Çeviri

Wednesday, May 20, 2020

Okültizm ve Okült Sembolizm

Okültizm ( Gizemcilik ), ilahi kozmik bilgilerin, toplumdan gizli tutulmak suretiyle, ruhsal enerjinin maddeye hakimiyeti ve metapsişik üstün yetenekler kazanımı amacıyla kullanımını tanımlayan kavramdır. Okültizm, gerçeğin, gerçek ilmin gizlenmesi yani bilgi nimetinin paylaşılmak yerine gizlenmesi esasına dayandığı için satanik nitelik taşımaya çok yatkındır. 

Ancak yoğun konsantrasyon, odaklanma ve frekans yükseltme ( trans ) yoluyla yapılan meditasyon ve dua seanslarında üst boyutlardaki pozitif enerjili Vazifeli Varlıklar ( Melekler ) ile iletişim kurulmasının mümkün olduğu da hatırlanmalıdır. Bilgi sahibi olan kimseler bu iletişim seanslarında temasa geçtikleri varlıkların iyicil mi kötücül mü olduklarını ayırt edebilme yeteneğine de sahiptirler. Bilginin Allah'ın bir nimeti ve nötr olduğu, onu kullananın niyetine göre sonuçlar doğuracağı hatırlanmalıdır. "Bilgi bıçak gibidir. Önemli olan onu elinde tutanın pasta kesmek mi insan kesmek mi istediğidir."

Bakara suresinin 42. ayetinde insanlar, negatif enerji salınımı amaçlı yapılan okültizme karşı uyarılmaktadırlar. 

2/42 - Ve la telbisül hakka bil batılı ve tektümül hakka ve entüm ta'lemun ( Ve gerçeği batıl ile örtmeyin ve bile bile gerçeği gizlemeyin. )

Okültizm temel kültür edinmiş olan gizli cemiyetler iletişim için muhtelif okült semboller kullanmaktadırlar. Bu sembolleri, şirket logolarında, ünlü kişilerin jestlerinde ( el, kol ve baş hareketlerinde ), yapılarda, müzik kliplerinde ve filmlerde yoğun şekilde görmek mümkündür. 

Okült sembolizm kavramına, Kur'an'ın Şuara suresinin 128. ayetinde değinilmiş gibi görünmektedir. Ayet numarasının 128 olması, farklı boyuta açılan portalın nümerolojik sembolü olan 11 sayısı açısından dikkat çekmektedir. ( 1+2+8 = 11 ) Zira 11 sayısı okültizmde, "farklı frekans varlıklarıyla iletişime geçme" kavramını da sembolize etmektedir.

26/128 - E tebnune bi külli riy'ın ayeten ta'besun ( Her tepeye ayet / işaret bina eder de abesle iştigal edip eğlenir misiniz? )

Ayrıca okült satanizm kapsamında cinlere tapınma eylemi de bulunmaktadır. Küresel şirketlerin sahibi olan hibrid cin soyu aileler tarafından kurulan birçok ezoterik gizli cemiyet bu anlayış üzerine tesis edilmiş olup maddi ve nefsani hedeflere odaklı faaliyetlerini zihin kontrol, büyü ( sihir ) ve hipnoz vasıtasıyla icra etmektedirler. Reptilian ( Sürüngen ) ırk olan cinlerin şeytani karakteristiği olan olan hiyerarşi, ritüel tutkusu, inatçılık, zorbalık ve merhametsizlik niteliklerine haiz küresel ailelerin amacı okült metodlarla insanlığı tam tahakküm altına almak ve köleleştirmektir. Bu hususları bildiren ayetler şöyledir.

34/41 - Kalu sübhaneke ente veliyyüna min dunihim bel kanu ya'büdunel cinn ekseruhüm bihim mü'minun
( "Sen yücesin. Sen onlardan başka dostumuzsun. Bilakis cinlere kulluk etmekteydiler. Onların çoğunluğu onlara inanmışlardı." derler. )

66 Vahiy-9-20 Geriye kalan insanlar, yani bu belalardan ölmemiş olanlar, kendi elleriyle yaptıkları putlardan dönüp tövbe etmediler. Cinlere ve göremeyen, işitemeyen, yürüyemeyen altın, gümüş, tunç, taş, tahta putlara tapmaktan vazgeçmediler.

66 Vahiy-9-21 Adam öldürmekten, büyü, fuhuş, hırsızlık yapmaktan da tövbe etmediler.

46-1 Korintliler-10-20 Hayır, yok! Dediğim şu: Putperestler kurbanlarını Tanrı'ya değil, cinlere sunuyorlar. Cinlerle paydaş olmanızı istemem.

14/15 - Vesteftehu ve habe küllü cebbarin anıd ( Ve açılışı istediler ve her inatçı zorba zarara uğradı. )

4/117 - İn yed'une min dunihı illa inasa ve in yed'une illa şeytanen merıda
( Kesinlikle onlar, O’nun haricinde ancak kadınları çağırırlar. Kesinlikle ancak asi inatçı şeytanı çağırırlar. )

Enerji jeneratörü ( frekans yayıcı ) işlevi gören okült sembollerden bazıları şöyledir.

BAPHOMET

Okültist yazar ve törensel büyücü olan Eliphas Levi tarafından çizilmiş olan ve cinlerin şeytani lideri olan İblis'i ( Baal ) tasvir eden Baphomet isimli figürdür. Baphomet kelimesi Muhammed ( Övülmüş ) kelimesinin farklı telaffuz edilmiş hali olan Mahomed kelimesinin yansımasıdır. Figürde yer alan bileşenler ve simgeledikleri anlamlar şöyledir.

Keçi = Keçi cinsel gücü yüksek olan bir hayvan olduğundan cinlerin insan soyunu döllemelerini n sembolizminde kullanılmıştır. 

Keçinin Kafasındaki İki Boynuz ve Taç =  İki Boynuz, farklı boyuta geçiş portalının nümerolojik ifadesi olan 11 sayısını simgelemektedir. Kafadaki Taç ile birlikte 3 sayısı oluşmakta ve böylelikle şirkin temel kavramı olan Teslis ( Üçleme ) tezahür etmektedir. ( 4/171 ...... O halde, Allah’a  ve O’nun resullerine inanın ve üçtür demeyin. Kendi hayrınıza bundan imtina edin, vazgeçin. ...... )

Alındaki Yıldız = Kainatın süptil madde frekansından ( kozmik frekanstan ) kaba madde frekansı olan dünyaya hükmetme anlamını sembolize etmektedir. Ayrıca okültizmde kaba madde alemi dünyadaki her varlığın süptil alemdeki projeksiyonu yıldız ile temsil edilmektedir. Evvelki bölümlerde "Öz Varlık" ve "Nefs" kavramlarıyla açıklanan bu husus Mesih İsa ile ilgili olarak İncil'in Matta suresinin aşağıdaki ayetinde yer alır. 

40-Matthew-2-2 şöyle dediler: "Yahudiler'in Kralı olarak doğan çocuk nerede? Doğuda O'nun yıldızını gördük ve O'na tapınmaya geldik." )

Kanatlar = İblis'in melek olduğunu ifade eden sembolizmdir. 

Hermafrodit Özellik = Baphomet hem dişil hem eril enerji kaynağı olarak resmedilmektedir. 

Karın Bölgesindeki Portal = Farklı boyuta / frekansa geçiş kapısının ( Star Gate ) sembolüdür.

Karın Bölgesindeki İki Yılan = DNA sarmalının sembolü olup, şeytanın insan ile cinsel ilişkisini ve hibrid soyun tezahürünü sembolize etmektedir.

Yukarıya Bakan Sağ El ve Aşağıya Bakan So El = İlahi kozmik bilgileri, kulak hırsızlığı* ile kaynaktan alıp kendisine tapanlara vermesini tasvir etmektedir.

* 15/16 - Ve gökte yıldız kümeleri oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik.
15/17 - Ve onu tüm kovulmuş şeytanlardan koruduk.
15/18 - O kulak hırsızlığı yapan kimse hariç. Artık onu apaçık kıvılcım takip eder.



PENTAGRAM

Baphomet'in kafasının tasviri olan ters dönmüş yıldız figürüdür. Satanik ritüellerde en çok kullanılan sembollerden biri olup, bu sembol ABD Savunma Bakanlığı'nın merkez binasında ve yeni kurulması planlanan teknoloji şehri Neom City'nin logosunda da bulunmaktadır.


