ne yaş, ne de kuru bir şey yoktur ki apaçık kitabın içinde olmasın. ) 

72/26-27 Alimül ĞAYBİ fe la yuzhiru ala ĞAYBİHİ ehaden - İlla men irteda min RESULİN fe innehu yeslüku min beyni yedeyhi ve min halfihi rasaden

( GAYBI bilendir. GAYBINI hiçbir kimseye açıp meydana çıkarmaz. - Resulden o razı, hoşnut olduğu hariç. Kesinlikle O, önünden ve arkasından gözetleyenler salar.

Ayetteki "Resul" ( Gönderilen ) kelimsi "Haberci" ve "Melek"lerden ( Vazifeli Varlıklar ) seçilenleri, arkadan gelen gözetleyiciler ise bu zümre içindeki yüksek dereceli varlıkları ifade etmektedir.

53/35 - E indehu ilmul ğaybi fe hüve yera

( Gaybın ilmi onun indindedir de o mu görür? )

Ayette "Gayb ilmi"'nin "Görebilmeyi" sağladığı bildirilmektedir. Gerçek anlamda "Görmek" eyleminin "Kalp" vasıtasıyla oluştuğu düşünüldüğünde, vahiy yoluyla kalbe indirilen Kur'an ilminin varlıklara "Görüş" verdiği açığa çıkmaktadır.

26/193 - Nezele bihir ruhul emın

( Onu güvenilir ruh indirdi. )

26/194 - Ala kalbike li tekune minel münzirın 

( Uyarıcılardan olman için senin kalbine, ) 

7/7 kodlu ayette, gayb olmadıklarını yani görünmez, bilinmez olmadıklarını belirten resuller ilimle anlatınca, ilmi alanların gaybı kısmen görme yetisi kazandıkları bildiriliyor. Yani resuller "Gayb biz değiliz, bize verilen ilim frekansı gaybı görmemizi sağlıyor. Sana da anlatınca yani seni de bu frekansa yükseltince sen de kısmen göreceksin." demektedirler.

A'raf ve Hud surelerinin aşağıdaki ayetlerinde Haberci Hz. Muhammed'in söylemesi istenen cümleler bulunmaktadır. 

7/188 - Kul la emlikü li nefsı nef'an ve la darran illa ma şaellah ve LEV KÜNTÜ A'LEMÜL ĞAYBE lesteksertü minel hayr ve ma messeniyes suü in ene illa nezırun ve beşırun li kavmin yü'minun

( De ki: “Ben nefsim için Allah' ın dilediğinden başka faydaya veya zarara malik olamam, hükmedemem. ŞAYET GAYBI BİLİYOR OLSAYDIM hayırdan artırırdım ve kötülük bana dokunmazdı. Kesinlikle ben inanan kavim için ancak müjdeci ve uyarıcıyım." ) 

11/31 - Ve la ekulü leküm ındı hazinüllahi ve LA A'LEMÜL ĞAYBE ve LA EKULÜ İNNI MELEKÜN ve la ekulü lillezıne tezderı a'yünüküm len yü'tiyehümüllahü hayra allahü a'lemü bima fı enfüsihim innı izen le minez zalimın

( Ve "Ben sizlere Allah' ın hazinesi indimdedir demiyorum. GAYBI DA BİLMİYORUM. Kesinlikle BEN MELEĞİM DE DEMİYORUM. O gözünüzde hakir olanlar için, Allah onlara asla hayır vermez de demiyorum. O nefislerinin içinde olanı Allah bilir. O zaman kesinlikle ben zalimlerden olurum." )

72/27 kodlu ayette "Gaybını, resulden o razı, hoşnut olduğu haricindekine açmaz." ifadesi yer almaktadır. Yukarıdaki ayetlerde yer alan Hz. Muhammed'in "Gaybı bilmiyorum." ifadesi "Gaybın tümünü bilmiyorum" anlamında da olabilir. Zira haberci resullerin, kendilerine Rab tarafından bahşedilen yetenekler ve imkânlar itibarıyla birbirlerine göre üstünlükleri olduğu ayetlerde belirtilmektedir. Misal, Mesih İsa'nın durumu oldukça farklıdır.

