Kur'an'ın, resul Hz. Muhammed tarafından vahiy yoluyla alındığı, okuma yazması olmadığı için resulün ayetleri ezberlediği, her nüzul ( indiriliş ) akabinde ayetleri yazıcılara sözel olarak aktardığı ve yazıcıların da Kur'an nushalarını oluşturdukları bilinegelmektedir.
Ancak Ankebut suresinin aşağıdaki ayetlerinde durumun öyle olmadığı, Kur'an'ın, vahyi alan Hz. Muhammed tarafından bizzat yazıldığı ve bunun başlıbaşına bir ilahi mucize olduğu bildirilmekte gibidir.
29/47 VE KEZALİKE ENZELNA İLEYKEL KİTAB fellezine ateynahumul kitabe yu'minune bih ve min haulai men yu'minu bih ve ma yechadu bi ayatina illel kafirun
( VE KİTABI / YAZIYI * SANA İŞTE BÖYLE İNDİRDİK. Artık o kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlardan da ona inanan kimseler vardır. İnkarcıların haricindekiler ayetlerimizle cihad etmez. )
* "Kitab" kelimesi "Yazı" anlamına gelmektedir.
29/48 Ve MA KUNTE TETLU MİN KABLİHİ MIN KİTABİN VE LA TEHUTTUHU Bİ YEMİNİKE İZEN LERTABEL MUBTİLUN
( Ve SEN, ONDAN ( KUR'AN ) ÖNCE KİTAP / YAZI OKUYAMAZDIN VE ONU ( YAZIYI ) SAĞ ELİNLE YAZAMAZDIN. ÖYLE OLSAYDI BATILCILAR ŞÜPHE EDERDİ. )
29/51 E VE LEM YEKFİHİM ENNA ENZELNA ALEYKEL KİTABE yutla aleyhim inne fi zalike le rahmeten ve zikra li kavmin yu'minun
( Onlara okunan KİTABI, SENİN ÜZERİNE NASIL İNDİRDİĞİMİZ ONLARA KÂFİ OLMADI MI? İnanan kavim için kesinlikle bunda rahmet ve hatırlatma vardır. )
29/48 kodlu ayete göre; Kur'an'ın indirilişi öncesinde Hz. Muhammed okuma yazması olan biri olsaydı, inkârcılar kitabı kendisinin yazdığını düşüneceklerdi. Ancak ummi ( okur yazar olmayan ) bir insana vahiy yoluyla okuma ve yazma melekesi kazandırılması, Kur'an'ın vahiy vasıtasıyla iletimi sonrasında resul tarafından kaleme alınarak ilk nushasının oluşturulması muhteşem bir ilahi bir mucize olarak tezahür etmiştir.
No comments:
Post a Comment