Çeviri

Tuesday, September 13, 2022

İngiltere ... England ... Angle Land ... Melekler Ülkesi 

"İngiltere" kelimesinin batı dillerindeki karşılıkları "England" ( İng., Alm.) ve "Angleterre" ( Fra. ) kelimeleridir. Bu kelimelerin kök analizleri şöyledir.

England ... Angel ( Melek ) + Land ( Ülkesi, Yeri )

Angleterre ... Angel ( Melek ) + Terrain ( Toprak, Ülke, Yer )

İngiltere kelimesinin "Melekler Ülkesi" anlamı okült ezoterik bir sembol olup, bu tamlamadaki "Melek" kelimesi esasen "Düşmüş Melekler" olarak anılan "Cinleri" ( Görünmeyenler, Örtülü olanlar ) yani negatif frekanslı üst boyut varlıklarını ( cin şeytanları ) temsil etmekte gibidir.

Bu bağlamda, sömürgecilik ( kolonizasyon ) kavramıyla adeta özdeşleşmiş olan "United Kingdom" ( Birleşik Krallık ) kavramının sembolik ve ptatik olmak üzere kutsal kitaplardaki karşılığının "Tek Dünya Devleti"'nin  idare merkezini simgeleyen Babil olması yani antik zamanda Irak toprakları içinde kalan Babil'in güncel anlamdaki sembolik konumunun İngiltere olması kuvvetle muhtemeldir.

İncil'in Vahiy bölümünde bir fahişeye* benzetilen Babil ile ilgili olan şu ayetler dikkat çekmektedir.

* Ayetlerde geçen "Kadın", "Fahişe" ve "Fuhuş" kelimeleri sembolik olup, insanları etkisi altına alarak onları bencilliğe, ahlaksızlığa ve her türlü kötülüğe sevkeden düşük negatif frekansları temsil etmektedir.

66 Vahiy 17-4 KADIN, mor ve kırmızı giysilere bürünmüş, altınlar, değerli taşlar, incilerle süslenmişti. Elinde iğrenç şeylerle, FUHŞUNUN çirkeflikleriyle dolu altın bir kâse vardı.

66 Vahiy 17-5 Alnına şu gizemli ad yazılmıştı: GİZEMLİ BÜYÜK BABİL, FAHİŞELERİN VE DÜNYA İĞRENÇLİKLERİNİN ANASI.

66 Vahiy 18-2 Melek gür bir sesle bağırdı: "Yıkıldı! Büyük BABİL yıkıldı! CİNLERİN BARINAĞI, HER KÖTÜ RUHUN UĞRAĞI, Her murdar ve iğrenç kuşun sığınağı oldu.

66 Vahiy 18-3 Çünkü BÜTÜN ULUSLAR Azgın fuhşunun şarabından içtiler. Dünya kralları da Onunla fuhuş yaptılar. DÜNYA TÜCCARLARI** ONUN AŞIRI SEFAHATİYLE ZENGİNLEŞTİLER."

.......

66 Vahiy 18-23 Artık sende hiç kandil ışığı parlamayacak. Sende artık gelin güvey sesi duyulmayacak. SENİN TÜCCARLARIN** DÜNYANIN BÜYÜKLERİYDİ**. BÜTÜN ULUSLAR SENİN ( BABİL ) BÜYÜCÜLÜĞÜNLE*** YOLDAN SAPMIŞTI.

** Küresel elit aileler ve şirketleri

*** Ayette yer alan "Büyücülük" kavramı da muhtelif yöntemler vasıtasıyla gerçekleştirilen zihin kontrol ve programlama uygulamalarını temsil etmektedir.

"Babil" ( İlah Kapısı ) kelimesi "Bab" ( Kapı ) ve "El / Il" ( Tanrı, İlah ) oluşmakta olup Kur'an'da sadece 2/102 kodlu ayette ve "Büyü" ve "Melek" kelimeleriyle ilintili olarak yer almaktadır. ( "Babil" kelimesinin tezahürü, ilahiymiş algısı yaratan büyü uygulamalarına ve şirk olgusuna dayanmaktadır. )

2/102 Vettebeu ma tetluş şeyatinu ala mulki suleyman ve ma kefera suleymanu ve lakinneş ŞEYATİNE KEFERU YUALLİMUNEN NASAS SİHRA ve ma unzile alel MELEKEYNİ Bİ BABİLE harute ve marut ve ma yuallimani min ehadin hatta yekula innema nahnu fitnetun fe la tekfur fe yeteallemune minhuma ma yuferrikune bihi beynel mer'i ve zevcih ve ma hum bi darrine bihi min ehadin illa bi iznillah ve yeteallemune ma yedurruhum ve la yenfeuhum ve lekad alimu men işterahu ma lehu fil ahirati min halakin ve le bi'se ma şerav bihi enfusehum lev kanu ya'lemun

( Ve o Süleymanın mülkünün ve hükümdarlığının üzerine o şeytanların okuduğuna tabi oldular. Süleyman inkar etmedi ve lakin ŞEYTANLAR İNKAR ETTİLER. İNSANLARA SİHİRİ VE BABİL'DE İKİ MELEK OLAN Harut ve Marut’ un üzerine indirileni öğretiyorlardı. "Kesinlikle biz sınavız. O halde inkar etmeyin." diyene kadar ikisi kimseye öğretmezlerdi. Onlardan erkeğin ve eşinin arasını neyin ayırdığını öğrenirlerdi. Onlar onunla Allah’ ın izni olmadıkça kimseye zarar veremezlerdi. Onlara ne zarar verebilir ne fayda vermez öğrenirlerdi. Onu satana ahirette nasip olmadığını bilirlerdi. O nefislerini sattıkları ne kötüdür. Keşke bilmiş olsalardı. )

Kur'an ayetlerinin ve kelimelerinin kullanılması yoluyla majik operasyonlar ( büyü uygulamaları ) gerçekleştirilmesi kapsamındaki ana idare merkezinin İngiltere olması da kuvvetle muhtemeldir. Bugün dünyanın en zengin, en muktedir ailesi olarak bilinen ailenin de İngiltere merkezli olması dikkat çekmektedir.

Bir araştırmacı eğitim görevlisinin, katıldığı bir programda sarfettiği "Tüm tarikatların kıblesi İngiltere'dir." cümlesi, bir tarikat üyesinin, polis tarafından yakalandıktan hemen sonra sarfettiği "İftiralar Londra'dan" cümlesi ve yine cüppeli bir tarikat sözcüsünün bir TV programına üzerinde "Royal Guards" ( Kraliyet Muhafızları ) yazılı kol düğmeleriyle katılması da konu bağlamında oldukça düşündürücüdür.

1 comment:

  1. Biraz sallamasyon gibi ama Great britain adını biraz kesip biçince agree at bright train gibi bir şeyler canlandı kafamda. Britanya’nın politikası daha çok sinsi emel ve anlaşmalarla yürüyor bütün dünyada parlak şaşalı bir imaj çiziyorlar. Ayrıca tren İngiltere’de bulunmuş. Britanya’nın sömürge olarak kullandığı yerlerde trenin avantajını sonuna kadar kullanmış olduğu gerçeği de var. Belki alakasız ama belirtmek istedim.

    ReplyDelete