Varlıklar için "Gaybın Anahtarları" ( Mefatihül Ğayb ) Kur'an'dadır. Kur'an'ın, "Kitabı Mesani" ( İkili Kitap ) ve "Seb'an mibel mesani" ( İkililerden yedi / İkili yedi ) olması da bu kapsamda önemli delillerdir. 

39/23 - Allahü nezzele ahsenel hadısi kitaben müteşebihen mesaniye ....

( En güzel sözü, benzetmeli ikili kitap olarak Allah indirdi. ... ) 

15/87 - Ve lekad ateynake seb'an minel mesanı vel kur'anel azım

( Ve biz sana ikililerden yedi taneyi ve büyük Kur'an' ı verdik. )

Kur'an'ın ilk suresinin isminin "Fatiha" ( Açılış, Anahtar ) olması ve ilk iki ayetinin 7'şer kelimeden oluşması da "İkili Yedi" kavramı açısından dikkat çekmektedir.

1/1 Bi (1) ismi (2) allahi (3) er (4) rahman (5) er (6) rahim (7)

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

1/2 - El (1) hamdu (2) li (3) allahi (4) rabbi (5) el (6) alemin (7)

( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir. ) 

Ayrıca Kur'an'da 7 ayetten oluşan iki sure Fatiha ve Maun sureleridir. Fatiha 1., Maun ise 107. suredir. 1,1 ve 7 sayıları "İkili Yedi" kavramına işaret etmektedir.

Hem yerin hem göğün 7'şer tabakadan oluşması da bir başka "İkili Yedi" tezahürüdür. 

65/12 - Allahüllezi haleka seb'a semavatin ve minel ardı mislehünne ...

( Allah, o yedi gökleri ve yerden de onların aynısını yaratandır. )

Thursday, September 3, 2020

12 Sembolizmi, Türk, DNA ve Göbeklitepe

Hem bir yıldaki ayların, hem de Zodiac'taki ( Horoskop ) burçların adedini yansıtan 12 sayısı kutsal kitaplarda aşağıdaki kavramlarla ilintilendirilmiştir. 12 sayısı ünitenin sembolü olan "1" ve düalitenin sembolü olan "2" sayısını içermesi ve kendi içinde bir döngü sembolizmi yansıtması açısından önem arzeden bir sayıdır.

1- Oniki Kabile

2- Oniki Pınar

3- Oniki Müfettiş

4- Oniki Ay

5- Oniki Kapı

6- Oniki İnci

7- Oniki Havari

8- Oniki Çeşit Meyveli Yaşam Ağacı

9- Yakub'un ( İsrail ) 12 Oğlu

10- Yusuf'un 12 Kardeşi

11- Karar Göğüslüğü'ndeki 12 Taş ( Tevrat'ta Hz. Musa'nın giydiği belirtilen Efod isimli cübbenin göğsündeki bölüm )

12- 12 Yıldızlı Taç

13- Yeruşalim'in ( Kudüs / Darüsselam ) 12 Kapısını bekleyen 12 Melek ve kenti çevreleyen surların 12 temel taşı

12 Sayısını içeren bazı ayetler şöyledir.

7/160 - Ve katta'nahümüSNETEY AŞRATE ESBATAN ümema ve evhayna ila musa izisteskahü kavmühu enıdrib bi asakel hacer fembeceset minhüSNETA AŞRATE AYNA kad alime küllü ünasin meşrabehüm ve zallelna aleyhimül ğamame ve enzelna aleyhimül menne ves selva külu min tayyibati ma razaknaküm ve ma zalemuna ve lakin kanu enfüsehüm yazlimun

