Çeviri

Thursday, May 19, 2022

 "Ayırıcı, Kesici" bir frekans "Hakk" 

69/1 El HAKKatu

( GERÇek )

69/2 Mel HAKKatu

( Nedir GERÇek? )

"Gerçek" anlamına gelen "Hakk" kelimesi sonuna aldığı "-at" ekiyle "Gerçeklik" anlamına gelen "Hakkat" kelimesini oluşturur. "Hakk" kelimesinin öz anlamının "Kesmek, Ayırmak" olması muhtemeldir. Zira "Hakk" kavramı esasen bir bilgi kümesi içindeki doğruları ve yanlışları "Ayırıcı" tesiri olan bir frekanstır. Dolayısıyla "Hakkat" kelimesinin öz anlamının "Kesme, Ayırma" olması ihtimali mevcuttur.

Aşağıdaki ayetlerde "Hakk"'ın "kesip ayırıcı" tesiri tasvir edilmektedir.

İsra suresinin 81. ayetinde "Hakk"'ın, batılı bütünden "kesip ayırdığı" bilgisi verilmektedir. 

17/81 Ve kul CAEL HAKKU ve ZEHEKAL BATİL innel batile kane zehuka

( Ve de ki: "GERÇEK GELDİ ve BATIL HELAK OLDU. Kesinlikle batıl yok olasıdır." )

Enbiya suresinin 18. ayetinde ise muteşabih ( benzetmeli ) olan "Hakkın batılın beynini çıkarması" ifadesiyle yine bir "kesme, ayırma" işleminden bahsedilmektedir.

21/18 Bel nakzifu bil HAKKİ alel batili fe YEDMEĞUHU fe iza HUVE ZAHİK ve lekumul veylu min ma tesifun

( Bilakis, GERÇEĞİ batılın üzerine atarız da ONUN BEYNİNİ ÇIKARIP AYIRIR. O zaman o YOK OLUR. O vasfettiklerinizden dolayı sizlere vaylar olsun. )

Yunus suresinin 108. ayetinde "Hakk"'ın insanları, "yönlenenler" ve "sapanlar" olmak üzere "ayırıcı" tesirine değinilmektedir.

10/108 Kul ya eyyuhen nasu kad caekumul HAKKU min rabbikum fe men ihteda fe innema YEHTEDİ li nefsih ve men dalle fe innema YEDİLLU aleyha ve ma ene aleykum bi vekil

( De ki: "Ey insanlar, size Rab’binizden GERÇEK geldi. Artık kim yönlenirse kesinlikle kendi nefsi için YÖNLENİR. Kim saparsa kesinlikle onun üzerine SAPAR. Ben üzerinize vekil değilim." )

Yukarıdaki ayetlerde yer alan "Hakk" ( Gerçek ) kelimesi dolaylı olarak kitap ilmini yani Kur'an'ı da temsil etmektedir ki bu noktada Kur'an'ın diğer ismi addedilen "Furkan" ( Farklılaştıran, Ayıran ) kelimesinin anlamıyla da bir uyum söz konusudur. Zira "Furkan" kelimesi "FRK" kökünden türemiş olan "Ferraka" ( Ayırmak ) ve "Firkat" ( Ayrılış, Ayrışım ) kelimelerinin bir tezahürü olup kelime ayrışımı şöyledir. Batı dillerindeki "Fraction" ( Bölünme, Kesir ) kelimesi de ortak kökendendir.

Furk ( Fark, Ayrışım ) + an ( -cı, gibi olan ) = Farklılaştıran, Ayıran

Batı dillerinde "Sıklık, Titreşim Sıklığı" anlamına gelen "Frequency / Fréquence / Frequenz" kelimeleri de "FRK" kökünden türemiş olup "Fark" kelimesinin tezahürü niteliğinde olan kelimelerdir. Yaratılıştaki düalite / döngü ilkesinin yansıması olan Frekans ( Titreşim Sıklığı ), "kesik kesik" ve "ayrık" parçalardan oluşan bir olgudur.

İncil ayetlerinde de ilahi kelâmın yani gerçeğin "kesip ayırıcı" tesirinden teşbihi ifadelerle bahsedilmektedir. 

40-Matthew-10-35 Çünkü ben babayla oğulun, anneyle kızın, gelinle kaynananın arasına AYRILIK sokmaya geldim. 

Ayette gerçeğin temsilcisi olan Hz. İsa'ya inancın en yakın insanlar arasında dahi düşünsel "ayrışıma" sebep olacağı bildirilmektedir.

58-Hebrews-4-12 Çünkü TANRI'NIN KELİMESİ diridir, etkindir. İki ağızlı her kılıçtan daha KESKİNDİR. Can ile ruhun AYRILDIĞI yere dek –eklemlere iliklere varıncaya dek– delip BÖLER, yüreğin düşüncelerini tasarılarını eleştirir. 

Bu ayette ise yine teşbihi ifadelerle, Gerçeklik ( Hakkat ) frekansını temsil eden ilahi kelâmın ( ilahi kozmik bilgilerin ) "kesip ayırıcı" tesirine vurgu yapılmaktadır.

Mesih İsa'nın bir sözünün yer aldığı aşağıdaki İncil ayetinde gerçeğin, insanı ruhsal tekâmüle sevkedeceği ve kaba madde aleminin prangalarını kopararak onu özgür kılacağı bildirilmektedir. Bu ayette de "Gerçek" kelimesinin "ayırıcı, kesici" anlamı dolaylı olarak tezahür etmektedir.

43 John 8-32 Gerçeği bileceksiniz ve GERÇEK SİZİ ÖZGÜR KILACAK." dedi.

"Hakk" kelimesinin Türkçe karşılığı olan "Gerçek" kelimesi ise kök Türkçe'deki "Kertüçek" kelimesidir. 

Kertü ( Doğru, Kesen * ) + çek ( gibi olan ) = Kertek = Doğruluk = Gerçek

* Matematikteki "Doğru" kavramı da bir düzlemi ikiye "ayıran, kesen" çizgi niteliği taşımaktadır. "KERTmek" fiili de bir bütünde kesik oluşturmak, bir bütünü kesmek anlamına gelmekte olup semantik ilinti arzetmektedir.

Türkçe'deki "HAKlamak" fiili de "Kesmek, Bozmak, Kırmak" anlamına gelmekte olup "Hak", "Kert" ve batı dillerindeki "Hack" ve "Hex" kelimeleriyle semantik ortaklığa sahiptir. Bilgisayar terminolojisinde yazılımın işleyişini kesmek olarak tanımlanabilecek "Hack" fiili "Kod KIRmak" anlamında kullanılmaktadır.

"Hakk" ( Gerçek ) kelimesinin "Kesmek, Ayırmak" anlamını temsil eden ve bu kelimeyle ortak kökene sahip Batı dillerindeki bazı kelime örnekleri ve açıklamalar şöyledir.

Bilgisayar terminolojisinde yer alan "Hack" ( yazılımı bozmak, değiştirmek ) fiili "Kesip parçalara ayırmak"  kök anlamını taşımaktadır. ( "Kıyma" anlamına gelen "Hachis" ( Fra. ) ve "Hackfleisch" ( Alm. ) kelimeleri de "Hack" kökü içermektedir. "Hack" kelimesi esasen "Hece" kelimesindeki "Hec" köküdür. "Hece" kelimesi ise "Hec+e" şeklinde oluşmakta ve "Heclenmiş / Kesilip ayrılmış / Kıyılmış" anlamına gelmektedir. Zira "Hece" kelimesi, bir kelimenin telaffuzu esnasında ağızdan tek seferde çıkan kısımları tanımlayan bir kelime olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla "Hacklemek = Hecelemek" olmaktadır.

"Kesip ayırmaya, kıymaya" yarayan "Balta" kelimesinin İngilizce karşılığı "Hatchet", Fransızca karşılığı "Hache", Almanca karşılığı ise "Axt" kelimesidir. ( İngilizcede "Axe" de denir. ). Bu kelimeler de "Hece" kelimesinin tezahürü niteliğindedirler. 

Ayrıca büyü yapma eylemi İngilizcede "Spell casting" ( Heceleme dökümü ) olarak isimlendirilmiştir. Büyü, hecelerle yani frekanslarla ruh / zihin / bilinç frekansını "Hackleme" operasyonudur. "Büyücü, Cadı" anlamına gelen İngilizcedeki "Hex" ve Almanca'daki "Hexe" kelimeleri de "Hec" kökünden türemiş olup, "Hexe" kelimesi "Büyü yoluyla insandaki idrak sistemi işleyişini bloke etmek, kesmek" kök anlamını içermektedir. "Hakk"'ın, inkarcılar tarafından "Sihir" olarak algılandığını bildirmek suretiyle "Hakk", "Hack ve "Hex" kelimelerinin fonetik ve semantik ilişkisine ışık tutan aşağıdaki ayetler bu bağlamda dikkat çekmektedir.

43/30 Ve lemma caehumul HAKKU kalu haza SİHRUN ve inna bihi kafirun

( Ve onlara GERÇEK geldiğinde "Bu SİHİRDİR. Biz onu kesinlikle inkar ederiz." dediler. )

10/76 Fe lemma caehumul HAKKU min indina kalu inne haza le SİHRUN mubin

( Onlara indimizden GERÇEK geldiğinde, "Kesinlikle bu apaçık SİHİRDİR." dediler. )

Bir bilinç bölünmesi ( kesilmesi, heklenmesi ) sendromunu tanımlayan "Şizofreni" kelimesi "Schizo ( Kesilme, Yarılma )" ve "Phrenia ( Zihin, Bilinç, Kalp )" kelimelerinden oluşmakta olup, kökte yine "Kesilme, Bölünme, Engellenme, Heklenme" anlamı bulunmaktadır.

"Çit" anlamına gelen İngilizcedeki "Hedge" ve Almancadaki "Hecke" kelimeleri de "HK / Hec / Hek" kökündendir. Zira "Çit" bir alanı "kesip ayırarak ikiye bölen" ve arada bir engel ve koruma teşkil eden olgudur. Finanstaki "Hedging" kelimesi de aynı kökten olup finansal kaybı "engellemek" ve "koruma" sağlamak amacıyla yapılan işlemleri tanımlar.

İngilizcede yer alan ve "Gerçek" anlamında kullanılan "Fact" kelimesi de kök itibarıyla "Ayrışım, Kesim, Kesme, Bölüm" anlamlarını içermektedir. ( “Faction” ( Hizip, Bölüm, Kısım ) kelimesi de “Fact” kökünden türemedir. )

Bu bağlamda, "Kesmek" kök anlamını temsil eden "Hacklemek", "Haklamak, "Kertmek" fiilleri esasen nötr olup, önemli olan ise neyin hacklendiğidir. Yanlış işleyen bir akış mı hacklenmektedir? Doğru işleyen bir akış mı hacklenmektedir? Haberci resuller ve ilim sahibi müminler yanlış akışı hackleme vazifelerini icra ederlerken, İblis ve şeytan neferleri ise doğru işleyen akışı hacklemek yönünde çaba sarfetmektedirler. Baş hacker İblis'in aşağıdaki ayette yer alan söylemindeki "Doğru yolun üstüne oturmak" ifadesi de hacklemek eyleminin tam tanımı niteliğindedir.