                                                                   Pentagon Binası

                                                               
                        Neom City Logosu

Bir cemiyet logosu olan aşağıdaki sembole tersten bakıldığında pentagram şekli ortaya çıkmakta ve 6 sayısına benzeyen ortadaki G harfi 9 sayısına dönüşmektedir. G harfi temelde Geometry ve Genesis kelimelerinin sembolüdür. 9 sayısı ise okültizmde yaratılışın ve yaşamın sembolü 6 sayısının tersini ve düalitedeki negatif enerjiyi sembolize etmektedir.





CORNUTO

Şeytanın sembolü olan Baphomet'in boynuzlarını, boyutlar arası portal ( geçiş kapısı ) addedilen Süleyman Tapınağı'nın iki kolonunu ve 11 sayısını sembolize etmektedir. Ancak bu sembolizmde boyutlar arası geçiş portalının sembolü olan 11 sayısına negatif anlam yüklenmektedir. Yani farklı boyuttaki negatif frekanslı varlıklarla temas anlamını içermektedir.

Süleyman Tapınağı'nın girişindeki İki Kolon ( Bu girişe "Gate" adı verilmektedir. ABD'deki yıkılan İkiz Kuleler de "Gate"'i sembolize ediyordu. )

"İki Kolon" kavramı Kur'an'daki bir karakter olan Zülkarneyn* ( İki Boynuzlu ) ile ilgili olarak, "Seddeyni" ( İki Set ) ifadesiyle geçmektedir. Zülkarneyn'in karşılaştığı bir kavim, farklı boyuttan / frekanstan gelen Ye'cuc ve Me'cuc isimli bozguncu varlıklardan korunabilmek için kendisinden "İki Set" ( İki Dağ ) arasına bir set yapmasını ister. Ayetteki "İki Set" ( İki Dağ ) kavramı farklı boyuttan gelen varlıkların geçiş portalını tanımlamaktadır. ( Bu noktada anlamsal ve sembolik olarak 11 sayısı ve Süleyman Tapınağı'nın iki kolonu ilintisi bulunmaktadır. Ayrıca Bkz. "İkili Kara Delik ... Solucan Deliği ... ZülKARNeyn ( İki Boynuzlu ) ... CERN"" başlıklı bölüm )

18/93 - Hatta iza belağa beynes seddeyni vecede min dunihima kavmen la yekadune yefkahune kavla
( Nihayet iki setin arasına ulaştığında, sözü anlamaya yanaşmayan, onlardan başka bir kavim buldu. )

18/94 - Kalu ya zel karneyni inne ye'cuce ve me'cuce müfsidune fil erdı fe hel nec'alü leke harcen ala en tec'ale beynena ve beynehüm sedda
( “Ey Zülkarneyn, iki boynuzlu, Yecuc ve Mecuc kesinlikle yerde bozgunculardır. O halde, bizimle onlar arasına sed koyman üzere sana harac versek olur mu?” dediler. )

* Zülkarneyn = Za ( Sahibi ) + El ( Ön Ek ) + Karn ( Boynuz / Nesil ) + Eyni ( İki ) = İki boynuzlu / İki Nesilli ( "İki Nesil" anlamıyla Ye'cuc ve Me'cuc ifade ediliyor olabilir. "Boynuz" da ezoterik sembolizmde "Nesil / Soy" anlamına gelmektedir.

Cornuto, işaret ve serçe parmağının açılması, diğerlerinin kapalı tutulması yoluyla yapılan bir el hareketi olarak okült satanik sembolizmde önemli bir yere sahiptir. "Ölüm Müziği / Ölümcül Müzik" adı verilen "Metal** Müzik" üreten grupların bu sembolü kullanmalarının sebebi de şeytan sembolizmi vasıtasıyla ölüm mesajı vermeleridir.  

( ** "Metal" kelimesi "Mat / Met" ( Ölmek, Ölü ) ve "Al" ( Gibi olan ) kelimelerinden oluşmakta olup, "Ölümcül" anlamına gelmektedir. "Mat / Met" kökü Arapça'daki "Meta" ( Madde ) kelimesinin de kökü olup, bu kelime özünde "Ölü olan" anlamını taşımaktadır. Yani "Madde ölümdür, Ruh yaşamdır"  kök anlamını ve mesajını barındırmaktadır. "Madde" anlamına gelen İngilizcedeki "Matter", Fransızca'daki "Matiere" ve Almanca'daki "Materie" kelimelerinin köklerinde de "Mat / Met" kelimesi bulunmaktadır. )


1966 yılında Şeytan Kilisesi'ni kuran satanist Anton Zandor Lavey, Cornuto hareketi yaparken. Arka planda da Pentagram içinde Baphomet figürü yer alıyor.

                                     
El ile yapılan okült ezoterik sembolizm işaretleri

                                     
Metallica grubu üyeleri Cornuto hareketi yaparlarken

                                                       
               Eski İran lideri Ahmedi Nejat

                                                      
               Eski ABD Başkanı Bill Clinton


                                                     
               George Bush Jr. ve Laura Bush

                                       
     Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton


                                                    
          Eski ABD Başkanı Barrack Obama



                                                                       
                              Papa Francis




Eski Papa Ratzinger



Eski ABD Başkanı Ronald Reagan


ABD Başkanı Donald Trump

                                              
           Eski Fransa Başkanı Nicolas Sarkozy


                                                       
               Microsoft'un sahibi Bill Gates

DAMALI ZEMİN

"Damalı Zemin" siyah ve beyaz renkli karelerden oluşmakta olup, bu kompozisyon "Boyutlar arası geçişin" ve "Düalitenin" ( Pozitif ve Negatif enerji ) sembolüdür. ( Uzakdoğu kültüründeki Yin Yang figürü de aynı okült anlamı taşır. ) Damalı zemin okült ezoterik ritüellerin önemli bir bileşenidir.


TEK GÖZ

Allah'a ortak koşulan ( haşa ) İblis'in de ( Şeytan ) herşeyi gördüğünü, gözetlediğini sembolize etmek üzere kullanılan ve bilinen kökeni Mısır mitolojisindeki Horus isimli pagan karaktere  dayanan semboldür. Şeytanın herşeyi gözetlemeye çalıştığı Kur'an'ın A'raf suresinin 27. ayetinde yer almaktadır. ( Ayet numarasının ( 27 ) nümerolojik değerinin, satanik okültizmde yaratılışı ve yaşamı sembolize eden 6 sayısının tersi olan 9 sayısını vermesi de dikkat çekmektedir. 9 sayısı ayrıca matematiksel fenomeni nedeniyle "Sihirli Sayı" olarak bilinmektedir. 

Bkz.


7/27 ............ Kesinlikle o, o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. .........



 
ABD Doları'nın arka yüzündeki piramidin tepesinde, sürüngen derisi desenli üçgenin içinde yer alan "Tek Göz" ile şeytan, şeytanın herşeyi görmesi, gözetlemesi ve kontrol etmesi sembolize edilmiştir. ( Figürdeki diğer semboller evvelce "1 Dolardaki Okült Mesajlar" başlıklı bölümde incelenmişti. )

2003 yılındaki Eurovision Şarkı Yarışmasını kazanan Türk ekibi, sahne şovunun sonunda Illuminati Üçgeni sembolizmi yapmıştır.


TEK GÖZÜ EL İLE KAPAMA

Bir el ile gözün birini katmadan ibaret olan bu hareket, Mısır mitolojisine göre kardeşi Set ile bir kavgasında tek gözünü kaybeden pagan karakter Horus'a yani şeytana atfen yapılmaktadır. Bu hareket te yine şeytanın herşeyi gördüğünü, gözetlediğini ve kontrol ettiğini ifade eden semboldür. 

                             
Birçok ünlünün el ile tek göz kapama hareketi yaptıkları toplu foto

Dijital platformda sunulan "Second Life" ( İkinci Hayat ) isimli oyunun sembolünde de göz ve el sembolizmi bulunmaktadır. Bu oyun esas itibarıyla, insanları gerçeklikten koparmayı, onları Matrix'te olduğu gibi dijital bir ortama kilitlemeyi ve tam kontrol altında dijital bir esaret yaşamına mahkum etmeyi öngören Yeni Dünya Düzeni'nin telkini, adaptasyonu ve bilinçaltı şartlaması niteliğindedir. Oyun, normal hayatta yapılabilen herşeyin yapılabilmesi kurgusuna dayanmaktadır. İkinci Hayat kavramı aslında küresel şeytanların zaman içinde insanları için olmasını planladıkları tek hayatı ifade etmektedir.


