Bilindiği üzere "Kleptomani", "kişinin hırsızlık yapmaktan zevk alması ve obsesif şekilde bu eylemi sürdürmesi " olarak tanımlanan psikolojik bir sendrom bir hastalıktır. Bu sendromdan muzdarip kişiler de "Kleptoman" olarak anılmaktadırlar.
Grek kökenli bir kelime olan "Kleptomani", "Kleptes" ( Hırsız ) ve "Mania" ( Neşe, Zevk, Coşku, İstek, Obsesyon ) kelimelerinden oluşmaktadır. Yani bu kelime "Obsesif hırsızlık coşkusu" olarak da tanımlanabilir.
Yalancılık ve zulmü de içinde barındıran "Kleptomani" sendromu, Kur'an ayetlerindeki "Fi kulubihim merad" ( Kalplerinde hastalık olanlar ) ifadesinin geniş kapsamı içinde yer alan olgulardandır.
2/10 Fi kulubihim meradun fe zadehumullahu merada ve lehum azabun elimun bima kanu yekzibun
( Kalplerinde hastalık vardır. Böylece Allah onlara hastalığı artırır ve yalanlamış olduklarından dolayı elim azap onlaradır. )
"Kleptokrasi" kelimesi ise "Kleptoman"ların daha doğrusu "Kleptokrat"ların hakimiyetindeki yönetim rejimini tanımlamaktadır. Kaynaklarda bu kelimenin biraz daha geniş tanımı şöyledir.
"Kleptokrasi, bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması demektir ve kısaca hırsızlar rejimi anlamına gelir."
Vikipedi
2/188 Ve la te'kulu emvalekum beynekum bil batili ve tudlu biha ilel hukkami li te'kulu ferikan min emvalin nasi bil ismi ve entum ta'lemun
( Ve mallarınızı aranızda batıl ile boşuna yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını, sizler bile bile günah ile yemek için onlarla hakimlere fidye vermeyin. )
9/34 Ya eyyuhellezine amenu inne kesiran minel ahbari ver ruhbani le ye'kulune emvalen nasi bil batili ve yesuddune an sebilillah vellezine yeknizunez zehebe vel fiddate ve la yunfikuneha fi sebilillahi fe beşşirhum bi azabin elim
( Ey o inananlar, kesinlikle bilginlerin ve rahiplerin bir çoğu insanların mallarını batıl için yerler ve Allah yolundan döndürürler. O, altın ve gümüşü haznedip, onları Allah yolunda harcamayanlar, onları elim azap ile müjdele. )
5/38 Ves sariku ves sarikatu faktau* eydiyehuma cezaen bima keseba nekalen minellah vallahu azizun hakim
( Ve hırsızlık eden erkeğin ve kadının, o kazandıklarına karşılık, Allah’tan şiddetli ibret azabı olarak artık ellerini kesip ayırın*. Allah yücedir hakimdir. )
Ayetteki "Aktau eydiyehum" ( Ellerini kesip ayırın ) ifadesinin çoklu anlamlarından birinin de "hırsızı, hırsızlık yapamayacağı bir hale getirin" anlamı olması kuvvetle muhtemeldir.
Yüce Rab'bimizin, tüm dünya toplumlarını kleptomanların şerrinden koruması niyaz edilir.
No comments:
Post a Comment