7/16 Kale fe bima ağveyteni le ak'udenne lehum siratakel mustekim

( "Öyleyse, beni azdırmandan dolayı, onlara karşı, senin doğru yolunun üstüne oturacağım." dedi. )


Wednesday, May 18, 2022

Mart kelimesinin kökeni

Türkçede bir ay ismi olarak bilinen ve "MR" kökünden türemiş olan "Mart" kelimesi batı dillerinde "March" ( İng ), "Mars" ( Fra ), "März" ( Alm - Mertz okunur ) olarak yer almaktadır.  

Latincede ise "Martius" olarak yer alan bu kelime "Mars" gezegenini ve Romalılara göre "Savaş Tanrısı"'nı ifade etmektedir. Orijinal Roma takviminde "Martius" yılın ilk ayının ismidir. ( Latincedeki son ek olan "-us" hecesi anlam içermemekte sadece fonetik ve harmonik işlev görmektedir. Dolayısıyla Latincedeki kök kelime de "Mart" kelimesidir. )

Antik Roma'da "Mart" ayı askerlik sezonunun, savaş seferberliğinin başladığı ay olup, "Mar" kökü, "başlangıç" ve "savaşa doğru hareket, ilerleme" ile de ilintili olması nedeniyle "Yürümek, ilerlemek" anlamını taşıyan "March" ( İng ), "Marcher" ( Fra ), "Marschieren" ( Alm ) kelimelerinin de kökü olmuştur.

Arapçada "Geçmek, İlerlemek, Geçiş, Sefer, Kere, Tekrar" anlamlarına gelen "Merr" kelimesi de aynı köktendir.

Kur'an'da "Merr" kelimesi şöyle yer almaktadır.

2/229 Et talaku MERRATani ... ( Boşanmak iki KEREDİR.  ..  )

2/259 Ev kellezi MERRA ala karyetin ... ( Veya bir şehirden GEÇEN / şehire RASTLAYAN ... )

25/72 Vellezine la yeşhedunez zura ve iza merru bil lağvi MERRU kiram

( Ve onlar yanlış, boş, asılsız, yalan söze şahitlik etmezler. Yanlış, boş söze rastladıklarında iyilikle şerefle GEÇERLER. )

"Mar / Mars / Mart" kelimesi "Başlama, İlerleme, Başı çekme, İleride olma" anlamlarıyla ilintili olması nedeniyle "Lider, Başkan" anlamına da gelmektedir.

"MR / MAR" kökünden türemiş olan ve yukarıdaki anlamları yansıtan diğer bazı kelimeler şöyledir.

Mert ( Tür / Far ) = Çevik, Hareketli, Yiğit, Savaşçı, Er 

"Mar" kelimesi Farsça'da "Yılan" anlamına gelmekte olsa da okült satanik kökende "Yılanın başkan, lider addedilmesi" anlamı bulunmaktadır.

ŞahMARan ( Far ) = Yılanlar şahı

MARtial art ( İng ) = Yılansal* sanat / Savaş sanatı ( * Martial Art'da yılan gibi kıvrak hareketler söz konusudur. ) 

MAIRE ( Fra ) = Belediye Başkanı

İncil'in aşağıdaki ayetindeki "Maranata"* kelimesi "Başkanımız gel" anlamını taşımaktadır.

* Mar ( Başkan ) + na ( bizim ) + ata ( gel )

46-1 Corinthians-16-22 If any man love not the Lord Jesus Christ, let him be Anathema MARanatha.

( Rab'bi sevmeyene lanet olsun. Anatema MARanata! )

Örümceğin evi

Kur'an'ın 29. suresinin ismi "Örümcek" anlamına gelen "Ankebut" kelimesidir. "Ankebut" kelimesinin kökenine ilişkin farklı ihtimaller mevcuttur.

1- Arapça'daki "Akabet" ( Yokuş, Durduran, Tutan ), "A'kib / A'kab" ( Topuk, Tutucu ) ve Aramice / Süryanice'deki "Akkabita" ( Tutmak, Durdurmak ) kelimelerinin ortak köken teşkil etmesi ki bu kelimelerdeki esas kök de "Kab" ( Tutmak, Durdurmak ) kelimesi olmaktadır.

2- "Nekabet" ( Kitle nezareti, Kontrol ) kelimesi de köken olarak ihtimal dahilindedir. "Ankebut" kelimesi "Nekabet" kelimesinin telâffuzi bir tezahürü olabilir ve  "Nezarette tutan, Kontrol eden" anlamını yansıtıyor olabilir.

Yukarıdaki her iki köken ihtimali dikkate alındığında ortak bir anlam da ortaya çıkmakta gibidir. Zira " Tutma, Durdurma, Nezaret, Kontrol" anlamlarının birbirleriyle uyumlu oldukları görülmektedir.

"Ankebut" kelimesi sadece ismi de olduğu 29. surenin 41. ayetinde geçmektedir.

29/41 Meselu (1) ellezine (2) ittehazu (3) min (4) duni (5) allahi (6) evliyae (7) ke (8) meseli (9) el (10) ANKEBUT (11) ittehazet (12) beyta (13) ve (14) inne (15) evhene (16) el (17) buyuti (18) le (19) beytu (20) el (21) ANKEBUT (22) lev (23) kanu (24) ya'lemun (25) 

( O Allah’tan başka dostlar edinenlerin misali, ev edinen ÖRÜMCEĞİN misali gibidir. Kesinlikle evlerin en güvensizi, dayanıksızı ÖRÜMCEĞİN evidir. Keşke bilmiş olsalardı.  )

Ayette "Ankebut" ( Örümcek ) kelimesi, kibirlenerek Rab'bi inkâr eden "Küresel müşrik şeytanlar çetesi"ne,  "Beyt" ( Ev ) kelimesi ise şeytanların aldatma, yalan, gasp ve kötülük üzerine kurdukları ve insanları içinde "tuttukları" ( akibet / akabet / nekabet / ankebut ) bir hapishane niteliğinde olan tahakküm sistemine işaret etmekte gibidir. Bu batıl sistemin esasen ne kadar dayanıksız olduğu da ayette ayrıca bildirimektedir. Zira kolektif bilince erişmiş insanlar birlik anlayışıyla bu hapishaneden kurtulabilecek potansiyele sahiptirler ki zaten ilahi nizamın insandan beklediği de budur. 

Kurduğu ağında yaşayan örümceğin avını ağına düşürmesi, onu adeta hipnotize ederek* idrak ve hareket kabiliyetini sıfırlaması ve sonra da tüketmesi düşünüldüğünde yukarıdaki benzetmeler makul hale gelmektedir.

* Örümceklerin çiftleşecekleri eşlerini veya avlarını bakışlarıyla hipnotize etme yetenekleri olduğu bilinmektedir.

Yukarıdaki surenin kodunun nümerolojik değerinin 11 ( 2+9 ) olması ve ilk "Ankebut" kelimesinin ayetteki 11. kelime olması da dikkat çekmektedir. Zira esasen düalitenin, döngünün, boyutlar arası geçiş portalının ve halden hale geçişin sembolü olan 11 sayısı, küresel bir tarikat niteliğinde faaliyet gösteren müşriklerin okült nümerolojisinde "kitleye yönelik operasyon" ve "şirkin" nümerik sembolü addedilmektedir.

Güncel durumda, kitlesel tam tahakküm hedefi doğrultusunda dijital teknoloji maalesef en önde gelen araç olarak kullanılmaktadır. Internet adreslerinin başında yer alan "WWW harflerinin, "World Wide WEB" ( Dünya Çapında AĞ ) kelimesini temsil etmesi de "Beyt el ankebut" ( Örümceğin EVİ / Örümceğin AĞI ) kavramının okült bir sembolü niteliğindedir. Bir başka deyişle küresel şeytanlar interneti insanlar için bir "dijital hapishane" addettiklerini kelimesel sembolizmle ifşa etmektedirler.

Tuesday, May 17, 2022

Türkçe alfabedeki kozmik nümeroloji?!

Bölümün başlığı her ne kadar Türkçe'yi ve Türkçe alfabeyi özelleştirme, ayrıştırma yaklaşımı gibi algılanabilecek olsa da böyle bir amaç söz konusu değildir. Zira Allah'ın ilk vahyi olan harflerden ve kelimelerden oluşan dillerin kökeni tektir ve bu gerçeğe dayalı olarak da her dil ve alfabesi içeriğinde ilahi kozmik kodlar ve nümeroloji barındırmaktadır. Bu bölümün amacı Türkçe alfabeye ve alfabedeki bazı harflere ilişkin muhtemel bazı nümerolojik durumları tespit etmektir. 

Türkçe alfabe, ağızdan çıkabilecek her ses için bir harfin bulunduğu yegâne Latin harfli alfabe olup 29 harften oluşmaktadır. 

Sesli harfler 8 adet, sessiz harfler ise 21 adettir. 8/21 kodlu ayetin kodundaki sayılar ve ayetin içeriğindeki "Duymak" ve "Duymamak" fiilleri hem "Sesli" ve "Sessiz" harfler, hem de bunların adetleri olan 8 ve 21 sayıları ile uyum arzetmektedir.

8/21 Ve (1) la (2) tekunu (3) ke (4) ellezine (5) kalu (6) SEMİ'NA (7) ve (8) hum (9) la (10) YESMEUN (11) 

( Ve duymadıkları halde "Duyduk." diyenler gibi olmayın.  )

8 sayısı "sonsuz döngünün", 21 sayısı "Ruh"'un, 11 ( 8+2+1 ) sayısı ise "düalitenin, döngünün ve halden hale geçişin" nümerolojik sembolleridir. 

"Ruh" kelimesinin baş harfi olan "R" harfi de ayrıca alfabedeki 21. harftir.

Kur'an'da "Ruh" ilmine ilişkin bilgi verilen ayetin kodunun nümerolojik değeri ( 1+7+8+5 = 21 ) ve ayetteki kelime adedi de 21 sayısına eşittir.

17/85 Ve (1) yes'elune (2) ke (3) an (4) er (5) RUH (6) kul (7) er (8) ruhu (9) min (10) emri (11) rabb (12) i (13) ve (14) ma (15) utitum (16) min (17) el (18) ilmi (19) illa (20) kalila (21) 

( Ve sana RUHTAN sual ediyorlar. De ki: "Ruh, Rab’bimin işlerindendir. İlminden size azıcık haricinde verilmemiştir." )

"ÂLİ / ÂLÂ" ( Yüce, Yüksek, Ulu Muhteşem ) kelimesinin bir tezahürü olan "EL" kelimesi "İlah, Tanrı" anlamında kullanılan bir kelimedir. ( BesmELe, CebraİL / GabriEL, MikaİL / MichaEL ) "EL" kelimesi, ön eki olduğu kelimelere de "Yükseklik, Büyüklük" anlamı kazandırmaktadır. ( ELephant ( Fil ), ELevate ( Yükseltmek ), ELiminate ( ELemek / Yüksekte bırakmak ) ... )

"EL" kelimesini oluşturan "E" ve "L" harflerin Türkçe alfabedeki sıra numaralarının ( 6 ve 15 ) nümerolojik değerleri yanyana geldiğinde 66 ( 6 ve 6 ( 1+5 = 6 ) ) sayısı oluşmaktadır ki bu sayı Allah kelimesini oluşturan Elif (1), Lam (30), Lam (30) ve He (5) harflerinin ebced değerlerinin toplamıdır.

Ayrıca "El" olarak yazım durumunda "E" harfi "l" harfinin solunda yatay olarak konumlandığında "Allah" kelimesinin Arapça yazılışında Elif, Lam, Lam harflerinin oluşturduğu şeklin benzeri oluşmaktadır.