TEK GÖZÜ 666 SEMBOLİZMLİ EL HAREKETİ İLE KAPAMA

Bu hareket ile hem şeytanın herşeyi gördüğü, gözetlediği hem de teslis ( üçleme* / üç ilah addetme ) şirkinin kodu olan 666 sayısı sembolize edilmektedir. Hareket yapılırken baş ve işaret parmakları birleştirilmekte ve diğer üç parmak ise açılmaktadır. Böylelikle üç adet altı sembolize edilmektedir. Hareket, el bu haldeyken bağımsız şekilde veya gözlerden birinin üstüne koyacak şekilde yapılmaktadır. Bilindiği üzere İncil'de 666 sayısı, şeytanı, şeytanın  kontrol mekanizmasını ve şeytanın hipnozuna kapılarak onun kölesi olmuş insanı sembolize eden sayı olarak bildirilir. ( 666 sayısının nümerolojik değeri de 9 sayısını vermektedir. 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

*5/73 "Kesinlikle Allah, üçün üçüncüsüdür." diyenler inkar etmişlerdir.
 4/171 ..... O halde, Allah’a ve O’nun resullerine inanın ve üçtür demeyin.....

66-Revelations-13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı altıyüzaltmışaltıdır.


             
Birçok ünlünün 666 sembolizmli el hareketi ile tek göz kapama hareketi yaptıkları toplu foto

                                    
ABD Başkanı Donald Trump 666 hareketi yaparken



Tuesday, May 19, 2020

Eğitim sistemi hakkında....

Eğitim sistemi, yeni dünya düzeninin toplumunu oluşturması planlanan cahil, merhametsiz ve tek tip insanların yaratılabilmesi amacıyla küresel anlamda bilinçli ve sistematik olarak dejenere edilmektedir. Yeni dönemde genç nesile sunulan eğitim konuları esas itibarıyla eğitmek yerine ezberletmek, doktrine etmek, zihinleri belirli kavramlara şartlamak ve programlamak için kullanılmaktadır. Ayrıca mevcut eğitim sistemi, "Kodlama", "Robotik" vb gibi süslü terminolojilerin ardında sadece  mantık, matematik, hesaplama, analitik düşünce, sıralama, sayma vb. gibi sayısal ve mekanik işlevlerin merkezi olan Sol Beyini aktive eden unsurlara odaklanmış durumdadır. Bu yaklaşım duygusuz, merhametsiz ve tek tip robot misali bir neslin ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Ve bunun sonucunda da "eğitimli" sıfatı verilmiş ancak aslında "cahil" olan bir kitle tezahür etmektedir. 

İlk AI şehri olması planlanan Neom City'nin ilk vatandaşının Sophia isimli bir robot olması da bu bağlamda çok manidardır. Ayrıca bazı internet sitelerine girişte beliren "Ben robot değilim." onay penceresi de aslında bir süredir insanların bilinçaltına "Sen bu sistemin robotsun." mesajını sübliminal olarak vermektedir.

Olması gerek eğitim sistemi ise antik çağlarda bazı kavimlerde uygulanan ancak küresel şeytanlar tarafından genelleşmesinin önü kesilmiş olan ezoterik eğitim sistemidir. Bu eğitim sisteminde, Sol Beyin ile, imajinasyonun ( hayal gücünün ), sezginin, yaratıcılığın, bütüncül düşüncenin, ahlakın, merhametin ve sevginin merkezi olan Sağ Beyin dengesi korunmuş ve ana bilgi kaynağı olarak da multidisipliner veri hazinesi olan kutsal yazılar baz alınmıştır.


                                                         
               Sağ ve Sol Beyin özellikleri


Antik Yunan'da "Suggestology" ( Telkinbilim ) olarak bilinen eğitim sisteminde insanların bol oksijen alan mağaralarda yüksek konsantrasyon ve odaklanma yoluyla transa geçip beyin frekanslarını Alfa seviyesinden Beta seviyesine yükselttikleri ve böylelikle çok daha kısa sürede çok daha fazla miktarda bilgiyi öğrenebildikleri bilinmektedir. ( Örneğin bir saatlik bir trans sonucunda yeni bir dil öğrenmek mümkün olmaktaydı. ) Bugün "Dijital Dönüşüm" kisvesi altında yürütülen küresel projelerin ana amacı insanların beyin frekanslarının kontrol altına alınması ve idraki yükselişlerinin engellenmesidir. 

                              
Beyin dalgası frekanslarının yönetimi eğitim sisteminin temelidir.

Bu konuya örnek Kehf suresinin aşağıdaki ayetlerinde verilmektedir. Ayetlerde mağara ortamında bulunan bir grup insanın trans haline geçerek deri levhalarda yazılı olan ilmi özümsedikleri anlatılmaktadır. 

18/9 - Em hasibte enne ASHABEL KEHFİ ver RAKIMİ kanu min ayatina aceba ( Sen MAĞARA SAHİPLERİNİN ve DERİ LEVHALARIN kesinlikle şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın? )

18/10 - İz evel fityetü ilel KEHFİ fe kalu rabbena atina min ledünke rahmeten ve heyyi' lena min emrina raşeda ( Zamanında genç adamlar MAĞARAYA sığındılar da "Rab’bimiz bize indinden rahmet ve işimizden doğruluğa kolaylık ver." dediler. )

18/11 - Fe DARABNA ALA AZANİHİM FİL KEHFİ sinıne adeda ( Böylece MAĞARANIN İÇİNDE seneler adediyle KULAKLARINA VURGULAYIP BEYAN ETTİK. )

18/18 - Ve TAHSEBUHÜM EYKAZAN VE HÜM RUKUDÜN ve nükallibühüm zatel yemıni ve zateş şimali ve kelbühüm basitun ziraayhi bil vesıyd lev ittala'te aleyhim le velleyte minhüm firaran ve le müli'te minhüm ru'ba
( Ve ONLARI UYANIK SANIRDIN AMA ONLAR UYKUDAYDILAR*. Onları sağa ve sola çevirirdik. Köpekleri ön ayaklarını kapı eşiğine uzatıp yaymıştı. Şayet onları görseydin firar ederek onlardan yüz çevirirdin ve onlardan korku ile doldurulurdun. )

* Ayette mağara içindeki insanların ilim öğrenmek için trans haline girdikleri bildirilmektedir.

Yaratılışın kodlarını içeren, tüm bilimlerin ve teorilerin kaynağı olan Kur'an'ın multidisipliner ( matematik, astronomi, psikoloji, tıp, fizik, kimya, astroloji, sosyoloji vb. ) bir eğitim sisteminin temel kitabı olması gerekmektedir. Ancak bu ifade güncel anlamdaki "Kur'an kursları" ile asla karıştırılmamalıdır. İcatları ve teorileriyle bilinen birçok biliminsanı aslında başarılarını kutsal kitaplardaki ezoterik ilme, okült kelime ve kodlama sistemine vakıf olmalarına borçludurlar. Bu konudaki en bilinen örnek fizikçi olarak bilinen ama aslında bir okültist ve alşimist olan Isaac Newton'dur. Newton'un "Kutsal Kitabın Yorumu" isimli kitabı bu bağlamda dikkat çekmektedir.

Temel eğitimin Kur'an ilmi olduğunu bildiren ayetler şöyledir.

