"İmam" kelimesi "Önder, Lider, Rehber; Delil, İspat" anlamlarını içeren bir kelime olup, ayetlerde Kur'an'ı da niteleyecek şekilde yer almaktadır. Bu kelimenin çoğulu ise "Eimmet" kelimesidir.
"İmam" yani "Lider / Önder", hedef belirleyebilen, bu hedefi bir topluluğa benimsetebilen ve o topluluğun o hedef doğrultusunda birlik halinde, istek ve azimle faaliyette bulunmasına vasıta olan karakterdir.
Dolayısıyla öncelikle ortada bir hedef olması gerekmektedir. İnsanlığın temel hedefi çok net olup, hem kalplerde yazılıdır, hem de kalplerdekini hatırlatıcı olarak bahşedilmiş kitaplarda yazılıdır. Bu hedef "1"e ulaşmaktır. Yani mutlu, huzurlu, adaletli, eşitlikçi, paylaşımcı bir ortamda hep "birlikte" yaşamak ve yükselişe hep "birlikte" erebilmektir. İşte bu net hedefi ve hedefe ulaşma yollarını en net tanımlayan kaynak da, gerçek ve tek imam olan Rab'bin kelamını eşsiz bir sistematik yapıyla ve en mütekamil şekilde sunan Kur'an'dır.
Geçmişe bakıldığında nice toplulukların, gerçek imam olan kitabı ihmal edip, şirkte sınır tanımayan ve kitaptan uzaklaştırmaya çalışan sahte imamların pençesinde mahvolup gittikleri görülmektedir. Bugüne bakıldığında ise aynı akıbete aday toplulukların varlığı derin bir üzüntü uyandırmaktadır.
Kutsal kitapların "gerçek imam"lar olduğuna işaret edilen ilk ayet Hud suresinin aşağıdaki ayetidir.
11/17 E fe men kane ala beyyinetin min rabbihi ve yetluhu şahidun minhu ve min kablihi KİTABU MUSA İMAMEN ve rahmeh ulaike yu'minune bih ve men yekfur bihi minel ahzabi fen naru mev'iduh fe la teku fi miryetin minhu innehul HAKKU min rabbike ve lakinne ekseran nasi la yu'minun
( Peki ya o Rab’binden deliller üzerinde olan? Onu, ondan şahit okur. Ondan önce de MUSA'NIN KİTABINI İMAM ve rahmet olarak. İşte onlar ona inanırlar. Gruplardan kim onu inkar ederse, artık onun vadedilen yeri ateştir. O halde ondan şüphe içinde olma. Kesinlikle o Rab’binden GERÇEKTİR ve lakin insanların çoğunluğu inanmazlar. )
Bu bölümde her ne kadar "sayısal tespit odaklı" olunmak istenmese de Ayet kodunun nümerolojik değerinin 1* olması konu bağlamında dikkat çekmektedir. (Bu blogda yer alan buna benzer nice sayısal tespit, esasen sayıların kelam ve anlam oldukları gerçeğini de hatırlatmaktadır.)
* 11/17 .... 1+1+1+7 = 10 ... 1 (Ayrıca ayet kodundaki rakamların, "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısındaki rakamları çağrıştırması da dikkat çekmektedir.)
Öte yandan "İmam" (اِمَامٍ) kelimesinin ebced değeri olan 82 sayısının nümerolojik değeri de 1'dir. ( Elif 1 + Mim 40 + Elif 1 + Mim 40 = 82 ... 1)
"İmam" kelimesinin Kur'an'a işaret edilecek şekilde yer aldığı ilk ayet ise "İmam-i Mubin" ifadesinin zikredildiği Yasin suresinin aşağıdaki ayetidir.
36/12 İnna nahnu nuhyil mevta ve nektubu ma kaddemu ve asarahum ve kulle şey'in AHSAYNAHU Fİ İMAMİN MUBİN
( Kesinlikle biz, biz ölüleri diriltiriz ve o sunduklarını, eserlerini yazarız. Her şeyi, APAÇIK İMAM içinde SAYDIK. )
Ahkaf suresinin aşağıdaki ayetinde de yine Tevrat üzerinden Kur'an'a işaret edilmekte ve "İmam" nitelemesi yapılmaktadır.
46/12 Ve min kablihi KİTABU MUSA İMAMEN ve rahmeh ve haza KİTABUN MUSADDİKUN LİSANEN ARABİYYEN li yunzirellezine zalemu ve buşra lil muhsinin
( Ve ONDAN (KUR'AN'DAN) ÖNCE İMAM olarak ve rahmet olarak MUSA'NIN KİTABIYDI. Bu, o zulmedenleri uyarmak ve iyileri müjdelemek için ARAPÇA LİSAN İLE DOĞRULAYAN KİTAPTIR. )
Maide suresinin aşağıdaki ayetinde de kitap ortadayken, kitaptan başka "imam" / "hakem" aramanın yersiz olduğuna işaret edilmesi ve bunun "haberci" konu alınarak yapılması önem arzetmektedir.
5/43 Ve KEYFE YUHAKKİMUNEKE VE İNDEHUMUT TEVRATU fiha hukmullahi summe yetevellevne min ba'di zalik ve ma ulaike bil mu'minin
( Ve içinde Allah’ın hükmü bulunan TEVRAT YANLARINDAYKEN SENİ NASIL HAKEM YAPARLAR da sonra, bunun ardından yüz çevirirler? Ve onlar inananlar değillerdir. )
Nihai hedefin ne olduğunu kendilerine açıkça anlatan, daha doğrusu hatırlatan bir kaynağa sahip olan toplumların, kendilerine bu kaynağın dışında farklı "imamlar" aramak yerine ortak hedefte birleşmeleri ve kendilerinin imamları olmaları çok daha hayırlı olacaktır.
No comments:
Post a Comment