Çeviri

Monday, September 18, 2023

Firavun ailesi uzantısı küresel aileler

Kur'an'da "Cinn" kelimesinin ilk kez geçtiği ayette 7 nümerolojisi bulunmaktadır.

6/100 VE (1) CEALU (2) Lİ (3) ALLAHİ (4) ŞURAKAE (5) EL (6) CİNNE (7) ve (8) haleka (9) hum (10) ve (11) haraku (12) lehu (13) benine (14) ve (15) benatin (16) bi (17) ğayri (18) ilm (19) subhane (20) hu (21) ve (22) teala (23) an (24) ma (25) yesifun (26)

( VE ALLAH İÇİN CİNLERİ ORTAKLAR KILDILAR. Halbuki onları yarattı. İlimsizce O’na oğullar, kızlar uydurdular. O yücedir ve o vasfettiklerinin üzerindedir. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 7'dir  ( 6+1+0+0 = 7 )

- Ayetin, "Cinn" kelimesini içeren ilk cümlesinde 7 kelime bulunmaktadır.

- Ayetteki "Cinn" kelimesi 7. kelimedir.

Kur'an'da "Fir'avn" ( Firavun / Büyük ev / Önde gelen ev  ) kelimesinin ilk kez geçtiği ayette de 7 ve "İkili Yedi" nümerolojisi bulunmaktadır.

2/49 VE (1) İZ (2) NECCEYNA (3) KUM (4) MİN (5) ALİ (6) FİR'AVNE (7) yesumune (8) kum (9) sui (10) el (11) azabi (12) yuzebbihune (13) ebnae (14) kum (15) ve (16) yestahyune (17) nisae (18) kum (19) ve (20) fi (21) zalikum (22) belaun (23) min (24) rabbi (25) kum (26) azim (27)

( VE ZAMANINDA SİZİ, size azabın en kötüsünü değer gören, oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakan FİRAVUN AİLESİNDEN KURTARDIK. Bunda size Rab’binizden büyük sınav vardır. )

- Ayetin numarası 49 olup, bu sayı "İkili Yedi" tezahürüdür. ( 7x7 = 49 )

- Ayetin, "Fir'avn" kelimesini içeren ilk cümlesinde 7 kelime bulunmaktadır.

- Ayetteki "Fir'avn" kelimesi 7. kelimedir.

- "Fir'avn" veya "Firavun" kelimesi Latin karakterler itibarıyla 7 karakterden oluşmaktadır.

- "Ali fir'avn" ( Firavun ailesi ) ifadesi de Kur'an'da 7 kere tekrarlanmaktadır. ( 2/49, 7/130, 7/141, 8/54, 40/45, 40/46, 54/41 )

- Cinn suresinin 72. sure olması da "İkili Yedi" sembolizminin bir yansımasıdır. ( 72 ... 7 ve 2 )

Dünya, halen kendilerini "Blue blood" ( Mavi kan ) olarak niteleyen cin hibridi şeytanlardan oluşan aileler ( Illuminati ) tarafından tahakküm altında tutulmaktadır. Küresel şirketler sahibi bu aileler "Firavun ailesi"'nin yani firavun soyunun uzantısıdır. Illuminatinin her mecrada yoğun olarak antik Mısır sembolizmini ( piramit, tek göz ( Horus ) vb  ) kullanmasının sebebi de budur. Esasen "Firavun" kelimesi kendilerini Rab'be ortak koşan cin ve insan şeytanlarının genel isimlerinden biridir.

Dünya toplumunun büyük bölümünün Firavun ailesini yani şirketler sahibi cin şeytanı aileleri ilahlaştırıp, onları Rab'be şirk koşup, onlara kulluk etmekte oldukları da 34. sure olan Sebe suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir. ( 3+4 = 7 )

34/41 Kalu subhaneke ente veliyyuna min dunihim bel KANU YA'BUDUBEL CİNN ekseruhum bihim mu'minun

( "Sen yücesin. Sen onlardan başka dostumuzsun. Bilakis CİNLERE KULLUK ETMEKTEYDİLER. Onların çoğunluğu onlara inanmışlardı." derler. )

37/158 Ve CEALU BEYNEHU VE BEYNEL CİNNETİ NESABA ve lekad alimetil cinnetu innehum le muhdarun

( Ve O ( ALLAH ) VE CİNLER ARASINDA AKRABALIK OLUŞTURDULAR. Cinler kesinlikle onların hazırlananlar olacaklarını bilmişlerdi. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2021/09/firavun-kelimesi.html?m=1


 

Nefslerine zulmedenler

İçine ruhtan üflenmiş maddeyi ( beden ) yani maddenin ruhsal tesirler ile idrakli varlığa dönüşmüş halini ifade eden "Nefs" kelimesi ayetlerde "Kendi, Kendisi" anlamını da temsil etmektedir.

Nefsin kaba madde planı dünyadaki ismi İnsan'dır. Ve insanın her yaptığı iyiliğin veya kötülüğün esasen doğrudan kendisini etkilediği ayetlerde zikredilmektedir. Ayette de belirtildiği üzere, "insanların tek nefisten yaratılmış olması", "başkası, diğeri" diye bir kavramın olmadığını da teyid etmektedir. Dolayısıyla bir insanın bir başka insana karşı düşüncesi, tutumu ve davranışı esasen kendisine karşı olan düşüncesi, tutumu ve davranışı anlamına gelmektedir.

"Nefsine ( Kendisine ) zulmetmek" ifadesi Kur'an'da 17 kere tekrarlanmaktadır. Bu sayının nümerolojik değeri olan 8 ( 1+7 = 8 ) sayısının sonsuz döngünün sembolü olması, bir insanın bir başka insana karşı olumlu veya olumsuz her davranışının, 8 sayısı gibi, "dönüp dolaşıp" kendisini etkileyeceğinin delili niteliğindedir.

2/57 Ve zallelna aleykumul ğamame ve enzelna aleykumul menne ves selva kulu min tayyibati ma razaknakum ve MA ZALEMUNA VE LAKİN KANU ENFUSEHUM YAZLİMUN

( Ve bulutu üzerinize gölgeledik. Üzerinize helva ve bıldırcın indirdik. O sizi rızıklandırdıklarımızın temizlerinden yiyin. BİZE ZULMETMEDİLER VE LAKİN NEFİSLERİNE ZULMETMEKTEYDİLER. )

Kur'an'da "kendisine zulmetmek" kavramının ilk kez geçtiği ayetteki ilgili bölümün 8 kelimeden oluşması da dikkat çekmektedir.

... ma (1) zalemuna (2) ve (3) lakin (4) kanu (5) enfuse (6) hum (7) yazlimun (8)

( ... bize zulmetmediler ve lakin kendilerine zulmetmekteydiler  )

Al'i İmran suresinin aşağıdaki ayetinde, "yaptıkları zulmün aslında kendilerine zulüm" olduğunu idrak edip, mağfiret dileyenlerden ve bile bile bu yanlışı yapmaktan imtina edenlerden bahsedilmektedir. "Yanlışta bile bile ısrar" hususu, insanın nefsiyle olan büyük sınavının özeti niteliğindedir.

3/135 Vellezine iza fealu fahişeten ev zalemu enfusehum zekerullahe festağferu li zunubihim ve men yağfiruz zunube illellah ve lem yusirru ala ma fealu ve hum ya'lemun

( Ve onlar ahlaksızlık yaptıklarında veya nefislerine zulmettiklerinde Allah’ ı hatırlarlar da günahları için af isterler. Allah’ın haricinde günahları kim affeder? Ve onlar o yaptıklarında bile bile ısrar etmezler. )


"Felek"te yüzenler ve "Fulk" ile taşınanlar

Yasin suresinin aşağıdaki ayet grubunda göksel fenomenlerden (  Ay, Güneş, Gece, Gündüz ) ve bunların döngüsel niteliklerinden bahsedilmektedir.