2/31 - Ve alleme ademel esmae külleha sümme aradahüm alel melaiketi fe kale enbiunı bi esmai haülai in küntüm sadikın
( Ve Adem’e isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere gösterdi. "O halde, eğer doğrular iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin." dedi. )

2/32 - Kalu sübhaneke la ilme lena illa ma alemtena inneke entel alimül hakim
( "Yücesin sen. O bize öğrettiğinin haricinde bize ilim yoktur. Kesinlikle sen bilensin hakimsin." dediler. )

3/79 - Ma kane li beşerin en yü'tiyehüllahül kitabe vel hukme ven nübüvvete sümme yekule lin nasi kun ıbadel lı min dunillahi ve lakin kunu rabbaniyyıne bima KÜNTÜM TÜALLİMUNEL KİTABE ve BİMA KÜNTÜM TEDRUSUN
( Allah'ın, kitabı, hükmü ve haberciliği verdiği insanın, insanlar için "Allah’tan başkasına kul olun." demesi olmaz. Lakin O ÖĞRETMİŞ OLDUĞUNUZ ve DERS ALDIĞINIZ KİTAPTAN dolayı Rab’be adanmış olun. )

6/105 - Ve kezalike nüsarrifül ayati ve li yekulu DERASTE ve li nübeyyinehu li kavmin ya'lemun
( Ve işte ayetleri, "SEN DERS ALMIŞSIN." demeleri ve bilen kavim için onu iyice beyan etmemiz için böyle sarfediyoruz. )

34/44 - Ve ma ateynahüm min KÜTÜBİN YEDRUSUNEHA ve ma erselna ileyhim kableke min nezır
( Ve onlara DERS ALACAKLARI KİTAPLARDAN vermedik. Onlara senden önce uyarıcıdan da göndermedik. )

68/37 - Em leküm KİTABÜN fihi TEDRUSUN ( Yoksa size KİTAP var da, ondan mı DERS ALIYORSUNUZ? )**

** İnkarcıların Kur'an'ı reddetmeleri ve nefsani olarak hüküm vermeleri üzerine inmiş ayettir.






Muaviye meselesi ve Kur'an'ın yazılması

Kaynaklara göre; Muaviye, İslam karşıtı isyanı ile bilinen Ebu Süfyan'ın oğlu olup, önce islam karşıtı hareketlerde yer almış ancak daha sonra islamı kabul etmiştir. Muaviye, Emevi Devleti'nin de kurucusu olup 661 - 680 yılları arasında Halife sıfatıyla İslam Devleti'ni yönetmiştir.

Birçok kaynakta Muaviye'nin, Haz. Muhammed'in "Vahiy Katibi" olduğu yani haberciye vahyedilen ayetlerin yazıcısı olduğu söylenmektedir. Bazı cahil kimseler bu bilgiye istinaden Kur'an'ın değiştirilmiş olabileceğini idda etmektedirler.

Ancak Kur'an'da açıkça belirtilmektedir ki Kur'an ayetleri, doğrudan vahyin muhatabı olan Hz. Muhammed tarafından yazılmıştır. 

29/47 - Ve kezalike enzelna ileykel kitab fellezine ateynahümül kitabe yü'minune bih ve min haülai men yü'minü bih ve ma yechadü bi ayatina illel kafirun
( Ve kitabı sana işte böyle indirdik. Artık o kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlardan da ona inanan kimseler vardır. İnkarcıların haricindekiler ayetlerimizle cihad etmez. )

29/48 - Ve ma künte TETLU min kablihı min KİTABİN* ve LA TEHUTTUHU Bİ YEMİNİKE izen lertabel mübtılun
( Ve sen, ondan önce KİTAPTAN OKUMUYORDUN ve ONU SAĞ ELİNLE YAZMIYORDUN. Öyle olsaydı batılcılar şüphe ederlerdi. )

29/49 - Bel hüve ayatün beyyinatün fı sudurillezine utül ılm ve ma yechadü bi ayatina illaz zalimun
( Bilakis o, o ilim verilenlerin göğüslerinde açıklayıcı ayetlerdir. Zalimlerin haricindekiler ayetlerimizle cihad etmez. )

Ayet setinde Hz. Muhammed'in, vahiy alana kadar okumayı ve yazmayı bilmediği, vahiy sonrasında ayetleri okumaya ve yazmaya başladığı ve bunun da batılcı müşrikleri doğru yola yönlendirmek üzere gelen apaçık bir mucize olduğu bildirilmektedir.

* Kitab kelimesinin "Yazı" anlamına gelmektedir.

Ayrıca Abese suresinin aşağıdaki ayet setinde Hz. Muhammed zamanında ve sonrasında Kur'an'ı kaleme alan birçok "Katibin" ( Yazıcının ) varlığı bildirilmektedir.

80/11 - Kella inneha tezkiretun ( Hayır, kesinlikle o hatırlatıcıdır. )
80/12 - Fe men şae zekerehu ( Artık dileyen kimse onu hatırlar. )
80/13 - Fi suhufin mukerremetin ( Faydalı sahifelerin içindedir. )
80/14 - Merfu'atin mutahheretin ( Yükseltilmiş olan tertemizlerinde, )
80/15 - Bİ EYDİN SEFERETİN ( YAZICILARIN ELLERİNDEDİR. )
80/16 - Kiramin bereretin ( Faydalı, şerefli, hayırlı, iyi olanların. )

Kur'an'ın ilahi sistem tarafından korunduğu ve dolayısıyla tahrif edilip değiştirilmemiş olduğu da Buruc suresinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmektedir.

85/21 - Bel hüve kur'anün mecid ( Bilakis o şerefli, büyük Kur'an' dır. )
85/22 - Fİ LEVHIN MAHFUZ ( KORUNMUŞ LEVHANIN İÇİNDEDİR. )

Şuara suresinin 210. ayetinde ise Kur'an'ın şeytanlar tarafından indirilmediği ve zaten şeytanların bunu yapabilme kabiliyetlerinin de olmadığı bildirilmektedir.

26/210 - Ve ma tenezzelet bihiş şeyatın ( Ve onu şeytanlar indirmedi. )
26/211 - Ve ma yembeğıy lehüm ve ma yestetıy'un ( Ve onlara yaraşmaz ve istidatları da olmaz. )

Atatürk, 1923 yılında Konya’da yaptığı bir konuşmada Muaviye ile ilgili şöyle demiştir. “Beyler! Gerçek ulema ile dine zararlı ulemanın birbirine karıştırılması Emeviler zamanında başlamıştır. Hz. Peygamber’in saadetli zamanında, Peygamberin vefatından sonra, Raşit Halifeler zamanımda, hep doğrudan doğruya, Hz. Peygamber’in yol göstermesiyle İslâm olan Râşit halifelerin aydınlatılmasıyla kurtuluşa eren halk kütleleri arasında gerçek temizlik, içten saygı, yüce bir bağlılık vardı. Ta ki Muaviye ile Hz. Ali karşı karşıya geldiler. Sıffin olayında Muaviye’nin askerleri Kur ‘an ‘ı mızraklarına diktiler ve Hz. Ali’nin ordusunda böylece kararsızlık ve zayıflık oluşturdular. İşte o zaman dine bozgunculuk ve Müslümanlar arasına nefret girdi. O zaman hak olan Kur’an haksızlığı kabule araç yapıldı. En zorba hükümdarlardan olan Muaviye’nin nasıl bir hile ile hilâfet sıfatını takındığını biliyorsunuz. Ondan sonra bütün istibdatçı hükümdarla hep dini alet edindiler. İstibdat ve ihtiraslarını desteklemek için hep ulema sınıfına başvurdular. Gerçek ulema, dini bütün alimler hiç bir zaman bu zorba hükümdarlara boyun eğmediler. Onların emirlerini dinlemediler, tehditlerinden korkmadılar. Üç buçuk dört yıl öncesine kadar hayatta olan Osmanlı Hükümdarları da aynı şeyleri yapmışlardır. Son Osmanlı hükümdarı Vahdettin’in davranışları gözünüzün önündedir. Onun emriyle bile bile ölüme götürülen milleti kurtarmak isteyenler âsi ilan edildi. Onun emriyle millet ve vatanı kurtarmak için kan döken aziz ordumuzun, isyancılar sürüsü olduğuna dair fetvalar veren ulema kıyafetli kişiler çıktı… Dört Halife’den sonra din sürekli siyaset aracı, çıkar aracı, istibdat aracı yapıldı. Bu durum Osmanlı tarihinde böyleydi. Abbasiler, Emeviler zamanında böyleydi. Böyle âdi ve sefil hilelerle hükümdarlık yapan halifeler ve onlara dini alet yapmaya tenezzül eden sahte ve imansız âlimler tarihte daime rezil olmuşlar, rezil edilmişler ve daima cezalarını görmüşlerdir…”





Kadir Gecesi, 19 Mayıs Bayramı ve 19 Enerjisi

Bugünün tarihi 19.05.2020. Bugün "Kadir Gecesi" ve "19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" ... Kutlu olsun!

Bugünün tarihinde dikkat çekici bir 19 nümerolojisi göze çarpmaktadır. 