( Ve onları ONİKİ TORUNLARDAN oluşan topluluğa ayırdık. Kavmi ondan su istediğinde Musa' ya "Asan ile taşa vur." diye vahyettik. Böylece ONİKİ PINAR oluştu. Tüm insanlar içeceklerini öğrendiler. Onların üzerlerine bulutu gölgeledik. Onların üzerlerine helva ve bıldırcın indirdik. O sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden yiyin. Bize zulmetmediler. Lakin nefislerine zulmetmekteydiler. )

9/36 - İnne ıddeş şühuri ındellahİSNA AŞERA ŞEHRAN fı kitabillahi yevme halekas semavati vel erda minha erbeatün hurum zaliked dınül kayyimü fe la tazlimu fıhinne enfüseküm ve katilül müşrikıne kaffeten kema yükatiluneküm kaffeh va'lemu ennallahe meal müttekın

( Kesinlikle, Allah indinde ayların adedi ONİKİ AYdır. Gökleri ve yeri yarattığı günkü Allah yazısında. Onlardan dördü haramdır. Bu daim olan dindir. O halde, onlar hakkında nefislerinize zulmetmeyin. Ortak koşanlarla, sizinle topluca savaştıkları gibi topluca savaşın. Bilin ki, kesinlikle Allah sakınanlarla beraberdir. )

66-Revelations-21-21 ONİKİ KAPI, ONİKİ İNCİYDİ; kapıların her biri birer inciden yapılmıştı. Kentin anayolu cam saydamlığında saf altındandı.

40-Matthew-10-1 İsa ONİKİ ÖĞRENCİSİNİ yanına çağırıp onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi. Böylece kötü ruhları kovacak, her hastalığı, her illeti iyileştireceklerdi.

66-Revelations-22-2 Kentin anayolunun ortasında akan ırmağın iki yanında ONİKİ ÇEŞİT MEYVE ÜRETEN ve her ay meyvesini veren YAŞAM AĞACI bulunuyordu. Ağacın yaprakları uluslara şifa vermek içindir.

1-Genesis-35-23 Yakup'un ONİKİ OĞLU vardı. Lea'nın oğulları: Ruben -Yakup'un ilk oğlu- Şimon, Levi, Yahuda, İssakar, Zevulun.

1-Genesis-42-13 Kardeşleri, "Biz kulların ONİKİ KARDEŞİZ" dediler, "Hepimiz Kenan ülkesinde yaşayan aynı babanın çocuklarıyız. En küçüğümüz babamızın yanında kaldı, biri de kayboldu."

2-Exodus-28-15 "Usta işi bir KARAR GÖĞÜSLÜĞÜ yap. Onu da efod gibi, altın sırmayla, lacivert, mor, kırmızı iplikle, özenle dokunmuş ince ketenden yap.
2-Exodus-28-16 Dört köşe, eni ve boyu birer karış olacak; ikiye katlanacak.
2-Exodus-28-17 Üzerine dört sıra taş yuvası kak. Birinci sırada yakut, topaz, zümrüt;
2-Exodus-28-18 ikinci sırada firuze, laciverttaşı, aytaşı;
2-Exodus-28-19 üçüncü sırada gökyakut, agat, ametist;
2-Exodus-28-20 dördüncü sırada sarı yakut, oniks ve yeşim olacak. Taşlar altın yuvalara kakılacak.
2-Exodus-28-21 ONİKİ TAŞ olacak. Üzerlerine mühür oyar gibi İsrailoğulları'nın adları bir bir oyulacak. Bu taşlar İsrail'in on iki oymağını simgeleyecek.
2-Exodus-28-22 "GÖĞÜSLÜK için saf altından örme zincirler yap.


Karar Göğüslüğü'ndeki 12 Taş



66-Revelations-12-1 Gökte olağanüstü bir belirti, güneşe sarınmış bir kadın göründü. Ay ayaklarının altındaydı, başında ONİKİ YILDIZDAN oluşan bir taç vardı.