36/37 Ve ayetun lehumul LEYL neslehu minhun NEHARA fe iza hum muzlimun

( Ve GECE onlara ayettir. Ondan GÜNDÜZÜ indiririz de o zaman onlar karanlığa dalarlar. )

36/38 Veş ŞEMSU TECRİ Lİ MUSTEKARRİN leha zalike takdirul azizil alim

( Ve GÜNEŞ, KENDİ DURAK YERİ İÇİN AKAR. İşte bu yüce bilenin ölçüsü, takdiridir. )

36/39 Vel KAMERA kaddernahu MENZİLE hatta ADE kel urcunil kadim

( Ve AY, ona DURAK MESAFELERİ ölçtük, takdir ettik. Nihayet kurumuş eski hurma dalı* gibi DÖNDÜ. )

* Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/04/ay-ve-hurma-dal.html

36/40 Leş SEMSU yembeğiy leha en tudrikel KAMERA ve lel LEYLU sabikun NEHAR ve KULLUN Fİ FELEKİN YESBEHUN 

( AYA erişip çatması GÜNEŞE yaraşmaz. Ve GECE GÜNDÜZÜ geçemez. HEPSİ DAİREDE YÜZERLER**. )

** Gök cisimlerinin yörüngelerindeki döngüsel hareketleri tasvir edilmektedir.

36/41 Ve ayetun lehum enna HAMELNA ZURRİYETEHUM FİL FULKİL meşhun

( Ve onlara ayettir ki onların SOYLARINI DOLU GEMİ İÇİNDE KESİNLİKLE BİZ TAŞIDIK  )

36/42 Ve HALAKNA lehum min MİSLİHİ MA YARKEBUN

( Ve onlara o BİNDİKLERİNİN AYNISINDAN YARATTIK. )

Ayet grubunda ortak FLK kökünden olan iki kelime, "Felek" ( Daire, Yörünge, Kapsayan Yer ) ve "Fulk" ( Gemi, Yararak ilerleyen ) kelimeleri yer almaktadır. Aynı kökten olan "Felke" kelimesi "Dolunay, Tam Daire" anlamlarına, "Falik" kelimesi ise "Yaran" anlamına gelmektedir. Ayrıca "İlm-i Felek" terimi Arapça'da "Astronomy" kelimesinin karşılığıdır. "Astronaut" kelimesi ise köken olarak "Yıldız Gemici" anlamına gelmektedir. ( Astro ( Yıldız ) + Naus ( Gemi ) )

Nuh'un gemisi tasviri

Her ayet gibi çoklu anlamları olan bu ayetteki "Fulk" ( Gemi ) kelimesinin göksel bir anlamı da olabilir. Zira ayette, özü göksel olan insan soyunun üst boyutlardan yere indirilmesi anlamına da işaret edilmekte olabilir. "Felek" kelimesinin çoğul hallerinin "Eflak" ve "Fulk" olması da bu noktada önem arzetmektedir.

Ayet grubunun son ayetinde yer alan "Bindiklerinin aynısından yarattık" ifadesi, varlıkların farklı boyutlardaki projeksiyonlarının mevcudiyeti fenomenine işaret etmekte gibidir. Bir başka deyişle "göksel olanın yersel projeksiyonuna, yersel temsiline" işaret ediliyor olabilir.

Sunday, September 17, 2023

Stonehenge

"Stonehenge" ( Stone ( Taş ) + Henge ( Asılı ) = Asılı Taşlar ), İngiltere'nin Wiltshire sehrindeki Salisbury Düzlüğü'nde bulunan, sarsen taşı ve mavi taştan oluşturulmuş antik monolit ( dikili taş ) çemberinin ismidir.

Bir ritüel alanı veya tapınak olduğu düşünülen Stonehenge'in mimari krokisi, Göbeklitepe'deki monolitlerin bulunduğu dairesel alanlarla uyum arzetmektedir. Gözün anatomik yapısını andıran krokiler boyut portalını da simgelemekte gibidirler.

Stonehenge krokisi

Göbeklitepe krokisi

Gözün anatomik yapısı

Bugün ( 17.09.2023 ) basında, Bizans döneminden kalma altın yazmalı bir Tevrat'ın bulunduğu bildirilmiştir. Üzerinde, boyutlar arası geçişin sembolü olan Davut Yıldızı figürü bulunan Tevrat'ın şekli, Stonehenge ve Göbeklitepe'deki monolit alanlarının krokisiyle uyum arzetmektedir. ( Bu ekstra bilgiye, haberin tarihiyle bu bölümün yazılma tarihinin aynı olması nedeniyle yer verilmiştir. )


Üzerinde Davut Yıldızı bulunan altın yazmalı Tevrat ( 17.09.2023 )

Stonehenge'i oluşturan toplam 85 adet sarsen taşı monolitin, adetsel konumları aşağıdaki krokide görülmektedir.

Dış çemberde 30 ( Ayları simgeliyor olabilir. )

İç çemberde 30

Ters U formunda ilk sıra 10 ( 2 monolitten oluşan 5 grup )

Ters U formunda ikinci sıra 15 ( 3 monolitten oluşan 5 grup )

Toplam 85 monolit ( Ortada ise ek olarak 1 adet yatay altar ( sunak ) taşı görülmektedir. )

Kur'an'daki 85. surenin isminin "Buruc" ( Burçlar ) olması, Stonehenge'in de Göbeklitepe gibi yıldızlar ile ilişkili olduğunun bir delili olabilir. Zira "Burc" kelimesi "Kale duvarına yapılmış kule, Uzun taş sütun" veya "Zodiactaki 12 yıldızdan her biri" anlamına gelmektedir. ( Göbeklitepe'deki sütunların üzerinde burç sembolleri de yer almaktadır. )

Buruc ( Burçlar ) suresinin ilk ( 85/1 ) ayetinde "Gökteki burçlar"a işaret edilmektedir. ( 85 ve 1 sayıları, yukarıda değinilen Stonehenge'deki monolit adetleriyle uyumludur  )

85/1 Ves semai zatil buruc

( Ve burçlar sahibi gök, )

Mearic suresinin aşağıdaki ayetinde "Nusub" ( Dikilitaşlar ) kelimesinin, "halden hale geçiş" ve "boyut portalından geçiş" kavramlarıyla ilintili olarak kullanıldığı görülmektedir. Zira ayetteki "mezardan çıkmak" ve "dikilitaşlara gönderilmek" ifadeleri anılan kavramları temsil etmekte gibidirler. Ayetteki "Nusub" kelimesinin 11  kelime olması ve ayetin kodunda "İkili Yedi" nümerolojisi ( 70 ... 7 ve 43 ... 7 ) bulunması da konu ile uyum arzetmektedir. Ayrıca ayette 12 kelime bulunması, birer dikilitaş kümesi olan Stonehenge ve Göbeklitepe'nin 12 burçla ilintisini destekler niteliktedir.

70/43 Yevme (1) yahrucune (2) min (3) el (4) ecdasi (5) sira'an (6) ke (7) enne (8) hum (9) ila (10) NUSUBİN (11) yufidun (12) 

( O gün, sanki onlar kesinlikle DİKİLİTAŞLARA gönderiliyorlarmış gibi mezarlarından hızlıca çıkarlar. )

Bakara suresinin 60. ayetindeki "Asa ile vurulan taştan oniki pınar fışkırması" ifadesi de "Taş" ve "Pınar" ve "Oniki" kelimeleri itibarıyla "portal açılışının" ve "burçların" temsili niteliğindedir. ( Ayetin çoklu anlamları olduğu elbette hatırlanmalıdır. Zira "Oniki pınar"ın "Oniki soy / Oniki kabile" vb. gibi anlamları da mevcuttur. )

2/60 Ve izisteska musa li kavmihi fe kulnadrib bi asakel HACER fenfecerat minhuSNETA AŞRATE AYNA kad alime kulli unasin meşrabehum kulu veşrabu min rizkillahi ve la ta'sev fil erdi mufsidin

( Ve zamanında Musa kavmi için su istedi de "Asan ile TAŞA vur." dedik. Böylece ondan ONİKİ PINAR fışkırıp aktı. Tüm insanlar içecekleri yeri bildiler. Allah'ın rızıklarından yiyin ve için. Yerde bozgun yaparak asileşmeyin.  )

Stonehenge çemberinin içinde yer alan 2 adet ters U formundaki sütun dizisi Göbeklitepe'deki T formundaki monolitlerin üzerindeki yatay U figürleriyle de uyum arzetmektedir. 

Benzer figürler Avustralya aborijinlerinde de görülmüştür. Ters U formunun hiyeroglif yazısında 10 sayısını simgelemesi de dikkat çekmektedir. Bilindiği üzere, nümerolojik değeri 1 olan 10 sayısı Rab'bin tekliğini simgeleyen mühür niteliğindeki sayıdır.


"Heel Stone" ise Stonehenge alanının girişinde, ana yolun üstünde bulunan sarsen taşından bir monolittir. Bu monolit ağzı, burnu, gözleri belirgin uzun bir kafaya benzemektedir.



Ayrıca bkz.



Saturday, September 16, 2023

Tuhaf bir moda Dövme

"Dövme" olarak tercüme edilen "Tattoo" kelimesi "Tap" ( Musluk ) ve "Toe" ( Kapatmak ) kök kelimelerinden oluşan ve "Musluğu kapatmak" anlamına gelen bir kelimedir. Bu anlam, ciltteki gözeneklerin koyu renk boya ile kapatılması işlemi olan "Dövme" işlemini tasvir etmektedir.

Dövme işleminin kayıtlı tarihi milattan önce 3370 yılına dayanmaktadır.

Esasen Rab'bin yaratışının değiştirilmesi eylemi olan "Dövme" uygulamalarının son dönemde oldukça yaygınlaştığı ve aşırılaştığı görülmektedir. Kolu, gögsü, sırtı, kafayı ve hatta tüm vücudu kaplayan dövmeler, şeytanların sinsi "moda algısı operasyonuyla" artık neredeyse sıradan hale gelmiştir. Diğer bir deyişle şeytanların, "çirkin olanı güzel algılatma" operasyonu başarıya ulaşmıştır. Dövme işlemi batinen insan bedeninin, koyu renkli sürüngen bedenine bemzetilmesi eylemidir.

Kutsal kitaplarda bedenin, ruhun tapınağı ve Rab'bin emaneti olduğu bildirilmekte, bedene zarar verilmemesi öğütlenmektedir.

