Kur'an'da sıklıkla, habercilerin insanlara "vekil" olmadıkları yani onlar adına hareket etmek, onların mutlak surette doğru yola girmelerini sağlamak ve onları temsil etmek gibi bir yükümlülüklerinin olmadığı, aksine sadece "uyarıcı" olduklarından bahsedilmektedir.
39/41 - İnna enzelna aleykel kitabe lin nasi bil hakk fe men ihteda fe li nefsih ve men dalle fe innema yedıllü aleyha ve MA ENTE ALEYHİM Bİ VEKİL ( Kesinlikle biz, insanlar için kitabı sana gerçekle indirdik. Artık kim yönlenirse, nefsi içindir. Kim saparsa, kesinlikle o kendisine sapar. SEN ONLARIN ÜZERİNE VEKİL DEĞİLSİN. )
13/7 - Ve yekulüllezıne keferu lev la ünzile aleyhi ayetün min rabbih innema ENTE MÜNZIRUN ve li külli kavmin had ( Ve o inkar edenler "Onun üzerine Rab’binden ayet indirilmeli değil miydi?" derler. Kesinlikle SEN UYARICISIN. Her kavim için yönlendiren vardır. )
35/23 - İn ENTE İLLA NEZİR ( Kesinlikle SEN ANCAK UYARICISIN. )
Ancak, ölüm meleği misali vesilesiyle meleklerin insana vekil oldukları, bir başka deyişle insanların düşünce, tutum ve davranışlarının yönlendirilmesinden sorumlu Vazifeli Varlıklar oldukları Secde suresinin 32/11 kodlu ayetinde bildirilmektedir.
32/11 - Kul (1) yeteveffa
(2) küm (3) MELEK (4) EL (5) MEVT (6) ELLEZİ (7) VÜKKİLE (8) Bİ (9) KÜM
(10) sümme ila rabbiküm türceun ( De ki: "Sizi, o SİZE VEKİL EDİLEN ÖLÜM MELEĞİ vefat
ettirir. Sonra Rab’binize döndürülürsünüz." )
Kur'an'da
"Vekil" kök kelimesi 26 kere tekrarlanmakta olup, 26 sayısı, "Melek"
ve "Yeni Döngü Başlangıcı" kavramlarını sembolize eden "8"
( 2+6 = 8 ) sayısı açısından dikkat çekmektedir. ( Hatırlanacağı üzere
"Melek" kelimesi Kur'an'da "88" kere tekrarlanmaktadır. )
No comments:
Post a Comment