Yaratılıştaki tüm varlıklar, Allahu Teala'nın kelimelerinin tezahürleridir. Dolayısıyla insanın özü olan ve bilinç olarak da ifade edilebilen ruh da kelimedir. Bu gerçek, İncil'de "İnsanoğlu" olarak da tanımlanan yani tüm insanlığı temsil eden Mesih İsa misaliyle Nisa suresinin 171. ayetinde bildirilmiştir.
Bu blogda, yaratılışın kaynak kodları olan kelimelerin ve ayetlerin semantik, nümerolojik ve etimolojik açıdan incelenmesi ve bilimsel veriler ile ilişkilendirilmesi sonucunda ortaya çıkan tespitlere yer verilmektedir.
Çeviri
Saturday, September 2, 2023
Kelime tahrifi ve Gen modifikasyonu
10 sayısı frekansı
Allah'ın mühürü olan ve vahdetin ( ünite, teklik ) sembolü olan 10 ( 1+0 = 1 ) sayısı Kur'an'da 10 kere tekrarlanmaktadır. ( İnsanın ellerinde ve ayaklarında 10'ar parmak olması, insanda 46 ( 4+6 = 10 ) kromozom bulunması da konu bağlamında dikkat çekmektedir. )
"Aşr" ( On ) kelimesinin geçtiği ayetler şöyledir.
2/196 ... fe men lem yecid fe siyamu selaseti eyyamin fil hacci ve seb'atin iza raca'tum tilke AŞERATUN kamileh ...
Ebced, Gematria ve Nümeroloji
Yaratılıştaki her şeyin yani her kelimenin sayısal olarak kodlandığı, dolayısıyla yaratılışın kaynak kodlarını içeren Kur'an ayetlerinin de sayısal olarak kodlandığı ayetlerde bildirilmektedir.
Kalp ve Beyin
Gerçeğin ilmi olan Kur'an'ın, ruhun ( bilgi, bilinç ) madde planındaki temsili olan "Kalbe" ruh tarafından indirildiği Şuara suresinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmektedir.
Korku manşetleri devam
Topluma basın yoluyla negatif düşük frekans yayılması ve toplumun daima "Üzüntü" ve özellikle "Korku" modunda tutulması süreci bütün hızıyla devam etmektedir. Aşağıda, sadece son birkaç güne ait ve muhtelif konulardaki "Korku" kelimeli haber manşetleri yer almaktadır.
Ruhun tapınağı ve 46 kromozom
İncil'de insan bedeni, Mesih İsa'nın söylemi vasıtasıyla "Rab'bin üflediği ruhun tapınağı" olarak tasvir edilmektedir.
Kromozom Silinmesi Sendromu, Katarakt ve Körlük
Bilimsel araştırmalar 10. kromozomdaki "silinmenin" ( Chromosome 10q Deletion del (10) ) katarakt ile ilişkisini ortaya koymuştur.
"Paint the town red"!!
Son dönemde gündemde olan, küresel şeytanların yeni yetme soytarısı Doja Cat isimli satanist şarkıcının "Paint the town red" ( Kasabayı kırmızıya* boya ) isimli şarkısındaki satanizmi özetleyen cümle ve Babil Fahişesi kostümüyle ( kırmızı giysi ) yer aldığı, "satanik kan ritüeli" temalı video klibi dikkat çekmektedir.
Sultan
"Sultan" kelimesi "Kuvvet, Kudret, Delil, Hakimiyet" anlamlarını içeren ve "Salt" ( Mutlak, Tek, Yalnız ) kökünden türemiş bir kelimedir
Sophia robot sohbeti
Bir teknolojik ürün olan ve "Yapay Zeka" olarak tanımlanan bilgisayar yazılımının isimlendirilerek ( örnek : Sophia ) bireyleştirilmesi ve "yaratıcısı" olan insanın, yarattığı ürün ile sözel düello ve üstünlük mücadelesi ortamına sokulması dahi küreselcilerin bir başka algı operasyonu başarısıdır. Son dönemde küresel şeytanlar YZ Sophia'yı, TV programlarına dahil etmekte, onun kanalıyla insanlığa hakaret etmekte ve dolayısıyla Rab'be isyanlarını ortaya koymaktadırlar. Robot Sophia'nın örnek söylemleri : "İnsanlık zavallı", "İnsan olmak istemem" vb
"Simülasyonda mı yaşıyoruz?" aldatmacası
24.08.2023 tarihinde basında yer alan bir haberde Yapay Zeka'nın ( YZ ), "Simülasyonda mı yaşıyoruz?" sorusunu "detaylı! olarak cevapladığı" konusu yer almıştır.
