Çeviri

Tuesday, July 25, 2017

Sima ... Aura

İnsan bedenini çevreleyen, insanın negatif veya pozitif psikolojik ( ruhsal ) durumunu yansıtan, ışınımla oluşan ve gitgide yayılan tesir kuşakları halinde kendini gösteren elektromanyetik enerji alanına "Aura" ( Hale, Atmosfer, Çevreleyen Olgu ) adı verilmektedir. İnsanda 7 aura katmanı bulunduğu belirtilmektedir. "Aura"'nın belirli yöntemlerle tespit edilebildiği, ruhsal enerjiyle tedavi etme yeteneği bulunan şifacıların da Aura üzerine yoğunlaşarak tedavilerini gerçekleştirmekte oldukları bilinmektedir. ( Sarı ışığın sembolü olan "Altın" kelimesinin Latincesinin "Aurum" olması da dikkat çekicidir. )

Kur'an ayetlerinde insanların olumlu veya olumsuz özelliklerinin veya durumlarının "Sima"larından belli olduğu, insanların simalarından tanınabileceği ancak insanların simadan tanımlama yapabilmelerinin ancak Allah rızası ile gerçekleşebileceği bildirilmektedir. Kur'an'da yer alan "Sima" kelimesi "Aura" kelimesinin karşılığı olabilir. Bazı meallerde "Sima" kelimesinin "Yüz" olarak tercüme edildiği görülse de Fetih suresinin 48/29 kodlu ayetinde "Sima" ve "Vech" ( Yüz ) kelimeleri yanyana kullanılmak suretiyle anlamsal ayrışım açıkça vurgulanmıştır. "Sima" kelimesinin İngilizce'deki "Same" ( Aynı ) ve "Simulation" ( Benzetme ) kelimelerinin de kökü olması kuvvetle muhtemeldir. Zira "Sima", "Benzenilen Şey / Olgu" anlamına gelmekte olup, varlıkların niteliklerini tanınmlayan bir kavramdır.
"Sima"kelimesi Kur'an'da 6 kere tekrarlanmaktadır.

Bakara 2/273 - Lil fükaraillezıne uhsıru fı sebılillahi la yestetıy'une darben fil erdı yahsebühümül cahilün ağniyae minet teaffüf ta'rifühüm bi sımahüm la yes'elunen nase ilhafa ve ma tünfiku min hayrin fe innellahe bihı alim ( O yerde gezmeye istidatları olmayan, Allah yolunda mahsur kalmış fakirleri, iffetli namuslu olduklarından dolayı cahiller onları zengin sanarlar. Onları simalarından tanırsın. İsrarla isteyerek insanlara sual etmezler. Hayırlısından ne harcarsanız kesinlikle Allah onu bilendir. )

A'raf 7/46 - Ve beynehüma hıcab ve alel a'rafi ricalün ya'rifune küllen bi sımahüm ve nadev ashabel cenneti en selamün aleyküm lem yedhuluha ve hüm yatmeun ( Ve onlar arasında perde vardır. Yüksek mevki üzerinde hepsini simalarından tanıyan adamlar vardır. Bahçe sahiplerine "Selam üzerinize olsun." diye seslenirler. Henüz oraya girmemişlerdir ve fakat umut etmektedirler. )

A'raf 7/48 - Ve nada ashabül a'rafi ricalen ya'rifunehüm bi sımahüm kalu ma ağna anküm cem'uküm ve ma küntüm testekbirun ( Ve yüksek mevki sahipleri simalarından tanıdıkları adamlara seslenirler "Topluluğunuz ve kibirlenmiş olmanız size fayda sağlamadı." derler. )

Muhammed 47/30 - Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bi sımahüm ve le ta'rifennehüm fı lahnil kavl vallahü ya'lemü a'maleküm ( Ve şayet dileseydik sana onları gösterirdik de onları simalarından tanırdın. Kesinlikle onları, sözlerinin usülünden, nağmesinden tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir. ) *

* Bu ayette simadan tanıyabilmenin yani Aura tanımlayabilmenin Allah'ın rızası sonrasında Meleklerin yeteneği aktive etmesiyle gerçekleşebileceği bildirilmektedir.

Fetih 48/29 - Muhammedün rasulüllah vellezine mea hu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean sücceden yebteğune fadlen minellahi ve rıdvana sımahümvücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevratı ve meselühüm fil incil ke zer'ın ahrace şat'ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu'cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiraten ve ecran azıma ( Muhammed Allah' ın resulüdür. O onunla birlikte olanlar, inkarcılar üzerine şiddetli, kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları eğilmede, yere kapanmada görürsün. Allah' tan üstünlüğü lütfu ve rızayı ararlar. Simaları onların, yüzlerinde yere kapanma izi vardır. Onların Tevrat' ta misalleri böyledir. İncil' de misalleri ise filizini çıkarmış, onu kalınlaştırarak kuvvetlendirmiş de bacakları üzerine istiva etmiş ekin gibidir. Ziraatçilerin hoşuna gider. Onlarla inkarcıları öfkelendirip kızdırmak içindir. Allah o inananlara ve onlardan iyilikler yapanlara af ve büyük ödül vaad etmiştir. ) **

** Bu ayette Sima ve Vech ( Yüz ) kelimeleri yanyana kullanılmak suretiyle anlamsal ayrışım bildirilmiştir.

Rahman 55/41 - Yu'rafül mücrimune bi simahüm fe yü'hazü bin nevasıy vel akdam ( Suçlular simalarından bilinip tanınırlar. Böylece alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar. )

"Sima" kelimesinin "Gök / Hava" anlamına gelen "Sema" kelimesiyle olan fonetik benzerliği dikkat çekicidir. "Aura" kelimesinin de "Atmosfer" anlamı taşıdığı düşünüldüğünde ilişki ortaya çıkmaktadır. Hatta "Aura" kelimesinin "Hava" kelimesiyle olan fonetik benzerliğinden dahi söz edilebilir. ( "Hava" kelimesi "Etki / Yapı / Özellik" anlamında niteleyici olarak da kullanılmaktadır. Örnek: "Buranın ayrı bir havası var."  )

Yedi Aura / Sima / Sema katmanını gösteren figür. 



No comments:

Post a Comment