"Maaş" ( Geçimlik, Yaşamlık ) kelimesi "İş"* ( Yaşayış, Hayat ) kelimesinden türemiş bir kelime olup, konuşma dilinde "İşverenin çalışana verdiği geçimlik ( para )" anlamında kullanılmaktadır. Ancak esasen ayetlerde de zikredildiği üzere "İş" de, "Maaş" da Rab tarafından bahşedilen ve O'nun varlıklara eşit olarak dağılmasını istediği nimetlerdir.
* Türkçedeki "İş" kelimesi de ortak kökten olup "Faal olma, Fayda sağlama, Yaşama katkı sağlama" anlamlarında kullanılmaktadır.
Maaş hususu, tarih boyunca adaletsizlik açısından toplumların en büyük sorunu olagelmiştir. Mevcut durumdaki irrasyonel maaş uygulamaları da bu gerçeği teyid etmektedir.
Esasen ne para diye bir kavramın, ne şirket diye bir yapılanmanın, ne birinin bir diğerine maaş vermesi ve kendisini veli nimet addetmesi ve maaş alanın da aynı şekilde düşünmesi gibi bir durumun olmaması gerektiğine evvelki bölümlerde detaylı olarak ve sebebi analiz edilerek değinilmişti. Ancak bu aşamada incelemeye, mevcut sistem üzerinden devam edilebilir.
Maaş adaletsizliğine en net örnek, üretim ve hizmet sürecinin en önemli bileşeni olan işçi emekçisinin "en aşağı seviyede" addedilip X TL "maaşa" layık görülürken, işçinin emeği sayesinde faaliyetini sürdüren bir müessesenin ( şirketin ) "en tepede addedilen" yöneticisinin 100X TL "maaş" alıyor olması ve en ilginci de bu maaşları "müessese sahibi, şirket sahibi, patron!" sıfatıyla çok daha fazla kazanç sağlayan bir başkasının veriyor olması gösterilebilir. Bir faaliyet ancak bir insan grubunun ortak emeği ile gerçekleşebiliyorsa emeği geçenler arasında böylesine anlamsız bir mali uçurum olması en basit ifadeler ile günahtır, zulümdür, zorbalıktır, hırsızlıktır, gasptır ki zaten bu olguların mevcudiyeti mevcut şirketler sisteminin şeytani nitelik arzettiğinin delili niteliğindedir. Zira bu şeytani sistemin temeli bir zümrenin zengin, büyük çoğunluğun ise fakir kılınması ve fakir kitlenin zengini ilah, velinimet addetmesi planına dayanmaktadır.
İdeal durumda her emekçinin kendi bilgi, deneyim ve kapasitesine göre yani kendisinden beklenene göre faaliyet gösterdiği baz alındığında kazancın eşit paylaşımı, olması gerekendir. Eşitlemenin olamadığı durumda ise emekçiler arasında yaş, bilgi, beceri, yetenek, eğitim, deneyim vb. gibi farklılıkların karşılığı, yukarıdaki sayısal örnekte belirtildiği gibi, maaşlardaki anlamsız ve haksız farklılıklar olmamalıdır. Olması gereken, bir baz maaş belirlenmesi ve farklılıkların buna göre sembolik olmak üzere %10-20 arası bir oranda yüksek olması yani herkesin makul karşılayacağı seviyede olmasıdır. Ayrıca "sermayedar", "işin sahibi", "işveren", "patron" vb. gibi isimlerle anılan kişilerin maaşlarının da çalışanlar ile daha doğrusu mesai arkadaşları ile eşit seviyeye yakın olması gerekir. Bunun için de toplam kazancın çalışanlara bölüştürülmesi gerekir ki aksi durumda yani mevcut durumda olduğu gibi ortaya kölelik sisteminden başka bir şey çıkmaz.
"Maaş" kelimesinin çoğul hali olan "Meayiş" kelimesinin yer aldığı aşağıdaki ayetlerde gerçek ve adil "maaş" ve "iş" verenin Allahu Teala olduğu bildirilmekte ve insanlar, haksızlık, adaletsizlik, zulüm ve gasp konusunda uyarılmaktadır.
41/10 Ve ceale fiha ravasiye min fevkiha ve barake fiha ve KADDERA FIHA AKVATEHA fi erbeati eyyam SEVAEN lis sailin
( Ve "Orada, onun üstünde dağlar oluşturdu. Orada bereket verdi. Orada, GIDALARI AZIKLARI araştıranlar için dört günde EŞİT OLARAK olarak DÜZENLEYEREK ÖLÇÜLENDİRDİ." )
7/10 Ve lekad mekkennakum fil erdi ve CEALNA LEKUM FİHA MEAYİŞ kalilen ma teşkurin
( Ve biz sizi yerde yerleştirdik. ORADA SİZE GEÇİMLİKLER OLUŞTURDUK. O şükretmeniz azdır. )
15/20 Ve CEALNA LEKUM FİHA MEAYİŞE VE MEN LESTUM LEHU Bİ RAZİKİN
( Ve SİZE VE O RIZIKLANDIRANLAR OLMADIKLARINIZA, ONUN İÇİNDE GEÇİMLİKLER OLUŞTURDUK. )
43/32 E HUM YAKSİMUNE RAHMETE RABBİK NAHNU KASEMNA BEYNEHUM MEİYŞETEHUM FİL HAYATİD DUNYA ve rafa'na ba'dahum fevka ba'din deracatin li yettehize ba'duhum ba'dan suhriyya ve rahmetu rabbike hayrun min ma yecmeun
( RAB'BİNİN RAHMETİNİ ONLAR MI BÖLÜŞTÜRÜYORLAR? DÜNYA HAYATINDA ONLARIN ARALARINDA GEÇİMLİKLERİNİ BİZ BÖLÜŞTÜRDÜK**. Bazılarının bazılarını buyruk vermek üzere edinmeleri için bazılarını bazılarının üstüne derecelerle yükselttik. Rab’binin rahmeti, o toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır. )
** Nimet bölüşümü, adaletin sağlanıp sağlanmayacağı hususundaki bir sınavdır.
16/71 Vallahu faddale ba'dakum ala ba'din fir rizk FE MELLEZİNE FUDDİLU Bİ RADDİ RİZKİHİM ALA MA MELEKET EYMANUHUM FE HUM FİHİ SEVA' e fe bi ni'metillahi yechadun
( Ve Allah, rızıklarda bazınızı bazınıza üstün kıldı. ANCAK, O ÜSTÜN KILINANLAR RIZIKLARINI O ELLERİNİN MALİK OLDUKLARINA VERMEZLER ONDA EŞİT OLSUNLAR. Yani Allah’ın nimeti ile cihad mı ediyorlar? )
Ayrıca bkz.
https://kuranilmi.blogspot.com/2022/11/para-arac-sanlan-engel.html
https://kuranilmi.blogspot.com/2019/02/sirk-ve-sirket-aldatmacas.html?m=1
No comments:
Post a Comment