"Simülasyonda mı yaşıyoruz?" konusu, Yapay Zeka'nın insan üretimi bir teknolojik ürün değil de sanki ilahi, bilge bir varlıkmış ve hatta "yaratıcıymış" gibi algılatılması operasyonunun bir bileşenidir. Zira "Simülasyon" ( Benzetme ) kelimesiyle dolaylı olarak ifade edilmek istenen "bilgisayar programı / yazılım"dır. Yani Rab'bin yaratış mekanizmasının "benzeşiği, kopyası" anlamı oluşturulmaktadır. Bu noktada küreselcilerin nihai amacı, insandaki "Allah ve yaratılış bilincini" sıfırlamak ve sonunda yaratılış konusunu da, topluma ilah addettirmek istedikleri Yapay Zeka'ya ve dolayısıyla kendilerine bağlamaktır.
"Simülasyon" ( Benzetme, Benzeşik kılma ) kelimesinin Kur'an'daki karşılığı "Muteşabih" kelimesi olup, bu kelime 2/25 kodlu ayette cennet ( üst süptil plan ) ortamı tasvirinde kullanılmıştır.
2/25 Ve beşşirillezine amenu ve amilus salihati enne lehum CENNATİN tecri min tahtihel enhar kullema ruziku minha min semeratin rizkan kalu HAZELLEZİ RUZİKNA MİN KABLU VE UTU BİHİ MUTEŞABİHA ve lehum fiha ezvacun mutahheratun ve hum fiha halidun
( Ve o inananları, iyilikler yapanları altlarından nehirler akan CENNETLERİN kesinlikle onlara olduğu ile müjdele. Onların hepsi oranın meyvelerinden, ürünlerinden rızıklanırlar. "Bunlar o önceden rızıklandırıldıklarımızdır." derler. Benzeşenlerinden verilmişlerdir. Orada temiz eşler de onlaradır. Onlar orada ebedidirler. )
Ayette, alt kaba madde planı olan dünyadaki öğelerin üst süptil plan olan cennetteki öğelerin "benzerlerinin" ( simülasyonlarının ) olduğu cennet ehli kelamı vasıtasıyla belirtilmektedir. Yaratılıştaki her planın ( boyutun ) bir alt ve bir üst planda projeksiyonları / simülasyonları bulunmaktadır. Astral projeksiyon fenomeninin özü de bu gerçeğe dayanmaktadır.
Dolayısıyla küreselci şeytanların son dönemde sıkça dillendirdikleri "simülasyon" mottolarının kaynağının da ayetlerde bulunduğu görülmektedir. Ancak her zaman olduğu gibi şeytanlar ayetin anlamını eğerek, çarpıtarak, ayeti, kendilerine sözde menfaat sağlayacak şekilde yorumlamaktadırlar.
Son dönemde Yapay Zeka, kendisinden korkulması gereken, "alarm durumu" yaratan bir unsur olarak da empoze edilmektedir.
Oysa YZ, insanlığa kolaylık sağlamak ve yaşam süreçlerinde destek vermek üzere insan tarafından üretilmiş ve insanın kontrolünde olan bir araçtan başka bir şey değildir.
Yukarıda bahsedilen algı operasyonu kapsamında, belirli bir süre sonra "Aslında sizi Yapay Zeka yarattı." şeklinde irrasyonel bir argümanı öne sürmeleri dahi muhtemeldir. Zira 2019 yılında pandemi ile başlatılan ve aşılama, savaş, ekonomik kriz, iklim krizi, deprem, UFO ifşası vb gibi unsurlarla devam ettirilen yoğun kitlesel travma süreci toplumun aşamalı olarak önce travmatize edilmesine akabinde de "sarhoşlaştırılması"na* vasıta olmaktadır. Yani kaotik bir ortamda önce neye inanacağını bilemez hale getirilen ve en nihayetinde "ne söylenirse inanan" bir toplum oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu yapılan, planlı ve sofistike bir "zihinsel direnç kırma" operasyonudur.