Bugün ayın 19'udur.

Bugünün tarihini oluşturan rakamların toplamı 19 sayısını vermektedir. ( 1+9+0+5+2+0+2+0 = 19 )

"Kadir" kelimesi Allahü Teala'nın sıfatlarından biri olup, "Kudretli, Herşeye kudreti yeten" anlamına gelmektedir. 

Kur'an'da yer alan "Leyletel Kadr" ( Kadir Gecesi ) ifadesi Kur'an'ın vahyedilmeye başladığı zaman dilimini ve Rab'bin vahiy kudretini tanımlamaktadır. 

97/1 - İn (1) na (2) enzelna (3) hü (4) fi (5) leylet (6) el (7) KADR (8) 
( Kesinlikle biz onu KADİR gecesinde indirdik. )

97/2 - Ve (1) ma (2) edra (3) ke (4) ma (5) leylet (6) ül (7) KADR (8) 
( Ve KADİR gecesinin ne olduğunu sana ne bildirir? )

97/3 - Leylet (1) ül (2) KADRİ (3) hayrün (4) min (5) elfi (6) şehr (7) 
( KADİR gecesi bin aydan daha hayırlıdır. )

97/4 - Tenezzelül melaiketü ver ruhu fiha bi izni rabbihim min külli emr ( Melekler ve ruh, Rab’lerinin izni ile onun içinde her işten inerler. )

Vahiy frekanslarının gece iletilmiş olduğunun bildirilmesiyle, gece olarak anılan zaman diliminde ilahi kozmik iletişimin daha etkin olduğuna da dikkat çekilmektedir. Zira gece süreci varlıkların ruhsal açıdan en dingin oldukları, bilgiyi algılama ve idrak etme kapasitesi açısından en yüksek seviyede oldukları zaman aralığıdır. Ayrıca 97/4 kodlu ayette yer alan "Melek ve Ruh inerler" ifadesiyle ilahi kozmik frekans iletisi vesilesiyle bilgi aktarımı ( vahiy ) olduğu bildirilmektedir.

"Kadir" kelimesinin "Leyletel Kadr" ( Kadir Gecesi ) tamlaması içinde yer almak üzere Kur'an'da sadece 3 ayette ( 97/1, 97/2, 97/3 ) geçmektedir. Ve "Kadir" kelimesinin bu ayetlerdeki sıra numarası sırasıyla 8,8 ve 3'tür. ( 8+8+3 = 19 )

"Kadir" kelimesinin "Kadir Gecesi" tamlaması içinde son kez geçtiği ayetin kodunun ( 97/3 ) nümerolojik değeri de 19 sayısını vermektedir. ( 9+7+3 = 19 )

- Atatürk 19 Mayıs 1919 tarihi için "Doğum günüm" demiştir. Kur'an'ın 19. suresinin 19. ayetinde "Bir çocuğun doğacağı" haber verilmektedir. ( Ayette Hz. İsa'ya işaret ediliyor olmakla birlikte sadece "çocuk doğumu" kavramının bu ayette olması açısından anlamsal ve sayısal bir uyum söz konusudur. )

19/19 - Kale innema ene rasulü rabbike li ehebe leki ĞULAMEN zekiyya
( “Kesinlikle ben sana temiz OĞLAN bağışlamak için Rab’binin resulüyüm." dedi. )

Ve bu semantik ve nümerolojik uyumların COVID"19" süreci içinde olunan bir döneme denk gelmesi ilahi kozmik bir mesajın iletilmekte olduğu izlenimini oluşturmaktadır. Zira 19. surenin ismi "Meryem" olup bu kelime "İsyan, Ayaklanma, Yükseliş" anlamını içermektedir. Bu minvalde küresel çapta bir uyanış ve yükseliş hareketi haber verilmekte gibidir.



Monday, May 18, 2020

Neden yardımlaşmıyorsunuz?

İçinde bulunulan dönem ( döngü sonu süreci ) artık bireysel menfaat peşinde koşma, nefsani ve dünyevi arzuların aldatıcı tatminini arama, kibirlenerek kendini üstün konumda tutma, kısır tartışmalar ve çatışmalarla ruhsal tekamülü bloke etme dönemi değildir. Bilakis birlik olma,  bilgilenme, bilgiyi artırma ve paylaşma, şeytanlar tarafından kurgulanan küresel komploları idrak edebilme, çözüm yolları üzerine tefekkür etme ve yardımlaşmak suretiyle kolektif huzura açılan kapıyı birlikte aralama dönemidir.

Döngü sonu sürecini tanımlayan Yevmel Kıyameh ( Kıyamet / Ayağa Kalkış Günü ) kavramı Kur'an'da "Yevmed Din" ( Din Günü ) ve "Yevmel Fasl" ( Ayrışım Günü ) olarak da zikredilmektedir. 

Saffat suresinin aşağıdaki ayet setinde, döngü sonunda insanlar arasında zuhur edecek düşünsel ayrışımdan, insanların kötülüklere karşı tepki göstermeleri ve yardımlaşmaları gerektiğinden bahsedilmektedir. Ve özellikle "Neden yardımlaşmıyorsunuz?" sorusu ile açıkça "Çözüm" yolu gösterilmektedir.

37/19 - Fe innema hiye zecratün vahıdetün fe iza hüm yenzurun ( Böylece kesinlikle o tek bağırma sesidir de o zaman onlar bakarlar. )

37/20 - Ve kalu ya veylena haza YEVMÜD DİN ( Ve "Ey vay bize, bu DİN GÜNÜDÜR." derler. )

37/21 - Haza YEVMÜL FASLİllezı küntüm bihı tükezzibun ( Bu, o yalanlamış olduğunuz AYRIŞIM GÜNÜDÜR. )

37/22 - Uhşürullezıne zalemu ve ezvacehüm ve ma kanu ya'büdun ( O zulmedenleri, eşlerini ve o kulluk etmiş olduklarını toplayın. )

37/23 - Min dunillahi fehduhüm ila sıratıl cehım ( Allah’tan başka. Artık onları cehennem yoluna yönlendirin. )

37/24 - Vekıfu hüm innehüm mes'ulun ( Onları tutuklayın, durdurun. Kesinlikle onlar sual edilecekler. )

37/25 - MA LEKÜM LA TENASARUN ( NE OLDU SİZE NEDEN YARDIMLAŞMIYORSUNUZ? )

Şura ( Heyet !! ) suresinin aşağıdaki ayetlerinde de insanların zulme karşı "Heyetler" oluşturmak, maddi ve manevi anlamda "Yardımlaşmak" suretiyle mücadele etmeleri gerektiği tekrar bildirilmektedir. Surenin isminin "Şura" ( Heyet / Meclis ) olması da mücadelenin "Tek Adam" veya "Kahraman" beklentisiyle değil toplumsal ve kolektif bir yaklaşımla verilmesi gerektiğine dikkat çekmektedir.  

42/38 - Vellezinestecabu li rabbihim ve ekamus salate ve EMRÜHÜM BEYNEHÜM ŞURA BEYNEHÜM ve min ma razaknahüm yünfikun
( Ve Rab’lerini kabul edenler ve duaya kalkanlar, onların İŞLERİ ARALARINDA HEYETTİR. O rızıklandırdıklarımızdan harcarlar. )

42/39 - Vellezine iza esabehümül BAĞYÜ HÜM YENTESİRUN
( Ve onlar, AZGIN AZAP onlara isabet ettiğinde ONLAR YARDIMLAŞIRLAR. )






Ekini ve Nesli helak etmek için çabalayanlar....

Yüksek teknoloji vesilesiyle geliştirilen ve "yenilik, kolaylık" söylemleriyle paketlenerek topluma sunulan uygulamalar doğru alanlarda kullanımları durumunda fayda içeriyor olsalar da küresel ailelerin bu uygulamaları nefsani ve şeytani menfaatleri ( kontrol ve tahakküm ) doğrultusunda kullanmak istemeleri nedeniyle sistemi bozacak ve sisteme zarar verecek hale dönüşebilmektedirler. Buna bazı güncel örnekler GDO'lu ( Genetiği Değiştirilmiş Organizma ) Ürünler, Sentetik Virüsler, Aşılar, AI ( Yapay Zeka ), Transhümanizm, Singularity, Sibernetik, Robot Teknolojisi, IOT* ( Internet of Things / Şeylerin-Nesnelerin Interneti ), Kuantum Bilgisayarlar, 5G Teknolojisi, Block Chain, Kripto Para, Implant Mikroçipler / Nanoçipler vb. olarak sıralanabilir.

