"Belirli bir süre yemek yememe" genel anlamı ile bilinen "Oruç" kelimesi, kökeni Farsça olan ve "Gün, Günlük" anlamına gelen "Ruze, Roza, Roji" kelimesinin Türkçede farklı telaffuz edilmiş halidir. Orucun, gün boyu süren bir uygulama olması bu kelimenin tezahürüne sebep olmuştur.
Ancak, "Oruç" kelimesinin içerdiği anlam etimolojik ve ezoterik açıdan bazı bilimsel verilere de işaret etmekte gibidir.
"Bağışıklığın güçlenmesini sağlar. Oruç tutmak sindirim sistemini rahatlatır. Büyüme hormonu salgısını artırır. YAŞLANMAYI GECİKTİRİR..."
https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberi/oruc-tutmanin-faydalari#:~
"Vücut, açlık süresi boyunca depolanmış enerji kaynaklarını kullanarak yağ yakımını artırır, insülin seviyelerini düzenler ve hücresel YENİLENMEYİ teşvik eder."
https://www.anadolusaglik.org/saglik-rehberi/aralikli-oruc-diyeti-nedir-
Dolayısıyla oruç, hücre "yeni"lenmesine ve buna bağlı olarak da organizmanın "genç"leşmesine, "genç" kalmasına katkı sağlamaktadır.
"Oruç / Ruze" kelimesinin anlamı olan "Gün" kelimesi "Yenilenme, Oluşum, Doğuş, Genişleme, Jenerasyon, Gençleşme" anlamlarını içermekte ve yukarıdaki bilimsel verileri desteklemektedir.
"Gün" kelimesiyle ortak fonetik ve semantik kökenden olan kelimeler de bu durumu teyid etmektedir.
GENÇ (tür.) = Yeni olan, Yenilenmis, Genişleyerek, açılarak ortaya çıkmış
GENESIS (gre.) = Oluşum, Yaratılış, Ortaya çıkış, Yenilenme
GENİŞ (tür.) = Açılmış, Yayılmış
GÜN (tür.) = Güneşin ortaya çıkışı, Doğma, Doğum (Gündoğumu), Açılma, Genişleme, Karanlıktan ışığın oluşumu
GÜNEŞ (tür.) = Gün oluşturan, Işık yayan, Geniş olan, Geniş ışık yayan
YENİ (tür.) = İlk kez ortaya çıkan, Meydana gelen, Açılan
YOUNG, JEUNE, JUNG (ing., fra., alm.) = Genç
Latince kökenli "Ieiunus" (Aç, Yemeksiz) kelimesinin yansıması olan ve "Jeune" (Genç) keimesinin homonimi (sesteşi) olan Fransızca "Jeûne" kelimesinin "Oruç" anlamına gelmesi de konu bağlamında dikkat çekmektedir.
Ayrıca "Oruç" kelimesinin İngilizce ve Almanca karşılığı olan "Fast" kelimesinin semantik kökeninde yer alan "Değişmez, Solmaz, Dayanıklı" anlamları da "Genç, Yeni" kelimeleri ile anlam ilişkisi arzetmektedir.
"Oruç" kelimesinin Arapça karşılığı olan "Savm /Siyam (ç)" kelimesinin Kur'an'da 11 kere tekrarlanması da bu sayının temsil ettiği "halden hale geçiş", "yeni hale geçiş", "yeni döngü başlangıcı" anlamları itibarıyla konuyla uyumludur. Yani "Oruç"un bir "yenilenme" vasıtası olduğu Kur'an'da da nümerik olarak teyid edilmektedir.
Babaziz filmiyle ilgili fikirleriniz neler?
ReplyDeleteFilmin teması, niteliği ve mesajı malum olduğundan bazı küçük detaylar belirtilebilir.
ReplyDeleteÇölün idrakli varlık olarak teşbihi ve "Melek İzi" teması filmdeki sembolizmin güzel örneklerindendir. Her doğumun bir reenkarnasyon olması hususuna paralel olarak dünyaya gelen her bebeğin esasen bir kozmik bilgi hazinesi olduğu ancak bir tekamül vasıtası olan enkarnasyon süresince bu bilgilerin pasif hale getirildiği vurgusu da önemlidir.
Küçük kızın isminin, Mezopotamya mitolojisindeki aşk, doğurganlık, savaş ve cinsellik tanrıçasının ismi de olan "İştar" (Star, Yıldız, Işık kaynağı) olarak seçilmiş olması ve kırmızı sarık takıyor olması da Incil'deki Babil sembolizmi açısından dikkat çekicidir.