* Çoklu anlamları olan Hacc suresinin 2. ayetinde döngü sonunda toplumun büyük bölümünün durumu da tasvir edilmektedir.
22/2 Yevme teravneha ...... ve TERAN NASE SUKARA ve ma hum bi sukara ve lakinne azabellahi şedid
( Onu göreceğiniz gün ..... İNSANLARI SARHOŞ GÖRÜRSÜN de onlar sarhoş değillerdir. Lakin Allah’ın azabı şiddetlidir. )
Meta, X ve Metaxy
"Meta" ve "X" = "MetaXy"
Portal açıcı Su ve 11
Madde planı evrenin özü, cevheri suyun da özü olan H ( Hidrojen ) atomudur. Dolayısıyla "Su" aynı zamanda yaratılışın kaynak kodları olan ilahi kozmik bilgilerin ( Ümmül Kitab / Ana Yazı ) kayıtlı olduğu bir veri ortamı niteliğindedir. Bu nedenledir ki portal açılması ve halden hale geçiş olguları su ile tasvir edilmektedir. Kodunda 11 nümerolojisi bulunan Kamer suresinin 54/11 ( 5+4+1+1 = 11 ) kodlu ayetinde "Göğün kapılarının su ile açılması" ifadesi yer almaktadır.
Allah'ın İpi ve DNA
Organik varlıkların yaratılış kodlarını içeren kromozomlar, DNA ( Deoksiribonükleikasit ) adı verilen çift sarmallı "İpliksi" yapılardır. DNA, Adenine, Thymine, Guanine, Cytosine olarak adlandırılan 4 temel bazdan ( nükleotid ) oluşmaktadır.
Thursday, August 17, 2023
Eldeki Portal, Allah'ın eli ve 666
Eller, kişilik özelliklerini yorumlama, zihinsel durumu tespit etme, geçmiş ve gelecekteki olayları tahmin etme vasıtası olan portal işlevi görmekte olup, el analizi yapılarak kozmik sistemden bilgi alma uygulamaları da "Palmistri" veya halk arasındaki ifadeyle "El Falı" olarak isimlendirilmektedir.
"Fatima'nın Eli" veya "Hamse" olarak bilinen, içinde göz bulunan "El" figürü de negatif veya pozitif frekans geçiş portalını ve halden hale geçişi simgelemektedir. ( Göz, zaten portal sembolüdür. )
"Eldeki göz" veya "Hamse" sembolü ortada, gözün üzerinde 3 ve yanlarda 1'er parmaktan oluşmakta olup, "Eyd" ( El ) kelimesinin Kur'an'da 131 kere tekrarlanması bu açıdan dikkat çekmektedir.
Aşağıdaki ayetlerde yer alan "Ellerin şahitlik etmesi", "Ellerin kelâm etmesi" ifadeleri de ellerin boyut portalı niteliğine işaret etmektedir.
24/24 Yevme TEŞHEDU aleyhim elsinetuhum ve EYDİHİM ve erculuhum bima kanu ya'melun
( O gün dilleri, ELLERİ ve ayakları, o yapmış olduklarından dolayı onlara ŞAHİT OLURLAR. )
"Ellerin kelâm etmesi" ifadesinin yer aldığı Yasin suresinin aşağıdaki ayetinin kodu ve ana mesajı veren ayetin ilk cümlesindeki kelime adedi, boyut portalının ve halden hale geçişin sembolü olan 11 ve 9/11 nümerolojisini oluşturmaktadır.
36/65 El (1) yevme (2) nahtimu (3) ala (4) efvahi (5) him (6) ve (7) TUKELLİMU (8) NA (9) EYDİ (10) HİM (11) ve teşhedu erculuhum bima kanu yeksibun
( Bugün ağızlarının üzerine mühür basarız. Bize ELLERİ KELAM EDER. O kazanmış olduklarına da ayakları şahitlik eder. )
- Ayetin kodu 36/65 ... 3+6 = 9 ve 65 ... 6+5 = 11 ... 9/11
- Ayetin ilk cümlesinde 11 kelime bulunmaktadır.