66-Revelations-21-12 Büyük ve yüksek surları ve ONİKİ KAPISI vardı. Kapıları ONİKİ MELEK bekliyordu. Kapıların üzerine İsrailoğulları'nın ONİKİ OYMAĞININ adları yazılmıştı.

66-Revelations-21-14 Kenti çevreleyen surların ONİKİ TEMEL TAŞI bulunuyordu. Bunların üzerinde Kuzu'nun ONİKİ ELÇİSİNİN adları yazılıydı.

İnsanın göğüs kafesi sağda ve solda 12'şer adet kaburgadan oluşmaktadır. Her bir kaburga "Thorax" ( Göğüs ) kelimesinin başharfi olan T harfi ile kodlanmıştır. "Thorax" ( Göğüs ) kelimesinin "Türs / Tiras" ( Kalkan / Kalkanlar ), "Sirius" ve "Türk" kelimeleriyle fonetik benzerliği bulunması da ilginç bir durum arzetmektedir. 

Thorax = Türs = Türk = Kalkan*, Yükselen

* Bir saldırı karşısında saldırıya uğrayanın üzerine yükselerek, üzerine kalkarak onu koruyan. Yani öz anlam olarak "Kalkmak" kökünü yansıtan kelimedir. Dolayısıyla;

Türk = Yükselen, Yükselmiş, Kalkan, Tür+eyen ( Tower  - Kule gibi olan )

"Thorax" ( Göğüs* / Göğüs kafesi ) 12 kademeli olarak yükselen bir yapıya sahiptir.

* "GÖĞüs" kelimesi "GÖK" kökünden ve "S / ÜS" ekinden oluşmaktadır. ( Örnek : ULUS ... ÜLÜ+S = Üleştirilmiş, Pay edilmiş ( Eski Türkçe ) )

GÖĞÜS ... GÖK+S ... ( Gök gibi yükselmiş, Göğermiş )

Sondaki "S" harfi "-mış, gibi olan" anlamında ektir.

TÜRS ... TÜR+S ... "Kalkmış, Yükselmiş, Kalkan, Yükselen"

Yani; THOR = TÜR = GÖK THORAX = TÜRS = TÜRK = GÖKS / GÖĞÜS




Tevrat'ın yukarıda yer alan Çıkış ( Exodus ) suresinin ayetlerinde bahsedilen 12 taşlı "Göğüslük" te bu bağlamda ilginç bir uyum arzetmektedir. 

İlmi kaynaklar insanın süptil öz yapısındaki DNA'sında 12 sarmal bulunduğunu bildirmektedir. Diğer bir deyişle insan, esasen ait olduğu boyut olan cennette ( Sirius ) 12 sarmallı DNA'ya sahipken kaba madde planına indirildiğinde 10 sarmalı pasif hale gelmiştir. İncil'in 66 Vahiy 22-2 kodlu surede yer alan "Yeruşalim'deki oniki çeşit meyve üreten yaşam ağacı" 12 sarmallı DNA'yı simgelemekte gibidir. ( Yeruşalim / Darüs Selâm / Selamet Yurdu / Cennet / Sirius )

Göbeklitepe'deki her bir dairesel alanda 12 adet T formunda monolit bulunması yukarıda belirtilen hususlardan dolayı ilginç bir durum arzetmektedir. Anılan monolit adedinin Zodiac'taki ( Horoskop ) 12 burç ile de doğrudan ilintisi bulunmaktadır.






Göbeklitepe'deki her bir dairesel alanın formu Gözün anatomik yapısını andırmaktadır. Her bir dairesel alanda 12 T forumunda monolit bulunmaktadır. Gözün ana bileşenleri de 12 adettir.










Wednesday, September 2, 2020

Tarikatler ve Cemaatler

Allahü Teala insanları birliğe ve birlik bilincine çağırmakta ve dinde ayrışmanın, gruplaşmanın büyük bir yanılgı ve helak vesilesi olduğunu defaatle bildirmektedir. 