3-Leviticus-19-28 Ölüler için bedeninizi yaralamayacak, dövme yaptırmayacaksınız. RAB benim. 

5-Deuteronomy-14-1 "Siz Tanrınız RAB'bin çocuklarısınız. Ölülere ağıt yakmak için bedenlerinizi yaralamayacaksınız. İki kaş arasındaki tüyleri almayacaksınız. 

24-Jeremiah-47-5 Gazze yastan saçını yolacak, Aşkelon susturulacak. Ey ovada sağ kalanlar, Ne zamana dek bedenlerinizi yaralayacaksınız? 

43-John-2-21 Ama İsa'nın sözünü ettiği tapınak kendi bedeniydi. 

46-1 Corinthians-6-19 Bedeninizin, Tanrı'dan aldığınız ve içinizdeki Kutsal Ruh'un tapınağı olduğunu bilmiyor musunuz? Kendinize ait değilsiniz. 

Esasen cerrahi bir işlem olan yani "vücudun kesilmesi" işlemi olan dövmenin sağlığa zararlı olduğu tıbbi yetkililerce de ifade edilmektedir. Dövmenin yaratacağı sağlık risklerinin başlıcaları şöyle sıralanmaktadır.

1- Egzama

2- Cilt yanığı

3- Deri hastalıkları 

4- Vasküler hastalıklar

5- Enjekte edilen maddeye bağlı alerjik reaksiyonlar

6- Cilt kanseri 

7- Deri sertleşmesi

8- Kan yoluyla hastalık bulaşma

9- İç organların zarar görmesi

10- Genital Herpes ve Tetanoz

11- Enfeksiyon

12- Vücut ve deri bütünlüğünün bozulması

Kur'an'da yer almayan fizyolojik sünnet de vücut bütünlüğünü bozan ve Allah'ın yaratışını değiştirme niteliğinde olan bir uygulamadır. "Âdet, Gelenek" anlamına gelen "Sünnet"in esasen bedensel degil ruhsal bir kavram olduğu İncil ayetlerinde bildirilmektedir.

45-Romans-2-27 Sen Kutsal Yazılar'a ve sünnete sahip olduğun halde Yasa'yı çiğnersen, bedence sünnetli olmayan ama Yasa'ya uyan kişi seni yargılamayacak mı? 

45-Romans-2-29 Ancak içten Yahudi olan Yahudi'dir. Sünnet de yürekle ilgilidir; yazılı yasanın değil, Ruh'un işidir. İçten Yahudi olan kişi, insanların değil, Tanrı'nın övgüsünü kazanır. 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2016/08/sunnet.html?m=1

Dövme işlemi, 4/119 kodlu ayette çok anlamlı olarak yer alan ve şeytan telkiniyle Allah'ın yaratışının değiştirilmesi işlemi olan "hayvanların kulaklarının kesilmesi" eylemiyle eşdeğerdir. 

Tzitzit, Zulef ve 613 Emir

"Tzitzit" (צִיצִית) ( Püsküller, Saçaklar ), Tevrat'taki "Sayılar" isimli surenin aşağıdaki ayetleri uyarınca ve ritüellerde kullanılmak üzere Yahudiler tarafından hazırlanan özel olarak düğümlenmiş püsküllerdir. Tzitzit genellikle talit gadolün dört köşesine tutturularak kullanılır. 

4-Numbers-15-37 RAB Musa'ya şöyle dedi: 

4-Numbers-15-38 "İsrail halkına de ki, 'Kuşaklar boyunca GİYSİNİZİN DÖRT YANINA PÜSKÜL dikeceksiniz. Her PÜSKÜLÜN üzerine lacivert bir kordon koyacaksınız. 

4-Numbers-15-39 Öyle ki, PÜSKÜLLERİ gördükçe RAB'bin buyruklarını anımsayasınız. Böylelikle RAB'bin buyruklarına uyacak, yüreğinizin, gözünüzün istekleri ardınca gitmeyecek, hainlik etmeyeceksiniz. 

4-Numbers-15-40 Ta ki, bütün buyruklarımı anımsayıp tutasınız ve Tanrınız için kutsal olasınız. 

"Tzitzit" (צִיצִית) kelimesinin gematria ( İbrani ebcedi ) değeri 600 olmaktadır. Bir Tzizit'te 5 düğüm ve 8 iplik bulunmaktadır. Mistik nümerolojiye göre bu kombinasyon, Tevrat'ta yer aldığı kabul edilen "613 Mitzvot" ( 613 Emir ) kavramındaki emir sayısını ( 600+5+8 = 613 ) vermektedir. Bu sayı, sefaradi yahudisi olan Rambam ( Rabbi Musa bin Meymūn ) tarafından yapılan bir çalışmayla belirlenmiş ve genel kabul görmüştür. 

https://www.jmu.edu/dukehallgallery/exhibitions-past-2018-2019/the-613-mitzvot.shtml

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/613_Mitsvot

Nümerolojik değeri 10 ( 6+1+3 = 10 ) olan 613 sayısı, Tevrat'taki "10 Emir" ve Kur'an'daki 10 sayısı vurgularıyla da nümerolojik açıdan uyum arzetmektedir.



Tzitzit örnekleri
Tzitzit ( Püskül ) yapısı

"Püskül, Saçak" kelimesi Kur'an'da sadece Hud suresinin aşağıdaki ayetinde geçmektedir. Ayetteki sembolik ve nümerolojik yapı "Tzitzit" ile ilgili sayılarla ( 4 yan, 5 düğüm, 8 iplik, Tzitzit'in gematria değeri olan 600 sayısı ) uyum arzetmektedir. 

11/114 Ve (1) ekimi (2) es (3) salate (4) TARAFE (5) EYİN (6) NEHARİ (7) ve (8) ZULEFEN (9) MİN (10) EL (11) LEYİ (12) inne (13) el (14) hasenati (15) yuzhibne (16) es (17) seyyiat (18) zalike (19) zikra (20) li (21) ez (22) zakirin (23) 

( Ve GÜNDÜZÜN İKİ KENARINDA VE GECENİN SAÇAKLARINDA duaya kalkın. Kesinlikle iyilikler kötülükleri giderir. Bu hatırlayanlar için hatırlatmadır. )

- "Gündüzün iki tarafı ve gecenin saçakları" ifadesi esasen "4 yanı" tanımlamaktadır.

Gündüzün iki tarafı = Gündüze göre gündoğumu ve günbatımı

Gecenin saçakları ( iki saçağı ) = Geceye göre gündoğumu ve günbatımı

- Ayette 23 ( 2+3 = 5 ) kelime bulunmaktadır. ... 5 Düğüm

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 8 ( 1+1+1+1+4 = 8 )  olmaktadır. ... 8 iplik

- Ayetin numarasının nümerolojik değeri 6 ( 1+1+4 = 6 ) olup, bu sayı "Tzitzit" kelimesinin gematria değerinin ( 600 ) nümerolojik değerine eşittir.

Ayrıca, Kur'an'daki 6/13 kodlu ayetin, hem "gece ve gündüzden" bahseden içeriği, hem de ayet kodu itibarıyla, yukarıda bahsedilen "613 Mitzvot" ve ""Gündüzün iki tarafı ve gecenin saçakları" ifadeleriyle uyumlu olması dikkat çekmektedir.

6/13 Ve lehu ma sekene fil leyli ven nehar ve huves semiul alim

( Ve gecede ve gündüzde iskan eden ne varsa O’nadır. O duyandır, bilendir.  )

"Tzitzit"'teki "Düğümler" de evvelki bölümlerde incelenen "Quipu" ve "Ranvier Düğümleri" itibarıyla önem arzetmektedir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/quipu-ve-ranvier-dugumleri.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/allahn-ipi-ve-dna.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2017/10/dugumler-aksonlar.html


Musca Domestica

En yaygın sinek türü olan ve "Housefly" ( Ev sineği ) olarak tanımlanan Musca Domestica 12 kromozoma sahiptir.

"The housefly, Musca domestica L., has a diploid chromosome complement of 12, including five pairs of autosomas and a pair of heterochromatic sex chromosomes, XX or XY (Stevens 1908; Perje 1948)"

https://www.jstage.jst.go.jp/article/ggs1921/58/5/58_5_451/_pdf

Musca Domestica ( Ev Sineği )

Kur'an'da "Zubab" ( Sinek ) kelimesi sadece Hacc suresinin aşağıdaki ayetinde, iki tekrarlanmak suretiyle geçmektedir.