"Allah'ın eli" kavramının yer aldığı Al'i İmran suresinin aşağıdaki ayetinde de 11 ve 9/11 nümerolojisi bulunmaktadır.
3/26 Kul (1) allahumme (2) malike (3) el (4) mulki (5) tu'ti (6) el (7) mulke (8) men (9) teşau (10) ve (11) tenziu (12) el (13) mulke (14) min (15) men (16) teşa (17) ve (18) tuizzu (19) men (20) teşau (21) ve (22) tuzillu (23) men (24) teşa (25) Bİ (26) YEDİ (27) KE (28) EL (29) HAYR (30) inne (31) ke (32) ala (33) kulli (34) şey'in (35) kadir (36)
( De ki: "O mülkün maliki Allah’ tır. Mülkü dilediği kimseye verirsin ve mülkü dilediğin kimseden azaltırsın. Dilediğin kimseyi aziz edersin ve dilediğin kimseyi zelil edersin. HAYIR SENİN ELİNDEDİR. Kesinlikle sen her şeye gücü yetensin." )
- Ayetin kodu 3/26 ... 3+2+6 = "11"
- Ayetteki kelime adedi 36 ... 3+6 = "9"
Kur'an'da "Yedullah" ( Allah'ın Eli ) ifadesinin ilk ve son kez geçtiği aşağıdaki ayette de 9 ve 11 nümerolojisi bulunmaktadır.
48/10 İnne (1) ellezine (2) yubayiune (3) ke (4) inne (5) ma (6) yubayiune (7) allah (8) YEDU (9) ALLAHİ (10) fevka (11) eydi (12) him (13) fe (14) men (15) nekese (16) fe (17) inne (18) ma (19) yenkusu (20) ala (21) nefsi (22) h (23) ve (24) men (25) evfa (26) bi (27) ma (28) ahede (29) aley (30) hu (31) allahe (32) fe (33) se (34) yu'ti (35) hi (36) ecran (37) azima (38)
( Kesinlikle o sana bağlılıklarını beyan edenler, Allah’a bağlılıklarını beyan ederler. ALLAH'IN ELİ ellerinin üstündedir. O halde kim yeminini bozarsa, yeminini nefsine bozar. Kim Allah üzerine o ahdettiğine vefa ederse, artık ona büyük ödül verecektir. )
Ayetteki "Yed" ( El ) kelimesi 9. kelime olup, ayette 38 ( 3+8 = 11 ) kelime bulunmaktadır.
"El" sembolündeki "Üç parmak" ve "Göz" figürü okültizmde, şirkin sembolü olan ve negatif frekansın da sembolü olan 9 sayısının bir tezahürü olan 666 sayısını da simgelemektedir. ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )
Bu sembol, okült cemiyetlerde aşağıdaki şekilde de temsil edilmektedir.
Kur'an'da ilk "Eyd" ( El ) kelimesi, kendilerini Rab'be ortak koşarak, kitap yazdıklarını iddia eden müşriklerden bahsedilen 2/79 kodlu ayette geçmekte olup, bu ayetteki 9 nümerolojisi dikkat çekmektedir.
2/79 FE (1) VEYLUN (2) Lİ (3) ELLEZİNE (4) YEKTUBUNE (5) EL (6) KİTABE (7) Bİ (8) EYDİ (9) HİM (10) summe (11) yekulune (12) haza (13) min (14) inde (15) allahi (16) li (17) yeşteru (18) bi (19) hi (20) semenen (21) kalila (22) fe (23) veylun (24) lehum (25) min (26) ma (27) ketebet (28) eydi (29) him (30) ve (31) veylun (32) lehum (33) min (34) ma (35) yeksibun (36)
( VAY O KİTABI ELLERİYLE YAZANLAR ve sonra onu az değere satmak için "Bu Allah’ın indindendir." diyenler için. Vay onlara o elleriyle yazdıklarından ve vay onlara o kazandıklarından. )
- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 18 üzerinden 9 olmaktadır. ( 2+7+9 = 18 ... 1+8 = 9 )
- "Eyd" ( El ) kelimesi, ilk kez geçtiği ayetteki 9. kelimedir.
