Küresel şirketlerin sahibi konumunda bulunan ve "elit azınlık" olarak da anılan hibrid ( negatif frekanslı süptil boyut varlıklarıyla ilintili ) aileler, Zionism ( Tanrısalcılık ) obsesyonları doğrultusunda, asırlardır tüm devletleri perde arkasından yönetmeye ve küresel gelişmelerin planları doğrultusunda yani küresel tam tahakküm sisteminin tesisine vesile olacak şekilde gerçekleşmesini sağlamaya çalışmaktadırlar.
Bu süreçte kullandıkları metodların en önemlisi metafizik tesirlere dayalı "zihin kontrol" metodudur. Zira bu noktada kontrol altında olması gereken bir kitle olabileceği gibi sadece ilgili ülkelerin başındaki muktedir görünümlü! şahıslar da olabilmektedir. Ve bu nedenledir ki küresel aileler dünya ülkelerinin parlamenter formatta değil totaliter ( istibdadi, diktatöryel ) formatta yönetilmesini istemektedirler. Zira bu yapıda, ilgili ülkedeki muktedirin zihin kontrolü altına alınması tüm ülkenin kontrol altına alınması anlamına gelmektedir. Emrinde ordu bulunan bir yerel muktedir esasen tüm fiziki gücü elinde tutuyor gibi görünse de bu muktedir birilerinin zihin kontrol süjesi konumundaysa yani "Yönlendiricisi / -leri" ( Owner, Master ) var ise tüm kontrol esasen o "Yönlendiriciler"dedir. Bu durumda o muktedir iplerle bağlı bir kukladan öte bir nitelik arzetmez.
Şeytani sistem, her konuda olduğu gibi bu konuda da medya iletişimini yapmakta ve uygulanmakta olan metodu açıkça paylaşmaktadır. Zira okült satanizmdeki şu cümle herşeyi açıklamaktadır. "En büyük sır hiçbir sır olmamasıdır." Yani esasen alınması gereken mesaj her söylemin ve eylemin açıkça ortada olduğu, sadece onları duyacak kulağa, görecek göze ve yorumlayacak bilgiye ihtiyaç olduğudur. "Araştıran için sır yoktur." söylemi de bu bağlamda derin anlam içermektedir.
"Kukla Oynatıcıları" isimli kitap. "Dünya olaylarının ardındaki gerçek güçler."
2018 yılı yapımı "Kukla Oynatıcısı" isimli film
1994 yılı yapımı "Kukla Oynatıcıları" isimli film ( Afişteki insan kafasının arkasında, tam ense kısmındaki ışık görseli zihin kontrolüne işaret etmektedir. )
Majik operasyon olarak da tanımlanabilecek yukarıda anılan zihin kontrol uygulaması, süjenin "çoklu kişilik bozukluğu sendromu" arzetmesine de sebebiyet vermektedir. Zira zihin kontrol uygulaması vasıtasıyla beyin bölümlere ayrılmakta ve her bölüm farklı şekilde programlanabilmekte ve buna bağlı olarak da dışarıdan bakınca "tutarsızlık" olarak tanımlanabilecek farklı zihinsel ve davranışsal modeller tezahür etmektedir. Örneğin çok sevecen ve sempatik görünen bir süje, iletilen uyarıcı bir telkin sinyali ( ses, kelime, görsel vb. ) vasıtasıyla son derece acımasız bir katile dönüşebilmektedir. Bu sistemin halk arasındaki ifadesi "Maji / Büyü" kelimesidir.
Zihin kontrol sistemi, zihin kontrol süjesi ( kuklası ) konumunda olan yerel bir muktedirin "istenenin dışında" bir karar almasını da engellemektedir. Karar vermede bir tereddüt, bir çekince oluştuğunda metafizik tesir iletisi ( kodlu sinyalller ) vasıtasıyla "istenen" kararın verdirilmesi ve "istenen" aksiyonun aldırtılması sağlanabilmektedir. ( Bunun birçok örnekleri mevcuttur. Araştırılabilir. ) Anılan kodlu sinyal yani yönlendirici tesir doğrudan "kanal" ( üst süptil varlıklarla temasçı ) işlevi gören "danışman" statüsündeki bir okültist medyum tarafından iletilebileceği gibi görsel veya işitsel mecra vasıtasıyla da iletilebilmektedir.
Büyü anlamındaki "Sihir" kelimesinin kökü "Sehr, Sehhara" ( Buyruğa almak, Buyruk altına almak ) kelimesi olup kelimenin köken anlamı da açıkça "Zihin kontrolünü" tanımlar niteliktedir. İsra suresinin 47. ayetinde zalimlerin gerçek karşısında "Sihirlenmiş adam" iftirası atmaları konu edilmektedir. Sihir, zalimlerin metodu olduğu için sahit olmalarına ragmen inkar ettikleri gerçeği de "sihir" / "sihirlenmiş adam" olarak nitelemektedirler.
17/47 Nahnu a'lemu bima yestemiune bihi iz yestemiune ileyke ve iz hum necva iz yekuluz zalimune in tettebiune illa raculen meshura
( Seni dinlediklerinde, onunla neyi dinlediklerini ve onlar gizli fısıldaşırlarken zalimlerin "Kesinlikle ancak sihirlenmiş adama tabi oluyorsunuz." dediklerini biz biliriz. )
Küresel bir kriz vesilesi olarak sahnelen "Rusya'nın Ukrayna'yı işgali" senaryosu da belki gelişimi açısından yukarıda belirtilen açıdan bakılabilecek bir vaka niteliğinde olabilir.
No comments:
Post a Comment