Çeviri

Sunday, December 25, 2022

Yakıtı insanlar olan Cehennem?!

Semantik köken itibarıyla "Cehim" veya "Cehennem" kelimesi "Sıcak, Yakıcı, Ateş" anlamına, "Cennet" ise "Örtme, Örtülme, Korunma" anlamına gelmektedir. Bu iki kelimenin ayetlerdeki kullanımı esasen sembolik olup, maddi - fiziki olgulardan ziyade manevi - ruhi olgular vurgulanmaktadır. Her iki kelimenin de esasen belirli bir "ruhsal hali" tasvir eden muteşabih kelimeler olduklarına evvelki bölümlerde de değinilmiştir.

Bu bağlamda "Cehennem" kelimesi ruhsal bunalımı, korkuyu, üzüntüyü, pişmanlığı, vicdan azabını temsil etmektedir. Halk arasında yaygın olan "Bağrı yanık", "İçi yanmak", "İçine ateş düşmek", ".... olduğuna yanmak" gibi ifadeler üzüntü ve stres hallerinin "ateş" ile simgelenmesine bazı örneklerdir.

"Cennet" kelimesi ise korku, üzüntü ve stresten korunmuş olma yani güvende, huzurlu ve mutlu olma halini temsil etmektedir.

Başlangıçta "Adem'in cennetten çıkarılması" hususu da insanın, yaptığı hata nedeniyle huzur ve mutluluk halinden üzüntü ve stres haline geçişini tanımlamaktadır. Bu durum maddi unsurlar ile temsil ve tasvir edilecek olursa, insanın, üst süptil boyut cennetten çıkarılarak "indirildiği" kaba madde planı Dünya'nın esasen "cehennem" olduğu ortaya çıkmaktadır.

Her ruhsal frekansın bir maddi projeksiyonu olduğu gerçeği çerçevesinde ve manevi teşbihin maddi tezahürü niteliğinde düşünüldüğünde "Dünya'nın da içi yanar", "Dünya'nın da bağrı yanıktır." denilebilir. Zira yerkürenin içi magmadan oluşan bir ateş haznesi niteliğindedir.

2/36 Fe ezellehumeş şeytanu anha fe AHRACEHUMA MİN MA KANA FİH ve KULNEHBİTU ba'dukum li ba'din aduvv ve lekum fil erdi mustekarrun ve metaun ila hiyn

( Böylece şeytan onları oradan kaydırdı da ONLARI İÇİNDE OLDUKLARINDAN ÇIKARDI. "Birbirinize düşman olarak İNİN. Size yerde belirli zamana kadar durak yeri ve fayda vardır." dedik. )

Ayette, cennetten "çıkarılan" insana ve şeytana "İhbitu" ( İnin! ) emri gelmektedir. Nereye ineceklerdir? Dünya'ya yani "cehenneme". Zira cennetten çıkılınca gidilecek tek bir yer vardır. Ayrıca "Dünya" kelimesi "Alçak olma, Aşağılık olma" anlamıyla, yüksek frekanslı cennetten inilen düşük frekanslı cehennemi tam olarak tanımlamaktadır.

Aşağıdaki ayetler, cehennemi esasen, nefsaniyet, kibir, hırs, şehvet, kıskançlık gibi düşük frekanslı duygulara gark olmuş insanın kendisinin oluşturduğunu belirtmeleri açısından önem arzetmektedirler. 

11/101 VE MA ZALEMNAHUM VE LAKİN ZALEMU ENFÜSEHUM fe ma ağnet anhum alihetuhumulleti yed'une min dunillahi min şey'in lemma cae emru rabbik ve ma zaduhum ğayra tetbib

( VE BİZ ONLARA ZULMETMEDİK VE LAKİN NEFİSLERİNE ZULMETTİLER. Böylece, Rab’binin emri geldiğinde, Allah’tan başka çağırdıkları ilahları onlara şey kadar bile fayda sağlamadılar. Onlara zararın haricindekini artırmadılar. )

Kodunda 666 sayısının da tezahür ettiği Tahrim suresinin 6. ayetinde de "cehennem ateşinin" kaynağının insan olduğu bildirilmektedir. İnsanların Dünya denen cehennemde yaşadıkları dikkate alındığında ayette "Dünya'nın cehennem olduğu" mesajının verildiği görülebilmektedir.

66/6 Ya eyyuhellezine amenu ku enfusekum ve ehlikum NAREN VEKUDUHEN NASU vel hicaretu aleyha melaiketun ğulazin şidadin la ya'sunallahe ma emerehum ve yef'alune ma yu'merun

( Ey o inananlar, nefislerinizi ve ailenizi YAKITI İNSANLAR ve taşlar OLAN ATEŞTEN KORUYUN. Onun üzerinde kaba şiddetli melekler vardır. Allah’a, onlara emrettiğine isyan etmezler. Ne emredilirse yaparlar. )

Meryem suresinin aşağıdaki ardışık ayetlerinde, "büyük döngü"* sonunda ( Yevmel Kıyamet / Ayağa kalkış Günü ) evvelce kaba madde planı Dünya cehenneminde enkarne olmuş ( bedenlenmiş ) tüm ruhların son kez reenkarne olacakları ve Dünya'nın aslında cehennemin ta kendisi olduğunu idrak edecekleri bildirilmektedir. Ayette, büyük döngü sonunda hala tekâmüle erememiş ruhların reenkarnasyonlarının, yeni büyük döngü süresince, kaba madde planı Dünya cehenneminde devam edeceği yani cehennemden çıkamayacakları, tekâmüle erip liyakat kazanan ruhların ise üst süptil plana ( cennet ) geçirilerek Dünya cehenneminden kurtarılacakları bildirilmektedir.