"H" harfi Türkçe alfabedeki 10. harf tir. "H" harfi aynı zamanda kâinatın ve suyun özü olan Hidrojen elementinin de sembolüdür. Hidrojenin atom numarası 1 olup bu sayı 10 sayısının nümerolojik değeridir. Ayrıca suyun ( H2O ) molekül ağırlığı da 10'dur. ( H2 (1x2 = 2) + O (8) = 10

"O" harfi alfabedeki 18. harftir. Oksijen atomunun sembolü "O" harfi olup bu atom 1 adet çekirdekten ve 8 adet elektrondan oluşmaktadır.

Ayrıca sıra numarası 18 olan "O" harfi daire formunda olup daire 360 derecelik bir açıyı temsil etmektedir. Bu noktada ortak 9 nümerolojisi dikkat çekmektedir. ( 1+8 = 9 ; 3+6+0 = 9 ve 3x6 = 18 )

"F" harfi alfabedeki 7. harf olup, Kur'an'ın ilk suresi olan "Fatiha" ( Anahtar, Açılış ) suresinin isminin de baş harfidir ki bu surenin en önemli özelliği yoğun "7" nümerolojisi içermesidir. "F" harfinin uç kısmı bir anahtarın uç kısmına da benzemektedir.



"Infinite" isimli film

10.06.2021 tarihinde, aksiyon / bilimkurgu kategorisinde olan "Infinite" ( Sonsuz ) isimli bir film vizyona girmiştir. Bu film standart aksiyon filmi ögeleri taşımasına rağmen işlediği tema açısından oldukça dikkat çekmektedir. Zira ana tema "Reenkarnasyon"dur.

Filmin konusu özetle, reenkarnasyon döngüleri nedeniyle sonsuz yaşama sahip olduklarına inanan ve kendilerini "İnançlılar" olarak adlandıran bir grup ile, reenkarnasyonun bir kısır döngü olduğunu, bu kısır döngüden kurtulunabilmesi için dijital teknoloji vasıtasıyla döngünün durdurulması gerektiğini düşünen ve kendilerini "Nihilistler" olarak adlandıran diğer bir grubun çatışmasını yansıtmaktadır.

Bilindiği üzere küreselciler, ilahi kozmik bilgileri negatif frekanslı amaçlar doğrultusunda, haiz oldukları oranda kullanarak kitleleri zihin kontrolü ve tahakküm altına almaya çalışmaktadırlar. Bu süreçte en etkili araçları da medyadır. Dolayısıyla medya vasıtasıyla izlettikleri filmlerin senaryoları daima gerçek bilgileri, gerçek uygulamaları veya planları yansıtmaktadır. Bir film kategorisi olan "Bilim kurgu" kategorisi "uydurma", "gerçek dışı", "imkansız" algısı yaratıyor olsa da esasen bu kategorideki filmlerin tümü gerçek bilgilere ve durumlara dayanmakta olup, planlar doğrultusunda da istendiği gibi manipüle edilmektedir. 

"Infinite" isimli film ise, yaratılışın temel ilkesi olan "Yaşam döngülerini" konu almaktadır. Yaşam döngülerini "Reenkarnasyon" kavramı ile ifade etmek esasen yeterli olmamaktadır. Zira reenkarnasyon sadece ruhların kaba madde planı dünyadaki maddeselleşme / bedenlenme döngülerini ifade etmektedir. Oysa yaratılışın sonsuz ve farklı yaşam planlarında farklı farklı ve sonsuz nitelikte yaşam döngüleri mevcuttur. Yaratılıştaki döngü mekanizması Rum suresinin 11. ayetinde net olarak bildirilmektedir. ( Ayetin numarasının ve ayetteki kelime adedinin 11 olması da düalite / döngü kavramına işaret etmektedir. )

30/11 Allahu (1) yebdeu (2) el (3) halka (4) summe (5) yuidu (6) hu (7) summe (8) iley (9) hi (10) turceun (11) 

( Allah yaratışı ortaya çıkarıp başlatır. Sonra onu tekrarlayıp döndürür. Sonra O'na döndürülürsünüz. )

Yunus suresinin 34. ayetinin konusu da yaratılıştaki düalite ve döngüdür. Ayetteki ilk "Yuidu" ( Döndürür ) kelimesinin 11  kelime olması da bu bağlamda numerolojik uyum arzetmektedir.

10/34 Kul (1) hel (2) min (3) şurakai (4) kum (5) men (6) yebdeu (7) el (8) halka (9) summe (10) YUİDU (11) h (12) kul (13) allahu (14) yebdeu (15) el (16) halku (17) summe (18) yuidu (19) hu (20) fe (21) enna (22) tu'fekun (23) 

( De ki: "Ortaklarınızdan yaratışı ortaya çıkarıp başlatan, sonra onu DÖNDÜREN, tekrarlayan kimse var mıdır?" De ki: "Yaratışı Allah başlatır sonra onu döndürür, diriltir. O halde nasıl döndürülürsünüz?" )

Öz nitelik olarak sonsuz yaşam frekansları olan ruhlar ( bilinçler ), tekâmül yolculuklarının bir aşaması olan kaba madde planındaki süreçlerini tamamlayabilmeleri için Allahu Teala'nın mükemmel nizamı içinde reenkarnasyon döngülerine tabi tutulmaktadırlar. Dolayısıyla kaba madde planı dünyada "Ölüm" olarak algılanan fenomen esasen ruhlar için yeniden "Olum" anlamına gelmektedir ki bu durum filmde "Bir sayfadan diğer sayfaya geçmek" gibi güzel bir teşbih ile ifade edilmektedir.

Ruhlar her reenkarnasyonda tekâmül etmekte ve kaba madde planı dünyadaki süreçlerinin sonuna biraz daha yaklaşmaktadırlar. İşte dünyanın maddi ve nefsani frekanslarına gark olmuş şeytanlar insanların ruhsal tekâmülünün engelleyerek onları kaba madde planı dünyaya hapsetmeye ve kurdukları aldatıcı tahakküm sistemini devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Bu sapık amaç uğrundaki en önemli araçları ise sosyal ve medikal alanda daha da yoğun olarak kullanmaya başladıkları dijital teknolojidir. 

Yukarıda zikredilen şeytani amaç uğrunda ortaya atılan ve evvelki bölümlerde defaatle irdelenen projeler ise "Transhumanism" ( İnsanüstücülük ) ve "Project Avatar" ( Avatar Projesi ) projeleridir. Özetle, ölmekte olan bir insanın ruhunun / bilincinin sentetik bir bedene aktarılarak sözde "ölümsüzlüğün" sağlanması taahhüdünü içeren bu aldatıcı projelerin gizli amacı ruhların tekâmülü için gerekli olan ve "Ölüm" olarak bilinen "Olum / Geçiş" fenomeni vasıtasıyla gerçekleşen reenkarnasyon döngülerinin durdurulmasıdır. Bu komplo diğer bir ifadeyle "ruhların dijital zindanlara hapsedilmesi" olarak da tanımlanabilir. Ve tabiri caizse esasen, asla gerçekleştiremeyecekleri bu durum bilinegelen anlamıyla "ölümdür". 



Filmdeki bu sahnede iki kişi, dijital çiplerin içine hapsedilmek suretiyle reenkarnasyonları ( tekrar bedenlenmeleri ) engellenmiş esir ruhların depolandığı kasaların önünde görülmektedir. 

Monday, May 16, 2022

Antik eserlerdeki nümerolojik sembolizm ( 1, 10 ve 11 ) ?!

"10" sayısı, nümerolojik değerinin "1" olması sebebiyle ezoterik nümerolojide Allah'ın birliğini, tekliğini ( Vahdet ) simgeleyen bir sayı ve çok önemli bir nümerik semboldür. Vahdet kavramı aynı zamanda tüm yaratılmışların tek bir yaratılış bütünün bileşenleri oldukları anlamını da taşımaktadır. Bilindiği üzere 11 sayısı ise bu muhteşem yaratılıştaki düalite ve döngü prensibini temsil eden diğer bir önemli nümerolojik semboldür. ( Halden hale geçişin ve boyutlar arası portal açılışının sembolü olan 9/11 ifadesinin kökeninde bu bilgi yer almaktadır. )

Allahu Teala'nın kelamının, ilminin, yaratışının mükemmelliğinin vurgulandığı aşağıdaki ayetlerde "10" ve "11" sayılarına ilişkin nümerolojik durum göze çarpmaktadır.

10/38 Em (1) yekulune (2) iftera (3) h (4) kul (5) fe (6) e'tu (7) bi (8) SURATİN (9) misli (10) hi (11) ve (12) ud'u (13) men (14) isteta'tum (15) min (16) duni (17) allahi (18) in (19) kuntum (20) sadikin (21) 

( "Onu o uydurdu." mu derler? De ki: "Öyleyse, eğer doğrular iseniz, onun aynısından olan SURE getirin. Allah’tan başka kime istidatınız varsa çağırın." )

- Yukarıdaki ayet 10 numaralı Yunus suresine aittir.  
- Ayetin numarası 11'dir.
- Ayetin ilk cümlesinde 11 kelime bulunmakta olup, cümlenin son üç kelimesi olan "Suratin misli hi" ( Onun aynısından sure ) kelimelerinin sıra numaraları sırasıyla 9,10 ve 11'dir. 

11/13 Em (1) yekulune (2) iftera (3) h (4) kul (5) fe (6) e'tu (7) bi (8) AŞRİ (9) SUVERİN (10) misli (11) hi (12) mufterayatin (13) ve (14) ud'u (15) men (16) isteta'tum (17) min (18) duni (19) allahi (20) in (21) kuntum (22) sadikin (23) 

( "Onu uydurdu." mu diyorlar? De ki: "O halde onun aynısından, uydurulmuşundan ON SURE getirin. Eğer doğrular iseniz, o Allah’tan başka istidatı olanları da çağırın." )

- 11 numaralı sure olan Hud suresinin yukarıdaki ayetinde Allahu Teala'nın ayetlerinin taklit edilemezliği ve "biricik" oluşu, 10 nümerolojisiyle vurgulanmaktadır.

- Ayette "Biz de ayet getririz." iddiasında bulunan inkarcı müşriklerin bunu asla başarayamayacakları "10" sayısı vurgusu ile bildirilmektedir. Ayette inkarcıların "On sure" getirmeleri istenmektedir. 

- Ayetteki "Aşri suverin" ( On sure-ler ) ifadesi, ayetin 9. ve 10. kelimelerinden oluşmaktadır. ( 9+1+0 = 10 ... 1+0 = "1" )

Bilginin semboller ( harfler, sayılar, şekiller ) ile ifade edilmesi yaratılışın kadim bir fenomeni olup, esasen tüm kültürlerdeki sembolizmin kökeni de ortak bir noktaya dayanmaktadır. Bu bağlamda muhtelif kültürlerdeki dillerin etimolojik, semantik ve morfolojik niteliklerinin benzeşmesi gibi, sembollerin de aynı şekilde benzerlik hatta özdeşlik arzetmesi son derece normaldir. 

Bilindiği üzere Göbeklitepe'nin keşfi birçok kadim ezoterik sembolün de açığa çıkmasına vesile olmuştur. Bunlardan dikkat çeken biri de Aborijin olarak anılan Avustralya yerlilerinin de taşıdığı bir sembol olduğu ortaya çıkan aşağıdaki semboldür.


Aşağıda ise bir Aborijin'in göğsünde aynı sembolün yer aldığı görülmektedir.

