1 Ocak 2024 Pazartesi

Evrim meselesi

"Evrim" ( Dönüşüm, Gelişim, Değişim, Tekamül, Halden hale geçiş ) kelimesi "Evre" ( Döngü, Aşama, Değişim, Safha, Hal ) kökünden türemiş olan bir kelimedir. "Evrim", yaratılışın temel ilkesini temsil eden bir kavram olup, yaratılış sonucunda "Yokluk"tan "Varlık"a geçiş "Evrimin" ilk tezahürüdür. Bu nedenledir ki "Oluş" ve "Yokoluş" döngülerinin ( evrelerinin ) tezahür ettiği ortamın ismi de "Evren"dir.

"Evirmek" ( Döndürmek, Çevirmek ) ve "Evrilmek" ( Dönüşmek, Halden hale geçmek ) kelimelerinin kökü olan "Evre" kelimesi, batı dillerindeki "Vary" ( Değişmek ), "Variance" ( Fark, Değişim ) ve "Aura" ( Çevreleyen, Çevre, Işık ) kelimelerinin de köküdür. İngilizcedeki "EVolve" ( EVrilmek ) fiilinin kökü de ortak "Ev" kelimesidir. ( Ev+olve = Ev+ril+mek )

Her ruh, yaratılışı sonrasında, sonsuz olarak algılanabilecek bir "Evrim" ( Tekamül ) sürecine tabi tutulur. Ruhun, bitki, hayvan, insan gibi kaba madde beden halleri ve daha ileri safhalardaki süptil madde halleri onun evrim ( tekamül ) süreci içinde deneyimlediği "evreleri" temsil etmektedir. Ruhsal tekamül, bir varlıktaki frekans yükselmesine bağlı olarak idrak seviyesinin de yükselmesiyle tezahür eden ve onu halden hale geçiren bir fenomendir. 

Dolayısıyla, "Evrim" kavramınını, "İnsan'ın Evrimi" yerine "Ruhun Evrimi" olarak dikkate alan bir yaklaşımın "Evrim Teorisi" konusundaki kısır tartışmaları sonlandırma potansiyeli bulunmaktadır. Zira "Evrim" bir teori değil, yukarıda da değinildiği üzere yaratılış mekanizmasının temelidir.

Her ayet gibi çoklu anlamları ve mesajları barındıran Yunus suresinin 34. ayetindeki "Yuiydu" ( Döndürür, Evirir - Evriltir ) fiili vasıtasıyla yaratılıştaki döngüselliğe ve evrime değinilmektedir. ( Ayet numarasının nümerolojik değeri olan 7 ( 3+4 ) sayısı döngünün nümerik sembolüdür. )

10/34 Kul hel min şurakaikum men yebdeul halka summe YUİYDUH kulillahu yebdeul halku summe YUİYDUHU fe enna tu'fekun

( De ki: "Ortaklarınızdan yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu DÖNDÜREN / EVİREN / EVRİLTEN, tekrarlayan kimse var mıdır?" De ki: "Yaratışı Allah başlatır sonra onu DÖNDÜRÜR / EVIRİR / EVRİLTİR. O halde nasıl döndürülürsünüz?" )

Ancak bu noktada "İnsanın Evrimi" ifadesine ne anlam yüklendiği ve bu ifadeyle ne algılandığı da önem arzetmektedir. Mesela "İnsan maymundan evrilmiştir." gibi bir kitle telkin ifadesi evrim konusundaki gerçeklerin açığa çıkmasına engel teşkil eden dogmatik ve art niyetli bir ifadedir. 

İslami kültürde "Evrim" konusuna olan tepkisel yaklaşımın sebebi, Allah'ın, insanı herhangi bir fiziksel ( madde bedensel ) evrime ( tekamül sürecine ) tabi tutmadan doğrudan insan niteliğiyle yani Adem olarak yaratmış olduğu inancına dayanmaktadır ki bu bilgi belirli bir yaklaşım çerçevesinde doğrudur. Bir başka deyişle insan nitelikli Adem, hayvan nitelikli herhangi bir varlığın ( maymun vb. ) fiziksel evrimi sonucu tezahür etmemiştir. Zira böyle bir durum olsaydı maymun türünün halen mevcut olmaması gerekirdi. Bu konunun daha net idraki için "ruh" ve "ruh evrimi" ( ruhsal tekamül ) kavramının daima dikkate alınması gerekmektedir. 