2/27 - Ellezine yenkudune ahdellahi min ba'di mısakıh ve YAKTAUNE MA EMERALLAHÜ EN YUSALE ve yüfsidune fil ard ülaike hümül hasirun

( O verdikleri sözleri sonrasında Allah’a olan ahdini bozanlar ve ALLAH'IN BİRLEŞTİRİLMESİNİ EMRETTİĞİNİ KESİP AYIRANLAR ve yerde bozgun yapanlar, işte onlar hasarlananlardır. )

3/103 - Va'tesumu bi hablillahi cemıan ve LA TEFERRAKU vezküru nı'metellahi aleyküm iz küntüm a'daen fe ellefe beyne kulubiküm fe asbahtüm bi nı'metihı ıhvana ve küntüm ala şefahufratin minen nari fe enkazeküm minha kezalike yübeyyinüllahü leküm ayatihı lealleküm tehtedun

( Ve Allah’ ın ipine topluca sarılıp bağlanın. AYRIŞMAYIN ve Allah’ ın üzerinize olan nimetini hatırlayın. Zamanında düşman olmuştunuz da kalplerinizin arasını birleştirdi. O’nun nimeti ile kardeşler oldunuz. Ateşten çukurun üzerindeydiniz de sizi oradan kurtardı. İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar. Umulur ki yönlenirsiniz. ) 

42/13 - Şeraa leküm mined DİNİ ma vessa bihı nuhan vellezi evhayna ileyke ve ma vessayna bihı ibrahıme ve musa ve ıysa en ekımüd dıne ve LA TETEFERRAKU FIH kebüra alel müşrikıne ma ted'uhüm ileyh allahü yectebı ileyhi men yeşaü ve yehdı ileyhi men yünıb

( DİNİ ayakta tutasınız ve onun hakkında AYRIŞIP GRUPLAŞMAYASINIZ diye o Nuh' a emrettiklerini, o sana vahyettiklerimizi, o İbrahim' e, Musa' ya, ve İsa' ya emrettiklerimizi size dinden yol yaptı. O onları çağırdığın, ortak koşanlara büyük geldi. Allah dilediği kimseyi kendine seçer. Pişman olup gerçeğe yönelen kimseyi kendine yönlendirir. )

Ancak dünyada ve Türkiye'de birleyici ve bütünleyici işlevi olan din konusunda tarikat ve cemaat bazında ayrışmalar asırlardır devam etmektedir. Türkiye'deki tarikatler ve bunlara bağlı cemaatler aşağıda belirtilmiştir. 

1- NAKŞİBENDİYYE

• Menzilciler ( Gavsçılar ) ( Semerkand ) 

• İskenderpaşa

• İsmailağa ( Ihvancılar-Cübbeli ) 

• Süleymancılar

• Hazneviler ( Şeyh İzzettinciler )

• Yahyalı ( Kayserililer )

• Erenköy

• Tufancılar

• Kıbrısiler ( Şeyh Nazım Kıbrısi )

• Zilancılar

• Reyhaniler

• Hacegancılar

• Arvasiler

• Akfıratçılar

• Halidiye

• Şeyh Muhammed Nayır Erzincani. • Bilvanis Grubu

2- NURCULAR

• Gülen

• İlim yayma

• Kırkıncı Hocacılar

• Işıkçılar ( İhlas Grubu )

• Yeni Asyacılar

• Yeni Nesilciler

• Aczimendiler ( Müslüm Gündüz ) • Meşveretçiler

• Medzehra Grubu

• Zehra Vakfı

• Kurtoğlu Grubu ( Okuyucular ) • Sungurcular

• Yazıcılar

• Medrese Alimleri Vakfı

• Alvarlı Efe

• Hayrat

• Norşin Dergahı ( Şeyh Nurettin Mutlu )

3- KADİRİYYE

• Galibiler

• İcmalciler ( Haydar Baş )

• Tillocular

• Muhammediye

• Halisiye

• Üveysler

• Şeyh Osman

• Zenbililer

• Hüseyniler

• Farukiler

• Bilal-i Nadir ( Nadiriler )