22/73 Ya (1) eyyu (2) ha (3) en (4) nasu (5) duribe (6) meselun (7) fe (8) estemiu (9) leh (10) inne (11) ellezine (12) ted'une (13) min (14) duni (15) allahi (16) len (17) yahluku (18) ZUBABEN (19) ve (20) lev (21) ictemu (22) leh (23) ve (24) in (25) yeslub (26) hum (27) ez (28) ZUBABU (29) şey'en (30) la (31) yestenkizu (32) hu (33) min (34) h (35) daufet (36) talibu (37) ve (38) el (39) matlub (40) 

( Ey insanlar, misal, söz beyan edilmiştir. Artık onu duyun. Kesinlikle o Allah’tan başkasını çağıranlar, şayet toplanıp onun için bir araya gelseler bile SİNEK yaratamazlar. Eğer SİNEK onlardan bir şey kapsa, onu ondan kurtarmaya istidatları olmaz. Taleb eden de taleb edilen de zayıftır.  )

Ayetteki "Zubab" kelimelerinin sıra numaraları 19 ve 29 olup, bu sayıların toplamlarının birinci dereceden nümerolojik değeri 12 sayısını vermektedir. ( 19+29 = 48 ... 4+8 = 12 )


Mensek ... İbadet usülü .. Ritüel

"Nesak" kök kelimesi "Tarz, Usul, Yol, Şekil, Üslub, Metod" anlamlarına haiz olan bir kelime olup, Kur'an'da "Mensek" ( Usül gibi olan, Usüllendirilmiş, İbadet usülü ) ve "Menasik" (ç) haliyle üç ayette yer almaktadır.

2/128 Rabbena vec'alna muslimeyni leke ve min zurriyyetina ummeten muslimeten leke ve erina MENASİKENA ve tub aleyna inneke entet tevvabur rahim

( Rab’bimiz bizi sana iki teslim olan ve soyumuzdan topluluğu da sana teslim olanlardan kıl. İBADET USÜLÜMÜZÜ bize göster. Üzerimize tevbe eyle. Kesinlikle sen tevbeyi kabul edensin merhametlisin. )

22/34 Ve Lİ KULLİ UMMETİN CEALNA MENSEKEN li yezkurusmellahi ala ma razekahum min behimetil en'am fe ilahukum ilahun vahidun fe lehu eslimu ve beşşiril muhbitin

( Ve HER TOPLULUK İÇİN, dört ayaklı hayvanlardan onları rızıklandırdıkları üzerine Allah’ın ismini hatırlamaları için İBADET USÜLÜ oluşturduk. İlahınız tek ilahtır. O halde O’na teslim olun. Alçakgönüllüleri müjdele. )

22/67 Lİ KULLİ UMMETİN CEALNA MENSEKEN HUM NASİKUHU fe la yunaziunneke fil emri ved'u ila rabbik inneke le ala huden mustekim

( HER TOPLULUK İÇİN İBADET USÜLÜ OLUŞTURDUK. ONLAR O İBADET USÜLÜNE UYARLAR. O halde seninle iş hakkında tartışmasınlar. Rab’bini çağır. Kesinlikle sen doğru yönlendirme üzerinde olacaksın. )

"Mensek" kelimesinin batı dillerinde karşılığı, "Rite" ( Usül, Yöntem, Âdet ) kökünden olan "Ritual" ( Usülsel olan, Yöntemsel olan, Âdetsel / Geleneksel olan ) kelimesidir. "Mensek" kelimesinin ayetlerde "ibadet usülü" anlamında yer alması, dünyanın çeşitli coğrafi konumlarında yer alan, farklı kültürlerde yetişmiş ancak tek bir mutlak yaratıcıya yani Allah'ın birliğine inanan insanların ibadet usüllerinin ( ritüellerinin ) farklı olabileceğini teyid etmektedir. Dolayısıyla bu "Mensek" farklılıklarının, insanlar tarafından, insanlar arasında "inançlılık", "inanç eksikliği" veya "inançsızlık" kriterleri olarak değerlendirilemeyeceği de dolaylı olarak bildirilmektedir. 

Netice itibarıyla ayetlerde, ibadet usüllerinin araç, ibadetin amaç olduğu vurgulanmakta ve toplumların, birbirlerinin ibadet usülleri üzerinden boş tartışmalara girmemeleri öğütlenmektedir. Bu noktada önemli olan husus ise "Mensek" ( Ritüel ) adı altında yapılan şeytani uygulamalardan, ayetlere aykırılık teşkil eden eylemlerden kaçınılmasıdır.

Friday, September 15, 2023

Kötülük döngüleri ve Daire

"Daire" kelimesi "Daire, Devir, Döngü" anlamlarını içeren ve çoğul hali "Devair" ( Daireler, Devirler, Döngüler ) olan bir kelimedir.

"Daire" ve "Devair" kelimelerinin ayetlerde "olumsuz vakaların tezahür ettiği devirler, döngüler" anlamında kullanıldığı görülmektedir. Kur'an'da "Dairat" kelimesi ilk kez Maide suresinin 52. ayetinde geçmektedir. Ayette döngünun sembolü olan 7, İkili Yedi ( 7x11, 77 ) ve 11 sayıları dikkat çekmektedir.

5/52 Fe (1) tera (2) ellezine (3) fi (4) kulubi (5) him (6) meradun (7) yusariune (8) fi (9) him (10) yekulune (11) nahşa (12) en (13) tusibe (14) na (15) DAİRAH (16) fe (17) asa (18) allahu (19) en (20) ye'tiye (21) bi (22) el (23) fethi (24) ev (25) emrin (26) min (27) indi (28) hi (29) fe (30) yusbihu (31) ala (32) ma (33) eserru (34) fi (35) enfusi (36) him (37) nadimin (38)

( Kalplerinde hastalık olanların "Bize DEVİR isabet etmesinden korkuyoruz." diyerek, onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah açılış veya indinden emir getirir de o nefislerinde gizlediklerine pişman olanlar olurlar. )

- Ayetin numarasının nümerolojik değeri 7 sayısını vermektedir. 5+2 = = 7 )

- Ayetteki "Dairat" kelimesinin sıra numarasının nümerolojik değeri de 7 sayısını vermektedir. ( 1+6 = 7 )

- Ayetteki kelime adedinin nümerolojik değeri de 11 sayısını vermektedir. ( 3+8 = 11 )

"Dairatus sev" ( Kötülük devri ) kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin sure numarası 9'dur. Bilindiği üzere 9 sayısı "negatif frekansın, sihirin ve yıkımın" sembolüdür.

9/98 Ve (1) min (2) el (3) a'rabi (4) men (5) yettehizu (6) ma (7) yunfiku (8) mağramen (9) ve (10) yeterabbesu (11) bi (12) kum (13) ed (14) DEVAIR (15) aley (16) him (17) DAİRATU (18) ES (19) SEV (20) ve (21) allahu (22) semiun (23) alim (24)

( Ve Araplardan kimi, o harcadığını borç, zarar addeder ve sizlere DEVİRLER gelmesini gözetip bekler. KÖTÜLÜK DEVRİ onların üzerine olsun. Allah duyandır, bilendir. )

- Ayetteki "Dairat" kelimesi 18. kelimedir. ( 18 ... 666* ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

* 666 sayısının İncil'de geçtiği ayetin numarası da 18'dir.

"Dairatus sev" ( Kötülük devri ) kelime grubunun ikinci ve son kez geçtiği ayetin kodunun ( 48/6 ) nümerolojik değeri de 18 sayısı üzerinden 9'dur. ( 4+8+6 = 18 ... 666 ... 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

48/6 Ve (1) yuazzibe (2) el (3) munafikine (4) ve (5) el (6) munafikati (7) ve (8) el (9) muşrikine (10) ve (11) el (12) muşrikati (13) ez (14) zannine (15) bi (16) allahi (17) zanne (18) ez (19) sev (20) aley (21) him (22) DAİRATU (23) ES (24) SEV (25) ve (26) ğadibe (27) allahu (28) aley (29) him (30) ve (31) leane (32) hum (33) ve (34) eadde (35) lehum (36) cehennem (37) ve (38) saet (39) masira (40) 

( Ve ikiyüzlü erkeklere, ikiyüzlü kadınlara, ortak koşan erkeklere, ortak koşan kadınlara, kötü zan ile Allah’a  zanda bulunanlara azap etmek için. KÖTÜLÜK DEVRİ onların üzerinedir. Allah onların üzerine öfke eyler ve onları lanetler. Onlara cehennemi hazırlamıştır. Ne kötü yerdir. )

Yukarıdaki ayetlerde, "kötü devir" anlamıyla ilintili olan  "Dairat" ve "Devair" kelimelerinin sıra numaralarının ( 16, 15, 18, 23 ) toplamlarının nümerolojik değeri de, bir "İkili Yedi" sembolü olan 72** sayısı üzerinden 9 sayısını vermektedir. ( 16+15+18+23 = 72 ... 7+2 = 9 )

** 72 sayısı "Cinn" suresinin de numarasıdır.

Ayetlerde "Dairat" kelimesinin 9 nümerolojisiyle ilintili olarak yer alması matematiksel mesaj da taşımakta gibidir. Zira tam bir döngüyü ifade eden "daire" şekli 360 derecelik bir açıyla oluşmaktadır. ( 3+6+0 = 9 )

"Kısır Döngü", "Şeytan Döngüsü" veya "Şeytan Çıkmazı" olarak anılan döngünün Almanca'daki karşılığı "Taufelskreis" ( Şeytan Çemberi ) olup, okültizmde "Ouroboros" ( "Ouros" ( Kuyruk ) + "Boros" ( Yemek ) ) adı verilen, kuyruğunu yiyen bir yılanın oluşturduğu çember ile sembolize edilmektedir.


Ayrıca bkz.


"Şeytanlardan korkmayın!"