( * Küresel şeytanlar insanı da "Thing" ( Şey / Nesne ) addedilmektedirler. )

Bakara suresinin 2/205 kodlu ayetinde, bu durum çok net bir şekilde bildirilmiştir. Ayrıca ayette okültizmde negatif frekansın ve sihirin sembolü olan 9 nümerolojisi de bulunmaktadır. ( 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

2/205 - Ve (1) iza (2) tevella (3) sea (4) fi (5) el (6) erdi (7) li (8) YUFSİDE (9) fi (10) ha (11) ve (12) YUHLİKE (13) el (14) HARSE (15) ve (16) en (17) NESL (18) vallahü la yühıbbül fesada

( Ve başa geçtiğinde, yerde BOZGUN YAPMAK, EKİNİ VE NESLİ HELAK ETMEK için çabalar. Allah bozgunu sevmez. )

- Ayet kodu 2/205 ... 2+2+0+5 = 9
- Ayetteki "Yufsid" ( Bozgun yapar ) fiili 9. kelimedir.
- Ayetin ilk cümlesi 18 kelimeliktir. 18 ... 1+8 = 9 ( 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

Ayette açıkça gasp yoluyla haksız güç elde etmiş cin hibridi şeytanların, ürünün ve insan soyunun mahvedilmesi için çabaladıkları bildirilmektedir.

Aşağıdaki ayette ise küresel şeytanların, bozgun yoluyla ürünleri ve insan soyunu helak etme çabasını dünyayı iyileştirmek için vermekte olduklarını iddia ettiklerinden bahsedilmektedir.

2/11 - Ve iza kıle lehüm la tufsidu fil ardı kalu innema nahnü müslihun

( Ve onlara "Yerde bozgun yapmayın." denildiğinde, "Kesinlikle bizler iyileştirenleriz." derler. )

2/12 - E la innehüm hümül müfsidune ve lakin la yeş’urun

( İyi bilin ki kesinlikle onlar bozgunculardır ve lakin farketmezler.  )


Güncel bir örnek küresel bir yazılım şirketi olan Microsoft'un kripto para, implant mikroçip, 5G ve aşılama konularında "Filantropi" ( İnsanseverlik ) kisvesi altında yaptığı yoğun çalışmalardır. Bu şirketin hissedarı olduğu ve aşı geliştirme faaliyeti yapan GAVI* ( Global Alliance for Vaccines and Immunization ) isimli kurumun temsilcisinin ülkelerin tarım bakanlıklarıyla içeriği mechul proje görüşmeleri yaptığı da bilinmektedir. Projenin özünde mültecilere biometrik implant mikroçip takılarak çipleme projesinin pilot uygulamasının başlatılması bulunmaktadır. Söz konusu şirketin sahibinin 2015 yılındaki bir konferansta küresel bir virüs salgınından bahsetmiş olması ve sözde insanlığı uyarması da çok manidar bir durum arzetmektedir. ( GAVI kelimesi bazı kelimelerin baş harflerinden oluşmuş olsa da Arapça'daki "Gavi" ( Çok azgın, çok sapkın ) kelimesiyle olan fonetik benzerliği dikkat çekmektedir. )




Tek Kayyum ve 19

"Kayyum" kelimesi "Kıyam" ( Ayakta Durmak, Daim Olmak ) kökünden türemiş olan bir sıfat olup, "Duran, Daim" anlamlarını barındırmaktadır.

Kur'an'da gerçekten "Kayyum" olanın sadece Allahü Teala olduğu Bakara suresinin 255. ve Al'i İmran suresinin 2. ayetlerinde bildirilmiştir.

2/255 - ALLAHÜ (1) LA (2) İLAHE (3) İLLA (4) HÜVE (5) EL (6) HAYYÜ (7) EL (8) KAYYUM (9) la te'huzühu sinetün ve la nevm lehu ma fis semavati ve ma fil ard men zellezi yeşfeu ındehu illa bi iznih ya'lemü ma beyne eydıhim ve ma halfehüm ve la yühıytune bi şey'in min ılmihı illa bima şa vesia kürsiyyühüs semavati vel ard ve la yeudühu hıfzuhüma ve hüvel alıyyül azım

( HARİCİNDE İLAH OLMAYAN ALLAH DİRİDİR DAİMDİR. O'nu uyuklama ve uyku almaz. Yerin ve göklerin içinde ne varsa O’nadır. O’nun izni haricinde O’nun indinde af için vesile olacak kimdir? Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa bilir. O diledikleri dışındakiler, O’nun ilminden bir şeyi kuşatıp kavrayamamışlardır. Kürsüsünün genişliği yeri ve gökleri kapsamıştır. Onların korunması, gözetimi O’nu zora sokmaz. O uludur yücedir. )

3/2 - ALLAHÜ (1) LA (2) İLAHE (3) İLLA (4) HÜVE (5) EL (6) HAYYÜ (7) EL (8) KAYYUM (9)

( HARİCİNDE İLAH OLMAYAN ALLAH DİRİDİR DAİMDİR. )

Ayetlerde dikkati çeken 19 nümerolojisi de bulunmaktadır. Zira her iki ayette de, Allah'ın kayyum olduğu ifade eden ilk cümleler 9 kelimeden oluşmakta olup, ayetlerdeki 1. kelime Allah, 9. kelime ise Kayyum kelimesidir. Her iki kelimenin sıra numaraları birleştirildiğinde 19 sayısı elde edilmektedir. 19 sayısının nümerolojik değeri ise "1" sayısını vermekte ve Allah'ın birliğine işaret etmektedir.

Müddessir suresinin 30. ayetinde yer alan "Aleyha tis'ate aşere" ( Onun üzerinde ondokuz vardır. ) ifadesinde de farklı bir konu üzerinden 19 sayısına dikkat çekilmektedir.

Ayrıca "Kayyum / Kayyim" kelimesinin Kur'an'da 10 kere tekrarlanması da "1" nümerolojisi ve "Birlik / Teklik" kavramı açısından dikkat çekmektedir. İlgili ayet kodları 2/255, 3/2, 20/111, 9/36, 12/40, 18/2, 30/30, 30/43, 98/3, 98/5.








Sunday, May 17, 2020

Rihal Akim ( Kısır Rüzgar ) ... 5G Frekans salınımı ?!

5G teknolojisi son dönemde, Coronavirus ile birlikte gündemdeki en önemli konulardan biri haline gelmiş durumdadır. 5G'nin insan sağlığı üzerindeki etkileri tartışılırken, COVID19'un 5G kaynaklı olabileceği iddiaları dahi ortaya atılmıştır. Elbette komplo teorilerinin sonu yoktur! 

Ancak, 5G teknolojisinin pilot uygulamaları Çin, Güney Kore ve ABD'de başlamış olmasına rağmen bu teknolojinin insan sağlığına olan olumsuz etkilerine veya en azından sağlığa zararlı olup olmadığına ilişkin bugüne kadar resmi ve detaylı bir açıklama yapılmamıştır.

Bilindiği üzere 4G frekans seviyesi 2.7 Ghz iken 5G frekans seviyesi 110 Ghz'e kadar ulaşmaktadır. Ayrıca 5G teknolojisinden beklenen "hızlı internet" performansının gerçekleşebilmesi için çok sık aralıklarla konumlandırılmış çok sayıda baz istasyonundan oluşan bir ağa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu durum, yani çok yüksek bir frekansın çok sık baz istasyonu ağı kanalıyla salınımının, insan sağlığı üzerindeki potansiyel olumsuz etkiler konusunu gündeme getirmektedir.



https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6765906/

https://www.everythingrf.com/News/details/7999-Wave-Guide-Noise-Sources-up-to-110-GHz-for-mmWave-and-5G-System-Test

https://www.researchgate.net/publication/307526788_RF-MEMS_Technology_for_5G_Series_and_Shunt_Attenuator_Modules_Demonstrated_up_to_110_GHz

En çok sorgulanan hususlar 110 Ghz gibi bir frekansın DNA mutasyonuna ve buna bağlı olarak kansere veya kısırlığa sebebiyet verip vermeyeceğidir. Zira vücuttaki hücrelerin, belirli bir frekansta titreşmekte olan parçacıklar olduğu düşünüldüğünde dışarıdan iletilecek yüksek titreşimlerin parçacık davranışını ( titreşim paternini ) etkileyeceği aşikârdır. 

