Çeviri

Wednesday, January 8, 2025

Şairler meselesi

"Şair" kelimesi "Şi'r, Şiir" ( Kavrama, Algılama, İdrak etme, Sezme ) kelimesinden türeme bir sıfat olup, "Kavrayan, Algılayan, İdrak eden, Sezen" anlamına gelmektedir. "Şu'ur" ( Bilinç, Farkındalık, İdrak ) kelimesi de ortak ŞR kökündendir.

Ancak, bilindiği üzere, "Şiir" kelimesi "Tahayyül ve tasavvurları ifade eden düzenlenmiş manzume" anlamında, "Şair" kelimesi de "Şiir yazan kişi" anlamında kullanılagelmiştir. 

Kur'an'da şairlere ilişkin olumsuz hüküm algısı yaratan ayetlerin mevcudiyetinin sebebi, inkarcı müşriklerin, Kur'an'ı şiir, Resulü de şair ve kahin olarak nitelemek suretiyle ilahi kelamın ve onun elçisinin itibarını zedeleme, yerme, değersizleştirme ( haşa ) yolundaki şeytani girişimlerine karşı insanların uyarılmasıdır. Zira şiirler, gerçekleri içerebildiği gibi, çoğunlukla şairin, gerçek olmayan hayallerinin tasvirlerinden oluşan ifadeleri de içerebilmektedir. 

Kur'an'ın, mutlak gerçeği, belirli bir sayısal ve kelimesel düzene ( numeroloji, kafiye sistemi vb. ) göre içermekte olması, yani şiirsel bir yapıya sahip olması, aslında gerçeği çok iyi bilen inkarcı müşriklerin, onun "sıradan ve bir çokları gibi gerçek dışı ifadeleri, hayalleri, sanrıları içeren bir şiir" olduğu yönünde ithamda bulunmalarına imkanı vermiştir ki bu da yüce Rab'bin en dikkat çekici sınavlarından biridir.

Ayetlerde, "inançlı şairler"in olumsuz nitelemelerden münezzeh olduklarının vurgulanması, ayetlerdeki ana mesajın, şiiri ve şairleri yermek değil, doğru olmayan bir yaklaşıma karşı inananların uyarılması olduğunu ortaya koymaktadır. 

Kur'an'da, "Şuara" ( Şairler ) isimli bir surenin bulunması da önem arzetmektedir.

Enbiya ( Haberciler ) suresinin aşağıdaki ayetinde inkarcıların, resulün, "görümlerini, hayallerini ( rüyalarını ) ve uydurmalarını" kaleme aldığını iddia ettikleri bildirilmektedir. ( Gerçekler, resule, rüyalarında kelam olarak da indirilmiştir. Rüyalar, vahiy sisteminin önemli vasıtalarından biridir. ) 

21/5 Bel kalu ADĞASU AHLAM ahlamin bel İFTERAHU bel HUVE ŞAİR fel ye'tina bi ayetin kema ursilel evvelun

( Bilakis "KARIŞIK RÜYALARDIR. Bilakis ONU UYDURUR. O ŞAİRDİR. O halde, o evvelden gönderilenler gibi bize ayetler ile gelsin." dediler. )

Şuara ( Şairler ) suresinin aşağıdaki ayet grubundaki "Ğavun" ( Azgınlar ) sıfatı, gerçek olmayanın söyleminde bulunanlara ve onları farklı konumda addeden, onlara farklı anlamlar yükleyen cahillere yöneliktir. Ayet grubunun sonunda ise inanan ve iyilikler yapan şairlerin müstesna oldukları vurgulanmaktadır.

26/224 Veş ŞUARAU yettebiuhumul ğavun

( Ve ŞAİRLER, onlara azmışlar tabi olurlar. )

26/225 E lem tera ennehum fi kulli vadin yehimun

( Görmedin mi ki kesinlikle onlar her vadinin içinde belirsiz fikirlerde düşüncelerde dolanırlar. )

26/226 Ve ENNEHUM YEKUKUNE MA LA YEF'ALUN

( Ve KESİNLİKLE ONLAR O YAPMADIKLARINI SÖYLERLER. )

26/227 İLLELLEZİNE AMENU VE AMİLUS SALİHATİ VE ZEKERULLAHE KESİRAN ventesaru min ba'di ma zulimu ve se ya'lemullezine zalemu eyye munkalebin yenkalibun

( O İNANANLAR, İYİLİKLER YAPANLAR, ALLAH'I ÇOKÇA HATIRLAYANLAR ve zulmedilmeleri sonrasında yardım alanlar, öclerini alanlar hariç. O zulmedenler hangi geri dönüşe döndürüleceklerini bilecekler. )

Saffat suresinin aşağıdaki ayetinde de inkarcıların, '"cin tasallutu altındaki şair" ifadesiyle ithamlarına dikkat çekilmiştir.

37/36 Ve yekulune e inna letariku alihetina li ŞAİRİN MECNUN

( Ve "Kesinlikle biz CİNLİ ŞAİR için ilahlarımızı terk mi edeceğiz?" derlerdi.  )

Tur suresinin aşağıdaki ayet grubunda da müşriklerin, resulü "şair", ilettiği ilahi kelamı da "uydurma söz" olarak nitelediklerinden bahsedilmektedir.

52/30 Em yekulune ŞAİRUN neterabbesu bihi raybel menun

( "O ŞAİRDİR. Ona zamanın hadiselerinin olmasını gözetleyip bekleriz." mi diyorlar? )

52/31 Kul terabbesu fe inni meakum  minel muterabbisin

( De ki: "Gözetleyerek bekleyin. O halde kesinlikle ben de sizinle birlikte gözleyip bekleyenlerdenim."  )

52/32 Em te'muruhum ahlamuhum bi haza em hum kavmun tağun

( Bunu onlara rüyaları mı emreder? Yoksa onlar azgınlar kavmi midirler? )

52/33 Em yekulune TEKAVVELEH bel la yu'minun

( "ONU UYDURUP SÖYLER." mi derler? Bilakis inanmazlar. )

52/34 Fel ye'tu bi hadisin mislihi in kanu sadikin

( O halde, eğer doğru iseler, onun aynısı gibi söz getirsinler. )

Hakka ( Gerçek ) suresinin aşağıdaki ayet grubunda da yine ithamlara yer verilmiş ve Kur'an'ın, Allahu Teala tarafından indirildiği vurgulanmıştır.

69/41 VE MA HUVE Bİ KAVLİ ŞA'İRİN kalilen ma tu'minun

( VE O ŞAİRİN SÖZÜ DEĞİLDİR. Ne az inanıyorsunuz. )

69/42 VE LA BİL KAVLİ KAHİNİN kalilen ma tezekkerun

( VE KAHİNİN SÖZÜ DE DEĞİLDİR. Ne az hatırlıyorsunuz. )

69/43 TENZİLUN MİN RABBİL ALEMİN

( ALEMLERİN RAB'BİNDEN İNDİRİLMİŞTİR. )

No comments:

Post a Comment