Evvelki bölümlerde değinildiği üzere şeytanların sesi haline gelmiş basın, manşetler vasıtasıyla "korku operasyonunu" sürdürmektedir.

Bugünkü ( 15.09.2023 ) manşet ise yeni canavarlaştırılmaya çalışılan ve "Eris"* olarak isimlendirilmiş bir Coronavirus varyantı ile ilgilidir. 


Yine "Korku" kelimesinin kullanıldığı yukarıdaki manşet görselindeki ifadelerin özellikle olumsuz, tehditkar ve toplumu endişe ve paniğe sevkedici olmasına gayret edildiği görülmektedir. 


Ve hemen aynı gün, pandemi sürecinde sürekli medyada konuşturulan ( tıpkı şu anda deprem ile ilgili konuşturulan şahıs gibi ) bir şahısın tehdit nitelikli "pandemi hatırlatması"na da manşette yer verilmiştir. Söz konusu şahıs, daha coronavirüs ortada yokken yani 2019 yılında!! hazırlanmış olan "Pandemik Influenza Ulusal Hazırlık Planı" dökümanına destek veren akademisyendir. O zamana kadar ilk kez hazırlanan böyle bir dökümanın başlığının, "uluslararası salgını" ifade eden "Pandemi" kelimesini içermesi de ayrıca dikkat çekmiştir. Zira tek bir ülke ile sınırlı salgını tanımlayan "Epidemi" kelimesi yerine, birden fazla ülkede ya da kıtalar arasında yayılan salgını tanımlayan "Pandemi" kelimesi kıllanılmıştır. Uluslararası bir salgının kurgulanacağı önceden bilinmekte miydi?!

* "Eris" kelimesi, Yunan mitolojisinde "Nifak, Çekişme, Çatışma" tanrısının ismidir. Ayrıca bu kelime Güneş Sistemi'ndeki en kütleli, ikinci en büyük cüce gezegene de verilmiştir.

"Eris" isimli varyantın diğer varyantlardan herhangi bir farkı olmadığı ve özel bir durum arzetmediği tıp insanları tarafından ifade edilmesine rağmen basın yoluyla toplum üzerinde "korku" oluşturulmaya çalışılması şeytanların kötü niyetli planlarının bir başka ifşası niteliğindedir. Varyant ile ilgili örnek bir açıklama şöyledir.

"Chapel Hill'deki Kuzey Carolina Üniversitesi'nde bulaşıcı hastalıklar profesörü olan Dr. David Alain "Virüsün daha tehlikeli bir hale dönüştüğünü gösteren hiçbir şey görmüyoruz."

https://www.google.com/amp/s/www.yahoo.com/amphtml/lifestyle/covid-eris-variant-symptoms-dangerous-233614928.html

Al'i İmran suresinin aşağıdaki ayetinde, şeytanların insanlığa karşı yegâne tuzağının "korkutma" olduğu ve inananların bu tuzağa düşmemeleri gerektiği öğütlenmektedir.

3/175 İnnema zalikumuş şeytanu YUHAVVİFU evliyaehu fe LA TEHAFUHUM ve hafuni in kuntum mu'minin

( Kesinlikle bu size şeytandır. Dostlarını KORKUTUR. O halde, eğer inananlar iseniz, onlardan KORKMAYIN da benden korkun. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/korku-mansetleri-devam-2.html

Thursday, September 14, 2023

Haşr suresindeki 10 kelime

Allahu Teala ile ilişkilendirilmiş kelimelerin (  isim - sıfat ) yer aldığı Haşr suresinin 23. ayetinde 10 nümerolojisi ve dolayısıyla "Vahdet'in sembolü olan 1 sayısının tezahürü dikkat çekmektedir.

59/23 Huve (1) allahu (2) ellezi (3) la (4) ilahe (5) illa (6) huve (7) el (8) meliku (9) el (10) kuddusu (11) es (12) selamu (13) el (14) mu'minu (15) el (16) muheyminu (17) el (18) azizu (19) el (20) cebbaru (21) el (22) mutekebbiru (23) subhane (24) allahi (25) an (26) ma (27) yuşrikun (28) 

( O, haricinde ilah olmayan Allah’ tır. Maliktir, kutsaldır, kusursuzdur, emniyet verip emin kılandır, gözetendir kollayandır, yücedir, zorlayandır, kibirlenendir. Allah o ortak koştuklarınızdan yücedir. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 10 olmaktadır. ( 5+9+2+3 = 19 ... 1+9 = 10 ... 1+0 = "1"

- Ayette 28 kelime bulunmaktadır. ( 2+8 = 10 ... 1+0 = "1"

- Ayette Allah ile ilişkilendirilmiş ( haşa ) 10 kelime bulunmaktadır.

1- İlah ( İlah

2- Melik ( Hükümdar, Malik )

3- Kuddus ( En kutsal )

4- Selam ( Kusursuz )

5- Mu'min ( Emin kılan, Koruyan )

6- Muheymin ( Gözeten, Kollayan )

7- Aziz ( Yüce )

8-Cebbar ( Zorlayan )

9- Mutekebbir ( Kibirlenen )

10- Subhan ( Yüce )


Yapay Zekaya karşı birleşmişler!!

Bugün ( 14.09.2023 ) basında çıkan bir Yapay Zeka haberi, insanlığa karşı oynanan kitlesel algı operasyonu tiyatrosunun boyutlarını gözler önüne sermektedir. 

Haberde, Yapay Zeka ( YZ ) teknolojisini geliştiren ve yöneten üç önde gelen dijital teknoloji şirketi sahibinin "İnsanlığı yoketme riski! bulunan Yapay Zeka'ya karşı birleşmek üzere bir toplantı yaptıkları bildirilmektedir. 

Küreselcilerin kurguladıkları bu haber, esasen tam kontrollerinde olan YZ'yı önce bireyleştirme, sonra düşman ilan etme ve en nihayetinde de yenilemeyen kudretli varlık ve hatta ilah ilan etme stratejisinin bir parçasıdır. Zira bir bilgisayar programının, programcısının kontrolünden çıkması gibi durum mümkün değildir. 

"Sanal düşman yaratma" stratejisi küresel şeytanların kadim bir kitle tahakküm taktiğidir. Zira "düşmanla mücadele" söylemi altında kitlelerin özgürlüğünü kısıtlayacak ve daha fazla kontrol altına alınmalarını sağlayacak önceden planlı birçok aksiyon rahatlıkla alınabilmektedir. İlginç olan ise kitlenin büyük bölümünü oluşturanların, kurgulanan senaryonun farkında olmadan, esasen kendilerine zarar veren bu süreçlere tam uyum sağlamaları ve çevresindekileri de bu yönde teşvik etmeleridir.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/sophia-robot-sohbeti.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/09/simulasyonda-m-yasyoruz-aldatmacas.html?m=1

https://kuranilmi.blogspot.com/2023/04/biz-demiyoruz-yapay-zeka-diyor.html?m=1






Korku manşetleri devam -2-

Toplumu, düşük frekansta yani korku modunda sabitleme operasyonu, küreselcilerin talimatıvdoğrultusunda, "haber vermek" yerine "korkutmayı" ilke edinmiş basın tarafından sürdürülmektedir. Basının, olması gereken işlevi insanlara haber iletmektir, insanların duygularının ne olması gerektiğine hükmetmek ve psikolojik yönlendirme yapmak değildir. Önde gelen bir haber sitesinin, her zaman olduğu gibi, "Korku" kelimesini kullandığı bugüne ( 14.09.2023 ) ait bazı manşetler aşağıdadır. 


Son dönemin önde gelen "korkutma" unsurlarından biri olan ve periyodik olarak manşete taşınan deprem konusu, yine "Korkutan" kelimesi kullanılarak ve sürekli medyada konuşturulan bir şahsın fotosu ile birlikte manşette yer almaktadır. ( Hatırlanacağı üzere, pandemi sürecinde de bazı şahıslar sürekli olarak medyaya çıkartılmış ve topluma "korku" telkini yapılmıştı. Aynı metod farklı unsurlar kullanılarak devam ettirilmektedir. )

Sanayi atıkları nedeniyle ölen göldeki balıklar

Ekonomide resesyon konusu.... "Korkutan" kelimesi ve "üzgün" bir insan tasviri...

Wednesday, September 13, 2023

Rab'bin indinde her şey 1'dir!

"Vahdet" ( Birlik / Ünite ) kavramının yüksek sezgileri, ayetlerde "1" hesabı ile verilmekte ve bu vesileyle nümerolojik hesaplamaya da dikkat çekilmektedir.

Aşağıdaki ayetlerde yer alan "1000 sene = 1 gün" hesabı, "görecelik teorisine" ışık tutmakla birlikte nümerolojik hesaplamaya da işaret etmektedir. Zira 1 sayısı 1000 sayısının nümerolojik değeridir. 