Bu sembolün ilahi bir kodlama, kozmik nümerolojik bir sembolizm olması kuvvetle muhtemeldir. Zira antik Mısır'ın sayı sisteminde yer alan 1 ve 10 sayılarının şekilsel ifadeleri yukarıdaki sembole benzemektedir.

Antik Mısır sayı sistemindeki 1 ve 10 sayıları Göbeklitepe'deki ve Aborijin'in göğsündeki sembollere benzemektedir.

Mısır'da bir tapınak duvarında yer alan, 1 ve 10 sayılarından oluşmuş gravürler.

Antik Mısır'daki sayı sistemi baz alındığında, Göbeklitepe'de ve Aborijin'in göğsünde yer alan semboller "10", "1" ve "10" sayılarını temsil etmekte olduğu düşünülebilir ki bu sayılar bölümün başında belirtildiği üzere "Yaratıcıyı, Yaratışın Mükemmelliğini ve Yaratıştaki Döngüleri" ifade etmektedirler.

                        
                                       Göbeklitepe'deki diğer benzer rölyef semboller

Göbeklitepe'deki bir başka monolitte yer alan yukarıdaki rölyef figürde ise soldaki ve sağdaki "10" sembollerinin ortasında "H" şekli yer almaktadır. İlginçtir ki "H" harfi, madde alemi kainatın özü olan ve kozmik veri tabanı niteliği arzeden suyun* da özü olan "Hidrojen" elementinin sembolüdür. "H" elementinin atom numarasının "1" olması, suyun formülünün H2O olması ( Su molekülünün atom numarası 10'dur. H2 (1x2 = 2 ) + O (8) = 10 ... 1+0 = "1" ) ve ayrıca "H" harfinin Türkçe alfabedeki** sıra değerinin "10" olması yukarıdaki figürün de "10", "1" ve "10" sembolizmini yansıttığı yönünde kanaat uyandırmaktadır. 

Sümerler'deki sayı sistemindeki 1 ve 10 sembolizmi de - köşeli olmakla birlikte - yukarıdaki şekillerle uyum arzetmektedir. ( 10 sayısı yine "kanca" veya "U" formundadır. )

Sümerler'deki sayı sistemi sembolleri

* 24/45 Vallahu haleku kulle dabbetin min ma' ... ( Ve Allah her debeleneni sudan yarattı. .... )

** Türkçe alfabe, sesli ve sessiz harf olmak üzere ağızdan çıkabilecek her ses için ayrı bir harf içeren tek Latin harfli alfabedir. Türkçe alfabede 29 ( 2+9 = 11 ) kelime bulunması da evvelki bölümlerde ayrıca incelenmiş bir husustur. 

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2017/09/gobekli-tepe-2-gobekli-tepe-mi-kopekli.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2018/11/gobeklitepe-2.html

https://kuranilmi.blogspot.com/2020/09/kozmik-bilgi-kovastabuti-sekine.html




Sunday, May 15, 2022

"Elif Lam Mim Ra" Matrisi

Hurufu mukatta içinde Kur'an'daki sıralamaları ve birlikte oluşturdukları anlamlar itibarıyla öne çıkan harfler "Elif, Lam, Mim ve Ra" harfleridir. Bu harflerin yer aldığı ayetler şöyledir.

2/1 Elif Lam Mim
3/1 Elif Lam Mim
7/1 Elif Lam Mim Sad
10/1 Elif Lam Ra
11/1 Elif Lam Ra
12/1 Elif Lam Ra
13/1 Elif Lam Mim Ra
14/1 Elif Lam Ra
15/1 Elif Lam Ra
29/1 Elif Lam Mim 
30/1 Elif Lam Mim
31/1 Elif Lam Mim
32/1 Elif Lam Mim

"Elif Lam Mim" huruf setindeki "Elif" ve "Lam" harfleri birlikte "El" kelimesini oluşturmaktadırlar ki "Âli / Âlâ" ( Yüce, Yüksek, Ulu, Büyük ) kelimelerinin bir tezahürü olan bu kelime "İlah" kelimesinin kökünde de yer alan ve "Tanrı" anlamında kullanılan bir kelimedir. ( BesmELe, CebraİL / GabriEL, MikaİL / MichaEL kelimelerinin sonlarında "EL" kelimesi bulunmaktadır. )

"El" köküne haiz olan ve özünde hep "Yükseklik, Ululuk" anlamı taşıyan bazı kelime örnekleri: "Elemek" ( Tür - Ayırıp en üstte bırakmak anlamı ), "Elevate" ( Yukarı kaldırmak, Yükseltmek ), "Elite" ( Elenmiş, Seçilmiş, Yüksekte olan ), "Elephant / Elefant" ( Fil - Yüksek ve büyük olan ) ( İng, Fra, Alm ), "Eleven" ( İng - Onbir ) ( Okült satanik nümerolojide "El" ( İlah ) + "Even" ( Denk, Eşit ) şeklinde "İlaha denk, İlaha eşit" gibi bir şirk anlamı yüklenmektedir. )

Ayrıca "Allah" kelimesinin yazılışını oluşturan harfler "Elif", "Lam", "Lam" ve "He" harfleridir ki bu harfler ile esasen "ELLH" kelimesi oluşmaktadır. "El+Lh", "El+L+h" veya "El+İl+ah"  kelimeleri de "Ellh / Allah" kelimesinin tezahürleridir.

"Mim" harfi, kelime olarak düşünüldüğünde "Bilindi, Görüldü, Sonlandı" anlamını yansıtmaktadır. Türkçedeki "Mimlemek" fiili de "Tespit etmek, Görmek, İşaretlemek, Sonlandırmak" anlamına gelmektedir.

"Ra" harfi de kelime olarak düşünüldüğünde "Görmek" anlamını yansıtmaktadır. 

Bu bağlamda "Elif Lam Mim Ra" huruf setinin "İlah tespit eder ve görür." anlamını yansıttığı düşünülebilir.

Evvelki bölümlerde "7" sayısının ve "İkili Yedi" kavramının gayb olarak da anılan ilahi kozmik bilgilere - Allah'ın rızası ve izni sınırları içinde olmak üzere - erişim için bir "anahtar" niteliğinde olduğuna, "Fatiha" suresinin de bu bağlamda önemli mesajlar içerdiğine değinilmişti.

Huruf setlerinin, Kur'an'a yerleştirilmiş ilahi ayetler ( kodlar, semboller, işaretler vb. ) oldukları, Yusuf suresinin ilk ayetinde "Elif Lam Ra" huruf seti vasıtasıyla bildirilmektedir. Bu ayette Kur'an'ı temsil eden "Kitap" kelimesinin ayetteki sıra numarasının "7" olması da dikkat çekmektedir.

12/1 Elif (1) lam (2) ra (3) tilke (4) ayatu (5) el (6) KİTABİ (7) el (8) mubin (9) 

( Elif lam ra. Bunlar apaçık KİTABIN ayetleridir. )

Ayrıca bkz.


ve diğer "İkili Yedi" konulu bölümler. ( Anasayfanın sol üst köşesinde yer alan arama penceresine yazılmak suretiyle erişilebilir. )

"Elif", "Lam", "Mim" ve "Ra" harflerinin "alfabedeki sıra numaralarının", bu harflerin huruf setleri içindeki "tekrar adetleri"ne göre dizilimini içeren bir matris oluşturulmak istendiğinde 7x7'lik yani 49 hücrelik bir kare matris ortaya çıkmaktadır. ( 7x7'lik matris "Seb'an minel mesani" ( İkili Yedi ) kavramının da bir tezahürüdür. )

Matrisin ilk satırındaki sayıların toplamı "7", matrisin son satırındaki sayıların toplamı "49", matrisin son sütunundaki sayıların toplamı ise "70" ( 7+0 = 7 ) sayısını vermektedir. Bu durum 7x7'lik matris ve 49 hücre ile tam uyum arzetmektedir.

"Elif", "Lam", "Mim" ve "Ra" kelimelerinin huruf setleri içindeki "tekrar adetleri" ve bu harflerin "bulundukları ayetlerin numaraları" kriterleri bazında bir matris oluşturulmak istendiğinde ise aşağıdaki matris ortaya çıkmaktadır.


"7" ve "İkili Yedi" kodlaması açısından bir fenomen niteliğinde olan "Fatiha" ( Açılış, Anahtar ) suresinde ( ilk sure ) toplam 49 kelime bulunması da bu bağlamda dikkat çekmektedir. 

1/1 Bi (1) ismi (2) allah (3) er (4) rahman (5) er (6) rahim (7)
( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

1/2 El (1) hamdu (2) li (3) allahi (4) rabbi (5) el (6) alemin (7)
( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir.  )

1/3 Er (1) rahman (2) er (3) rahim (4)
( Şefkatli, merhametli, )

1/4 Maliki (1) yevme (2) ed (3) din (4)
( Din gününün maliki, )

1/5 İyya (1) ke (2) na'budu (3) ve (4) iyya (5) ke (6) nestein (7)
( Ancak sana kulluk ederiz ve ancak sana istekte bulunuruz. )

1/6 İhdi (1) na (2) es (3) sirata (4) el (5) mustekim (6)
( Bizi doğru yola yönlendir. )

1/7 Sirata (1) ellezine (2) en'amte (3) aley (4) him (5) ğayri (6) el (7) mağdubi (8) aley (9) him (10) ve (11) la (12) ed (13) dallin (14)












Saturday, May 14, 2022

Psikolojik bir sendrom "Mania"

"Mania" kelimesi "Mani, Manyaklık, Cinnet, Delilik, Saplantı, Obsesyon, İptila, Düşkünlük, Şiddettli arzu, Tutkulu davranış" anlamlarına gelen bir kelime olup aynı zamanda bir psikolojik sendrom ismidir.

Psikolojik açıdan "Mani", herhangi bir maddi veya manevi olguya yönelik anormal olarak yükselmiş taşkın duygudurumla karakterize süjenin saplantılara ve gerçek olmayan düşüncelere sahip olabildiği bir sendromdur. "Mani" sendromu konusuna göre süjeyi suça meyilli hale de getirebilmektedir. "Manyak" ( Tür ), "Maniac" ( İng ), "Maniaque" ( Fra ) kelimeleri de "Mani" köküne sahip kelimelerdir.

Türkçe'de yer alan ve Arapça kökenli olan "Men" ( Engelleme ), "Mâni / Mânia" ( Engel ), "Mani / Emaniy" ( Saplantılı istek / -ler, Kuruntu / -lar ) kelimeleri de "Mania / Mani" kelimesiyle ortak fonetik ve semantik kökene sahiptirler. Zira "Mani", süjenin normal psikolojik sürecinin "engelleyen" ve süjeyi "engelli" hale getiren bir sendromdur.

Sonunda "mani" eki bulunan bazı psikolojik sendrom isimleri şöyledir.

Kleptomani ( Hırsızlık saplantısı )

Nemfomani ( Cinsellik saplantısı )

Megalomani ( Büyüklük saplantısı )

Bibliyomani ( Kitap saplantısı )

Piromani ( Ateş saplantısı / Yangın saplantısı )

Kur'an'da "Mani" kelimesi, kötülük peşindeki inkârcı müşrikler ile ilintilendirilmiş olarak ve onların "gerçek dışıya yani batıla olan saplantılı isteklerini" vurgulayacak şekilde "Emaniyy" ( Saplantılı istekler, Kuruntular ) kelimesiyle yer almaktadır. 