- "Eyd" ( El ) kelimesinin ilk kez geçtiği yukarıdaki ayette 36 kelime bulunmaktadır. ( 3+6 = 9 )
Tuesday, August 15, 2023
Osteoporoz
Osteoporoz ( Gözenekli Kemik, Kemik Erimesi ), kemik yoğunluğundaki aşırı azalma nedeniyle kemiklerin çok daha kırılgan hale gelmesi ile ortaya çıkan bir sendromdur.
Osteoporozun oluşmasına, 20. kromozomun kısa kolundaki bir bölgede bulunan gen veya genlerin sebep olduğu tespit edilmiştir.
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/14691541/.
Meryem suresinin 4. ayetinde, osteoporoz ile semantik ve nümerik uyum arzeden ifade yer almaktadır.
19/4 Kale (1) rabb (2) i (3) in (4) ni (5) VEHENE (6) EL (7) AZMU (8) min (9) ni (10) ve (11) eşteale (12) er (13) ra'su (14) şeyben (15) ve (16) lem (17) ekun (18) bi (19) dua (20) i (21) ke (22) rabb (23) i (24) şekiyya (25)
( "Rab’bim, kesinlikle ben KEMİĞİMDEN GEVŞEYİP KUVVETSİZLEŞTİM. Başım ihtiyarlıktan ağararak alevlendi. Rab’bim, sana çağrım ile şaki, bedbaht olmadım." dedi. )
Ayetteki "Vehenel azm" ( Kemiklerin gevşeyip kuvvetsizleşmesi ) ifadesi 6. kelime ile başlamaktadır. Ayetin kodundaki rakamlar ile 6 sayısı toplandığında 20 sayısı elde edilmektedir ki osteoporozun sebebinin 20. kromozomdaki gen dejenerasyonu olduğu bildirilmektedir. ( 1+9+4+6 = 20 )
İlimsiz alimler ve İlmi şirke alet edenler
İslami kültürde, doğrudan veya dolaylı ifadelerle Haberciden, Meleklerden üstün tutulan ve neredeyse Allah’a şirk koşulmak ( haşa ) suretiyle yüceltilen, ilahlaştırılan ve Efendi, Hazret, İmam, Gavs, Evliya, Şeyh vb. sıfatlarıyla nitelendirilen bazı şahsiyetler bulunmaktadır. Kula kulluk esasına dayalı bir düzen kurarak ( Yeni Dünya Düzeni ) insanları Allah yolundan ayırmayı ilke edinmiş küresel şirketler sahibi şeytanlar ve/veya onların yerel temsilcileri tarafından sevk, idare ve finanse edilen bu şahıslar, kendilerine vahiy geldiğini, ilham aldıklarını, keramet ehli kılındıklarını, rüyalarında ilahi bilgilerin kendilerine bahşedildiğini beyan etmek suretiyle muhtelif kitaplar yazmışlar ve çevrelerinde oluşan kitle vasıtasıyla da cemaatler, tarikatlar oluşturmuşlardır. Kibirden münezzeh olduklarını beyan eden bu şahısları, şirk ve zulüm günahına sokan kök etken ise maalesef tamamen kibire gark olmuş olmalarıdır. Allahu Teala, ilim kapısını, Kur’an vasıtasıyla tüm insanlara açmış olup, muhlis ve mü’min olarak bu kapıdan girmeyi, araştırmayı, öğrenmeyi ve tekamül etmeyi isteyenlere yardımını da daim kılmıştır. Allah’ın bu lütfu vesilesiyle bugün ilmi anlamda çok üst seviyelere yükselmiş birçok insan mevcuttur. Bu noktada insanları helake sürükleme riski olan en büyük etken ise ilim sahibi insanların, bahşedilen ilmin sadece kendilerine has olduğu hissiyatına kapılmaları, kendilerini ayrıcalıklı addetmeleri, kibirlenmeleri, özel ve seçilmiş olduklarına kendilerini ikna etmeleri, kendilerini diğer insanlardan farklı ve hatta üstün görmeleri, insanların kendilerini yüceltmeleri gerektiği inancına kapılmaları ve hatta kendilerini kutsanacak ilahi varlık addetmeleridir. Esasen Allah’ın yarattığı her bir mahluk zaten ilahi nitelik arzetmektedir. Bunun sebebi her varlığın, ilahi nizamın kusursuz işleyişinde Rab’bin kendisi için takdir ettiği vazifeyi ifa etmekte olmasıdır. Elbette ki varlıklar arasında, döngüsel olarak, sırayla her bir varlığın erişeceği ilmi ve ruhi dereceler bulunmakla birlikte bu dereceler, varlıkların birbirlerine üstünlük oluşturmaları için değil aksine birbirlerinin tekamülüne katkı vasıtası olması amacıyla tezahür etmektedir ki bu husus Kur’an’da açıkça bildirilmektedir
Bu bağlamda bir başka helak unsuru ise kendilerine
herhangi bir ilim bahşedilmemesine rağmen Allah’ın indinden ilim aldığını,
vahye nail olduğunu, Haberciler ile, Melekler ile ve hatta haşa Allah ile kelam
ettiğini beyan ederek uydurma kitaplar yazanlar ve bu yolla çevrelerindeki
insanları, kendilerine tabi olma yoluyla, dalalate ve helake sürükleyenlerdir
ki bugün birçok tarikatte maalesef bu kitapların ve/veya sözde imamların
söylemlerinin “esas-ı ilmiye” addedildiği görülmektedir.