Kur'an'da yer alan "Rihal Akim" ( Kısır Rüzgar ) ifadesi bu bağlamda ilginç bir uyum arzetmekte gibidir. Zira 5G frekansı, baz istasyonlarından yayılan bir rüzgar gibi ortamı kaplamaktadır. ( Evvelce "Ruhun sembolik tezahürü Rüzgar" başlıklı bölümde "Rıh" ( Rüzgar ) kelimesinin ruhsal enerji frekansını temsil edecek şekilde sembolik kullanımına örnek verilmişti. ) 

51/41 - Ve (1) fi (2) adin (3) iz (4) erselna  (5) aley (6) him (7) er (8) RİHA (9) el (10) AKİM (11)
( Ve Ad hakkında. Zamanında onların üzerine KISIR RÜZGAR gönderdik. )

51/42 - Ma tezeru min şey'in etet aleyhi illa cealethu ker ramim
( Üzerine yettiği şeyden, onu çürümüş kıldığı haricinde, hiçbir şey bırakmaz. )

Not : Kur'an'ın çok anlamlı ve çok katmanlı yapısı nedeniyle ayette Ad kavmiyle ilgili bir misal verilmiş olması, kavramın sadece herhangi bir zaman dilimi veya kavim özelinde dikkate alınmamasını gerektirmektedir. 

Ayetteki "Rihal Akim" ( Kısır Rüzgar ) tanımlamasıyla, kısırlığa sebebiyet veren 5G frekans salınımına işaret ediliyor olabilir. Zira küresel ailelerin şeytani planlarının başında insan neslinin çoğalmasının kontrol altına alınması ve durdurulması gelmektedir. 

Ayetin kodunun ( 51/41 ) nümerolojik değerinin ve ayetteki kelime adedinin 11 olması 5G'nin maksimum frekans seviyesi olan 110 Ggz ile nümerolojik uyum arzetmektedir.

Ayrıca ayetteki Rıh ( Rüzgar ) kelimesinin 9., Akim ( Kısır ) kelimesinin ise 11. kelime olması  da okült nümerolojideki 9/11 nümerolojisine işaret etmekte gibidir. 9/11 nümerolojisi de, frekanslar / boyutlar arası geçiş portalının ve değişimin sembolü olan 11 sayısını temsil etmektedir. ( 9+1+1 = 11 )

Yoni ve Hacerül Esved

"YONİ" kelimesi Sanskritçede “Yaşam Kaynağı, Vajina, Doğum Yeri, Yaşamın Başlangıcı, Rejenerasyon” gibi anlamlara sahip olan bir kelime olup, "Vajinaya" veya "Dikey Göze" benzeyen şekil ile sembolize edilmektedir. Yoni, Hinduizm'de ilahi dişil yaratış enerjisinin sembolü olarak kabul edilmektedir.


Yoni, esas itibarıyla boyutlar arası geçiş sağlayan portalın bir sembolüdür. Zira, bu nedenle vajina veya göz figürü ile sembolize edilmektedir. Kadının doğurması, bebeğin portal işlevi gören vajina kanalıyla farklı bir boyuta geçmesini ve böylelikle rejenerasyon ile "yeni" bir döngünün başlamasını ifade etmektedir.

"YoNi" kelimesinin Almanca'daki "JeN" ( Öte ) ( "YeN" okunur ), Arapça'daki "AYN" ( Göz, Pınar, Kaynak ), Türkçe'deki "YeNi" ve batı dillerindeki "Gene / Jen" ( Gen ) kelimeleriyle ortak kökene sahip olma ihtimali bulunmaktadır. Zira Yoni kelimesi hem "Öteye", "Öte tarafa" anlamını, hem öteye geçişi sağlayan "Kaynak, Pınar" anlamını, hem "Jenerasyon" ( Soylanma ), hem "YeNi" döngü başlangıcı anlamını içermekte gibidir. ( VaGIna / VaJİNA kelimesindeki GIN / JİN kısmı da Yoni kelimesiyle benzerlik taşımaktadır. J ve G harfleri dillerde Y olarak da telaffuz edilebilmektedir. )

Not: Kelime köken analizlerinde ünsüz harflerin esas alındığını tekrar hatırlamak gerekir.

Ayrıca Bkz.


Kabe'nin bir köşesinde yer alan ve Hacerül Esved ( Siyah Taş ) olarak anılan kısım da esas itibarıyla boyutlar arası bir geçiş portalını sembolize etmektedir. Kaynaklarda bir meteor parçası olduğu bilgisi yer alan Hacerül Esved'in şekli incelendiğinde Yoni figürü ile olan benzerliği dikkat çekmektedir. 

Hacerül Esved, insanların günahlarının affına vesile olan, onlara frekans yükselmesi, yeni bir başlangıç, temizlenme ve rejenerasyon ( manevi yeniden doğum ) imkanı sağlayan ilahi kozmik kapının ( portal ) sembolü addedilmektedir. 



Bu noktada pagan ve putperest yaklaşımlardan münezzeh kalarak maddi unsurlara farklı ve yanlış anlamlar yüklememek büyük önem arzetmektedir. Saffat suresinin 95. ayeti bu konuya dikkat çekmektedir.

37/95 - Kale e ta'büdune ma tenhıtun
( "O yonttuklarınıza mı kulluk ediyorsunuz?" dedi. )

Okültizmdeki Black Mirror ( Siyah Ayna ) kavramı da boyutlar arası geçişi sembolize eden bir kavramdır. Elbette her olguya farklı anlamlar yüklenmesi mümkün olabildiği için Black Mirror kavramına cinlerle temas için kullanılan kara portal anlamı da yüklenebilmektedir.

Black Mirror isimli bir TV dizisinin logosunda yatay Yoni'nin yani "Göz" şeklinin yer alması bu bağlamda dikkat çekmektedir.











COVID19 Salgınının Toplumsal Sonuçları

COVID19 salgını süreci vesilesiyle küresel aileler kadim taktikleri olan "Bir aksiyonla cok sonuç elde etme" stratejilerini uygulamaya çalışmışlardır. Ancak herşey Allahü Teala'nın izniyle vuku bulduğundan ve her olgunun ve olayın mutlak surette tekâmüle vesile olmasından dolayı virüs salgını süreci de aslında birçok insanın ruhsal yükselişine ve idraki tekâmülüne vesile olmuştur.

Küreselcilerin "hedefledikleri" bazı sonuçlar aşağıda olup, hedefe ulaşılamayacaktır.

- Sosyal mesafe kavramı vesilesiyle insanların birbirlerinden uzaklaştırılmaları ve toplu hareket imkânının bloke edilmesi. Bu durumun insanların ileriki zamanlarda toplu hareket yapma eğilimlerini de olumsuz yönde etkilemesi öngörülmüştür. 

- İnsanların birbirlerini potansiyel risk unsuru olarak görmeleri ve mekruh addetmeleri. Böylelikle insanların birbirlerine olan sevgi ve saygı duygularının da hasara uğratılması,

- İnsanların, filmlerde aslında insanı sembolize eden zombilere dönüştürülmesi,

- Mecburi olarak evde kalmaya zorlanarak özgürlüğü elinden alınan insanların travmatik süreçlere maruz kalmaları ( Bilindiği üzere travma, temel zihin kontrol ve programlama metodudur. ) ve hem psikolojilerinin, hem de immün ( bağışıklık ) sistemlerinin zayıflatılması. ( İnsanların doğal hareketlerinden mahrum bırakılıp eve kapatılmaları metabolizmaları üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracaktır. )

- İnsanlar dijital sisteme daha mecbur ve daha bağımlı kılınmaları,

- Eğitim süreçlerinin aksatılması ve eğitim sisteminin değiştirilerek tamamen dijitalleştirilmesi ( Cahil bir nesil oluşturma stratejisinin bir yansıması )

- Medya vasıtasıyla planlı ve kasıtlı olarak topluma sürekli korku telkini yapılması ve korkuyla yönlendirilen bir yeni dünya toplumu oluşturulması ( Korku duygusu kaynaklı frekanslar psikolojiyi olumsuz etkilemekte ve immün sistemi de zayıflatmaktadır. )