2/78 Ve minhum ummiyyune la ya'lemunel kitabe illa EMANİYYE ve in hum illa yezunnun

( Onlardan okuma yazma bilmeyenler, kitabı SAPLANTILI İSTEKLERİ haricinde bilmezler. Kesinlikle onlar ancak zannederler.  )

2/111 Ve kalu len yedhulel cennete illa men kane huden ev nesar tilke EMANİYYUhum kul hatu burhanekum in kuntum sadikin

( Ve "O Yahudi olanların veya Nasıralıların haricindekiler cennete giremezler." dediler. Bu onların SAPLANTILI İSTEKLERİdir. De ki: "Eğer doğrular iseniz delilinizi getirin." )

4/123 Leyse bi EMANİYYİkum ve la emaniyyi ehlil kitab men ya'mel suen yucze bihi ve la yecid lehu min dunillahi veliyyen ve la nesira

( Sizin SAPLANTILI İSTEKLERİnize ve kitap sahiplerinin saplantılı isteklerine göre değildir. Kötülük yapan kimse, onunla karşılığını alır. Kendisine Allah’tan başka dost ve yardımcı bulamaz. )

Esma-ul Husna, 7 - İkili Yedi ve Gaybın Anahtarları

6/59 Ve (1) inde (2) hu (3) MEFATİHU (4) EL (5) ĞAYBİ (6) ...

( Ve GAYBIN ANAHTARLARI O’nun indindedir. .... )

En'am suresinin yukarıdaki ayetinde  "Gayb" ( Bilinmeyen, Yokluk ) olarak adlandırılan ilahi kozmik bilgilere erişimin "Mefatiha" ( Anahtarlar ) ile mümkün olabileceği ve bu anahtarların da Allah'ın indinde olduğu bildirilmektedir.

İlk surenin "Fatiha" ( Anahtar, Açılış, Başlangıç ) suresi olması,

"Fatiha" suresinin ilk ayetinin 7 kelimeden oluşan "Bismillahirrahmanirrahim" ( Besmele / Allah'ın ismi ile ) olması,

Surede 7 ayet bulunması,

İlk iki ayetin 7'şer kelimeden oluşması,

1/1 Bi (1) ismi (2) allah (3) er (4) rahman (5) er (6) rahim (7)

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile, )

1/2 El (1) hamdu (2) li (3) allahi (4) rabbi (5) el (6) alemin (7)

( Övgü alemlerin Rab’bi Allah içindir.  )

ve surede 49 ( 7x7 ) kelime bulunması "7" ve "İkili Yedi" nümerolojisinin kozmik bilgilere ve Allah'ın izin verdiği ölçüde gayba erişimi sağlayan kodlar olabileceğini ortaya koymakta gibidir. 

Allahu Teala'nın, gaybın yegâne âlimi olduğu ancak gayb ilmini dilediği ölçüde resullerden hoşnut olduklarına açtığı 72. sure olan ( 7 ve 2 .... İkili Yedi ) Cinn suresinin aşağıdaki ayetlerinde bildirilmektedir. "Gaybın resullere zahir kılındığı / açıldığı" ifadesi bu ikili ayet setinin ikincisi olan 72/27 kodlu ayette yer almaktadır ki bu ayetin kodunda çift "İkili Yedi" mesajı bulunmaktadır.

72/26 Alimul ğaybi fe la yuzhiru ala ğaybihi ehaden

( Gaybı bilendir. Gaybını hiçbir kimseye açıp meydana çıkarmaz. )

72/27 İLLA MEN İRTEDA MİN RESULİN fe innehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihi rasaden

( RESULDEN O RAZI, HOŞNUT OLDUĞU HARİÇ. Kesinlikle O, önünden ve arkasından gözetleyenler salar. )

Hatırlanacağı üzere "7" sayısı bir döngülük frekansı, olgunlaşmayı, tamamlanmayı, "İkili Yedi" Kavramı ise düaliteyi ve döngüyü simgelemektedir. Kur'an'ın "Seb'an minel mesani" ( İkililerden Yedi / İkili Yedi ) olduğu ve "Kitaben mesani" ( İkili kitap ) olduğu aşağıdaki ayetlerde bildirilmektedir.

15/87 Ve lekad ateynake SEB'AN MİNEL MESANİ vel kur'anel azim

( Ve biz sana İKİLİLERDEN YEDİYİ ve büyük Kur'an' ı verdik. )

39/23 Allahu nezzele ahsenel hadisi KİTABEN muteşebihen MESANİYE ....

( En güzel sözü, benzetmeli İKİLİ KİTAP olarak Allah indirdi. ... ) 

7 kelimeden oluşan besmele Kur'an'da sadece 2 ayette ( 1/1 ve 27/30 ) geçmekte olup bu durum da "İkili Yedi" kavramının bir tezahürü niteliğindedir.

1/1 Bi (1) ismi (2) allahi (3) er (4) rahmani (5) er (6) rahim (7) 

( Şefkatli, merhametli Allah'ın ismi ile )

27/30 İnne (1) hu (2) min (3) suleymane (4) ve (5) inne (6) hu (7) bi (8) ismi (9) allahi (10) er (11) rahmani (12) er (13) rahim (14) 

( Kesinlikle o Süleyman’ dandır. Kesinlikle o şefkatli merhametli Allah' ın ismi iledir. )

Besmelenin ikinci kez geçtiği surenin kodunun 27 olması "İkili Yedi" kavramına işaret niteliğindedir. Ayrıca ayette toplam 14 ( 7+7 veya 2x7 ) kelime bulunmakta olup, 7 kelimelik besmelenin bulunduğu son bölümden önceki bölümde de 7 kelime bulunmaktadır. 

Allah'ın isimlerinden "Esmaul Husna" ( Güzel İsimler ) olarak ilk kez bahsedilen A'raf suresinin aşağıdaki ayetinde de 7 nümerolojisi bulunmaktadır.  

7/180 Ve (1) li (2) allahi (3) el (4) ESMAU (5) el (6) husna (7) fe (8) ud'u (9) hu (10) bi (11) ha (12) ve (13) zeru (14) ellezine (15) yulhidune (16) fi (17) ESMAİ (18) h (19) se (20) yuczevne (21) ma (22) kanu (23) ya'melun (24) 

( Ve en güzel İSİMLER Allah içindir. O halde, Allah' ı onlarla çağırın. O’nun İSİMLERİ hakkında zulmedenleri, sapanları bırakın. O yapmış olduklarını karşılıklandıracağız. )

- Ayetin kodunun nümerolojik değeri 7 sayısını vermektedir. ( 7+1+8+0 = 16 ... 1+6 = 7 )

- "Esma" ( İsimler ) ifadesinin geçtiği ilk cümlede 7 kelime bulunmaktadır. 

Ve (1) li (2) allahi (3) el (4) ESMAU (5) el (6) husna (7) 

( Ve en güzel İSİMLER Allah içindir. )

- Ayette "Esma" ( İsimler ) ifadesinin geçtiği ikinci cümlede de 7 kelime bulunmaktadır. 

Ve (1) zeru (2) ellezine (3) yulhidune (4) fi (5) ESMAİ (6) h (7)

( O’nun İSİMLERİ hakkında zulmedenleri, sapanları* bırakın. )

- Ayette "Esma" ( İsimler ) kelimesi 5. ve 18. kelimeler olmak üzere iki kere geçmektedir. ( 5+1+8 = 14 ... İkili Yedi ... 7+7 veya 2x7 )

* "Allah'ın isimleri hakkında zulmetmek / sapmak" ifadesiyle, Esma-ul Husna'nın inkârcı müşrikler tarafından sihir ve tahakküm aracı olarak kullanılmasına da işaret ediliyor olabilir.

Ayrıca Tevbe suresinin aşağıdaki ayetinde, Allah'ın izni ve rızası durumunda, "70 kere" istek kelâmı tekrarı vasıtası ile gerçekleşmenin vuku bulabileceği dolaylı olarak ve "af talebi" misaliyle bildirilmektedir.

9/80 İstağfir (1) lehum (2) ev (3) la (4) testağfir (5) lehum (6) in (7) testağfir (8) lehum (9) SEB'İNE (10) MERRATEN (11) fe (12) ley (13) yağfir (14) allahu (15) lehum (16) zalike (17) bi (18) enne (19) hum (20) keferu (21) bi (22) allahi (23) ve (24) rasuli (25) h (26) ve (27) allahu (28) la (29) yehdi (30) el (31) kavme (32) el (33) fasikin (34) 

( Onlara af iste veya onlara af isteme. Onlar için YETMİŞ KERE af istesen de Allah onlara af eylemeyecektir. Bu, kesinlikle onların Allah' ı ve resulünü inkar etmelerinden dolayıdır. Allah günahkarlar kavmini yönlendirmez. )

Ayette 34 ( 3+4 = 7 ) kelime bulunmaktadır.

"Seb'a" ( Yedi ) kelimesi Kur'an'da 21 kere tekrarlanmakta olup, 7, 2 ve 1 sayıları "Allah" kelimesinin Kur'an'daki tekrar adedi olan 2701 sayısındaki rakamlardır. Ve bu rakamların toplamı 10 sayısını yani nümerolojik olarak Allah'ın birliğini ve tekliğini simgeleyen 1 sayısını vermektedir. ( 21 sayısı da Ruh kelimesini simgeleyen sayıdır. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2021/10/ikili-yedi-uyumlu-kelime-frekanslar.html?m=1

Friday, May 13, 2022

Huruf Matrisi ve 6-9 kodlaması

Evvelki bölümlerde de değinildiği üzere 6 ve 9 sayıları yaratılıştaki düaliteyi temsil eden iki önemli sayıdır. Ezoterik nümerolojide 6 sayısı yaratılışı ( 6 günde yaratılış ), yaratılıştaki düzeni ( ilahi nizamı ), doğruluğu ( Allah yolunu ) simgeleyen bir sayı iken, 9 sayısı ise tam tersi kavramlar olan kaosu, yanılgıyı, aldatmayı / aldanmayı ve sihiri simgelemektedir. Ancak elbette bu iki sayı ilahi nizamdaki düalite sistemini ve mükemmelliği simgeleyen ayrılmaz ikili durumundadır. 6 ve 9 sayılarının şekilsel olarak da birbirlerinin tersi olmaları düalite kavramının bir başka tezahürü niteliğindedir. 

Uzakdoğu mistisizminde yer alan ve yaratılıştaki düaliteyi simgeleyen "Yin Yang" isimli sembol de 6 ve 9 sayılarının yanyana gelmiş halidir. Kaynaklara göre "Yin" kelimesi "Karanlık", "Yang" kelimesi ise "Aydınlık" anlamına gelmektedir.

             Yin Yang

Yaratılıştaki düalitenin sembolü olan "Yin Yang" figüründe “6” sayısına benzeyen kısım olan "Yang", “Aydınlığı” ( Allah yolunu ), “9” sayısına benzeyen kısım olan "Yin" ise “Karanlığı” ( Şeytan yolunu ) temsil etmektedir.

Yin / Jin* = Karanlık
Yang** = Aydınlık

* Yin = Cin, ( Görünmeyen, Karanlık )

** Yang = Doğum, Aydınlanma ( "Young" ( Genç, Doğan, Yeni Doğan) )

Kur'an'da 6 sayısı 9 kere, 9 sayısı ise 6 kere tekrarlanmaktadır.