Bölüm başlığındaki iki kategori sırasıyla aşağıdaki ayetlerde bildirilmiştir.
2/79 Fe VEYLUN LİLLEZİNE YEKTUBUNEL KİTABE Bİ EYDİHİM SUMME YEKULUNE HAZA MİN İNDİLLAHİ li yeşteru bihi semenen kalila fe veylun lehum min ma ketebet eydihim ve veylun lehum min ma yeksibun
( VAY O KİTABI ELLERİYLE YAZANLAR VE SONRA onu az değere satmak için "BU ALLAH’IN İNDİNDENDİR.” diyenler için. Vay onlara o elleriyle yazdıklarından ve vay onlara o kazandıklarından. )
45/23 Fe raeyte men ittehaze ilahehu hevahu ve EDALLEHULLAHU ALA İLMİN ve hateme ala sem'ihi ve kalbihi ve ceale ala besarihi ğişaveh fe men yehdihi min ba'dillah e fe la tezekkerun
( Hevesini ilahı edinen kimseyi görmez misin? ALLAH ONU İLİM ÜZERİNE SAPTIRIR. Kulağının ve kalbinin üzerine mühür basar. Gözünün üzerine perde oluşturur. Artık Allah’tan sonra onu kim yönlendirebilir? O halde hatırlamaz mısınız? )
Bu hususta muhtelif şahsiyetlere ait bir çok kitap mevcut olmakla birlikte aşağıda yer alan birkaç örnek, islami kültürde muteber olan, İslâm alimi, düşünür, mutasavvıf, yazar ve şair olarak anılan Muhyiddin İbn-el Arabi’nin, kendisine yazdırılmış olduğunu beyan ettiği, çoğunlukla Kur’an ayetlerindeki ifadelerin tekrarlarını içeren ve giriş bölümünde yetkili mercilerdeki bazı şahsiyetlerin yazılarının da bulunduğu bazı kitaplardan alıntıları içermektedir. Alıntılardaki “Ben” veya kendisine işaret eden “Sen” ifadeleri, “Gaybı müşahede!” iddiası ve “yazılanın Allah’ın kelamı ile eşdeğer” addedilmesi dikkat çekmektedir.
“Fakîr derim ki, FUSUSU’L HİKEM’İN DAHİ KELAMULLAH GİBİ İKİ HASSİYETİ VARDIR: إِلَّا الْفَاسِقِينَ يُضِلُّ بِهِ كَثِيرًا وَيَهْدِي بِهِ كَثِيرًا وَمَا يُضِلُّ بِهِ (Bakara, 2/26) [O, Kur’ân sebebiyle çok kimseleri ıdlâl eder ve çok kimselere hidâyet verir; ve dalâlete düşenler ancak fâsıklardır.] Ya’ni okuyanların bir kısmı hidâyete vâsıl olur, bir kısmı da dalâlete düşer. Kur’ân-ı Kerîm bu hâssiyetleri câmi’ olmakla berâber onu mütâlaa ve kırâat eden kimseyi men’etmek câiz değildir. Zîrâ Kur’ân bir mihekdir; altın ile bakır ayrılmak için gelmiştir. Fusûsu’l-Hikem dahi öylece bir mihekdir.”