19/68 Fe ve rabbike le nahşurannehum veş şeyatine summe le nuhdirannehum havle cehenneme cisiyya

( Böylece ve Rab’bin, onları ve şeytanları kesinlikle toplayacağız. Sonra kesinlikle onları cehennemin etrafında diz çökmüş olarak hazır edeceğiz. )

19/69 Summe lenenzianne min kulli şiatin eyyuhum eşeddu aler rahmani itiyya

( Sonra her gruptan, Rahman' a isyankarlıkta en şiddetlileri hangileriyse ayıracağız. )

19/70 Summe le nahnu a'lemu billezine hum evla biha siliyya

( Sonra, ona salınmaya, atılmaya layık olmada önce, başta gelenleri, daha yakın olanları biz biliriz. )

19/71 Ve in minkum illa variduha kane ala rabbike hatmen makdiyya

( Ve kesinlikle sizlerden olanlar illa ki oraya varırlar. Rab’binin üzerine akdedilmiş hükümdür. )

19/72 Summe nuneccillezinettekav ve nezeruz zalimine fiha cisiyya

( Sonra o sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada diz çökmüş olarak bırakacağız. )

* Hakka suresinin aşağıdaki ayetlerinde 70,000 yıllık "Büyük Reenkarnasyon Döngüsü" sembolize edilmektedir. 

69/31 Summel CEHIME salluhu

( Sonra onu CEHENNEME salın. )

69/32 Summe fi SİLSİLETİN ZER'UHA SEB'UNE ZİRA'AN feslukuhu

( Sonra ÖLÇÜSÜ YETMİŞ KOL UZUNLUĞU OLAN ZİNCİRİN içinde, böylece onu sokun. )

Ayetteki "Cehennem" ifadesi "Dünya"yı, "Yetmiş kol uzunluğundaki zincir" ifadesi "70,000 yıllık büyük reenkarnasyon döngüsünü", "Zincir" ifadesi ise "Büyük reenkarnasyon döngüsünü oluşturan ortalama 90-100 yıllık enkarnasyon sürelerini ( bir ömür süresi ) simgelemektedir.

İbrahim suresinin 48. ayetinde kaba madde planı Dünya'nın esasen cehennem olduğunun insanlarca idrak edilmesinden bahsedilmektedir.

14/48 YEVME TUBEDDELUL ERDU ĞAYRAL ERDİ ve semavatu ve berazu lillahil vahidil kahhar

( O GÜN YER BAŞKA YERE DÖNÜŞÜR. Gökler de. Ve tek kahredici Allah için meydana çıkarlar. )

Hacc suresinin aşağıdaki ayetlerinde de büyük döngü sonunda ( Yevmel Kıyamet ( Ayağa Kalkış Günü / İdrak Günü ), Yevmel Hisab ( Hesap Günü ) ) yükselen idrake ve farkındalık artışına bağlı olarak tezahür eden vicdan azabının tesiriyle dünyanın cehennem olduğunu anlayan, pişmanlığa ve üzüntüye gark olan ancak tekâmül liyakatına eremedikleri için yeni büyük döngü içinde, Dünya cehenneminde tekrar reenkarnasyon döngülerine tabi olmak zorunda kalan ruhlardan bahsedilmektedir.

22/19 Hazani hasmanihtesamu fi rabbihim fellezine keferu kuttiat lehum siyabun min nar yusabbu min fevki ruusihimul hamim

( Bu ikisi, Rab’leri hakkında düşmanlık eden iki hasımdır. Artık o inkar edenlere, onlara ateşten elbiseler kesilip biçilmiştir. Kafalarının üstünden kaynar su dökülür.** )

** Halk arasında üzüntü, pişmanlık gibi ruhsal halleri ifade etmek için kullanılan "Başımdan aşağı kaynar sular döküldü." ifadesinin ayetteki muteşabih tezahürü

22/20 Yusheru bihi ma fi butunihim vel culud

( Onunla karınlarında ve derilerinde ne varsa eritilir. )

22/21 Ve lehum mekamiu min hadid

( Ve demirden kamçılar onlaradır. )

22/22 Kullema eradu en yahrucu minha min ğammin uiydu fiha ve zuku azabel harik

( Gamdan dolayı, oradan her çıkmayı istediklerinde oraya geri döndürülürler. Tadın yakıcı azabı. )

No comments:

Post a Comment