6 sayısının geçtiği ayetler

7/54 sitteti ( altı ), 10/3 sitteti ( altı ), 11/7 sitteti ( altı ), 18/22 sadisu ( altıncı ), 25/59 sitteti ( altı ), 32/4 sitteti ( altı ), 50/38 sitteti ( altı ), 57/4 sitteti ( altı ), 58/7 sadisu ( altıncı )

9 sayısının geçtiği ayetler

17/101 tis'a ( dokuz ), 18/25 tis'a ( dokuz ), 27/12 tis'i ( dokuz ), 27/48 tis'atü ( dokuz ), 38/23 tis'une ( dokuz ), 74/30 tis'ate* ( dokuz ) 

* Bu ayette "dokuz" sayısı "ondokuz" sayısının içinde yer alacak şekilde geçmektedir.

6 ve 9 sayılarının çarpımları olan 54 sayısının nümerolojik değeri ( 5+4 = 9 ) "9" sayısını, toplamları olan 15 sayısının nümerolojik değeri ( 1+5 = 6 ) ise 6 sayısını vermektedir. 

Kur'an'da hurufu mukattanın, "Apaçık kitabın ayetleri**" oldukları, ilk kez Yusuf suresinin ilk ayetinde ve "Elif Lam Ra" harflerinin de bulunduğu ayet vasıtasıyla bildirilmektedir. Bu ayette "9" kelime bulunmaktadır.

12/1 ELİF (1) LAM (2) RA (3) tilke (4) ayatu (5) el (6) kitabi (7) el (8) mubin (9) 

( ELİF LAM RA. Bunlar apaçık kitabın ayetleridir. )

( ** "Ayet" kelimesi "İşaret, Sembol, Göze hitap eden" anlamlarına gelen bir kelimedir. )

"Elif", "Lam" ve "Ra" harflerinin alfabedeki sıra numaralarının toplamlarının ( 1+12+20 = 33 ... 3+3 = 6 ) nümerolojik değeri de 6 sayısını vermektedir. Ayetteki Elif, Lam ve Ra kelimelerinin sıra numaralarının toplamı da ( 1+2+3 = 6 ) 6 sayısını vermektedir.

Ayrıca "Elif Lam Ra" harf seti, harflerin oluşturduğu anlam itibarıyla "El Ra" yani "İlah / Tanrı görür." anlamını yansıtmaktadır. Kur'an'da "Elif Lam Ra" harflerini içeren 6 adet huruf seti bulunmaktadır.

Yusuf suresinin birinci ayetiyle ilintili olan ve Kur'an'a işaret eden ikinci ayetinde de 9 kelime bulunmaktadır.

12/2 İn (1) na (2) enzelna (3) hu (4) kur'anen (5) arabiyyen (6) lealle (7) kum (8) ta'kilun (9) 

( Kesinlikle biz onu Arapça Kur'an olarak indirdik. Umulur ki akıl edersiniz. )

Hurufu mukatta içinde, ayetteki dizilimleri itibarıyla, alfabedeki sıra değerleri toplamlarının nümerolojik değeri 6 sayısını veren 6 huruf seti bulunmaktadır.

10/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
11/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
12/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
14/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
15/1 Elif (1) Lam (12) Ra (20) ... 1+1+2+2 = 6
19/1 Kef (11) He (5) Ya (10) Ayn (16) Sad (18) = 1+1+5+1+0+1+6+1+8 = 24 ... 2+4 = 6 

Yukarıdaki 6 adet huruf setinde yer alan harflerin alfabedeki sıra değerleri toplamları 36 sayısını vermekte olup, 6x6 işleminin sonucu olan bu sayının nümerolojik değeri "9" sayısını vermektedir.

Yukarıdaki huruf setlerinin bulunduğu ayetlerin yer aldığı surelerin numaralarının toplamı olan 81 sayısının ( 10+11+12+14+15+19 ) nümerolojik değeri de "9" sayısını vermektedir. Ayrıca 81 sayısı 9x9 işleminin sonucudur. Yukarıda belirtildiği üzere, hurufların ilk kez "ayet" olarak tanımlandığı Yusuf suresinin ilk iki ayetinde 9'ar kelime bulunmaktadır. ( 9x9 = 81 )

Ayrıca söz konusu harflerden ( huruf ) oluşturulacak bir matris ya 4x5'lik ya da 5x4'lük olabilmektedir. ( 4 ve 5 sayılarının toplamı da "9" sayısını vermektedir. ) 

Örnek matrisler;



Hurufu mukatta kapsamında toplam 78 harf bulunmaktadır ki bu sayının nümerolojik değeri de 6 sayısını vermektedir. ( 7+8 = 15 ... 1+5 = 6 ) 

Kur'an'da "Karanlıklardan aydınlığa çıkmak" ve "Aydınlıklardan karanlığa çıkmak" kavramlarının ilk kez geçtiği Bakara suresinin aşağıdaki ayetlerde "Nur" ( Aydınlık ) ve "Zulumat" ( Karanlıklar ) kelimelerinin sıra numaraları da 6 ve 9 düalitesine işaret etmekte gibidir.

2/257 Allahu (1) veliyyu (2) ellezine (3) amenu (4) yuhricu (5) hum (6) min (7) ez (8) ZULUMATİ (9) ila (10) en (11) NUR (12) ve (13) ellezine (14) keferu (15) evliyau (16) hum (17) et (18) tağutu (19) yuhricune (20) hum (21) min (22) en (23) NURİ (24) ila (25) ez (26) ZULUMAT (27) ulaike (28) ashabu (29) en (30) nar (31) hum (32) fi (33) ha (34) halidun (35)

( Allah o inananların dostudur. Onları KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA çıkarır. O inkar edenler, onların dostları azgındır ki onları AYDINLIKTAN KARANLIKLARA çıkarır. Onlar ateşin sahipleridirler. Onlar onun içinde ebedidirler. )

Ayette, "Karanlıklar" kelimesi ilk olarak 9., ikinci olarak ise 27. kelime olmak üzere iki kez tekrarlanmaktadır. Her iki sıra numarasının nümerolojik değerinin de "9" sayısını vermesi ve 9 sayısının düalitedeki "karanlığı" yani "tersliği" simgeliyor olması dikkat çekmektedir. Ayetteki "Nur" ( Aydınlık ) kelimesi ise 3. ve 24. kelimelerdir. Özellikle ayetin sonunda yer alan "Yuhricuhum minen nuri ilez zulumat" ( Onları aydınlıktan karanlıklara çıkarır. ) cümlesindeki "Nur"*** kelimesi ayetteki 24., "Zulumat" kelimesi ise 27. kelime olup, bu sayıların nümerolojik değerleri de 6 ve 9 düalitesini yansıtmaktadır. 

*** Kur'an'daki "Nur" ( Aydınlık ) suresinin numarası da 24 olup, bu sayının nümerolohik değeri de 6 sayısını vermektedir. 









Thursday, May 12, 2022

Rukiy ( Mi'rac ) ve Astral Çıkış

Distilasyon ( Damıtma ) işlemi, bir bileşenin, sıcaklık vasıtasıyla daha düşük yoğunluklardaki maddelere ( sıvı, buhar ) ayrıştırılması işlemidir. Diğer bir tanımlama ile distilasyon, tüm bileşenlerinin "uçucu" olmak zorunda olduğu, yüksek oranlarda ayırmaya izin veren bir çeşit ayırma, "yükseltme" işlemidir. 

Bir petrol distilasyon kulesi. Yoğunluğu en düşük olan yani en ince / süptil olan gazlar en yukarıda toplanmaktadır.

Bir distilasyon ünitesinde yoğunluğu en az olan yani en ince ( en süptil ) olan madde en üstte, en "yüksekte" yer alır. Bu durum ilahi kozmik sistemdeki düşük frekanslı kaba madde ile yüksek frekanslı süptil madde ayrışımının bir tezahürü niteliğindedir. Zira dünyada maddenin üç hali olarak algılanan Katı, Sıvı, Gaz halleri kâinatta Kaba, Yarı Süptil ve Süptil yaşam planlarınının ve varlıkların olduğuna ilişkin ilahi bir mesaj ve bir delildir.

"Damıtmak"* fiilinin Arapça karşılığı, "Yükselmek" anlamını içeren RK kökünden türemiş olan "Arraka" fiilidir. RK kökünden türemiş diğer bazı kelimeler ve anlamları şöyledir. 

Erka = Yükselmek

Rakim = Yükseklik

Rukiy = Yükseliş

Turk / Türk = Yükselmiş olan

Arraka = Damıtmak, İnceltmek

Raki = Damıtılmış, İnceltilmiş, Yükseltilmiş, Süptilleşmiş ( "Rakı" aynı zamanda damıtma yoluyla elde edilen alkole verilen isimdir. )

Araklamak = Yerinden kaldırmak, Uçurmak, Çalmak

* Ayrıca Türkçe'deki "Damıtmak" kelimesinin kökündeki "Dam" kelimesi "Üstte yer alan" anlamına gelen bir kelimedir ki bu kelime evlerin üstünü kaplayan yani "yüksekte" olan bölüme de verilen isimdir. "Damlamak" fiili de kök anlam itibarıyla "Yüksekten düşmek" anlamını içermektedir. Dolayısıyla "Damıtmak" fiili de "Yükseltmek" anlamını içermektedir.

"Astral Projeksiyon", "Astral Çıkış" veya "Beden Dışı Deneyim" ( Out of Body Experience ) olarak bilinen fenomen, frekans yükselmesi vasıtasıyla insanın kaba madde bedeninden sıyrılıp yükselerek süptil öz varlığını hissetmesi ve algılaması deneyimidir. Bu fenomen esas itibarıyla insanın, daha kaba madde planındayken üst planlardaki gerçek varlığının ve gerçek yaşamının nasıl olduğunu idrak etmesine yardımcı olan ilahi bir mesaj ve Allah'ın büyük bir nimetidir. 

Astral Çıkış, üst planlardan ilahi kozmik bilgi transferine ve buna bağlı olarak tekâmüle ve idrak seviyesi yükselmesine de vesile olan bir fenomendir.

Hz. Muhammed'in "göğe yükselmesi" olarak bilinen "Rukiy" / "Mi'rac" olayının da esasen Astral Çıkış deneyimi olması kuvvetle muhtemeldir. Bu husus İsra suresinin 93. ayetinde inkârcıların söylemlerinden misalle ve "Erka" ( Yükselmek ) ve "Rukiy" ( Yükseliş ) kelimeleriyle bildirilmektedir. 

17/93 Ev yekune leke beytun min zuhrufin ev TERKA FİS SEMA' min kulli meselin fe eba ekserun nasi illa kufura ve len nu'mine li RUKİYyike hatta tunezzile aleyna kitaben nakrauh kul subhane rabbi hel kuntu illa beşeran rasula

( Veya sana süsten, altından ev olsun veya tüm misallerden GÖĞE YÜKSELESİN. İşte insanların çoğunluğu ancak inkarda diretirler. "Üzerimize, okuyacağımız kitap indirene kadar senin YÜKSELİŞİNE inanmayız." De ki: "Rab’bim yücedir. Ben resul olan insanın haricindeki miyim?" )

Ayette, nefsaniyetlerinden dolayı Kur'an ilmini reddeden inkârcılar, zaten üst planlardan vahiy yoluyla kendisine kitap verilmiş olan ve bunu beyan eden Hz. Resul'den "göğe yükselerek kitap getirmesini" istemektedirler. Esasen bu ifadeler, Astral Çıkış'ın ilahi kozmik bilgilere erişim için bir vasıta olduğunu dolaylı olarak ortaya koymaktadır. Ayetin sonunda yer alan, Hz. Resul'ün "Ben sadece resul olan bir insanım" anlamındaki soru cümlesi de "insani" bir deneyim olan Astral Çıkış'a işaret etmekte gibidir.

