"Millet" ve "Milliyet" kelimeleri, "İllet - İlliyet" ( Sebep, Bağ, İlinti - Sebepsellik, Bağlılık, İlintililik ) kökünden türemiş olup sırasıyla "Sebepsel, BAĞLI, İlintili" ve "Sebepsel olma, Bağlılık durumu olma, İlintili olma" anlamlarına gelmektedir. ( "Aile" kelimesi de "İllet" kelimesiyle ortak kökendendir. )
Dolayısıyla "Milliyetçilik" bir insanın, ortak kültüre, ortak ETİK* değerlere ( değer yargılarına ) sahip olduğu, kendisini ait ve BAĞLI hissettiği toplumu benimsemesi, sevmesi, ona sahip çıkması ve onu korumaya çalışmasını tanımlayan kavramdır. Dolayısıyla MİLLİYETÇİLİK IRKÇILIK OLMADIĞI GİBİ KENDİ MİLLETİNİ DİĞER MİLLETLERDEN ÜSTÜN GÖRMEK DE DEĞİLDİR. Mikro bazda bakılacak olursa milliyetçilik, tıpkı bir insanın ailesi için olan düşünce, tutum ve davranışlarına benzemektedir.
* "Ethic" kelimesinin kökeni "Ethos" kelimesidir ki bu kelime bir kültürün, bir toplumun, bir dönemin karakteristik ruhunu, değer yargısı sistemini ifade eden kavramdır.
"Millet" kelimesi Kur'an'da "Kavim" kelimesiyle de temsil edilmektedir.
"Irk" kelimesi ise "Soy, Nesil" anlamına yani GENETİK kod bağı, fiziksel niteliklere ilişkin bağ, kan bağı anlamını temsil eden kelimedir. "Irk" kelimesi RK ( Yükselme, Türeme ) kökünden olup, bir kök genetik koddan türemeyi, yükselmeyi ifade etmektedir.
"Irk" kelimesi Kur'an'da "Zurriyet" olarak temsil edilmektedir.
"Millet" kavramının "Irk" kavramından farklı olduğu ayetlerde de özellikle vurgulanmaktadır. Bakara suresinin aşağıdaki ayetinde Hz. İbrahim'in soyundan olmasına rağmen zalim niteliğe haiz insanların varlığı ve dolayısıyla genetik ( fiziksel ) kod bağı olan "soyun" belirleyici olmadığı vurgulanmaktadır.
2/124 Ve iz ibtela ibrahime rabbuhu bi kelimatin fe etemmehunn kale inni cailuke lin nasi imama KALE VE MİN ZURRİYETİ KALE LA YENALU AHDİZ ZALİMİN
( Ve zamanında Rab’bi İbrahim’ i kelimeler ile sınadı. Böylece onları tamamladı. "Kesinlikle ben seni insanlar için önder kıldım." dedi. "VE SOYUMDAN DA." DEDİ. "ZALİMLER AHDİME ERİŞEMEZLER." DEDİ. )
Aynı şekilde Hud suresinin aşağıdaki ayetinde de Rab'bin, oğlu için yani "ırkından, soyundan ( genetik kodundan )" olan kişi için yardım isteyen Hz. Nuh'a "O senin AİLENDEN değildi." yanıtını vermesi, "Millet", "Aile", "İlliyet" kavramlarının önemini ve belirleyici niteliğini vurgulamaktadır.
11/46 Kale ya nuhu İNNEHU LEYSE MİN EHLİK EHLİK innehu amelun ğayru salihin fe la tes'elni ma leyse leke bihi ilm inni eizuke en tekune minel cahilin
( "Ey Nuh, KESİNLİKLE O SENİN AİLENDEN DEĞİLDİ. Kesinlikle o iyi olmayanı yaptı. O halde, o sana asla ilmi olmayanı bana sual etme. Kesinlikle ben seni cahillerden olursun diye öğütlerim." dedi. )
Hucurat suresinin 49/11 kodlu ayetinde hiçbir kavmin ( milletin ) kendisini diğer bir kavimden üstün görmemesi, hiçbir kavmin diğer bir kavimle alay etmemesi gerektiği bildirilmektedir.