22/47 Ve yesta'ciluneke bil azabi ve len yuhlifellahu va'deh ve inne YEVMEN İNDE RABBİKE KE ELFİ SENET min ma teuddun

( Ve azabı senden acele isterler. Allah vaadine ihtilaf etmez. Kesinlikle RAB'BİNİN İNDİNDE BİR GÜN, O SİZİN SAYDIĞINIZDAN BİN SENE GİBİDİR. )

32/5 Yudebbirul emra mines semai ilel erdi summe ya'rucu ileyhi fi YEVMİN KANE MİKDARUHU ELFE SENETİN MİN MA TEUDDUN 

( Gökten yere işleri düzenleyip yönetir. Sonra, O SİZİN SAYDIĞINIZDAN MİKTARI BİN SENE OLAN BİR GÜNDE O'na yükselir. )

Mearic suresinin aşağıdaki ayetinde ise "50000 sene = 1 gün" hesabı yer almaktadır.

70/4 Ta'rucul melaiketu ver ruhu ileyhi fi YEVMİN KANE MİKDARUHU HAMSİNE ELFE SENET

( Melekler ve ruh, MİKTARI ELLİBİN SENE OLAN BİR GÜNde O’na yükselirler. )

İnsan hesabı ile "50,000 sene = 18,250,000 gün" olmasına rağmen Rab'bin indinde bu sayısal değerin karşılığının da "1 gün" olduğu belirtilmektedir.

Yukarıdaki ayetlerde yer alan sayısal misaller vasıtasıyla, yaratılmış olan her şeyin yani "varlığın" kaynak kodunun 1 olduğu, idraklere sığmayan "yokluğun" kaynak kodunun ise 0 olduğu dolaylı olarak bildirilmekte gibidir. Rab'bin yaratış mekanizmasının, düşük insan algısıyla oluşturulmuş basit bir kopyası olan bilgisayar yazılım teknolojisinin özü olan 0 ve 1 kodlaması da ( Binary Codes / İkili Kodlar ) bu bağlamda dikkat çekmektedir.  Ancak esasen 1 sayısı da düalitenin bir ürünüdür. Zira 1'in idraki için 0'ın idraki gerekmektedir. Bir başka deyişle 1 sayısı dahi düalite ( yokluk - varlık ) olgusu vasıtasıyla idrak edilebilmekte ve anlam kazanabilmektedir. Dolayısıyla tüm gizem, idraklere sığmayan 0 sayısındadır ki bu da varlıklar tarafından idraki mümkün olmayan Allah kelimesinin naçiz bir temsilidir. "0" sayısı daire şeklinde olup, Mu  uygarlığında yaratıcı Rab'bin, daire veya ortasında tek çizgi olan daire ile sembolize edilmesi de bu durumun bir tezahürü niteliğindedir.

Lahun sembolü

"Lahun" ismi verilmiş olan yukarıdaki sembolün ortasındaki "tek" çizgi vasıtasıyla "düalite" simgelenmiştir. Dolayısıyla düalitenin ortadan kalkması için "tek çizginin" yani 1'in ortadan kalkması ve yokluğun yani 0'ın tezahürü gerekmektedir. Varlık idraki ile yokluğu ifade eden bu durum, ayetlerde "Rab'be döndürülmek" ifadesiyle zikredilmekte gibidir.

N basamaklı sayıyı tek haneli sayıya indirgeyen ilahi bir kodlama sistemi olan nümeroloji de,  Rab'bin indinde tüm sayıların esasen "tek" haneli sayılar ile temsil edildiğine işaret niteliğindedir.


Vitiligo ... Alaca

Vitiligo ( Ala Hastalığı / Alaca Hastalığı ), pigment kaybına bağlı olarak deride açık renkli alanların oluştuğu bir tür deri hastalığıdır. Tıbbi araştırmalar Vitiligo'nun oluşumunun 2p16 kodlu kromozomda bulunan VIT11 ( FBXO11 ) geni ile ilgisi olduğunu ortaya koymuştur.

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3521835/

https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1002/ski2.278

"Vitiligo" ( Alaca ) kelimesinin Arapça karşılıkları "Ebras" olup, bu kelime Kur'an'da 2 ayette geçmektedir. Ayetlerin nümerolojik özelliği "Vitiligo" ilgili verilerle uyum arzetmektedir.

3/49 Ve (1) rasulen (2) illa (3) beni (4) israile (5) en (6) ni (7) kad (8) ci'tu (9) kum (10) bi (11) ayetim (12) min (13) rabbi (14) kum (15) en (16) ni (17) ahluku (18) lekum (19) min (20) et (21) tini (22) ke (23) hey'eti (24) et (25) tayri (26) fe (27) enfuhu (28) fi (29) hi (30) fe (31) yekunu (32) tayran (33) bi (34) izni (35) allah (36) ve (37) ubriu (38) el (39) ekmehe (40) ve (41) el (42) EBRASA (43) ve (44) uhyi (45) el (46) mevta (47) bi (48) izni (49) allah (50) ve (51) unebbiu (52) kum (53) bi (54) ma (55) te'kulune (56) ve (57) ma (58) teddehirune (59) fi (60) buyuti (61) kum (62) inne (63) fi (64) zalike (65) le (66) ayeten (67) lekum (68) in (69) kuntum (70) mu'minin (71)

( Ve ancak İsrailoğullarına resuldür. "Kesinlikle ben size Rab’binizden ayet getirdim. Kesinlikle ben size, çamurdan kuşun şekli gibi olanı yaratırım. Böylece onun içine üflerim de o Allah’ın izni ile kuş olur. doğuştan körü ve ALACALIYI iyileştiririm. Allah’ın izni ile ölüyü diriltirim. O yediklerinizi, o evlerinizin içinde biriktirdiklerinizi size haber veririm. Eğer inananlarsanız, kesinlikle bunda size ayetler vardır." )

5/110 İz (1) kale (2) allahu (3) ya (4) iys (5) ibne (6) meryem (7) ezkur (8) ni'met (9) i (10) aley (11) ke (12) ve (13) ala (14) valideti (15) k (16) iza (17) eyyedtu (18) ke (19) bi (20) ruhi (21) el (22) kudusi (23) tukellimu (24) en (25) nase (26) fi (27) el (28) mehdi (29) ve (30) kehla (31) ve (32) iz (33) alemtu (34) ke (35) el (36) kitabe (37) ve (38) el (39) hikmete (40) ve (41) et (42) tevrate (43) ve (44) el (45) incil (46) ve (47) iz (48) tahluku (49) min (50) et (51) tini (52) ke (53) hey'eti (54) et (55) tayri (56) bi (57) izn (58) i (59) fe (60) tenfuhu (61) fi (62) ha (63) fe (64) tekunu (65) tayran (66) bi (67) izn (68) i (69) ve (70) tubriu (71) el (72) ekmehe (73) ve (74) el (75) EBRASA (76) bi (77) izn (78) i (79) ve (80) iz (81) tuhricu (82) el (83) mevta (84) bi (85) izn (86) i (87) ve (88) iz (89) kefeftu (90) beni (91) israile (92) an (93) ke (94) iz (95) ci'te (96) hum (97) bi (98) el (99) beyyinati (100) fe (101) kale (102) ellezine (103) keferu (104) min (105) hum (106) in (107) haza (108) illa (109) sihrun (110) mubin (111) 

( Zamanında Allah "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Seni kutsal ruh ile desteklediğimde beşikte ve erişkinlikte insanlara kelam edip söz söylerdin. Sana yazıyı, sırrı, Tevrat' ı ve İncil' i öğrettim. İznimle çamurdan kuşun şekli gibi olanı yarattın. Onun içine üfledin de iznimle kuş oldu. doğuştan körü ve ALACALIYI iznimle iyileştirdin. Ve zamanında ölüleri iznimle çıkardın. Onlara ayetlerle geldiğin ve onlardan inkar edenlerin "Bu kesinlikle apaçık sihirdir." dedikleri zaman İsrailoğulları' nı üzerinden çektim." dedi. )

- "Ebras" kelimesinin ilk kez geçtiği ayetin kodunun ( 3/49 ) nümerolojik değeri 16 üzerinden 7 olmaktadır. ( 3+4+9 = 16 ... 1+6 = 7 ). Vitiligo ile ilgili kromozomun kodunda 16 sayısı bulunmaktadır.

- "Ebras" kelimesinin ikinci kez geçtiği ayetin kodunun ( 5/11 ) nümerolojik değeri de 7 sayısını vermektedir.

- "Ebras" kelimesinin, ilk kez geçtiği ayetteki sıra numarası 43'tür. ( 4+3 = 7 )

- "Ebras" kelimesinin Kur'an'da 2 kez tekrarlanması, geni temsil eden "VIT11" veya "FBXO11" kodlarındaki 11 ( 1+1 = 2 ) sayısı ile uyumludur.

- Ayetlerdeki "Ebras" kelimelerinin sıra numaraları sırasıyla 43 ve 76'dır. Bu iki sayının toplamının nümerolojik değeri de 11 olmaktadır. ( 43+76 = 119 ... 1+1+9 = 11 ) olmaktadır.

Cann, Cinn, İnsan, Melek, Şeytan

Kavramların anlamlarının doğru idrak edebilebilmesi için öncelikle kelimelerin kök anlamlarına ilişkin bilgiye haiz olunması elzemdir. Bu bölümde, ayetlerde yer alan ve idrakli varlıkları tanımlamak, nitelemek için kullanılmış başlıca kelimeler (  Cann, Cinn, İnsan, Melek, Şeytan ) incelenmektedir.