İki Cennet ve Çift Yıldız ( Binary Star ) sistemi

Necm ( Yıldız ) suresi, "Necm" ( Yıldız ), "Cennet" ( Örtü, Kaplama, Gizleme, Koruma ), "Yağşa" ( Örttü ) ve "Şi'ra" ( Sirius ) kelimelerini barındırması ve "Cennet" kavramının madde âlemi olan kâinattaki kozmik karşılığının "Yıldız" olduğu mesajını vermesi açısından dikkat çekmektedir. ( Cennet kavramının nihai anlamda maddeden bağımsız yüksek frekanslı bir "ruhsal hali", bir "bilinçsel hali" temsil ettiği hatırlanmalıdır. )

53/1 Ven NECMİ iza heva

( Ve YILDIZ aşağı indiğinde.  )

.....

53/7 Ve huve bil ufukil a'la

( Ve o en yüksek ufuktadır. )

53/8 Summe dena fe tedella

( Sonra yaklaştı da sarktı.  )

53/9 Fe kane kabe kavseyni ev edna

( Artık mesafesi iki yay kadar veya daha yakındı.  )

53/10 Fe EVHA ila abdihi ma EVHA

( Böylece kuluna o VAHYETTİĞİNİ VAHYETTİ. )

.....

53/13 Ve lekad raahu nezleten uhra

( Ve onu başka sefer de inerken görmüştü. )

53/14 İnde sidratil munteha

( En son varış noktası Sidre' nin indinde. )

53/15 İndeha CENNETul me'va

( Mekan CENNETİ onun indindedir. )

53/16 İz YAĞŞES sidrate ma YAĞŞA

( Zamanında Sidre' yi o ÖRTEN ÖRTTÜ. )

......

53/49 Ve ennehu huve rabbuş Şİ'RA

( Ve kesinlikle O, O ŞİRA' nın da / SİRİUS'un da Rab’bidir. )

Yukarıdaki ayetlerde "Cennet" ( Örtü, Kaplama, Gizleme, Koruma ) kavramının, "Yağşa" ( Örttü ) ve "Necm" ( Yıldız ) kelimeleriyle ilintilendirildiği görülmektedir. Muhtelif yabancı dillerde "Yıldız" kelimesinin karşılığı olan "Star" ( İng ), "Stern" ( Alm ), "Astra", "Sitare" ( Far ), "Etoile"* ( Fra ), "Stella" ( Lat ) vb gibi kelimeler köken itibarıyla "Örtme, Örtü, Kaplama" anlamlarını içermektedir. Örneğin yukarıdaki "Star" kelimesi ortak STR kökünden türemiş olup, Arapça'daki "Sitra" ( Örtü ) kelimesinin bir tezahürüdür.

Kehf suresinin 90. ayetinde "Şems" ( Güneş ) kelimesi "Sitra" ( Örtü ) olarak tasvir edilmektedir.

18/90 Hatta iza belağa matliaş ŞEMSİ vecedeha tatluu ala kavmin lem nec'al lehum min duniha SİTRA

( Nihayet GÜNEŞ’in doğduğu yere ulaştığında, onu, kendilerine ondan başka ÖRTÜ oluşturmadığımız kavmin üzerine doğarken buldu. )

* Fransızca'daki "Etoile" kelimesinin kökünde de "Örtü, Bez" anlamına gelen "Toile" kelimesi bulunmaktadır. Bu bağlamda "Etoile" kelimesi köken itibarıyla "Örtme, Örten" anlamına haizdir.

"Cennet" kelimesinin Türkçe'de "Bahçe" kelimesiyle temsili de kökende "Örtülme, Kaplanma" anlamının bir yansımasıdır. Zira "Bahçe" kelimesi, çiçekler ve bitkilerle örtülmüş, kaplanmış bir alanı tanımlamaktadır.

Çift Yıldız ( Binary Star ) sistemleri, yerçekimsel kuvvet ile birbirlerine bağlı olan ve birbirlerinin yörüngelerinde dönen ikili yıldızlardan oluşan sistemlerdir. Spiritüalizmde Cennet addedilen Sirius yıldızı esasen Sirius A ve Sirius B olarak kodlanmış iki yıldızdan oluşan bir Çift Yıldız sistemidir. Sirius A aktif bir yıldız, Sirius B ise beyaz cüce evresine geçmiş pasif bir yıldızdır. Bu Çift Yıldız fenomeni, "Şi'ra" ( Sirius ) kelimesinin geçtiği ayetten bir önceki ayette "Ağna" ( Gani kılan ) ve "Akna" ( Kanaat ettiren ) sıfatlarıyla tanımlanmakta gibidir.

53/48 Ve ennehu huve AĞNA ve AKNA

( Ve kesinlikle O, GANİ KILAN da KANAAT ETTİREN de O'dur. )

53/49 Ve ennehu huve rabbuş Şİ'RA

( Ve kesinlikle O, O ŞİRA' nın da Rab’bidir. )

Binary Star ( Çift Yıldız ) sistemi

Aşağıdaki ayetlerde yer alan "Cenneteyni / Cennatani" ( İki Cennet ) kavramının "Çift Yıldız" ( Binary Star ) sistemine işaret ediyor olması kuvvetle muhtemeldir.

55/46 Ve (1) li (2) men (3) hafe (4) mekame (5) rabbi (6) hi (7) CENNETA (8) ANİ (9) 

( Ve Rab’lerinin makamından korkan kimseler için İKİ CENNET vardır. )

55/62 Ve (1) min (2) duni (3) hima (4) CENNETA (5) ANİ (6) 

( Ve onlardan başka İKİ CENNET vardır. )

55/64 Mudhammeta** (1) ani (2) 

( Yeşil bitkiler ile kaplı ikili.  )

** "Mudhammeta" kelimesi "Dahm" ( Kaplayan, İri, Geniş, Yoğun ) kökünden türemiş olan ve "Yoğun olarak Kaplamış, Örtmüş" anlamına gelen bir sıfattır. 

Bilinenin, Yazılanın ve Söylenenin gerçekleşmesi

Kökende "Ölçü" anlamına gelen, yaratılışın ve ilahi nizamın kozmik yazılımını tanımlayan "Kader" kavramı kutsal kitaplarda "Bilinenin, Yazılanın ve Söylenenin gerçekleşmesi" ifadesiyle de tezahür etmektedir. Bu ifadeler de yaratılışın ilahi bir yazılım, bir programlama olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. ( Kader kavramı için kullanılan "Alın yazısı" ifadesi de bu bağlamda tanımlayıcı nitelik arzetmektedir. )

Kur'an ayetlerinde, gerçekleşen bir olgunun, Allah'ın izniyle, ilahi nizamın vazifelileri tarafından önceden "Yazıldığı" ve "Bilindiği" mesajı verilmektedir.

9/36 İnne iddeş şuhuri indellahisna aşera şehran Fİ KİTABİLLAHİ YEVME HALEKAS SEMAVATİ VEL ERDA minha erbeatun hurum zaliked dinul kayyimu fe la tazlimu fihinne enfusekum ve katilul muşrikine kaffeten kema yukatilunekum kaffeh va'lemu ennallahe meal muttekin

( Kesinlikle, Allah indinde ayların adedi oniki aydır. GÖKLERİ VE YERİ YARATTIĞİ GÜNKÜ ALLAH YAZISINDA. Onlardan dördü haramdır. Bu daim olan dindir. O halde, onlar hakkında nefislerinize zulmetmeyin. Ortak koşanlarla, sizinle topluca savaştıkları gibi topluca savaşın. Bilin ki, kesinlikle Allah sakınanlarla beraberdir. )

2/216 KUTİBE aleykumul kitalu ve huve kurhun lekum ve asa en tekrahu şey'en ve huve hayrun lekum ve asa en tuhibbu şey'en ve huve şerrun lekum vallahu ya'lemu ve entum la ta'lemun

( Savaş üzerinize YAZILDI. O size hoş olmayandır, zorlanmadır.  Ve ola ki siz bir şeyi istemezsiniz, bir şeyden hoşlanmazsınız, o size hayırlı olabilir. Ola ki siz bir şeyi seversiniz, o size kötü olabilir. Allah bilir de sizler bilmezsiniz. )

2/183 Ya eyyuhellezine amenu KUTİBE aleykumus siyamu kema KUTİBE alellezine min kablikum leallekum tettekun

( Ey o inananlar, oruç o sizden öncekilerin üzerine YAZILDIĞI gibi sizin üzerinize de YAZILMIŞTIR. Umulur ki sakınırsınız.  )

3/145 Ve ma kane li nefsin en temute illa bi iznillahi KİTABEN MUECCELA ve men yurid sevabed dunya nu'tihi minha ve men yurid sevabel ahirati nu'tihi minha ve senecziş şakirin

( Ve nefis için Allah’ ın izni haricinde ölmek olmaz. VADESİ YAZILIDIR. Kim dünyanın sevabını isterse, ona ondan veririz. Kim ahiretin sevabını hayırını isterse ona ondan veririz. Şükredenleri karşılıklandıracağız. )

4/103 Fe iza kadaytumus salate fezkurullahe kiyamen ve kuuden ve ala cunubikum fe iz atme'nentum fe ekimus salah innes salate kanet alel mu'minine KİTABEN MEVKUTA

( O halde duayı tamamladığınızda, ayakta, oturarak ve yanlarınızın üzerinde Allah' ı hatırlayın. Tatmin olduğunuzda, huzur bulduğunuzda duaya kalkın. Dua kesinlikle inananların üzerine VAKTİ BELLİ OLARAK YAZILMIŞTIR. )

15/38 İla yevmil VAKTİL MA'LUM

( VAKTİ BİLİNEN güne kadar. )

38/81 İla yevmil VAKTİL MA'LUM

( VAKTİ BİLİNEN güne kadar. )

22/4 KUTİBE ALEYHİ ennehu men tevellahu fe ennehu yudilluhu ve yehdihi ila azabis seir

( ONUN ÜZERİNE YAZILMIŞTIR Kİ, kesinlikle kim yüzünü ona doğru çevirirse, artık kesinlikle o onu saptırır. Onu ateş azabına doğru yönlendirir. )

54/52 Ve kulli şey'in FEALUHU FİZ ZUBUR

( Ve o YAPTIKLARI herşey KİTAPLARIN İÇİNDEDİR. )

54/53 Ve kulli sağirin ve kebirin MUSTETAR

( Ve hepsi, küçük ve büyük, SATIR SATIR YAZILIDIR.  )

Mutaffifin suresinin aşağıdaki ayetlerinde yer alan "Rakamlandırılmış yazı" ifadesi yazılım teknolojisini tanımlanmakta gibidir. Zira yazılım, harflerin ve kelimelerin sayısal kodlar ile temsil edildiği bir sistemdir.

83/9 KİTABUN MERKUM

( RAKAMLANDIRILMIŞ YAZI / KİTAP. )

83/20 KİTABUN MERKUM

( RAKAMLANDIRILMIŞ YAZI / KİTAP. )

* "Kitab" kelimesi esasen "Yazı" anlamına gelmektedir. Türkçe'de bilinen anlamı ile "Kitap" kelimesinin Arapça'daki karşılığı "Zebur" kelimesidir ki bu kelime de köken olarak "Çizili olan" anlamına gelmektedir. ( Bedeni çizgili bir hayvanın ismi olan "Zebra" kelimesinin kökeni de ZBR köküdür.