Ayrıca filmin ve filmdeki dervişin ismi olan "Bab' Aziz" kelime ikilisi "Aziz’in Kapısı" anlamına gelmekte olup, "Bab El / Babil" (İlah Kapısı) kelimesiyle benzerlik arzetmektedir. Zira "Aziz" kelimesi de "El /İlah" kelimesi de esmaül hüsna dahilindedir. Bu noktada, ayetlerle uyumlu olmayan ancak tasavvufi bir düşünce olan "İçinde Allah'ı bulma" ve/veya "Allah'a ancak bir mürşid / bir derviş vasıtasıyla yönelinebilir!" (Mürşid hidayet kapısıdır!) kavramlarına da atıf yapılmaktadır.
Dervişin kör olması, ayetlerde de yer alan "Kalp ile görebilmek" kavramına bir yönlendirme niteliğindedir.
Filmde yer alan veya dolaylı olarak belirli ortak anlamları veren şu cümleler de tefekkür vasıtası niteliğindedir.
"Herkesin cenneti farklıdır."
"Görmek için kalp yeterlidir."
"Yürümek yeterli, sadece yürümek... Davet edilenler yolu bulacaktır."
"Sadece aşık olmayanlar aynada kendi yansımalarını görürler."
"Ölüm nasıl olur da başlangıcı olmayan bir şeyin sonu olur?"
"Bir yolculuktaki varış noktası yolun sonu değil yolun kendisidir."
"Çölde yolunu kaybetmek, bazen yolu bulmaktır."
"Bazıları çölde sarayı, bazıları ise sarayda çölü yaşar."
"Ne arayan, ne bulduğunu sanan sadece aradığı şeyde kaybolan."
"Bir gün ayağın bir taşa takılırsa dikkat et o kalbin olmasın!"
"En keskin görüş göremediğini bileninkidir."
"Evren, elinde tuttuğun kum tanesidir."
Kitaplara inanmanızı söyleyen kurana inanıyorsanız bu kitaplardan biri olan talmuddaki insanlıkdışı yazılara ne diyeceksiniz?Güneş ve ay kültüne dayalı tarihi teorinin masonizm lusiferyanizm ve mitraizm ile ilişkilendirilen güneş tarafında kadına karşı bakıldığı ve yapay zekanın köleleştirici şekilde desteklendiği belli. Gnostik metinlerde isa güneş ile ilişkilendirilen lucifer adıyla kendine seslenen bir figür. Bu gnostik metinlerde meryeme söylediği kurtuluş için eril olmalısın vb. sözler de durumu ifşa ediyor.
ReplyDeleteBenzer şekilde kuranda da şeytana kadın ismiyle seslenirler vb. ayetleri kullanıp yazılarınızda mitraizmi öven şekilde konuşmanız durumu daha da aşikar kılıyor.
ReplyDeleteKur'an'da "Kitaplar" olarak isimleri zikredilenler Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'an'dır.
ReplyDeleteTalmud, Yahuda ha-Nasi isimli bir rabbi (haham) tarafından derlenmiş olan ve Yahudi geleneklerini içeren bir metinler bütünüdür. Keza, Zohar isimli kitap da yine bir rabbi olan Simeon ben Yochai tarafından yazılmış, yorum içerikli bir metinler bütünüdür.
Tek Yaratıcı dışında herhangi bir varlığı ilah addetmeyi, onu her şeyden yüce görmeyi, ona kulluk etmeyi telkin eden, nefsaniyete, dünyevi menfaatlere ve ihtiraslara sevk eden her türlü "...izm" hareketi özünde satanizmdir.
Tek yaratıcıya tapınılan bölgelerde cadılara ve bilhassa kadınlara uygulanan şiddet ve baskıyı da satanizmle açıklayabilir miyiz
Delete"Tek Yaratıcı'ya tapmak." cümlesinin içerdiği esas anlam "iyilikten, doğruluktan, adaletten, sevgiden, şefkatten, fedakarlıktan, hoşgörüden, haktan" başka yol bilmemek, bunları her koşulda "Tek Yol" kabul etmektir. Bu tek yolu benimsememiş, içselleştirmemiş ve uygulamaya almamış bir topluluk, hangi dini isim kisvesi altında olursa olsun "satanik" (şeytani) bir topluluktur.
ReplyDelete