1- CANN 

"Cann" kelimesi, "Örtülü, Görünmeyen, Gizli, Korunmuş" gibi anlamlarını içeren CNN kökünden türemiş olup "Cinn nesli, Cin soyu, Cin grubu, Cin taifesi, Cinlerin atası, Beyaz Yılan" gibi anlamları temsil etmektedir.

"Cann" kelimesinin "Nesli cinn" ( Cinn soyu ) / "Taifeti cinn" ( Cin grubu ) anlamında geçtiği ayetler şöyledir.

15/27 Vel CANNE halaknahu min kablu min naris semum

( Ve CİN, onu önceden, içe işleyen zehirli ateşten yarattık. )

55/15 Ve halekal CANNE min maricin min nar

( Ve CİNİ dumansız ateş alevinden yarattı. )

Yukarıdaki ayetlerde geçen "İçe işleyen zehirli ateş" ve "Dumansız ateş alevi" nitelemeleri cinlerin kaba madde halinde değil süptil ( yüksek enerji frekansı halinde ) halde varlıklar olduğunu ortaya koymaktadır.

55/39 Fe yevmeizin la yus'elu an zenbihi insun ve la CAN

( Artık o gün ne insana, ne de CİNE günahlarından sual edilmez. )

55/56 Fihinne kasiratut tarfi lem yatmishunne insun kablehum ve la CAN

( Onların içinde, onlardan önce kendilerine ne insan, ne de CİN dokunmamış kısa, saklı bakışlı kadınlar. )

55/74 Lem yatmishunne insun kablehum ve la CAN

( Onlardan önce onlara ne insan, ne de CİN dokunmamıştır. )

"Cann" kelimesi, aşağıdaki ayetlerde ise "Yılan" anlamında yer almaktadır. ( Bu anlamı veren ve ayette geçen diğer bir kelime de 20/20 kodlu ayette geçen "Hayyet" kelimesidir. )

27/10 Ve elki asak fe lemma raaha tehtezzu ke enneha CANNUN vella mudbiran ve lem yuakkib ya musa la tehaf inni la yehafu ledeyyel murselun

( Ve asanı at. Böylece onu kesinlikle YILAN gibi titreşirken gördüğünde arkasına dönmeden, ardına bakmadan kaçtı. "Ey Musa korkma. Kesinlikle benim. Gönderilenler huzurumda korkmazlar." )

28/31 Ve en elki asak fe lemma raaha tehtezzu ke enneha CANNUN vella mudbiran ve lem yuakkib ya musa akbil ve la tehaf inneke minel aminin

( Ve "Asanı at." diye. Böylece kesinlikle onu YILAN gibi titreşirken gördüğünde, arkasına dönmeden, ardına bakmadan kaçtı. "Ey Musa geri dön ve korkma. Kesinlikle sen güvende olanlardansın."  )

2- CİNN

Yukarıda misallerle izah edildiği üzere CNN kökünden türemiş olan "Cinn" kelimesi "Örtülü, Görünmeyen, Gizli, Korunmuş" gibi anlamları içernektedir. Aynı kökten türemiş diğer bazı kelimeler şöyledir.

Cennet = Örtme, Koruma, Gizleme, Kaplama

Cinnet = Cin hali, Görünmezlik, Cinler

Cunnet = Kalkan, Koruma, Örtme

Cenin = Rahimde korunmuş halde olan fetüs

3- İNSAN

NS kökünden türeme olan "İnsan" kelimesinin, aynı kökten türeme diğer kelimeler itibarıyla, olası anlamları şöyledir.

Nesa = Ertelenen, Sonraya bırakılan, Sonraki kılınan

İnsan, cinden "sonra" yaratılmıştır.

15/27 Vel canne halaknahu min kablu min naris semum ( Ve cin, onu ÖNCEDEN, içe işleyen zehirli ateşten yarattık. )

İns = İçeri alınan, Girdirilen, Başlatılan ( "İnitiation" ( İnisiasyon ) ve "Initiative" ( Başlangıç, Girişim ) kelimeleri "İns" kökündendir. "İnsan" kelimesi "İns" köküyle ve "an" ( gibi olan ) sonekinin birleşmesinden oluşan ve "Başlatılan, İçeri alınan" anlamlarına haiz bir sıfattır. 

Nesiye / Nisyan = Unutmak / Unutma

20/115 Ve lekad ahidna ila ademe min kablu fe NESİYE ve lem necid lehu azma

( Ve önceden Adem' e ahdettik de UNUTTU. Onda azim bulamadık. )

Nas = Uzaklık, Uzak olma 

İnsanın cennetten uzaklaştırılması duumu semantik bir ilişkiye vasıta olmaktadır.

Nasa = Engel olmak, Menetmek

İnsanın cennetten menedilmesi durumu semantik bir ilişki arzetmektedir.

4- MELEK

"MLK" kökünden olan "Melek" kelimesi "Edinimi olan, Hasletli, Becerili, Yetenekli, İcracı" anlamlarında bir sıfat olup, pozitif frekanslı, rahmani ve vazifeli cinlere verilen isimdir. İblis'in de esasen melek vasfında bir cin olduğu ancak saparak "Cin şeytanı"na dönüştüğü ayette belirtilmektedir.

18/50 Ve iz kulna lil melaiketiscudu li ademe fe secedu illa iblis kane minel cinni fe feseka an emri rabbih ....

( Ve zamanında meleklere "Adem için yere kapanın." dedik de cinlerden olan İblis hariç yere kapandılar. Böylece o, Rab’binin emri üzerine günah işledi. .... )

Dolayısıyla "Melek" kelimesi bir varlığın yapısal niteliğini değil işlevsel niteliğini tanımlayan bir sıfattır.

5- ŞEYTAN

"Şeytan", "Şeyt" ( Ateş, Helak olma ) köküyle "an" ( gibi olan, -an ) sonekinin birleşiminden oluşan ve "Ateşe atan, Yakan, Helak eden" anlamlarına haiz bir kelimedir. Bu kelime de "Melek" kelimesi gibi yapısal özelliği değil işlevsel niteliği tanmlayan bir sıfattır. Bu hususa aşağıdaki ayette dikkat çekilmektedir. ( Kur'an'da "Melek" ve "Şeytan" kelimelerinin 88'er kere tekrarlanmaları da düaliteye işaret niteliğindedir. 88 sayısının nümerilojik değerinin 7 ( 8+8 = 16 ... 1+6 = 7 ) olması ve iki farklı kelime için tezahür etmesi döngüsel düalitenin sembolü olan "İkili Yedi" kavramı itibarıyla da dikkat çekmektedir. )

6/112 Ve kezalike cealna li kulli nebiyyin aduvven şeyatinel insi vel cinni ....

( Ve her haberci için insan ve cin şeytanlarını işte böyle düşman kıldık. .... )

Ayette insanın da cinin de "şeytani" olabileceği bildirilmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde idrakli varlıklar şöyle kategorize edilebilmektedir.

Cinn = Enerji frekansı halindeki süptil varlıklar

İnsan = Kaba madde halindeki varlık

Cin şeytanı = Negatif frekanslı süptil varlık

İnsan seytanı = Negatif frekanslı kaba madde varlık

Melek = Pozitif frekanslı ve vazifeli cin ( vazifeli varlık )

Rahmani cin = Vazifeli olmayan ancak pozitif frekanslı cin

Rahmani insan = Vazifeli olmayan ancak pozitif frekanslı insan

Tuesday, September 12, 2023

Okült cemiyet ürünü Hitler

- Cihanı kim yönetiyor Salih?

- İngilizler mi paşam?

- Hayır Salih,dünyayı devletler yönetmez.Eski çağlardan beri cemiyetler yönetir.

Yukarıdaki diyalog Atatürk ile yaveri Salih Bozok arasında vuku bulmuş meşhur bir diyalogdur.

Atatürk'ün ifade ettiği "Cemiyetler", kadim bir ideal olan Tek Dünya Devleti projesini hayata geçirme ihtirasına kapılmış olan şirketler sahibi siyonistlerin ( küresel şeytanlar ) bu hedef doğrultusunda, dünya çapında tesis ettikleri gizli veya açık yapıları temsil etmektedir.

İsrail devletinin kurulması, nihai heefi insanlık üzerinde sözde ilahi bir tahakküm kurmak olan Tek Dünya Devleti projesi kapsamındaki önemli atlama taşlarından birisi olmuştur. Zira Adolf Hitler kanalıyla II. Dünya Savaşı'nın başlatılmasının ve Yahudilere karşı antisemitik bir operasyon yürütülmesinin sebebi Yahudilerin İsrail'e göçünün sağlanması ve İsrail devletinin kurulmasıydı.

Hitler'in ideolojik formasyonunda büyük etkisi olan cemiyetler "List Cemiyeti" ve "Thule Cemiyeti / Thule Tarikatı"'dır.