• Kesnizani

• Şettariye

4- HALVETİYYE

• Cerrahiler 

• Uşşakiler

• Şabaniye

• Mısriyye

• Ticaniler

• Ruşeniye

• İpek Yolu Grubu

• Sünbüliye

• Nasuhiyye

• İbrahimiyye

5- RUFAİYYE

• Kubbealtı

• Çorum Dergahı

• Mehmet Efendi

• Maafiriler

• Antakiler

• Narufiler

• Ayderussiyye

• Sayyadiyye

• Zeyniyye

• Sebsebiyye

• Kantaniyye

6- MELAMİYYE ( BAYRAMİYYE )

• Maşukiler

• Aksarayiler

• Edirneviler

• Yakubi

• Kabayiler

• Kemaliler

7- SÜHVERDİYYE

• Zeyniyye 

8- ÇEŞTİYYE

9- ŞAZELİYYE

• Simaviler

• Çizmeciler

• Aleviyye

• Derkaviyye

10- MEVLEVİYYE

• Adnan hocacılar

• Mustazaflar

• Furkancılar ( Furkan Vakfı ) 

Dogon kabilesi ve Nefil sembolizmi

Tevrat'ta Nefiller ( Düşmüşler, Kovulmuşlar ) olarak bahsedilen varlıklar, Sirius'tan ( Cennet ) insanla birlikte kovulmuş olan dev cüsseli ve kaba madde planı dünyada reptil ( sürüngen ) olarak enkarne olabilen üst süptil plan ( boyut ) varlıkları cinlerdir. İblis ve tayfasından oluşan Nefiller'in diğer ismi Sakıt Melekler ( Düşmüş Melekler ) 'dir.

1 Genesis 6-4 İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları* günlerde ve daha sonra yeryüzünde NEFİLLER vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.

* 17/64 - Vestefziz men isteta'te minhüm bi savtike ve eclib aleyhim bi haylike ve racilike ve ŞARİKHÜM fil emvali vel EVLADİ veıdhüm ve ma yeıdühümüş ŞEYTANÜ illa ğurura

( Ve onlardan kime istidatın olursa sesin ile yerinden oynat, kımıldat. Atlarınla ve yayalarınla üzerlerine yönel. ONLARA malda ve ÇOCUKLARDA ORTAK OL. Onlara vaad et. Ve ŞEYTAN onlara aldatmanın haricinde vaad etmez. ) 

Ayetlerde reptilian ( sürüngen ) melezi neslin ortaya çıkışı da bildirilmektedir.

Nefillerin dev cüsseli oldukları bildirilmektedir.

4 Numbers 13-33 NEFİLLER'i, NEFİLLER'in soyundan gelen ANAKLILAR’ı** gördük. ONLARIN YANINDA KENDİMİZİ ÇEKİRGE GİBİ HİSSETTİK, ONLARA DA ÖYLE GÖRÜNDÜK."

** Anak kelimesinin Enki, Ankh ve Anunnaki kelimeleriyle aynı anlama gelmesi muhtemeldir.

Avatar isimli sinema filminde de cinler "mavi renkli, sivri kulaklı devler" olarak resmedilmişlerdir. Avatar, bedenlenmiş ilahi varlık anlamında kullanılan bir kelimedir. 

Ayrıca Bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/10/cin-sembolizmi.html


Nefil sembolü Avatar

1930 yılında Mali'de keşfedilen Dogon* kabilesinin Canis Majoris ( Büyük Köpek ) takımyıldızına ve Sirius'e ilişkin derin bilgileri olduğu ve buna bağlı sembolik uygulamaları da olduğu görülmüştür.

* Dog ( Köpek ) + on ( üstünde )... Üstteki Köpek ... Canis Majoris / Sirius

Dogma ( Dog+ma ), Doğmak ( Doğ+mak ) kelimelerinin de Sirius ilintisi kuvvetle muhtemeldir. Zira Sirius insanın ilk yaratıldığı boyuttur, plandır.  