49/11 Ya eyyuhellezine amenu LA YESHAR KAVMUN MİN KAVMİN ASA EN YEKUNU HAYRAN MİNHUM ve la nisaun min nisain asa en yekunne hayran minhunn ve la telmizu enfusekum ve la tenabezu bil elkab bi'sel ismul fusuku ba'del iman ve men lem yetub fe ulaike humuz zalimun
( Ey o inananlar, KAVİMLER KAVİMLRRDEN ALAY EDİNMESİN. BELKİ ONLARDAN DAHA HAYIRLIDIRLAR. Ne de kadınlar kadınlardan. Belki onlardan daha hayırlıdırlar. Nefislerinizi ayıplamayın ve lakaplarla çağırmayın. İnançtan sonra günahkarlık ismi ne kötüdür. Kim tevbe etmezse, işte onlar, onlar zalimlerdir. )
Özü, tek tip insandan oluşan ve tam tahakküm altına alınmış tek bir küresel toplum oluşturmak olan küresel şeytanların sözde "Tek Dünya Devleti" projesi kapsamındaki en önemli hedefi öncelikle insanların maddi ve manevi ( mülkiyet, milliyet, aile, dostluk, kardeşlik, değer yargıları, ahlak, din vb. ) tüm bağlarını "yok etmek, SIFIRLAMAK" üzere başlattıkları fiziksel ve zihinsel savaşı kazanabilmektir. Zira "Yeni Dünya Düzeni" ismini verdikleri tam tahakküm ve kölelik sistemini ancak ve ancak "Great Reset" ( Büyük Sıfırlama ) olarak isimlendirdikleri küresel aksiyon vasıtasıyla tesis edebileceklerini bilmektedirler. Zira cümle başında da zikredildiği üzere bu aksiyonun sonucunda "tek tip insan"dan ( dijital insan ) oluşan "tek topluluğun" tesisi planlanmaktadır.
Bu bağlamda, planlanan küresel tam kölelik sistemini engellemenin yegane yolu öncelikli olarak "Millet" ve "Milliyetçilik" kavramına sahip çıkabilmektir ki şeytanlar "milliyetçi yaklaşımı" bir "suç" olarak algılatabilmek için yoğun çaba sarfetmektedirler.
Aşağıdaki ayetlerde insanların, bir sınav olmak üzere, farklı dillere, kültürlere sahip milletler olarak yaratıldığından ve özellikle "tek tip topluluk" olarak yaratılmadığından bahsedilmektedir.
5/48 Ve enzelna ileykel kitabe bil hakki musaddikan li ma beyne yedeyhi minel kitabi ve muhayminen aleyhi fahkum beynehum bima enzelellahu ve la tettebi' ehvaehum an ma caeke minel hakk li kullin cealna minkum şir'aten ve minhaca VE LEV ŞAELLAHU LE CEALEKUM UMMETEN VAHİDETEN VE LAKİN YEBLUVEKUM Fİ MA ATAKUM festebikul hayrat ilellahi merciukum cemian fe yunebbiukum bima kuntum fihi tahtelifun
( Ve sana da, kitaplardan o ondan öncekileri doğrulayan ve onları kollayan kitabı gerçek ile indirdik. O halde, onların aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların heveslerine tabi olarak, sana o gerçekten gelen üzerine sapma. Biz, sizlerden herkes için yol ve usül oluşturduk. ŞAYET ALLAH DİLESEYDİ SİZİ TEK TOPLULUK KILARDI. LAKİN O SİZE VERDİKLERİ HAKKINDA SİZİ SINAMAK İÇİNDİ. Öyleyse hayırlara ilerleyin. Hepinizin dönüşü Allah’a dır. Artık, o hakkında ihtilafa düştüklerinizi size o haber verir. )
30/22 Ve MİN AYATİHİ halkus semavati vel erdi VAHTİLAFU ELSİNETİKUM VE ELVANİKUM inne fi zalike le ayatin lil alimin
( Ve göklerin, yerin yaratılışı, DİLLERİNİZİN VE RENKLERİNİZİN ÇEŞİTLİLİĞİ O’NUN AYETLERİNDENDİR. Kesinlikle bunda, bilenler için ayetler vardır. )
42/8 VE LEV ŞAELLAHU LE CEALEHUM UMMETEN VAHİDETEN ve lakin yudhilu men yeşau fi rahmetih vez zalimune ma lehum min veliyyin ve la nesir
( VE ŞAYET ALLAH DİLESEYDİ, ONLARI TEK TOPLULUK KILARDI. Lakin, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimler, onlara ne dost ne de yardımcı yoktur. )
43/33 VE LEV LA YEKUNEN NASU UMMETEN VAHİDETEN le cealna li men yekfuru bir rahmani li buyutihim sukufen min fiddatin ve mearice aleyha yazherun
( VE ŞAYET İNSANLARIN TEK TOPLULUK OLMA DURUMU OLMASAYDI, Rahman' ı inkar eden kimselerin evleri için gümüş çatılar, tavanlar ve onun üzerine çıkmaya merdivenler oluştururduk. )
No comments:
Post a Comment