"List Cemiyeti"'nin kurucusu olan, "Neopaganizmin" ve "Üstün Irk" düşüncesinin öncüsü addedilen Guido von List 1848 - 1919 yılları arasında yaşamış ve Adolf Hitler'in zihni formasyonunda kilit rol oynamıştır. Küresel şeytanların neferlerinden biri olan List, Cermeniklerin gerçek inançlarının Güneş Dini olduğunu yani dolaylı olarak satanizm olduğunu telkin etmeye çalışmış ve Cermaniklerin diğer insanlara göre doğuştan üstün olduğunu savunmuştur. "Üstün ırk" konseptine dayanan bu ideoloji zaten Siyonizmin temelini oluşturmaktadır. Buna karşın List, küresel strateji çerçevesinde antisemitist bir tutum sergilemiştir.

"Thule Cemiyeti" veya "Thule Tarikatı" ( Thule-Gesellschaft ) ise 17.08.1918'de Nazilerin manevi lider addettikleri, Guido von List'in öğrencisi olan Alman "okültist" ve siyasetçi Rudolf von Sebottendorf tarafından kurulan Alman milliyetçi cemiyetidir. Alman İşçi Partisi de bu cemiyet tarafından kurulmuştur. Sebottendorf 1919 yılında, Ludwig Müller adıyla, "Siyon Liderleri'nin Protokolleri"'ni Türkçeye çevirmiş ve gizli şekilde dağıtımını yapmıştır. Sebottendorf'un 1937 yılında Almanya'da bir dergiye verdiği röportajdaki şu bölüm dikkat çekmektedir.

“Adolf'ü ben seçtim. NSDPA'nın her mensubu artık birer kahraman olmaya hazır..... "

Adolf Hitler "List Cemiyeti" ve "Thule Cemiyeti" üyesi olmuş ve daha sonra da "Alman İşçi Partisi"'nin ( Deutsche Arbeiterpartei, DAP ) başkanlığına getirilmiştir. Partinin ismi daha sonra "Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi" ( Nationalsozialistische Deutsche Arbeiterpartei, NSDAP ) olarak değişmiştir.

Avusturya asıllı olan Hitler’in Şansölye seçilmesi için önündeki tek engel Almanya'da vatansız statüde olmasıydı. Bu engel, Thule Cemiyeti üyelerinden olan Bakan Dietrich Klagges'in Hitler'i Brunswick temsilciliğine ataması ve ona "devlet memuru" statüsü kazandırmasıyla ortadan kalkmıştır. Zira devlet memuru olduğu için Alman vatandaşlığı hakkı kazanan Hitler 1933’te, ülkede kurulan yeni koalisyon hükûmetinin başkanlığına atanmasıyla Şansölye ( Reichkanzler ) olmuş, 1934'te de Cumhurbaşkanlığı ( Reichspräsident ) makamını devralmıştır.

Hitler, okült ezoterik sembol olan Swastika'yı Nazi sembolü olarak kullanması, "Heil Hitler" ( Selâm Hitler ) söylemi eşliğindeki sağ kol selamını halk arasında ritüelleştirmesi ve söylevlerinde kitlesel zihin kontrol ( hipnoz, büyü ) tesis edebilmek amacıyla kullandığı telkin metotlarıyla da ( jest, fonetik vurgu ) bilinmektedir. 

1926 doğumlu olan İngiltere kraliçesi II. Elizabeth'in 6-7 yaşlarındayken, esasen okült bir sembolik jest olan "Sağ kolu dik olarak yukarı kaldırma" ( Nazi selamı ) hareketini yapması ve bunun filme alınmış olması da ayrıca dikkat çekmektedir.

Kraliçe Elizabeth ( en önde ) "Nazi Selamı" yaparken...

Hitler'in okült yönü ile ilgili kitaplar da yayınlanmıştır.


Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/09/zion-ve-zionism.html?m=1

"Cennetten çıkarılma" döngüsü

Bakara suresinin 30. ayetinde, insanın ilk yaratıldığı yeri ifade eden "Erd" ( Yer ) kelimesi,  "Dünya" ( En Alçak, En Yakın, En Aşağılık ) olarak anılan kaba madde planını değil, projeksiyonu olduğu ve "Cennet" ( Örtülme, Koruma, Gizli olma ) olarak anılan üst süptil planı temsil etmekte gibidir.

2/30 Ve iz kale rabbuke lil melaiketi İNNİ CAİLUN FİL ERDİ HALİFEH kalu e tec'alu fiha men yufsidu fiha ve yesfikud dima ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek kale inni a'lemu ma la ta'lemun

( Ve zamanında Rab’bin meleklere "KESİNLİKLE BEN YERDE HALİFE OLUŞTURACAĞIM." dedi. "Biz seni övgünle överken ve seni kutsarken orada bozgun yapan ve kanlar, gözyaşı döken birini mi oluşturacaksın?" dediler. "Kesinlikle ben sizin bilmediğinizi bilirim." dedi. )

"Astral Projeksiyon" fenomeni bu durumun teyidi niteliğindedir. Zira kaba madde planındaki tüm maddi olgular esasen üst süptil plandaki olguların projeksiyonu, temsili, illüzyonu niteliğindedir. Maddi veya ruhani tüm planlardaki olguların özü ise "kelimedir". 

Tevrat'ta yılanın, kaba madde planına indirildikten sonra yine yılan ismiyle ancak sürünen bir varlığa dönüşmesi farklı plandaki projeksiyon fenomenine bir örnek teşkil etmektedir.

1-Genesis-3-14 Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, "Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve yabanıl hayvanların En lanetlisi sen olacaksın" dedi, "Karnının üzerinde sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. 

Esas itibarıyla mekân ve zamandan münezzeh olan ve iki ruhsal halin düal tezahürü olan Cennet ( Kaplama, Koruma, Örtme ) ve Cehennem ( Sıcak, Ateş, Istırap, Azap ) döngüsel bir sistemin bileşenleridir. Dolayısıyla bu haller hangi varlık formunda ve hangi planda olursa olsun her varlık tarafından deneyimlenmektedir. Üst süptil boyuttan, kaba madde boyutu dünyaya negatif veya pozitif frekans tesirleri ileten özdeş nitelikli varlıkların ( cin şeytanları veya vazifeli rahmani cinler ( melekler ) ) mevcudiyeti bunun delili niteliğindedir. Bir başka deyişle kaba madde planı dünyada reenkarnasyon döngüleriyle tekâmülünü tamamlayarak üst plana intikal eden bir varlık bu sefer bu planda döngüsel tekâmül süreçlerini yani pozitif ve negatif frekanslı amelleri deneyimleyecektir.

Aşağıdaki ayetlerde üst süptil boyutlardaki ( gökler ) şeytani frekanslara değinilmektedir.

15/16 Ve lekad cealna fis semai burucen ve zeyyennaha lin nazirin

( Ve gökte burçlar oluşturduk ve onu bakanlar için süsledik. )

15/17 Ve hafiznaha min kulli şeytanir racim

( Ve onu tüm kovulmuş şeytanlardan koruduk. )

15/18 İlla men isterekas sem'a fe etbeahu şihabun mubin

( O kulak hırsızlığı yapan kimse hariç. Artık onu apaçık kıvılcım takip eder. )

Yani insanın cennet haline geçmesi ve bu halde ebedi olabilmesi yine kendi iradesine ve idrakine bağlıdır. Bir başka deyişle, kaba madde planı dünyadaki ruhsal tekâmülünü tamamlayarak pozitif frekanslı üst süptil boyuta, pozitif ruhsal hale ( cennet ) geçmiş bir varlığın, negatif frekanslı faaliyetler içine girmesi sonucunda, Allah'ın takdiriyle "Cennetten çıkma" ( pozitif halden çıkma ) ve insan olarak kaba madde planına dönme durumu hasıl olabilir. Dolayısıyla esasen "cennetten kovulma, cennet halinden çıkma" da yaratılıştaki her şey gibi döngüsel bir fenomendir. Kaba madde boyutunda insan niteliğinde iken, negatif frekans yoğunluğundan kurtulamama sebebiyle hayvan olarak veya daha alt seviye bir varlık olarak reenkarne edilme fenomeni bu durumu teyid etmektedir. Yani herhangi bir plandaki bir varlık, içinde bulunduğu plandaki döngüsel varoluş sürecinde büyük hatalar yapması sonucunda tekrar bir alt plana indirilebilmektedir. Bu durumu kaba madde planı bazında bildiren ayetler şöyledir.

2/65 Ve lekad alimtumullezina'tedev minkum fis sebti fe kulna lehum KUNU KİRADATEN hasiin

( Ve sizlerden yedinci gün içinde hududu aşanları bildiniz. Böylece onlara, "Kovulup reddedilmiş MAYMUNLAR OLUN." dedik.  )

17/50 Kul KUNU HİCARATEN EV HAİDA 

( De ki: "TAŞ VEYA DEMİR OLUN." )

Dolayısıyla ilk seferinde olduğu gibi, cennet haline intikal etmiş idrakli bir varlığın insan olarak alt boyuta döndürülmesi mümkün olabilmekte gibi görünmektedir.

Netice itibarıyla, bir varlığın tüm plan deneyimleri sonrasında ruhsal tekâmülünün tamamlanması, o varlığın "yokluk" safhasına yani düaliteden üniteye geçişi anlamına gelmektedir. Zira ayetlerde zikredilen "Rab'be dönmek" ifadesinin çoklu anlamlarından biri de budur.

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/10/yokluk-makam.html