- Sürekli hastalanma endişesiyle yaşayan, anksiete bozukluğu, panik atak ve paranoya semptomları arzeden bir toplum oluşturulması,

- Toplumun 7/24 takibe, kontrole ve polis devleti uygulamasına alıştırılması ve halkın birbirinin polisi yapılması projesinin ilk uygulamaları,

- Virüslü bölge ve virüs pozitif insanların tespitine yönelik olarak hazırlanan cep telefonu yazılımı vesilesiyle sosyal skorlama uygulamasının ilk uygulamasının yapılması, 

- Aşılama yoluyla nanoçipleme ve dijital kimlik uygulamasının başlatılmaya çalışılması,

- Sosyalizm Görünümlü Küresel Diktatörlük uygulaması için planlanan Tek Dünya Devleti projesi kapsamında "tek toplum" algısının yaratılması ve bu kavramın telkin edilmesi, ( Aslında çok güzel olan tek toplum ve birlik kavramlarının ardına gizlenilerek küresel kölelik sisteminin tesisine yönelik zihinsel şartlama yapılması )

- Minimalist ve paylaşımcı yaşam telkini, ( Bu kavramlarda olması gerekeni yansıtmakla birlikte küreselcilerin amacı toplumların imkanlarını ellerinden alıp yoksullaştırmaktır. Bu strateji için de "minimalizm" ve "paylaşımcılık" kavramlarının ardına gizlenilmektedir. )

- Çin'in her alanda ön plana çıkarılmasıyla bu ülkedeki yönetim tarzı olan sosyalizm görünümlü diktatörlük sisteminin aşamalı olarak iletişimi ve telkini yapılmaktadır.

Sonuçları daima Allahü Teala'nın belirlediği, O'nun izni olmadan hiçbir şeyin olamayacağı gerçeği ve insanların, samimiyetle inanmak koşuluyla, korkmamaları gerektiği ayetlerde defaatle bildirilmektedir.

6/59 - Ve ındehu mefatihul ğaybi la ya'lemüha illa hu ve ya'lemü ma fil berri vel bahr ve ma teskutu min verakatin illa ya'lemüha ve la habbetin fı zulümatil erdı ve la ratbin ve la yabisin illa fı kitabin mübın
( Ve gaybın anahtarları O’nun indindedir. Onları O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde ne varsa bilir. Yaprak düşmez ki O onu bilmesin. Toprağın karanlıklarında ne bir tohum tanesi, ne yaş, ne de kuru bir şey yoktur ki apaçık kitabın içinde olmasın. )

22/41 - Ellezine in mekkennahüm fil erdı ekamus salate ve atevüz zekate ve emeru bil ma'rufi ve nehev anil münker ve lillahi akıbetül ümur
( Onlar ki, eğer onları yerde imkan vererek muktedir kılsak duaya kalkarlar, zekat verirler, iyiliği emrederler ve kötülükten menederler. İşlerin sonu, sonucu Allah içindir. )

2/112 - Bela men esleme vechehu lillahi ve hüve muhsinün fe lehu ecruhu inde rabbihı ve la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun
( Bilakis. Kim yüzünü Allah’a teslim ederse ve o iyilik yapan olursa böylece Rab’binin indinde ödülü onadır ve üzerlerine korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler. )






İnsan ve İnisiasyon

"İnisiasyon" kelimesi spiritüalizmde bir varlığın ruhsal tekâmülü için ruhsal enerji aktarımı yoluyla, kontrollü ve disiplinli bir şekilde sınavlara, uygulamalara ve eğitime tabi tutulması süreci olarak tanımlanmaktadır. 

Esas itibarıyla Allahü Teala'nın insanı yaratmasındaki amacı tanımlayan bu kavram özellikle okült ezoterik cemiyetlere yeni dahil olan kimselere ilişkin kullanılmaktadır. Ayrıca batı dillerindeki "Initiate / Initiation" kelimeleri sırasıyla "Başlayan / Başlatma" anlamlarını içermektedir. Bu kavram cemiyet terminolojisinde "Bir üyenin cemiyete yeni dahil olması, başlaması" anlamını taşımaktadır. 

"Initiation" kelimesinin kökeni Latince'deki "Initiatus" ( Başlama, Kaynaklanma ) kelimesine dayanmakta olup, kelime ayrışımı şöyledir.

Init* ( Baş, İlk ) + iate ( -mak ) + ion ( -ma ) 

"Init" kelimesinin ise "In" ( İç ) köküne sahip olması dolayısıyla "Initiation" kelimesinin oluşumunun "In ( İç ) + itia ( Getirmek ) + tion ( -me )" ( İçe getirme, İçe alma, İçe kabul ) şeklinde olması kuvvetle muhtemeldir. Zira "İnisiasyon" kelimesi, bir cemiyete dahil olma, cemiyetin içine getirilme suretiyle başlama anlamını taşımaktadır. ( "In" köklü bir başka kelime örneği de "Intime" ( İçten, Samimi ) kelimesidir. ( In+time )

Esas itibarıyla "In" kökündeki kilit harf "N" harfidir. Zira etimolojik analizlerde ünsüz harfler baz alınmaktadır. İngilizce'deki "ONe", Fransızca'daki "UN", Almanca'daki "EiN" kelimeleri "Bir" anlamına gelmekte olup, ortak "N" harfine bağlı olarak yine "İlk, Baş, Başlangıç" anlamı tezahür etmektedir.

Dolayısıyla kök kelime "İnit" olup bu kelime "İnis / İns" olarak telaffuz edilmektedir. "İnsan" kelimesinin anlamı ve kök ayrışımı dikkate alındığında "Init" köküyle aynı olduğu görülmektedir.  

İns ( Baş, İlk ) + an** ( gibi olan ) 

** Örnek : Itali+an ( İtalya gibi olan), Cem+an ( Topluca, Toplu gibi olan ), Şeyt+an ( Helak eden, Mahveden, Yakan )

Arapça'daki "İnsiyak" kelimesi de "Ruh tesiriyle sevk ve idare olunma, yönlendirilme" anlamına gelmektedir.

"İnsan" kademesi, bir ruhun, madde alemi olan kainattaki süptil temsilcisi olan Öz Varlık kanalıyla sürdürmekte olduğu idraki tekâmül sürecindeki en önemli başlangıç aşamasıdır. Zira insan kademesinin altındaki varlıklar ( hayvan, bitki ) yarı idrakli veya idraksiz varlık kategorisindedirler. Bu varlıklar yoğun olarak doğrudan üniteden ( kaynaktan ) iletilen asli tesirler ile devinmekte olup, minimum ruh tesiri altındadırlar. Asli tesirler "İçgüdü" olarak tanımlanan programlama yazılımı olarak tanımlanabilir. Zira ruh halen, bu varlık formlarına iletilen asli tesirleri deneyimleyerek maddeyi doğrudan tesirleme ve yönlendirme yetisi konusunda temel eğitimini sürdürmektedir. 

Ancak "İnsan" kademesine yükselmiş bir varlık artık daha yoğun olarak ruh tesiri altındadır. Allahü Teala'nın ruhundan üflemesi vesilesiyle süreci başlayan varlığa da bu nedenle "İnsan" ( Başlayan / Başlatılan ) kelimesi atfedilmiştir. 

Kur'an'da "İns", "İnsan" ve "İnsiyya" kelimelerinin yer aldığı görülnektedir. 

6/112 - Ve kezalike cealna li külli nebiyyin adüvven şeyatınel İNSİ vel cinni ...... ( Ve her haberci için İNSAN ve cin şeytanlarını işte böyle düşman kıldık. ...... ) 

12/5 - Kale ya büneyye la taksus rü'yake ala ıhvetike fe yekıdu leke keyda inneş şeytane lil İNSANİ adüvvün mübın ( "Ey oğlum, rüyanı kardeşlerine anlatma. Yoksa sana hile yapıp tuzak kurarlar. Kesinlikle şeytan, İNSAN için apaçık düşmandır." dedi. ) 

19/26 - Fe külı veşrabı ve karrı ayna fe imma terayinne minel beşeri ehaden fe kulı innı nezertü lir rahmani savmen fe len ükellimel yevme İNSİYYA ( Ye ve iç, gözün aydınlansın. Eğer insanlardan birini görürsen de ki: "Kesinlikle ben Rahman için oruç adadım. Bugün İNSANla konuşmayacağım." )