Dogonlar, Nefiller gibi uzun görünebilmek, onları tasvir edebilmek için değnekler üzerinde yürüme ritüeli yapmaktadırlar.



Dogonlar, Reptilian ( Sürüngen ) formunda başlıklar da takmaktadırlar. Bu form tahtadan yapılan masklarda da bulunur. 






Rüzgardaki Ruh

Rüzgar, bir birim düaliteden yani sıcak ve soğuk hava etkileşiminden oluşan, kaba madde frekansına ( dünya ) ait bir fenomendir. Arapça'da "Rüzgar" kelimesinin karşılığı "Rıh" kelimesidir. Bu kelimenin "Ruh" kelimesiyle olan fonetik benzerliği dikkat çekmektedir. "Rıh" yani "Rüzgar" gözle görülemeyen, dokunulamayan ancak hissedilen bir olgu olması nedeniyle "Ruh" kavramını kaba madde frekansında temsil edebilecek en önde gelen sembollerdendir. Fransızcadaki "Âme" ( Ruh ) kelimesinin kökeninin Latince "Anima" ( Rüzgar, Hava, Üfleme ) kelimesi olması da "Ruh" ve "Rıh" kelimelerinin fonetik ve semantik köken ortaklığını teyid etmektedir.

Evvelki bölümlerde incelendiği üzere A'raf suresinin 57. ayetinde Ruh, Öz Varlık ve Beden üçlemesi Rüzgâr, Bulut ve Ölü Belde üçlemesiyle sembolize edilmektedir. Bilindiği üzere Ruh, kainatta kendisinin süptil madde halindeki temsilcisi olan Öz Varlık'a tesirler gönderir ve Öz Varlık da ölü olarak nitelenebilecek kaba maddeye tesirler göndererek onu şekillendirir, hareketlendirir, idraklendirir ve Beden olarak yaşam bulmasını temin eder. Ayetteki sembolizmde de Rüzgarın Bulutu, Bulutun* da Su niteliğiyle Ölü Belde'yi hareketlendirmesinden, diriltmesinden bahsedilmektedir.

( * Madde alemi olan kainatın temel yapısının Hidrojen olduğu da hatırlanmalıdır. Bulut ise kaba hidrojen alemi olan dünyadaki süptil madde nin temsilidir. )

7/57 - Ve hüvellezi yürsilür RİYAHS büşran beyne yedey rahmetih hatta iza ekallet SEHABEN sikalen suknahü li BELEDİN MEYYİTİN fe enzelna bihil mae fe ahracna bihı min küllis semerat kezalike nuhricül mevta lealleküm tezekkerun

( Ve RÜZGARLARI, rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Nihayet BULUTLAR ağırlıklarını yüklenince, onu ÖLÜ BELDEYE göndeririz. Onunla su indiririz de onunla tüm ürünlerden, meyvelerden çıkarırız. İşte ölüleri böyle çıkarırız. Umulur ki hatırlarsınız. )

Sad suresinin 36. ayetinde Hz. Süleyman'ın Ruh ile desteklendiği Rüzgar sembolizmiyle bildirilmektedir. Ayetteki "Yumuşak eserek, Esinti olarak" anlamına gelen "Ruhaen" kelimesinde ""Ruh" kökü yer almaktadır. 

38/36 - Fe sehharna lehür RIHA tecrı bi emrihı RUHaen haysü esab

( Böylece RÜZGARI onun buyruğuna verdik. Onun emriyle, yumuşak ESEREK nereye isabet ederse akardı. )

"Kutsal Ruh ile desteklemek" ifadesi başka ayetlerde de yer almaktadır.

2/87 - ...... ve ateyna ıysebne meryemel beyyinati ve eyyednahü bi RUHıl kudüs ...... 

( ...... Ve Meryem oğlu İsa’ya deliller verdik ve onu kutsal RUH ile destekleyip kuvvetlendirdik. ..... )