Ruhlar, evrim ( tekamül ) süreçlerinin bir bölümünü de kaba madde planı olan dünyada tamamlamaktadırlar. Bu süreç, her ruhun ihtiyacına göre belirli sayıdaki "reenkarnasyonlar" ( tekrar bedenlenmeler ) vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Ruhlar, kaba madde planındaki ilk enkarnasyonlarını bedenli mikroskopik varlık ( virüs, bakteri vb. ) olarak tamamlarken son enkarnasyonlarını ise kâmil insan olarak tamamlamakta ve üst süptil planlara intikal etmektedirler. Dolayısıyla ruhlar reenkarnasyon süreçlerinde tek hücreli canlı, bitki ve hayvan deneyimlerini tamamladıktan sonra insan evresine geçmekte yani insana evrilmektedirler. İşte bu noktada bahsedilen evrim, misalen bir mantarın böceğe dönüşmesi ve mantarın ortadan kalkması gibi fiziksel bir evrim değildir. Evrilen ruhtur. Tekâmül eden ruhtur. Mantar deneyimini başarıyla ikmal eden ruh artık bir sonraki evre olan böcek deneyimine hazırdır.

Ruhun maddeye tesir iletmesiyle tezahür eden bedenlenmiş varlıkların, içinde bulundukları maddi yaşam koşullarının zamanla değişimine bağlı olarak geçirdikleri evrim ise bir maddi ve manevi hal değişikliğinden ibaret olup, bu evrim varlığın öz niteliğini değiştirmemektedir. Misalen insanın, ilk çağlardaki zorlu doğa koşullarında yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan bedensel ve düşünsel yapısı ile günümüz koşullarında yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan bedensel ve düşünsel yapısı farklılık arzetmektedir. Ancak her iki koşulda da bu varlık "insan" niteliğini korumaktadır. 

"Homo" ( İnsan ) evreleri ilüstrasyonu

Kur'an'ın aşağıdaki ayetlerinde ruhsal tekamül sürecinde muvaffak olamamış ruhların cezaen tersine evriltilmek suretiyle reenkarnasyonlarından bahsedilmektedir.

2/65 Ve lekad alimtumullezina'tedev minkum fis sebti fe kulna lehum KUNU KİRADATEN hasiin

( Ve sizlerden yedinci gün içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş MAYMUNLAR OLUN." dedik.  )

5/60 Kul hel unebbiukum bi şerrin min zalike mesubeten indellah MEN leanehullahu ve ğadibe aleyhi ve CEALE MİNHUMUL KİRADATE VEL HANAZİRA ve abedet tağut ulaike şerrun mekanen ve edallu an sevais sebil

( De ki: "Allah’ın indinde musibet olarak bunlardan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah’ın  lanetlediği ve üzerine öfke eylediği ve ONLARDAN MAYMUNLAR, DOMUZLAR ve azgına kulluk edenler OLUŞTURDUĞU KİMSELER, işte bunlar mekan olarak daha kötüdürler. Düz yoldan daha da sapmışlardır."  )

7/166 Fe lemma atev an ma nuhu anhu kulna lehum KUNU KİRADATEN hasiin

( Böylece onlardan onlara yasaklayıp men ettiklerimizde inat ettiklerinde, onlara "Hor ve hakir MAYMUNLAR OLUN." dedik. )

"Yuiyd" ( Döndürür, Evriltir ) fiilinin evrime işaret ettiği ayet ikililerinden biri de İsra suresinin 50. ve 51. * ayetleridir. Aşağıda yer alan bu iki ayette "Halk" ( Yaratık ) ve "Yuiyd" ( Döndürür ) kelimeleri vasıtasıyla evrim fenomenine işaret edilmektedir. ( * Ayet numaralarındaki rakamların toplamı 11 ( 5+0+5+1 = 11 ) sayısını vermektedir ki bu sayı portal açılışının, halden hale geçişin ve döngünün sembolüdür.

17/50 Kul KUNU hicareten ev hadida

( De ki: "Taş veya demir OLUN." )

17/51 Ev HALKAN min ma yekburu fi sudurikum fe seyekulune MEN YUİYDUNA kulillezi FETARAKUM evvele merrah fe seyunğidune ileyke ruusehum ve yekulune meta hu kul asa en yekune kariba

( Veya göğüslerinizin içinde büyüyeninden YARATIK. "KİM DÖNDÜRÜR BİZİ?" diyecekler. De ki: "O SİZİ ilk keresinde YARATAN." Böylece sana başlarını sallayacaklar ve "O ne zaman?" diyecekler. De ki: "Belki olması yakındır." )

1 yorum:

  1. Slm çok acil görüşmek istiyorum ay813@hotmail.com

    YanıtlaSil