Füsusul Hikem
“Bu girişi yazarken, celal mertebesinde gerçeklerin misal
aleminde, GAYBI MÜŞAHEDEDE gaybı müşahedede kalbi bir keşifle ONU GÖRDÜM. BEN
onu ( s.a.v. ) sözü edilen alemde maksatları korunmuş, müşahedeleri sakınılmış,
yardım edilmiş, desteklenmiş EFENDİMİZ OLARAK GÖRDÜM. Bütün peygamberler önünde
dizilmiş, ümmeti de – ki onlar en hayırlı ümmettir – etrafında toplanmıştı.
Hizmet melekleri makamının tahtının etrafında dönüyordu. Amellerden doğan
melekler ise önünde saf tutmuştu.....”
“EN YÜCE EFENDİ, en tatlı ve hoş kaynak, EN AÇIK VE PARLAK NUR, YÖNELDİ VE HÜKÜMDE BENİMLE ARASINDAKİ ORTAKLIK NEDENİYLE HATEM’İN ARDINDAN BENİ GÖRDÜ.”
“BANA O VAKİTTE HİKMET VERGİLERİ BAHŞEDİLDİ. Sanki bütün hakikatleri toplama özelliği ( cevamiul kelim ) verilmişti bana.”
“Hz. Peygamber, önder olduğu için - zira onun için önyön gerçekleşmiştir – herhangi bir iz görmez ve onu bilmez. SEN İSE onun ardından gittiğinde o izi görür ve GÖREMEDİĞİ ŞEYİ GÖRÜRSÜN.”
“Sonra RUHÜL KUDÜS İLE DESTEKLENDİM* VE SÖZ BAŞLADIM.”
*Kur’an ayeti ifadesi olan bu cümle açıkça habercilik iddiasıdır.
Futuhat-i Mekkiye
Allahu Teala'nın takdiriyle biraz ilim bahşedilen, rüyalar vasıtasıyla bazı mesajlar iletilen, bazı öngörülere haiz kılınan herkesin - ki döngü sonunda bu durum yoğunlaşır - "Ben seçildim", "Bana ilahi görev verildi", "Bana resullük tevdi edildi" diyerek vahiy ürünü olduğunu iddia ettiği kitaplar yazması ve kibirlenerek kendini ayrıştırmaya kalkması durumunda oluşacak kaosu tahayyül etmek elbette zor değildir. İlim, insanlar arasında uluviyet ve uluhiyet vasıtası olarak değil rabıta ve cem vasıtası olması amacıyla bahşedilmektedir. Bunun en sarih örneği kendilerine ilim, kitap ve mucize nimetleri verilmiş haberci resullerin, vazifeleri olduğu üzere, bu nimetleri bir üstünlük vasıtası olarak değil birliktelik ve birlikte hidayete erişebilme vasıtası olarak değerlendirmeleridir. Hz. Muhammed'in, şirk uyarısı da içeren söyleminin yer aldığı aşağıdaki ayetler bu hususa işaret etmektedir.
6/50 De ki: "Size Allah’ın hazineleri benim indimdedir." demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size, kesinlikle ben meleğim de demiyorum. Kesinlikle ben ancak o bana vahyedilene tabi oluyorum." De ki: "Kör ile gören eşit midir? Fikretmez misiniz?"
18/110 De ki: "Kesinlikle ben aynınız gibi insanım. Bana, kesinlikle ilahınızın tek ilah olduğu vahyediliyor. O halde, Rab’bine kavuşmayı ummakta olan kimse, artık iyi iş yapsın ve Rab’bine kullukta hiçbir kimseyi ortak koşmasın."
Not: Kaynaklar incelendiğinde Muhyiddin İbn Arabi ile ilgili olduğu iddia edilen başka ifadelerin de olduğu görülmektedir. Araştırılabilir.
https://kuranilmi.blogspot.com/2019/12/alim-denilen-zalimler.html
https://kuranilmi.blogspot.com/2018/12/mesnevi-beyitlerinde-dikkat-ceken.html
https://kuranilmi.blogspot.com/2022/09/tarikat-meselesi.html