Konu bağlamındaki İncil ayetlerinde de "Rab'bin sözü yerine gelsin diye oldu." ifadesi yer almaktadır.

40-Matthew-1-22 İşte bütün bunlar, peygamber aracılığıyla konuşan Rab'bin SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-2-15 Hirodes'in ölümüne dek orada kaldı. Bu, peygamber aracılığıyla konuşan Rab'bin SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Oğlumu Mısır'dan çağırdım."

40-Matthew-2-23 Oraya varınca Nasıra denen kente yerleşti. Bu, peygamberler aracılığıyla konuşulan, "O'na Nasıralı denecektir" SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU.

40-Matthew-4-14 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla konuşulan şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-4-15 "Zevulun ve Naftali bölgeleri, Şeria'nın ötesinde, deniz yolunda, Ulusların yaşadığı Celile!

40-Matthew-8-17 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Zayıflıklarımızı O kaldırdı, Hastalıklarımızı O üstlendi."

40-Matthew-12-17 Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-12-18 "İşte Kulum, O'nu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O'dur. Ruhum'u O'nun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek.

40-Matthew-13-35 Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Ağzımı benzetmeler anlatarak açacağım, Dünyanın kuruluşundan beri Gizli kalmış sırları dile getireceğim."

40-Matthew-21-4 Bu olay, peygamber aracılığıyla bildirilen şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU:

40-Matthew-21-5 "Siyon kızına deyin ki, 'İşte, alçakgönüllü Kralın, Eşeğe, evet sıpaya, Eşek yavrusuna binmiş Sana geliyor.'"

40-Matthew-26-56 Ama bütün bunlar, peygamberlerin YAZDIKLARI YERİNE GELSİN DİYE OLDU." O zaman öğrencilerin hepsi O'nu bırakıp kaçtı.

41-Mark-14-49 "Her gün tapınakta, yanıbaşınızda öğretiyordum, beni tutuklamadınız. Ama bu, Kutsal Yazılar YERİNE GELSİN DİYE OLDU."

43-John-12-38 Bütün bunlar Peygamber Yeşaya'nın söylediği şu SÖZ YERİNE GELSİN DİYE OLDU: "Rab, verdiğimiz habere kim inandı? Rab'bin gücü kime açıklandı?"

43-John-15-25 Bu, yasalarında yazılı, 'Yok yere benden nefret ettiler' SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE OLDU.

43-John-17-12 Kendileriyle birlikte olduğum sürece, bana verdiğin kendi adınla onları esirgeyip korudum. KUTSAL YAZI YERİNE GELSİN DİYE OLDU, mahva giden adamdan başka içlerinden hiçbiri mahvolmadı.

43-John-18-9 Kendisinin daha önce söylediği, "Senin bana verdiklerinden hiçbirini yitirmedim" şeklindeki SÖZÜ YERİNE GELSİN DİYE böyle konuştu.

43-John-18-32 Bu, İsa'nın nasıl öleceğini belirtmek için söylediği SÖZLER YERİNE GELSİN DİYE OLDU.

43-John-19-24 Birbirlerine, "Bunu yırtmayalım" dediler, "Kime düşecek diye kura çekelim." Bu olay, şu KUTSAL YAZI YERİNE GELSİN diye oldu: "Giysilerimi aralarında paylaştılar, Elbisem üzerine kura çektiler." Bunları askerler yaptı.

43-John-19-28 Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek KUTSAL YAZI YERİNE GELSİN, "Susadım!" dedi.

Wednesday, May 11, 2022

3+6+9 ... "9"

Evvelce "Sihirli 9 sayısı" başlıklı bölümde 9 sayısının matematiksel bir fenomen olduğuna, müşrik şeytanlar tarafından aldatma, sihir ve okült sembolizm amacıyla kullanıldığına muhtelif ayetlerden örnekler de verilerek değinilmişti.

Nikola Tesla'nın, "Evrenin anahtarları" olarak nitelediği belirtilen 3,6 ve 9 sayıları da nihayetinde nümerolojik olarak 9 sayısına işaret etmektedir. Ancak 9 sayısı özünde elbetteki nötr nitelik taşımakta olup, bu sayının rahmani amaçlar doğrultusunda mı, şeytani amaçlar doğrultusunda mı kullanılacağı ise cinlerin ve insanların vicdanları ile ilgili bir husustur.

İncil'de, insanın "Canavar"* olarak nitelendiği yani esasen düşük negatif frekansının, aldanışının, aldatışının ve şirkin dolaylı olarak ifade edildiği Vahiy suresinin 18. ayetinde, nümerolojik değeri 9 olan 666 sayısına da vurgu yapılmaktadır. ( 6+6+6 = 18 ... 1+8 = 9 )

66-Vahiy-13-18 Bu konu bilgelik gerektirir. Anlayabilen, canavara ait sayıyı hesaplasın. Çünkü bu sayı insanı simgeler. Sayısı ALTIYÜZALTMIŞALTIdır.

Ayetin numarasının 18 ( 1+8 = 9 ) olması da ayrıca dikkat çekmektedir.

* "Canavar" kelimesinin kökeninin "Jennifer" ( Cin getiren ) kelimesi ( Jenni+fer ) olduğuna evvelki bölümlerde değinilmişti. ( Benzer diğer kelime örneği; "Lucifer" ( Işık getiren ) ... Luci+fer )

Kur'an'da, kodlarının nümerolojik değerleri 9 olacak şekilde, 3,6 ve 9 sayılarından ve sadece 6 sayılarından oluşan ayetler incelendiğinde bu ayetlerin çoğunlukla "düşük negatif frekansa" ilişkin kavramları yani Saptırma, Yalanlama, Uydurma, Mal tutkusu, Zulüm, Şirk, Karanlıklar, Kibir, Ölüm, Azap, Cehennem ve Ateş kavramlarını içerdikleri görülmektedir.

Ayet örnekleri aşağıdaki gibi olup, kodu sırasıyla 3,6 ve 9 sayılarından oluşan ilk ayetin doğrudan "Saptırma / Aldatma" kavramına işaret etmesi de dikkat çekmektedir.

3/69 Veddet (1) taifetun (2) min (3) ehli (4) el (5) kitabi (6) lev (7) YUDİLLUNE (8) KUM (9) ve (10 ma (11) YUDİLLUNE (12) illa (13) enfuse (14) hum (15) ve (16) ma (17) yeş'urun (18)

( Kitap sahiplerinden bir grubunuz sizi SAPTIRMAYI arzuladılar da nefisleri haricindekini SAPTIRMAZLAR ve farketmezler. )

Ayetin kodunun nümerolojik değeri 9 ( 3+6+9 = 18 ... 1+8 = 9 ) sayısını vermektedir. Ayrıca ayette 18 kelime ve 9'ar kelimelik iki cümle bulunmaktadır.

6/39 Vellezine KEZZEBU bi ayatina summun ve bukmun fiz ZULUMAT men yeşeillahu YUDLİLH ve men yeşe'yec'alhu ala siratin mustekim

( Ve o ayetlerimizi YALANLAYANLAR, KARANLIKLAR içindeki sağırlar ve dilsizlerdir. Allah dilediği kimseyi SAPTIRIR ve dilediği kimseyi de doğru yola getirir. )

6/66 Ve KEZZEBE bihi kavmuke ve huvel hakk kul lestu aleykum bi vekil

( Ve senin kavmin onu YALANLADI. O gerçektir. De ki: " Ben sizin üzerinize vekil değilim." )

6/93 Ve men AZLEMU min men İFTERA alellahi KEZİBEN ev kale uhiye ileyye ve lem yuha ileyhi şey'un ve men kale seunzilu misle ma enzelellah ve lev tera iziz ZALİMUNE fi ĞAMERATİL MEVTİ vel melaiketu basitu eydihim ahricu enfusekum el yevme tuczevne AZABEL HUNİ huni bima kuntum tekulune alellahi ĞAYRAL HAKKİ ve kuntum an ayatihi TESTEKBİRUN

( Ve Allah’a  YALAN UYDURANDAN veya kendisine hiçbirşey vahyedilmediği halde "Bana vahyedildi." diyen ve "O Allah' ın indirdiğinin aynısını ben de indireceğim." diyenden DAHA ZALİM kimdir? Ve şayet o ZALİMLERİ ÖLÜM DERİNLİĞİ, ŞİDDETİ içindeyken ve melekler onlara ellerini uzattıklarında görsen," Nefislerinizi çıkarın. Bugün, Allah’a  GERÇEK DIŞI OLANI SÖYLEDİĞİNİZDEN dışı olanı söylediğinizden ve O’nun ayetlerine KİBİRLENMENİZDEN dolayı ALÇALTICI AZAP azapla karşılıklandırılacaksınız." derler. )

9/36 İnne iddeş şuhuri indellahisna aşera şehran fi kitabillahi yevme halekas semavati vel erda minha erbeatun hurum zaliked dinul kayyimu fe la TAZLİMU fihinne enfusekum ve katilul MUŞRİKİNE kaffeten kema yukatilunekum kaffeh va'lemu ennallahe meal muttekin

( Kesinlikle, Allah indinde ayların adedi oniki aydır. Gökleri ve yeri yarattığı günkü Allah yazısında. Onlardan dördü haramdır. Bu daim olan dindir. O halde, onlar hakkında nefislerinize ZULMETMEYİN. ORTAK KOŞANLARLA, sizinle topluca savaştıkları gibi topluca savaşın. Bilin ki, kesinlikle Allah sakınanlarla beraberdir. )

9/63 E lem ya'lemu ennehu men yuhadidillahe ve rasulehu fe enne lehu NARA CEHENNEME haliden fiha zalikel hizyul azim

( Kesinlikle kim Allah’a  ve resulüne hiddetlenirse, sertleşirse, CEHENNEM ATEŞİnin kesinlikle ona olduğunu bilmezler mi? Onun içinde ebedidir. Bu, büyük zillettir. )

63/9 Ya eyyuhellezine amenu la TULHİKUM EMVALEKUM ve la evladukum an zikrillahi ve men yef'al zalike fe ulaike humul hasirun

( Ey o inananlar, ne MALLARINIZ, ne de çocuklarınız sizi Allah' ı hatırlamaktan ALIKOYMASIN. Kim bunu yaparsa, artık onlar hasarlanırlar. )

66/6 Ya eyyuhellezine amenu ku enfusekum ve ehlikum NAREN vekuduhen nasu vel hicaretu aleyha melaiketun ğulazin şidadin la ya'sunallahe ma emerehum ve yef'alune ma yu'merun

( Ey o inananlar, nefislerinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ATEŞTEN koruyun. Onun üzerinde kaba şiddetli melekler vardır. Allah’a, onlara emrettiğine isyan etmezler. Ne emredildilirse yaparlar. )

Ve son ayetlerde ise sürekli aldanan ve aldatan insana "Gerçeğin ne olduğu" sorulmakta ve gerçeğe ulaşabilmesi için ise "Okuması" gerektiği yine 9 nümerolojili ayetlerle bildirilmektedir.

69/3 Ve ma edrake mel HAKKAT

( Ve sana GERÇEĞİN ne olduğunu ne bildirir? )

96/3 İKRE' ve rabbukel ekrem

( OKU. Rab’bin en faydalıdır, en cömerttir. )

Ayrıca bkz.

https://kuranilmi.blogspot.com/2019/09/sihirli-9-says.html?m=1